İnce Memed - 3 - 16

Общее количество слов 3362
Общее количество уникальных слов составляет 1755
30.9 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
44.3 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
51.8 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
her pamuk tarlasında, pamukların arasında karpuz tevekleri, domates fidanları
olurdu. Her tevekte beş on ballı karpuz, her domates fidanında da 3mzlerce
kırmızı domates... Çocuklar saldırırlar, domatesi, karpuzu kapışırlardı. Bir de kuş
yuvaları olurdu pamukların dibinde, içlerinde küçücük yavmlar, ya da palazlar...
Aşık Mustafa pamukta, geceleyin iş bitip de ırgatlar dinlenmeye çekilince
sazını eline alır, onlara türküler söylerdi. Söyledikleri türkülerin bir kısmı


bellenmiş eski türkülerdi, bir kısmını da düpedüz kendi uydururdu. Bir Allah
vergisi. BÜ3m3mnee bir hak aşığı olaeaktı, tıpkı Dadaloğlu gibi. Daha şimdiden
saçı sakalı ağarmış aşıklarla karşılaşıyor, bir o, bir yaşlı aşık söylüyor, hiç bile
mat olmuyordu. Bir eoşmaya, ardından da bir titremeye başlaymea, sözler
ağzından şu pınarlardan akan çağıl Çağıl sular gibi boşanıyordu. Eşkıyalara da
çok meraklıydı. Onlar üstüne çok türkü çıkarmıştı. înee Memed üstüne de
türküleri vardı. Şu ölen dokuz eşkıya üstüne de üç ağıt yakmıştı ya, daha
kimseye söylemiyordu. Hele dursundu hele, bu yıl pa_ mukta kalabalık çok
olaeaktı. Dağlardan, her şeyden çok türkü}^ seven insanlar ineeeklerdi. İşte Aşık
Mustafa da ilk olarak onlara söyleyeeekti dokuz eşkıyanın ağıtlarını.
"On iki yeşil donlu adam," dedi Veysi. "On ikisi de biribirinin tıpkısı, geee
yarısı gelmişler..."
"Yalan," dedi Gülbahar.
"Yalan," dedi İsmet.
Mustafa susuyordu.
"înee Memedi öldürememişler ki... Babam söyledi. Bilmiyorsunuz yani, benim
babam bekçi. Görmediniz mi, nah bu kadar tabaneası var, kamının üstüne asılı.
İşte babam dedi ki... O înee Memed değil başkasıymış. Babam dedi ki, înee
Memede kurşun geçmezmiş, bes alnındaki Peygamber mührü..." diye bilgisiyle
övündü Fevzi. "Benim babam hem de bekçibaşı... Boyu da aşağıdaki kavak
kadar."
Oradaki bütün çoeuklar, bir şey söylesin diye Aşık Mustafaya baktılar.
Aşık Mustafa, eiddi, kendine güvenmiş, türkü söyler gibi bir hal aldı,
dudaklarını uzattı:
"Doğm," dedi, "o înee Memed dedikleri kişinin, înee Memed olmadığı doğm.
O başkasıymış. Şimdi ben size bir şey söyleyeeeğim ya, kimseye
söylemeyeeeksiniz."
Gözlerini teker teker herkesin üstünde gezdirdi, sonra da sesini alçalttı:
"înee Memed, ölmemiş, yaralanmış. Alnında Peygamber mührü varmış, bu
doğru, oradan yalnız kurşun geçermiş ona... Belki de oradan yaralanmıştır...
Yaralandığı doğru, hem de gün gibi ortada. Geçen geee dağlardan bir Aydınlı
Yörüğü geldi bize... Hiç kimseye söylemek yok. Ameamlan fısır fısır, çok gizli
konuşurlarken, ben u3mmuşçuluğa vurdum, onlar ne konuşlularsa duydum.
Şimdi hepsini size anlataeağım. Eğer bir kimseye ağzınızdan bir tek söz
kaçırırsamz. Yüzbaşı da bunu duyar, giderler yaralı yaralı înee Memedi orada
kıstırıp yakalarlar, onu getirip pazaryerinde de asarlar, kellesini de kesip
Ankaraya, Mustafa Kemal Paşaya yollarlar. îşte böyle înee Memed Ali Safayı



öldürünce dağa kaçmış. Ali Safa çok zalim bir adammış. Köylüye kan
ağlatıyormuş. İnce Memed de onu gözbebeklerinin vurmuş, dağa kaçınca
candarmalar ona pusu kurmuşlar, tnce Memedi de vurup atından düşürmüşler. O
atı da onu almış, dişleriyle candarmalarm arasından çıkarmış. Candarmalar ata
kurşun yağdırmışlar ama, varamamışlar. O at afsunluymuş, ona hiç kurşun
değmiyormuş. At da almış onu dağın tepesindeki bir mağarasına götürmüş.
Çıkmış dağın kayalık doruğuna, oradan kişnemiş, kişnemiş. Bir kanatlı ejderha
inmiş bir ak bulutun içinden... At sevinmiş, onu mağaraya götürmüş. İnce
Memed ejderhayı görünce korkmuş. Ejderhadır, onun yaralarını kırmızı dilleriyle
yalamış, dokuz tane, dokuz yalımdan dili varmış. O saatte hemen İnce Memedin
yaraları iyileşmiş. Benim Yörük kocasından duyduğum bu. Yalan mı?"
"Hiç yalan olur mu," dedi Fevzi, "benim babam da duymuş bunu. Hiç yalan
olur mu, Yörük kocasının bir yığın, nah bu kadar ak sakalı varmış."
"Sakalı bir kucaktı," dedi Mustafa. "O kadar sakalla insan hiç yalan söyler
mi?"
Oradan kalktılar, dereyi geçip kireç ocaklarına vardılar. Orada çok tavşan
yavruları olurdu. Bir tanesini bir yakalarlarsa... Mustafa bir tanesini iki yıl önce
yakalamış ve büyütmüştü. Tavşan büyüyünce amcası onu kesmiş de yemişlerdi.
Mustafa da çok ağlamıştı. Amcası da tavşanı kestiğine köpekler gibi pişman
olmuştu. Şimdi bir daha tavşan yavrusu yakalarsa Mustafa, amcası onu hiç
kesmeyecekti.
Kireç ocaklarına çıktılar. Bunlar yan yana kazılmış, yörelerine yarı yanmış
yığın yığın ak taşlar atılmış derin kuyulardı.
Kuyulara yaklaşırlarken daha uzaktan burunlarına keskin bir koku geldi.
Orada, oldukları yerde durdular beklediler. Yukardan esen ince yel dalga dalga
koku3m onlara getiriyordu.
Aşık Mustafa:
"Bulduk," dedi.
"Neyi?" diye sordu Fevzi.
"Neyi olacak," dedi İsmet. "Kel Eşkıyanın ölüsünü. Demek kireç ku3aılarma
atmışlar onu."
"Ben korkuyorum, ben ölüden çok korkarım, dönelim, kaçalım," diye
telaşlandı Veysi.
"Olmaz," diye kesin konuştu Aşık Mustafa. "Olmaz. Hepimiz hep birlikte
oraya gideceğiz."
"Korkma Veysi," dedi Fevzi. "Biliyorsun, sen kendi gözlerinde görmedin mi,
benim babamın tabancası var, hem de kocaman, hem de kamının üstünde asılı."


"Korkacak ne var," diye çıkıştı Mustafa, "sen erkek değil misin?"
"Haydi gidelim," diye kireç kuyularına yürüdü Gülbahar.
"Dur sen kız!" diye bağırdı Mustafa. "Böyle işlerde hep erkekler önde gider."
Önde Mustafa, arkada ötekiler, burunlarını tutarak kireç kuyularına kadar
koştular. Bir kuyunun başında durup baktılar.
"Burada değil," dedi Mustafa. "Arayalım."
Karşıda kuyuların üstündeki çıplak düzlükte bir sürü köpekle, bir sürü akbaba
karşı karşıya durmuşlar bekleşiyorlardı. Köpekler kocaman çoban
köpekleriydiler, akbabalarsa yaşlı, uzun kanatlıydılar. Köpekler yerlerinden hiç
kıpırdamıyor, gözlerini akbabalara dikmişler tetikte duruyorlardı. Akbaba
kalabalığına arada bir, birkaç akbaba, büyük kanatlarını sallamadan yere iniyor,
sekerek geliyor, akbaba topluluğuna karışıyorlardı.
"Burada," diye bağırdı Veysi. "Bu ocakta. Burası çok kokuyor. Ölü
görünmüyor ya, burası çok kokuyor, burada."
Çocuklar o ku3mnun üstüne toplandılar. Ku3mdan çok koku geliyordu ya, kireç
ocağını ağzına kadar, silme mavi kelebekler doldurmuşlardı.
Aşık Mustafa:
"Kel Eşkıyanın ölüsü burada," dedi bilgiç bilgiç. "Kelebekler, bir güzel
çiçeklere, bir de iyi kimselerin ölülerine çokuşurlar."
Ocaktaki yüz binlerce, üst üste yığılmış uçan mavi kelebeklerden dışarıya,
yukarıya bir ışık yayılıyor, bütün yöreyi bir mavi, duman gibi aydınlığa
boğuyordu.
Bir ara, bir hortumda 3mkselircesine kelebekler burgulanarak, ocaktan dışarıya
uğrayıp gerisin geri indiler, çocuklar da bu sırada ölü}^ görebildiler. Ölü
çırılçıplaktı. Kel, dazlak başın ortasında bir kan bulaşığı görülüyordu.
Bacaklarından birisi kopmuş ortalıkta gözükmüyor, öbürü de soyulmuş, ortada
bir uzun ve ak kemik kalmıştı. Kel Eşkıyanın gözlerinden bir tanesi açık kalmış,
canlı, alaycı çocuklara, az önce havaya uçan kelebeklere, gökte dönen üç
akbabaya bakıyordu.
Kelebekler inince Mustafa çocuklara:
"Haydi gidelim, çok kokuyor," dedi.
Aşağıya yorgun argın inip arılarını bağladıkları yerden aldılar. Mustafanm hiç
keyfî kalmamış, suratı da asıldıkça asılıyordu. Bağladığı çalıdan teker teker
aldığı arılarının ipliklerini çözüyor havaya bırakıyordu. Öteki çocuklar da onun
gibi yaptılar.
Mustafa arıları uçup gidince olduğu yere, çalının dibine çöktü oturdu. Yüzü
sararmıştı, konuşamıyordu. Öteki çocuklar da onun gibi sararmış yüzlerle




geldiler onun yanma sıralandılar. Onlar da ağızlarını açaeak durumda değillerdi.
Böyleee aradan uzun bir süre geçti. Neredeyse ikindi olaeaktı.
Sonunda Mustafa göğsüne düşmüş başını kaldırdı, gözleri yaş içinde kalmıştı.
Kendini tutmasa hıçkıraeaktı. Sesi boğularak:
"Demek Kel Eşkıyanın kimi kimsesi yokmuş. Dedikleri doğruymuş,
eandarmalar da onu getirmişler buraya atmışlar." Sustu. Az daha konuşsa
boşanaeaktı. Biraz bekleyinee kendine geldi: "Bu geee bu ölüyü köpekler yerler.
Köpekler geeeyi bekliyorlar. Geee olunea akbabalar uçup gideeekler, ölü de
köpeklere kalaeak." "Sabaha kadar bekleyelim," dedi Fevzi. "Babamın bir
tabaneası daha var..." "Bekleyemeyiz," dedi Mustafa, "ama bir şey yapmalıyız."
"Ben artık ölüden korkmuyorum," diye kendi kendine söylenireesine konuştu
Veysi. "O da işte, ölü gibi ölü işte."
"Onu köpeklere bırakmak olmaz."
"Olmaz," dedi Cemal.
Sustular, derin düşüneelere daldılar.
Mustafa:
"Akşam oluyor."
İsmet:
"Ne yapalım?"
Mustafa ayağa kalktı, ötekiler de onunla birlikte ayağa kalktılar.
"Ne yapalım, biliyor musunuz," diye konuştu Mustafa güvensiz bir sesle.
Sonra daldı.
"Ne yapalım?" diye sabırsızlandı Cemal.
"Şu koyun damını görüyor musunuz?"
Hep birden, kireç oeaklarmm biraz aşağısındaki dama baktılar.
"Ölüyü oradan şimdi alabilsek, oraya götürebilsek..."
"Allooooş," diye hep birden bağırarak oraya koştular. Önee Mustafa, ardından
Veysi, onların ardından da ötekiler oeağm dibine indiler, kelebeklerin arasından
zorla ölüyü seçebildiler.
"Çıkarabilir miyiz?"
"Benim belimde bir koeaman kıl örme var," dedi Cemal. "Belki on kulaç.
Benim anam..." Ağzına burnuna kelebekler doluyordu. Eliyle kelebekleri kovdu.
"Benim anam beni ipsiz hiçbir yere göndermez. Şimdi anladım." Beline
dolanmış ipi dönerek açtı, Mustafaya verdi: "Ölü}^ bağla," dedi, "biz de dışarıya
çıkalım, oradan çeker çıkarırız."
O kadar heyeeanhydılar ki, burunları bu korkunç koku3m bile duymuyordu.
ÖlÜ3m sürüyerek ko3mn damına getirdiklerinde gün batmış, karanlık kavuştu


kavuşacaktı. Kapıyı bir iyice orada buldukları telle muhkem bağladılar.
Akbabaları bırakan iri, azgın köpekler gelmişler, kıçlarının üstüne oturup
gözlerini koyun damının kapısına dikmişlerdi. Çocuklar onlara aldırmadılar,
istedikleri kadar beklesinler. Gece iyice bastırmadan, bir koşu evlerini buldular.
O akşam hiçbirisi ne bir lokma yemek yiyebildi, ne de bir damla U3mdu.
Daha tanyerleri ışımadan ko3mn damının altındaki sakızlık ağacında
toplandılar, tik önce Veysi, kucağında sakız gibi, sabun kokan iki apak patiska
çarşafla gelmişti. Çarşafları, telgrafçının dul karısı Kadriye Hanımdan çalmak o
kadar kolay olmamıştı. Veysi çarşafların yerini, kadının uyuduğu odayı, evlatlık
kızın yattığı yeri iyi biliyordu. Eve de kolaylıkla, bir kedi gibi çit çıkarmadan
girdi, gel gör ki, kahpe feleğin ettiği 03mna bak, Kadriye Hanım u3mmuyordu.
Veysi, bir insan u3myor mu u3mmuyor mu soluk alışlarından bilirdi. Geceleri
biraz hırsızlık ettiği, yiyecek bir şeyler aşırdığı için soluk alıp verişlerin ustası
olmuştu. Öylesine bir soluk dinleme ustasıydı ki Veysi, bir insanın düş
gördüğünü, düşünde de neler gördüğünü soluk alışlarından bilebilirdi... Kadriye
Hanım hiç uyumuyor, düşünüyordu. Veysi onun soluk alışlarından ne
düşündüğünü de biliyordu ya, ayıptı, kimseciklere söylenmezdi. Veysi evin
küçücük balkonuna sinmiş bekliyordu. Yani, şimdi şu mikrop karı uyumazsa ne
olacaktı. Kel Eşkıya kefensiz mi kalacaktı, zaten fıkaranm kel başına gelmeyen
kalmamıştı... Ama sonunda da mavi kelebekler onun üstünü örtmüşler, onun
ölüsünü köpeklere, akbabalara, yılanlara çıyanlara yedirmemişlerdi. Küçücük
küçücük mavi kelebekler, her birisi mine çiçekleri kadar, ufacıcık... Çünkü,
neden, çünkü Kel Eşkıya, anası ne söylüyordu, hak aşığı imiş. Bir elinde saz,
birisinde de mavzer, mavzeri hiç kullanmamış... Hep saz çalar, türkü söylermiş
dağlarda. Karıncayı bile incitmemiş. Öyle bir sesi varmış ki, o türkü söyleyince
dağlar taşlar, kurtlar kuşlar dile gelir, bütün kızlar da, onun kel başına bakmayıp,
ona karasevda bağlarlarmış. Bu Kel Eşkıya öyle bir ermiş olmayıp da başka
birisi olsaydı, bu kadar kelebeğin o çukurda ne işi vardı, her birisi de ipil ipil,
ışık gibi yanan mavi kelebeğin... Hiç böyle kelebek görülmüş müydü, şu
dünyada? İşte böyle bir adam olan Kel Eşkıya kefensiz kalmamalıydı. Yaaa
Allahım, diye, sindiği yerden ellerini göğe açarak yalvardı Veysi, şu mendebur,
erkeğe doymaz karıyı bir U3mtuver. Yarın çarşafların çalındığını anlar anlamaz
Kadriye Hanım teyze, kıyamet kopacaktı ya, varsın kopsun. Utanmadan da
Veysinin üstüne atacaklardı çarşaf hırsızlığını. Mahallede de herkes onu belki de
ilk olaraktan savunacaktı. Söyleyin, söyleyin, söyleyin bakalım, Veysi çarşafı ne
yapacak, şeker değil ki yesin, para değil ki alsın...
Sabaha karşı, az önce, dalmış gitmiş Veysi Kadriye Hanım teyzenin soluğunu





dinleyince, az daha sevincinden uçacaktı. Hemen çamaşır sandığına koştu.
Sandığı açar açmaz da 3mzüne ılık bir dağ elması kokusuyla sabun kokusu çarptı.
Ya Allah, dedi kendi kendine, şu Kel Eşkıya senin bir iyi, ermiş kulunsa turuncu
gül, mavi menekşe işlemeli, ha, kelebeklerin her birisi mavi, mor birer
menekşeye benziyordu, çarşaflardan geçsin elime. Ve elini uzatır uzatmaz, eli
koskocaman bir gülün üstüne geldi. O çarşafı çekti aldı. Bir kedi gibi sessiz,
rahatlıkla merdivenin korkuluğundan kayarak indi, avlu kapısının altında, her
zaman yatarak geçtiği bir açıklık vardı, oradan, elindeki çarşafı yere değdirip
kirletmeden kaydı, sakızhk ağaanm altına geldi. Çarşaftaki öteki işlemeyi
araştırdı alacakaranlıkta el yordamıyla, onlar da mor menekşeydi. Her şey iyiydi
ya, burada tek başına ödü kopuyor, koyun damından yana da hiç bakamıyordu.
Şu çocuklardan bir tanesi gelseydi, her şey o zaman daha kolay olur, iki kişi
olunca daha az korkarlar, belki de hiç korkmazlardı. Gittikçe korkusu artıyordu.
Neredeyse, bir çıtırtı duysa tabanları yağlayacaktı.
Arkasında bir patırtı du3mnca, hemen kulakları dikildi, kaçacaktı ki, gelen
karartının Gülbahar olduğunu anladı. Onu yolda karşıladı. Kız soluk soluğa
kalmıştı. Elinde kocaman, kiloluk bir kolonya şişesi tutuyordu. Ağacın altına
geldiler. Ortalık ışıdı ışıyacaktı. Yakından bakınca, her bir şeyleri çocuk gözleri
seçebilirdi.
"Ne o elindeki Gülbahar?"
"Hiç," dedi Gülbahar, "kolonya."
"Nereden kaldırdın?"
"Nazlı Ablanın çeyizinden. Onda böyle on beş tane kolonya daha var.
Kokuyor, üstüne serperiz."
"Ben de ona kefenlik buldum, yolda gelirken..."
"Güzel mi?"
"Çok güzel," dedi Veysi, "işlemeli, tyi ki düşürmüşler. Ben de yolda
gelirken..."
"Ben hiç bulamadım, ben hırsızladım," diye üzüntülü bir sesle konuştu
Gülbahar.
"Olsun. Böyle hırsızlık hırsızlıktan sayılmaz, kıymeti yok," dedi Veysi. "Bütün
ölülere kolonya dökerler, bizim eşkıyamız neden kolonyasız kalsın."
Bu sırada birisi oflayarak poflayarak yokuşu çıkmaya uğraşıyordu.
"Kim var orada?" diye korkulu bir sesle sordu gelen insan.
"Ben varım," dedi Veysi, "Bir de Gülbahar."
"Buraya gelin, getiremiyorum, yoruldum."
Veysi:

"Cemal, sen misin?" diye sordu. "Sen burada kal," dedi Gülbahara. Aşağıya
indi.
Cemal, bir hasırı ueundan tutmuş sürüklüyordu. Bir elinde de bir kazma vardı.
Az sonra da Fevzinin sesi du3mldu. Onlar hasırı ağaem altına getirmişlerdi ki
İsmetle Mustafa da geldiler. Ardından da Fevzi gözüktü. Fevzinin elinde de
koeaman bir sabun kalıbı vardı. İsmet de bir kürek bulmuş getirmişti. Mustafa da
bir orak taşıyordu elinde, bir kürekle birlikte.
Tanyerleri ışırken çoeuklar, önee kireç oeaklarmm oraya gittiler. Bütün kireç
oeakları ağızlarına kadar, menekşe menekşe, ışılayan, sırtları ıslak kelebeklerle
dolmuştu. Oradan aşağıya ko3mn damına indiler. Akbabalar, kartallar koyun
damının üstüne konmuşlar, kanatlarını düşürmüşler, kartallar bir yanda,
akbabalar öbür yanda karşı karşıya durmuşlar bekleşiyorlardı. Köpeklerse koyun
damını çevirmişler, yan yana kıçlarının üstüne oturmuşlar, gözlerini de damın
duvarlarına dikmişlerdi.
Mustafa:
"Buraya boş yere geldik. Önee mezarı kazmahydık."
"Ölüyü götürelim de mezarlığa öyle kazarız," dedi Fevzi. "Hem mezarlığın
yanında su da var. Ölü}^ yıkarız da. Ben bir kalıp sabun getirdim."
"Bir gören olursa ya..."
"Görsünler," dedi İsmet. "Mezarlıkta ölü olur. Görseler ne derler ki..."
Uzun tartıştılar, Mustafa sonunda ötekilerin isteklerine uydu, koyun damının
kapısını açar açmaz öylesine bir koku çarptı ki onlara, hepsi birden
sersemlediler. Gülbahar hemen yetişip ölünün üstüne çeyizlik kolonyanın
yarısını boea etti. Ölüyü bir anda dışarıya çıkardılar. Kolonyanın, açık havanın
etkisiyle koku azieik eski güeünü yitirdi. Akbabalar, kartallar, köpekler ölüyü
gördükleri halde yerlerinden kıpırdamadılar. Oysa çoeuklar, ellerinde taş, sopa
onlara karşı tetikte ve hazırlıkhydılar.
ÖlÜ3m hasırın üstüne yatırıp mezarlığa kadar y getirdiler. Bu arada Gülbahar,
ölünün üstüne serpe serpe kolonya şişesini bitirdi. Kel Eşkıyayı getirip
mezarlığın yanındaki bir hendeğe, çalıların altına yatırdılar. Onlarla birlikte,
köpekler, akbabalar, kartallar da gelmişlerdi. Köpekler gene koyun damındaki
gibi kıçlarının üstüne oturup ölünün yöresine halkalandılar. Kartallar, akbabalar,
ağır ağır sekerek, koeaman kanatlarını gerip mezarların arasına indiler. Kartallar
bir yana, akbabalar bir yana çekilip beklediler.
Mustafa:
"Murt çalısı kesmeye gideeeğiz. Kim benimle geleeek, kim burada kalıp ölüyü
bekleyeeek?"




Gülbahardan başka hepsi Mustafayla birlikte gitmek istedi.
"Veysi, sen Gülbaharla burada kal, ölüye de iyi muka3^et olun. Köpekleri,
kuşları yaklaştırmayın ona," diye Mustafa bu3mrdu.
Murtluk kireç oeaklarmm az üstünden başlıyor, Akareaya, çam ormanlarına
kadar gidiyordu. Mustafa bu işleri iyi biliyordu, az bir sürede bir mezarlık murtu
biçti. Her çoeuk kueağmda bir kueak çalıyla mezarlığa döndüler. Kartallar,
akbabalar, köpekler daha yerlerinden kıpırdamamışlar, oldukları yerlerde öyle
duruyorlardı. Çalıları üst üste koydular, çok koyu yemyeşil bir yığın oluştu
oraeıkta, mezarların arasında. Murtlarm keskin kokusu neredeyse ölünün
kokusunu bastırıyordu.
Murtu getirdiklerinden dolayı kıvançlıydılar. Burada hiçbir ölü murt çalısız
gömülmezdi, Fevzi:
"Bunu iyi yaptık," dedi. "Murtsuz ölü ölüden sayılmaz. Kel Eşkıyanın ölüsü
ölü gibi ölü. Bir de yıkamalıyız."
Mustafa:
"Olmaz," diye diretti. "Nerede buluruz kazanı, suyu ısıtmak gerek... Olmaz.
Yapamayız. Üstelik de eamide yıkamamız gerek onu."
"Mezarlıkta da olur," dedi Fevzi. "Evlerde de yıkanır ölü."
Ortalık karıştı, her ağızdan ayrı bir söz çıkıyordu. Ölüyü yıkamak mı, ya da
yıkamamak mı üstüne bir türlü anlaşamıyorlardı. En sonunda gene işi Aşık
Mustafa kestirdi attı:
"Size soruyorum," dedi. "İsterseniz en bilgili hoeaya gidin sorun, şehit olan ol
kişileri yıkamanın hiç gereği yoktur. Yüee Tanrının melekleri, o mübaret kişiyi
yıkayıp pirüpak eylemişlerdir. Söyleyin bakalım. Kel Eşkıya şehit değil midir? O
şehit değil de o kireç oeağmdaki onun üstünü örten kelebekler, hem de mavi,
hem de ufaeık ufaeık, hem de ipil ipil... Nedir öyleyse?"
Aşık Mustafa bunları söyleyinee akan sular durdu. Bunun üstüne karşı
gelebileeek sözü kim söyleyebilirdi ki... Fevzi somurtmuş, elinde koeaman bir
kalıp sabunla az ilerde, şaşkın, kalakalmıştı.
"Pekiyi, ya duasız ölü gömülür mü?"
Mustafa soğukkanlı, dingin:
"Duayı ben okurum," dedi. "Benim bildiğim dua kadar duayı kim bilebilir ki...
Ben şimdi Kel Eşkıyaya duayı okuyup, onun ruhuna gönderiyorum. Haydiyin
şimdi bir mezar yeri bulalım da kazalım."
Bu da uzun süren bir tartışma konusu oldu. Sonunda mezarlığın ortasındaki dut
ağaemm altını seçtiler, ama orasının toprağı kurumuştu, taş gibi sertti. Kazmak
zor oldu. Mezarı kazıp bitirdiklerinde kan ter içinde kalmışlar, yorgunluktan



kıpırdayacak halleri kalmamıştı.
ÖlÜ3m ağacın dibine getirdiler, Kadriye Hanımın turuncu güllü, mor
kelebeklere benzeyen menekşe işlemeli çarşafına sardılar, onu incitmeden,
yavaşça mezara indirdiler, üstüne de murt çalılarını 3mmuşacık yumuşacık
serdiler. Sonra da toprakladılar. Ağacın altında taptaze, uzun bir toprak yığını
oluştu.
"Durun, bekleyin," diye koşmaya başlayan Fevziyi ister istemez beklediler.
Feyzinin dönmesi uzun sürdü. Mezar taşlarına oturdular. Fevzi elinde bo3m kadar
bir salkımsöğüt fidanıyla döndü.
"Kökünden çıkardım," dedi. "Bu kurumaz. Hele derin gömersek hiç kurumaz."
Buna sevindiler. Elbirliğiyle derin bir de çukur kazdılar mezarlığın başucuna.
"Ben bu salkım söğüdü bÜ3m3mnceye kadar, her gün gelir sularım da," dedi
Gülbahar.
"Ben de her gün Gülbaharla birlikte gelirim," dedi Veysi.
"Bu salkımsöğüt büyüyünce de kelebekler gelirler üstüne konarlar," diye
onlara katıldı Aşık Mustafa.
Çocuklar bir süre mezarın yöresinde sessizce durdular Mustafa, dudakları kıpır
kıpır, dua okur gibi bir şeyler yaptı Ortalıkta hiçbir ses yoktu, bir arı vızıltısı bile
duyulmuyordu. Ortalığa apaydınlık bir güneş çökmüş, iki çocuk eli
bü3mklüğünde masmavi, kanatlarının uçları yaldızlı bir kelebek de karşıdaki
mezar taşının bu yanında sıcaktan kavrulmuş bir çiçeğin dalma konmuş,
kanatlarını durmadan açıp açıp kapatıyordu.
Sonra çocuklar, bir mezara, bir biribirlerine baktılar, ardından da hep birden,
"Allooooş," diye bir sevinç çığlığı koy verip kasabaya doğru koşmaya başladılar.
"Allooooş, allooooş!"
Onların bu şakıyan sevinç çığlıklarını duyan köpekler kaçıştılar, kartallar,
akbabalar, geniş, ağır, kanatlarını açarak havalandılar.



12
Çukurovadaki köy evleri genellikle sazlarla kamışlardan, bir de eilpirti
dedikleri çalılardan kurulur, huğ denilen bu evler dikdörtgen biçiminde,
uzunlaması en çok yirmi beş, otuz adım, enlemesi on adımla on beş adım arası
olurdu. Yan duvarları kamışsa, kamışlar, uzatılmış kalasların üstüne dikine
dizilirdi, çitse, dikilmiş kazıkların arası inee eilpirti çubuklarıyla örülürdü.
Duvarın 3mksekliği iki buçuk metreden fazla olamazdı. Kamış çitlerin de, eilpirti
çitlerinin de içi toprakla kalmea sıvanır, bu sıvaların üstü de Hemite dağı
yörelerinden getirilmiş mavi, sarı, yeşil, kırmızı topraklarla boyanır, süslenirdi.
Huğların üstü çoğunlukla sazlarla örtülürdü. Yalnız çok zengin insanların
evlerinin, o da çok seyrek, duvarları taştan örülür, damları da çinkoyla, kiremitle
örtülürdü. Bu yörede yalnız Talip Beyin iki katlı konağının duvarları taş, damı
kiremit, peneereleri de eamlıydı. Ve bu konak düz ovanın ortasında apak
parıldayarak yeni dikildiğinde uzun bir süre dillerde dolaşmış, salt bu konağı
görmek için uzak köylerden, dağlardan meraklı konuklar gelmişlerdi.
Bu yöre köylülerinin Anavarza altından Kozana, Kadirli altına, oradan
Osmaniye, oradan da Ceyhana kadar evlerinin kamışları, sazları yalnız
Akçasazdan elde edilebilirdi. Akçasaza da Türkmen Beyi Talip Bey sahip
çıkmış, Akçasazm her yanma eli tüfekli, boğa aletinden kırbaçlı bekçiler
koymuştu. Gereksinimleri olan köylülere Akçasazm kamışlarını, sazlarını
satıyor, dediklerine göre de sandıklara kese kese altın dolduruyordu.
Akçasaza sahiplendiği gibi Anavarza ovasının bÜ3mk bir kısmına da sahip
çıkıyordu. Bu ovada yılkı yılkı atları, ko3mn, tosun, inek sürüleri yayılıyordu.
Ovanın her yıl bir kısmını Yürüklere satıyor, her nasıl ediyorsa bazan ikinei
yıl, bazan da birkaç yıl sonra sattığı yerleri zorla onların ellerinden geriye
alıyordu.
Bu ovada Talip Beyin elinden çekmeyen kalmamıştı ya, Homanlı Yörük
obasının başına gelenler bin beterdi. Bu oba çoktandır yerleşmek istiyordu.
Koyunu keçisi, sığırı, atı, devesi bol, çok zengin bir obaydı. Derlerdi ki, Homanlı
Beyinin çadırının direği som altındandır. Bunu ovada gözleriyle görenlerin
olduğu da söylenirdi.
İşte Talip Bey bu aşirete sahip çıktığı topraklardan bir kısmını sattı. O nasıl
sattı, tapueu Zülfü ne yaptı, bunu kimse bilmiyor, yalnız birkaç yıl sonra
başlayan yargılamada Homanlı obası bütün toprağı yitirdi. Obanın elinde
avueunda hiçbir şey kalmamıştı. Neleri var neleri yoksa, hepsini satıp satıp
parasını Talip Beye vermişlerdi. En soylu atlarını, develerini, sürülerini,
kilimlerini, keçelerini, ta dededen kalma işlemeli, sedef, gümüş, altın kakmalı


beşiklerini bile satmışlardı. Evlerinde neleri kalmışsa onu da mahkeme, avukat
parası olarak vermişler, ipipullah sivri külah kalmışlardı.
Oba dağılmamıştı ya, çok perişan olmuştu. Eğer dayanışmayı, geleneğini daha
yitirmemiş öteki Yörük obaları olmamış olsalardı, Homanlı oymağı çoktan
dağılmış, ya da açlıklarından kırılmış gitmişlerdi. Ovada Talip Beyin
adamlarının dayağını yememiş köylü mumla aranaeak kadar azdı. Akçasaza
girdin, yat boğa aletinden kırbaem altına. Talip Beyin toprağına bastın, gir Talip
Beyin konağının yanındaki özel hapisanesine de orada gözlerin ışılayaraktan, üç
gün üç geee aç kalaraktan, tuzlu su içerekten kal da aklın başına gelsin. Bu Talip
Bey dayak faslında zaptiyeden de, eandarmadan da bin beter bir kişiydi.
O sabah, erkenden, kasabaya Talip Beyin öldürülme haberi geldiğinde
kimsenin bu habere pek inanası gelmedi. Onu, o kartal gibi adamı kim
öldürebilirdi ki... Onun 3mzleree koru3meu silahlı adamı, dokuz oğlu, şu kadar
akrabası vardı. O, devlet içinde devlet, hükümet içinde hükümetten de daha
güçlü hükümetti.
Öğleye doğru her şey açık seçikti ve gerçekten Talip Bey öldürülmüştü. înee
Memedden başka da kim öldürebilirdi bu Anavarza kaplanı Talip Beyi? Talip
Вы прочитали 1 текст из Турецкий литературы.
Следующий - İnce Memed - 3 - 17
  • Части
  • İnce Memed - 3 - 01
    Общее количество слов 3186
    Общее количество уникальных слов составляет 1898
    27.1 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    39.8 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    46.7 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 3 - 02
    Общее количество слов 3383
    Общее количество уникальных слов составляет 1774
    31.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    47.3 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    54.0 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 3 - 03
    Общее количество слов 3446
    Общее количество уникальных слов составляет 1713
    33.0 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    45.8 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    52.5 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 3 - 04
    Общее количество слов 3543
    Общее количество уникальных слов составляет 1671
    33.5 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    47.3 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    54.6 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 3 - 05
    Общее количество слов 3588
    Общее количество уникальных слов составляет 1794
    32.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    46.4 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    54.0 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 3 - 06
    Общее количество слов 3283
    Общее количество уникальных слов составляет 1773
    33.0 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    46.2 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    53.9 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 3 - 07
    Общее количество слов 3513
    Общее количество уникальных слов составляет 1640
    35.5 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    49.9 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    56.4 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 3 - 08
    Общее количество слов 3515
    Общее количество уникальных слов составляет 1597
    34.5 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    49.6 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    56.6 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 3 - 09
    Общее количество слов 3367
    Общее количество уникальных слов составляет 1622
    36.5 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    51.3 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    58.7 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 3 - 10
    Общее количество слов 3504
    Общее количество уникальных слов составляет 1664
    36.0 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.9 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    58.5 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 3 - 11
    Общее количество слов 3317
    Общее количество уникальных слов составляет 1741
    32.8 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    47.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    54.4 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 3 - 12
    Общее количество слов 3308
    Общее количество уникальных слов составляет 1736
    33.3 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    47.8 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    54.3 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 3 - 13
    Общее количество слов 3322
    Общее количество уникальных слов составляет 1710
    34.4 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    49.5 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    56.8 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 3 - 14
    Общее количество слов 3467
    Общее количество уникальных слов составляет 1685
    32.0 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    47.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    53.7 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 3 - 15
    Общее количество слов 3567
    Общее количество уникальных слов составляет 1775
    32.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    48.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    54.8 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 3 - 16
    Общее количество слов 3362
    Общее количество уникальных слов составляет 1755
    30.9 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    44.3 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    51.8 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 3 - 17
    Общее количество слов 3438
    Общее количество уникальных слов составляет 1711
    33.2 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    46.7 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    53.2 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 3 - 18
    Общее количество слов 3391
    Общее количество уникальных слов составляет 1746
    33.4 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    46.6 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    53.7 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 3 - 19
    Общее количество слов 3482
    Общее количество уникальных слов составляет 1575
    33.0 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    46.3 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    53.0 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 3 - 20
    Общее количество слов 3424
    Общее количество уникальных слов составляет 1683
    34.5 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    47.7 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    54.9 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 3 - 21
    Общее количество слов 3336
    Общее количество уникальных слов составляет 1663
    32.0 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    44.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    51.4 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 3 - 22
    Общее количество слов 3464
    Общее количество уникальных слов составляет 1766
    31.9 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    46.1 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    53.5 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 3 - 23
    Общее количество слов 3583
    Общее количество уникальных слов составляет 1771
    34.1 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    49.7 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    57.6 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 3 - 24
    Общее количество слов 3423
    Общее количество уникальных слов составляет 1832
    33.6 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    46.8 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    54.5 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 3 - 25
    Общее количество слов 3471
    Общее количество уникальных слов составляет 1683
    34.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    49.4 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    56.8 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 3 - 26
    Общее количество слов 3322
    Общее количество уникальных слов составляет 1829
    33.3 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    48.3 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    55.3 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 3 - 27
    Общее количество слов 3409
    Общее количество уникальных слов составляет 1664
    35.2 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    49.2 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    56.6 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 3 - 28
    Общее количество слов 3491
    Общее количество уникальных слов составляет 1689
    35.8 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.4 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    57.3 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 3 - 29
    Общее количество слов 3469
    Общее количество уникальных слов составляет 1743
    33.5 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    47.4 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    55.8 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 3 - 30
    Общее количество слов 3540
    Общее количество уникальных слов составляет 1745
    32.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    48.3 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    55.7 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 3 - 31
    Общее количество слов 3589
    Общее количество уникальных слов составляет 1691
    32.9 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    45.8 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    53.3 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 3 - 32
    Общее количество слов 3490
    Общее количество уникальных слов составляет 1682
    32.9 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    46.8 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    55.6 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 3 - 33
    Общее количество слов 3637
    Общее количество уникальных слов составляет 1617
    34.8 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    49.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    56.8 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 3 - 34
    Общее количество слов 3390
    Общее количество уникальных слов составляет 1812
    33.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    48.1 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    54.5 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 3 - 35
    Общее количество слов 3319
    Общее количество уникальных слов составляет 1687
    31.8 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    46.9 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    54.7 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 3 - 36
    Общее количество слов 3462
    Общее количество уникальных слов составляет 1749
    35.9 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    49.2 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    57.2 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 3 - 37
    Общее количество слов 3401
    Общее количество уникальных слов составляет 1684
    35.2 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.8 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    58.0 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 3 - 38
    Общее количество слов 3485
    Общее количество уникальных слов составляет 1689
    33.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    48.4 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    55.5 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 3 - 39
    Общее количество слов 3488
    Общее количество уникальных слов составляет 1690
    35.8 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    49.8 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    56.7 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 3 - 40
    Общее количество слов 3466
    Общее количество уникальных слов составляет 1759
    32.3 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    45.5 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    52.4 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 3 - 41
    Общее количество слов 3397
    Общее количество уникальных слов составляет 1811
    33.0 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    47.2 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    55.3 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 3 - 42
    Общее количество слов 3362
    Общее количество уникальных слов составляет 1749
    31.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    47.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    54.9 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 3 - 43
    Общее количество слов 3401
    Общее количество уникальных слов составляет 1693
    33.2 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    45.8 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    53.3 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 3 - 44
    Общее количество слов 3402
    Общее количество уникальных слов составляет 1729
    34.5 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    48.5 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    54.6 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 3 - 45
    Общее количество слов 3363
    Общее количество уникальных слов составляет 1728
    34.1 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    49.1 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    56.1 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 3 - 46
    Общее количество слов 3428
    Общее количество уникальных слов составляет 1806
    32.1 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    47.4 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    54.8 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 3 - 47
    Общее количество слов 1546
    Общее количество уникальных слов составляет 976
    37.1 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    52.9 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    61.1 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов