Demokrasinin Kilit Taşı - 05

Total number of words is 2866
Total number of unique words is 1813
29.5 of words are in the 2000 most common words
41.6 of words are in the 5000 most common words
49.0 of words are in the 8000 most common words
Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
Beyoğlu kaldırımlarından getirilmiş hayat kadını. Kendimize birer ranza
seçtik. Yerimize tırmanırken İffet hanımın "Ayyy... Christian Dior
çoraplarım kaçtı..." diye söylenmesi çok komikti. Kirli ve postal kokan
battaniyelerin üstüne uzandık.
Erkekleri, Davut Paşa'da Zırhlı Tugay'ın nöbetçi amiri Binbaşı
Şükran Özkaya karşılamış. Astsubay Gazinosu'na, depodan getirilen yeni
yataklar, yeni battaniyeler koymuşlar. Kulüpten çıkarken, Oğuz Oran cebine
dört paket oyun kağıdı almış meğer. Hemen iki masa briç kurmuşlar. Uykusu
gelenler de uyumuş.
Ertesi gün hem bize, hem erkeklere, bereket kapıları açıldı.
Partiden ve partililerden sandık sandık meyveler, kilolarla sigaralar,
pastalar, çikolatalar yağdı, koğuşlar panayır yerine döndü. Hanımları
ikinci günü salıverdiler. Esasında bir suçumuz yoktu. Kulüpler, sıkı
yönetim yasasının dışındaydı. Bir gün sonra, doğru Davutpaşa'ya gittim. Ne
göreyim... muhteşem bir sofra kurulmuş, votkalar, biralar açılmış. Beni,
Alay Komutanı Şevket Bey'in yanına oturttular. Kadehler, "Hürriyet"
şerefine kalktı. Akşama doğru tahliye emri geldi. Kapının önüne indiğim
zaman, bando marşlar çalarak önümüzden geçiyordu. Bayrak törenine
gidecekmiş. Bizleri karşılamaya yaşlı bir akrabamız gelmişti. "yahu...
çocuklar, bu iş bitmiş, meyve olmuş" dedi. Günlerden 16 Mayıs'tı.
"Maalesef ağbi" diye cevap verdim, ama içimden de bir mucize bekler
gibiydim. Belki Başbakan istifa eder, herşey yatışır diye umutlanıyorduk.
27 Mayıs sabaha karşı, üst katta oturan ev sahibimizin kızı
bir yandan kapıyı çalıyor, bir yandan da "Kalkın, kalkın. adama birşeyler
olmuş galiba" diye, bağırıyor. Telefonumuz olmadığı için Kartal'daki bir
dostumuz onları aramış, haberi bize ulaştırsınlar diye. "Radyoyu açın..."
dedi. Benim ilk tepkim, yüksek sesle ağlamak oldu. "Yazık memleketimize,
milletin kanı dökülecek şimdi..." diye hıçkırıyordum. Koridorda
çömelivermiştim.
Kapanan Küçük Kulüp, 27 Mayıs'la birlikte o gece açıldı. Uzun
süredir görüşemiyen dostlar, birbirini kutluyorlardı. Başkan birkaç şişe
viski getirmiş, çerezler hazırlatmış. Kulüp basıldığı gece yakalanan
19'lar (bizim adımız artık böyleydi) özel ilgi görüyorduk. Birer kadeh de
bizim için kalktı. Malum ya... DP'nin kadrine uğramıştık, hapislere
düşmüştük. Hürriyet. Yaşasındı.
Aynı gece bir arkadaşımızla, Taksim'e doğru yürürken,
"Önümüzdeki günler ne getirecek? Rejim ne olacak?" diye dertleşiyorduk.

Devrim Yasası
Bütün bir iktidar kadrosu, Yassıada'ya gitmişti. Aslında, bu
durum demokrasi için bir yüz karasıydı. Bizler, herşeye rağmen böyle bir
sonuç beklemiyorduk. Olsa olsa, bir süre sonra gözaltına alınanlar
salıverilir, Başbakan ve birkaç sorumlu yurdun herhangi bir köşesinde
ikamete mecbur edilir, diye düşünüyorduk. Olaylar aksi yönde gelişti:
10 Temmuz'da Ankara'ya gitmiştik. 11 Temmuz günü de Hukuk
Fakültesi'nden hocamız olan Prof. Süheyl Derbil'e rastladık çok kızgındı.
"Herşey iyi ama, bir kanun maddesini makable teşmil ederek değiştirmeyi
benim aklım almaz, böyle hukuk olmaz..." diyordu. O gün MBK Türk Ceza
Kanunu'nun, "hüküm anında 65 yaşını doldurmuş mahkümların idamını önleyen"
maddesi kaldırılmış, "Anayasayı ihlal suçunda, feri faillik yaratılmış",
ve "bunlara 5-15 yıl arası hapis cezası verilmesi" hükmü kabul edilmişti.
Bu değişiklikler makable de şamil olacaktı. Tabii bu bir hukuk kuralı
değildi, bir "ihtilal kuralı"ydı. Aynı gün görüştüğümüz bir Milli Birlik
Komitesi üyesi pençesini, gırtlağının altından tutarak "Bunu görsün de,
biraz korksun diye yaptık." demişti. Celal Bayar'ı kasdederek.
Parti çalışmaları durdurulmuştu. Gidip geldiğimiz kulüp vardı
sadece. Dostlarla orada zaman zaman buluşuyorduk. İstanbul İl Yönetim
Kurulu Başkanı Günaltay istifa etmiş, yerine emekli general Şahap Gürler
başkanlığında yeni bir geçici kurul getirilmişti.
24 Eylül, İnönü'nün doğum günüydü. Büyükada, Anadolu
Kulübü'nde bir öğle yemeği verilecekti. Biz de katıldık. Paşa'yla aynı
vapurdaydık. Daha sonraları da kendisini hiç o günkü kadar durgun, o
kadar sessiz görmedim, bir daha. Gözlerini bir noktaya dikmiş kıpırdamadan
oturuyordu. Yemekte de öyleydi. O gün renkli bir filmini çekmişiz,
geçenlerde oynattık. Orada da donuk ve suskundu. Şimdi adını unuttuğum bir
düşünür, toplulukları gövdesi çok uzun bir yaratığa benzetir: Baş üzüntülü
üzüntülü düşünürken, öbür uç herşeyden habersiz keyiflenir durur" der.
Genel Başkan 28 Mayıs günü, parti örgütüne gönderdiği
genelgede, "CHP teşkilatı böyle nazik devirlerde sirayet istidadı gösteren
intikam hislerinden, garaz ve temayüllerinden ciddi olarak sakınmalı..."
diyordu. 9 Eylül'de partinin kuruluş yıl dönümünde yaptığı konuşmada ise
"Kanaatimce memleketin atisine emniyet verecek unsurlar arasında, elde
bulunan mahkemelerin adalet içinde cereyanı mühim bir yer tutar. Bu
mahkemeler adalet içinde cereyan edecektir..." demişti.
14 Ekim günü başlayan Yassıada duruşmalarında herkes davetiye
alıyordu. Bize de verdiler, ama gitmedik.
Küçük Kulüp akşamları yeni bir eğlence bulmuştu. Duruşmaların
yayın saatleri geldi mi salondaki radyo açılıyordu. O akşam, eşim salondan
içeri girdi. Kulübün lokantasında bir iki kadeh rakı içmişti. O sırada
duruşmadaki dinleyicilerin, tempo tutuşları, gösteri sesleri geliyordu
radyodan. Salonun ortasında durdu, yüzünde acı bir tebessümle şöyle baktı
dinleyenlere. Bunun altından birşey çıkacağını anlamıştım."Böyle mahkeme
olmaz. Bu rezaletlere nasıl izin veriyorlar, anlamıyorum?..." diye yüksek
sesle bağırdı. Herkes şaşırmış, afallamıştı. İtirazlar başladı. "Nasıl
böyle söylersin?...", "Ne hakkın var?" gibilerden, aralarından sadece bir
kişi ayağa kalktı: "Doğru söylüyor, doğru..." dedi. "Ben de avukatlık
yapıyorum. Değil böyle yüce divanda, İstanbul Sulh Ceza Mahkemelerinin
herhangi birinde en ufak ses çıkarsanız, sizi dışarı atarlar." ve salonu
terk etti. Bu emekli defterdar Abdullah Cevdet Şenol idi..
Eve dönerken, dolmuşta, hafif yollu da tartıştık.
–"Neden sanki bu çıkışı yaptın" diyordum.
–"Oh... rahatladım. Konuşur konuşmaz, sanki üstümden bir
ağırlık kalktı."
–"Ama herkese ters düştün."
–"Sen doğru buluyormusun bu gösterileri?"
–"Hayır..."
–"Öyleyse sus..."
Ama kendisi susmadı. Bunun gibi birkaç çıkışı daha oldu. Lütfi
Kırdar'ın mahkemedeki o trajik ölümüne çok üzülmüştü.. Cenaze törenine
gitti. Töreni gösteriye çevirmek için bir takım kışkırtmalar olmuş, polis
müdahale etmiş. Vali rahmetli General Refik Tulga bile Zincirlikuyu'ya
gelmişti. Akşam kulüpte bu olayları anlatırken:
–"Vay... Sen o cenazeye mi gittin?..." dediler. Arkadan
gidersin, gidemezsin tartışması.
–"Bana bakın" dedi. "Onlar hemşehrilerim. Yüzlerce yıllık bir
hukuk var aramızda. Bu güne kadar birbirimizin cenazesine gitmezlik
etmedik, bana vız gelir sizin bu düşünceleriniz." O politikaya en erdemli
açısından bakardı, bana da baktırırdı.
Kimine göre "İhtilal ölçüleri" yanında, insancıl değerlere,
duygusal saygılara, hatta gündelik selam sabaha bile yer yoktu. CHP'liler
ihtilal sonrası bunalımı içinde idi. Çelişkili davranışlar bundandı.
Demokratik düzen içinde siyasi hayatı benimseyen bir muhalefet partisinin
üyeleri, demokrasi ile ilgisi olmayan bir operasyonun sonunda, bir türlü
kendi yerlerini bulamıyorlar, davranışlarını ayarlıyamıyorlardı. İnönü ne
derse desin.
Yılların birikimi ile, bir takım komplekslerle, kin-garaz
duyanlar vardı.
Ne kadar 27 Mayıscı görünürsen, o kadar iyi CHP'lisin,
sananlar vardı.
Bir külah kapmak için sağa sola koşuşanlar da oluyordu.
Komite üyeleriyle sıkı fıkı olmaya çalışanlar,
"27 Mayıs... sen neden yapıldın sanki? Hem de tam biz
iktidara gelecekken..." diyenler de vardı, "Siz Demokrat partililer!...
Neden bir ihtilale çanak tuttunuz? Hem size yazık oldu hem de
demokrasiye..." diye yakınanlar vardı. Temeli sağlammış, yönetim kadrosu
da, başta İnönü olmak üzere, güçlü kişilermiş. Yoksa.... o hengamede tozu
atılırdı partinin.

Seçim, Seçim Sen Nerdesin
Kaf Dağı'nın ardında olmadığına inanıyorduk. Anayasa için
bilim komisyonları toplansın, çalışmalar yapılsın, o işler ne kadar uzarsa
uzasın, biz seçim hazırlığı içindeydik. Yeni demokrasinin kuruluş
hazırlıklarıyla birlikte "Nisbi Temsil" tartışmaları gündeme geldi. O
zaman İl Yönetim Kurulu üyesi olan, arkadaşımız Reşit İlker, kocama:
– "Siz bu işlere meraklı bir insansınız. Gelin elbirliğiyle
halkın anlıyacağı Nisbi Temsil konulu bir kitap yazalım. Tarhan Erdem
beyle ben, Türkiye ile ilgili bölümleri hazırlarız, siz de batı
kaynaklarını araştırırsınız" dedi.
Eve kapandık, Nizam kitapları yığdı, o, okudu ben yazdım.
Notları götürdük. Reşit bey de getirdi. Kocamla Tarhan Erdem bunu kitap
haline döküverdiler. 10 günde bitmişti. Böylece, 4 imzalı "Nisbi Temsil
Nedir?" kitabı ortaya çıktı.
Güncel konularda kitap yazmanın parti içi kişisel propagandaya
büyük yararı olur. Bu kitap da hepimize yaramıştır, bir ölçüde. Uygulaması
yeni başlayacak bir seçim sistemini iyi bilenlerden sayılıyorduk. Kimimiz
bu konuda seminerler düzenledik, kimimiz seçim kurullarında görevler
aldık, partinin çeşitli kademelerinde seçim komitelerini yönettik. Bize
katılan değerli birçok arkadaşla birlikte, CHP İstanbul İl Örgütü'nün o
yıllardan başlayıp çıkardığı seçim uzmanları, bu konuda yurdumuzun en iyi
elemanları olmuştur.

Her Şey Politika İçin
1961'e girmiştik. Ocaklar, itibari ilçeler kapatılmıştı.
İlkbaharda siyasal çalışmalara izin verdiler kongreler başladı.13 Mayıs
günü yapılan, Eminönü İlçe Kongresi'nde "yeni marifet"lerle karşılaştık.
Hani iki yıl önce seçim torbasını delmişlerdi ya... İşte o marifeti yapan
kişi, "N.A." meğer kongrenin arka sıralarını dolaşıyor, adımı listelerden
sildirmeye çalışıyormuş. Bense, ön taraflarda zayıf adaydır, seçilsin diye
onun propagandasını yapıyordum. Sandık marifetini henüz o zaman
öğrenmemiştim. Ben rahatlıkla seçildim. O ise yönetim kuruluna zar zor
girebilmişti. İlçenin delege yapısı bu kere değişikti. Bize katılan
Beyazıt ve Küçükpazar ilçelerinden gelen delegeler, Eminönü'nün, o katı
kendine özgü kabuğunu aralamışlardı. Demokratik bir hava vardı artık.
Hilesiz, havalesiz bir kongre oldu. Namusumuzla da il delegeliklerini
kazandık.
Bizim için artık, parti de, politika da hayatımızın ayrılmaz
önemli bir parçası idi. Ya da ikimiz birden, politikanın bir parçası
oluvermiştik. Karı koca, gündüzümüzde, gecemizde politika konuşurduk. Onun
dışında çevremiz de yoktu. Evimizde bulunanlar bu konuşmalardan
sıkılırlardı. Zavallı çocuklar da bunun içinde büyüdüler. 10-15 yaşlarına
geldiklerinde, kongre, kurultay delege seçimi nedir, ne değildir
biliyorlardı.
Yeni Anayasa halk oyuna sunulacaktı. 1959'da kabul edilen "İlk
Hedefler Beyannamesi"nin getirdiği ilkelerin çoğu anayasaya girmişti. Bu
içimizdeki demokrasi inancının, devlet yaşamına yansıması gibi bir şeydi.
Hem yazı ile, hem de sözle yeni Anayasa'yı savunuyorduk. Çantamda, anayasa
taslağını taşıyordum artık, her gittiğim yere, Eyüp'ten, Yalova'ya,
Fatih'ten Kasımpaşa'ya Beykoz'a kadar, ilçe ilçe dolaşıyor, konuşmalar
yapıyordum.
Türk Devrim Ocaklarında Genel Başkan Vekili, Türkiye Milli
Gençlik Teşkilatında Yönetim Kurulu üyesi idim. Açık hava tiyatrosunda
büyük bir anayasa gecesi düzenledik. Halk oyunlarıyla, şiirlerle bezenmiş,
renkli, sazlı sözlü bir toplantı olmuştu. Demokrasi inancımızı her yerde
dile getiriyorduk, yazılar yazıyorduk:

"Bizim, Atatürk yolu yolcularının, inandığımız bir tek şey var, o da
gerçek demokrasinin ruh ve düşünce olarak, Atatürk devrimlerinin bir
halkası olduğu ve olacağıdır.....Yapılan anayasa Atatürk'çü bir
anayasadır. Demokrasimizi yeniden kurmak ve yerleştirmek amacında ve
azmindedir. Buna yediğimiz ekmek kadar inanıyor ve Atatürk yolunun
yolcuları bizler, yolun sonunun selamete ve gerçek batı demokrasisine
ulaşacağına imanlı bulunuyoruz."
Kasım 1961 Gençlik
Dergisi
Nermin
Neftçi
"Batı demokrasilerinin tarihine bir göz atarsak görürüz ki, demokrasiler
kendi iç bünyelerindeki memleket idealistlerinin sebatı ve gayreti ile
kurulmuştur. Demokratik sistem, olumlu bir hale "Kemale" erinceye kadar
durmadan, yorulmadan bıkmadan, korkmadan, demokrasi idealini savunacak
bireyler arar. Demokrasilerde bu bireyler, sağ ve sol her türlü
totaliterizmin tümden karşısındadırlar. Demokrasideki bu bireyler
aceleci ve havayı bulandırıcı da değildir bu bireyler, memleketlerinin
gerçek batı demokrasisine ulaşması için, sinmeden, korkmadan, bıkmadan,
fikrini bir iman türküsü gibi tekrarlayan kişilerdir....
Kemalizm, her türlü politikanın üstünde geri kalmış memleketleri
demokrasiye ulaştıran bir köprüdür. Buna inanıyoruz... Bunu sonuna kadar
savunacağız. Kemalizm süreli Devrimcilik ilkesi ile hep sürecektir.

Nermin Neftçi

26 Ekim 1961, Kim Dergisi

Bütün kampanya boyunca ve daha sonra gelen 1961 seçimlerinde,
hep bu türküleri söyledik. 3 Temmuz günü Taksim'deki CHP Anayasa mitingine
giderken, üzerinde "EVET" yazılı pankartları, Eminönü ilçesinden ta oraya
kadar taşıyarak, yürümüştük.
İlçe kongreleri sert geçiyordu. Bir kere, seçimler yakındı.
Kongreleri almak, milletvekili adaylığı için büyük avantaj sağlardı.
İkincisi eski Genel Sekreter Kasım Gülek'in bu görevinden istifaya
zorlanmış olmasının partide bıraktığı birikimler vardı. Bir gurup,
Gülek'in yeniden Genel Sekreterliğe getirilmesini savunurken, bir başka
ekip buna karşı çıkıyordu. İstanbul teşkilatı, "Gülek'e karşı-Gülek
yanlısı" olmak üzere kıravatlı ve kıravatsız adı altında, iki hizibe
ayrıldı. Kıravatsız denen guruptan Yaşar Keçeli, Oğuz Oran, Abdurrahman
Aslan, hanımlardan da Samatya eski ilçe başkanı Nimet Uygur aklıma
geliyor.
– "Biz halk insanıyız."
– "Siz ise kitâbisiniz."
– "Biz vefalıyız, siz vefasızsınız" gibi, bir takım laflar
karşılıklı söylenip duruyordu.
İl Kadın Kolu Kongresi'nin Başkanlığına seçildim. Bu
kravatlılar ekibinin zaferi olarak göründü. Bizim ekibin de önünde, Orhan
Eyüboğlu ile Ali Sohtorik, Ekrem Özden, Salih Nuri Tüzel, Orhan Birgit,
Reşit Ülker, Eminönü İlçe Başkanı Kemal Çilingiroğlu vardı. Şimdilik
aklıma bunlar geliyor. O arada kocam Nizamettin'de partide, Zeytinburnu
zoraki İlçe Başkanı olmuştu. O'nun kişiliğine ve doğruluğuna her iki
grupta inanırdı. O günlerde Zeytinburnu'nda kavgalar olmuş ve Nizam'ın
durumu yatıştıracağı düşünülmüştü.
Zeytinburnu İlçesi, hizipleşmenin en keskin olduğu yerlerden
biriydi. Kongresi iki kez geciktirilmişti. Mahalle delege seçimleri bile
yapılamıyordu. Gecekondu bölgesinin şiddete başvuran metodları, orada
bütün düzenini kurmuştu. Ne tüzük, ne yönetmelik, ne il, ne merkez,
hiçbir şey dinlemiyorlardı. "Tarafsız bir adam bulalım, hizipler üstü bir
geçici yönetim kurulu kuralım" demişler. Sonunda bizimkini buldular,
çaresiz kalktı gitti. Eminönü, Üsküdar, Eyüp İlçelerinden aldığı ikişer
üye ile bir yönetim kurulu hazırladı. Gerçek bir tarafsızlık içinde, hızla
hiziplerin üstüne çıktılar, çevrelerinde güven uyandırdılar. Şiddet
hareketleri söndü. Mahalle delege seçimlerinin hazırlığı başladı. Çarpışan
iki hizip, hergün yüzlerce yeni üye yazdırmaya çalışıyordu. Çaresiz her
iki tarafın da getirdiğini, belirli bir tarihe kadar, kabul ettiler ve üye
olarak yazdılar. Bunlar aslında "hazır kuvvet" denen uydurma üyelerdi.
Taraflar delege seçimlerini kazanmak için kelle hesabına girmişlerdi. Bu
kuru kalabalık yüzünden mahalle delege seçimlerinin oy sayımı ancak 24
saatte bitebildi. Ben o gün ve o gece adamcağızımı bekledim. Sabaha kadar
gelmedi. Evde telefon yoktu. Netameli yerdi, merak ediyordum. Sabah güneş
doğarken bir taksiye atlayıp, Zeytinburnu'na gittim. Bir de baktımki,
toplantı odasındaki masanın üstüne uzanmış, başının altında üç-dört tane
defter, uyukluyor."Bir mahalle kaldı. Onun da sonucu gelsin eve gideriz"
dedi.
7 Ağustos günü gürültüsüz, patırtısız, bir kongre yapıldı.
Geçici ilçe başkanı, hem veda ediyordu, hem de teşekkür. "Şahsi ihtirasdan
ve kinden uzak duralım... Gayemiz parti içinde birlik ve beraber çalışma
olsun..." diyordu.
İki buçuk ay sonra yapılan milletvekili seçiminde, CHP'nin tüm
Zeytinburnu'nda aldığı oy sayısı, parti kütüğünde yazılı üye sayısının
epeyce altında idi.
İl kongresi 12-13 Ağustos günleri Atlas Sinemasında toplandı.
Yönetim kuruluna adaydım. Başkan adayımız, Ali Sohtorik'ti. Bizim listede
benden başka, Ekrem Özden, Fehmi Atanç, Orhan Eyüboğlu, Şahin Gürol, Reşit
Ülker, Suat Ulagay, Salih Nuri Tüzel, Orhan Birgit ve Hasan Başak vardı.
O kongrede ilk kez "zeminli oy pusulası" kullandık. Hasan Ali
Yücel, "Kıbrıs Mektupları" adlı kitabını imzalayıp eşime hediye etmişti.
Kapak desenini çok beğenmiştik bu kitabın. Birer parmak arayla uçuk sarı
dikine çizgileri vardı. Kitabın kapağını matbaaya götürdük, ona uygun bir
fon basıldı. Fonun üstünde il başkanı olsun, yönetim kurulu üyeleri olsun,
delegeler olsun bütün adayların isimleri basılacaktı. Bu yeni bir kongre
taktiğiydi. Hem bizim ekibe oy verecek delegeler, pusulaları kolayca
tanıyacaklardı, hem de göze hoş görünen, fiyakalı bir yönü vardı. Bu
metodu, ilçelerden başlayarak, kurultaylara kadar çok kereler kullandık.
Fon olarak kullanılan desen öbür hiziplerden köşe bucak saklanır gizli
tutulurdu.
İl kongresinden Taksim Anıtı'na çelenk götürüyorduk.
İstanbul'un o sevgili tramvayları, çiçeklerle, dallarla süslenmişti.
Yanımızdan "Elveda Sevgili Yolcularım" diye pankartlarla son kez geçti.
Kongreyi birkaç oyla kaybettim. Yedeğe kalmıştım. Ama kurultay delegesi
olarak Ankara'ya gittim, bir de kürsüden konuşma yaptım. Dinleyicilerim
arasında kimler yoktu?... Başta İnönü, tüm merkez ekibi, ünlü seçkin
konuklar. Delegesiyle, dinleyicisiyle belki de binbeşyüz kişi.
Üstünde, beyaz, kollu şömiziye bir buluz-koyu bir etek olan,
oldukça ince, konuşmacı genç kadın, sol elini kürsüye dayamış, sağ elini
dirsekten bükülü olarak, bir kuş pençesi gibi yukarıya, göğe doğru
çevirmiş, gözleri yarı kapalı konuşuyor. Bu benim kurultay fotoğrafım.
Parti büyüklerinden bir ikisi iyi konuştuğumu söylediler. Kurultay
delegesi olmak önemli birşeydi. Daha Ankara'ya gelmeden, otellerde yerler
ayrılır, hısım akrabaya, eşe dosta, haberler salınırdı. Lokantalar,
kafeteryalar bayram ederdi. Atatürk Bulvarı'nda, kurultay öncesi bir iki
gün, grup grup gezinen delegeler göze çarpardı. Önce genel merkeze
gidilir, mühürlü imzalı delege kartları alınırdı. Türkiye'nin dört bir
yanından gelen partililer, takım takım, bazen de çoluk çocuklarıyla
birlikte, İnönü'nün evine ziyarete giderlerdi. Şöyle "bir iman tazelemek"
belki de bir hatıra fotoğrafında ebedileşmek için fotoğraf çektirebilmek.
Üçgün üç gece, kapı baca kapalı, kulisler yapılır, fiskoslar
içinde listeler hazırlanırdı. Bir zamanlar "Genel Merkez listesi" denen
bir liste vardı. Bu liste İnönü'nün onayından sonra kesinleşir.
Yetkililerce paraf edilir, öylece basıma verilirdi. Bunun bir örneği
kolleksiyonumuzda bulunuyor. Listenin basılan ilk provası tek tek kontrol
edilmiş, ve yanına basılmasına mutabıkım denilerek Nüvit Yatkin ve Kemal
Satır tarafından imzalanmış. Bu 40 kişilik listeden 3 başbakan ve 28 bakan
çıkmıştır.
O yıl İsmail Rüştü Aksal'ın "Suçlu Benim" tiradı ile başlayan
duygusal demokratik bir erdemle dolu konuşması hepimizi etkilemişti. Erol
Ünal ile ben yan yana oturmuş ağlıyorduk. Ama en önemli konuşmayı bir ders
verir gibi yine İsmet Paşa yapmıştı:

"... Şimdi arkadaşlar, 1950'den bu güne kadar çok şeyler geçirdiniz.
Hadiseler geçirdik. 1950'deki yenilgimiz hakikaten ehemmiyetli idi. Ama
siyasette tecrübesi olmayanlar, gerek iktidarda gerekse muhalefette bu
yenilgiyi mubalağa ettiler. Ben asla mübalağa etmedim. 27 sene iktidarda
kalmış bu kadar büyük hadiselerin içinden çıkmış, bu kadar büyük
inkilaplar yapmış, büyük partinin omuzunda ona taraftar olmayan bir
kütle vardı. Halk, uzun bir iktidardan, her gün kuş sütüyle beslense
nihayet bıkar. Mutlaka bir başkasını tecrübe etmek ister. Benim için
gayet tabii idi. 50'yi müteakip bana ziyaretçiler geldi. İşte,
Yanlışlıklar olmuştu
Halk aldatılmıştı
Seçim ona göre olmuştur.
Şöyle propagandalar yapılmıştır.
54'de behemehal iktidara geleceğiz, derlerdi.
Hüseyin Cahit Yalçın merhum bu esnada yanımda idi. Dedim ki, arkadaşlar
54'de iktidara geleceğimiz ümidindedirler. Benim görüşüm o değildir. Ben
54 için iktidar görmüyorum. Dolgunluk fazladır. Bu dolgunluk zaman ile
boşalmak ve bizim lüzumumuz, hizmetimiz takdir edilmesi lazım gelir.
Sabır ve zaman meselesidir...
Şimdi arkadaşlar bugünün meselelerine geliyorum. Şimdi istediğim nedir.
Onu söyleyeyim. Bir defa doğruluk... partinin yüksek sevk ve idaresine
yalanı kabul etmiyorum. Bana yalan söyleyerek partinin kaderi yanlış bir
istikamete sevk olunacak. Bunu asla kabul etmem... Bazılarına göre
siyaset denilen şey, bu gün böyle söylersin, yarın bu tarzda tefsir
edersin, üç gün sonra başka türlü yaparsın. Bu sakattır... Benim hayat
tecrübem, siyaset bu değildir. Siyaset bunun zıddıdır. Devlet adamının,
memleketi idare edecek adamın sözünün doğruluğuna ve sözü tutacağına
emin olmak siyasetin birinci şartıdır. Birçok zamanlarda bu kısır bir
şey olabilir. Adam bir defa söyledi ondan dönmedi derler. Ama bir gün
gelir her kafadan ses çıktığı zaman, o doğru söyleyen ne diyor
derler...."

Bir görkemi, bir geleneği vardı, parti kurultaylarının kendine
özgü. Her keresinde birşeyler öğrenirdiniz. Son akşam da toplantı
salonlarının giriş yerlerinde fotoğraf sergilerinden kendi pozlarınızı
arardınız. Albümlerimizde bu "askerlik anılarından" epeyce var. Bir de
kulağımda küpe gibi duran İsmet Paşa'nın sözleri. Yakından tanıdıkça, ya
da tanımaya çalıştıkça, Paşa'daki bu doğruluk inancının ne kadar derin
olduğunu görüyorum. En ufak yalanını yakaladığı kişiyi bağışlamazdı, "o
yalancıdır" derdi. Başka çeşit davranıp başka gösterenlere, "hilekardır"
yada "büyük hilekardır", komplolar hazırlanıp, saman altından su
yürütenlere ise, "büyük sahtekardır" ya da "hayatımda gördüğüm büyük
sahtekardır" deyimini kullanırdı.

Düşe Kalka
1961 genel seçimleri yaklaşıyordu. 10 Eylül'de yapılacak
yoklamalara katılmak istiyordum. Arkadaşlar beni heveslendirmişlerdi.
Akşam evde:

–"Yoklamaya katılacağım ne dersin?"
–"Sakın ha.." dedi. "Daha yenisin , kazanamazsın, bak, İl Kongresi'nde
bile yedeğe kaldın".
– "Ben kazanmak için koymuyorum ki... Listeye gireyim yeter."
– "Propaganda için değil mi? Listeye de giremezsin...."

Girerim-giremezsin derken, kapı çalındı. Erol Ünal ile
You have read 1 text from Turkish literature.
Next - Demokrasinin Kilit Taşı - 06
  • Parts
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 01
    Total number of words is 2766
    Total number of unique words is 1733
    28.6 of words are in the 2000 most common words
    41.5 of words are in the 5000 most common words
    48.8 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 02
    Total number of words is 2751
    Total number of unique words is 1773
    28.1 of words are in the 2000 most common words
    39.9 of words are in the 5000 most common words
    47.4 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 03
    Total number of words is 2912
    Total number of unique words is 1925
    29.4 of words are in the 2000 most common words
    41.4 of words are in the 5000 most common words
    48.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 04
    Total number of words is 2799
    Total number of unique words is 1834
    28.9 of words are in the 2000 most common words
    42.4 of words are in the 5000 most common words
    49.4 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 05
    Total number of words is 2866
    Total number of unique words is 1813
    29.5 of words are in the 2000 most common words
    41.6 of words are in the 5000 most common words
    49.0 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 06
    Total number of words is 2863
    Total number of unique words is 1758
    28.9 of words are in the 2000 most common words
    40.7 of words are in the 5000 most common words
    49.0 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 07
    Total number of words is 2853
    Total number of unique words is 1790
    29.2 of words are in the 2000 most common words
    41.0 of words are in the 5000 most common words
    48.6 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 08
    Total number of words is 2894
    Total number of unique words is 1875
    28.6 of words are in the 2000 most common words
    41.6 of words are in the 5000 most common words
    48.6 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 09
    Total number of words is 2853
    Total number of unique words is 1853
    28.4 of words are in the 2000 most common words
    40.8 of words are in the 5000 most common words
    48.9 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 10
    Total number of words is 2882
    Total number of unique words is 1823
    30.2 of words are in the 2000 most common words
    42.5 of words are in the 5000 most common words
    49.2 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 11
    Total number of words is 2850
    Total number of unique words is 1850
    29.1 of words are in the 2000 most common words
    41.3 of words are in the 5000 most common words
    48.3 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 12
    Total number of words is 2832
    Total number of unique words is 1855
    27.6 of words are in the 2000 most common words
    39.3 of words are in the 5000 most common words
    46.9 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 13
    Total number of words is 2832
    Total number of unique words is 1794
    27.1 of words are in the 2000 most common words
    39.4 of words are in the 5000 most common words
    46.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 14
    Total number of words is 2916
    Total number of unique words is 1735
    29.8 of words are in the 2000 most common words
    43.1 of words are in the 5000 most common words
    51.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 15
    Total number of words is 2837
    Total number of unique words is 1827
    28.8 of words are in the 2000 most common words
    42.6 of words are in the 5000 most common words
    49.9 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 16
    Total number of words is 2877
    Total number of unique words is 1785
    31.8 of words are in the 2000 most common words
    45.3 of words are in the 5000 most common words
    53.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 17
    Total number of words is 2838
    Total number of unique words is 1848
    29.8 of words are in the 2000 most common words
    43.3 of words are in the 5000 most common words
    50.8 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 18
    Total number of words is 2762
    Total number of unique words is 1715
    29.1 of words are in the 2000 most common words
    41.9 of words are in the 5000 most common words
    48.5 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 19
    Total number of words is 2846
    Total number of unique words is 1837
    28.5 of words are in the 2000 most common words
    42.3 of words are in the 5000 most common words
    50.3 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 20
    Total number of words is 2952
    Total number of unique words is 1745
    30.6 of words are in the 2000 most common words
    43.8 of words are in the 5000 most common words
    50.8 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 21
    Total number of words is 2899
    Total number of unique words is 1813
    27.1 of words are in the 2000 most common words
    40.4 of words are in the 5000 most common words
    47.9 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 22
    Total number of words is 2804
    Total number of unique words is 1692
    27.9 of words are in the 2000 most common words
    39.3 of words are in the 5000 most common words
    47.6 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 23
    Total number of words is 2936
    Total number of unique words is 1715
    28.4 of words are in the 2000 most common words
    40.8 of words are in the 5000 most common words
    48.7 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 24
    Total number of words is 2940
    Total number of unique words is 1666
    28.0 of words are in the 2000 most common words
    39.6 of words are in the 5000 most common words
    46.2 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 25
    Total number of words is 2940
    Total number of unique words is 1705
    30.3 of words are in the 2000 most common words
    43.3 of words are in the 5000 most common words
    50.5 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 26
    Total number of words is 2892
    Total number of unique words is 1840
    27.4 of words are in the 2000 most common words
    39.6 of words are in the 5000 most common words
    46.0 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 27
    Total number of words is 2928
    Total number of unique words is 1711
    28.4 of words are in the 2000 most common words
    40.9 of words are in the 5000 most common words
    47.5 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 28
    Total number of words is 3028
    Total number of unique words is 1793
    31.4 of words are in the 2000 most common words
    42.9 of words are in the 5000 most common words
    49.7 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 29
    Total number of words is 3007
    Total number of unique words is 1807
    29.4 of words are in the 2000 most common words
    40.8 of words are in the 5000 most common words
    47.5 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 30
    Total number of words is 3070
    Total number of unique words is 1785
    28.7 of words are in the 2000 most common words
    41.0 of words are in the 5000 most common words
    48.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 31
    Total number of words is 3021
    Total number of unique words is 1916
    27.0 of words are in the 2000 most common words
    39.1 of words are in the 5000 most common words
    46.4 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 32
    Total number of words is 2981
    Total number of unique words is 1848
    30.8 of words are in the 2000 most common words
    44.1 of words are in the 5000 most common words
    50.7 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 33
    Total number of words is 3039
    Total number of unique words is 1886
    28.1 of words are in the 2000 most common words
    40.1 of words are in the 5000 most common words
    48.0 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 34
    Total number of words is 2892
    Total number of unique words is 1713
    27.1 of words are in the 2000 most common words
    39.1 of words are in the 5000 most common words
    45.9 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 35
    Total number of words is 3073
    Total number of unique words is 1897
    27.4 of words are in the 2000 most common words
    40.1 of words are in the 5000 most common words
    47.3 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 36
    Total number of words is 3000
    Total number of unique words is 1810
    27.3 of words are in the 2000 most common words
    39.5 of words are in the 5000 most common words
    47.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 37
    Total number of words is 2922
    Total number of unique words is 1751
    27.9 of words are in the 2000 most common words
    39.6 of words are in the 5000 most common words
    46.3 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 38
    Total number of words is 2910
    Total number of unique words is 1741
    26.0 of words are in the 2000 most common words
    37.9 of words are in the 5000 most common words
    44.9 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 39
    Total number of words is 1792
    Total number of unique words is 1162
    30.5 of words are in the 2000 most common words
    43.0 of words are in the 5000 most common words
    50.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.