İnce Memed - 2 - 19

Общее количество слов 3280
Общее количество уникальных слов составляет 1737
33.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
48.6 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
55.9 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
duyduklarını, gördüklerini, onlara güzel güzel anlatıyordu. Bu üç insan
biribirlerini çok sevmişlerdi.


Çocuk uyuyordu. Memed çocuğu uyandırdı:
"Sağlıcakla kal Mustafa," dedi.
Mustafa ona sarıldı.
Geri dönersem sana ne getireyim Mustafa, diye sordu Memed.
Mustafa gülüşeftali kırmızı Maraş ayakkabılarını hep düşünde görürdü.
Mustafa hep yalınayak gezerdi. Çağdaşları hep bu ayakkabıdan giyerlerdi.
Dönersem sana ne getirmemi istiyorsun Mustafa?
Mustafa bu kadar uykulu, düş içinde olmasaydı Memedden bir şey istemezdi.
Düşünü söylercesine:
Memed Ağa, dedi, "bana Maraştan bir Maraş ayakkabısı al da getir.
Gülüşeftali..." Uyudu.
Memed dağlara çıktı. Memed savaştı. Başına türlü işler geldi. Aç kaldı, susuz
kaldı, hastalandı, kaçtı kovaladı ama Mustafanm ayakkabısını unutmadı.
Ayakkabıyı kimseye ısmarlayıp getirtmedi de, gidip ulu Maraş bedesteninden
Mustafanm ayakkabısını kendi elceğiziyle alacaktı. Ayakkabıyı almak için Berit
dağından ta Maraşa gitti, alıp döndü ve bu ayakkabıyı aylarca bir kutsal emanet
gibi yanında taşıdı.
"İşte Memed böyle bir Memeddir."
Sonra bir gün candarmalar onun ardına düştüler. Kırksuda sardılar onu.
Tuvarasma kaçtı. Yanında Cabbar bir de Recep Çavuş derler, çok yaşlı bir eşkıya
vardı. Bir de Hızarcı katıldı onlara. Tuvarasmda bir daha kuşatıldılar. İnce
Memed çetesi, Çukurovaya aşağı, Akarca üstlerine sürdü indi.
Akarcada konakladıkları Duran Haşanın evinde Memed: "Ben bu gece
kasabaya inip geri döneceğim," dedi, tutturdu.
Duran Haşan:
Değil eşkıya, yılan bedeni, kuş kanadıyla giremez kasabaya... Kasaba ağzına
kadar candarmayla dolu. Dün seyyar candarma alayı kasabaya geldi, kasabanın
içi dışı candarma dolu. Kuş uçurtmuyorlar. En küçük bir karartıya ateş ediyorlar.
"Bu gece kasabaya gideceğim."
Recep Çavuş:
Ulan sömelek, diye bağırdı. "Baksana adam ne diyor, dinlesene... Sende hiç
akıl yok mu?"
"Kasabaya gideceğim."
"Dün gece kasabaya giren iki yolcuyu kurşunlamışlar. Bu candarmalar çok
sert. Gelir gelmez de on altı kişilik Hacı Osman çetesini öldürüvermişler."
Recep Çavuş:
Ulan bu gece o kasabaya kimse giremez. Giren de sağ çıkmaz, diye gene


bağırdı.
"Kasabaya gideceğim. Sağ çıkmasam da olur."
Daha çok uzun bir süre tartıştılar. Ama Memede laf dinletemediler. Giyindi
kuşandı, o gece kasaba yolunu tuttu. Kasabaya girdi. Kasaba bir ölü
sessizliğindeydi. Şemsi Ağanın evini karanlıkta buldu. Memed kasabanın bu ağır
sessizliğinden dehşetli korktu. Mustafa uyuyordu, onu uyandırmaya kıyamadı,
ayakkabıyı başucuna koydu, onu öptü, oradan ayrıldı.
İşte Memed böyle bir Memeddir.
Memed dönerken Akarcanın altında candarmalar onu karşıladılar. Çarpışma
çok sert oldu. İşte Recep Çavuş burada yaralandı. Memede çok sövdü.
Candarmalar onları Akarcadan kova kova Çukurovaya düşürdüler. Akçasaza
saklandılar. Memed Akçasazda sıtmalandı. Recep Çavuş ona çok sövdü. Cabbar
da sıtmalandı. Güneş altında, üşümekten ölerek toprakta belendi durdu. Recep
Çavuşun boynundaki yara şişti şişti, koskocaman oldu. Recep Çavuş boynunu
döndüremedi. Sıtmalandı. Akçasazm sıtmalı toprağında debelendi şişti, şişti.
Ağzı gözü gözükmez oldu. Recep Çavuş dünyanın bütün ayakkabılarına,
Mustafa çocuklarına, dünyanın bütün Memedlerine sövdü. Memed ona güldü.
Recep Çavuş sonra öldü. Akçasazm toprağına gömdüler Çavuşu. Memed, "Vay
Çavuş," dedi, çok ağladı.
İşte Memed böyle bir Memed.
Ali Safa, İdris Beyi çağırdı:
Senden bir dileğim var, dedi. "İnce Memed gene çıkmış ortaya..."
İdris Bey:
Çıksın, dedi.
Ali Safa Bey:
"Demem o değil. O, dağlarda ortaya çıkınca, buradaki köylüler zil taktılar
oynadılar. Onların güvenci de o... O, ortadan kalkmadan bize rahat yok. Ne sana,
ne bana. Hiç kimseye. Açık söyleyeyim sana İdris Bey kardeşim, Abdi Ağanın
tabiriyle o, eşeğin akima karpuz kabuğu düşürüyor. Hiçbir şey değil bu İnce
Memed, zavallı, biraz kan içici, zalim, korkak bir tip. Köylüler onu koruyor, onu
saklıyor, onunla avunuyorlar. Onu Mustafa Kemal Paşanın karşısına bir kuvvet
olaraktan dikiyorlar."
İnce Memed dağda göründüğünden bu yana Ali Safa Bey dışarı çıkamıyor.
Çıksa da yanında altı tane silahlı muhafızıyla çıkıyor. Ödü, ödü kopuyor.
Düşlerine giriyor İnce Memed korkusu, can telaşına düşmüş ne yapacağını
bilemiyor, kıvranıp duruyor. Ankaraya, amanın yetişin İnce Memed dağlarda
gözüktü, canımız, malımız tehlikede, amanın yetişin diye tel üstüne tel


çekiyormuş. Bir tabur gönderin, olmaz olmaz, bir alay, olmaz olmaz, bir fırka,
olmaz olmaz, bir, bir... Çok asker gönderin... Bütün Çukurovanm alçak köylüsü
onun arkasında. Amanın elinizi çabuk tutun, yılanın başı küçükken ezilmeli.
Bunlar bir ayağa kalkarsa karıncalar gibidir bunlar, başa çıkılmaz. Amanın ha
amanın!
Evinin pencerelerine, kapılarına kum torbaları koydurmuş, kapısında sabahlara
kadar silahlı nöbetçiler bekliyorlarmış. Gene de Ah Safa Beyin gözüne uyku
girmiyor, sabahlara kadar can telaşında dört dönüyormuş.
Memedim, yiğidim, şahinim, aslanım.
Bu adam korkusundan kendisini asacak, diyorlar.
"Evet İdris Bey, bütün Çukurova ağaları, toprak sahipleri, köy, kasaba sahipleri
toplandık, bir karara vardık, eğer sen İnce Memedi öldürürsen, biz de Arif Saim
Beye toplanıp gideceğiz, senin haklarını ondan alacağız. Sen de bir Beysin,
düşmez kalkmaz bir Allah, bakarsın senin köylülerini de baştan çıkarmış bu
melun. Onun hakkından Çukurovada bir sen gelirsin. Eğer İnce Memedi
öldürürsen bütün Çukurova ağaları, beyleri, hem de Hükümet sana minnettar
kalacak. İsmet Paşa geçen gün bu yılanın başı ezilmeli, demiş. İnce Memedi
öldürdüğünü duyan İsmet Paşa sana ne yapmaz! Biz de destekleriz. Çok kötü,
çok alçak bir adam. Onun için kasabada söylenenleri bir duysan... Onun
yaptıklarını bir sana anlatsalar! İnsan olanın tüyleri diken diken olur."
Öldürme Memedi kafir İdris, sen de Memed gibisin. Kıyma ona!
İnce Memed senin için bir fırsat. Bu fırsatı da kaçırırsan, artık bundan sonra
seni iflah etmez hükümet, İdris Bey.
Hele bir düşüneyim Safa Bey.
İnce Memedi öldürmek bir su içmek kadar kolay... Senin için.
Hele bir düşüneyim Safa Bey.
İnce Memedi öldürmek ne demek! İnce Memedi öldüren bir kahraman olur.
Hele bir düşüneyim Safa Bey.
Beyler karar verdiler, ya İnce Memedin kellesi, ya da... İdris Bey senin
durumun da parlak değil. Kılıç ağzında yürüyorsun.
Hele bir düşüneyim Safa Bey.
İdris Bey düşündü taşındı, araştırdı, ölçtü biçti, anladı ki, ya İnce Memedin
kellesi, ya kendinin kellesi... Eğer İnce Memedi öldürmezse şu ovada
yaşayamazdı. Öldürürse, durumu eski durumundan da daha iyi olacaktı. Memed
de saf bir oğlandı. Onu vurmak da o kadar zor değildi.
Düşündün mü İdris Bey?
Düşündüm.


Dağlara yolculuk ne zaman?
Bu gece.
Tuvarasmm kızılca kayalıklarında iri kertenkeleler olur. Tuvarasmm toprağı
yanar döner mordur. Tuvarası derin koyaklardır. Derin, kıraç... Kırmızı
keditaşağmdan başka çiçek açmaz koyaklarında. Her koyağının toprağının rengi
başkadır. Yeşil, sarı, koyu yeşil, ince kırmızı çizgiler, parça parça maviler.
Türkmenler bu toprakları boya edip kullanırlar. Nakışlı çekirgeleri olur
Tuvarasmm. Bir de Tuvarası, dağlar gibi olmaz, sıcak olur. Sarp, kırmızı kayalar
yakınlanır. Keskin olur kayası. İri gözlü puhular, kırınızı renklidir burada,
kayanın renginden ayırt edemezsin.
Memedle İdris Bey Tuvarasmda derin bir kayalar koyağında buluştular.
Memedin arkasında, kayanın ardında üç arkadaşı bekliyordu. Eller tetikte.
Memed, İdris Beyin ne için geldiğini çok iyi biliyordu. Onu öldürecek, kellesini
götürüp Ali Safa Beyin konağına atacaktı.
El sıkışmadan karşı karşıya oturdular. Memed İdris Beyi çok sevdi. İçinden, ne
yakışıklı adam dedi. Bir de çocuk kadar saf. Nasıl olmuş da bunca zaman
eşkıyalık edebilmiş! Böyle saf adamlar dağda üç gün bile kalamaz, öldürülürler.
Memed, İdris Beyin başına gelenleri en küçük ayrıntısına kadar biliyordu.
Yüreği yanıyordu İdris Beye ama, kendisini öldürmeye gelen adamı
bağışlamazdı, öldürecekti. Memedin kederli gözleri daha da kederlendi.
Konuşmaya başladılar. Memed ona kendisiyle niçin görüşmeye geldiğini
soruyor, İdris Bey bir türlü bir şey uydurup söyleyemiyordu. Sonunda:
Buradan geçiyordum, şöyle bir İnce Memede uğrayayım dedim. Ne biçim bir
yiğitmiş, ben de göreyim dedim, dedi.
Memed onun beceriksizliğine de, bu kadar saflığına da şaştı.
Dağ eşkıyalığı, ova eşkıyalığı üstüne konuştular. Konuşuyorlar, İdris Bey
dinlemiyor, çok uzaklardan bir şeyler söylüyor, elinin titremesi boyuna
artıyordu. Sonra dudaklarının kanı çekildi. Sonra da bütün yüzü bembeyaz oldu.
Gökteki şahin şimşek gibi yere iniyor, kayalıklara bir insan boyu kalınca da
aynı hızla geriye, gökyüzüne dönüyordu. Bu işlemini durmadan yapıyor, gökle
kayalık arasında kapkara iplikler dokuyordu. Şahinin böyle öfkeden delirdiği
sıralar Memedin çok tehlikede olduğu sıralardır.
Memed de konuşmasını kesti. İdris Bey onun konuşmasını kestiğinin farkına
bile varmadı. Sağ yanağı seğiriyordu. Kendinden geçmiş, eliyle koluyla bir
şeyler yapıyordu. Alm kırıştı. Ayağını hızla titretmeye başladı. Sağ ayağı
uçuyordu. Memed bir süre bu karşısındaki titremeler, seyirmeler içindeki adamı
seyretti. Sonucu bekliyordu. Birden adamın rahatladığını, titremelerinin


durduğunu, yüzüne yavaş yavaş kan geldiğini gördü. Gökteki şahin de
kanatlarını germiş, yönünü güneyden esen yele vermiş, durgun, gökte rahat
salınıp uçuyor, küçücük kara gölgesi, belli belirsiz, kırmızı kayalıkların üstünde
kayıyordu.
İdris Bey başını kaldırdı. Gözlerini Memede dikti uzun uzun baktı. Sonra
birden ayağa kalktı, Memed de ayağa kalktı. İdris Bey hançerini belinden çekti,
çeker çekmez de şahadet parmağını kanattı, sonra Memedin de elini aldı, kanattı.
Memed gülümsedi. İdris Bey kestiği yerden çıkan Memedin kanını yaladı. Kendi
kanamış parmağını da Memede uzattı. Memed de onun parmağına şöyle bir
dilini dokundurdu.
İdris Bey coşkun bir çocuk saflığıyla Memedi kucakladı:
Ben seni öldürmeye gelmiştim, kardaş, dedi. "İşte şimdi de kardaş olduk."
Memed de:
Ben de beni öldürmeye geldiğini biliyordum. Ona göre de hazırlanmıştım. Sen
beni öldürmeden ben seni öldürecektim. Bak, diye kayaların ardına işaret verdi.
Kayaların ardından üç kişi çıktı. Pırıl pırıl silahlıydı üçü de.
Nasıl İdris Bey kardaş, beğendin mi?
İdris Bey:
Beğendim, dedi. "İşte bunu çok beğendim. Yalnız sana şunu söyleyeyim ki,
seni gören, seni tanıyan adam sana el kaldıramaz, sana kıyamaz. Ben seni
bilmiyor, tanımıyordum. Halbuki sen beni tanıyordun. Sana insan olan insanın
kıyamayacağmı bilmeliydim."
Memed elini uzattı, usuldan onun sağ elinin serçe parmağını tuttu, sıktı.
Gökteki şahin havada rahat süzülüyordu, sivri kanatlarını germiş, uzatmış. Bir
bulutun üstüne yapıştırılmış gibi.
Tuvarası kayalıkları top top, mavi, dikenli, pembe, mine çiçekli kevenlerle
donanmıştı, keditaşaklarmdan başka...
İdris Bey olanı biteni bir bir Memede anlattı. Memed de ona birtakım öğütler
verdi. Onun ovada yaşayamayacağını, dağlara gelmesini söyledi.
İdris Bey ondan ayrılırken:
Şimdi gidiyorum, Çukurovada bir işim var, işimi görüp sana yakında gelirim
kardaş. Kan kardaşım değil misin, seni bir daha ölünceye kadar bırakmam.
Memed ona av etlerinden Tuvarası pınarının başında güzel bir yemek yedirdi.
Ayrıldılar.
Memed onu bir daha hiç göremeyeceğini sanıyor, ömründe gördüğü bu en saf,
en temiz, sert insana yürekten acıyor, içine koyu, ağır bir ağıt çöktükçe
çöküyordu.



Gökteki süzülen şahin de kanadını düşürmüş, kara bir ağıt gibi İdris Beyin
ardından gidiyor, onu uğurluyordu.

Yaz güzel geldi, verimli geldi. Sevinçli, umutlu haberler getirdi. Koca Osman
yirmi yaş daha gençleşti. Ferhat Hoca açıldı. Çok iyi ekin biçerdi, bu yıl kendi
ekininden başka komşularının da ekinini biçti. Olgun taneli başaklar kucağından
kayıyor, harmanlara akıyordu. Sıtma kırıp geçiriyordu. Sıtmadan güneşte
titreyen kadınlar, çocuklar, yaşlılar... Ama her şey bu yıl vız geliyordu. Torosun
dağında bir ulu kaya... Bu yıl Çukurova, geçen yıllar kadar sıcak da değildi. Bu
yıl sıcak, yanan Çukurova bir başka olmuştu. Bu zulüm toprağı, bir başka don
giymişti. Çukurova bayramlığını giymişti.
Gökyüzü bastırıyordu, yoğun bulutlar Çukurova toprağına bütün ağırlıklarıyla
çökmüşlerdi. Yıldızsız, fisiltisiz, yapış yapış bir geceydi. Birden uzun, geceyi,
bulutları yırtan uzun bir çığlık Anavarza ovasını kılıç gibi kesti. O anda ovaya
bakanlar ovada yer yer durmadan ateşlerin patladığını, büyüyüp dağıldığını
gördüler. Şimdi Vayvay köyünün tekmil harmanları yanıyor, köylüler ellerini
bellerine vermişler, köyün kıyısındaki hendeğin uzayıp giden tümseğine
sıralanmışlar, konuşmadan ovayı seyrediyorlardı. Vayvaym altından Akçasaza,
Akçasazdan Karaçalılığa, Karaçalılıktan sel yatağına kadar Anavarza ovası
yanıyordu. Harmanlar, firezler, dikili mısır sapları, kurumuş otlar yalım düşmüş
yanıyordu. Yalımlar dolana dolana köyün altındaki hendeğe kadar geldi. İnce
ince çığlıklar geliyordu tarlalardan. Böcekler, yılanlar, örümcekler, kuşlar,
kaplumbağalar, çakallar, tilkiler, tekmil hayvanlar kaçışıyorlar, yanıyorlardı.
Köylüler ovada dolanan, büyüyen yangını sabaha kadar seyrettiler.
Konuşmadılar, of demediler, düşünmediler, öylece durdular kaldılar, etlerini
kesseydiniz hiçbirisinin bir damla kanı akmazdı.


Sabaha karşı bir de yel çıktı. Yalımları Anavarza kalesinin altına doğru sürdü
götürdü.
Koca Osman ağrımış belini tuta tuta evine doğru yollandı:
"Olsun," diyordu. "Varsın elinden geleni ardına koymasın." '
Arkasından birkaç kişi ölü bir sesle, onunla alay ettiler:
"Koymasın," dediler. "Koymasın ya, bu kış ne yiyeceğiz?"
Gavurdağlarmm başı ağarıyor, karanlığa, kapkara yalım toprağına pul pul
ışıklar dökülüyordu, tuhaf, dalgalanan, bir yanı solan, bir yanı kararan bir
alacakaranlıkta.

33

Hamzanm sabah atımında çıkıp gelmesi, çakırdikenliğe ateş verenlerin üstüne
at sürmesi, sonra hemen kardeşinin kanlarıyla evlenmesi köylülere önceleri oyun
gibi geldi. Haınza, Abdi Ağanın kanlarıyla evlenirken düğün yaptı. Şölenli,
büyük çağrılı düğün... Düğünde bütün coşkunluklarıyla Değirmenoluk köylüleri
oyunlar oynayıp marifetlerini gösterdiler. Düğüne bir tek insan katılmadı, o da
Hürü Ana. Hürü Ana kocasının öldürülmesini bir türlü unutamıyor, Hamzanm
şölenine, düğününe katılan köylüleri de bağışlamıyordu.
Düğüne katılan, Hamzaya dostluk gösteren, onun hemen emrine giren köylüye
bir iyice garaz bağlamıştı. Hiçbirisinin yüzüne bakmıyor, evlerinin önünden bile
geçmiyordu. Köyde, ıssız bir çölde kalmış gibi, tek başına kalmıştı. İn cin yok,
kinişiz kimsesiz. Geliyorlar, yalvarıyorlar, ona sokuluyorlar ama Hürü Ana
ağzını sıkı sıkıya kapatmış açmıyordu. Köyün sabi çocuklarının, kuşunun,
karıncasının bile yüzüne bakmıyordu. "Öldürsünler," diyordu. "İsterlerse alaca
kanımı şu toprağa akıtsınlar, onların bu yaptıkları köpekliktir, itliktir.
Öldürsünler beni. Onlar gibi alçakların yanında yaşamaktansa, varır Durmuş
Alimin, İnce Memedimin, güzel Dönemin, Hatçemin yanma giderim."
Köylüler arada sırada onun yanından geçerken:
"Neden şikayet etmiyor ola, Durmuş Aliyi öldürenleri? Korkuyor mu acep?
Ağamızın hışmından mı çekiniyor?" diye laf atıyorlardı.
Hürü Ana da:
Korkuyor, diye karşılık veriyor. "Korkmasın da ne yapsın, beş koca köy dolusu
köpeği var Hamzanm, Kelce Hamzanm. Bir de ardında hükümeti var Hamzanm,


yedi saray dolusu. Hükümet Hamzaya ne diyecek, eline sağlık Haınza diyecek.
Ayıp değil mi yaşlısını öldürmüşsün? Adam elini bulaştırınca şu köylülerin
akıllısını, yiğidini gencini öldürmeli... İki yüzünü, beş yüzünü öldürmeli. Köylü
milleti öldürmekle tükenir mi, diyecek. Korkuyor, yaaa, korkuyor. Korkmasın da
ne yapsın!"
Köylünün alaylı, umutsuz bakışı, İnce Memed üstüne söyledikleri iğneli sözler
Hürü Ananın yüreğine ağılı bir hançer gibi saplanıyor, deli ediyordu onu. Bu
sözler ona kocasının ölümünden de ağır geliyordu.
İnce Memed de geliyor. Geliyor ha geliyor.
Binmiş de Düldülün üstüne.
Hazreti Ali gibi geliyor.
Kızılgedikten de görülmüş.
Bıyığını vızlatmış geliyor.
Ağamızın toprağını fakir fıkaraya ne de güzel dağıtmış geliyor!
Bu sözleri duyan Hürü Ana bir gün, iki gün sabrediyor, içine atıyor, sonra da
birden patlıyor, başlıyordu köyün içinde dolanarak bağırmaya.
Mavi, tertemiz dolaması rüzgarda uçuyor, başörtüsünün altından fırlamış
pamuk aklığındaki saçları ak bir bulut gibi yüzünden aşağı dökülüyordu, kıvrım
kıvrım. Bakır yanığı, kırış kırış yüzüne saçları yakışıyordu.
Gelecek, diyordu. "Beklerim, bekliyorum," diyordu. "Ben şu gözlerimi
yummadan, üstümü kara topraklar örtmeden gelecek. Doru atlara binip, hem de
Kızılcagedikten görünecek," diyordu. "Beklerim, Yusufu kuyudan çıkaran Mevla
bir gün olur bize bakmaz mı dersin! Bir gün olup bizim üstümüze de bir gün
doğmaz mı dersin?"
"Gelecek... İnce Memed gelecek. Bir gelecek ki, hem de güzel güzel gelecek...
Doru atlara binmiş bir küren yiğit ilen gelecek. Gelecek, anasının, Hatçenin
öcünü yerde koymadı, Durmuş Alinin de kanını yerde koymayacak. Şu
sürüngen, solucan yapılı köylünün de yüzüne yüzüne tükürecek. Tu derim size,
tükürürüm yüzünüze... Hamzanız da sizin, kaçacak delik arayacak... Hem de
hükümetiniz... Memed nasıl gittiyse gene öyle gelecek. Hem de nasıl gittiyse
gene öyle gidecek."
Köylülerse Hürü Anaya aldırmıyorlar, onu duymuyorlardı bile.
Eden bulur, diyorlardı. "Durmuş Ali etti de buldu. Yeter," diyorlardı. "Bunca
yıl adamların toprağını ektik biçtik. Şimdi Hamza Ağamız, toprağın sahibi geldi,
geri aldı topraklarını. Gene de Allah razı olsun, ambarlarımız tahıl dolu,
ineklerimiz çifte buzağılı, peteklerimizden ballar taşıyor, öküzlerimiz, atlarımız
çifter çifter... Ağasız köy olur muymuş, başsız beyinsiz kaldık, biribirimize





düştüydük. İyi ki geldi Hamza Ağa, azıcık daha gecikseydi biribirimizin gözünü
oyacaktık, iyi ki tez günde ulaştı Hamza Ağa da dizginleri eline aldı."
Köylü hep böyle gidecek, Hamza böyle yumuşak, dost olacak sanıyordu. Çifter
çifter öküzler, atlar, bal dolu petekler... Önce bir manga candarma geldi köye.
Arkasından bir manga daha... Başlarında uzatmalı bir Çavuş. Çavuş ak saçlı, çok
sert görünen birisiydi. İki üç gün köyde hiç kimseyle konuşmadan, dolaştı.
Hamza Ağa ona her gün bir koyun kesiyor, kavurmalar, şişler, rakılar,
mantarlar... Çavuşun keyfinden yanma yaklaşılmıyordu.
Çavuş bir sabah köylüleri huzuruna çağırdı, en başta da Topal Aliyi sorguya
çekti:
"Siz," dedi, "Abdi Ağayı katleylemiş, bütün mallarına el koymuşsunuz.
Topraklarına, buğdayına, arpasına, alacaklarına, evine, köylerine, her şeyine el
koymuş, onun neyi var, neyi yoksa gasp etmişsiniz. Beş Dikenlidüzü köyünün
beşi de hırsızlıktan ve de katillikten suçludurlar. Gel bakalım Topal Ağa, bu
söylediklerim doğru mu?"
Bir iki adım öne çıkan Topal Ah:
Doğru, dedi.
Sonra köylülere dönen Çavuş:
Siz ne diyorsunuz?
Onlar da:
Doğru, dediler.
Öyleyse aldıklarınızı geri iade edeceksiniz. Türkiye Cumhuriyet Hükümetinde
artık gasp devirleri kapanmıştır. Önce adamı öldürmek, yani büyük Ağa Abdi
Beyi, sonra onun varlığını gasp etmek idamlık suçtur. Sizi şimdi çoluk çocuk,
oğlan uşak götürüp de darağacma çekmiyorsam, o da Hamza Beyimizin
İnsaniyetliğinden ötürüdür. Bir suç işlemişler bilmeden diyor, şimdilik üstlerine
varmayalım. Şimdi ilkönce ne kadar büyük baş, hem de küçük baş hayvanınız
varsa, iki gün içinde getirip bu kapıya koyacaksınız."
Bir iki kişi karşı çıkacak oldu:
Biz öldürmedik Abdi Ağayı, İnce Memed öldürdü, diye... Candarmalar hemen
onları yakalayıp evin arka odasına çektiler, dövmeye başladılar. Hamza Ağa
hemen arkalarından yetişip:
Yapmayın, dedi, "onlar cahildirler, akılları ermez. Ne kanun bilirler, ne de bir
şey. Kanunun, kaçmış gitmiş İnce Memed yerine kendilerini mahkum edeceğini
bilmezler. Bırakın onları, o aklı ermezleri."
Köylülere de döndü:
Ağayı öldürdükten sonra İnce Memed bu köye gelmedi mi, sizlere müjde




getirmedi mi, getirdi. Siz de onun her dediğini yapmadınız mı, yaptınız. İşte işler
böyle olunca, Hükümet nazarında İnce Memedin suçunu üstünüze almış
oluyorsunuz, almadınız mı? Ama ben yetiştim, Hükümete dedim ki, onların bir
suçu yok. Onlardan Ağam Abdinin hırsızladıkları mallan geri alacağım.
Köylülerimin hepsini asarsanız, benim topraklarımda kim çalışır, dedim.
Hükümet de bana hak verdi.
Köylüler dağıldılar. Şaşkınlık içindeydiler. Hamzaya bir hak veriyor, bir
vermiyorlardı. Hamzanm adamları iki gün içinde köyde ne kadar hayvan varsa
hepsini topladılar, Hamzanm evine getirdiler. Köyün bütün sığırları, beş köyün
bütün hayvanları Hamzanm oldu. Bir anda köye, at, öküz, inek, koyun, keçi
tüccarları doluştular. Hamza beş köyün malını bir uçtan tüccarlara köylülerin
gözleri önünde satıyordu.
Sonra Hamzanm adamları, köylülerin boş bulunup saklayamadıkları tahılları
taşıdılar. Hamzanm ambarları, kuyuları dolup taştı. Kasabadan katır
kervanlarıyla tahıl tüccarları sökün etti.
Hamza başlamış durmuyordu. Köylülerin nesi var, nesi yoksa evine
taşıtıyordu.
Köylüler bir türlü bu soyguna inanamıyorlar, onlara Hamzanm, Çavuşun bu
yaptıkları oyunmuş gibi geliyordu.
Hamza köylülere toprağı sürecekleri öküzleri, tohumları vermişti yalnız. Çift
sürme bitince Hamza Ağa öküzlerini de onların elinden geri alacaktı.
Ağam öldükten sonra çıkan ürünleri, bir tanesini bile Ağamın çocuklarına
veremeden hepsini siz aldınız. Beş yıl da size bir tek tane vermeden ben
alacağım ki hak yerini bulsun.
Köylüler:
Doğru, dediler, "hak yerini bulsun. Ölmüş Ağamıza çok haksızlık ettik."
Şaşkınlık kış gelip de kar yağmcaya, evlerdeki yiyeceklerin hepsi tükeninceye
kadar sürdü. Yiyecekler bitince, bir gün Hamza Ağanın evinin kapısına doluşup
boyun büktüler:
Biz ettik, sen etme, dediler. "Bize ne yaparsan yap yerden göğe hakkın var.
Bizi bu kış aç koyma da ne yaparsan yap."
Hamza da parası olandan para aldı, olmayanlara, hoşuna gidenlere borç verdi.
Hoşuna gitmeyenleri de kapıdan kovdu.
Köylüler bütün kış kapısında elpençe divan durup, boyun büktüler, ona
yalvardılar. Köylülerin bu halleri Hamzayı derecesiz sevindirdi. Bütün kış böyle
yalvartacaktı köylüleri, ne güzel!
Marta doğru köyde ölümler başladı. Çocuklar, yaşlılar birer birer ölüyorlardı.

Köylüler bir deri bir kemik kalmışlar, cansızlıktan yürüyemiyorlardı bile. Köy
köy oldu olalı böyle bir kış geçirmemişti. Uzatmalı Çavuş, Haınza Ağadan aldığı
paralarla kasabada bir ev yaptırdı. Yoksullaştıkça köylüler siniyor, sindikçe
köşelerine çekiliyorlar, konuşmuyorlardı. Belki de dünyanın en çok konuşan
insanları Toros köylüklerindedir, kimsenin ağzını bıçaklar açmıyordu.
Onların kötü durumlarını duyan yakın köyler, onlara bir şeyler, bir yardım
yapmaya çalışıyorlar, ötekiler aldırmıyorlardı bile. Kimsenin yüzü gülmüyordu.
Herkes herkese küsmüştü.
Herkes taşa toprağa, ormana, ağaca, buluta, kuşa kurda küsmüştü.
Bahar her yıl onların imdadına zor yetişiyordu. Baharda yeşil otlara dalıp
yoksulluklarını unutuyorlardı. Bu yıl da bahar onların imdatlarına yetişti. Hem
de nasıl! Her yılkinden bin kere daha cana can katan... Küskünlükleri ne zaman
bitti, ne zaman konuşmaya başladılar kimse bilmiyordu. Öyle bir konuşuyorlardı
ki kimse kimseyi dinlemiyordu. Önüne gelen önüne gelene bir şeyler söyleyip
geçiyordu. Konuşmaktan bıkmıyor, yorulmuyorlar, uykusuz geceler geçiriyorlar,
konuşuyorlardı.
Bir ara bütün konuşmaları Memed üstüne çevrildi. Memed için neler neler
söylemediler.
Çarpık Memed.
Kır ata da binmiş...
Kır atm üstünde de bir sinek gibi.
Yamuk Memed.
Ateş yakın köylüler. Ağanızı öldürdüm. Topraklar sizin!...
Kuruma bak kuruma!
Eşşek kafa, ahmak köylüler!
Çekin bakalım.
Ulan müstahak, müstahak ulan. Size müstahak... Düşer misiniz bir sarış
boylu...
"Bir Karış boylu da sümüklü Memedin peşine!"
Bayram eder misiniz, Ağamız öldüğünde?
Hem de toy düğün...
Eden bulur.
"Etme bulursun, yatma ölürsün."
Ağamız bize ne yaptı, iyilikten başka?
Onun zamanında kimin burnu kanadı?
Sonra çıktı bir oğlan...
Adı da İnce Memed!

İnceye de kurban olsun!
Sana da bana da...
Sefil İbrahimin oğlu...
Öldürdü gitti gül yüzlümüzü.
İki gözümüzün ışığını...
Dünyanın yakışığını...
Ağamızı.
Abdi Ağamızı.
Ne yaptı bize de öldürttük fıkarayı? Bir karış boylu çocuğa...
İnce Memed...
Vay boyu devrilesi, vay ocağı sonesi!
Vay eli kanlı katil...
Vay gözleri çıkası...
Вы прочитали 1 текст из Турецкий литературы.
Следующий - İnce Memed - 2 - 20
  • Части
  • İnce Memed - 2 - 01
    Общее количество слов 3145
    Общее количество уникальных слов составляет 1840
    27.8 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    41.8 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    48.5 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 02
    Общее количество слов 3578
    Общее количество уникальных слов составляет 1648
    35.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.1 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    58.0 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 03
    Общее количество слов 3488
    Общее количество уникальных слов составляет 1687
    32.9 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    48.8 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    56.9 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 04
    Общее количество слов 3514
    Общее количество уникальных слов составляет 1719
    36.3 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    51.8 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    58.6 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 05
    Общее количество слов 3448
    Общее количество уникальных слов составляет 1743
    32.8 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    48.9 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    57.1 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 06
    Общее количество слов 3479
    Общее количество уникальных слов составляет 1643
    33.8 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    49.8 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    57.2 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 07
    Общее количество слов 3507
    Общее количество уникальных слов составляет 1737
    34.8 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.4 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    58.4 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 08
    Общее количество слов 3486
    Общее количество уникальных слов составляет 1680
    36.1 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    51.3 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    59.1 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 09
    Общее количество слов 3352
    Общее количество уникальных слов составляет 1708
    33.8 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    48.5 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    56.8 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 10
    Общее количество слов 3335
    Общее количество уникальных слов составляет 1697
    35.2 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    57.2 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 11
    Общее количество слов 3336
    Общее количество уникальных слов составляет 1698
    34.4 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    51.4 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    60.2 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 12
    Общее количество слов 3392
    Общее количество уникальных слов составляет 1735
    33.6 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    47.4 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    54.1 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 13
    Общее количество слов 3363
    Общее количество уникальных слов составляет 1760
    34.3 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    49.1 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    55.8 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 14
    Общее количество слов 3422
    Общее количество уникальных слов составляет 1720
    34.9 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.4 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    58.2 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 15
    Общее количество слов 3389
    Общее количество уникальных слов составляет 1672
    35.3 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    52.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    59.5 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 16
    Общее количество слов 3402
    Общее количество уникальных слов составляет 1763
    33.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    46.6 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    53.3 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 17
    Общее количество слов 3318
    Общее количество уникальных слов составляет 1789
    32.9 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    48.6 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    56.3 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 18
    Общее количество слов 3326
    Общее количество уникальных слов составляет 1757
    32.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    47.9 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    55.3 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 19
    Общее количество слов 3280
    Общее количество уникальных слов составляет 1737
    33.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    48.6 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    55.9 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 20
    Общее количество слов 3386
    Общее количество уникальных слов составляет 1765
    33.6 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    47.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    55.3 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 21
    Общее количество слов 3379
    Общее количество уникальных слов составляет 1718
    31.6 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    47.3 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    55.6 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 22
    Общее количество слов 3348
    Общее количество уникальных слов составляет 1730
    33.5 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    48.4 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    56.9 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 23
    Общее количество слов 3445
    Общее количество уникальных слов составляет 1667
    37.3 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    52.2 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    59.4 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 24
    Общее количество слов 3370
    Общее количество уникальных слов составляет 1678
    33.2 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    46.1 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    53.8 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 25
    Общее количество слов 3372
    Общее количество уникальных слов составляет 1760
    31.6 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    46.3 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    54.6 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 26
    Общее количество слов 3407
    Общее количество уникальных слов составляет 1725
    33.4 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    48.1 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    56.4 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 27
    Общее количество слов 3343
    Общее количество уникальных слов составляет 1778
    32.5 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    46.6 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    54.0 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 28
    Общее количество слов 3345
    Общее количество уникальных слов составляет 1696
    35.3 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    49.8 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    57.4 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 29
    Общее количество слов 3417
    Общее количество уникальных слов составляет 1699
    34.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    49.1 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    56.7 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 30
    Общее количество слов 3400
    Общее количество уникальных слов составляет 1692
    34.2 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    58.3 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 31
    Общее количество слов 3367
    Общее количество уникальных слов составляет 1784
    34.3 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    57.7 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 32
    Общее количество слов 3377
    Общее количество уникальных слов составляет 1673
    35.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    51.3 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    59.7 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 2 - 33
    Общее количество слов 538
    Общее количество уникальных слов составляет 408
    33.8 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    48.5 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    54.4 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов