İnce Memed - 1 - 21

Общее количество слов 3442
Общее количество уникальных слов составляет 1729
36.4 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
51.9 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
59.3 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
Adam olmuş da...
Ağamızın kapısında yallanırdı it gibi.
Daha düne kadar.
Sefil İbrahimin savsak oğlu...
Çalımından da yanından geçilmez.
Savsak domuz.
Elin kızı da onun yüzünden çürür.
Çürür mapusanelerde...
Hatçe çürür.
Bak hele bak!
Çakırdikenliği de yaktırdı! Çift sürenlerin ayaklarını diken yemesin!
İncinmesinler!
Bak hele bak!
Gelmiş köye, Abdiyi öldürdüm deyi kabarır.
Ağamızı...
Ağamız onun gibi yüz tane iti bir kurşuna dizer.
Bizim Ağamız.
Sonra büyük bir kalabalık halinde köylü, Abdi Ağanın avlusuna doldu.
Abdi Ağanın karılarını, çocuklarını kutladılar.


Homurtu, gece yarısına kadar sürdü. Köyün yarısından çoğu Memedi
tutuyordu. Abdi Ağanın ölmemesine yanıyorlardı. Onlar, evlerinden dışarı
çıkmamışlardı. Durmuş Ali ölü gibiydi. Durmuş Alinin karısı hastalanmış,
yatağa düşmüştü. Ağzını bıçaklar açmıyordu. Memedin de ağzını
bıçaklar açmıyordu. Yalnız Cabbar ortaya düşmüş, habire konuşuyordu,
köylüleri kandırmaya çalışıyordu.
Abdi Ağa bu köye bir daha ayak basamaz. Onun için korkmayın.
Yakında nasıl olsa ölecek. Mutlak ölecek. Vallahi de ölecek, billahi de
ölecek. Ölecek. Böyle olmayın. Ölecek dedim, ölecek.
Kimse dinlemiyordu.
Daha gün doğmadan Durmuş Alinin evinden çıktılar. Memed başını
yerden kaldıramıyordu. Başı göğsüne, cansızcasına sarkmıştı.
Düşecekmiş gibi. Cabbar da yanında aynı sessizlikle ağır ağır yürüyordu.
Köyü çıkarken bir iki köpek onlara ürdü. Memed duymadı bile. Cabbar
köpekleri taşladı.
Çakırdikenlik yanıp bitmişti. Yarılmış toprak kapkara küllerle örtülüydü.
Memed, ovanın ortasında dikildi kaldı. Cabbar da ona birşey söylemeye
cesaret edemedi. Bekledi bekledi. Memed yürümedi. O da vardı bir taşın
üstüne, tüfeğini kucağına alıp oturdu. Gün doğdu.
Memed, daha dimdikti. Kıpırdamıyordu. Gölgesi köyün üstüne doğru
uzamıştı. Gün kuşluk oldu, Memed gene kıpırdamadı. Cabbar artık
dayanamadı, vardı Memedi dürttü:
Ne oldun bre Memed kardaş, diye sordu. Memed birden ayıktı.
Gözlerini uykudan uyanırcasına kırpıştırdı.
Cabbar:
Aldırma Memed kardaşım, dedi. İnsanoğlu çiğ süt emmiştir.
Onu da nasıl olsa...
Memed, dişlerini sıkarak:
Nasıl olsa... diye bıçak gibi keskin söyledi.
Sonra, uçsuz bucaksız yanmış ovanın ötelerine baktı.

19

Mersinlerin koyu yeşilleri, insana koyu, sarhoş edici, ama delicesine
sarhoş edici bir içkiyi anımsatır. Sülemiş tepesi sırtları yerde
göceklenmiş, pençe pençe toprağa yapışmış mersinlerle doludur. Keçi
yollarından geçenler keskin, ağır bir koku duyarlar. Koku ağırlık, tembellik
verir.
Sülemiş tepesinin alt yanı düzlüktür. Bir tane ufacık taş bile bulunmaz.
Kum gibi ince, yumuşak toprağı vardır. Buraya bir uçtan bir uca nar
ekilmiştir. Kimse bilmez ne zaman ekilmiştir. Al çiçekler açarlar. Buraya
Narlı Bahçe derler. Al çiçeklerden bir örtüyle örtünür. Çiçeklere arılar
çokuşur.
Narlı bahçenin alt yanından Savrun çayı akar. Savrun çayı
yukarılarda, yani Toroslarda, oluktan akarcasına fışkırır. Ufacıktır. Burada
durgundur. Ovaya bir göl gibi yayılmıştır. Ayak bileklerine kadar bile
çıkmaz. Cipil cipil... Yayılan su, ortasında birçok irili ufaklı adacıklar
bırakmıştır. Milli, kumlu adacıklar... Bu adacıkların çoğu büklüktür...
Bükler sıktır. Duvar gibi... Adacıkların bir kısmı da yarı çıplaktır.
Üzerlerinde ılık ılık kokan hayıt, bir de iğneyapraklı, mor gövdeli ılgın
bulunur. Yalnız yalnız salınır dururlar. Su kıyılarında ağın ağaçları da
kocaman, pembe çiçeklerini açarlar.
Yıllardan beridir, en büyük adalardan biri olan Bostancık adasına
kavun karpuz ekilir. Burayı Kürt Memo büyük tarlaları olan bit ağadan
kiraya almıştır. Çukurovanın en iri kavunları, karpuzları Memonun
Bostancığında yetişir.
Bostanın bekçisi Horalidir. Yıllardır Bostancık adasının kavunlarını,
karpuzlarını bekler. Çardağın dört bir yanı karpuz kabuklarıyla dolar.
Kabukların üstü arı oğul verir gibidir. O kadar çoktur ki arılar, kabuklar
üzerine konan arıdan gözükmez olur. Arılar da türlü türlüdür, bal arıları,
kara arılar, boncuklu arıları. Arıların rengi, parlayıp, güneşte yeşile döner.
Çardağın yöresinin böyle kabuklarla dolu olması, Horalinin cömert
gönüllü olduğunu gösterir. Çok cömert bir adamdı. Bostancığa kim gelse



kavun, karpuz ikram ederdi. Bostancığa uğrayan kavun karpuz yemeden
geri dönemezdi.
Bu Horali nereden gelmişti, belli değildi. Bostancığa yakışıyordu.
Ilgınlar nasıl yadırgamadan Bostancıkta duruyorsa, Horali de öyle
duruyordu. Horali Bostancığı sever miydi sevmez miydi belli değildi. Hiç
de belli etmezdi. Bostancıkta biten ılgın sever mi sevmez mi yerini, belli
değildir. Horali de öyle.
Bostancıktan geçimini iyiden iyiye sağlardı. Geçimden gayri, hoş
tarafları da vardı Bostancığın. Yaz geceleri sıcaktan terlerken, onun
çadırının altından küçük çığıltılarla Savrun çayı akardı. Ayışığında çakıl
taşları parlardı.
Bir bahar günü de bostan dikmeye geldiler Bostancığa. Ne görsünler!
Bostancık yerinde yok. Yerinden su akıyor. Seller almış götürmüş
Bostancığı. Bundan sonra Horali bir iki yıl ortadan kayboldu...
O zamanlar eşkıyalık moda gibi bir şeydi. Önüne gelen, karısına
kızan, bir tüfek bulup dağa çıkıyordu. Sonra birdenbire duyuldu ki, Horali
eşkıyalara karışmış! Duyanın parmağı ağzında kaldı. İşte bu Horali, o
Horalidir.
Horali, İnce Memedi tuzağa düşürmek için fellik fellik arıyordu. Ama
bir şeyden rahatsız. Yüreğinin gizlisinde bir sızı var. Sebebini bilmiyor.
Önce Değirmenoluklulardan sordu. Mekanı Alidağı, dediler. Horali
birkaç gün Alidağında dolandı durdu. Bulamadı. Deliye döndü. Dikenliğin
düzünden yukarılara, Mazılığın düzüne çıktı. Gene bulamadı. Kime,
hangi köylüye sorduysa, önce alık alık yüzüne bakıyorlar, sonra:
İnce Memed mi? diye soruyorlardı. İnce Memed mi? Biz onu ne
gördük, ne de biliriz.
İnce Memedin adını duymadık, ona sevgi bağlamadık insan
kalmamıştı dağ köylüklerinde. O sebepten yerini bilseler bile, kimse
haber vermiyordu. Vermezler de. Bu, ta eskiden beri gelenekti. Sevilen
eşkıyanın yerini hiçbir kimse kolay kolay bulamazdı.
Ama Horali umudunu kesmedi. O dağ senin, bu dağ benim. Ara
babam ara! Sonraları bir de usûl bulmuştu. Önüne gelene: Ben İnce
Memedin çetesindenim, diyordu. İnce Memedin... Köy yandıktan sonra
yitirdim onları...
Bu usûl yavaş yavaş söktü. Horali Memedin asıl yerini öğrendi.
Memed Savrun köyündeydi. Orayı yurt edinmişti. Bazı bazı köyde
kalıyor, orada geceliyordu. Bazı da Savrun gözünün çamlıklarında...
Savrun gözü küçük küçük eşkıyalar, soyguncularla doluydu. Onlara
hiç karışmıyordu. Karışmadığı gibi, hiçbiriyle de konuşmuyordu. Böyle


davranması, ona karşı eşkıyaların kinini, hasedini çoğaltıyordu. Gene bu
yüzdendir ki, ondan korkuyorlardı. Savrun gözünde İnce Memed karanlık
bir korku gibi dolanıyordu.
Köyde yatmadığı geceler, büyük çamlardan birinin dalını yatak etmişti.
Orada yatardı. Cabbar aşağıda nöbet beklerdi. Nöbet sırası ona gelince,
gene yerinden inmeden tüfeğini kucağına alır orada otururdu. Cabbarsa,
bir türlü ağacın başına çıkmazdı. Memed, orasını ev gibi düzenler, içini
yumuşacık yapardı. Cabbara, gel gör, derdi. Cabbar gitmezdi. Gitmezdi
ama, yukarısını da merak ederdi.
Horaliyi ulu çamın dibine, Memede yataklık eden bir köylü getirdi.
Cabbar onu görünce sevindi. Boynuna sarıldı:
O yaradan kurtulduğuna bir sevindim ki Horali, dedi. Bir sevindim ki...
Şimdi neredesin?
Memed de çamdan, alelacele aşağıya indi:
Hoş geldin Horali kardaş, dedi, seni çok merak ettik.
Bu kadar sevgi karşısında Horali afallayıp kalmıştı.
Hiç, dedi, ne dediğini bilmeyerek. Hiç! Sonradan kendini
toparlayabildi.
Kalaycı çetesindeyim şimdi. Deli Durdu öldürüldükten sonra, oraya
geçtim. Gezip duruyoruz işte. Nolacak. Öyle işte. Böyle yazmış yazan.
Yazgı...
Cabbar gülerek:
Ne o bre Horali? Çok dertli görünüyorsun. Bu ne hal?
Horali içini çekerek:
Hiç sorma, dedi.
Ağaçlara bellerini verdiler, oturdular. Horali:
Recep Çavuş nerde? diye, gözleriyle dört bir yanı araştırarak sordu.
Cabbar:
Sîzlere ömür. Gitti, diye karşılık verdi. O yara götürdü onu.
Horali:
Vaaaay Recep Çavuş, diye acındı. İşte bu dünya böyle!
Cabbar:
Yalan dünya, dedi, kızdı. Yalan dünya. Sonun kara toprak.
Memed dalgındı. Ayıktı:
Deli Durdu işini duyduk ama, bir de sen anlatsana. Sen içindeydin.
Horali:
Hiç sorma Memed kardaş. Onu hiç sorma, diye inledi. Yazık oldu
fidan gibi delikanlılara. Çok yazık.
Cabbar:


De anlat şunu Horali, dedi. Sabırsızlandırma adamı.
Horali:
Sizden ayrıldıktan sonra, Deli Durdu işi azıttıkça azıttı. Bu sefer
köylerden kadın da kaçırmaya başladık. Kaçırıp dağlarda oynatıyorduk.
Cabbar:
Bir eşkıya ne zaman bunu yapmışsa boku yemiştir. Kurtuluş yok.
Horali:
Bir bu olsa, al da çiçek diye başına sok. Bir bu olsa...
Cabbar:
Daha da ne?
Cabbarın hayreti gittikçe artıyordu.
Horali:
Köyleri vergiye bağladı. Her köyden, her ev az çok ona bir vergi
verecek. Zenginliğine, fakirliğine göre...
Cabbar:
Daha da ne!
Horali:
Daha var, dedi.
Cabbar:
Ne var? diye gözleri kocaman koçaman açılarak sordu.
Horali:
Deveboynunun geçidinin üst yanına otururdu, oradan ne kadar canlı
geçerse hayvanların sağ ön bacağını, insanların sağ kollarını vururdu.
Cabbar:
Tam çıldırmış...
Horali:
Sağ kolundan vurup da çolak koyduğu insan sayısı yüzü geçti.
Bir kısmı da öldü.
Cabbar:
Çok kötü. Sonra?
Sonrası... kardaşıma söyleyim. Bir gün Aksöğüt köyüne girdik.
Evlerden karıları çıkarttık. Getirttik meydanlığa. Hepsini. Kocakarıları bile.
Kardaşıma söyleyim. Oynattık. Fıkaracıklar, koyun gibi birbirlerine
sokulmuşlar, titreşiyorlardı. Korkularından bazıları bir iki göbek atıp, sonra
kalabalığa kaçıp yumuluyordu. Ondan sonra da Deli Durdu köylünün
anasına avradına sövüyordu. Boyuna sövüyordu. Erkekler evlerine
kapanmışlar dışarı bile çı kalmıyorlardı. Bir baktık, nasıl oldu nasıl olmadı,
şimdi bile toparlayamıyorum. Ortalığı bir toz duman örttü. Toz duman
içinde kaldık. Deli Durdu da yitti gitti.


Ben bir damın üstünde buldum kendimi... Tüfeğim de yoktu yanımda.
Bir yarım saat, ortalık toz duman içinde kaldı, Sonra açıldı. Kalabalık
kaynaşıyordu ortada. Yorgun, ölü gibi bir kalabalık... Ben damdan indim.
Korkumdan tirtir titriyordum. Neden damdan indim? Ben de farkında
değildim. Daha da farkında değilim. Neden indim ola? Orada durdum,
seyrettim kalabalığı. Kalabalık yavaş yavaş dağıldı. Kimse beni görmedi.
Belki gördüler de aldırmadılar. Mecalleri kalmamıştı. Meydana baktım,
meydanda hiç kimse yoktu. Ölü mölü yoktu. Un ufak etmişlerdi Deli
Durduyu, öteki eşkıyaları. Tozun içinde birkaç tüfek kundağı gördüm. Bir
de Deli Durdunun çizmesinin tekini... Başka hiçbir şey görmedim... İşte
böyle... Aklım başıma gelince kaçtım oradan.
Cabbar:
Demek böyle ha? dedi. Demek?... Hiç böyle anlatmamışlardı.
Memed:
Olacağı buydu. O da bunu bekliyordu zaten. Biliyordu onu. Öyle
olacağını, başına böyle bir işin geleceğini biliyordu. Kendisini o yüzden
kapıp koyuvermişti.
Cabbar:
Senin Kalaycı da onun bir başka türlüsü... O da...
Horali:
O Deli Durdu gibi değil, dedi. Korkak, puşt, iki yüzlü bir adam. O kolay
kolay yakayı ele vermez.
Cabbar:
Sana kardaş öğüdü benden, o da eninde sonunda gidecek. Onun da
akibeti akibet değil... Sen ondan ırak ol arkadaş. Çok beladan geri
kalırsın. Sana yanarım.
Memed, hiç söze karışmıyor gibiydi. Onları dinlemiyor gibiydi de.
Döndü:
Horali! Sana yanarım, dedi.
Sonra Horalinin elini tuttu:
Peki, neden? Ne için arayıp buldun bizi? Bir şey mi, bir haber mi var?
Sizi Kalaycı davet etti. Görüşmek istiyor. Çok merak etmiş İnce
Memedi. Görmek istiyor. Benden sordu. Tanırım, dedim. Arkadaşımdır,
dedim. Seni övdüm. Kardaşımdır, dedim. Giderim bulurum, alır gelirim,
dedim. Sizi çok aradım.
Memedle Cabbar, bunun altında bir şeyler var, der gibisine birbirlerini
süzdüler.
Yaa.? dedi, Memed. Demek böyle?
Horali:


Böyle, dedi kekeleyerek.
Cabbar:
Demek bizi çok aradın?
Horali:
Çoook.
Cabbar:
Kalaycı bizi ne yapacakmış?
Horali:
Ben Memed kardaşı çok övdüm de... Git de bul getir, dedi. Madem bu
kadar övdün.
Memed:
Çok iyi ettin Horali kardaş, dedi. Sağol.
Cabbar ona kızgın kızgın baktı.
Memed:
Gidelim, dedi. Ben de görmek istiyordum zaten onu. Hemen gidelim.
Nerede bekleyecek bizi?
Horali:
Konurdağda...
Memed:
Olur. Onun davetini kabul etmeyeyim de kiminkini edeyim?
Cabbar iyice şaşırdı.
Memed:
Kalaycı davet eder de...
Horali:
Çok övdüm.
Cabbar, Horaliyi getiren adamı bir yana çekip sordu:
Seni nasıl buldu, bu eşkıya?
Adam:
Önüne gelene soruyormuş. Bana getirdiler. Ben, dedi, İnce Memedin
çetesindenim. Beni götür oraya. Ayrıldık, dedi. Bir daha da buluşamadık.
Beni götür. Ben de aldım getirdim. Çok yalvardı.
Cabbar:
Anlaşıldı, dedi. Sen git gayri.
Konurdağı bulundukları yere çok uzaktı. Bir günlük yoldan bile fazla.
Adam giderken, geri dönüp dönüp bakıyordu.
Memed:
Hüseyin kardaş, diye arkasından bağırdı. Birkaç güne kadar geri
döneriz. Sağlıcakla kal. Arkadaşı getirdiğin için sağol.
Adam:


Güle güle, dedi.
Öğleye doğru Sıyrıngacı buldular. Karanlık kavuşurken de Keşiş
suyunu tuttular. Orada bir köyden ekmek alıp yediler. Bir iki saat
dinlendikten sonra, gene yola düştüler. Gün ışırken Akkaledeydiler.
Yosunlu bir pınardan su içtiler. Her zaman Memed önde, Horali ortada,
Cabbar arkada yürüyordu. Akkalenin üstündeki ak topraklı tepeye çıktılar.
Orada uyuyacaklardı. Nedense tepeyi çıkarlarken Horali çok gerilerde
kalmıştı. Cabbar bundan faydalandı:
Memed, dedi, Memed kardaş biliyor musun?
Memed:
Biliyorum, diyerek gülümsedi.
Cabbar kabına sığamayarak:
Neden gidiyoruz öyleyse?
Memed:
Anlamadın mı, kardaş? diye sordu. Beni tuzağa düşürmek için
arkamsıra adam çıkarmış. Beni tanıyan birini... Beni davet ediyor.
Gitmesem olur mu? Korktu da gelemedi der. Aklınca bana tuzak
kurmuş...
Cabbar:
Tuzağa bile bile düşüyoruz öyleyse. Onlar on kişi kadar varlar.
Memed:
Yüz kişi olsalar da başka çare yok.
Cabbar:
Horaliyi öldürelim öyleyse...
Memed:
Olmaz. Kalaycıyı görmeliyim. Ne çeşit bir adammış görmeliyim.
Cabbar:
Görelim ama... Görelim haydi nolacaksa...
Memed:
Baksana Horalinin yüzüne. Dakkadan dakkaya değişiyor. Yüz pişman
bir adam yüzü... Ettiğinden pişman... Bana öyle geliyor ki birden
boşanıverip her şeyi söyleyiverecek. Baksana, bir kerecik olsun,
gözümüzün içine bakabiliyor mu? Kalaycının yanına gitmememiz için
belki de yüreğinden boyuna dualar ediyordur. Gelsin de bak gözlerine...
Bu sırada Horali yetişti. Onlar da sözü yarıda bıraktılar.
Memed:
Eeee Horali, diye omzunu okşadı. Demek böyle?
Horali dudakları titreyerek:
Yaa, böyle, diye karşılık verdi.

Tepenin üstünde ulu birkaç ceviz ağacı vardı. Onların duldasına
geldiler.
Cabbar:
Siz yatın uyuyun, dedi. Nöbeti ben beklerim.
Yattılar, uyudular.
Nöbetleşe uyudular, uyandılar. Uyandıklarında vakit akşama
yaklaşıyordu. Akkaleden, Andırının doğusuna saptılar. Kayalıktı. Sonra
çamlık bir yere düştüler. Çamları kaplan yaramazdı. Ortalık çam, yaban
nanesi, yarpuz kokuyordu. Su çağıltıları ortalığı dolduruyordu. Yusufçuk
kuşu durup durup ötüyordu.
Cabbar:
Şahinin kayasına geliyoruz herhalde, dedi.
Horali:
Öyle, diye konuştu. Yarın sabah Kalaycının ordayız. Konurdağında,
Göğcepınarın başında bekleyecekler bizi.
Memed, dişlerini sıkarak:
Yaa? dedi. Sonra kendisini tuttu.
Bir türlü, Kalaycının kendisine tuzak kuruşunun sebebini bulamıyordu.
Kafası karmakarışıktı. Abdi Ağa geliyordu aklına. Abdi Ağayla da
Kalaycıyı bir araya getiremiyordu.
Kayranlının tepesinde bir ala gün açıldı. Sisler topraktan, ağaçlardan
yavaş yavaş kalkıyordu ki Konurdağına geldiler.
Horali:
Siz dinlenin. Ben önden gideyim de haber vereyim.
Sen git, dediler, bir ağaca bellerini verip oturdular.
Memed:
Çete bize yaylım ateşi mi açacak dersin Cabbar?
Cabbar:
Yok canım, dedi. Bize kuzular yedirtmeden öldürmezler.
Memed:
Doğrusun. Cesaret edemez Kalaycı bizimle bir müsademeye.
Duyduğumuz, bildiğimiz Kalaycıysa o, tüfeğimizi alıp, bizi sofra başında
öldürmek ister. Kolay. Ama bizi neden öldürmek istediğini anlamıyorum.
Cabbar:
Kolay, dedi. O Ali Safa Beyin adamıdır:
Memed:
Eeeee?
Cabbar:
Ali Safa Bey de...

Memed:
Yok canım, dedi.
Cabbar:
Senin de aklına şaşayım Memed, dedi. Onlar birbirlerinin itidir.
Anladın mı?
Memed:
Anladım. Demek Abdi, ha?
Cabbar:
Başka türlü olamaz.
Öğleden az önceydi ki vakit, Horali döndü geldi. Kalktılar.
Göğcepınara doğru yürüdüler. Göğcepınarın alt yanına vardıklarında,
uzaktan Kalaycı göründü. Yaklaştı. Kendini kolladığı belliydi.
Memed, kendini yere attı. Yere atar atmaz da Kalaycıya doğru
kurşunu döşendi.
Arkadan, vay anam, diye bir ses geldi. Memed, bir ara döndü, baktı ki
Cabbar Horaliyi vurmuş, Horali tepinip durur, kanlar içinde belenir.
Cabbar:
Eyi ettim, diye bağırdı. Sonuna kadar bekledim. Söylesin de tatlı
canını kurtarsın, diye.
Memed:
Kalaycı yitti, diye hayıflandı. Acele sıktım. Vuramadım gibime geliyor.
Sonra sesinin var gücüyle bağırdı:
Kalaycı! Puştluk etme! Sende zerre kadar erkeklik varsa çık karşıma.
Korkma. Ali Satanın iti. Kasap! Puşt kasap! Çık karşıma.
Cabbar da bağırıyordu:
Kaçar mı sandın bizi? Çıksana erkeksen.
O taraftan hiç ses şada gelmiyordu.
Az sonra, dört yandan gelen bir kurşun yaylımı içinde kaldılar.
Memed gülerek:
Yüreklendi Kalaycı, dedi. Gösteririm ona.
Çarpışma, gece yarısına kadar sürdü.

20

Abdi Ağayla Ali Safa Beyin isteği üzerine Kalaycının İnce Memede
kancıkçasına pusu kurduğu, İnce Memedin bu pusudan burnu
kanamadan kurtulduğu, üstelik de Kalaycıyı yaralayarak, iki arkadaşını
vurduğu, Kadirliden Kozana, Ceyhandan Adanaya, Osmaniyeye kadar
bütün Çukurovada duyuldu.
Çukurovada, Toroslarda İnce Memedin macerası büyütülerek dilden
dile dolaşıyordu. Herkes İnce Memedden yanaydı. Dağlar halkı, yayılan
macerasından dolayı İnce Memedi bütün düşmanlarına karşı, her
tehlikeyi göze alarak koruyabilirdi. Ama ne pahasına olursa olsun.
İnce Memed mi? diyordu. İnce Memed dedikleri de bir sabi çocuk.
Ama tepeden tırnağa yürek... Anasının kanını Abdi Ağada koymayacak.
Ali Safa Beyde de Vayvay köyünün ahım koymayacak.
İnce Memedle Kalaycı kavgası daha çok etkisini Vayvay köyünde
gösterdi. Haberin köye geldiği gün vakit akşamdı: Herkes işini gücünü
bırakıp meydanlığa toplandı. Köylü seviniyordu. Köylü, bir arka bulmuştu
artık. İnce Memed gibi bir arka... Köylü coşmuştu. Herkes İnce Memed
üstüne bir şeyler uyduruyordu. Az zaman içinde İnce Memed
destanlaşıverdi. Öyle çok kahramanlıklar, öyle çok olaylar uydurdular ki
İnce Memed için, on insan ömrü bunları yapmaya yetmezdi. Ama, köylü
bunları düşünecek halde değildi. Düşmanlarının, Kalaycının karşısında
İnce Memed! İki yıldan beri Kalaycının korkusundan köylerinden
çıkamıyorlardı. Ali Safa Bey tarlalarını habire ellerinden alıyordu.
Kasabaya gidip haklarını koruyamıyorlardı. Altı ay daha geçse bütün
tarlaları Ali Safa Beyin olacaktı. Köle olacaklardı.
Koca Osman, alanın ortasındaki mermer taşın üstüne oturmuş:
İnce Memed, şahinim. İnce Memed, şahinim, diyor boyuna.
Başka hiçbir laf etmiyor. Durup durup, İnce Memed, şahinim! diyor.
Koca Osman incecik, kısa boylu, köse sakallı, çenesinde ancak on
beş kadar ağarmış sakalı olan, yeşil, çekik gözlü, seksen yaşında bir
aksakaldı. On tane yetişkin oğlu vardı.



Oğulları, köylüler dört bir yanını almıştı. Ne söyleyeceğini
bekliyorlardı. Koca Osman, son bir kez daha, İnce Memed, şahinim!
dedikten sonra ayağa kalktı:
Şahinim soygunculuk da yapmazmış, öyle mi? diye sordu.
İnce Memed soygunculuk yapar mı hiç? diye konuştu köylüler.
Koca Osman:
Atımı çekin oğullarım. Köylüler, siz de aranızdan para toplayın. Ben,
şahinime gideceğim. Şahinime dağlarda para gerek olur. Herkes ne
kadar verebilirse, o kadar versin.
Gün ışır, Çukurova toprağından çiğler kalkar, buğulanırken, Koca
Osman atını mavi dumana batmış Torosa doğru doldurdu. İnce Memed,
şahinim!
Değirmenoluk köyüne üç günde ancak gelebildi. Köyde attan
indiğinde bayılacak kadar yorulmuştu. Atının başını çekerek, topal topal
köyün içine yürüdü. Sonra, köyün orta yerinde kan tere batmış atıyla
durdu.
Derin derin soluk aldı. Şaşkın bir hali vardı.
Köyün çocukları oyunlarını bırakıp, orta yerde kalakalmış, boyuna
soluyan yaşlı adama şaşkınlıkla baktılar. Koca Osman başını kaldırdı:
Çocuklar, dedi, gelir misiniz buraya?
Çocuklar koşuştular.
Yaşlı adamın boynu köpük içinde kalmış atı, sağ ayağını karnına
doğru çekmişti. Geri indirdi.
Gül Alinin evi nerede?
Çocukların en dikçesi atıldı:
O çoktan ölmüş. Ben yokmuşum daha...
Ya İnce Memedin?
Dikçe çocuk:
Ohhooo bre emmi sen de!..:
Koca Osman kızıp gürledi:
Noolmuş, bre oğlum, bana?
Çocuk:
İnce Memed eşkıya oldu. Duymadın mı?
Koca Osman:
Ben, ne bileyim yavru! Ben Çukurovalıyım. İnce Memedin hiç
akrabası, anası babası yok mu?
Çocuk bir cık yaptı.
Koca Osman:
Kime misafir iner köye indiğinde?


Çocuk:
Durmuş Ali emmime.
Koca Osman:
Demek eşkıya oldu İnce Memed?
Çocuk:
Eşkıya oldu ya. Ağamızı öldürdüm diye, geldi köye, babasının malını
dağıtırmış gibi de Ağamızın tarlasını köylüye dağıttı. Yaa emmi!
Çakırdikenliği de yaktırdı. Ağamız onu öldürtecek. Onu hiç kimse sevmez
bu köyde. Bir Durmuş Ali emminin avradı sever. Ağamız, onu da köyden
kovacak.
Durmuş Alinin evi nerede oğul?
Çocuk başıyla işaret etti:
İşte o!
Koca Osman atının başını çekti, Durmuş Alinin evinin önüne gelince:
Tanrı misafiri, diye bağırdı.
Don gömlek, yaka bağır açık Durmuş Ali, beli iki büklüm, dışarı çıktı.
Sütbeyaz sakalı dizlerine değer gibiydi:
Tanrı misafiri hoş geldi, dedi. Başım üstünde yeri var.
Atının başını tuttu, ahıra çekti.
İçerde büyük bir ateş yanıyordu. İçerisi saman, hamur, tezek
kokuyordu. Durmuş Ali geldi, karşısına oturdu.
Merhaba bakalım, diyerek kocaman, paslı tabakasını Koca Osmanın
önüne attı.
Koca Osman eğilerek:
Beri gel! Beri gel hele. Kulağını bana ver, diye Durmuş Aliye doğru
uzandı. İnce Memedden haberin var mı? Nerelerde olur o? diye yavaşça
korkarak sordu.
Durmuş Ali gürültüyle güldü:
Ne diye korkarak sorarsın İnce Memedi? Yok bir şey.
Koca Osman:
İnce Memed, dedi, benim şahinim. Ben ne bileyim. Ben onu aramaya
geldim.
Sonra, onu niçin aradığını, ne istediğini uzun uzun anlattı. Bu arada
konuşmaya Durmuş Alinin karısı da kulak misafiri oluyordu.
Koca Osman sözünü:
İnce Memed, şahinim, diye bitirdi gene. Diline pelesenk etmişti bunu.
Kadın:
İnce Memed, şahinimiz, dedi. Görürsünüz, yakında o kel Abdiyi
öldürür. Gelir tarlasını da dağıtır. Bu namussuz köylü ne etti yavruma?


Neler etti İnce Memedime kardaş! O günler gelsin, çıkacağım meydan
yerine, ağzımı açıp, yumacağım gözümü. O namussuz köylüye, o
yavrumu tedirgin eden eyilik bilmezlere ben bilirim söyleyeceğimi. Ben
bilirim o zaman. Sen de git kardaş, git söyle İnce Memedime. Benden de
selam söyle. Öldürsün o Ali Safa Beyi de. Öldürsün o gavuru da.
Kalaycının da kellesini kessin, göndersin Çukurovaya. Teyzen böyle
böyle söyledi de. Duydun mu kardaş?
Durmuş Ali:
Allasen avrat, dedi. Dur azıcık, nolursun. Şu kardaşın işini görelim.
Kadın sertçe:
Sen de!... dedi.
Durmuş Ali:
Ne sen de?... diye sordu.
Kadın:
Topal Ali zaten Memedin yanına gidecek. Çiçeklideresindeymiş
Memed. Kardaşı da yanına katarız.
Koca Osman:
Uzak mı ora? diye korkuyla sordu.
Kadın:
Uzakça, dedi.
Koca Osman:
Ben öyleyse, bu gece burada kalayım da, öyle gideyim.
Kadın:
Bu gece kal kardaş. dedi. Ben de Topalı bulduruyum. O, Abdinin
kahyası oldu ya... Topal gene bizim. Olsun varsın.
Durmuş Ali, gözlerini belerterek karısına baktı. Kadın sustu.
Bir de baktılar ki, Koca Osman sırtını duvara iyice dayanmış, başı da
bir yana sarkmış uyuyup durur.
Durmuş Ali gülümsedi. Kadın da gülümsedi:
Fıkara ne kadar da yaşlı, dedi kadın. Kim bilir kaç gündür at üstünde!
Durmuş Ali:
Kim bilir! dedi.

21

Çiçeklideresinin tepesine doğru incecik bir çiğirden çıkıyorlardı.
Sabahtan beridir ki Koca Osman boyuna Topal Aliye soruyordu:
Şahinim nasıl bir adam?
Her soruşunda da Topal Ali anlatıyordu:
Kocaman ala gözleri var. Saçları diken diken. Yüzü acı. Çenesi ince,
rengi yanık, boyu orta, kurşunu iğnenin deliğinden geçirir, atik, yiğit.
Korkmaz. Öleceğini bile bile yürür.
Koca Osman:
Yaa? diyor, sonra da düşüncelere dalıyordu.
Peki, dedi, Koca Osman, şahinim bu dağın tepesinde mi saklanır her
zaman?
Topal Ali:
Yok, dedi. Bu yıl burada kalacak herhalde. Kasabaya yakındır
Çiçeklideresi...
Koca Osman:
Yaaa?
Topal Ali:
Hani Hatçe hapiste. Şahitler döndüler ya, hükümet gene bırakmadı
Hatçeyi.
Koca Osman:
Vay şahinim!
Topal Ali:
Öyle oldu işte.
Sonra yemyeşil bir alana geldiler. Alanı kırpılmış gibi kısacık otlar
sarmıştı. Gökte güz bulutları kaynıyordu. Aklı karalı bulutlar.
Koca Osman:
Şahinime daha ne kadar var?
Topal Ali, bir yamacı gösterdi. Yamaç kayalık, ormanlıktı.
İşte, orada:
Koca Osman:

Dünya gözüyle şahinimi görüyüm de...
Topal Ali:
Gör, dedi.
Akşama doğruydu ki, ormanı yararak, bir yer damına geldiler.
Topal Ali ay ıslığını çaldı. Cabbar, damın üstünde göründü.
Topal Ali:
Cabbar! diye bağırdı.
Cabbar içeriye seslendi:
Memed kardaş, bak kim geliyor!
Вы прочитали 1 текст из Турецкий литературы.
Следующий - İnce Memed - 1 - 22
  • Части
  • İnce Memed - 1 - 01
    Общее количество слов 3328
    Общее количество уникальных слов составляет 1697
    36.2 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    51.2 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    58.1 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 02
    Общее количество слов 3340
    Общее количество уникальных слов составляет 1610
    36.2 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    54.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    61.7 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 03
    Общее количество слов 3283
    Общее количество уникальных слов составляет 1654
    37.3 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    53.3 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    61.1 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 04
    Общее количество слов 3388
    Общее количество уникальных слов составляет 1750
    34.5 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    51.3 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    59.1 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 05
    Общее количество слов 3309
    Общее количество уникальных слов составляет 1704
    35.1 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.4 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    57.3 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 06
    Общее количество слов 3252
    Общее количество уникальных слов составляет 1727
    33.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    49.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    56.8 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 07
    Общее количество слов 3436
    Общее количество уникальных слов составляет 1599
    37.6 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    52.1 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    60.3 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 08
    Общее количество слов 3410
    Общее количество уникальных слов составляет 1677
    37.2 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    52.7 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    60.8 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 09
    Общее количество слов 3352
    Общее количество уникальных слов составляет 1660
    36.2 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    51.5 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    59.2 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 10
    Общее количество слов 3396
    Общее количество уникальных слов составляет 1704
    35.6 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.7 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    59.0 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 11
    Общее количество слов 3395
    Общее количество уникальных слов составляет 1644
    36.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    51.2 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    58.2 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 12
    Общее количество слов 3441
    Общее количество уникальных слов составляет 1602
    37.1 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    53.6 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    59.9 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 13
    Общее количество слов 3336
    Общее количество уникальных слов составляет 1768
    34.5 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.2 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    58.1 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 14
    Общее количество слов 3383
    Общее количество уникальных слов составляет 1679
    34.5 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    57.8 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 15
    Общее количество слов 3432
    Общее количество уникальных слов составляет 1610
    37.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    54.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    61.2 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 16
    Общее количество слов 3456
    Общее количество уникальных слов составляет 1636
    35.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    51.8 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    58.5 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 17
    Общее количество слов 3302
    Общее количество уникальных слов составляет 1548
    35.5 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    51.9 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    59.6 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 18
    Общее количество слов 3322
    Общее количество уникальных слов составляет 1795
    33.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    46.7 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    53.5 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 19
    Общее количество слов 3415
    Общее количество уникальных слов составляет 1620
    35.6 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.3 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    57.6 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 20
    Общее количество слов 3344
    Общее количество уникальных слов составляет 1650
    37.4 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    53.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    60.9 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 21
    Общее количество слов 3442
    Общее количество уникальных слов составляет 1729
    36.4 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    51.9 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    59.3 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 22
    Общее количество слов 3346
    Общее количество уникальных слов составляет 1714
    36.9 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    51.7 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    59.9 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 23
    Общее количество слов 3300
    Общее количество уникальных слов составляет 1668
    35.9 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.8 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    58.9 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 24
    Общее количество слов 3351
    Общее количество уникальных слов составляет 1774
    34.2 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    57.6 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 25
    Общее количество слов 3364
    Общее количество уникальных слов составляет 1658
    36.2 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    53.7 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    60.2 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 26
    Общее количество слов 2886
    Общее количество уникальных слов составляет 1519
    37.4 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    53.5 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    62.0 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов