İnce Memed - 2 - 23

Общее количество слов 3445
Общее количество уникальных слов составляет 1667
37.3 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
52.2 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
59.4 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
atıp kan döküyordu. İki dönümlük toprağı çok mu görüyorsunuz bir İstiklal



kahramanına, bir Tayfun Beye? Kızım kızım... Bir sustu, o kadar hanınım içinde
kuyruğunu, o kocaman bacaklarının arasına kıstırıp bir dişi köpek gibi gitti. İyi
yapmış mıyım?"
Ali Safa Bey dalıp gitmişti. Onu duymuyordu bile.
Kadın:
İyi yapmış mıyım? diye üst üste birkaç kez daha sordu. "Bey, Tayfun Bey, iyi
yapmış mıyım?"
Kendine gelen Bey, çabuk çabuk:
İyi yapmışsın Hanım, dedi. "İyi, çok iyi yapmışsın."
Herkes bize düşman. Bizim çiftlik mızrak olmuş da bütün Çukurovanm gözüne
batıyor. Suç sende zaten. O kadar söyledim sana. Yaz Mustafa Kemal Paşaya,
olup bitenleri anlat ona. Ama bir bir anlat. O da onları, asker kaçaklarını da
vatan hainlerini, gözü yemezleri, istiklal düşmanlarını çeksin ipe, çeksin ipe...
Sana o kadar söyledim, İstiklal Harbi günlerinde bize, senin Tayfununa bir şey
yapamayanlar şimdi dişlerini çıkardılar, çıkardılar Paşam, diye yaz dedim.
Aaaah, sen iyisin, yumuşak yüreklisin, dağdaki kurdun, yerdeki karıncanın,
sürünen ağılı yılanın incinmesini istemezsin, aaah, istemezsin.
Ağlamaya başladı. Kaim pembe beyaz bacağını kasığına kadar açıp kocasına
gösterdi:
Bak şu halime. Baksınlar halime. Şu bacaklarıma, şu gül gibi tenime baksınlar.
İnsanın yüreği dayanır mı buna! İnsan olup da şu halimi görüp de yürecikleri
parça parça olmaz mı? Sinekler yediler, yediler, paraladılar beni.
Bacak pütür pütür olmuş, sinek yeniği içindeydi. Sinekler Meliha Hanımı
yemişler, bütün bedenini yara bere içinde koymuşlardı.
Ali Safa Bey vardı, karısını saçlarından öptü:
Ağlama Meliha, dedi. "Ben bunun da altından kalkarım. Fransızı bu
topraklarda nasıl perişan ettimse, düşmanlarımı da öyle, hem de bin misli perişan
edeceğim. Hakkımız olan bu ova, bu topraklar bizim olacak."
Meliha Hanım, iri çekik gözlerini silerken:
Arif Saim Bey yağdan kıl çeker gibi Çerkeş köyünü nasıl sürdü çıkardı
çiftliğinden! Yaşasın Arif Saim Bey. Biz şu Vay vay köyünün laf anlamaz
alçaklarına takıldık da takıldık. Şimdiye kadar vatanımız bir çiftlik kazanacaktı
ki aleme numune olacaktı.
"Ağlama Meliha," dedi Ali Safa Bey. "Ben eski bir savaşçıyım. Ben zorlukları
severim. Arif Saim Bey gibi de arkamda Türkiye Cumhuriyeti yok. Ben tenezzül
etmem, hükümeti kendi işlerime karıştırmaya... Biz İstiklal Harbimizi kendimiz
için yapmadık. Bir bulabilsem... Bu köylüleri kışkırtanı bir... Çok tesirli,


köylülerin güvendiği, inandığı birisi var bu işin arkasında. Ama kim? Kim, kim,
kim, kimdir bu adam Meliha?"
Herkes, dedi Meliha. "Kimse bize acımıyor. Kimse şu halimizi bilmiyor. Ben
böyle mi olacaktım? Babam beni Anavarza ovasında sineklere yensin, pis, beş
paralık köylüleri her akşam her sabah karşısında görsün, onlarla konuşsun diye
mi bu kadar okuttu? Şu halime bakın, bunun için mi?"
Yine bacağını kasığına kadar açtı, kocasına gösterdi.
Ağlama Meliham ağlama, ben onlara yapacağımı bilirim.
Salonu bir uçtan bir uca gene yürümeye başladı. Meliha Hanım onun huyunu
bilir, o yürümeye başlayınca susar, hayran gözlerle bıkmadan yorulmadan
kocasının gidip gelmelerine bakar, yalnız o sorular sorunca konuşurdu.
Sarı çizmeleri tozlanmıştı. Çizgili kahverengi külot pantolonu çizmenin ağzını
kapatıyordu. Kırbacını küçük küçük, üst üste çizmesine vuruyor, hafif bir davul
sesine benzer bir ses çıkarıyordu. Yıllar yılı yürüyerekten, bu sesi çıkararaktan
düşünmeye alışmıştı.
Bir de İnce Memedin gene Toroslarda göründüğü söyleniyordu. Geçenlerde
Zeynel köyde genç bir kızın İnce Memed üstüne çıkarılmış bir türküyü
söylediğini duymuş. Sahi Zeynele ne oldu? Bir aratmah.
Murtaza!
Merdivenin altından bir ses:
Buyur Beyim.
Yukarı çık.
Murtaza, koşar koşar kuşandığı fişekliklerin ağırlığı altında yüzünü
buruşturarak, şimdiye kadar hiç bu kadar kurşun taşımamıştı, yukarıya çıktı:
Buyur Beyim.
Murtaza yavrum, bak kaç gündür Zeynel gelmedi. Ne oldu acaba adama?
Başına bir hal gelmesin! Zeynel arayı bu kadar açmazdı. Bir şey yapmış
olmasınlar zavallıya? Git de Vayvay köyüne bir bakıver bakalım, ne olmuş.
Belki de hastalanmıştır.
"Silahlı mı gideyim, silahımı bırakayım mı?"
Bırak silahını.
Murtaza gitti.
İnce Memed Toroslarda görününce bu köylüler cana geliyorlar. İnce Memed ne
zaman namlanmışsa Torosta, burada bunlar kudurmuşlardır. Bu geceki
ayaklanmanın sebebi bu olmasın? Atları İnce Memed sürmesin?
Ah Safa Beyin is sürülmüş gibi esmerlenen yüzü bir açılıp bir kapanıyordu.
Dağdaki bir adamın verdiği güç bunlara bu rezaleti yaptırabilir mi? Bu


insanoğlu, bu reziller belli olmaz ki... Bir yaprak kıpırdasa korkarlar da, üstlerine
top güllesi yağsa korkmazlar... Şu İnce Memedi Arif Saim Bey tutuyor. Yoksa
çoktan öldürürlerdi onu. Candarmalar yakalayıp yakalayıp geri bırakıyorlar.
Arif Saim Beye çok içerliyordu. O, istese koca Çukurovanm bütün toprağını
alabilir, bir tanesi karşısına dikilip de, ne yapıyorsun Bey, diyemezdi. Dağlarda
eşkıyaların dolaşması, düzenin bozuk olması onun işine yarıyor. Arif Saim Bey
gibi kurtlara bulanık hava gerek. Bulanık hava yoksa, Arif Saim Bey gibi güçlü
kurtlar bulanık hava yaratırlar. Ve Arif Saim Beyi çok da kıskanıyordu.
Döndü, karısına vardı, eğildi, onu alnından öptü:
Üzülme Meliha, dedi. "Ben bunun da üstesinden gelirim. Şimdi bizim
Çıkçıklar köyüne, akrabalara gidiyo um. İnsanlarsa insanlıklarını göstersinler
varsınlar. Bu karanlık günlerde de günlerini görmezsem, ne zaman göreceğim,
değil mi?"
Meliha Hanım gülerek dolgun yüzünde gamzeleri çukurlaşarak:
Başka ne zaman günlerini... dedi gülümsedi. İçten, aydınlık. "Kurban olayım
Tayfun Bey, yanma çok adam al. Bu alçaklar sana her şeyi yapabilirler.
Harmanımızı yakanlar, insanların rızkını, rızkımızı, atlarımızı çalacak kadar
alçalanlar, tarlalarımızdan çıkmayanlar bize her bir alçaklığı, kötülüğü yaparlar.
Kurban olayım Tayfun Bey kendine dikkat..."
Ah Safa Bey baş salladı, koşarak merdivenleri indi, avluda beklemedi, atını
çekmişler, tutuyorlardı. O ata binerken, onunla birlikte üç kişi de atlara bindiler.
Çıkçıklar Ali Safa Beyi daha köyün dışında karşıladılar. Ali Safa Beyin babası
Hacı Kahya onların büyüğü, fıkara bir ağaydı. Oğlunu borç harç içinde ancak
okutabilmişti. Ali Safa Beyinse Hükümette Çıkçıklara çok yardımı
dokunuyordu. Katillerini Hükümetin elinden çekip almıştı. Bu yüzden onu çok
severler, onunla övünürler, onun bir dediğini iki etmezlerdi.
Daha merhaba demeden:
Geçmiş olsun Bey, dediler. "Allah kerim. Bizim de elimiz kolumuz armut
toplamıyor ya..."
Ah Safa:
Sağ olun, var olun, sizden, siz akrabalarımdan çok memnunum. Musa Kahyayı
göndermişsiniz, geldi, gönlümüzü hoş eyledi. Onun yangın sabahı hemen
gelmesi bana dünyaları bağışladı. Şimdi iş daha da ciddileşiyor. Fakat arkamda
dağ gibi sizler varken..."
Çıkçıklar:
Evelallah, dediler.
Çıkçıklar, Torosun eteğinde, Çıkçıklar koyağının içinde, yalnız hırsızlıkla,



eşkıyalıkla uğraşan bir köydü. Kadınları bile at hırsızlardı. İnsanları yedi yaşında
tüfek kullanmaya başlarlardı.
Sen hiç küsüm çekme Bey, dediler.
Çukurovada atının ayağının bastığı yer senin olacak.
Allah seni başımızdan eksik etmesin.
Canımız da malımız da sana kurban Ağamızın oğlu.
Senin tırnağına değen taş, bizim yüreğimizi parçalar.
Ali Safa Bey kıvanca batmış, ağzı kulaklarında ellerini ovuşturuyor, "sağ olun,
var olun" dan başka söz söyleyemiyordu.
Bir yaşlı:
Ne oldu böyle sana Ali? diye çıkıştı. "Seni Vay vay köyünün ağzına atıp da biz
yukardan seyir mi edecektik? Ne bozuldun öyle? Bütün bu köyü senin
ayaklarının tırnağına kurban ederim. Var git konağına, rahatına bak. Bu yıl
Vayvay köyü senin topraklarını bırakıp gidecektir. Vayvay köyü senin
topraklarını bırakıp gitmezse, biz bu köyü bırakır gideriz. Bir daha insan içine de
çıkmayız. Anladın mı dediklerimi, duydun mu Ağamızın oğlu? Var git işine.
Bize bırak Vayvaylıları. Hemi de canını hiç sıkma."
Ali Safa Bey gözleri yaş içinde, sesi boğularak:
Sağ ol Hacı Veli Emmi, dedi. "Beni mesrur eyledin."
Hacı Veli:
Öyle ol da, rahat ol, dedi.
Ali Safa Beyin şerefine hemen bir keçi kestiler. Büyük bir ateş yaktılar, közde
et kızarttılar. Rakı da buldular. Ali Safa Bey öğle yemeğini köyde yedi.
Yemekten sonra da Dursun Durmuşu çağırdı:
Oğlum Dursun Durmuş, dedi. "Gün bugündür. Ne yapacaksın Vayvaya?"
Ne dersen.
Ellerinde hiçbir şeyleri kalmadı. Atları gitti, harmanları yandı. Sığırları,
öküzleri, inekleri kaldı. Bir de ördekleri, kazları, tavukları... Dursun Durmuş,
Vayvayda hayvan namına hiçbir canlı kalmayacak. Hepsini öldürüp fırdolayı
Vayvay köyünün yöresine dizeceksiniz.
Baş üstüne Ağam.
Öteki işler sonra...
Vayvaylar çok korkak. Ellerine vur, lokmalarını ağızlarından al!
Ali Safa Beyin aklını şu İnce Memed işi hep kurcalıyor ama çok önem veriyor
görünmemek için bir türlü kimseye soramıyor, köylünün İnce Memed konusunu
açmasını bekliyordu.
Bekledi, oturdu, konuştu, hiç kimse bir türlü İnce Memedin sözünü etmiyordu.



Ali Safa Bey sonunda, kendisi İnce Memedi sormak zorunda kaldı, şöyle
tepeden: "Hani," dedi, "bir zamanlar dağlara bir eşkıya çıkmıştı. Bir çocuk, adı
neydi hele? Hani bizim Abdi Ağanın katili."
İnce Meıned, dediler.
Duydum ki gene dağlarda görünmüş.
Hacı Veli:
Aslan o, dedi. "Kara İbrahimi de geçenlerde vurmuş. Bir candarma ordusuyla
üç gün üç gece çarpışmış da sonunda orduyu yarmış çıkmış. Yaman adam o,
yaman. Sonra da..."
Bütün başlar öfkeyle Hacı Veliye döndü... Hacı Veli içine düştüğü hatayı
hemen anladı:
Sonra da, dedi, düzeltmeye çalıştı. "Sonra da Mustafa Kemal Paşaya tel
çekmiş, bu fakir fıkarayı başıma gönderme, yiğitsen sen gel karşıma," demiş.
Ali Safa Bey sorduğuna pişman oldu. Bu köylülerde, bu eşkıya çocuğa karşı
derin bir sevgi, saygı vardı. Nereden geliyordu bu? Anlaşılmaz. Bıraksaydı eğer
Hacı Veliyi, İnce Memedi bir anda bir efsane kahramanı yapıp çıkacaktı.
Herkes, herkes için tehlikeli bir adamdı İnce Memed. Vayvayı kışkırtsa da
kışkırtmasa da çok tehlikeli bir adamdı. Vücudunun ortadan kalkması elzemdi.
İnce Memed hakkında çok deli şeyler düşünüyor, korkuyor, ürperiyordu.
Acaba bu oğlan bir halk kahramanı mıydı? Bir halk kahramanı olabilmek için
zavallı, yaşlı bir küçük köy ağasını öldürmekten başka ne yapmıştı? Bu çocuğu
bu hale getirmelerinin asıl sebebi neydi acaba? İnce Memed sözü geçince, kendi
akrabaları, kanı ciğeri, köylüleri bile nasıl susmuşlardı? Hacı Veli, geveze yaşlı,
o da konuşmasa kimse konuşmayacaktı. Bir büyü, bir keramet mi?
Korkuyor muyum? Diye kendi kendine sorarken ayağa kalktı:
Kasabaya yetişmeliyim.
Atını getirdiler, bindi.
Korkuyor muyum? Ben onların atlarını çaldırdım, onlar da benimkini... Ben
onların harmanlarını yaktım, onlar da benim... Ben onların sığırlarını
kestireceğim, onlar da... Ben onları öldürteceğini... Ferhat Hocayı belki de...
Onlar da beni?.. Olabilir mi?..
Ürperdi. İlk defa ölümü çok derinden, yüreğinin başında duyuyordu. Bu
köylüler acaba onu öldürecekler miydi? Buna cesaret edebilecekler miydi? Bu
mümkün müydü?
Kendi kendine gülmeye başladı. Korkuyorum, dedi. Bütün gece harmanların
yanması sinirlerimi bozdu. Harmanlan yakabilirler, anladık. Ama atları çalacak
adam yok ki Vay vay da...


