Demokrasinin Kilit Taşı - 01

Total number of words is 2766
Total number of unique words is 1733
28.6 of words are in the 2000 most common words
41.5 of words are in the 5000 most common words
48.8 of words are in the 8000 most common words
Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
Nermin NEFTÇİ Nermin NEFTÇİ 8 Haziran 1924 yılında İstanbul'da doğdu. İlk ve orta öğrenimini İstanbul'da tamamladı. Ankara Kız lisesini bitirdikten sonra Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu. Sınıf arkadaşı Nizamettin NEFTÇİ ile evlendi. Birlikte avukatlık stajı yaprılar, yazıhane açtılar. 4.11.1950 tarihinde beraberce CHP'ye girdiler. Nermin NEFTÇİ bütün taban parti kademelerinde çalıştı, bir ara Eminönü İlçe Başkanlığı ve İstanbul İl Yönetim Kurulu üyeliği yaptı. 1965 yılı genel seçimlerinde, Parti Meclisi'nce aday gösterilerek o zamanki seçim sisteminin uygulanması ile Kontenjandan Muş Milletvekili oldu. Dönem sonu 1969 yılında Muşluların arzusu üzerine adaylığını Muş ilinden koydu ve Doğu illeri arasında demokrasiye açılıştan bu yana Genel oyla seçilen ilk kadın milletvekili oldu. Parti meclisi üyeliği, Merkez Yönetim Kurulu ile Grup yönetim Kurulu üyeliklerinde bulundu. Dönemin bitimine doğru TBMM Başkanvekili seçilen NEFTÇİ 1973 yılı genel seçimlerine katılmadı. Meclisi yöneten ilk kadın üye olarak politikayı İsmet İNÖNÜ ile bırakmaya karar verdi. Ecevit kabinesinin istifasından sonra kurulan tarafsız Sadi IRMAK kabinesinde kısa süre Kültür Bakanlığı da yaptı. Nermin NEFTÇİ'nin çeşitli gazete ve dergilerde makaleler çıktı. "O Yakadan Bu Yakaya" adında, Kerkük dilinin Türkçe yapısını ve folklörünü anlatan Türk Dil Kurumu'nun ilgisini çekmiş bulunan bir de kitabı vardır. Politika hayatında kendisine büyük destek veren eşi Nizamettin NEFTÇİ'yi 1992 Nisan ayında kaybetti. Prof. Dr. Salih NEFTÇİ ve Prof. Dr. Sinan NEFTÇİ'nin anneleridir.
BÖLÜM 1 ORTAK YAŞAM Yeni Dünyamız Ankara Hukuk Fakültesi'nin, şimdi ikinci sınıf olan amfisi, o zaman birinci sınıftı. Lise disiplininden sonra geldiğimiz fakültede, üniversitenin o bir çeşit rahatlığını, o azıcık bohemliğini ve kişiye güven veren özgürlüğünü duymuştuk. Sonradan o da milletvekili olan lise arkadaşım Sevinç (Düşünsel)'le yan yana bir sıraya oturduk. Önümüzdeki sıraya da erkekler oturmuştu. Sonraki günlerde, biz aynı yere, o erkek arkadaşlar da aynı yere oturur oldular. İşte onlardan birisiyle üç yıl sonra evlendik. Hukuk yılları, bugüne değin süren güzel arkadaşlıklar içinde geçti. Üçüncü sınıfta "Ayni Haklar" dersinden, hocamız Ord. Prof. Esat Arsebük sınıfın yarısından çoğunu çaktırmıştı. Arkadaşımız Ayfer Derbil, o zaman moda olan Ankara marşını değiştirdi. Bizim sınıf artık bu marşı şöyle söylüyordu : Arsebük, Arsebük, tonton Arsebük ... Seni görmek ister, bir sınıf hödük ... Senden yardım umar, her boynu bükük Yetersin onlara pin pon Arsebük..." Üçüncü sınıf sınavları bitmişti. Nişanlım, Arsebük hocanın gözde öğrencilerindendi. Bir nikah davetiyesi, bir kutu da şeker aldık, nikah şahitliğimizi yapması için hocanın evine gittik. O dehşetengiz, o yanına varılamayan Arsebük hoca, kadife gibi yumuşacık bir adam oluvermişti. Şahitliği memnuniyetle kabul etti. Meğer gençlerin evlenmeleri onu çok mutlu edermiş. Bakımlı bahçesinden bana, o gün bir kırmızı gül koparıp verdiydi. Nikâh günü, bizi kutlamak için kuyruğa giren arkadaşlarımızın başında Rafet Böke duruyordu. Nüktesi boldur. "Hey!.. çocuklar Allah bir yastıkta kocatsın falan filan ama, şu nikah cüzdanına bir bakıverin ne olur ne olmaz ... Adam oraya imza diye muhakkak bir sıfır atmıştır..." dediydi. Öteki şahidimiz Ord. Prof. Sabri Şakir Ansay idi. Meğer oraya imza atan bu rahmetli hocalarımız ne uğurlu kişilermiş .... Nikâh töreninden sonra, üstümdeki dik omuzlu, vatkalı beyaz tayyörü, babamın aşçı külahına benzettiği şapkamı (o zaman böyle moda idi) çıkardım. Nikâh öncesinin telaşlı hazırlıkları sinirlerimi iyice bozmuştu. Berberde özene bezene yaptırdığım saçımın tutmayışı, şapkamın bu saçla yakışmaması yüzünden, biraz da ağlamıştım. Eşim olacak sınıf arkadaşım, gözlerime soğuk su kompresi yapmış, beni teselli etmişti. O gece, ağabeyimin evinde yemek yerken, bunlar geride kaldı. Ertesi gün İstanbul'a giderken ilk kez uçağa binecektim. Bugün askeri amaçla kullanılan, Etimesgut'daki eski alana geldik, bizi uğurladılar. Uçak II. Dünya Savaşından kalma, üç pervaneli Junkers idi. Döşemesi bile yoktu. Madeni gövdeye basıyorduk. Yerde küçük delikler vardı, rüzgâr giriyordu. Biz onları kurşun deliği diye yorumladık. Hem çok üşüdük, hem de kulaklarımızda yaman bir ağırı duyduk. Ağzımı açıyor, bir yandan yutkunuyor, gene de geçiremiyordum ağrıyı. O zamanlar, Yeşilköy'den Sirkeci'ye "otoray" çalışırdı, uçak yolcuları için. Tek vagonlu bir tür motorlu tren Büyükada'daki Splendid Palas'a vardığımızda, hava karardı kararacaktı. Kayınbabam Nazım Bey'in bize verdiği harçlıkla, balayı yapıyorduk. Öğrencilik içindeki evliliğe göre, lüks bir balayı idi bu. Çevremizdeki insanların çoğu, yazı oralarda geçiren, gayri müslim zengin vatandaşlardı. Sınavlardan hemen sonra ekmek elden, su gölden. Bu yaşantı güzeldi... Bir gün sonra İstanbul'a inip kendimize yeni mayolar aldık. Benimki iki parçalıydı. O zaman iki parçalı yün mayo modası vardı. Denize Yörükali'den giriyorduk. 21 Temmuz günü yapılan olaylı 1946 seçiminden haberimiz vardı ama, pek ilgilenmiyorduk. O günlerden sadece iki ünlü politikacının yüzünü anımsarım. Büyükada iskelesinin yanındaki berber dükkanında, şişmanca genç bir adam, berber koltuğunda damatlık tıraşı olur gibi arkaya yaslanmış, keyifli keyifli sakal traşı oluyordu. Kocam "Bak bu milletvekili seçilen Tasvir Gazetesi Başyazarı Cihad Baban " dedi. Aynı günün akşamı, eşim Nizam'la caddede gezinirken, hocamız Nihat Erim'le, eşi Kamile hanımı gördük. Onlar da bize sanki yeni evlenmişler gibi geldi. El ele tutuşmuşlardı. Ailece tanışırdık. Ağabeyimin arkadaşı idi. Birlikte milletvekili olmuşlardı bir zamanlar. Ertesi günü için Anadolu Kulübü'nde çaya çağırdılar. Ama gençliğin verdiği sıkılganlıkla gidemedik. O gün, bana birisi gelse de: bu ünlü kişilerle 20 yıl sonra, aynı parlementoda hatta aynı bakanlıkda halef selef olarak görev yapacağımı söylese acaba ne derdim ?... Paramız azalınca döndük bizim eski cennete, İstanbul Boğazındaki çocukluğumun cenneti, Paşabahçe'nin o güzel Sultan Selim incirleri olmuştu. Çamın altında, babamın kendi eliyle ağaç dallarından yaptığı, yere çakılı bahçe iskemlelerine oturuyor kahvaltı ediyorduk. Akşamları da iskeleden aldığımız lüferi mangalda cızır cızır ızgara yapıyor, denize karşı oturarak keyifleniyorduk. O sene Boğaz'ı bir gezdik, bir gezdik ki, bir daha öylesi kısmet olmadı. Sultaniye Çayırı, Kanlıca yoğurdu, Küçüksu'da kaynayan mısır kazanları, Yeniköy'e geçerken, çımacı Hüseyin'in sürdüğü iskele tahtaları. Vapur olmadı mı, Balıkçı Koço'nun yelken çektiği sandalı ile Yeniköy'e geçip, Beyoğlu muhallebicilerine sonra da sinemaya gidişler. Boğaz sırtlarında, saatler, saatler süren yürüyüşler, Paşabahçe'den ta Anadolu Hisarı'na kadar. O zamanlar meğer İstanbul Boğazı güzelliğini hâlâ koruyormuş. Paşabahçe sırtlarının gecekondusuz görünümü... Beykoz-Paşabahçe arasının yemyeşil örtüsü. Harçlık bitinceye dek, pahalı yerlere de uğradık. Bebek bahçesi, Yeniköy iskelesinin bitişiğindeki lokanta, Bahçekapı'daki Tokatlı gibi. Beyoğlu yakasının safasını pek bilmezdik o günler. Bize göre İstiklâl Caddesi, sinemaya, bazan da pastahaneye gidilen bir yerdi. Yazın sonuna doğru pasaportları hazırladık, şöyle bir "Güneyden aşağısını da" gidip görelim.... dedik. Zaten Nizam'ın babası ve bütün ailesi bizi bekliyorlardı. Üç günlük Toros Ekspresi yorgunluğunu, kömür lokomotiflerinin isini, Musul İstasyonu'ndaki Rest House'da temizledik. Otomobille, Kerkük'e akşam karanlığında girdik. Arıtılan petrolün yakılan gazları, alev alevdi şehrin girişinde. Bu benim Kerkük'ü ilk görüşümdü. Konağın kapısının önü insanlarla dolmuştu. İstanbul'dan gelin geliyordu. Ayaklarımın altında yedi kurban kestiler. Çocukluğumdaki Bulgaristan'ı saymazsam, İstanbul ve Ankara'dan başka bir yer görmemiştim. Böyle mermer sütunlu, ayvana açılan kubbeli odaları, dedelerden kalma evi, İstanbul'daki hanlara, hamamlara, camilere benzettim, yadırgadım o gün. Yeşili, mavisine karışmış renkli İstanbul'dan sonra, kiremitsiz damlarıyla, Kerkük yapıları. Tozlanmış ağaçlarıyla, toprak rengi kenti biraz yadırgamıştım. Konuşulan mahalli Türkçe'ye de şaşırdım. Beylerbeyli zarif Haldun Taner'in, okuduğum bir yazısında dediği gibi: "Bizim İstanbul'un kaz kafalıları, İstanbul lehçesinin dışında Türkçe tanımazdık" Evin içinde içtenlikli, sıcak bir ilgiyle karşılandım. Osmanlıdan bu yana süre gelen, belirli bir geleneğin içindeki bir ilgi ölçüsüyle. Bir ara Bağdat'a gittik, alışveriş yaptık. İmam-ı Azam'ı, Abdülkadir-i Geylani'yi, altın kaplı minareleri, kubbeleri ile Kazımiyye'yi ziyaret ettik. Bu kere, Dicle kenarındaki Semiramis Palas'da keyfettik ve 29 Ekim günü Bağdat'daki Türkiye Büyükelçiliği'nin resepsiyonuna katıldık. Şerefimize düğün marşı çaldılar. Bahçeye açılan taraçaya benzer yerde sabaha kadar dans ettik, eğlendik. Ankara'da daha bir yıl öğrencilik yapacaktık. Ablamın küçücük evinin bir odasında misafir edildik. Kendi evimizi açana kadar. Son sınıf eleme sınavına girdiğimde, üstümde pardesü vardı. Hiç unutmam: rahmetli hocamız Muvaffak Akbay, bu yaz sıcağında, pardesüyle oturan kızdan kopya yapacak diye mi şüphelenmişti, ne idi bilemiyorum, gidip gelip bana: –"Pardesünü neden çıkarmıyorsun? Sıcak değil mi?" diye soruyordu. O böyle dedikçe, ben: – "Hayır efendim rahatım" diyor, kulaklarıma kadar kızarıyordum. İlk Evimiz, İlk Oğlumuz Bir ay sonra, taşındığımız yeni evimizde ilk çocuğumuz Salih Neftçi doğdu. Ev Mithatpaşa Caddesi'nin, Kocatepe'ye doğru, Kızılırmak köşesindeki son yapısıydı. Her yanı titreyen, soluğu kesilmiş, eski Rus otobüslerinden biri işlerdi oraya. Evden bozma apartmanın, giriş katındaydık. Üstümüzde ev sahipleri otururdu. Yatak odamızın altında bir bodrum katı vardı. Bayramda aldıkları kurbanı oraya bağlamışlardı, hayvan sabaha kadar, ahşap döşemenin altında, melemiş durmuştu. Soğuk bir kış geçirdik o yıl. Salih üşümesin diye holdeki kömür sobasını sonuna kadar yakardık. O günlerin Ankara'sı gerçekten güzeldi. İki yanında akasya ağaçlı caddeler, bahçeler içinde, birer, ikişer katlı evler. Kızılay'dan Çankaya'ya doğru Atatürk Bulvarı bir park gibiydi. Bulvarın en canlı yerlerinde, Özen'le, Kutlu'nun, kaldırımlardaki masalarında çaylar içilir, pastalar, dondurmalar yenilirdi. Havası kirlenmemiş, yeşili bol bir Ankara'ydı. Bulvar kaldırımlarında devletin yüksek memurlarına, onların özenle giyinen hanımlarına, kızlarına rastlardık. Çok kimse birbirini tanırdı. Boğaz vapurlarındaki gibi. Celal İnce'nin tangolar söylediği yıllardı o yıllar . Rahmetli İsmail Arar, birkaç yıl önce: "Ankara ile birlikte büyüdük, birlikte yaşlandık, birlikte çirkinleştik" diye yazmıştı. Politika Ankara'sına Doğru 1945'lere gelinceye dek, Ankara'da genellikle politika konuşulmazdı. Çoğunluğa göre siyaset, olsa olsa üst kademelerin ilgilendiği bir alandı. Ağabeyim Necmi Osten milletvekili olduğu için, bizim çevremizde politika konuşulur, ama tartışılmazdı. 1946'dan sonra, politika ve onunla birlikte birçok konu, konuşmaların, tartışmaların odağı olmuştu, birdenbire. 1938'de (İnönü'nün deyimiyle) Atatürk ayrılınca: "Vatan sana minnettardır" diyen yeni devlet başkanı, Cumhuriyeti o yapısıyla omuzlamıştı. Meclis, hükümet, idari mekanizma, vardı ama Devlet bir bütün olarak, Cumhurbaşkanının kişiliğinde biçimlenirdi. 1946'da nişanlandığım zaman, harbin sıkıntıları henüz geçmemişti. Fotoğraf çektirecek doğru dürüst film bulamamıştık. Çıkan resimlerimiz hep çizik çiziktir. Harp bitmiş, felaketler Türkiye'ye uğramadan gitmişti. Bizler, kapısına yokluk değmeyen beyzadeler gibi, üniversite öğrenimi yaparken, Avrupa toz-duman, kan-revan içindeydi. Yıllar sonra İsviçre'de rastladığım, iki ciğerinde de kavite tüberkülozlu bir Belçikalı hanım yaşıtım, milyoner bir bankerin kızıyla konuşuyorduk. Ben, şaşkınlıkla "Bu refah içinde tüberküloz nasıl olur?" demiştim. Yüzüme sert sert bakmış, "Sen harbin ne olduğunu bilir misin?.. Alman ordularının önünde nereye gideceğimizi bilmeden, bombardıman altında günlerce süründük durduk. Sonra da yıllarca sefaletin içinde yaşadık..." demişti. Ortalıkta Bulunan Defterden Bu defter İnönü'nün Cumhurbaşkanı olarak tutturduğu günlük ziyaretlerin imzalı resmi defteridir. Yıllar sonra atılan kitaplar arasından topladık, İnönü Vakfı'na verdik. İkinci Dünya Savaşı başladığı zaman Türkiye ne yapıyordu? Devleti yönetenler nasıl bir uğraş içindeydi? Hitler Ordularının Danzig'e doğru yürümesine 5 gün kala DEVLET İstanbul'da idi. 25.08.1939 Cumhurreisliği Başyaverliğine Reisicumhur hazretleri 10.00'da kalktılar.16.45'de otomobilleri ile hareket ederek Saraya gittiler. Sarayda Başvekili, Hariciye Vekilini, Mareşalı kabul buyurarak konuştular. Nöbeti Bay Cevdet Tolgay'a devrettiğimi arz ederim. Cahit Apayık 26.08.1939 Cumhurreisliği Başvekaletine Reisicumhur hazretleri 15.00'de Hariciye Vekili Şükrü Saraçoğlu'nu ve General Kâzım Özalp'ı kabul buyurdular. 16.20'de Gnl. Özalp çıktılar.16.25'de Alman Sefiri Von Papen'i kabul buyurdular. 17.30'da Sefir ayrıldı.17.35'de Başvekil Bay Refik Saydam'ı kabul buyurdular. 18.30'da Başvekil ve Hariciye Vekili ile yata binerek 22.30'da Derince'ye teşrif buyurdular. Derince'de trene binerek 23.00'de Ankara'ya hareket buyurdular. 01.00'de yattılar. C.Tolgay 27.08.1939 Cumhurreisliği Başyaverliğine, Reisicumhur hazretleri 10.30'da Ankara'ya teşrif ettiler. 11.15'de Mareşal, Meclis Reisi, Hariciye, Ziraat, İktisat, Maarif Vekilleri geldiler. 11.40'da Mareşal ve Vekiller Heyeti Köşk'ten ayrıldılar. Paşa hazretleri Hariciye Vekili ile yemek yedi. 14.50'de Hariciye Vekili gittiler. 21.20'den 22.40'a kadar Meclis Reisini kabul ettiler. Ş.Özer Ayın 28'inde; önce Başbakanı, daha sonra Dışişleri Bakanını, Londra Büyükelçisi Tevfik Rüşdü Aras'ı, sonra tekrar Başbakanı, Yunanistan sefirimiz Enis Bey'i, ondan sonra da tekrar Dışişleri Bakanını kabul etmiş.... Bu çalışmalar Harp patlayıncaya kadar sürer. 01.09.1939 (Savaşın başladığı gündür bu.) Cumhurreisi Başyaverliğine, Reis-i Cumhur hazretleri, 12.00'de Başvekil Refik Saydam'ı kabul etti ve 12.30'da Başvekille birlikte Genelkurmaya teşrif buyurdular. 13.45'de Başvekil ve Mareşali de birlikte Köşk'e davet ettiler. Hariciye Vekili de geldi. Öğle yemeğini birlikte yediler. 14.00'de Mareşal ve 15.30'da Başvekil gittiler. 6.00'da ıngiliz Sefirini kabul buyurdular. Kabulde Hariciye Vekili de bulundu. 16.40'da Sefir, 16.45'de Hariciye Vekili ayrıldılar. 18.30'da Başvekil geldiler. 19.00'da gittiler. 19.15'den 20.15'e kadar Bay Numan Menemencioğlu'nu kabul buyurdular. Akşam yemeğine Bay Fethi Okyar'ı, Bay Fuat Ağralı'yı davet buyurdular. 24.00'de gittiler. Reisicumhur hazretleri yattılar. C.Tolgay 02.09.1939 Cumhurreisi Başyaverliğine, Reisicumhur hazretleri 14.00'den 15.45'e kadar Hariciye Vekilini kabul ettiler. Öğle yemeğini beraber yediler. 18.30'dan 19.50'ye kadar Başvekili kabul ettiler. 19.55'den 24.30'a kadar Orgeneral Kazım Orbay'ı kabul ettiler. Akşam yemeğini beraber yediler. 24.40'dan 02.10'a kadar Hariciye vekilini kabul ettiler.02.30'da yattılar. Ş. Özer Her dakikası dolu olan bir devlet çalışması, Başbakan, Generaller, İngiliz, Fransız, Rus, Alman Büyükelçileri gelir, gider. Gece yarılarına kadar çalışırlar. 07.09.1939 Cumhurreisliği Başyaverliğine, Reisicumhur hazretleri 13.30'da Bay Celal Bayar'ı 13.45'de Hariciye Vekilini ve Bay Numan Menemencioğlu'nu kabul buyurarak öğle yemeğini birlikte yediler. 14.40'da Başvekili kabul buyurdular. 14.45'de Bay Celal Bayar ve 16.15'de Başvekil ve Bay Menemencioğlu ayrıldılar. 16.30'dan 17.00'ye kadar Fransız Büyükelçisini kabul buyurdular. Görüşmede Hariciye Vekili de bulundu. 20.30'da Mareşal ve Vekiller Heyeti akşam yemeğine geldiler. C. Tolgay Devlet, sürekli olarak Çankaya'dan savaşı izler. Türk toplumu, kaynağı ekonomik olan birtakım sıkıntılar çekmişti savaşta, ekmek karneye bağlanmış, temel tüketim maddelerinde yokluklar meydana çıkmıştı. Koskoca bir orduyu ayakta tutmak sonucu, tarımsal üretim düşmüş, kimi ithal maddeleri gelmez olmuştu. Ama bütün bunlar, toplumda büyük yara açmayan şeylerdi. İzleri de 1946'daki nişan fotoğraflarımızda görülen çizikler gibiydi. Lozan'dan bu yana 25 yıl geçmemişti. "Türkiye Cumhuriyeti 20'nci asırda önceden hiç kimsenin ihtimal vermeyeceği ve tahmin edemeyeceği surette kurulmuş, büyük ve kıymetli bir eserdi." Bu eseri yeni bir savaş serüveni ile tehlikeye atmak ihtimali artık kalmamıştı. Devlet, çok partili demokratik düzene geçtiği işaretini verdi. CHP Grup Başkanlığı'na sunulan 4'lü takrir ve arkadan Demokrat Parti'nin kurulması, 27 Mayıs 1960'a dek sürecek bir dönemi başlattı. Yönetim bu görüşteydi: "Demokrasinin her millet için müşterek prensipleri olduğu gibi, her milletin karakterine ve kültürüne göre birçok özellikleri de vardır. Türk Milleti kendi bünyesine ve karakterine göre demokrasinin kendi için özelliklerini bulmaya mecburdur"...."Söz ve yazı hürriyeti, şüphe yoktur ki her halk idaresinin söz götürmez ortak temelidir. Her milletin kendi karakterine göre de bir konuşma ve söze dayanma ölçüsü vardır. Bu ölçüyü hiçbir kitapta bulamayız. Ve hiçbir kitaba yazamayız. Ancak uygularken neye dayandığını neye dayanmadığını öğrenebiliriz." İnönü o günlerde böyle konuşuyordu. Devletin kendi yapısında bir reform yapacagı belli olmuştu. Kısa süre sonra Demokrat Parti (DP) kuruldu ve politika konusundaki tartışmalar, siyasi partiler düzeyine çıktı.. Politikaya Doğru Bir Adım Hukuku bitiren eşim, iş arıyordu. Sosyal Sigortalar Kurumu'nun temelini atmak için gelen, Le Febre adındaki tanınmış uzman, yabancı dil bilen yardımcılar arıyordu. Ağabeyimin aracılığı ile kendisinden randevu alındı. Le Febre eşimi işe almayı çok istedi, ama onun aklı üniversitedeydi. Bir süre sonra Hukuk Fakültesi'ne asistan oldu. Hukuk Fakültesi'nin asistan odalarındaki kitaplığında, sağda solda politika günün konusu idi artık. Benimse politikayla ve politik konularla, yakından uzaktan bir ilgim yoktu henüz. Eşim Nizamettin önceleri de Halkevlerine gider, gelirmiş. Bu yüzden parti ile bir yakınlığı varmış. CHP'nin Çiftlik'deki Gazi Ocağı'nda çalışan sevdiğimiz bir sınıf arkadaşımız vardı, Ömer Erdem. Bir gün: "Gel seni partiye götüreyim, yeni genç üyeler arıyorlar" demiş. CHP'nin ayakları suya ermeye başlamıştı. Devlet-Parti birliği yoktu artık. Genel başkan olan Cumhurbaşkanı, 12 Temmuz 1947 günü, "Devlet Başkanı olarak kendimi her partiye karşı eşit derecede vazifeli görürüm" diye demeç vermişti. Müdafa-i Hukuk'tan bu yana partili olan üyeler vardı. Bunlar partiye karşı gelinmesini, Kurtuluş Savaşı'na karşı olmakla bir tutan, eski partililer, eski militanlardı. Devlet-Parti birliğinden yararlanıp, kendisini devlete yakınlaşmış sayan üyeler vardı. Yeni gelişmeler, bu kişilerce şaşkınlıkla karşılanmaktaydı. Partinin yöneticileri, yeni ortama göre çalışacak, destek olacak elemanlar aramaktaydı. Nizam, sınıf arkadaşımız Ömer Erdem ile birlikte Çankaya İlçesi'ne gider. İlçe merkezi o zaman Genel Merkez'den sonra en önemli yer olan, İl Merkezi binasındadır. Kodamanlar, hükümet üyeleri binanın üst katına gelirlerdi. Alt katı ise çoğunlukla, ocak, bucak yöneticisi vatandaşlara mahsustu. Alt salonda, kendileri ile aynı kuşaktan birçok genç vardır. Toplantıyı Übeyde Elli Hanım açar, konuşmasında o günkü muhalefetin sertliğinden, partinin böyle bir muhalefet karşısında gençlere ihtiyaç duyduğundan bahseder. O gün toplantıda, isteyenlere söz verilir. Gençler de konuşurlar. Kodamanlardan, bakanlardan da toplantıya katılanlar vardır. Bunlardan biri de Dr. Kemal Satır'dı, o da konuşurdu. Yapılan bu toplantılar gelecekteki CHP Gençlik Kollarının uvertürü gibi bir şeydir. "Bayrak" diye bir gazete çıkarmaya karar verirler. Rahmetli Behçet Kemal Çağlar gazetenin başındadır. İşte böylece bizim aile, parti binasına adımını atmış olur. Fakat kayıtlı değildir henüz. Toplantılar birkaç kez yapılmış. Nizam her seferinde gelir, bana yaptıkları çalışmaları, orada geçenleri anlatırdı. Bense hı...hı... der geçiştirirdim. Napoliten şarkılar söyler, ev işleri yapar, bebeğime bakardım. Bana göre, bebeğime: "Maşallah ne de güzel şey" demeleri daha önemliydi. Politika, yaşanan günlük hayattan uzak, soyut bir konu gibi gelirdi bana. Güven içinde uyuyor, güven içinde uyanıyorduk. Atatürk'ten sonra da devlet vardı. İnönü vardı. Güvencede idik nasıl olsa. Eşim Nizamettin Neftçi'ye gelince; sanırım esaslı bir parti militanı olabilecek genç bir namzetti. Gerçek Bir Seçim 1950 seçimleri yaklaşırken: çok partili demokratik sistem deneyiminin, gerçek bir seçimle sonuca ulaşabileceğinden kuşku duyanlar çoktu. Cumhuriyet Türkiye'sinin tarihinde, bu konuda, iki deneme yapılmıştı. 1924'deki Terakkiperver Fırka'nın kuruluşu mahkemelerde ve darağaçlarında biten bir serüvendi. 1930'da Serbest Fırka kurulurken, Atatürk Fethi Okyar'a yazdığı mektupta "Laik Cumhuriyet" ilkesinden söz açar ve "Benim hayatta tek taraflı olarak daima aradığım ve arayacağım temel budur..." der. Bu temeli tehlikede gördüğü için de Serbest Fırka'yla başlayan çok partili ikinci çalışma da başarıya ulaşamaz. Muhalefet, 1946 seçimini sık sık örnek gösteriyor, iktidarı seçim hilesi yapmakla, milli iradeye saygısızlıkla suçluyordu. Merak edilen konulardan biri de hazırlanmakta olan seçim kanunuydu. Bizim eve göre, tek dereceli, eşit ve gizli oy, açık tasnif ilkelerini içeren bir yasayı, tekparti olarak kurulmuş, 25 yıllık iktidarın yapması, bununla seçime gidebilmesi ve dürüst bir seçim yapması, onun için "Beraatı Zimmet"ti. Bir türden temiz çıkma, varsa, günahlarından arınma gibiydi. Yapılacak seçim bir dönemi kapatacak yeni bir dönemi açacaktı. Sistem, seçim yoluyla, yumuşacık, ama bıçakla kesilmiş gibi değişecekti. Tek partili düzen gidecek, çok partili düzen gelecekti. Bu güzel ilke, gerçekleştiği gün, yüce bir anlam kazanacak sayısız faydalar sağlayacaktı. Herkesin böyle düşünmesini diliyorduk.
You have read 1 text from Turkish literature.
Next - Demokrasinin Kilit Taşı - 02
  • Parts
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 01
    Total number of words is 2766
    Total number of unique words is 1733
    28.6 of words are in the 2000 most common words
    41.5 of words are in the 5000 most common words
    48.8 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 02
    Total number of words is 2751
    Total number of unique words is 1773
    28.1 of words are in the 2000 most common words
    39.9 of words are in the 5000 most common words
    47.4 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 03
    Total number of words is 2912
    Total number of unique words is 1925
    29.4 of words are in the 2000 most common words
    41.4 of words are in the 5000 most common words
    48.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 04
    Total number of words is 2799
    Total number of unique words is 1834
    28.9 of words are in the 2000 most common words
    42.4 of words are in the 5000 most common words
    49.4 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 05
    Total number of words is 2866
    Total number of unique words is 1813
    29.5 of words are in the 2000 most common words
    41.6 of words are in the 5000 most common words
    49.0 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 06
    Total number of words is 2863
    Total number of unique words is 1758
    28.9 of words are in the 2000 most common words
    40.7 of words are in the 5000 most common words
    49.0 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 07
    Total number of words is 2853
    Total number of unique words is 1790
    29.2 of words are in the 2000 most common words
    41.0 of words are in the 5000 most common words
    48.6 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 08
    Total number of words is 2894
    Total number of unique words is 1875
    28.6 of words are in the 2000 most common words
    41.6 of words are in the 5000 most common words
    48.6 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 09
    Total number of words is 2853
    Total number of unique words is 1853
    28.4 of words are in the 2000 most common words
    40.8 of words are in the 5000 most common words
    48.9 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 10
    Total number of words is 2882
    Total number of unique words is 1823
    30.2 of words are in the 2000 most common words
    42.5 of words are in the 5000 most common words
    49.2 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 11
    Total number of words is 2850
    Total number of unique words is 1850
    29.1 of words are in the 2000 most common words
    41.3 of words are in the 5000 most common words
    48.3 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 12
    Total number of words is 2832
    Total number of unique words is 1855
    27.6 of words are in the 2000 most common words
    39.3 of words are in the 5000 most common words
    46.9 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 13
    Total number of words is 2832
    Total number of unique words is 1794
    27.1 of words are in the 2000 most common words
    39.4 of words are in the 5000 most common words
    46.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 14
    Total number of words is 2916
    Total number of unique words is 1735
    29.8 of words are in the 2000 most common words
    43.1 of words are in the 5000 most common words
    51.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 15
    Total number of words is 2837
    Total number of unique words is 1827
    28.8 of words are in the 2000 most common words
    42.6 of words are in the 5000 most common words
    49.9 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 16
    Total number of words is 2877
    Total number of unique words is 1785
    31.8 of words are in the 2000 most common words
    45.3 of words are in the 5000 most common words
    53.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 17
    Total number of words is 2838
    Total number of unique words is 1848
    29.8 of words are in the 2000 most common words
    43.3 of words are in the 5000 most common words
    50.8 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 18
    Total number of words is 2762
    Total number of unique words is 1715
    29.1 of words are in the 2000 most common words
    41.9 of words are in the 5000 most common words
    48.5 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 19
    Total number of words is 2846
    Total number of unique words is 1837
    28.5 of words are in the 2000 most common words
    42.3 of words are in the 5000 most common words
    50.3 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 20
    Total number of words is 2952
    Total number of unique words is 1745
    30.6 of words are in the 2000 most common words
    43.8 of words are in the 5000 most common words
    50.8 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 21
    Total number of words is 2899
    Total number of unique words is 1813
    27.1 of words are in the 2000 most common words
    40.4 of words are in the 5000 most common words
    47.9 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 22
    Total number of words is 2804
    Total number of unique words is 1692
    27.9 of words are in the 2000 most common words
    39.3 of words are in the 5000 most common words
    47.6 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 23
    Total number of words is 2936
    Total number of unique words is 1715
    28.4 of words are in the 2000 most common words
    40.8 of words are in the 5000 most common words
    48.7 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 24
    Total number of words is 2940
    Total number of unique words is 1666
    28.0 of words are in the 2000 most common words
    39.6 of words are in the 5000 most common words
    46.2 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 25
    Total number of words is 2940
    Total number of unique words is 1705
    30.3 of words are in the 2000 most common words
    43.3 of words are in the 5000 most common words
    50.5 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 26
    Total number of words is 2892
    Total number of unique words is 1840
    27.4 of words are in the 2000 most common words
    39.6 of words are in the 5000 most common words
    46.0 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 27
    Total number of words is 2928
    Total number of unique words is 1711
    28.4 of words are in the 2000 most common words
    40.9 of words are in the 5000 most common words
    47.5 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 28
    Total number of words is 3028
    Total number of unique words is 1793
    31.4 of words are in the 2000 most common words
    42.9 of words are in the 5000 most common words
    49.7 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 29
    Total number of words is 3007
    Total number of unique words is 1807
    29.4 of words are in the 2000 most common words
    40.8 of words are in the 5000 most common words
    47.5 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 30
    Total number of words is 3070
    Total number of unique words is 1785
    28.7 of words are in the 2000 most common words
    41.0 of words are in the 5000 most common words
    48.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 31
    Total number of words is 3021
    Total number of unique words is 1916
    27.0 of words are in the 2000 most common words
    39.1 of words are in the 5000 most common words
    46.4 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 32
    Total number of words is 2981
    Total number of unique words is 1848
    30.8 of words are in the 2000 most common words
    44.1 of words are in the 5000 most common words
    50.7 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 33
    Total number of words is 3039
    Total number of unique words is 1886
    28.1 of words are in the 2000 most common words
    40.1 of words are in the 5000 most common words
    48.0 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 34
    Total number of words is 2892
    Total number of unique words is 1713
    27.1 of words are in the 2000 most common words
    39.1 of words are in the 5000 most common words
    45.9 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 35
    Total number of words is 3073
    Total number of unique words is 1897
    27.4 of words are in the 2000 most common words
    40.1 of words are in the 5000 most common words
    47.3 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 36
    Total number of words is 3000
    Total number of unique words is 1810
    27.3 of words are in the 2000 most common words
    39.5 of words are in the 5000 most common words
    47.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 37
    Total number of words is 2922
    Total number of unique words is 1751
    27.9 of words are in the 2000 most common words
    39.6 of words are in the 5000 most common words
    46.3 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 38
    Total number of words is 2910
    Total number of unique words is 1741
    26.0 of words are in the 2000 most common words
    37.9 of words are in the 5000 most common words
    44.9 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Demokrasinin Kilit Taşı - 39
    Total number of words is 1792
    Total number of unique words is 1162
    30.5 of words are in the 2000 most common words
    43.0 of words are in the 5000 most common words
    50.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.