İnce Memed - 2 - 15

Общее количество слов 3389
Общее количество уникальных слов составляет 1672
35.3 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
52.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
59.5 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
işe çok gülecek. Bir de yakalarlarsa Topalı... Bir de yakalarlarsa... O zaman işte,
topal bacağını bir iyice kırarlar, un ufak ederler..."
Topalla candarmalarm sıktıkları kurşunu ayırt edebiliyordu.
Ulu çınar ağacına sırtını dayayıp bir süre oturdu. Sıkılan kurşunların
sahiplerini seçmeye çalıştı.
Kafası karmakarışıktı. Kel Hamza, Çukurova, kaçan at, yangın, İdris Bey, İdris
Beyi de ona Koca Osman anlatmıştı. Hürü Ana, ne güzel, dost, şefkatli, candan
bir yüzü vardı Hürü Ananın, Topal Ali, ne biçim adamdı Topal, anlaşılmaz,
Akçasaz bataklığı, Seyran, diyorlar ki dünyaya Seyran güzelliğinde birisi daha
gelmemiş, yılgın, korkmuş köylüler. Yaşlıları çok yürekli, Hürü Ana, Koca
Osman... Yaşlılar daha onurlu... Hele kadınlar, erkeklerden bin kere daha yürekli,
atak... Haksızlığa karşı koyuyorlar. Deli Durdu... Deli Durdunun öldürülmesi...
Bin başlı evran... Bin başını kesiyorsun, yerine bir baş ormanı hemen çıkıyor,
onu kesiyorsun, yerine ondan daha büyük bir orman... Birden Deli Durdunun
üstüne, çoluk çocuk, yüzlerce, kartallar gibi iniyorlar, sonra o anda kalkıyorlar.
Deli Durdu ortada yok. Yalnız bir ayağı, çizmeli bir bacağı tozların içinde
kanıyor. Çukurovada çok insan, dağlarda çok insan, dünyada çok insan, az ağa
var. Niye öyleyse ağaların başına kartallar gibi çokuşmuyorlar? Çokuşunca ne
olacak, diye soruyordu Memed. Bin başlı evran, bir ulu bulut... Bir kılıç bin başlı
evranı kesiyor, durmadan kesiyor, kılıç eskiyor, yoruluyor, evranm başı
kesildikçe daha çoğalıyor.
Karmakarışık... Anavarza kalesinde Kral Torosun sarayı... Bir zamanlar bütün
Çukurovaya...
Önünde, burnunun dibinde bir karartı. Memed birden korkuyla irkildi. Bir tilki
toprağı koklaya koklaya kendisine doğru geliyordu. Memed kıpırdayınca uzun
kuyruğunu savurup döndü, kaçtı. Memedin yüreği küt küt atıyordu.


Bir süre dinlendikten sonra ayağa kalktı, bütün bedeni sızlıyordu. Bir adım
daha atacak gücü kalmamış, çökmüştü. Kel Hamzanm işleri, Durmuş Ali
Emminin ölümü, Hürü Ananın hali, Değirmenoluğun durumu, çakırdikeni,
tarlalar, zulüm, aç kalmış köylüler, bin başlı evran...
Koyaktan aşağı yürüdü. Koyak gecede derinleştikçe derinleşiyor, karardıkça
kararıyordu. Sağ baştaki orman uğulduyor, ay ışığında kara bir sağnak gibi
gökten yere iniyordu. Bütün koyak gümbürdüyor, uğulduyor, bir açılıp bir
kapanıyordu. Ağaçlar, sular, kayalar... Kavuşup kavuşup, açılıyorlar. Orman
üstüne üstüne geliyor, yağıyor, uğulduyor... Memedin başı dönüyor. Orman,
koyak, sular, kuşlar, çiçekler, çalılar, sıcakta yanan mor ipiltili Anavarza kalesi,
Alidağı, ışıklar, yangın, boyuna kendi yörelerinde dönen atlar... Atlar, koyaktan
aşağı gürültülerle atlar iniyorlar, akıyorlar. Memedin başında karmakarış bir
dünya dönüyor, kulakları uğulduyor, kulaklarında kurşun sesleri... Memed,
korkunç bir selde yuvarlanıyor. Koyağın dibine dibine birisi onu, ayaklarından
tutmuş çekiyor. Burnuna bir çiçeğin acı kokusu geldi. Sonra ortalık daha acı,
barut koktu. Sonra da barut kokusu ter kokusuna karıştı.
Ay battı, karanlık daha da uğuldadı, Memedi sardı. Kurtlar, kuşlar, çakallar,
ayılar, sürmeli cerenler, parslar, evranlar, atlar, yabanıl, evcil bütün yaratıklar
karanlıkta koyağın karanlık dibine çığlık çığlığa indiler. Memedin başı dönüyor,
gözleri kararıyordu. Yıldızlar, orman çalkanıyor, koyağın dibine, karanlığına
akıyordular.
Memedin ayaklarının altından taşlar yuvarlanıyor, taşlar yamaçtan aşağı bir sel
gibi akıyor. Memed de akan taşların üstünde akıyor.
Kel Hamzayı ansımaya çalışıyor, gözlerinin önüne getiriyor, sonra birden
yitiriyordu. Kafasında yaralar vardı, onu ansıyor. Bir de kolları çok uzundu,
dizlerinin oraya kadar inerdi, onu ansıyor. Bir de bir köşeye, güneşe oturur, hiç
kimseyle konuşmaz, güneşte inadına yanar, terler dururdu. Kış olsun yaz olsun,
yanardı. Yüzü kösele gibiydi. Kaim, manda derisi gibi kaim bir derisi vardı.
Köylüler, "Bunun derisinden kurşun geçmez," derlerdi. Abdi Ağa onu ne zaman,
niçin kovmuştu, Memed burasını ansımıyordu. Büyük bir suyun yüzü yanıyordu.
Evranlar, bulutlar akıyordu suya aşağı... Ak, ak bulut yığınları... Çok ak, ışıklar
içinde yanan...
Birden bütün uğultular, gümbürtüler durdu. Memed kendini inanılmaz bir
sessizlik içinde birdenbire buldu. Dünya sessizlikten çm çm ötüyordu. Memed
bir tuhaf oldu. Yöresindeki her şey, karanlık, gece, ışıklar, orman, bastığı toprak,
düşünceleri, her şey silinmişti. Kendisi de yok gibiydi. Memed derin derin soluk
aldı. Sessizlik bitmiyordu. Yanma yönüne bakındı, dümdüz bir karanlıktı. İki


adım attı. İnceden bir ses geldi kulağına, çıtırtı gibi. Sonra bir öksürük sesi gibi
bir şey duydu. Bir kapı açıldı, bir ışık demeti dışarı fışkırdı. Memedin gözleri
kamaştı. Bir ses duydu. Bir insan onu kolundan tutup içeriye çekti.
Ak, uzun bir sakal gözlerinin önünden bir su gibi aktı:
Ne oldu sana böyle yavrum? dedi ak sakal.

Bir kadın onu okşadı. Çok sıcak bir sesi vardı. Ninni söyler gibi konuşuyordu.
Meıned ne söylediğini duymuyor, kendini sesin tadına vermiş dinliyor,
kendinden geçiyordu.
Kan içinde kalmışsın yavru, dedi kadının tatlı sesi. "Üstün başın kan."
Memedin dişleri kenetlenmişti. Açmaya uğraşıyor, çabalıyor, dişlerini bir türlü
biribirinden koparamıyordu. Çok üzüldüğünde hep böyle olurdu, huyuydu.
Memed şimdi artık çok uzaktan gelen konuşmalar duyuyordu.
Yatıralım oğlanı.
Vurulmuş mu?
Yarası yok.
Ne olmuş buna?
Kim bilir...
Nereye saklayalım?
Burasını ararlar mı candarmalar?
Daha çocuk.
Hiç de büyümemiş.
Bu kanlar ne?
Kaya yırtmış, bir çalıya takılmış... Kurşun yarası yok.
İyice bak hele.
Hiçbir yerinde bir yarası yok.
Bu halde, nasıl bulmuş ola burayı?
Bizim evi nasıl bulmuş ola? "Bu halde?..
Sesler duyulmaz oldu Memed sağından soluna birkaç kere döndü, inledi, bir
şeyler söyler gibi yaptı, dişleri açılmadı. Bir süre sonra dişleri çözüldü.
Sayıkladı. "Evran..." dedi. "Kara Hamza... Kel... Ne olacak?" dedi. "Ne, ne
olacak? Kamer... Seyro..."
Sustu. Uyudu. Uykusu rahattı. Rahat soluk alıyordu.
İkindiye kadar uyudu. Sonra birden sıçradı, yanındaki tüfeğini kaptı, sendeledi,
bu sırada Süleyman onu yakaladı. Memed gözlerini açtı. Süleymanı görünce
gülümsedi, çözüldü, şaşkın şaşkın yanma yönüne bakındı. Süleymanm yaşlı
karısı geldi, hiçbir şey olmamış gibi:
Hoş gelmişsin yavru, dedi.
Memed ninni gibi yumuşak, tatlı sesi duyunca her şeyi ansıdı.
Süleyman:
"Eee, hoş gelmişsin koca oğlan! Biz de senin akima hiç düşer miydik? Serçe
kuşu kadar canımız kaldı. Çok şükür seni gördük koca oğlan, dedi, karısına
döndü. ""Ne duruyorsun bre avrat, çocuk şimdi aç. Acından ölmüştür fıkara..."


Kadın:
Tarhana var ocakta. Hazır ettim, dedi.
Süleyman Memedi kucaklamış:
Koca oğlan, benim koca oğlum, bunca zamandır nerelerdeydin? diye onu
sıkıyordu. "Nerelerdeydin, nerelerde?"
Kadın çabucak sofrayı serdi. Süleyman, "Otur koca oğlan," dedi, Memedi
bıraktı. Memed hemen sofranın başına geçti oturdu. Derin sahandaki çorbanın
yüzü kızarmış yağ ve kırmızı biberlen bezenmişti. Bir de bol nane atılmıştı. Bir
de sarımsak. Çorba buğulanıyor, uzun bir mavi ince duman evin tavanına doğru
yükseliyordu. Tatlı bir tarhana kokusu ortalığı almıştı.
Kadın kaşığı Memedin eline verdi:
Çabuk iç! dedi. Bakalım Memed bunu anlayacak mıydı? yıllar önce de onun
önüne bir sahan tüten tarhana çorbası koymuştu. Memed ona gülen gözlerle, tatlı
baktı. Çok eskiyi, çocukluğunu ansıdı.
Çabuk içerim, dedi.
Koca Süleyman da kahkahayla gülerek:
İnce Memed, dedi, "sen gene beni dinle. Çorba sıcak, o kadar çabuk içme,
ağzın yanar ha!"
Memed:
Benim ağzım hiç yanar mı? diye sevindi.
Memed, Koca Süleyman, kadın biribirlerine bakıp gülümsüyorlardı.
Koca Süleyman sonra ciddileşti:
Bak, dedi, "İnce Memed, hiç canını sıkma. Bu sabah iyi bir sordum
soruşturdum. Topal Ali candarmaları almış, senin izini süre süre Çiçeklideresi
yönüne götürmüş. Onun için çorbanı düz iç."
Memed gene güldü:
Düz içerim.
Koca Süleyman, Memedin yüzü gülmüşken, tatlı sözleri sürdürdü:
Eee, konuğum, nereden gelip nereye gidiyorsun?
Memedin gözleri kıvılcımlandı, sapsarı bir deste ışık kıvılcımlanarak savruldu
kafasında balkıdı. Gözlerine de geldi, o çelik pırıltısı oturdu. Boynunu büküp:
"Değirmenoluktan gelip o köye gidiyorum Emmi," dedi.
Değirmenoluğu biliyorum ama, o köy nerede?
Memedin içini sbnsuz bir hüzün sardı ama bozmadı, Koca Süleyman
üzülmesin diye. "O köye gidiyorum işte," dedi. "O köye gidip o adamı
bulacağım Emmi."
Bulabilir misin oğul?

Bulacağım, dedi Memed inançla.
Değirmenoluğun halini biliyor muydu acaba?
Değirmenolukta kimi gördün oğul? diye sordu Süleyman.
Hiç kimseyi, hiçbir şeyi görmedim Emmi, Süleyman Emmi, dedi, gözleri
doldu. Süleyman anladı ki Memed her şeyi biliyor, üstelemeyip sözü değiştirdi.
İnşallah o köye gider, o adamı bulursun.
Memed:
Bulurum.
Koca Süleyman, o köy bulunmaz, diyordu içinden. Ben yetmiş yıldır o köyü
arıyorum. O köydeki o adamı da... Bu dünyada o köy yok, yok yavrum. Ara
bakalım. Bir de sen ara. Dünya kurulduğundan bu yana herkes o köyü, o köydeki
o adamı arıyor.
Memed tüten tarhana çorbasını içti bitirdi:
Oooh, dedi, "karnım davul gibi oldu.
Sonra aralarında bir sessizlik oldu. Kadın sofrayı kaldırdı, sessizlik sürdü gitti.
Koca Süleymanm oğulları, gelinleri geldiler, Memede korkuyla baktılar. Dün
akşamki savaşı duymuşlardı. Memed yere bakıyordu. Koca Süleyman da onu
bekliyordu.
Neden sonra Memed başını kaldırdı. Gözleri ışıl ısıldı, soru doluydu. Başladı
konuşmaya. Durmadan anlattı, ne duyuyor, ne düşünüyorsa, hepsini açık açık,
soğukkanlılıkla anlatıyordu. Koca Osmanı, Vayvaylıları, Seyranı,
Akmezarlıları, İdris Beyi, Ali Safayı, Arif Saim Beyi, Hürü Anayı, Kel
Hamzayı, her şeyi anlattı, boşaldı.
"Abdiyi öldürdük. Zalim, imansız bir adamdı. Anam gitti, Hatçe gitti. Ben de
dağlara düştüm. Ölümün ardınca yürüyorum. Ne oldu? Kel Haıııza geldi. Hiç
aklıma gelmezdi Kel Hamzanm gelip de köye çökeceği... Toprağı geri alacağı,
köylüyü beterin beteri hallere sokacağı. Hiç aklıma gelmezdi... Şimdi Kel
Hamzayı öldüreyim, diyorum; yerine bin beter bir Kel Haıııza daha gelecek. Ne
diyorsun, Süleyman Emmi, bana bir akıl ver."
Koca Süleyman:
Bu dünya böyledir, diyordu. "Sular hendeğine dolar. İnsanlar doğar ölür, gün
doğar batar. Ağaçlar büyür çürür. Sular akar, bulut ağar. Ağayı öldürürsün, ağa
gelir yerine. Bir daha öldürürsün, bir daha gelir."
Memed:
Bir daha, bir daha öldürürsün, bir daha gelir. Bir daha, bir daha gelir. Abdi
gider, Haıııza gelir, Haıııza gelir, Haıııza gelir, diyordu sayıklar gibi. "Hamza
gelir, Haıııza gelir, Hamza gelir, Hamza gelir... "


Koca Süleyman:
Hamza gelir! dedi bağırarak. "Dinsiz Hamza."
Ayağa fırladı, geri oturdu. Uzun ak sakallan dalgalandı.

28

Topal Ali iz sürüyordu. El dokuması, ceviz kabuğuyla boyanmış kahverengi,
çizgili yün şalvarını çekmişti. Belinde kara bir kuşak dolalıydı. Kuşağın arasına
çıplak bir tabanca sokmuştu. Topal ayağını ta arkalardan sürükleyerek
yürüyordu. Ve böylece iz sürerek Kesme köyüne doğru gidiyordu. Memedin o
yöne gittiğini herkes biliyordu. Topal Ali de bunu biliyordu. Üstelik Topal Ali
Memedin Süleymanm evinde olduğunu da biliyordu. Alinin yanında çok ünlü bir
izci daha vardı. Bu izci Elbistanlıydı. Adına Yel Musa derlerdi. Yaşlıca, ince
uzun, derisi kemiğine yapışmış, kapkara tenli birisiydi. Topal Ali bir gün
bakmıştı ki, bir sabah Yüzbaşı Faruğun yanında bu adam. Yüzbaşı Yel Musayı ta
eskiden tanırmış. Bu İnce Memed işi çıkınca Elbistana haber salmış, Yel Musayı
getirmişti. Yel Musa Çukurovada, Maraş, Antep yörelerinde çok ünlü bir izciydi.
Ünü varıp Halebe kadar dayanmıştı. Topal Aliyiyse Dikenlidüzü köyleri, bir de
Toros köylüklerinin bir bölüğü tanırdı.
Yel Musa çok konuşan bir adam değildi. Ali onun usta, çok usta bir izci
olduğunu çoktan anlamış, ondan korkmaya başlamıştı.
İz sürmeye Memedin dün saklandığı kayalıklardan başlamışlardı. Aydınlık bir
gündü. Bahar sıcağı çökmüş, çiçekler kokuyordu. Seher yeli gibi ince bir yel
esiyor, çiçekten çiçeğe uçan arıların kanatlarını titretiyordu. Kayalıkların
aralarında çok yeŞil, kısa çimenlerin arasında kısa boylu çok parlak renkli sarı
çiğdem, menekşe, salep çiçeği, kırmızının en serti, ustura gibisi keditaşağı
açmıştı. Bir de uzun çiriş çiçekleri. Çiçeklere arılar çokuşmuştu. Taze kekik de
kokuyordu ortalık. Ovaların, dağların, tarlaların, pınar başlarının, sel
yataklarının, ormanların kendilerine göre ayrı bitkileri, ayrı kokuları vardır.
Kayalıkların çok ayrı bitkileri, çok ayrı bir kokuları vardır. Kayalıklarda bahar
nennileniyordu. Kayalık kokuları renkleri insanı sevince boğar. Hele baharları.
Hele aydınlık, sıcaksa gün, hele inceden seher yeline benzer bir yel esiyorsa.
Hele ılgıt ılgıt bir koku geliyorsa, keskin. İncecik, belli belirsiz bir buğu


kayalıkların üstünü sarmışsa... Hele bahar böylesine nennilenmişse...
Gür otların çeşitli çirişlerin, çiçeklerin, renklerin arasında kayalıklar bir başka
türlü güzelleşiyordu. Bir de kaya püreni kokuyor, koku esen yelle bir geliyor
sonra gidiyordu. Çiçeklerin altında tuhaf renkli, küçücük kuşların yuvaları vardı.
Bir de çiçekten çiçeğe, çiçekli çiriş sapından çiriş sapma küçücük, mavi, kırmızı,
parlak bir yeşilde örümcekler, binlerce el kadar ağlarını kurmuşlar, bahar
güneşine, ağm bir köşesine serilmişlerdi.
Küçücük, ak kaya mantarları bulgur gibi kaya toprağının bir yanını yararak
dışarı çıkmışlardı.
Topal Ali korkuyordu, çok kaygılıydı. Şu köpoğlusu Yel Musa dehşet iz
sürüyordu. Hiç sapıtmadan. Memedin izini bulmuş alıp götürüyordu. Böyle
giderse bu izler Koca Süleymanm kapısının önünde son bulacaktı.
Bir iki kez onu yanıltmaya, izi alıp başka yöne götürmeye çalıştı, Yel Musa
ona öyle bir bakış fırlattı ki, öyle küçümseyen, taş olsa erirdi. Ali sustu. Başka
bir çareye başvurdu. Hiç umut kalmamıştı. Bu namussuz herif Memedi
bulacaktı. Yüzbaşı Faruk, Asım Çavuş, Hamza Ağa, candarmalar, aşağıdan bir
keçi yolundan ilerliyorlardı.
Topal Ali bu güzel bahar gününde, kokular, güneşler içinde durmadan
terliyordu. Ömründe böylesine müşkül bir durumda kalmamıştı. Bir tek yolu
vardı, o da Koca Süleymanm evindeki Memede bir haber ulaştırmaktı. Orta bir
izci olsaydı Yel Musa, onu yanıltmak, başka bir yöne çekmek, geceyi bulmak,
gece olup onlar uyuyunca da varıp Memedi Koca Süleymanm evinden almak...
Artık bu mümkün değildi. Yel Musanm gözünden hiçbir iz kaçmıyordu.
Bir ara, geniş bir kaya harmanının ortasında izler çoğaldı, izler burada dört bir
yana dağılıyordu. Yel Musa uzun bir süre bu izlerin başında bocaladı. Yönleri,
izleri ölçtü biçti. Ali de fırsat bu fırsattır, diye ona dağa doğru çıkan bir izi
gösterdi. Yel Musa da, nedense Aliye uyup dağa tırmanmaya başladı. Alinin
sevinçten yüreği duruyordu az daha.
Yel Musa izi ak bir kayanın dibindeki un gibi ince, hiç ot bitmemiş, kahverengi
topraklara kadar sürdü. Bu toprağın üstünde yüzlerce iz vardı. Ali izleri teker
teker ayırıyordu. Kurt, tilki, çakal, at, pars izi... Kartal, güvercin, sansar, akbaba
izi. Yumuşak toprağı yüzlerce iz damgalamış. Yel Musa burada da durdu. Bir
insan izi geliyor, ak kayanın sivrisine çıkıyordu.
Ah durmadan konuşuyor, Memedi, Memedin çocukluğunu, yiğitliğini, Abdi
Ağayı, onun zulmünü, Abdi Ağayı nasıl öldürdüğünü, Hatçeyi, Irazı,
çakırdikenliğini, Alidağmm tepesinde patlayan ışığı, Memedin kayıplara
karışmasını bir bir anlatıyor, onu serseme çeviriyordu. Ah biliyordu ki bu kadar





serseme çevirmese Yel Musayı, Yel Musa gibi bir izci böylesine şaşırmaz, dağın
doruğuna doğru iz sürmezdi.
Ali, Yel Musa izi yekpare ak kayanın sivrisine doğru sürer, binbir güçlükle taşa
tırmanırken hiç konuşmasını kesmiyor, soluğu taşarak Meınedi anlatıyor:
Ona şu kadarcık bir kötülük edenin hiç onduğu görülmemiştir. Mutlak belasını
bulur. Ben ondan korkarım arkadaş, diyordu. "O ermiş gibi bir adamdır. Kolay
kolay bulunmaz, kayıplara karışır ya, kimse ona bir kötülük edemez ya, birisi
kötülük ederse boş bulunup, yani onun koruyucuları görünmezler boş bulunup,
birisi ona kötülük etme fırsatını bulursa, işte o adam zinhar iflah olmamıştır, hem
de olamaz. Osmanca neden iki gözden oldu arkadaş, sen bunu biliyor musun,
neden? Çünküleyim ki... Yani çünküleyim ki Alidağmm tepesinde ışık patlayıp
da üç gün üç gece yandığında, Osmanca Memedi Keşişin Gözünün oralarda
görmüş, görünce gelmiş Yüzbaşıya haber vermiş. Haber verince Yüzbaşı
Memedi kuşatmış, ala kanını kara toprağa akıtmış, Memed yaralanmış azıcık.
Osmanca sabahleyin kalkmış ki, ne görsün, iki gözü de kapanmış. Bir de Sessiz
Duranın işi var. O da Memedin yerini Yüzbaşıya haber verenlerden. O haber
verince Memedin avradını, Hatçesini vurdu candarmalar. Ala kanı kara toprağa
karıştı Hatçenin. Vuran candarmanm hemen oracakta canı çıktı. Hemen o anda
Alidağmm başından bir kara boran kalktı. Şimşekler, yıldırımlar biribirine
karıştı. Yeryüzü gökyüzü karman çorman oldu. Alidağı indi indi kalktı, gürledi,
zangırdadı. Hışım gibi, görülmemiş bir yağmur yağdı, seller taştı. Bir duyduk
seller Sessiz Duranı, akrabalarını, konuştuklarını almış götürmüş, sığırlarını,
beygirlerini de sel almış götürmüş. Ölüleri bile bulunmadı. Bir de benim işim, bu
Memed kız kaçırmış, Abdinin yeğeninin nişanlısı bunun sevdiği imiş, alınış,
kaçmış ormana. Bir yağmurluk gün. Bana haber geldi. İz sürülecek, diye.
Başladım izi sürmeye, şu karşı kayalıklarda. Kayalıkların ortasından karşıma
Pancar Hösük derler büyük bir ulema çıktı, bir Hoca ki, nefesi kılıç gibi keskin.
Bana dedi ki Pancar Hösük Efendimiz, amanın Ali, amanın ha, Memedi
bulayım, sevdalıları ayırayım deme! Bu çocuk, İnce Memed dedikleri hiç tekin
bir adam değildir, sonra senin başına bir iş açar. Bunu söyler söylemez Pancar
Hösük Efendimiz gözden yitti gitti. Dinler miyim, serde gençlik var. Sürdüm,
buldum onları... Memed Abdiyi vurdu, yaraladı, yeğenini vurdu, öldürdü. Ben
oradan dönerken, daha yolda, ayağıma bir sızı girdi. Görülmedik, çekilmedik bir
sızı... Avazım göklere çıkar. Kuşlar gibi, gece gündüz, bir ay bağırdım. Pancar
Hösük Efendimiz benim feryatlarıma dayanamadı da geldi okudu üfledi,
acılarım dindi. Ama işte ayağım da böyle topal kaldı. Ben İnce Memedin izini
sürmem. Onun çok zapartasını yedim. Sürmem ama hükümet yakamı bırakmıyor




ki, ben de onun izini sürer görünürüm. Görünürüm de, Memed bu yöne gitmişse,
ben alır izi başka yöne götürürüm. Memed hiç tekin değildir. Alidağm başında...
Üç gün üç gece... Bir koca top ışık... Bir minare boyunda... Patladı ki, ortalık
gündüz gibi oldu. Bütün Toros köylükleri de bunu gördü. Bu Memed çocuk hiç
tekin değildir hiç!.."
Yel Musa vardı, ak kayanın sivrisine çöktü başını elleri arasına aldı. Yüzü
sapsarı kesilmiş, dudakları titriyordu. Ali de soluk soluğa kalmıştı, konuşmaktan.
O da vardı, Yel Musanm karşısına oturdu, topal ayağını da Yel Musanm önüne,
burnunun ucuna uzattı. Yel Musa çaktırmadan bir Aliye, bir topal bacağa
bakıyordu:
Ali:
Yorulduk, dedi. "Belki bu oğlan şu dağın sivrisindedir. Akşam dağın doruğuna
yaklaşırız. Eğer Memed oradaysa bu akşam çok güzel bir çarpışma görürüz.
Eğer Allah bir yanımızı göçürmezse bizim de... Çünküleyim İnce Memed çok
yiğit, çok güzel dövüşür, aslanlar gibi... Candarmalar dağdan aşağı nasıl
kaçışıyorlar görürüz. Osuruklarına sapantaşı ulaşmaz. İşte bunu görürüz."
Yel Musa Aliye öyle tepeden, öylesine küçültücü baktı ki, Ali ne yapacağını,
neyleyeceğini şaşırdı. Ellerini bir dizine, bir kayaya koydu, olmadı, bir çiçek
kopardı, yoldu, ayağa kalktı, geri oturdu. Yel Musanm yüzüne baktı. Onun
yüzünde gene o sinsi, alaycı bir gülümsemeyi gördü. Başını öne eğdi. Sonra
birden sel gibi konuşmaya başladı. Yel Musa hayretle onun yüzüne bakıyor,
konuşmuyordu.
Şalvarı tırlıktı. Kirden rengini yitirmiş, boz bir renk olmuştu. Kırmızı Maraş
ayakkabısının yüzü soyulmuş, çapar bir yüz gibi delik deşikti. Uzun, kırçıl
seyrek sakalları dalgalıydı. Yüzü, derindeki gözleri, uzun kıvrık burnuyla, çekik
kaşları, sivri çenesiyle tuhaf bir kuşa benziyordu Yel Musa. Düşünen, yaşlı,
hüzünlü bir kuşa...
Kuş gibi iki üç kere kollarını çırptı ayağa kalktı. Ali onun bütün devinimlerini
gözünü dikmiş izliyordu. Yel Musa önce yönünü dağın doruğuna döndü, sonra
kayalıktan aşağı indi. Ali az daha sevincinden ölüyordu. Etekleri zil çalarak o da
arkasından indi. Yel Musa gözlerini dağın doruğuna dikmiş, ak bulutlu doruğu
süzüyordu. Doruğa baktı baktı, ilerde bir ağaç kadar büyük, her çiçeği kocaman
bir sığırkuyruğu çiçeği sararıyordu. Yel Musa yukarı doğru birkaç adım daha
attı, sonra hemen aşağıya döndü, hızla, koşarcana dağdan aşağı inmeye başladı.
Alinin yüreği ağzına geldi. Güne baktı, daha ancak öğle olmuştu. Bu adam gün
kavuşmadan izi sürer, Koca Süleymanm kapısına götürürdü.
Öldürürüm bu adamı, öldürür Memedi kurtarırım. Girerim hapise. Memed de







gelir beni hapisten alır, çıkarım dağlara. Ben de eşkıya olurum. Bir izci eşkıya
olsun da görsünler, diye düşündü. Bir de, her şeyi şu adama açsam mı, diye
düşündü. Açıp yalvarsam, yakarsam mı? Para eder mi? Önce yalvarırım, her şeyi
açarım, eğer izi sürerse ondan sonra onu çeker vururum. Bir de kıskançlık süsü
veririm. Bir de izi yanlış sürdüğünü, İnce Memedin adamı olduğunu söylerim.
Yel Musa kayaların harman yeri gibi olduğu yere indi, bir baktı, izi doğrulttu,
önüne kattı, dibi kararan koyağa doğru sürdü. Çok hızlı gidiyordu. Uzaklardan,
aşağıdan yüzbaşı onları çağırdı:
İzciler, izciler! Buraya gelin, sürdüğünüz iz yeter. Gelin de yemek yiyelim. İzi
sonra sürersiniz, dedi.
Yüzbaşı çağrısını birkaç kez yineledi. Yel Musa duymadı, ya da
duymamazlıktan geldi. Ali buna kudurdu, vardı onu kolundan tuttu, hızla çekti:
Sen emir dinlemez misin? diye bağırdı. "Ne biçim izcisin sen! Yüzbaşı
çağırıyor."
Yel Musa durdu, onun gözlerinin içine öldürecekmiş gibi inatla baktı, bir
silkelendi, kolunu onun elinden kurtardı:
Bulacağım İnce Memedi, dedi. "Öleceğimi bilsem, çont olacağımı, gözümün
kör olacağını, kan kusacağımı bilsem İnce Memedi gene bulacağım."
Topal Ali hiçbir şey söylemedi, kurudu kaldı.
İçinden, sen de İnce Memedi bulmadan, ben de seni öldürürüm, geçti. Bunu
böylece bil, izciler başı.
Yel Musa önde Topal Ali arkada candarmalarm tüfek çatıp oturdukları yere
indiler. Yel Musa önde koşarcana yürürken uçan uzun bir kuşa benziyordu.
Kollarını da bir kuşun kanatları gibi çırpıyordu yürürken.
Yüzbaşı, Asım Çavuş, Hamza, bir eski eşkıya, dördü çam ağaçlarının altındaki
pınarın başına oturmuşlar rakı içiyor, yakındaki tepeleme köz dolu ocakta bir
candarmanm pişirdiği şişi yiyorlardı.
Yüzbaşı:
Gelin bakalım, kuşun kanadının izini süren izciler! Neler yaptınız?
Yel Musa hazırol dikildi, askerce bir selam çaktı:
İzi doğrulttum kumandanım, akşama kalmaz alıcı kuşu bulurum.
Ali onun olup biteni Yüzbaşıya söyleyeceğini sanıyordu. Yel Musaysa göz
ucuyla ona bakıyor. Oturdular, közlerin üstünde et pişirmeye başladılar. Yel
Musanm her şeyi çabuk. Çabuk yürüyor, çabuk yiyor, çabuk pişiriyor. Öyle bir
çabuk konuşuyor ki... Sözcükler ağzından yuvarlanıyor. Yemek yerken Ali de
ona uymaya çalıştı. Lokmaları çiğnemeden yutuyor.
Yel Musa lokması ağzında ayağa fırladı:


Bin bereket, dedi. "Sofranıza Halil İbrahim bereketi. Ziyade olsun."
Yola düştü, yürüdü. Topal Ali de arkasından yola düştü ama, ona yetişinceye
kadar kan ter içinde kaldı:
Ne koşuyorsun? diye bağırdı. "Arkandan atlı gelmiyor ya! Kelle mi
götürüyorsun ulan? Azıcık yavaşla da yetişeyim."
Olduğu gibi toprağa çıkmış izin yöresinde Musa birkaç kez döndü, sonra
başladı yürümeye. Beş adım ötede gene öyle kalıp gibi bir iz gördü. Yosun
tutmuş, göbeğe kadar gelen bir kayanın dibindeydi iz.
Sonra gölgeler büyüdü. Gölgeler geldi gitti. Güneş parladı. Musanm çorapsız
ayağının üstünden, şalvarla ayakkabı arası, kırışmış, yırtılmış, kan kurumuş,
çırılçıplak... Yel Musa iki büklüm oluyor, doğruluyordu. Bir ak taşın dibinde
durdu. Ak taşın üstünde bir küçücük çam bitmişti. Ne toprak, ne bir şey. Çanım
kökleri dışarda. Ak taşı bir iyice kavramış. Musa hızla koyağı geçiyor, aşağılara
iniyor. Bu gece candarmalar Kesme köyünde geceleyecekler. Yüzbaşı, "İzciler
başı sizi orada bekleyeceğiz. Bir iz bulursanız bize haber verirsiniz," demişti.
Вы прочитали 1 текст из Турецкий литературы.
Следующий - İnce Memed - 2 - 16
  • Части
  • İnce Memed - 2 - 01
    Общее количество слов 3145
    Общее количество уникальных слов составляет 1840
    27.8 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    41.8 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    48.5 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 02
    Общее количество слов 3578
    Общее количество уникальных слов составляет 1648
    35.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.1 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    58.0 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 03
    Общее количество слов 3488
    Общее количество уникальных слов составляет 1687
    32.9 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    48.8 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    56.9 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 04
    Общее количество слов 3514
    Общее количество уникальных слов составляет 1719
    36.3 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    51.8 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    58.6 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 05
    Общее количество слов 3448
    Общее количество уникальных слов составляет 1743
    32.8 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    48.9 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    57.1 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 06
    Общее количество слов 3479
    Общее количество уникальных слов составляет 1643
    33.8 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    49.8 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    57.2 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 07
    Общее количество слов 3507
    Общее количество уникальных слов составляет 1737
    34.8 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.4 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    58.4 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 08
    Общее количество слов 3486
    Общее количество уникальных слов составляет 1680
    36.1 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    51.3 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    59.1 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 09
    Общее количество слов 3352
    Общее количество уникальных слов составляет 1708
    33.8 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    48.5 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    56.8 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 10
    Общее количество слов 3335
    Общее количество уникальных слов составляет 1697
    35.2 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    57.2 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 11
    Общее количество слов 3336
    Общее количество уникальных слов составляет 1698
    34.4 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    51.4 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    60.2 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 12
    Общее количество слов 3392
    Общее количество уникальных слов составляет 1735
    33.6 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    47.4 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    54.1 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 13
    Общее количество слов 3363
    Общее количество уникальных слов составляет 1760
    34.3 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    49.1 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    55.8 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 14
    Общее количество слов 3422
    Общее количество уникальных слов составляет 1720
    34.9 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.4 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    58.2 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 15
    Общее количество слов 3389
    Общее количество уникальных слов составляет 1672
    35.3 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    52.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    59.5 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 16
    Общее количество слов 3402
    Общее количество уникальных слов составляет 1763
    33.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    46.6 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    53.3 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 17
    Общее количество слов 3318
    Общее количество уникальных слов составляет 1789
    32.9 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    48.6 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    56.3 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 18
    Общее количество слов 3326
    Общее количество уникальных слов составляет 1757
    32.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    47.9 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    55.3 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 19
    Общее количество слов 3280
    Общее количество уникальных слов составляет 1737
    33.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    48.6 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    55.9 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 20
    Общее количество слов 3386
    Общее количество уникальных слов составляет 1765
    33.6 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    47.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    55.3 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 21
    Общее количество слов 3379
    Общее количество уникальных слов составляет 1718
    31.6 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    47.3 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    55.6 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 22
    Общее количество слов 3348
    Общее количество уникальных слов составляет 1730
    33.5 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    48.4 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    56.9 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 23
    Общее количество слов 3445
    Общее количество уникальных слов составляет 1667
    37.3 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    52.2 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    59.4 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 24
    Общее количество слов 3370
    Общее количество уникальных слов составляет 1678
    33.2 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    46.1 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    53.8 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 25
    Общее количество слов 3372
    Общее количество уникальных слов составляет 1760
    31.6 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    46.3 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    54.6 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 26
    Общее количество слов 3407
    Общее количество уникальных слов составляет 1725
    33.4 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    48.1 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    56.4 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 27
    Общее количество слов 3343
    Общее количество уникальных слов составляет 1778
    32.5 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    46.6 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    54.0 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 28
    Общее количество слов 3345
    Общее количество уникальных слов составляет 1696
    35.3 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    49.8 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    57.4 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 29
    Общее количество слов 3417
    Общее количество уникальных слов составляет 1699
    34.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    49.1 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    56.7 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 30
    Общее количество слов 3400
    Общее количество уникальных слов составляет 1692
    34.2 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    58.3 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 31
    Общее количество слов 3367
    Общее количество уникальных слов составляет 1784
    34.3 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    57.7 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 32
    Общее количество слов 3377
    Общее количество уникальных слов составляет 1673
    35.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    51.3 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    59.7 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 33
    Общее количество слов 538
    Общее количество уникальных слов составляет 408
    33.8 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    48.5 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    54.4 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов