Demokrasinin Kilit Taşı - 02

Total number of words is 2751
Total number of unique words is 1773
28.1 of words are in the 2000 most common words
39.9 of words are in the 5000 most common words
47.4 of words are in the 8000 most common words
Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
Bizim o günlerde Demokrat Parti içinde çok etkin dostlarımız
vardı. Eşimle aynı kürsüde asistan olan Ayhan Koraltan, Refik Koraltan'ın
kızıydı. Sık görüşürdük, iyi insandı, bizi evlerine götürürdü. Rahmetli
Koraltan'la oturur sohbet ederdik. Gelecekteki iktidar günlerinin
hayalleriyle doluydu. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)'ne hafifçe
sempatizan olduğumuzu bilirlerdi. Ama bu durum, ne onlarca yadırganır, ne
bizim onlara olan dostluğumuzu zedelerdi.
16 Şubat'ta, beklenen seçim kanunu Meclis'ten geçti.
Çalışmaları yüklenen, Günaltay Kabinesi'nin Başbakan Yardımcısı Prof.
Nihat Erim'di. O zaman yayımlanan "Pembe Kitap", seçim sistemlerini
inceleyenler için, değerli bir kaynaktır.
Demokrasiye gerçekten inanan, hilesiz bir seçim yapılmasını
isteyen, bir aydınlar çoğunluğu vardı. Yeni seçim kanunu, bu okur-yazar
takımından, az da olsa, bir bölümünü CHP'ye sempati beslemeye itti. İşte
biz bunlardandık. "Böyle bir kanunu yapan parti, iktidarı bırakmayı göze
almıştır.... Demek ki samimidir" diyorduk. Muhalefeti tutan demokrasi
yanlıları ise, bu kanunla iktidarı değiştirme fırsatını bulacaklar ve
demokrasinin yerleşmesine yardımcı olacakları için seviniyorlardı. İnançlı
aydınlara göre, her şey demokrasi içindi.
Demagoji, yalan, iftira, küfür edebiyatı, Atatürk ilkelerine
karşı çıkma ve bunlardan taviz verme gibi tutumlarda, kendi dünyalarının
içinde at oynatıyordu, demokrasiyi dejenere etmek için.
1950 seçimine yaklaşırken, Türkiye'deki bu oluşumlar, beni de
etkilemeye, ilgimi çekmeye başlamıştı artık. Nizam askerliğini yaptığı
için, oy kullanamıyordu. Benim nasıl oy kullanacağım, önceden tasarlandı.
Karma liste yapmaya karar verdim. Başta İnönü ve Celal Bayar olmak üzere
"çok seçme" bir oy pusulası hazırladım. Ben, Atatürkçü, genç, idealist,
demokrasi yanlısı Türk kadını ilk kez oy kullanıyordum.
İki yıldır, Sıhhıye İlkiz Sokak'ta oturuyorduk. Üstümüzdeki
komşularla iyi görüşürdük. Onlar ailece DP'ye oy vereceklerini
söylüyorlardı. Partide çalışan etkili yakınları vardı. Üstteğmen olan
oğulları güzel keman çalardı. Bach, Bethoven, Mozart, o'nun dünyasının bir
parçasıydı. Kemanına başlayacağı zaman, yukarı kattan odunla vururdu yere,
"Radyoyu kapatın keman çalacağım, beni dinleyin..." demekti bu. Asker
olduğu için oy kullanamayacaktı. Ailesinin silme DP listesine oy atacağını
da biliyordu. "Bakın!... Bu evden İsmet Paşa'ya bir oy olsun çıkmazsa,
beni yok bilin. Bir daha bu eve adımımı atmam' demişti. Rahmetli Zehra
Hanım teyze, çok üzülüyordu bu tartışmadan. dolayı CHP'ye oy verse,
çevresi kızacak, vermese, oğlu küsecekti.
Formülü bulduk: DP listesinin en altındaki adayı çizdik,
"Dağıstan Binerbay". En tepedeki Celal Bayar'ın üstüne, "İsmet İnönü"
yazdık. Kadıncağız bu pusulayı cebine sakladı ve ailesinden gizli olarak
sandığa attı.
Üstteğmenin, özel "sandık müşahidi" olan bizler, sayıma
geçilirken oradaydık. Gümbür, gümbür DP pusulaları çıkıyordu. Yeni bir
zarf açıldı: "DP pusulası" dedi açan. Sonra "A.. bir dakika... çok tuhaf
İsmet İnönü'yü pusulanın baş tarafına yazmışlar."
İnönü için o evden istenen oy çıkmıştı. Dönüp şahitliğimizi
yaptık. Kocam o gece, birçok sandık dolaşmış, "DP kazanıyor" dedi. Geç
vakit yattık. Ne kadar uyuduğumuzu bilemiyorum. Kapının zili durmadan
çalınıyordu. Yukarıdakiler çoşmuşlardı... "Tamam..." diyorlardı.
"Kazandık, kazandık hepsi gitti. Başta Nihat Erim'ler, hepsi, hepsi".
O gün nasıl olmuştu? Nizam izin almıştı herhalde, Mamak'daki
görevine gitmedi. "Ortalığı şöyle bir kolaçan edeyim" diye çıktı. Partiye
uğramış herkes şaşkın, üzüntülü. "Ne var bu kadar üzülecek" demiş,
demokrasi idealizminin ukalalığı içinde. "Demokraside herşey olur, insan
kazanır da kaybeder de" adını şimdi anımsayamadığımız bir avukat karşı
çıkmış, "Siyasi partiler için ideal, iktidar olmaktır" Bizimki ise,
hayır, "İdeal, demokratik sistemi yaşatmaktır..." İşte bu havalarda, yeni
iktidarı karşıladık.
Yine komşularımızla konuşuyorduk. 19 Mayıs'a üç gün vardı.
Cumhurbaşkanı daha seçilmemişti. Acaba 19 Mayıs şenliklerinde konuşma
yapılacak mıydı? Yapılacaksa kim konuşacaktı?...
Hanımlardan birisi:
"Eğer İnönü gelirse, onu stadyumda yuhalayıp
kovacaklarmış..." dedi bana bakarak. Sanki, CHP ve tek parti döneminden
kalma "günah keçisi" olarak bir biz vardık. İçimden bir ses "yeter artık
illallah" diyormuş gibi geldi. Ayağa fırlamışım. "Eğer böyle bir şey
yapacaklarsa, yapanlar da yaptıranlar da aşağılık küçük insanlardır..."
diye bağırmıştım ve toplantıyı terkettim. Kadıncağıza fenalık gelmiş. Bu,
benim politika tartışmasına ilk girişimdi.
Karşımızdakilerle biz, dünyaya ayrı açılardan bakıyorduk. Aynı
şeyleri ayrı gözlüklerden seyrediyorduk. Biçimleri, renkleri, herkes bir
başka görüyor, başka biçimde yorumluyordu. Bize göre tek partiden gelen
"devlet" samimi idi, Demokrasiyi istemişti. Kendi eliyle yaptığı bir
seçimle iktidarı teslim etmişti. Çok saygıdeğer bir davranıştı bu.
İktidarın başındaki de bir kahraman, demokrasi kahramanıydı. Muvafik,
muhalif onu alkışlamalıydı. Onlara göre ise: Halk, kendi eliyle, kendi
oyuyla, tek parti iktidarını yıkmıştı. ıhtilal yapmıştı... Demokrasiyi
getirmişti.. Onların lideri, halkın lideriydi. Gerçek kahramanlar da
onlardı.
Bu iki ayrı açı, hiçbir zaman, bir noktaya gelmedi. Basında
başlayan çatışmalarsa çok küçük ve sevimsiz demagojilere doğru yol aldı.


Politika Kurdu İçimize Girmişti
Elime kalemi aldım bir şeyler çiziktirdim ;

"Muharrir ve politikacı değilim. Hiçbir yerde yazım çıkmadığı gibi,
politika ile de uğraşmayan tarafsız bir vatandaştım. Fakat bugün
tarafsız değilim, olamıyorum. Hissim ve şuurum beni CHP'nin bir ferdi
kıldı.
Şu anda içimde sonsuz bir mücadele azmiyle, yazmak,
konuşmak, görülmemiş hakikatleri haykırmak istiyorum. Özetle, çalışmak
ve mücadele etmek istiyorum. Beni bu yola iten sebep, sadece düne kadar
tarafsız oluşum ve tarafsızlık zihniyeti ile bütün hadiseleri tahlil ve
müşahade edişimdir. Fakat bugün tarafsız değilim, olamıyorum. Aklım ve
vicdanım bana emrediyor. Bir vatandaş olarak bütün varlığım ve
imkanlarımla mücadeleye giriyorum. Artık taraf tutuyorum. Yanlış
gösterilen hakikatlerin, gizlenmek istenen hizmetlerin ve bu yurt uğruna
sarf edilen emeklerin, dökülen terlerin hakkı için, hakikat için
mücadeleye giriyorum. Yardımcım büyük milletimin aklıselimi ve
vicdanıdır. Kanunların himayesinde ve elimizdeki son büyük milli
kahramanın başkanlığında yurt uğruna, hakikatler uğruna mücadeleye
başlıyorum.
Düne kadar tarafsız olan vatandaşlarım!. Halk Partililer!.. Sizleri
vatan hizmetine, muhalefete davet ediyorum. Ak saçlı büyük kahraman
İnönü!... Seni başımıza geçmeye, inandığın dava uğruna mücadeleye davet
ediyorum. Şahsına karşı yapılan bütün haksız isnatları nefretle reddiyor
ve ak saçlarının önünde eğilirken tarihimizin en büyük demokratını
selamlıyorum. İktidarı kaybettiğimiz şu günlerde hiç yılmayan bir azimle
tekrar ediyorum!... Ben bir Halk Partili'yim" Henüz resmen
yazılmamıştım, ama kendimi öyle hissediyordum.
Benim bu, "partiye gayri resmi giriş bildirim", 17 Mayıs 1950
günü, Ulus Gazetesi'nin 9'ncu sayfasında çıktı. Bu duygusal, kendi boyumu
aşan, iddialı, içtenlikli yazımın yayımlandığı gün, ünlü bir kalem,
başyazısında şöyle diyordu:

Büyük İnönü...

Kapanan sayfa 'Milli Kahraman Cumhurbaşkanları' devridir. Açılan sayfa,
alelade vatandaşlar arasından seçilmiş cumhurbaşkanları devridir. Milli
Kahraman Cumhurbaşkanları tarihin malı olurlar..."
Yazıyı yazan Hüseyin Cahit Yalçın'dı. İttihatçı-İtilafçı kavgasındaki
"Tanin" kaleminin tüm keskinliği, tüm sivriliği ile dolu bir yazıydı bu.
Aynı gün, Newyork Times'ın Türkiye Demokrasiye oy verdi başlıklı
yazısında: " Seçim kaybetmiş olmakla beraber, Türkiye'ye demokrasi
yolunda büyük bir adım attırmak hususunda en büyük hisse İnönü'ye
aittir. Bu cepheden mütalaa edince son seçim onun zaferidir ... "
deniliyordu..
Seçim kampanyası süresince Vatan Gazetesinde DP yanını tutan
Ahmet Emin Yalman, gene aynı gün, İnönü'ye bir kutlama mektubu
yayımlıyordu.
Başlığı şöyle :
"Birgün bana şu sözleri söylediniz:
Beni dördüncü defa Cumhurreisi Makamında görmeyeceksin. Bunu sana söz
veriyorum. Mensup olduğum parti seçimi kaybederse zaten mesele yoktur.
Kendi partim kazanırsa, ben cumhurreisliğini kabul etmeyeceğim.
Harp meydanlarında zaferler kazanmış kumandanlar çoktur. Siz de
bunlardan birisiniz. Fakat sizin bunların haricinde öyle bir zaferiniz
vardır ki, milletlerin mukadderatında baş roller oynayanların pek azına
bunun eşi nasip olmuştur. O da kendi nefsinize, kendi ihtiraslarınıza,
kendi buyurma itiyatlarınıza, kendi iktidar iptilanıza karşı elde
ettiğiniz büyük zaferdir."

İnönü, Çankaya Köşkü'nden kendi evine taşınmıştı. Daha
önceden, evde değişiklikler yaptırmış, kütüphaneyi genişletmiş, diye
yazıyordu gazeteler. Evine götürdüğü eşyalar arasında, kitapları ile kendi
dönemini içeren Cumhurbaşkanlığı özel defteri ve başyaverliğin nöbet
defterleri de vardır.

Bulunan Öteki Defterden
10 santim kalınlığında, deri kaplı, koskocaman bir defter.
Sayfaları 30 Temmuz 1946'da imzaya açılmış, 19.05.1950 günü de, bir son
imza atılmış ve kapanmış. Atatürk'ün ölümünden sonra, 11.11.1938 günü
seçilen yeni Cumhurbaşkanı için açılan bu kaçıncı özel defterdi?...
Bilemiyoruz ama, herhalde sonuncusuydu. Dört yıla yakın Çankaya'da duran
defteri, o dönemin seçkin kişilerinin çoğu imza atmıştır.
Resmî defteri imzalamak, bir bakıma protokol işidir, tek
başına bir anlam taşımaz. Ama imzaların üstündeki deyimler ve onların
anlamları, herkesin kendi kişiliğinin aynası gibidir. İsmet Paşa'nın, bize
sık sık verdiği bir öğüdü vardı:
– Yazı yazarken dikkat edin, cümleleri kuvvetlendirici
gereksiz takılardan, deyimlerden kaçının. "Çok" demek varken "en çok"
demeyin. "Güzel, iyi" demek varken "çok güzel, çok iyi" demeyin. Kendi
kendinizi bağlarsınız. Geri dönemezsiniz. O yazıda gerçekten güçlendirecek
bir konu çıkarsa, o zaman ne kullanacaksınız? derdi. Bu defterde, kendini
bağlayanlar, geri dönüp de, ardında söyledikleri ve altında imzaları kalan
öyle kişiler var ki!...
1 Ağustos 1946'da bir yazı "En derin bağlılıklarla mübarek
ellerinizden öperim. Yüce büyüğüm, aziz İsmet İnönü" bu zat 50 seçiminden
sonra, bir yıla varmadan DP'ye gitmişti.
"En derin tazim ve şükranlarımla sonsuz bağlılıklarımı arz
ederek ellerinizden öperim." 2Ağustos1946

Zonguldak Milletvekili

Orhan Seyfi Orhon
50 seçimine beş gün kala, o günlerin tanınmış bir hanım
politikacısı da İnönü'ye "Ne mutlu hizmet ettiğin vatana. Ne mutlu seninle
en büyük eseri veren anana" diye yazmış, o da, birkaç sene sonra İnönü'nün
karşısına geçti. Hiç abartmadan söyleyenler var :
"Veda arz eder derin saygılar sunarım."

Atina Büyükelçisi Ruşen Eşref İnaydın
Hiçbir şey söylemeden sadece adını yazıp imza atanlar var:
Halide Edip Adıvar, Adnan Adıvar, Yahya Kemal Beyatlı, Menemenciğlu, Bursa
Valisi Haşim İşcan gibi içtenlikle yazan eski dostlar da var:
"Derin saygı ve sevgilerimizle bayramınızı tebrik ederim"

18.08.1947
Dr. Akil Muhtar
Özden
"Saygı ve sevgilerini arza gelen."
General Rafet Bele
Generaller, elçiler, bakanlar, çeşitli misyon şefleri
profesörler, kuruluşların başkan ve üyeleri bu defteri imzalamışlar.
Seçim geçer, dava biter. Kaybeden İnönü'nün kapanmak üzere
olan defterine atılan dört imza var ki, bunları ben nereye koyacağımı
bilemiyorum....
"Müstesna lutfunuzun ebedi minnetlerini derin tazimlerle
arzederim"

16.05.1950

Mithat Cemal Kuntay
"Ellerinizden öperim."
18.05.1950
Celal Cahit
Siren

"Büyük önderimiz İnönü'ye en derin tazim ve minnetlerimi arz ve teyid
eder başımızda daima sağ ve mes'ut olmaları dileğiyle ellerinden
öperim."
18.05.1950
Sırrı Day
Ve son yazı, son imza:
"Sonsuz şükranlarımız, candan bağlılığımı arz eder tazimatımı
sunar ellerinizden öperim."
19.05.1950
Dr. Abdurrahman
Melek
Celal Bayar Cumhurbaşkanı olunca, İnönü o'nu kutlamıştır.
Bayar da iki gün sonra İnönü'yü evinde ziyaret etti. Hiç unutmam akşama
doğruydu, 22 Mayıs günü evimizde oturuyorduk, top atışları başladı.
Türkiye'nin 3'ncü Cumhurbaşkanı seçilmişti. Büyük bir gurur duyduk
memleketimiz hesabına, sanki demokrasi, tüm koşullarıyla gelmişti,
yerleşmişti. Ne kadar safmışız.
Yazın sonuna doğru, birkaç arkadaşla Gazi Çiftliği'indeki
lokantada yemek yiyorduk. Arkamızdaki masaların birinde, sarhoş kafa ile,
İnönü'ye atıp tutuyorlardı. "O'nu asmalı" diye, bir söz çalındı
kulağımıza. Nizam dönüp cevap vermek istedi, zor tuttuk. Buna benzer
sözler basına da yansıyordu. İzmir'de birisi İnönü'yü yurt dışına sürelim
diye buyurmuştu. Bunların Atatürk devrimlerine karşıt olduklarını
anlıyorduk.
Serbest seçimlerin yapılmasını sevinçle karşılayan, seçimin
sonunda iktidar değişmesini demokrasiye bir gidiş olduğu için övünç sayan,
bizim gibiler için bu davranışlar çok kaba, çok tersti. Bizim, iktidarı
kazananlara bir kinimiz, bir kızgınlığımız yoktu ki....
Yeni iktidar, ezanın Arapça okunmasını bir kanunla serbest
bıraktı. Bu yasa, Demokrat Parti'nin yasama alanındaki ilk çabasıdır.
Bizim yetişme biçimimizde din düşmanlığı yoktur. Kulaklarımız Arapça ezana
alışmıştık da. Ama Atatürk Türkiye'sinde görev devralan, yeni bir
iktidarın ilk yapacağı iş bu olmamalıydı. Cumhuriyetin temel ilkeleriyle
oynanıyormuş gibi geldi bize. Artık gazetelerdeki siyasi haberleri ben de
okur olmuştum.
İkimiz de yavaş yavaş parti militanlığına doğru yol alıyorduk.
Partiye yazılmak için kocamın askerlikten terhisini beklerken, 3 Eylül
1950 Belediye Seçimleri geldi. Bana gezici müşahitlik görevi verdiler.
Sandıklarda neler olup bittiğini denetleyecektik. Büyük bir aşkla,
haldır-huldur, akşama kadar ciple dolaştım. Parti gene kaybetmişti. O
gece, sabaha karşı ikinci oğlumuz Sinan Neftçi dünyaya geldi.
Ekim ayında yapılan İI Genel Meclisi seçimlerinde ise artık
resmen sandık müşahidi idim. İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı'ndan aldığım
10.10.1950 günlü yazı ile Subayevleri'nin oy vereceği 37 No.lu sandıkta
CHP'yi temsil edecektim. Emekli Sandığı'nın, eski Genel Müdürlük
binasının, kapı girişindeydi yerimiz. Akşama kadar titredim durdum. Kuru
bir soğuk vardı, 15 Ekim 1950 günü. Sandığımızdan, partiye, benimkini de
sayarsanız, 3-4 oy çıkmıştı.
04.11.1950 günü, Partiye giderek yazıldık. Kimliğimizde
Çankaya İlçesi, Çankaya Bucağı, Çankaya Ocağı yazar. Kayıt no.su
benimkinde 356, eşiminki ise 357 idi. 6 aylık aidat olarak, adam başına 12
TL. ödemişiz. Kimliklerdeki resimler, çocuklarımızın bugünkü halinden daha
genç.
Demokrasi içinde, bir partiye üye olmak güzel şeydir. Biz,
gençliğin verdiği güçle, Cumhuriyet ilkelerini savunan gönüllüler
gibiydik. Kaybeden bir partiye yazılmıştık. Parti bizim gibilerden güç
alacaktı. Ama bu militanlığı, ne zaman, nerede, nasıl yapacaktık? Onu da
bilemiyorduk. Çünkü, Ankara'daki günlerimiz artık sayılıydı. Daha bir yıl
önce kayınpederim bize israrla, "Gelip işleri devralmamızı" söylemişti.
Yaşlanmıştı, tek erkek evladı vardı. Aile onu göreve çağırıyordu.

Kursakta Kalan Heves
Partili olmayı, parti içinde çalışmayı, bir ucundan
yakalamıştık, tadına doyamadık. Politika denen şey, toplum, devlet, kişi
ilişkilerinin at oynattığı, çeşnisi bol, dinamik bir alandı. Genç
insanların, hevesli olanın, çok şeyler bulacağı bu alan, insanı çekerdi,
içine alırdı, onunla dönerdiniz artık. Yukarı doğru çıkışı da vardı o
anaforun, aşağı doğru düşüşü de. Koparılır gibi ayrıldık.
1950 yılının son günlerinde tekrar Kerkük'deydik. Eşyaları
geri döner de kullanırız diye, dağıtmadık. Kadıköy'de kirada olan evin
çatısındaki bir odaya yığdık. Daha önceleri, konuk olarak geldiğimiz
Kerkük'de çevreme üstün körü bakmışım. Çocukluğunun, ilk gençliğinin bir
bölümü orada geçen eşim bile yeni hayatımıza uyum sağlamak için zorluk
çekiyordu.
Kendi kendimize bir evimiz, içinde özel yaşantımız, içe-dışa
karşı bir kabuğumuz olmalıydı. Yeni günlerimizi bunun içinde kurarsak,
çevremizdeki değişik kurallara tepki göstermeden, bir uyum bir denge
sağlarız diye düşündük. Eski konağın hemen karşısındaki, yine ailenin malı
olan, daha modern sayılan evi, kendimize göre hazırladık.
Meydanımsı sokağın bir yanında bizim ev, bir yanında da eski
konak vardı. Pencereden bakınca, "Baş kapı" yı görürdüm. Kemerli açıklığı
kapatan, tek kanatlı büyük bir kapıydı bu. El kalınlığında dut ağacından
yapılma, üstü ceviz büyüklüğünde 140 adet gabari çiviyle süslü, iki üç
kurşun deliği bulunan ve kaç yaşında olduğunu bilemediğimiz bir kapı.
Sabahları gün doğarken açılıp, gece yarısına doğru da
kapanırken, "Gacırr..." diye çıkardığı ses, tüm mahalleden duyulurdu. Bu
sesde, yüzyıllar öncesinin kale kapılarındaki açılış-kapanış, güvenini
duyardınız.
Kapıdan içeriye adımınızı atınca İsmail Ağa döneminin
kuralları apacık görülürdü. 20'nci yüzyılda, 18'nci yüzyıl, belki de daha
eskisi Osmanlı çağı.
Kemerli yere, takaltı denirdi. Konağın giriş yeriydi. Yarı
bahçe gibi kocaman avlusundaki yaşlı dut ağaçlarıyla, sağında ve solundaki
ve tak altı'nın üstündeki mermer dikmeli yapılarıyla, Osmanlı
Kervansaraylarına, camilere, İstanbul'da Bursa'da Safranbolu'da
örneklerini gördüğümüz, iş hanlarına benzer burası. Selamlık, Aynaroz
Manastırı gibi. Orada kadınlar yaşamaz: Onlar baş kapıdan girip bahçeyi
geçerler öteki uçtaki Mabeyin kapısından (Kerkük'de buna ara kapı denir.)
herem'e giderler. Harem de iki katlı mermer sütunlu kemerli bir yapıydı.
Önünde dik dörtgen yassı tuğlalarla döşeli bir avlu, gerisinde limon, nar,
portakal ağaçları olan meyve bahçesiyle kadınlar dünyası.
Bundan 200 ya da 300 yıl önce, bilemiyoruz, oralarda belki de
köleler, cariyeler dolaşırmış. Ben gördüğümde 3-4 hizmetkarı olan bir
yerdi. O kadar orta çağa yakındı ki mutfak, büyük avlunun bitişiğinde ayrı
bir bölümdü. Kendi avlusuyla, dumandan kararmış yapılarıyla
yanındakileriyle bir yerdi. Yemekler burada büyük kazanlarla yer
ocaklarında pişerdi. Selamlıkda yemek bekleyen sayısı belirsiz insanlar
için yere dizilen sahanlara, lengerlere, hizmetkar kadınlar koca koca
kepçelerle yemek boşaltırlardı. Eskiye göre görkemli, bana göre alışılması
zor görüntülerdi. Biz oraya gittiğimizde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı
olan kayınpederim Nazım bey ailesiyle birlikte bu konakta hala Osmanlıyı
yaşıyordu.
Nazım bey, Meclisi Mebusandaki kolalı yakalı yakışıklı Osmanlı
efendisi değildi artık. Kuzey Irak dağlarında, İngilizlerle çarpışa
çarpışa Anadolu'ya geçen Kalpaklı savaşçı da değildi. Ne Ribai'de
Türkiye'nin güvenliği için çalışan irtibat subayıydı ne de İstanbul'da
ikindi namazı için Bayazıt Camiine gidip-gelen, gereğinde kara kedinin yüz
paralık ciğerini de düşünen adam idi. Eski gelenek içinde yaşlanmış,
toprağını işleten bir çiftçiydi. Irak hükümetinin oturma izni verdiği bir
Türk vatandaşıydı.
Evinde, dedelerinden kalma Osmanlılığı yaşardı. Sokağa çıktığı
zamanlar 1926'dan beri giymeye, başladığı fötr şapkasıyla, elindeki
bastonuyla 1930'ların İstanbul efendisi gibi dimdik yürürdü. Kafasıyla da
inancıyla da Cumhuriyetçi idi. "Irak hükümetinden tabiyetlerine geçerse
vezir yapacakları" teklifini almış Türkiyenin mütevazi bir vatandaşı
olmayı yeğlemişti. Torunlarını sevebildiği için mutlu görünüyordu. "Babam
torunlarını görmeden öldü" derdi. Politikaya karıştığımıza, partiye
girdiğimize pek memnun olmamıştı. Zaten çok yaşamadı. Biz geleli iki ay
olmamıştı bir enfaktüs geçirdi. Üç gün sonra da ikinci bir krizle gitti.
Hiçbir resmi tören yapılmadan. Kerkük adetine uygun olarak çok büyük bir
kalabalıkla aile kabristanına götürüldü. Tarihini de Hoca Sadık Efendi
Osmanlı usulü düştü:

Cevheri tarihini bir muhbiri Sadık dedi
Vasıl oldu Nazım'ın ruhu kemali rahmete,
Ebcet hesabıyla hicri 1370 edermiş. 14 Şubat 1951

Osmanlıyı Yaşayan Cumhuriyet Kuşağı
ya da Zaman Tünelinin Bir Ucu
Çiftin, çubuğun, malın-mülkün, kalabalık bir ailenin
yönetimiyle artık Nizam uğraşacaktı bundan böyle. Biz çocuklarımızla
evimizde yaşayacaktık. Eşimin kardeşleri, annesi büyük evde, iki yaşlı
hala kendi evlerinde yaşıyorlardı. Hepsinin tek erkeği kocamdı. Çeşitli
yaşlarda, çeşitli çağlardan gelme kadınlardık bizler. O günlerde
kadın-erkek dünyası ayrıydı oralarda. Günün belli zamanları kadınlar
kadınlarla, erkekler kendi aralarında olurlardı. Hem misafirlik, hem de iş
yaşantısı bu biçimdi.
Kocamın ömrü yarı yarıya köylerde ve çiftlikde geçiyordu.
Sabah erken otomobille gider, öğlen gelir yemeğini yer, dinlenir yine
giderdi. Allahtan ki, çocukluk günlerinde babasıyla gide – gele, bu
işleri oldukça biliyordu. Yoksa, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nin,
Amme Hukuku Kürsüsü'nde doktora yapmaya pek benzemezdi bu işler.
Akşamları selamlığa devamlı erkek misafirler gelirdi. Onların
gitmeleri, saat 9-10'u bulurdu. Evimizde olduğum akşamlar, baş kapının
sesini duyunca, koşar bizim kapımızı açardım. O çıkar çıkmaz baş kapı
arkasından kapanırdı.
Eşim ve çocuklarla olan birlikte yaşamımız sadece bizim evde
geçmezdi. Yaz akşamları çoğunluk, büyük evin harem bölümündeki bahçede
olurduk. Selamlık dağıldıktan sonra, bahçedeki masa hazırlanır, akşam
yemeğine oturulurdu. Öğle yemeklerini genellikle kendi evimizde yerdik.
Yemekler büyük evin, modernleşmeye başlayan, mutfağında pişer, bize de bir
sininin içinde, serpuşlu sahanlar, kapaklı lengerlerle taşınırdı.
Kocamın oradaki görevi, yalnız çiftçilik yapmak değildi.
Toprağı ekip biçmek işin ekonomik yönüydü. Biz orada aslında, biraz İsmail
Ağa'dan, biraz mütesellimlerden, biraz sancak beyliklerinden gelme, bir
yeni kuşaktık. Eskileri temsil ederdik. Bizim ufak çocuklara bile bey,
bana da hatun derlerdi. Bu saygınlık paraya, pula, ya da siyasal güce
dayanmazdı. Orada başka bir ülkenin vatandaşlarıydık. Yasal olarak
You have read 1 text from Turkish literature.
Next - Demokrasinin Kilit Taşı - 03
  • Parts
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 01
    Total number of words is 2766
    Total number of unique words is 1733
    28.6 of words are in the 2000 most common words
    41.5 of words are in the 5000 most common words
    48.8 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 02
    Total number of words is 2751
    Total number of unique words is 1773
    28.1 of words are in the 2000 most common words
    39.9 of words are in the 5000 most common words
    47.4 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 03
    Total number of words is 2912
    Total number of unique words is 1925
    29.4 of words are in the 2000 most common words
    41.4 of words are in the 5000 most common words
    48.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 04
    Total number of words is 2799
    Total number of unique words is 1834
    28.9 of words are in the 2000 most common words
    42.4 of words are in the 5000 most common words
    49.4 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 05
    Total number of words is 2866
    Total number of unique words is 1813
    29.5 of words are in the 2000 most common words
    41.6 of words are in the 5000 most common words
    49.0 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 06
    Total number of words is 2863
    Total number of unique words is 1758
    28.9 of words are in the 2000 most common words
    40.7 of words are in the 5000 most common words
    49.0 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 07
    Total number of words is 2853
    Total number of unique words is 1790
    29.2 of words are in the 2000 most common words
    41.0 of words are in the 5000 most common words
    48.6 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 08
    Total number of words is 2894
    Total number of unique words is 1875
    28.6 of words are in the 2000 most common words
    41.6 of words are in the 5000 most common words
    48.6 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 09
    Total number of words is 2853
    Total number of unique words is 1853
    28.4 of words are in the 2000 most common words
    40.8 of words are in the 5000 most common words
    48.9 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 10
    Total number of words is 2882
    Total number of unique words is 1823
    30.2 of words are in the 2000 most common words
    42.5 of words are in the 5000 most common words
    49.2 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 11
    Total number of words is 2850
    Total number of unique words is 1850
    29.1 of words are in the 2000 most common words
    41.3 of words are in the 5000 most common words
    48.3 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 12
    Total number of words is 2832
    Total number of unique words is 1855
    27.6 of words are in the 2000 most common words
    39.3 of words are in the 5000 most common words
    46.9 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 13
    Total number of words is 2832
    Total number of unique words is 1794
    27.1 of words are in the 2000 most common words
    39.4 of words are in the 5000 most common words
    46.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 14
    Total number of words is 2916
    Total number of unique words is 1735
    29.8 of words are in the 2000 most common words
    43.1 of words are in the 5000 most common words
    51.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 15
    Total number of words is 2837
    Total number of unique words is 1827
    28.8 of words are in the 2000 most common words
    42.6 of words are in the 5000 most common words
    49.9 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 16
    Total number of words is 2877
    Total number of unique words is 1785
    31.8 of words are in the 2000 most common words
    45.3 of words are in the 5000 most common words
    53.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 17
    Total number of words is 2838
    Total number of unique words is 1848
    29.8 of words are in the 2000 most common words
    43.3 of words are in the 5000 most common words
    50.8 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 18
    Total number of words is 2762
    Total number of unique words is 1715
    29.1 of words are in the 2000 most common words
    41.9 of words are in the 5000 most common words
    48.5 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 19
    Total number of words is 2846
    Total number of unique words is 1837
    28.5 of words are in the 2000 most common words
    42.3 of words are in the 5000 most common words
    50.3 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 20
    Total number of words is 2952
    Total number of unique words is 1745
    30.6 of words are in the 2000 most common words
    43.8 of words are in the 5000 most common words
    50.8 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 21
    Total number of words is 2899
    Total number of unique words is 1813
    27.1 of words are in the 2000 most common words
    40.4 of words are in the 5000 most common words
    47.9 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 22
    Total number of words is 2804
    Total number of unique words is 1692
    27.9 of words are in the 2000 most common words
    39.3 of words are in the 5000 most common words
    47.6 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 23
    Total number of words is 2936
    Total number of unique words is 1715
    28.4 of words are in the 2000 most common words
    40.8 of words are in the 5000 most common words
    48.7 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 24
    Total number of words is 2940
    Total number of unique words is 1666
    28.0 of words are in the 2000 most common words
    39.6 of words are in the 5000 most common words
    46.2 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 25
    Total number of words is 2940
    Total number of unique words is 1705
    30.3 of words are in the 2000 most common words
    43.3 of words are in the 5000 most common words
    50.5 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 26
    Total number of words is 2892
    Total number of unique words is 1840
    27.4 of words are in the 2000 most common words
    39.6 of words are in the 5000 most common words
    46.0 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 27
    Total number of words is 2928
    Total number of unique words is 1711
    28.4 of words are in the 2000 most common words
    40.9 of words are in the 5000 most common words
    47.5 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 28
    Total number of words is 3028
    Total number of unique words is 1793
    31.4 of words are in the 2000 most common words
    42.9 of words are in the 5000 most common words
    49.7 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 29
    Total number of words is 3007
    Total number of unique words is 1807
    29.4 of words are in the 2000 most common words
    40.8 of words are in the 5000 most common words
    47.5 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 30
    Total number of words is 3070
    Total number of unique words is 1785
    28.7 of words are in the 2000 most common words
    41.0 of words are in the 5000 most common words
    48.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 31
    Total number of words is 3021
    Total number of unique words is 1916
    27.0 of words are in the 2000 most common words
    39.1 of words are in the 5000 most common words
    46.4 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 32
    Total number of words is 2981
    Total number of unique words is 1848
    30.8 of words are in the 2000 most common words
    44.1 of words are in the 5000 most common words
    50.7 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 33
    Total number of words is 3039
    Total number of unique words is 1886
    28.1 of words are in the 2000 most common words
    40.1 of words are in the 5000 most common words
    48.0 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 34
    Total number of words is 2892
    Total number of unique words is 1713
    27.1 of words are in the 2000 most common words
    39.1 of words are in the 5000 most common words
    45.9 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 35
    Total number of words is 3073
    Total number of unique words is 1897
    27.4 of words are in the 2000 most common words
    40.1 of words are in the 5000 most common words
    47.3 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 36
    Total number of words is 3000
    Total number of unique words is 1810
    27.3 of words are in the 2000 most common words
    39.5 of words are in the 5000 most common words
    47.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 37
    Total number of words is 2922
    Total number of unique words is 1751
    27.9 of words are in the 2000 most common words
    39.6 of words are in the 5000 most common words
    46.3 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 38
    Total number of words is 2910
    Total number of unique words is 1741
    26.0 of words are in the 2000 most common words
    37.9 of words are in the 5000 most common words
    44.9 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 39
    Total number of words is 1792
    Total number of unique words is 1162
    30.5 of words are in the 2000 most common words
    43.0 of words are in the 5000 most common words
    50.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.