İnce Memed - 2 - 01

Общее количество слов 3145
Общее количество уникальных слов составляет 1840
27.8 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
41.8 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
48.5 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
İNCE MEMED 2

Yaşar Kemal 1923'te Osmaniye'nin Hemite (bugün Gökçedam) köyünde
doğdu. Komşu Burhanlı köyünde başladığı ilköğrenimini Kadirli'de
tamamladı. Adana'da ortaokula devam ederken bir yandan da çırçır
fabrikalarında çalıştı. Ortaokulu son sınıf öğrencisiyken terk ettikten sonra
ırgat kâtipliği, ırgatbaşılık, öğretmen vekilliği, kütüphane memurluğu,
traktör sürücülüğü, çeltik tarlalarında kontrolörlük yaptı. 1940'lı yılların
başlarında Pertev Naili Boratav, Abidin Dino ve Arif Dino gibi sol eğilimli
sanatçı ve yazarlarla ilişki kurdu, 17 yaşındayken siyasi nedenlerle ilk
tutukluluk deneyimini yaşadı. 1943'te bir folklor derlemesi olan ilk kitabı
Ağıtlafı yayımladı. Askerliğini yaptıktan sonra 1946'da gittiği İstanbul'da
Fransızlara ait Havagazı Şirketi'nde gaz kontrol memuru olarak çalıştı.
1948'de Kadirli'ye döndü, bir süre yine çeltik tarlalarında kontrolörlük,
daha sonra arzuhalcilik yaptı. 1950'de komünizm propagandası yaptığı
iddiasıyla tutuklandı. Kozan cezaevinde yattı. 1951'de salıverildikten
sonra İstanbul'a gitti, 1951 - 63 arasında Cumhuriyet gazetesinde fıkra ve
röportaj yazarı olarak çalıştı. Bu arada 1952'de ilk öykü kitabı San Sıcatı,
1955'te kendisine büyük bir ün kazandıran ilk romanı İnce Memed'i
yayımladı. 1962'de girdiği Türkiye İşçi Par-tisi'nde genel yönetim kurulu
üyeliği, merkez yürütme kurulu üyeliği görevlerinde bulundu. Yazıları ve
siyasi etkinlikleri dolayısıyla birçok kez kovuşturmaya uğradı, 1967'de
haftalık siyasi dergi Ant'm kurucuları arasında yer aldı. 1973'te Türkiye
Yazarlar Sendikası'mn kuruluşuna katıldı ve 1974 - 75 arasında ilk genel
başkanlığını üstlendi. 1988'de kurulan PEN Yazarlar Derne-ği'nin ilk
başkanı oldu. 1995'te Der Spiegel'de yayımlanan bir yazısı nedeniyle
İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde yargılandı, aklandı. Aynı yıl
lndex on Censorship'te yayımlanan "Türkiye'nin Üstündeki Karabulut"
başlıklı yazısı dolayısıyla 1 yıl 8 ay hapis cezasına mahkûm edildi, cezası
ertelendi. Şaşırtıcı imgelemi, insan ruhunun derinliklerine nüfuz eden


kavrayışı, anlatımının şiirselliğiyle yalnızca Türk romanının değil dünya
edebiyatının da önde gelen isimlerinden biri olan Yaşar Kemal 1973'ten
bu yana Nobel Edebiyat Ödülü adayıdır. Yapıtları kırka yakın dile çevrilen
Yaşar Kemal, Türkiye'de aldığı çok sayıda ödülün yanı sıra yurtdışında
aralarında Uluslararası Cino del Duca Ödülü (1982), Legion d'Honneur
nişanı Commandeur payesi (1984), Fransız Kültür Bakanlığı
Commandeur des Arts et des Lettres Nişanı (1993), Premi Internacional
Catalunya (1996), Alman Kitapçılar Birliği Frankfurt Kitap Fuarı Barış
Ödülü'nün (1997) de bulunduğu 19 ödüle değer görüldü.

YAŞAR KEMAL
İNCE MEMED 2

ROMAN

Yapı Kredi Yayınları -1953
Edebiyat - 552
İnce Memed 2 / Yaşar Kemal
Kitap Editörü: Tamer Erdoğan
Düzelti: Eylül Duru
Kapak Tasarımı: Yeşim Balaban

Kırlangıç yapar yuvayı
Çamur sıvayı sıvayı

1

Anavarza ovasının güneyinden Ceyhan ırmağı geçer. Irmak Hemite dağından
Anavarza kayalıklarına kadar öyle büyük kıvrıntılar yapmadan düz iner. Bazı
yerlerde sular toprağı derinden oymuştur. Altı oyulmuş toprak zaman zaman
büyük gümbürtülerle suyun üstüne çöker. Bazı yerlerde kılıçla kesilmişcesine
suya inen dik yarlar, çöküntülerden dolayı diş diş olur, ırmağın kıyılarında
küçük, kumlu koycuklar yapar. Bazı yerlerde de ırmak ovaya çakıltaşlarmı
sererek, geniş, yayılır. Buralarda sığ suyun aydınlık dibinden binlerce iri sazan
balığı ışığa batmış, ardı ardına ürkenmiş, oradan oraya dalgalanarak kayar. Bir
de ırmağın kıyılarında, küçük sazlık vardır. Sazlıklarda çok iri yeşil kurbağalar,
bulut rengi, uzun boyunlu balıkçıllar dolaşırlar.
Ilgın ağaçları, hayıtlar, söğütler, zmcarlar, böğürtlenler yer yer kıyıları örerler.
Sarıca arılar, kırmızı eşekarıları, boncuklu arılar, mavi yoz arılar peteklerini
sıcakta büyütürler. Arı vızıltısından büklük uğuldar. Ve sert bir böcek sırtına
benzeyen uzun gagalarıyla mavi, yanar döner pırıltılı gurruk kuşları gelir, kılıç
gibi kesilmiş yarlara ince, uzun deliklerini günlerce oyar, yuvalarını ta toprağın
dibine, derinine yaparlar. Hemite dağından Anavarza kalesine kadar, suyun bu
kıyısında, yani Anavarza kalesi gecesinde, Hemite, Orhaniye, Selimiye, Endel,
Kesikkeli köyleri vardır. Irmak zaman zaman yatak değiştirdiğinden bazan bu
köylerden uzaklaşır, ta ötelere gider, bazan da evlerin içlerine kadar girer. Ulu
sellerin köylerin yarısını alıp götürdüğü zamanlar da olur.
Ceyhan Anavarzanm yanında geniş bir büvet yapar. Anavarza kalesinin dibi
büyük bir göl gibi olur, suları durmadan dönen. Büvetin suları yüzlerce yerde


küçük küçük, birer hortum gibi çukurlaşıp kabararak, başdöndürücü bir hızla
ince ince köpüklenerek durmadan döner dururlar. Büvete düşmüş bir dal parçası,
bir yaprak, hiçbir yere akıp gitmeden, büvetten büvete geçerek suyun yüzünde
dönerler. Ve sulara kelebek düştüğünde, suların üstünde yüzbinlerce kelebek
uçuştuğunda, bir insandan daha iri yayın balıkları geniş bıyıklı ağızlarını açarak
suyun yüzüne fırlarlar. Bir kelebek yığınını kapıp sulara geri dönerler. Bu sıralar
su sarı köpükten olur.
Anavarza kalesinin kayalıkları kuzeyden güneye uzanmış bir gemiye benzer.
Üstündeki eskimiş, dökülmüş örenleri, yıkıntılarıyla. Anavarza gemisi her
zaman durgun bir denizde hiç sallanmadan ağır ağır ilerler.
Yüce, sarp, mor Anavarza kayalıklarına çıkıp yönümüzü gündoğuya dönersek,
ilk olaraktan başı dumanlı Hemite dağını görürüz. Eğer tanyerleri ışımışsa,
dumanlar yücelere doğru ağmışsa, Hemite dağının tepesindeki top ağaçları,
ermiş türbesini de görürüz. Hemite dağından sonra tepeler yassılır. Bozkuyu
köyünün yöreleri çıplaktır. Boz topraklardır. Uzaklardan apak gözükür. Çiğcik
köyünün oralarda toprak değişir, kararır, ormanın yeşili başlar, ortalık çiçeklenir.
Cığcıkta tarlaların ortasında, bir tarla Bizans mozayığı vardır. Yabanıl, büyük bir
bahçe gibi ovanın ortasında çiçeklenir. Kuzeyde Kadirli, Kadirlide Sülemiş
tepesi... Sülemiş tepesinde tek tük mersin çalıları, ağır kokulu. Sülemiş tepesi
çıplaktır ama hep yeşildir. Dibinden Savrun çayı kaynayarak ovaya iner.
Anavarza ovasının kuzeybatısı Kozan yolu... Sumbas çayı Kozan yolunu ikiye
biçip Anavarza kayalıklarının önüne gelir. Sumbasm öte gecesi, Anavarza
kalesinin batıdan yüzü, Hacılar köyü... Onun ötesinde de Aslanlı köyü... Aslanlı
köyünde eskilerin alıcı kuş dedikleri Lek Kürtlerinin kalıntıları otururlar. Daha
ötelerde yelkenlerini açmış son hızla Akdenize doğru uçarcasına giden
Dumlukale... Dumlukale hep dumana batık olur. Sıcakta kırmızı kayaları tüter.
İşte bu ova verimli Anavarza ovasıdır. Anavarza ovasının ortasına uzanmış
karanlık, uğultulu, uçsuz bucaksız, kuş uçmaz, yılan işlemez büklüğü,
sazlıklarıyla Akçasaz bataklığı. Akçasaz bataklığının kıyılarına kurulmuş
sazdan, kamıştan evleriyle Türkmen köyleri... Akçasaz bataklığı güneyde
Savrunun Ceyhana kavuştuğu yerden başlar. Kuzeyde Vayvay köyünün tam
altında biter.
Verimli Anavarz'a toprağı yılda üç kez ürün verir. Kara, yağlı, rahat ve
doğurgan olan bu kütür kütür topraktan yılın her gününde başka türlü bir bitki
fışkırır. Her bitki iridir. Başka topraklarda biten aynı bitkilerin iki, üç, beş misli
olurlar. Çiçeklerinin, yeşilden patlamış otlarının, ağaçlarının renkleri de başkadır.
Yeşilse yeşili billur yeşili, sarıysa sarısı sapsarı, kehribardır. Kırmızısı yalım





yalım kıvılcımlanarak parlar, mavisi bin misli mavidir. Böceklerinin,
karıncalarının, kelebeklerinin, kuşlarının kanatları, kabukları, sırtları
görülmemiş, büyülü binbir renk içinde yalp yalp eder. Böcekleri, kelebekleri,
kuşları, çekirgeleri ovada bir fırtına olur eser. Bir gün bakarsın, Anavarza
ovasında binbir renk içinde balkıyarak, savrularak bir kelebekler fırtınası
esmektedir. Ağaçlar, otlar, taş toprak, yeryüzü, gökyüzü kelebeğe kesmiştir. Sarı,
kırmızı, yeşil, mavi, ak, her birisi bir kuş kadar kelebekler biribirlerine girmiş,
binlerce, milyonlarca büyük bir kelebek hortumunda dönmekte, göğe ağmakta,
dalgalanmakta, ovaya serilmekte, sonra birden kalkmakta, bulut bulut gene
havalanmakta, dünyayı erişilmez, hayran, bambaşka, büyülü bir dünya
yapmaktadır. Bir gün bakarsın, iri, kırmızı atlı karıncalar, uzun bacakları üstünde
yaylanarak ovaya düşmüşler doludizgin ovayı bir uçtan bir uca geçmektedirler.
Bir gün bakmışsın rüzgarlar safi boncuklu arı esiyor.
Ovanın ateş böcekleri de çok iridir. Geceleri ova, Akçasaz yıldız yıldız ışık
döşenmişcesine donanır. Sabahlara kadar otlar, ağaçlar, çiçekler, yapraklar, dallar
yanar yanar söner. Ve çokturlar, üst üste uçuşurlar. Bir yıldız yalımı fırtınası
savrulur durur. Yeryüzündeki, gökyüzündeki yıldız yalımları taşar, kavuşur,
biribirlerine girerler.
Yeşil sinekleri, çekirgeleri, sırtlarındaki nakışlı kabukları sert, yanar döner
böcekleri, hep bir fırtınada eserler.
Anavarza ovasında her şey, ot, ağaç, böcek, kuş, hayvan,sonsuz bir
çiftleşmede, döllenmededir. Yaratıklar Anavarza ovasında başkadır. Verimli,
sağlıklı, ışıltılı, büyülü bir dünyanın yaratıklarıdırlar.
Akçasaz bataklığının kıyıları ta içerlere kadar nergisliktir. Ve nergisler göbeğe
kadar çıkarlar. Bir gül kadar da iri açarlar. Bütün bataklığın kıyıları fırdolayı
sapsarı nergis tarlalarıdır. İşte bu yüzden baharları Akçasaz bataklığından
bataklık kokusu gelmez. Yumuşak topraktan ılgıt ılgıt esen nergis kokusu,
sıcağa, taşlara, otlara, ağaçlara, insanlara, böceklere, kuşlara siner. Baharları
Anavarzada her şey, sinek, böcek, kurt, kuş nergis kokar. Gündüzleri, ılık
güneşte nergis kokusu ağırdır. Baharları Akçasazm insanları sarhoş sarhoş
yalpalar, başları döner. Anavarzada bütün yaratığın, kuşların, kurtların başı
döner.
Çok eskilerden, Anavarza ovasını çölden gelen binlerce cerenin doldurduğu
günlerden kalmış üç sürmeli ceren ovayı yıldırım gibi koşarak, kelebek
fırtınalarının, çekirge, böcek, arı, kuş fırtınalarının, nergis esen yellerinin içinden
geçerek Hemite dağından Anavarza kalesine, Anavarza kalesinden Vayvay
altına, Vayvaydan Hacılara, Dumlu altına, oradan Ceyhan kıyısına vurup, gece



gündüz dolaşırlar. Anavarzada hiçbir yaratık, yılan çıyan, alıcı kuş, kartal, insan,
kurt, çakal, köpek, hiçbir yaratık bu cerenlere dokunmaz. Onlar Anavarza
ovasında son kutsal yaratıklar gibi özgür, istediklerince gezerler.
Akçasaz bataklığının büküne kurşun işlemez, yılan giremez, öylesine sıktır.
Bataklığın suları da bazı yerlerinde köpürerek, fıkır fıkır kaynar, yalım gibidir,
içine parmağını sokamazsın, yakar. Bazı yerlerde su başkalaşır, o kaynayan fıkır
fıkır suya hiç benzemez. Dibi çakıltaşlı, aydınlıktır. Bir de buz gibidir. Ta
uzaklara kadar çakıltaşlarma vurmuş gün yansır. Bazı yerlerde de su bulanıktır,
çürümüştür, kokar.
Bataklık toprağı da her yerde bir değildir. Çok büyük ayrıcalıklar gösterir. Bazı
uzun, birer ağaç gibi uzamış sazlar, bazı kısacık, bodur otlar, kısa, parlak kaya
çiçekleri... Bazı dümdüz serilmiş bir çimenlik, som yeşil. Bazı sık, ulu
ağaçlarıyla gök görünmez bir orman... Türlü, renkli ağaçlar, otlar... Sarmaşıklar.
Gün doğarken sarmaşıklar iki el büyüklüğünde mavi çiçekler açar. Sık
kamışlıklar, yabangülleri, nilüferler ki, her birisi bir kucak, aydınlık sularda
yüzen. Ve sazan balıkları, yayınlar, kaplumbağalar, iri yeşil kurbağalar...
Sivrisinek bulutu. Kara yılanlar, su yılanları, kırmızı kuyruklu tilkiler, korkak
çakallar, boz yeşilimsi, uzun bacaklı, uzun boyunlu binlerce su kuşu.
Toroslardan ovaya inince, ova alabildiğine sessizdir. Ne bir kuş, ne bir su, ne
bir,insan sesi duyulur. Düz ova bütün sesleri yutar. Hele güneş varsa, sıcaksa,
ovadan çıt işitilmez. Akçasazm yanma kadar bu böylece sürer. Sonra birden bir
gürültü patlar, insanı şaşırtır, kanını dondurur. Bataklıktan türlü, biribirine
karışmış, alışılmadık sesler gelir. Çığlık çığlığa kuş sesleri, kurbağa
vıraklamaları, bataklık sularının fokurtusu, tuhaf böcek sesleri, orman uğultusu,
sazların hışırtısı, horoz ötmeleri, köpek havlamaları, çakal vıykırmaları sazlıkta
birleşir, kıyıda top gibi patlar. Akçasaz, insanı korkutur. İşte bu yüzden insanlar
Akçasazm içine kolay kolay giremezler.
Anavarza toprağı, binlerce yıllık ölü Anavarza şehri, sarp kayalığında kaleleri,
delirircesine taşan Ceyhan ırmağı, Savrun, Sumbas çayları, kuşları, kartalları,
çiçek azmanı çiçekleriyle, böcek azmanı böcekleri, bire bin veren tarlaları,
Akçasazı, sarı sıcağın altında buz gibi aydınlık çaykaralarıyla, tozlu yolları, uçan
balıklarıyla, verimli, doğurgan, durmadan doğuran bolluğuyla Çukurovanm
ortasına, sıcağına serilmiş, sevdayla, şehvetle, rahat gerinir.
Gün Anavarza kayalığının üstünden batıya yıkılırken, bir kuş büyüklüğünde
turuncu nakışlı bir kelebek, kanatlarını sırtında birleştirip, ayaklarıyla başını,
gözlerini sıvazlayarak, bedeni ince, tatlı bir titreme içinde, batan güne karşı
aydınlığa boğulmuş, büyülü, bir çeti dalma konmuş, öylece dimdik durur. Tam


günün battığı o an, bütün Anavarza ovası, ağaçlar, sular, yeryüzü gökyüzü, silme
bir maviye batar. Kelebek de mavi olur.
Anavarza toprağı toprak değil, altın. Bunun böyle olduğunu bir Ali Safa Bey
bilir, toprağın tadını bir Ali Safa Bey yüreğinin ta derininde duyar. Herkesin
başında iyi kötü bir sevdası vardır, herkesin bir tutkusu vardır. Ali Safa Beyinki
kara sevda, onulmaz, beterin beteri. Ali Safa Beyin tutkusu Anavarzanm
doğurgan kara toprağıdır. Ali Safa her gün doğuşunda ayaklarını kara toprağa
sağlamca basıp, dünya uyanırken Anavarza ovasını tattan titreyerek gözler. Bu
uyanışı, bu biribirine karışmış böcekleri, akan sağlıklı, besili yılanları, üst üste
binmiş iri, yeşil, yeşilin en tazesinde parıldayan kurbağaları, hızlı
kaplumbağaları, sert kabukları binbir renk cümbüşünde böcekleri, arıları, kuşları,
cerenleri, çiçek azmanı çiçekleri, fışkırmış ekinleri, doymuş, yeşilden patlamış
çeltik tarlaları, kelebekleri, suları, bataklıkları, çaykaraları, yolları, toz direkleri,
döne döne yağan gümüş bulutları bu kaynayan, deliren, esen, savrulan,
durmadan çiftleşip doğuran dünyayı bir kıyamet günü dehşetine döndüren
dünyayı, dünyanın yeniden doğuşunu gözler, başı döner, kendinden geçer. Ve
Anavarza ovasını iki kolunun arasına alıp kucaklamak ister. Anavarza ovasında
bir karış toprağı yokken, çiftliklere sahip olmuştur, doymaz. Niçin Anavarza
ovasının tümüne sahip olmasın? Ya da daha çok daha çok topraklarını niçin
büyütmesin? Ali Safa Bey hayat savaştır diyordu. Daha çok, daha çok toprak.
Hayat savaş değilse hiçbir şey değildir. Toprak savaşıysa, savaşların en
kutsalıdır, insanoğlu bu dünyada bir de savaşmıyorsa, ne işe yarar? Ottan çöpten
ne farkı olur?
Ama toprak savaşı da gittikçe güçleşiyordu. Bu toprağa, Çukurovaya,
Anavarzaya, sıcağa, sineğe, saz evlere, yerleşmeye düşman, toprağa zorla
çakılmış iskan Türkmenleri gittikçe topraktan başka çareleri olmadığını
anlıyorlardı. Elli dönümlük bir toprak parçasını beş kilo tuza, bir keçiye, on
liraya, bir taya, bir ineğe aldığı günler çok uzaklarda kalmıştı. Bundan on beş,
yirmi yıl önceleri üç bin liraya bir köy, yeriyle yurduyla satın alınır, köylüler de
başka bir yere iskan edilebilirdi. Şimdiyse durum epeyce değişmişti. Şu saz
evlerde oturanlar toprak için kan bile dökebilirlerdi. Ali Safa Bey bir şeye çok
yanıp yakılıyordu, işini daha gizli görebilirdi. Tutkusunu hiç belli etmeyebilirdi.
Hırsıyla, toprağa verdiği değerle, köylülerin gözlerini açan kendisiydi. Gözleri
açılmış köylülerle savaşmak çok daha zordu, ama tatlıydı. İnsanlığa yaraşır bir
davranıştı. Ve toprağı, bu kadar değerli bir şeyi elde etmek o kadar kolay
olmamalıydı.
Anavarza ovasındaki köylerden birisi de Vayvay köyüdür.Öteki köylere


bakarak az daha büyüktür. Vayvay köylüleri Ali Safa Beyin karşısında dikilen bir
engeldir. Ne eşkıya, ne hükümet korkusu, ne iyi, ne kötü söz para eyliyordu
bunlara. Ölmezotu gibi toprağa yapışmışlar, gelen bütün belalara karşı
bağırlarını açmışlar, dövüşüyorlardı. Ah Safa Bey bir Vayvay köyünün
üstesinden gelse, gerisi kolaydı. Bütün Anavarza çorap söküğü gibi eline gelirdi.
Vayvay köyü Anavarza ovasının yukarı ucunda, Topraktepenin yarım saat
kadar aşağısında, Dedefakılı bükünün sağında, Savrun çayının çakıltaşlarmı
yayarak genişlediği yerdedir. Köyün evlerinin hepsi kamıştan, sazdan, çitten
yapılmış huğdur. Anavarza düzlüğüne yukarlardan bakar.
Ceyhan ırmağından Sülemiş tepesine kadar Anavarza o kadar düzdür ki,
bataklıkları, köyleri, höyükleri, bükleri, küme küme ağaçlarıyla bile bir deniz
gibi bembeyaz kesilir. Gün doğmadan önce, Anavarza ovası da tıpkı deniz gibi
bembeyaz kesilir. Ovadan çıt çıkmaz. Bu bir sesi bin ses eden toprak ıpıssız olur.
Daha ova beyazken, bir kuş büyüklüğündeki turuncu kelebek, bir çeti dalma
konmuş dik kanatları titreyerek, başını ön ayaklarıyla sıvazlar, doğan güne karşı
gerinir.

2

Karaçalı en güzel, en verimli toprakta biter. Boyu bir insan boyunu geçmez
ama, bir kökten bir sürü çalı fışkırır. Genç karaçalı bal rengindedir. Çalı
yaşlandıkça rengi de koyulaşır, baldan karaya kadar dönüşür. Baharda ilk
tomurcuklanıp yapraklanan, sarı çiçeğini ilk açan karaçalıdır. Karaçalı yaprakları
önceleri buğulu bir yeşildir. Sarı çiçekleri de buğulu bir sarıdır. Sonraları
yapraklar koyu yeşil olur, karaya kaçan bir yeşil... Sarı çiçekler de yaza doğru
turuncuya döner.
Çukurovada, Anavarza ovasında yüzlerce dönümlük karaçalı ormanları vardır.
Balta girmemiş, kuş uçmaz, kervan geçmez alanlardır bunlar.
Karaçalı en sert dikenli ağaçtır. Bütün gövde tepeden tırnağa, en ince dallara
kadar, kısa, üç köşe dikenlerle sıvalıdır. Karaçalı bal renginden karaya
dönüşürken dikenleri de sertleşir, demir çivi gibi olur. Çalının kökleri bir tuhaf
köklerdir, derinlere iner, kıvrım kıvrımdır. Bir karaçalıyı topraktan söküp atmak
zor bir iştir. Yapışmıştır toprağa, ayrılmaz.




Karaçalılıkta atlar, eşekler, sığırlar, domuzlar, kurtlar dolaşamazlar. Köpekler
giremezler. Yanılıp da girenler karaçalılıktan çıktıklarında kan
revaridırlar.Tavşanlar, bir de porsuklar, küçük çakallar yatağıdır karaçalılık. Bir
de karaçalılıkta arada sırada kuyrukları yolunmuş yalım renkli tilkiler görülür.
Bahar aylarında karaçalılık bir arı mahşeridir. Dallarda sert dikenlere
tutturulmuş binlerce sarıca arı peteği, boncuklu, kara arı, eşekarısı peteği... Ve
kovanlarından dışarı uğramış balardan karaçalılığın üstünde oğul verir gibi,
binlerce, milyonlarca ipiltiyle ipildeşir, savrulurlar.
Örümcekler de karaçalılığa ağ gererler. Sabahlan, gün doğarken, karaçalılık
incecik ak bir örtüye bürünmüş gibi olur. Esen seher yelinde, büyük, çalıdan
çalıya gerilmiş ağlar sallanırlar.
İncecikten bir yağmur çiseliyordu, belli belirsiz, yağmur gibi, pus gibi. Hiç yel
esmiyordu. Anavarza ovası bir buğu içindeydi. Gün doğuyordu. Doğuda, pusun
ardında bulanık bir aydınlık görünüp yitiyordu. Adam, sırmalı abasına sarınmış,
başını bir karaçalı köküne uzattığı tüfeğinin üstüne koymuş, dizlerini iyicene
karnına yapıştırmış, büzülüp uyumuştu. Üstünden, tam karaçalılığın ucundan
kıyameti koparan çığlık çağlığa bir kuş sürüsü geçti, adam gözlerini açtı, geri
kapadı. Az sonra da doğruldu, gözlerini ovuşturdu, sağma soluna anlamsızca
bakındı. Bedeni uyuşmuş, dizleri kırılıyordu. Gerinerek ayağa kalktı, ağzı acıydı,
tükürdü. Tükrüğü bir örümcek ağını deldi, bir çalının budağına düştü. Eğildi,
tüfeğini yerden aldı, omuzuna astı. Gümüş savatlı, uzun Çerkeş hançeri sol
kalçasının üstüne asılıydı, aşağılara, dizine kadar sarkıyordu. Onun yanma,
kasığının üstüne nagant tabancasını takmıştı. Kaim, el dokuması, alacalı bir ipek
gömleğin üstüne üç koşar fişek dizmişti. Boynundaki kara, iri dürbünü el
değmemişcesine yeniydi. İşlenmiş, kaim bir yünden yapılmış çarığı da yeniydi.
Nakışlı yün çorabı dizlerine kadar geliyordu. Toros köylülerinin dokuyup
giydiği, ceviz kabuğuyla boyanmış açık kahverengi yün şalvarının üstüne
çekmişti.
Üç yönden horoz sesleri, köpek ürüşmeleri geliyordu. Adam yönünü güneye
döndü, hiçbir yeri kestiremedi. Uzun bir horoz sesi geldi güneyden. Batıda her
şey bir uğultuydu. Geceden kalma kurbağalar daha ötüyorlardı, yer yer. Doğudan
da bir hoş bir uğultu geliyor, sonra kesiliveriyordu. Uzaklardan, karaçalılığın
dışından uzun uzun bir ay ıslığı geldi kulağına. Ortalık yapış yapış sıcaktı. Gün
doğmuş, bir minare boyu kalkmıştı, pusun arkasından gözükmüyor, hayal meyal
bir aydınlık buğulanıyordu, çiseleyen yağmurun ötesinde.
Doğuya yürüdü. Hali kalmamış, dizleri bükülüyordu. Dört günden beri
yoldaydı. Azığını dün öğleyin bitirmişti ama, aç değildi. Açlık hiç akima




gelmiyordu. Dört gün önce onu askerler Savrungözünde kuşatmışlardı. Askerler
çoktular. Üstüne yağmur gibi kurşun yağmıştı. Bereket versin ki sarıldığında
vakit akşamüstüydü. Karanlık kavuşurken bir de yağmur başladı. Gece yarısına
doğru bir kedi gibi, asker duvarını çıt çıkarmadan aştı. Artık dağlarda
yaşanmazdı. Dağı taşı asker almış, bir de taşlı sopalı, silahlı köylü kalabalığı
onlara katılmış, çalı çalı, kovuk kovuk eşkıya avlıyorlardı. Bir hafta önce ulu,
sarp bir dağın doruğuna sığınmış Koca Aliyi, dağa tırmanan binlerce köylü
yakalamıştı.
Bir tek sığınacak yer, bir tek umut ışığı, kurtuluş yolu vardı, o da Vayvay köyü,
Vayvay köyünde de Koca Osman. İkircikliydi, belki de daha köye varır varmaz
Vayvaylılar onu hemen hükümete teslim ediverirlerdi. Belki de bir kardeş, bir
oğul gibi bağırlarına basarlardı. Bir de Koca Osman çok yaşlıydı, bir ayağı
çukurda... Ondan epeydir de bir haber alamamıştı. Ya ölmüşse, Vayvay köyünde
kim tanırdı onu? Gelirken Sarı Ümmete uğramış, bir gece onda kalmıştı ama,
Sarı Ümmetin de ödü kopmuştu. Ya Koca Osmanm da ödü koparsa? Koca
Osman çok gün görmüş, çocuk yürekli yiğit bir yaşlıydı ama, insanoğlu bu, belli
olmaz ki...
Düşünmek, kurmak para etmez, sonu ne olursa olsun Vayvay köyüne gidecek.
Başka bir yolu, başka sığınacak bir yeri olsa gene Vayvaya gitmeye can atıyordu.
Çok merak ediyordu. Ona bu kadar dostça, candan davranan Koca Osman,
Vayvay köylüleri şimdi nasıl davranacaklardı? Kendilerine hiç zararı
dokunmamış, üstelik de faydası dokunmuş fıkara dostu, zengin düşmanı Öksüz
Koca Alinin durumu ortada. Köylüler onu dorukta yakaladıktan sonra döve
döve, yüzüne tüküre tüküre alıp komutana getirmişler: "Düşmanıym ömrü bu
kadar olsun paşa kumandan," demişler, sonra da üç gün üç gece toy düğün
eylemişlerdi.
Köye girer girmez elinin kolunun Koca Osman tarafından bağlandığını, sonra
Ali Safa Beye götürülüşünü gözünün önüne getiriyordu. Nasıl bir adamdır acaba
Ali Safa Bey?
Dün gece karaçalılığa düştüğünde dikenler bacaklarını yırtınışlardı. Yaraları
sızladı. Yağmur belli belirsiz durmadan çiseliyor. Islanmış peteklerde büzülmüş,
üst üste binmiş sarıca arılar...
Çalılar sık, bu yüzden o kadar çabuk yürüyemiyor.
Öğleye kadar böyle yürüdü, bir sel yatağına geldi. Sel yatağı baştan başa
karaçalılığı ikiye biçiyordu. Dört sel yatağının birleştiği bir hüyüğün yamacında
üç tane kocaman ağaç gördü. Ortadaki ağacın gövdesi çürümüş, iki adam
sığacak kadar oyulmuştu. Ağacın kovuğuna girdi, sırtını dayadı. Abadan yağmur



geçmemiş, bedeni ıslanmamıştı. Yalnız ayakları, bacakları ıslaktı. Sık dokunmuş,
geniş sırmalı aba ta dizlerine kadar geliyordu. Tüfeğini çıkardı yana dayadı.
Dürbününü, hançerini, tabancasını aldı tüfeğin yanma koydu. Gözlerini yumdu.
İyice acıkmıştı, aldırmadı. Sarı Ümmet Vayvay köyünün yerini ona anlatırken,
"Aşağıdan Narlıkışladan Savrunu karşıya geçecek, karaçalılığa düşeceksin,"
demişti. "Karaçalılıktan yukarı doğru yürü, bir hüyüğe varırsın. Hüyüğün
yamacında üç ağaç göreceksin. Vayvay köyü oraya tam iki saat çeker. Vayvay
köyüne gece gireceksin. Köyün orta yerinde ulu bir ağaç vardır, dibinde de yazılı
apak bir mermer taş. Gecede bile parlar. Şıkır şıkır ışık gibidir. Ağaca varınca
ona sırtını dayayıp yönünü güneye dön, yürü. Göz gözü görmez karanlık olsa da
yürü. Bir kapıya varacaksın. Koca Osman diye seslen. Kapı hemen açılır."
Ya kapı açılmazsa, diye akimdan geçirdi. Ya kapı açılıp da içerde bütün köyün
erkeklerini toplanmış bulursam, diye düşündü.
Yarı düş, yarı hayal içinde ağacın kovuğunda akşamı etti. Kovuktan çıktı.
Вы прочитали 1 текст из Турецкий литературы.
Следующий - İnce Memed - 2 - 02
  • Части
  • İnce Memed - 2 - 01
    Общее количество слов 3145
    Общее количество уникальных слов составляет 1840
    27.8 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    41.8 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    48.5 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 02
    Общее количество слов 3578
    Общее количество уникальных слов составляет 1648
    35.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.1 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    58.0 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 03
    Общее количество слов 3488
    Общее количество уникальных слов составляет 1687
    32.9 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    48.8 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    56.9 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 04
    Общее количество слов 3514
    Общее количество уникальных слов составляет 1719
    36.3 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    51.8 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    58.6 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 05
    Общее количество слов 3448
    Общее количество уникальных слов составляет 1743
    32.8 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    48.9 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    57.1 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 06
    Общее количество слов 3479
    Общее количество уникальных слов составляет 1643
    33.8 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    49.8 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    57.2 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 07
    Общее количество слов 3507
    Общее количество уникальных слов составляет 1737
    34.8 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.4 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    58.4 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 08
    Общее количество слов 3486
    Общее количество уникальных слов составляет 1680
    36.1 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    51.3 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    59.1 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 09
    Общее количество слов 3352
    Общее количество уникальных слов составляет 1708
    33.8 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    48.5 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    56.8 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 10
    Общее количество слов 3335
    Общее количество уникальных слов составляет 1697
    35.2 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    57.2 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 11
    Общее количество слов 3336
    Общее количество уникальных слов составляет 1698
    34.4 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    51.4 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    60.2 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 12
    Общее количество слов 3392
    Общее количество уникальных слов составляет 1735
    33.6 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    47.4 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    54.1 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 13
    Общее количество слов 3363
    Общее количество уникальных слов составляет 1760
    34.3 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    49.1 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    55.8 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 14
    Общее количество слов 3422
    Общее количество уникальных слов составляет 1720
    34.9 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.4 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    58.2 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 15
    Общее количество слов 3389
    Общее количество уникальных слов составляет 1672
    35.3 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    52.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    59.5 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 16
    Общее количество слов 3402
    Общее количество уникальных слов составляет 1763
    33.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    46.6 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    53.3 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 17
    Общее количество слов 3318
    Общее количество уникальных слов составляет 1789
    32.9 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    48.6 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    56.3 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 18
    Общее количество слов 3326
    Общее количество уникальных слов составляет 1757
    32.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    47.9 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    55.3 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 19
    Общее количество слов 3280
    Общее количество уникальных слов составляет 1737
    33.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    48.6 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    55.9 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 20
    Общее количество слов 3386
    Общее количество уникальных слов составляет 1765
    33.6 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    47.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    55.3 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 21
    Общее количество слов 3379
    Общее количество уникальных слов составляет 1718
    31.6 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    47.3 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    55.6 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 22
    Общее количество слов 3348
    Общее количество уникальных слов составляет 1730
    33.5 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    48.4 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    56.9 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 23
    Общее количество слов 3445
    Общее количество уникальных слов составляет 1667
    37.3 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    52.2 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    59.4 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 24
    Общее количество слов 3370
    Общее количество уникальных слов составляет 1678
    33.2 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    46.1 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    53.8 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 25
    Общее количество слов 3372
    Общее количество уникальных слов составляет 1760
    31.6 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    46.3 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    54.6 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 26
    Общее количество слов 3407
    Общее количество уникальных слов составляет 1725
    33.4 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    48.1 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    56.4 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 27
    Общее количество слов 3343
    Общее количество уникальных слов составляет 1778
    32.5 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    46.6 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    54.0 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 28
    Общее количество слов 3345
    Общее количество уникальных слов составляет 1696
    35.3 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    49.8 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    57.4 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 29
    Общее количество слов 3417
    Общее количество уникальных слов составляет 1699
    34.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    49.1 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    56.7 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 30
    Общее количество слов 3400
    Общее количество уникальных слов составляет 1692
    34.2 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    58.3 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 31
    Общее количество слов 3367
    Общее количество уникальных слов составляет 1784
    34.3 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    57.7 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 32
    Общее количество слов 3377
    Общее количество уникальных слов составляет 1673
    35.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    51.3 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    59.7 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 33
    Общее количество слов 538
    Общее количество уникальных слов составляет 408
    33.8 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    48.5 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    54.4 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов