Demokrasinin Kilit Taşı - 09

Total number of words is 2853
Total number of unique words is 1853
28.4 of words are in the 2000 most common words
40.8 of words are in the 5000 most common words
48.9 of words are in the 8000 most common words
Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
21 köy muhtarının mührü ve imzası olan bu mazbata, ilk günden
beni adeta ipotek altına alıyordu. birinci imzayı atmış olan Sungu Köyü
Muhtarı Seyfettin (Seyfo) Sayılgan beni Muş'un en büyük köylerinden
Sungu'ya (eski adı Norşin) götürdü. Köyde güzel bir muhtar odası vardı.
Odanın ortasında bir masa, masanın ortasında da eski bir daktilo makinası.
Muhtarlığın ön yüzündeki duvara büyük harflerle "NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE"
yazısının önünde köylülerle bir fotoğraf çektirmişiz. Sağımda ve solumda,
2 metreye yaklaşan boyda iki insanın arasında duruyorum. Solumdaki, il
başkanımız Dizdaroğlu, sağımdaki, Sungu Köyü'nün tanınan ve sevilen Cemil
Ağa'sı. Başım omuzunun hizasına bile gelememiş. Köyün işlek bir sağlık
ocağı vardı. Ebesi de köy öğretmenin eşi idi. 400 haneli köyün en büyük
derdi, hemen önünden akan, "Karasuyun" üstüne köprü yapılmasıydı. Biri
hanefilerin, öteki şafiilerin olan, iki camii vardı. Şafiilerin imamı
Siracettin Efendi hiç elimi sıkmıyordu, abdesti bozulur diye. Ama çok
saygılıydı.
Bir defter dolusu dilekle Ankara'ya döndük. Uğurlamaya
gelenler bana "güle güle Vekil hanim" diyorlardı. Muş'a gitmiştim, içine
girmiş, öğrenmeye başlamıştım. Onlar da beni tanıyorlardı yavaş yavaş.
CHP'nin orada liste başı olup da kazanamayan adayı Ahmet Hamdi Çelebi'nin,
geçim sıkıntısı çektiğini söylemişlerdi. Dava vekilliği yaparmış, arzuhal
yazmakta çok başarılıymış. Malazgirt ya da Bulanık ilçelerinden birinde
Hazine Muakkipliği bulunursa iyi olacakmış, Ferit Melen Bey'e söylenmesi
için not etmiştim.
Muş'tan döndüğüm gün 31.11.1965 Hürriyet Gazetesi'nin "Serbest
Kürsü" sütununda şu mektup çıktı:

"Mebusluk işi ve istikbal kaygısı,
Muş ilinde damadım Hamdi Çelebi'nin liste başı olması sebebiyle CHP'nin
aldığı oylar fazlalaştı. Damadım köy köy dolaşarak yaptığı propaganda
için 80 bin lira harcadı. CHP ileri gelenleri damadımın yerine Eminönü
Kadınlar Kolu İlçe Başkanı Neriman Hanımı kontenjandan mebus çıkardı.
Beş çocuklu damadım bütün ümidini mebusluğa bağlamıştı. Bunun için büyük
bir borç altına girdi. Muş'dan gösterdiğiniz Neriman hanımın mebus
olması mutlaka şart mıydı? Damadım gibi çok mu borçlanmış, istikbalini
bu mebusluğa bağlamıştı? İsmet Paşa'dan bu hatayı önümüzdeki ara
seçimlerinde telafi etmesini bekliyoruz"
Ayşe
Özçelik
Cerrahpaşa K.Muhittin Sok. Aktürk Aksaray-
İSTANBUL
Hamdi Bey de beni Yüksek Seçim Kurulu'na şikayet etti.
Seçilişimin yasal olması nedeniyle, Kurul 11.12.1965 günlü kararıyla bu
istemi reddetti. Ama Hamdi Bey işin peşini bir süre bırakmadı. Neyse, bu
konudaki gelişmeleri ilerde göreceğiz.

Milletvekili Ben
Ankara'da seçim bölgemin işlerini kovalıyan, Meclis'de de
yasama ve eleştirme görevlerini yerine getiren, milletvekilliği
çalışmalarına başlamıştım. 4 Kasım günü Muş iline tahsis edilen 50 tonluk
tohumluk buğdayın yetersiz olduğunu, ekim süresinin bitimine 10 gün
kaldığı halde, dağıtımın yapılmayışını eleştiren ve bakanlıkça ne gibi
tedbirler düşünüldüğünü soran bir önerge verdim. Sözlü sorum 22 Kasım günü
gündemdeydi. Tarım Bakanı Bahri Dağdaş konuşmuştu.
Yemin ederken, Millet Meclisi Kürsüsü'nün ne olduğunu pek
anlamamıştım. Meclis'de ilk kez bugün kürsüden konuşacaktım. O gün
gelinceye dek, çok konuşmalar yapmıştım. Ama meclis kürsüsü başkaydı.
Churchil'in bir öğüdü vardır: "Büyük çoğunluğa kürsüden hitabederken sakın
en önde oturanlara bakmayın. Arkaya doğru giden o büyük kalabalığın
altında ezilirsiniz. En son sıradaki dinleyicinin başının üstüne taraf
bakın. O zaman, onlar size değil, siz onlara hakim olursunuz."
Meclis'deki en son sıradaki adamın başının üstüne de baksam,
ondan sonra gazeteciler, onların arkasında, koskoca balkonu dolduran
dinleyiciler vardı. Görmeye çalıştım. Parti çalışmalarında hayal
edemiyeceğim kadar güzel bir seslendirme düzeni vardı meclisin.
Hazırladığım konuşmayı zannederim teklemeden yapabildim.
Birkaç gün sonra Muş'dan telgraflar, mektuplar gelmeye
başladı. İlişki kurulmuştu. 27 Kasım tarihli Son Havadis Gazetesi'nde
Orhan Seyfi Orhon şöyle diyordu;

"Evvelki Günkü Meclis, CHP'li Muş Milletvekili Muş'a tahsis edilen
tohumluk hakkındaki sözlü sorusuna daha nazik bir mukaddeme ile başladı.
Tarım Bakanı için önergede hiç bir incitici tabir kullanılmamıştır.
Soru, bir bayan milletvekilinin uslubuna en yakışır bir şekilde fakat,
Muş'a karşı derin bir alaka ve hassasiyetle sorulmuştur...
Millet Meclisi müzakereleri için bu pek hayırlı bir başlangıçtır.
Zannediyorum ki parlemento büyük bir olgunluk içinde, memleket
meselelerini sözle değil, işle halletmek kararında olduğunun pek güzel
bir örneğini vermiştir."
Evet... Orhan Seyfi Orhon böyle söylüyordu ama sonraki günler
bakalım neler gösterecekti...

Kurt Yumağı
İlyas Seçkin anlatmıştı, karlı günlerde, Ayaş belinden geçen
yolcuların karşısına aç kurtlar çıkarmış. Onların önüne, köylüler keçi
kılından bükülmüş bir yumak atarlarmış, kurt yumağa dokundukça yuvarlanır,
yuvarlandıkça peşinden koşarmış, böyle böyle, yumak kurtu arkasından
sürükler belden aşağı gidermiş. Biz de "ortanın solunu" aldık, partinin
içinde yuvarlanmaya başladık.

Meclis Açılırken, Düşüncedeki Ayrılıklar (Ortanın Solu)
"CHP'nin eski ilerici azınlığı, Kemal Yılmaz, Mahmut
Bozdoğan, Orhan Birgit, İsmail Arar, Seyfi Sadi Pencap, Nermin Neftçi,
Hayrettin Uysal gibi yeni isimlerle zenginleşmiştir. Ama, Nurettin
Ardıçoğlu, Ruhi Soyer, Kemali Beyazıt gibi tipik gerici unsurlar, CHP
içinde hala önemli sayıdadırlar." (Yön Dergisi 22 Ekim 1965) diyerek "kurt
yumağını" o da bir başka yönden yuvarlamaya çalışır. Ama "yanlış
tahminler" de yapar. "CHP Meclis'de ortanın solu bir muhalefet yapacaktır.
Bu muhalefeti Turhan Feyzioğlu'nun sürükleyeceği anlaşılmıştır. T.İ.P.
aynı yönde daha ileri fikirler savunacaktır" diye ekler.
Bu yorum nereden geliyordu, kimden esinlenmişti. İlerici
saydığı isimlerin hiçbiri yön bildirisine imza koyan kişiler değildi. Bu
olsa olsa bizim İstanbul'daki çalışmalarımızdan ileri geliyordu biraz da.
1963-1964 yılları arasında hazırlamış olduğumuz, reformist görüşler beni,
Orhan Birgit'i, İsmail Arar'ı bu katagoriye sokuyordu.
Ben gerçekten reformcu idim. Atatürk'ün devrimcilik ilkesini,
reformculuk olarak yorumlardım, anlardım. Bana göre az gelişmiş bir ülke
bu dinamizm ile demokrasiye erişir ve gelişirdi. Reformculuğum bu yapısı
ile, barışçı bir yöntemdi. Temelinde ayrılık da kavga da yoktu. Bu yüzden
bazılarına göre statükocu bile sayılırdım. Partinin bir bütün olarak
kalmasından yanaydım.
Seçim sonrası toplanan CHP Parti Meclisi'nde, tartışmalar
olduğu kulağımıza gelmişti. Kimi üyeler ortanın solu deyiminin partiyi
yenilgiye götürdüğü inancındaydılar. Bunların başında Sırrı Atalay
geliyordu. Ferit Melen, Cahit Zamangil ve başkaları da bu fikirde imiş,
büyük tartışmalar çıkmış, ama Feyzioğlu yan tutmamış deniliyordu. Halbuki
seçim öncesi Feyzioğlu'nun tutumu belli idi. Biz kendisini reformcu
kanattan sayardık, herkes de öyle bilirdi.
Meclis açılalı bir, bir buçuk ay olmuştu. Birgün bana
"Toplanıyoruz" dediler. "Mesele nedir?" diye sorunca, "Ortanın Sol'u..
falan" diye yarı kapalı cevaplar aldım. Toplantı galiba Seyfi Sadi
Pencap'ın Bahçelievler'deki evindeydi. O akşam oraya gittim. Sohbet havası
içerisinde, ortanın solu deyimi konuşuldu. "Bir ve beraber olalım"
denildi. Belirli bir gündemi yoktu toplantının.
Eşim de o akşam Tarhan Erdem ile birlikte Feyzioğlu'na gitmiş.
Geç vakitlere kadar aynı konuları tartışmışlar. Feyzioğlu, ortanın solu
sözünün parti görünümüne zarar verdiği tezini savunuyormuş daha çok. Kocam
"her şeye rağmen, grupta bir tartışma açılırsa karşı çıkmamasının yararlı
olacağını" ileri sürmüş. Bunları bana anlatırken:

"Grupda büyük bir anlaşmazlık çıkacağını hissetmiştim. Senin o akşam
katıldığın toplantıdan hiç bahsetmedim. Feyzioğlu bazı kişilerden söz
ediyor ve onlarla anlaşma imkanı olmadığını söylüyordu. Hele sizin
toplantıya katılanlardan birisi için çok kötü konuştu. Ben ise, "Canım
bir kişinin ne önemi var, senin yerinde olsam onları kâle bile almam,
önemli olan partinin bütünlüğüdür. ıstersen ben ve Tarhan Erdem, şöyle
derleyip toparlayıcı bir bildiri taslağı hazırlayalım, sana getirelim.
Onun üstünde düşün belki guruptan onu veya benzer bir bildiriyi
geçirirsiniz"
dedim, diye anlatmıştı. Gerçekten de Tarhan Erdem ile oturdular saatlerce
çalışıp, güzel bir bildiri metni hazırladılar. Bir suretini Ecevit'e, bir
suretini de o akşam Bulvar Palas'daki CHP kokteylinde, Feyzioğlu'na
verdik. 1965 yılının Aralık ayında grupta açılan tartışmaların bir yaraya
dönüşmemesi için aile olarak çok çırpındık. Şair Ecevit bizim bu
halimizden duygulanmıştı. Bizi, Eliot'dan çevrilen "The Coaktail Party"
adlı oyunun üç koruyucusuna benzeterek, kitabı bize şöyle yazıp hediye
etti:

Sayın Nermin ve Nizam Neftçi'ye
CHP nin koruyucu melekleri
Bülent
Ecevit
1
Aralık1965
Grupta tartışma açıldı. Herkes cevherlerini döktürüyordu
kürsüde, ben de konuştum:

"Batının oturmuş parlamenter demokrasilerinde partilerin sağ sol
kanatları olur. Binaenaleyh, partiler içinde de bir yelpaze vardır. CHP
toplumcu bir partidir. Toplumcu kelimesinden korkmamak gerekir. Bunun
marksizimle ilgisi yoktur... CHP ortanın solu ve toplumcu yönüyle
teminat teşkil etmektedir... Ekonomik düzen ve sosyal yapı değişimi
yolundan sağlam temellere dayanan CHP programı ve bu programın
ışığındaki yerimizi açıkça belirtip ortaya çıkmalıyız. Yoksa doğacak
boşluğu, demokratik düzenin ve sosyal yapının yıkılmasını özleyen
dönüşümcü akımlar dolduracaktır. Biz demokratik düzeni aldatıcı bir
burjuva düzeni gibi gösterip, -proleterya özgürlükleri- edebiyatı
yapanların yanında değiliz... Bizim sosyal değişim (tekamül)
anlayışımız, özgürlük anlayışımız, ekonomik politika tutumumuz, dinamik
bir toplum içinde olumlu bir sonuca varma çabasıdır. Dünyadaki yerimizi
de buna göre belirleyen ve buna göre politika izleyen siyasi bir
topluluğuz. Biz ne körü körüne herhangi bir devletin politikasına
uyarız, ne de herşeyin kabahati demokratik düzen içinde yaşayan
uluslarınmış gibi, o ulusların güttüğü politikaya düşmanlık
ederiz...Bizim devletçi yönümüz de batı demokrasisi içinde mevcut
bulunan bir anlayış tarzı
Sömürgecilikten yeni kurtulan bazı toplumların, sömürgeciliğe karşı olan
düşmanlıklarını vasıta edip, Batı demokratik hayatına, Batı politikasına
ve batılı dünya görüşüne karşı kıştırtma yolları aranır. Halbuki biz,
sömürgeciliğe karşı çok önceleri savaşını vermiş ve kazanmış bir
ülkeyiz. Asırlarca bağımsız yaşamış, bütün direnmelere rağmen, Atatürkçü
bir metodun içine girmiş bir ülke oluşumuz bizi, diğer az gelişmiş
ülkelerden haklı olarak ayırmaktadır."

Biz sosyal demokrasiyi bu ölçüler içinde anlıyorduk, öyle de
anlamaktayız. Bir gün ülkemizde bir sosyal demokrat parti kurulursa, ancak
bu ölçüler içinde kaldığı sürede başarıya ulaşacağına inanırız. Parti
Meclis Gurubu içinde benim bu görüşlerime katılmayanlar vardı. Ama bu batı
anlamındaki sosyal demokrasi anlayışına da karşı çıkmıyorlardı. Hiçbir şey
açıklığa kavuşmadan grup görüşmeleri bitti. Yumak ortada kalmıştı.
Kendi kendime düşünürüm: Acaba o gün, İnönü kürsüye çıksa
elini vurup, "Aklınızı başınıza alın, benim anladığım ortanın solu budur"
diye bir sınır çizse idi, ne olurdu?... Hiçbir şey olamazdı. Belki üç beş
kişi ya sağa ya da sola giderdi, işte o kadar.. Çünkü, kadrolaşma henüz
kesinleşmemiş, zıtlaşma kemikleşmemişti.
Grup normal çalışmalarını sürdürdü. Ama için için ayrılık
yayılıyor, gizli toplantılar seyrek de olsa yapılıyordu. Diğer partilerle
meclisde sürtüşmeler başlamıştı. Ana muhalefet partisi bizdik ama, en sert
çatışmalar, TİP. ile AP arasında geçiyordu. AP'lilere göre TİP'liler,
Lenin'in, Stalin'in, Marks'ın birer simgesi idiler. Bu çatı altına
girmemeleri gerekirken, girmişlerdi. Ne kadar sataşılsalar aşağılansalar
yeriydi. TİP'lilere göre ise, AP, kokuşmuş düzenin temsilcisiydi.
Meclis'in iki kulisi vardı. Genel Kurul salonunun sağındaki
kulis AP'nindi. Sol tarafdaki kulis de CHP'nin sayılırdı ama karma idi
CKMP'liler, YTP'liler, TİP'liler, merdivenlerden çıkan her partinin
senatörleri bu tarafta kümelenirdi. Bu yüzden bizim kulis daha renkliydi.
AP kulisi sessiz sakin görünüşlü, biraz da soğuktu. Önemli günlerde bizim
taraftan AP kulisine adamlar gider, havayı koklamaya çalışırlardı.
TİP'liler, genellikle CHP'nin devrimciliğini hafife alırlardı. Öyle ya...
biz "Gardrop Devrimcisi" sayılırdık. CHP balosunda smokin giyme zorunluğu
olmadığı içindir ki, o yıl Mehmet Ali Aybar'la Çetin Altan gelmeyi kabul
etmişlerdi.
Grupda TİP'lilerle daha sıkı fıkı olanlar vardı. Çetin Altan
kitabında onlara, "CHP'li Sosyalistler" diyordu. Çay, kahve sohbetlerinde
konuşmalarına kulak misafiri olurdum. CHP'nin yapısından çok uzakta
idiler. Başka dünyaların insanlarıydılar... Kürsü konuşmalarında
sohbetlerde, içinde bulunduğumuz düzeni "cici demokrasi" diye alaya
almalarına kızardım. Demokratik sistem bence saygı değerdi. "Bunun
sayesinde ilk kez şu kürsüye çıkıyorsunuz... bir de dil uzatıyorsunuz"
derdim içimden. Ama zorla, kaba kuvvetle, dayakla bağırıp çağırmayla,
susturulmalarını da istemezdim. Çetin Altan gibi tek tük ahbap
olduklarımıza da bu inancımı söylerdim.

1966 yılı bütçe görüşmelerinde grup sözcüsü olarak kürsüye çıktım:
"Atatürk Devrimciliğine bağlılığın, tam şuuruna sahip olarak görev
yapan, çok cumhurbaşkanları gelecekler, gideceklerdir. Gerek görev
başında olsun gerek bu makamdan ayrıldıktan sonra olsun, fani vücutları
toprak olurken hatıraları yaşayacak, ilelebet payidar kalacak Türk
Milleti ile beraber, ebediyete kadar en yüksek şeref yerini
dolduracaktır." (Ulus, 17.02.1966)

Cumhurbaşkanlığı bütçesi üzerine yaptığım bu konuşma yarı ağıt
gibi bir şeydi. Rahmetli Gürsel o günlerde ağır hasta olduğu için hiç bir
eleştiri yapmadım.
İlk yıl alışkın değildim. Sabahlara kadar süren bütçe
çalışmaları bizi perişan etti. Evimiz İstanbul'da idi, ben ağabeyimin
yanında kalıyordum. Şubat ayında bir kere bile İstanbul'a gidemedim.
Meclis'deki asıl curcuna, Mart ayında koptu. AP, milli
bakiyeyi değiştirmek istiyor, senato seçimlerinde ise çoğunluk sistemini
savunuyordu. CHP için milli bakiye o kadar önemli değildi. Onun ucu küçük
partilere dokunurdu ama, Senato seçim sisteminin çoğunluğa döndürülmesi
çok önemli idi. O zaman bize egemen olan fikre göre: AP, diğer senato
seçimlerini çoğunluk sistemine göre yapmayı başarırsa, arkasından
milletvekilleri seçim sistemini de değiştireceğine inanıyorduk. Tüm
seçimlerin çoğunluk sistemiyle yapılması, AP'ye üçte iki çoğunluğu
sağlayacak, böylece Anayasa'yı değiştirme yolu açılacaktı. Bu bizim için
varolma veya yok olma gibi bir şeydi.
CHP her çareye başvurdu, kanunu engellemek için. Bunların
başında Anayasa'nın 89'ncu maddesi yani gensoru maddesi geliyordu.
Anayasa'ya göre, gensoru önergesi verildi mi, akan sular durur hiçbir şey
görüşülemezdi. CHP grup odasında sabahlara kadar çalışıldı, önergeler
hazırlandı. Böylece yasama süreci aylarca felce uğradı. AP'liler inat
ediyor, bizler ise gensoru yaratıyorduk.
Bu olaylar, sistemi dejenere eden adımlardan ilkiydi. En
sonunda, CKMP Yüksek Adalet Divanının Yassıada Mahkemesi'ndeki
kararlarının tümünü gerekçe alarak bir gensoru önergesine ekledi ve
başkanlığa verdi. Sadece karar gerekçelerini okumak belki aylar alırdı. 13
Haziran günü, AP seçim kanununu, muhalefet de gensoruları geri aldı.
Meclis de çalışmaya başladı.
Engellemenin AP üzerinde uyandırdığı şaşkınlığı, adını çok
andık ama, gene Orhan Seyfi Orhon, 18 Mart günlü "Son Havadis" de şöyle
belirtmiş

"Bu 89'uncu madde bize karşı bir anayasa hükmü olarak değil, bir
işkence aleti olarak kullanılıyor. İçinden neler çıkmıyor neler..."
Halk Partisi'nin bu madde hakkında bilgi almak için Ankara'ya
davet ettiği mütehassız bir zatla konuştum:

– "89'ncu madde, gensoru önergeleri, diğer kanun tasarılarını
konuşturmazsa Meclis'i çalışmaz hale getirmiş olmaz mı?"
– "Olur"
– " Buna karşı çare nedir?"
– "Halk Partisi'nin istediğini kabul etmek".
– " Böylesi, azınlığın çoğunluğa tahakkümü sayılmaz mı?"
– "Sayılsın farzedelim. Bunu yapmak zorundasınız. 89'ncu madde açıktır.
Anayasa tefsir hakkı vermiyor.." Cevabı bu oldu.
– "89'ncu madde bizim müptela olacağımız en tehlikeli hastalık."

O günlerde bir iş için Ankara'ya gelip dönen kocam Nizam, bu
yazıyı okuyunca kahkahalarla gülmüştü.
"Bu anlattığı adam, bendim. Vagon Restoran'da, Orhan Seyfi
Bey, Ekrem Özden ve diğerlerinin olduğu bir grup sohbet ediyordu, ben de
katıldım. Şaka yollu, "Parti beni Ankara'ya çağırmıştı" diye,
engellemeleri anlattım.

Bir Uçtan Bir Uca
Nasıl ki İstanbul il örgütünde çalışırken önce ocaklar arası,
sonra da ilçeler arası geziler yapılırsa, milletvekili olduktan sonra da
iller arası, bölgeler arası geziler başlar. Benim yeteri kadar yüküm vardı
zaten. Her Cuma akşamı İstanbul'a gidiyor, pazartesi dönüyorum. Muş da
ayrı tabii. 1966 senato seçimi çalışmaları benim için hızlı geçti. Bir
yandan İstanbul örgütü ile çalışıyor. Bir yandan da çevredeki kongrelere
katılıyorum. Uçakla İzmir Kadın Kolu kongresine katılıp aynı gün
dönmüştüm. Eminönü İlçe Başkanlığı uzun süre üstümde kaldı. Parti içi
çekişmeler, il kongresi, Kurultay hesapları nedeniyle çekilmemi
istemiyorlardı arkadaşlar. Ama bıraktım. Çünkü benimle, örgüt arasında bir
yabancılaşma başlamıştı.
Politikada, sizinle uzun süre çalışan insanlar, siz gittikten
sonra, geleceğe dönük isteklerini, tasarılarını ortaya dökmeye başlarlar.
Bu isteklerin tasarıların uzağında iseniz, yavaş yavaş saf dışı
kaldığınızı anlarsınız. Bir kelebek uçtuktan sonra, tekrar krizalit
olamaz. Hergün yıllarımı verdiğim İstanbul politikasının, biraz daha
dışında buluyordum kendimi.
Senato ara seçimlerinde İstanbul adayımız İhsan Topaloğlu için
çalışırken, beni Sakarya'da görevlendirdiler. Oralarda da birkaç gün
gezdik. Hayrettin Uysal'la beraber dağ köylerine gidiyorduk. Geyve'nin
Akdoğan Köyü'ymüş, Halidiye'nin, Umurbey'in de köylüleri oraya gelirler
(hayır gününü) kutlarlarmış. AP milletvekillerinden Nuri Bayar'la,
Musluhittin Gürer'e rastladık. Ortaklaşa oldu toplantımız. Münazara gibi
bir şeydi. Gürer'le, Bayar toplantıda çok kalmadılar, bakanlar
geliyormuş.:

"Muş'u hayatında görmemiş, haritada yerini zor bulacak, Muş Milletvekili
Nermin Neftçi ile Sakarya Milletvekili Hayrettin Uysal, Geyve'nin
Akdoğan köyünde esip savurmağa başlamışlar. O sırada AP ekibi de orada.
Bine yakın köylü var. "Alın" diyor köylüler, "Ak koyun, kara koyun belli
olsun, karşılıklı konuşun"... Mikrofon bir AP'lilerde bir CHP'lilerde".
(Son Havadis, 31.05.1966)
"AP milletvekilleri açık oturum teklifini kabul etmemişler.
"Vekillerimiz geliyor" diyerek iki-üç bin kişinin ilgiyle izlediği
toplantıyı terkederek köyden ayrılmışlardır".
(29.05.1966, Ulus)
Ne biz esip savurduk, ne de onlar açık oturumdan kaçtılar.
Birlikte köylülerle oturup konuştuk, çay içip, sohbet ettik.
Seçimden sonra Ankara'ya dönüşte, "Hadi.." dedi Kemali
Beyazıt. "Siz karı koca, Bitlis il kongresine gidin..." Tam uçağa
binerken, Siirt Milletvekili Adil Yaşa 7-8 yaşlarında iki çocuk getirdi.
"Bunlar bizim il başkanımız Haydar Koyuncu'nun çocukları. Babaları
Diyarbakır'da alacak, göz kulak olun" dedi. Haydar Bey'le böylece
tanıştık. Sabah gün doğarken bizi jipine aldı. Silvan üzerinden, Bitlis'e
doğru yola çıktık. Batman ayırımındaki köy kahvesinde durup çayımızı
içecektik. Kahvecinin küçük kızı yanımıza geldi. Adı Behiye Işık'mış.

– "Okur yazar mısın?"
– "Evet" dedi. Kardeşinin adı ise 'Vukuat' imiş.

Kozluk bölge okulu 3'ncü sınıf öğrencisi imiş. Annesiyle
babasıyla zor anlaşabiliyorduk ama, bize bir 23 Nisan şiiri okudu ;
Bu millete Türk
derler,
Asla eğilmez başı.
Nizam o günkü notlarımıza şu sözleri eklemiş. "Atatürk buraya
gelmişti." Oradan, "Veysel Karani"'ye gidip, türbeyi ziyaret ettik.
Notlarımızda, sakatlar, sarıklılar, bunun da yanına, "Atatürk buraya
gelmemiş henüz" diye yazmışız.
Bitlis'de kongreyi yaptık. İl Başkanı Kenan Mümtaz Akışık,
bize bir lokantanın terasında öğle yemeği ziyafeti çekti. Doğru Muş'a
hareket ettik. Yazık ki Bitlis'i çok az görmüştük. Bir vadinin iki
yamacına sıkışmış, Selçuk yapılarıyla, köprüleriyle, eski kalesiyle bu
görülmeye değer yeri böylece geçtik.
Nizam'a Muş'u ilk kez gösterecektim. Bizi yollardan
karşıladılar, birkaç arabayla. Doğru Muş'un içindeki, dükkandan bozma il
merkezine gittik. Artık oraları tanıyordum. Geceyi Abdullah Balkaya'ların
kabartılmış yün yataklarında geçirdik.
Denizden bin metre yükseklikteki Muş ovası baharın sonunu
yaşıyordu. Dizboyu otlar yemyeşildi. Dağlarda eriyen karların buz gibi
suları derelere, nehirlere akıyordu. Yol boyunca köylüler omuzlarında
tırpanlarıyla, oraklarıyla ot biçmeye gidiyorlardı. Bu çevrede ot, altın
gibidir. Evlerden daha büyük düzgün yığınlar yaparlar, bunlara "loda"
denilir. Sürülerle kaz düzlüklere yayılmıştı. Kışın Muş'da yiyecek
toplanır. Kaz, koyun kavurmaları yapılır, lahanalar salamuraya yatar.
Kışın bunları doğrayıp "çorti" pişirirler, kavurma etlerle. Taze sebze
yemiş gibi olursunuz böylece. Buna benzer bir lahana yemeğini ısviçre
köylerinde yemiştik. "saurkraut"
Gezimizde, Muş köylerindeki evlere de girdik. Toprağa oyulmuş,
üstü yarı kubbemsi, kubbenin ortasında ışığın girdiği, dumanın çıktığı,
tek delikli evler. Kışın sıcak olurmuş. Hayvanlar bir yanda, insanlar öbür
yanda. Tandırda pişirdikleri ekmekten yedim. Daha sonraları, seçim
gezilerimde bu ekmeğin tiryakisi olmuştum. Sininin ortasında bir kase
yoğurtla birlikte yenirdi. Herkesin dizinde bir tandır ekmeği, koparıp
koparıp banardık.
Muş ovası öyle düzdür ki... Nehirlerin aktığını göremezsiniz,
kımıldamazlar adeta. Senatör İsa Bingöl anlatmıştı: Birgün hava
karardıktan sonra arabaları kaynatmış yanlarında da su yok. Görünürde ne
bir köy ne de bir gelen. Çaresiz geceyi orada geçirmeye karar vermişler.
İsa bey, "Sabah uyanınca bir de baktık ki Murat nehri durduğumuz yolun
kenarından akıyor. Bütün gece en ufak bir şırıltı duymamıştık" demişti.
Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay, doğu gezisine çıkmış, Muş'a da
gelecekti. Karşılama töreni Buğlan Geçidi'nde yapılıyordu. AP'lilerle biz
de katıldık. İşi parti çekişmesine dökmeyelim diye anlaşmıştık. Tam
You have read 1 text from Turkish literature.
Next - Demokrasinin Kilit Taşı - 10
  • Parts
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 01
    Total number of words is 2766
    Total number of unique words is 1733
    28.6 of words are in the 2000 most common words
    41.5 of words are in the 5000 most common words
    48.8 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 02
    Total number of words is 2751
    Total number of unique words is 1773
    28.1 of words are in the 2000 most common words
    39.9 of words are in the 5000 most common words
    47.4 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 03
    Total number of words is 2912
    Total number of unique words is 1925
    29.4 of words are in the 2000 most common words
    41.4 of words are in the 5000 most common words
    48.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 04
    Total number of words is 2799
    Total number of unique words is 1834
    28.9 of words are in the 2000 most common words
    42.4 of words are in the 5000 most common words
    49.4 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 05
    Total number of words is 2866
    Total number of unique words is 1813
    29.5 of words are in the 2000 most common words
    41.6 of words are in the 5000 most common words
    49.0 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 06
    Total number of words is 2863
    Total number of unique words is 1758
    28.9 of words are in the 2000 most common words
    40.7 of words are in the 5000 most common words
    49.0 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 07
    Total number of words is 2853
    Total number of unique words is 1790
    29.2 of words are in the 2000 most common words
    41.0 of words are in the 5000 most common words
    48.6 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 08
    Total number of words is 2894
    Total number of unique words is 1875
    28.6 of words are in the 2000 most common words
    41.6 of words are in the 5000 most common words
    48.6 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 09
    Total number of words is 2853
    Total number of unique words is 1853
    28.4 of words are in the 2000 most common words
    40.8 of words are in the 5000 most common words
    48.9 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 10
    Total number of words is 2882
    Total number of unique words is 1823
    30.2 of words are in the 2000 most common words
    42.5 of words are in the 5000 most common words
    49.2 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 11
    Total number of words is 2850
    Total number of unique words is 1850
    29.1 of words are in the 2000 most common words
    41.3 of words are in the 5000 most common words
    48.3 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 12
    Total number of words is 2832
    Total number of unique words is 1855
    27.6 of words are in the 2000 most common words
    39.3 of words are in the 5000 most common words
    46.9 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 13
    Total number of words is 2832
    Total number of unique words is 1794
    27.1 of words are in the 2000 most common words
    39.4 of words are in the 5000 most common words
    46.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 14
    Total number of words is 2916
    Total number of unique words is 1735
    29.8 of words are in the 2000 most common words
    43.1 of words are in the 5000 most common words
    51.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 15
    Total number of words is 2837
    Total number of unique words is 1827
    28.8 of words are in the 2000 most common words
    42.6 of words are in the 5000 most common words
    49.9 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 16
    Total number of words is 2877
    Total number of unique words is 1785
    31.8 of words are in the 2000 most common words
    45.3 of words are in the 5000 most common words
    53.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 17
    Total number of words is 2838
    Total number of unique words is 1848
    29.8 of words are in the 2000 most common words
    43.3 of words are in the 5000 most common words
    50.8 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 18
    Total number of words is 2762
    Total number of unique words is 1715
    29.1 of words are in the 2000 most common words
    41.9 of words are in the 5000 most common words
    48.5 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 19
    Total number of words is 2846
    Total number of unique words is 1837
    28.5 of words are in the 2000 most common words
    42.3 of words are in the 5000 most common words
    50.3 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 20
    Total number of words is 2952
    Total number of unique words is 1745
    30.6 of words are in the 2000 most common words
    43.8 of words are in the 5000 most common words
    50.8 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 21
    Total number of words is 2899
    Total number of unique words is 1813
    27.1 of words are in the 2000 most common words
    40.4 of words are in the 5000 most common words
    47.9 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 22
    Total number of words is 2804
    Total number of unique words is 1692
    27.9 of words are in the 2000 most common words
    39.3 of words are in the 5000 most common words
    47.6 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 23
    Total number of words is 2936
    Total number of unique words is 1715
    28.4 of words are in the 2000 most common words
    40.8 of words are in the 5000 most common words
    48.7 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 24
    Total number of words is 2940
    Total number of unique words is 1666
    28.0 of words are in the 2000 most common words
    39.6 of words are in the 5000 most common words
    46.2 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 25
    Total number of words is 2940
    Total number of unique words is 1705
    30.3 of words are in the 2000 most common words
    43.3 of words are in the 5000 most common words
    50.5 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 26
    Total number of words is 2892
    Total number of unique words is 1840
    27.4 of words are in the 2000 most common words
    39.6 of words are in the 5000 most common words
    46.0 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 27
    Total number of words is 2928
    Total number of unique words is 1711
    28.4 of words are in the 2000 most common words
    40.9 of words are in the 5000 most common words
    47.5 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 28
    Total number of words is 3028
    Total number of unique words is 1793
    31.4 of words are in the 2000 most common words
    42.9 of words are in the 5000 most common words
    49.7 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 29
    Total number of words is 3007
    Total number of unique words is 1807
    29.4 of words are in the 2000 most common words
    40.8 of words are in the 5000 most common words
    47.5 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 30
    Total number of words is 3070
    Total number of unique words is 1785
    28.7 of words are in the 2000 most common words
    41.0 of words are in the 5000 most common words
    48.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 31
    Total number of words is 3021
    Total number of unique words is 1916
    27.0 of words are in the 2000 most common words
    39.1 of words are in the 5000 most common words
    46.4 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 32
    Total number of words is 2981
    Total number of unique words is 1848
    30.8 of words are in the 2000 most common words
    44.1 of words are in the 5000 most common words
    50.7 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 33
    Total number of words is 3039
    Total number of unique words is 1886
    28.1 of words are in the 2000 most common words
    40.1 of words are in the 5000 most common words
    48.0 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 34
    Total number of words is 2892
    Total number of unique words is 1713
    27.1 of words are in the 2000 most common words
    39.1 of words are in the 5000 most common words
    45.9 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 35
    Total number of words is 3073
    Total number of unique words is 1897
    27.4 of words are in the 2000 most common words
    40.1 of words are in the 5000 most common words
    47.3 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 36
    Total number of words is 3000
    Total number of unique words is 1810
    27.3 of words are in the 2000 most common words
    39.5 of words are in the 5000 most common words
    47.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 37
    Total number of words is 2922
    Total number of unique words is 1751
    27.9 of words are in the 2000 most common words
    39.6 of words are in the 5000 most common words
    46.3 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 38
    Total number of words is 2910
    Total number of unique words is 1741
    26.0 of words are in the 2000 most common words
    37.9 of words are in the 5000 most common words
    44.9 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 39
    Total number of words is 1792
    Total number of unique words is 1162
    30.5 of words are in the 2000 most common words
    43.0 of words are in the 5000 most common words
    50.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.