Gelip gelip İnce Memed takılıyordu akima. Bütün bu işler İnce Memed
yüzünden olmasın? Haa! Yok canım. Bugün gözükür dağlarda, yarın kaybolur,
on yıl ortadan silinir... Bir acayip bir eşkıyadır bu. Belki de Hamzayı öldürmeye
gelmiştir. Onu öldürecek, gene kaybolup gidecektir. Gene köylüler onun şerefine
Dikenli ovasına ateş verecekler, gene dağların tepesinde ateşler yanacak. Ne
garip! Bu köylüye çok zulmediyormuş... Ağasının öcü falan ama, ortaçağda
değiliz ki! Böyle şiddet, işte böylesi bir neticeyi doğurur. Tatlı canını kurtarsın
bakalım Hamza.


İnce Memedin Hamzayı öldürmek için Torosa geldiği düşüncesi akla çok
uygun geliyordu. İnce Memed Hamzayı öldürecek, kaybolup gidecek, köylüler
de gene onun arkasından ateşler yakacaklardı. Korkulacak bir şey yok. Yok
ama...
Böyle düşünerek kasabaya girdi, atını eve çekti, adamlarından birisini yanma
aldı çarşıya indi.

39

Yaman adam, diyordu Yüzbaşı. "Yaman ve yiğit."
Hamza, gözleri faltaşı gibi açılmış:
Hiç mi yakalanmayacak?
Eşkıyanın yakalanmazı olmaz ama, bakalım ne zaman?
Asım Çavuş söze karışıyordu:
"Nerden, nasıl vuracağını bilmiyorsun ki! Suda balık gibi... İnsanın elinden
kayı kayıveriyor."
Şimdi nereye gitti dersin Çavuşum?
Belli olmaz ki... Bir batıyor, nereden çıkacağı belli olmuyor ki... Bugün
Çukurovadadır dersin, bir de bakmışsın ki adam yarın Aladağda. Bugün
Aladağda dersin, bir bakmışsın ki devresi gün Çukurovada! Bu adam hiç belli
olmuyor. Üç gün üç gece, dinlenmeden, uyumadan, yemeden içmeden rüzgar
gibi yürüyor. İsterse gözüküyor, isterse gözükmüyor. Bir tuhaf adam."
Asım Çavuş biraz da Memedle övünüyordu. Ondan söz ederken gözleri
parlıyor, sesi daha candan, daha sıcak oluyordu.
Demek hiç yakalanmayacak?
Yakalanacak, dedi Yüzbaşı. "Ama canımızı aldıktan sonra... Bizi peşinden
sürükleyip perperişan eyledikten sonra. Yakalanmaz olur mu? On dört yıl
Osmanlı ordularını bozan Çakırcalı Efeyi bile vurdular. Yakalanmaz olur mu?"
Hamza gittikçe bozuluyor, kaygılarını, içinde gittikçe büyüyen korkuyu belli
etmemeye çalışıyor, Çavuşa, Yüzbaşıya durmadan sorular soruyordu.
Sonunda anladı ki bu İnce Memedle başa çıkmak o kadar kolay olmayacak.
Asım Çavuş coşmuş anlatıyor:
Bir gün gene karşılaştık onunla, diyordu. "Aşağı Andıranda. Bir çeltik


tarlasının içinde üç kişi yürüyorlardı. Bir tepsinin içinde yürür gibi, tarlanın
yeşilinde, ortada yürüyorlardı. Sabahtı. Biz ateşe başladık. Bir de baktık, çeltik
tarlasında bir duman. Az sonra duman açıldı, ortalarda kimsecikler yok,
sırrolmuşlar. O gün çeltik tarlasını, bütün yöreyi binden fazla köylü ve bir bölük
candarmayla taradık. Yok olmuşlardı. Ertesi gün onu ve çetesini Sarıbahçede
görmüşler. Araştırdım, doğruydu. Bu kadar yolu bir gecede insan nasıl alır? İşte
hiçbir zaman buna aklım ermedi. Yakalanmaz demiyorum ama, bize kök
söktürecek. Ben çok eşkıyayla karşı karşıya geldim, bu kadar ayağına, eline
çabuk bir adamı daha görmedim. Bir kere gördüm onu. Küçücük de bir adam.
Bütün köylü, ne hikmetse, onu tutuyor. Bunca yıldır eşkıya kovalarım, böylesine
sevilen bir adam da görmedim. İnce Memedi köylünün elinden almak zor."
Hamza:
Bizim köylü ona can bir düşman, dedi. "Ona diş biliyorlar. Ellerine geçse onu
bir kaşık suda boğacaklar. Meğer diyorlar, biz Ağamızı ne kadar severmişiz!
Abdi Ağam için gece gündüz gözyaşı döküyorlar. Hakları var, Abdi Ağam melek
gibi, ermiş bir kimseydi. Şimdi de köylüler onu bir kır ata binmiş ışık içinde
balkıyaraktan köyün üstünde uçarken görüyorlarmış. On beş gece sabahlara
kadar bekledim, göremedim onu. Kızmış bana gözükmedi..."
Asım Çavuş, Hamzanm bu sözlerine güldü. Yüzbaşı Faruk da...
Hamza günlerdir içinde sakladığı korkusunu titreyen, ağlamsı, çaresiz,
umudunu yitirmiş bir sesle söyleyiverdi.
"Ama o beni de öldürecek. Ben biliyorum. O beni duydu da buraya geri döndü.
Beni öldürmek için döndü. Bilmez miyim ben! Keşki Çukurovadan
gelmeseydim. Baba ocağım kör kaldı, ha ocağımız sönmesin dedim de geldim.
İşte tatlı canımdan da oldum. Öldürecek beni."
Öldürecek beni derken teker teker Asım Çavuşun da, Yüzbaşının da gözlerinin
içine bakıyor, onlardan bir imdat, bir çare, bir umut ışığı sözü bekliyordu.
Asım Çavuşun da, Yüzbaşının da yüzlerindeki gülümseme silinmiş, yüzleri
duvar gibi olmuştu. Onlar, Memedin Hamzayı öldürmek için dağlara geri
döndüğünü daha Memedin geldiğini duydukları gun aralarında konuşmuşlardı.
Asım Çavuş:
Hiç çaresi yok, Memed onu öldürecek, demişti. "Hamzayı öldürmeden Memed
yakalanmaz."
Çarpışmada da Memed, işim var Çavuşum, diye yalvarırken, işinin ne
olabileceğini herkes anlamıştı. Memed işini mutlaka görecekti.
Beni öldürecek değil mi Çavuşum? Bunun önüne hiç kimse, sen de, Arif Saim
Bey de, Mustafa Kemal Paşa da, koca Allah da geçemez öyle mi?


Çavuş karşılık vermiyordu.
Öyle mi Yüzbaşım?
Yüzbaşı duymamış gibi onun yüzüne boş gözlerle bön bön bakıyordu.
Öldürecek, öldürecek Yüzbaşım. Diliniz varmıyor değil mi?
Karşılıklı büyük kütüklerin yandığı ocağın ötesine oturmuşlar, çatırdayan ateşe
gözlerini dikmişler, bir söze varamıyorlardı.
Hamza birkaç kez:
Of, ooof, of! dedi ayağa kalktı, yıldızsız gecenin içine, dereye aşağı yürüdü.
"Tanrım şu taşa bir can ver. Ölmüşe bir can ver. Ocaktaki kıpkırmızı kesilmiş
demire bir can ver. Kurumuş ağaca yaprak, kör göze ışık ver. Işık ver..."
Bin pişmandı. İt gibi pişmandı. Şu Pıtırakoğlu, aah şu Pıtırakoğlu! Kocamış
köpek! O aldı, o aldı tatlı canımı elimden.
Ölmeden o Pıtırakoğlunu öldüreceğim, diye bağırdı geceye.
Ölümü düşündükçe Pıtırakoğluna öfkesi artıyordu.
"Ulan namussuz, nereden akima geldim? Gitmiş Çukurovada kendi kendime
iyi kötü yaşayıp gidiyordum. İki dönüm tarla kazanmak için kıydın bana. Kıydın
tatlı canıma. Ne yapayım ben, ne yapayım şimdi? Şu Yüzbaşı da o kadar tuzumu
ekmeğimi, o kadar kuzularımı, yağımı balımı yedi. Şimdi de durmuş da benim
halime gülüyor. Asılmış bir adama bakar gibi bakıyor bana. Ulan Pıtırak, ben
ölmeden, senin kuş boynu gibi incelmiş yalancı boynunu sıkıp da seni öldürmez
miyim? Senin yüzünden... Her şey senin yüzünden!
Küçük bir su çağıldıyordu. Farkına varmadan suyun içine girdi, gene farkına
varmadan suyun öte yanma geçti. Silme bir karanlık vardı."
Bu gece bitmeyecek, dedi. "Karanlık da benimle bile yürüyor. Bitmeyecek..."
Geceye karışmış, dert bela içinde, nereye gittiğini bilmeden, sormadan
dolaşıyordu. Sonunda kendisini Topal Alinin evinin kapısında buldu. Evde ışık
vardı daha. Belli ki Topal Ali de uyumamıştı bu gece.
O da, o fıkara da can telaşında, diye düşündü. "Onun başını da ben belaya
soktum."
Kapının budak deliğinden içeriye baktı. Ali bir köşeye büzülmüş, bacaklarını
kollarıyla sarıp, çenesini dizinin üstüne koymuştu.
Ali kardaş, Ali kardaş, dedi. Ali hemen sıçradı kapıya geldi açtı.
Öldürecek, oldu ilk sözü. "Bizi öldürecek, öldürecek. Bizim için gelmiş
dağlara. Öldürecek!"
Öldürecek, dedi Ali, boynunu büktü. Ali şimdiden ölmüş gitmişti. Öyle bir hali
vardı.
Benim için gelmiş.


Ali:
Bizim için.
Keski Çukurovadan dönmeseydim. Seni de yaktım Ali. Seni de... Sana da ben
kıydım. Bana da Pıtırak sebep oldu. Keski...
Keski, dedi Ali. "Başkası ağa olur Dikenlidüzüne, başkası ölürdü."
Başkası... dedi Hamza.
"Ellerinden nasıl kaçırdılar onu? Derede sardılar, kaçırdılar. Kulaksızın
değirmeninde sardılar, kaçırdılar. Bir tek adama bir bölük candarma... "
Balık gibi, dedi Hamza... "Ele avuca gelmiyor. Bir de uçan kuş gibi, şimdi
burada, az sonra Çukurovada. Yel Musa gibi... Ondan da beter!"
Yel Musa diyor ki, bu adam benden de çabuk. Yel Musa diyor ki ben her şeyin
izini sürdüm, diyor. Uçan kuşun, kaçan cerenin, sarıca karıncanın, kırkayağın,
yaşayan her bir yaratığın izini sürdüm de bu adamın izini süremedim, hem de
çıkaramadım, diyor. Bu adamda bir hikmet var ki, muhkem bir hikmet.
Ne yapalım Ali? Bir şey düşün Ali. Bir düşün de şu tatlı canımızı kurtaralım.
"Öldürecek," dedi Ali. "Aaah, öldürecek. Ne yapalım?"
Bir yere kaçalım. Adı sanı duyulmadık ellere.
Ali:
Bulur o, bulur o, diyeAnledi. "Yılanın deliğine girsek, kuşun kanadının altına
sığınsak gene bulur o, bulur bizi. Öldürür ikimizi. Kan kustur a kustura öldürür
ikimizi. Söndürür ocağımızı, ıssız koyar yuvamızı..."
Candarmalar onu öldüremeyecek mi, Çukurova ağaları, Arif Saim Bey?
"Onu hiç kimse öldüremez. Kurşun geçmez ki ona. Bir gözlerine kurşun geçer
onun, diyorlar. Bir gün bir dağda yağmura tutulmuş. Uzun Cabbar, Recep Çavuş
da yanında. Bir ulu ağacın altına sığınmışlar. Ağaca durmadan yıldırım
düşüyormuş. Ağaç duman içinde kalıyormuş. Ağacın altından kaçmışlar,
yandaki bir kayanın altına sığınmışlar. Durmadan yıldırım sağılıyormuş ağacın
üstüne, ağaç gittikçe büyüyor bir ışık yuvarlağının içinde kalıyormuş. Işık
gittikçe de parlıyor, kimse ışıktan yana bakamıyormuş. Birden Memedin, büyük
bir yıldırım ağacın üstüne sağılırken, kayanın dibinden ağaca doğru fırladığını
görmüşler. Az sonra da elinde bir düğme kadar, bakınca gözleri kör eden, öyle
parlak bir şeyle geldiğini görmüşler. Memed, işte bu yıldırım, demiş. Yıldırımı
yakaladım, demiş. Yıldırımı muskasının içine saklamış. Haydi Recep Çavuş
bana bir ateş et, demiş. Recep Çavuş ateş edememiş. Çavuş, sen bana ateş
etmezsen, ben sana ateş ederim, haydi, demiş, ant içmiş. Çavuş bakmış ki
Memed kendisini öldürecek, ne yapsın, Memed orada nişan gibi duruyor,
durmadan haydi Çavuş, diyormuş. Çavuş, ne yapsın, nişan almış, şu deli boku

öldürmeyim diye bacağına ateş etmiş, gözlerini yumup... Gözünü açmış ki ne
görsün, Memed gülüyor. Vuramadım, demiş, bir daha, bir daha, bir daha ateş
etmiş. Bakmış ki kurşunlar Memedin bedenine değip tapir tapir yere dökülüyor,
geçmiyor. Yalnız bedende pire ısırığı gibi bir iz bırakıyor. Memed, Çavuş demiş,
ben yıldırımı yakaladım. Yıldırım kimin üzerinde olursa ona kurşun geçmez.
Yıldırımı Çavuşa takmış, başlamış kurşunlamaya... Kurşunlar Çavuşa da
değmişler dökülmüşler, değmişler... "
Hamza:
Doğru, dedi. "Yoksa o kadar candannanm elinden öylesine çembere
alınmışken, nasıl kurtulurdu? Doğru. Öldürecek. Hiçbir yolu yok mu bu adamın
elinden kurtulmanın Ali? Bir yere saklansak, bir diyara kaçsak... Demirden
odalara girsek..." Ali:
Öldürecek.
Yalvarsak yakarsak, eline ayağına düşsek...
Öldürecek.
Hiç mi bir kurtuluş yok?
Var, dedi Ali. "Var ama küçük bir umut. İğne ucu kadar bir ışık."
O da ne? diye azıcık cana geldi Hamza.
O da Hürü Ana. Hürü Ana gider de Memede bağışla Hamzayı derse, belki seni
bağışlar. Hürü Ana belki senin için Memede söyler, ama benim içim... Ölse de
ağzını açmaz.
Haydi gidelim Hürü Anaya. Hele beni bağışlatsın... Gerisi kolay. Köyün
birisini Memede verir, seni de bağışlatırım. Haydi, haydi, kalk yürü, dedi
Hamza.
Kalktılar, Hürü Ananın evine yürüdüler. Kapısını usul usul çaldılar.
Hürü Ana:
Dur yavrum, dedi, "dur yiğidim, geliyorum. Çıralığı yakayım da geliyorum.
Duydum, duydum, perişan etmişsin o dinsizleri. Yaralıları şu kapıda üç gün
inledi kafirlerin. Azıcık bekle, Hürü sana kurban olsun Memedim. Sana
kurşunlar da geçmezmiş. Neden söylemedin de Hürü Anana, rahatça uykular
uyuyaydım, gül gibi? Haram oldu uykular bana, sen dağda gezdikçe... Adam hiç
söylemez mi anasına?"
Kapıyı açtı, açmasıyla:
O neee! diye kapaması bir oldu, elindeki çam çırası da yere düştü. Çam çırasını
yerden alırken: "Kimsiniz siz?" diye bağırdı.
Topal Ali Hamzanm kulağına eğildi:
Sen konuş, beni de hiç söyleme, dedi. "Konuş."


Ben Hamzayım, Hamza Ağa, dedi Hamza.
Hürü Ana:
İt, dedi, "sen nereden ağa oluyörmüşsün, hele önce köpek ol da, insan değil, it
ol da ondan sonra ağa ol! Ne istiyorsun bu gece yarısı bakalım?"
Azıcık konuşmak istiyorum Ana.
Benim seninle hiçbir konuşuğum olamaz. Erimin kanlısıyla, iki eli kollarına
kadar kana batmış bir zalimle... Var git kapımdan.
Ana bir şey söyleyeceğim. Çok gerekli.
Var git kapımdan! Senin pis yüzüne bakamam. Çocukları açlarından öldüren
sensin. Böyle bir kafirin yüzünü göremem.
Ana kurban olayım.
Var git kapımdan köpek! Köylüyü nan ekmeğe muhtaç eden sensin.
Ana ayaklarını öpeyim aç kapıyı.
Var git Kelce Hamza, var git, açamam kapıyı. Koca Torosun on bin, on beş
bin, on altı bin, bir bin bin, dünya kadar insanını üstümüze güldüren sensin.
Bak anam sana ne diyeceğim, bir haberim var ki sana bir haberim... Haber
derim ona. Duyunca, duyunca bir sevinecek, deli olacaksın, güzel anam. Deli
deli olacaksın.
Var git Kelce Hamza, var git kapımdan. Senin kanlı ayakların, haram gövden
bu eşikten içeriye atlayamaz. Var git yoluna, var git Kelce. Haberin senin olsun.
Beni cana getirecekse de, dünyayı bana bağışlayacaksa da senin haberini
istemem. Beni öldürsen bile senin yüzüne bakamam, pis yüzüne...
Hamza yalvardı, Hürü Ana, var git, dedi de başka bir şey demedi. Hamzayla
Topal Ali orada, Hürü Ananın duvarının dibinde sabahı ettiler. Hürü Ana da
uyumadı. Sabaha kadar yatağın içinde döndü, kendi kendine konuştu durdu.
İlk ışıklar köyün üstüne dökülürken kapıyı açtı. Kel Hamzanm yanındaki Topal
Aliyi tanıyıp bağırdı:
Demek can telaşına düştünüz, öyle mi, Memedimden ödünüz koptu öyle mi?
dedi. Hamza ayağa fırlayıp ellerine sarıldı onun:
Вы прочитали 1 текст из Турецкий литературы.
Следующий - İnce Memed - 2 - 24
  • Части
  • İnce Memed - 2 - 01
    Общее количество слов 3145
    Общее количество уникальных слов составляет 1840
    27.8 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    41.8 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    48.5 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 02
    Общее количество слов 3578
    Общее количество уникальных слов составляет 1648
    35.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.1 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    58.0 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 03
    Общее количество слов 3488
    Общее количество уникальных слов составляет 1687
    32.9 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    48.8 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    56.9 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 04
    Общее количество слов 3514
    Общее количество уникальных слов составляет 1719
    36.3 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    51.8 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    58.6 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 05
    Общее количество слов 3448
    Общее количество уникальных слов составляет 1743
    32.8 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    48.9 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    57.1 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 06
    Общее количество слов 3479
    Общее количество уникальных слов составляет 1643
    33.8 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    49.8 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    57.2 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 07
    Общее количество слов 3507
    Общее количество уникальных слов составляет 1737
    34.8 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.4 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    58.4 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 08
    Общее количество слов 3486
    Общее количество уникальных слов составляет 1680
    36.1 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    51.3 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    59.1 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 09
    Общее количество слов 3352
    Общее количество уникальных слов составляет 1708
    33.8 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    48.5 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    56.8 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 10
    Общее количество слов 3335
    Общее количество уникальных слов составляет 1697
    35.2 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    57.2 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 11
    Общее количество слов 3336
    Общее количество уникальных слов составляет 1698
    34.4 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    51.4 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    60.2 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 12
    Общее количество слов 3392
    Общее количество уникальных слов составляет 1735
    33.6 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    47.4 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    54.1 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 13
    Общее количество слов 3363
    Общее количество уникальных слов составляет 1760
    34.3 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    49.1 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    55.8 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 14
    Общее количество слов 3422
    Общее количество уникальных слов составляет 1720
    34.9 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.4 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    58.2 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 15
    Общее количество слов 3389
    Общее количество уникальных слов составляет 1672
    35.3 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    52.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    59.5 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 16
    Общее количество слов 3402
    Общее количество уникальных слов составляет 1763
    33.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    46.6 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    53.3 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 17
    Общее количество слов 3318
    Общее количество уникальных слов составляет 1789
    32.9 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    48.6 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    56.3 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 18
    Общее количество слов 3326
    Общее количество уникальных слов составляет 1757
    32.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    47.9 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    55.3 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 19
    Общее количество слов 3280
    Общее количество уникальных слов составляет 1737
    33.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    48.6 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    55.9 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 20
    Общее количество слов 3386
    Общее количество уникальных слов составляет 1765
    33.6 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    47.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    55.3 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 21
    Общее количество слов 3379
    Общее количество уникальных слов составляет 1718
    31.6 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    47.3 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    55.6 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 22
    Общее количество слов 3348
    Общее количество уникальных слов составляет 1730
    33.5 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    48.4 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    56.9 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 23
    Общее количество слов 3445
    Общее количество уникальных слов составляет 1667
    37.3 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    52.2 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    59.4 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 24
    Общее количество слов 3370
    Общее количество уникальных слов составляет 1678
    33.2 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    46.1 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    53.8 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 25
    Общее количество слов 3372
    Общее количество уникальных слов составляет 1760
    31.6 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    46.3 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    54.6 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 26
    Общее количество слов 3407
    Общее количество уникальных слов составляет 1725
    33.4 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    48.1 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    56.4 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 27
    Общее количество слов 3343
    Общее количество уникальных слов составляет 1778
    32.5 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    46.6 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    54.0 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 28
    Общее количество слов 3345
    Общее количество уникальных слов составляет 1696
    35.3 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    49.8 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    57.4 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 29
    Общее количество слов 3417
    Общее количество уникальных слов составляет 1699
    34.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    49.1 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    56.7 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 30
    Общее количество слов 3400
    Общее количество уникальных слов составляет 1692
    34.2 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    58.3 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 31
    Общее количество слов 3367
    Общее количество уникальных слов составляет 1784
    34.3 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    57.7 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 32
    Общее количество слов 3377
    Общее количество уникальных слов составляет 1673
    35.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    51.3 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    59.7 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 33
    Общее количество слов 538
    Общее количество уникальных слов составляет 408
    33.8 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    48.5 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    54.4 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов