İnce Memed - 1 - 10

Общее количество слов 3396
Общее количество уникальных слов составляет 1704
35.6 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
50.7 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
59.0 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
Yargıç, köylüleri, köyün kadınlarını çok iyi tanırdı. Yıllardır, binlercesini
dinlemişti. Hatçenin suçsuz olduğunu hemen anladı. Anladı ama, onu
tutuklamak zorunda da kaldı. Kanıtlar güçlüydü.
Kadınlar koğuşu hapisaneye sonradan eklenmiş bitişik bir odadadır.
Badanaları dökülmüştür... Duvarlar, kan lekesi içindedir. Şimdiye dek
duvarda yüzlerce, binlerce sivrisinek öldürülmüştür. Bu kan lekeleri
onlardandır. Tavan, tahtalar, pencereler, mertekler çürümüş, çürümekte...
Ortalık nem kokuyordu. Sidik kokuyordu. Kapının arkasında bir teneke
vardı. Gardiyan gelmiş ona göstererek, gece sıkışırsa kullanabileceğini
söylemişti.
Hatçe, istemeye istemeye, gardiyanın getirdiği ekmekten bir parçacık
kırdı ağzına attı. Çiğnedi çiğnedi yutamadı. Tükürdü.
Ertesi gün, daha ertesi gün de bir şey yiyemedi. İçinde bulunduğu
dünya kötü bir işkence dünyasıydı. Bir türlü alışamıyordu. İçeri
düştüğünün üçüncü günüydü ki anası çıkageldi. Anasının ağlamaktan


gözleri kızarmıştı. Hapisane penceresinin önüne oturup:
Kızım kızım, kınalı kızım! Neydi bu senin başına gelenler? dedi. Niçin
vurdun elin oğlunu?
Kız, ilk olaraktan isyanla, hınçla konuştu:
Ben nasıl öldürürüm elin oğlunu? Ben, elime silah aldım mı hiç?
Bilmiyor musun? diye bağırdı.
Kadın, bu isyan karşısında yumuşadı. Kızının bu işi yapamayacağını
hiç düşünmemişti.
Ben ne bileyim kınalı kızım! Herkes, Veliyi vuran Hatçedir, diyor. Ben
ne bileyim kınalı kızım? Gider arzuhalciye arzuhal yazdırırım. Benim
kızım silahtan korkar derim. Yaaa... Abdi Ağa bana haber salmış, arzuhal
ne yazdırıp uğraşmasın, demiş. Onun haberi olmadan, senin için bir
arzuhal yazdıracağım kınalı kızım. Beni öldüreceğini de bilsem arzuhal
yazdıracağım. Yaa kınalı kızım. Senin hiç suçun yok. O gavur yapılı İnce
Memed vurdu elin oğlunu. Senin üstüne atıyorlar. O gavur yapılı İnce
Memed yok mu yıktı evimi... Senin için iyi bir arzuhal yazdıracağım kınalı
kızım. Gidip ağlayacağım arzuhalciye. Ben gidiyorum kınalı kızım.
Köyden getirdiği yiyecek dolu çıkını pencereden uzattı.
Ben arzuhalciye gidip her şeyi yazdırırım. Hükümet okursa onu, senin
suçun olmadığını anlar... Hükümet de insan... Onun da merhameti var.
Suçsuz yere ne diye seni yatırsın!
Anasının gelmesi, onun biraz içini açtı. Hatçe ilk olaraktır ki, farkına
vardı: Yeni yapılmış bir evin pırıl pırıl, kırmızı, temiz kiremitleri, onun
arkasında caminin kubbesi, bir kalem gibi ince, dümdüz, sütbeyaz
minaresi, beride duvarın dibinde kalın yapraklı bir de incir ağacı, ondan
beride de koskocaman, tozlu bir avlu, avluda oraya buraya giden insanlar
görülüyordu pencereden... Memed, her şeyi anlatmış, kırmızı kiremidin
güzelliğini, pırıltısını söylememişti.
Gardiyan geldi kapıyı açtı. Çok sinirli bir adamdı. Sertçe:
Dışarıya çıkıp hava alabilirsin, dedi.
Öğle, akşam kapıyı birer kere açar, onu dışarı çıkarırdı. Şimdiye kadar
dışarı da çıktığının farkında değildi. Dünyaya yeniden kavuşmanın
sevincini duydu.
Hapisanenin büyük kapısıyla onun koğuşunun yan penceresi karşı
karşıyaydı. Bir iki mahpus onu açılmış, dünyayla az çok ilgili görünce ona
seslendiler:
Bacı be! Aldırma bacı be! İnsan olanın başına her şey gelir.
Haklamışsın herifi. Yaşşa bacı! Yaşasın kara sevda!
Hatçe cevap vermedi. İçeri girdi. Memedi düşünmeye başladı...



Ana, arzuhalci sarhoş deli Fahriye gitti. Deli Fahri, yıllar önce, zabıt
katipliğinden rüşvetten dolayı kovulmuştu. Kovulduğu günden beri de
arzuhalcilik ediyordu. Arzuhalcilikten, zabıt katipliğinden kazandığının iki
üç misli kazanıyordu. Avukattan daha dirayetlidir, diye de ünü yayılmıştı.
Gece gündüz sarhoştu. Dilekçeleri sarhoş sarhoş yazardı.
Deli Fahri, başını daktilonun durduğu kirli masaya koymuş
uyukluyordu. Dört bir yanını rakı kokusu sarmıştı. Ayak sesi duyunca
başını kaldırdı. Bu biçim ayak sesleri, dilekçe yazdıracak insanların ayak
sesleridir. Fahri, yılların verdiği alışkanlıkla, dilekçe yazdıracak kimseleri
ayak seslerinden tanırdı. Masası bir kasap dükkanının saçağı altında
olduğundan yanından Her zaman bir sürü insan geçerdi. O, geçenlerin
hiçbirisine başını kaldırıp bakmazdı. Dilekçe yazdıracak kimse, çok
uzakta bile olsa, o başını hemen kaldırır gelenin gözlerinin içine bakarak:
Anlat bakalım, derdi.
Anaya da:
Anlat bakalım, dedi.
Kadın, kaldırımın üstüne oturdu, başını duvara dayadı:
Kurban olduğum Fahri efendi, diye başladı. Başımıza geleni sorma.
Fahri efendi, kurşunkalemini ağzına sokmuş emiyordu.
Kurban olduğum Fahri efendi. Benim bir tek kızım vardı. Bir tek
kızcağızım, kurban olduğum Fahri efendi... Ya kınalı kızım Hatçe... Fahri
efendime deyim, aldılar kınalı kızımı soktular mapusaneye. Benim kınalı
kızım mapusanede yatar.
Fahri efendi usul usul ağzından kalemi çekti:
Şu senin kızın neden dolayı mapusaneye düşmüş, sen onu anlat
bana, dedi.
Kurban olduğum Fahri efendi, sana deyim de iyi dinle... Kızımı Abdi
Ağanın yiğeni Veliye nişanladık. Kınalı kızımı. Keklik gibi kınalı kızımı. O
gavur yapılı, o İnce Memed var ya. Dönenin öksüz oğlu, kız onunla
sevişirmiş, biz ne bilelim. Bir gece kaçıyorlar. İzci Topal Aliyi bilirsin değil
mi? Onu bilmeyen yok, o gavur bunların izini sürüyor, bir kayanın
kovuğunda sevişirlerken eliyle koymuş gibi buluyor. Oğlan da çekiyor
tabancasını Abdi Ağayı da, Veliyi de vuruyor. Kaçıyor gidiyor ondan
sonra... Ondan sonracığıma Fahri efendi kardaşıma söyleyim, daha
oğlanı yakalayamadılar. Oğlanın yerine de benim kınalı Hatçemi aldılar
getirdiler. Keşifçiler mapusaneye soktular benim gül kızımı. O gözü kör
olası öksüz Memedin yüzünden. Göya Veliyi benim kızım öldürmüş...
Köylünün hepsi öyle ıspatçılık etti. Bir tek Topal Ali ıspatçılık edemem
demiş, onu da Abdi Ağa köyden sürdü... Ne bileyim Fahri efendi kardaş,


kızın Veliyi öldürdüğüne ben de inandım. Kocaman bir köy hep bir ağız
olup da yalan söyleyecek değil ya, benim kızıma ne garazları var, dedim.
O gavur Abdi yaptırmış onlara bunu... Abdinin dediğinden köylü çıkamaz.
Vay benim akılsız başım... Tuttum da onlara inanıverdim. Ya Fahri efendi
kardaşım... Sonra, geldim kıza, kınalı kızıma sordum ki... İş başka...
Kınalı kızım dedi ki, ben silah sıkmasını ne bilirim ana! Ben de düşündüm
ki kınalı kızım silah sıkmasını bilmez. Silahtan da korkar üstelik. Bizim
evimize silah girmedi hiç. Babası silahı hiç sevmez kınalı kızımın... Hepsi
yalan yere ıspatçılık ediyorlar kınalı kızımın üstüne... Garaz olmuşlar.
Fahri efendi Ağam böyle işte... Benim kınalı kızım tüfekten korkar... Tüfek
görse ödü kopar... Hükümete bunu böylece yaz.
Fahri efendi kağıdı aldı, eski, her bir yanı dökülmüş daktilosuna soktu.
Gürültüyle yazmaya başladı. Hiç durmadan, tam beş sayfa yazdı:
Bak kadınım, dedi, okuyayım da iyi dinle. Bak gör nasıl donatmışım.
Fahri efendi, sigarasını dudağının bir o tarafına, bir bu tarafına atarak bir
çırpıda dilekçeyi okudu bitirdi:
Nasıl? diye sordu.
Ana:
Eline sağlık, çok iyi donattın, dedi.
Fahri:
Kadınım, dedi, başkasına olsa on beş liraya yazmazdım. Sen on lira
ver. Arzuhali bir donattım ki taşa geçer billahi... Taşa geçer.
Ana, eli titreyerek, parayı üst üste düğüm attığı çıkınından çıkarırken:
Eline sağlık, dedi. İnşallah taşa bile geçer.
Fahri efendi, kırmızı onluğu elinde evirir çevirirken dilekçeyi nereye
götüreceğini, ne söyleyeceğini ona iyice anlattı. Kadın kalkıp giderken:
Kusura kalma Fahri efendi kardaş, dedi. Gelecekte sana yumurta da
getiririm, yağ da...
Aldığı tarif üzeri gitti, dilekçeyi vereceği yeri buldu. Karşısında kızını
alıp getiren adamlardan birini görünce, önce korktu, sonra:
Kurban olduğum Ağam, dedi, benim kızımı ne diye aldın getirdin?
Aldın getirdin de mahpuslara soktun? Benim kızım tüfek sıkmasını bilmez
ki, adam öldürsün. Benim kızım tüfekten çok korkar...
Çocukluğunda bir tüfek görse ağlaya ağlaya gelir benim yakama
sarılır, saklanmaya çalışırdı. Sana bir arzuhal getirdim. Fahri efendi bir
iyice donattı. Oku da kızı koyver kardaş. Ayaklarının altını öpeyim. Benim
kınalı kızımın hiç suçu yok. Göğnü düşmüş, o gavur yapılı İnce
Memedlen kaçmış... Herkesin kızı kaçar. Koyver kızımı. Tabanlarını
öpüyüm kardaş...


Savcı sert:
Çok ukalalık etme! Bırak arzuhalini de git! dedi. Mahkeme adil kararını
verecektir.
Başını evraklara eğdi, tekrar yazmaya koyuldu.
Ana, mahpushaneye geldiğinde akşam oluyordu. Hatçe sabahtan beri
onu dört gözle beklemişti.
Bir arzuhal donattırdım ki Fahri efendiye, taşa demire, geçer.
Onu bir okusun hükümet, seni hemen bırakır. Suçsuz olduğunu anlar
bırakır. Arzuhale, senin silahtan korktuğunu yazdırdım. Hani çocukken
silah görsen kaçardın da kucağıma saklanırdın. İşte onu da yazdırdım.
Bir donattı Fahri efendi, tam yirmi liralık donattı. Amma benden on lira
aldı. Varsın alsın kınalı kızım için değil mi, malım da gitsin, canım da... Bir
okusun onu hükümet...
Hatçe:
Keşke öyle olsa, dedi. Sonra anasının gözlerinin içine bakarak, başını
önüne eğdi:
Anam, dedi, güzel anam, bana Memedden bir haber getir, bir daha
gelişinde. Ne diyorsun güzel anam? Bana bir haber getir.
Ana kızgın:
Zıkkımın kökü diyorum, dedi.
Hatçe gözlerini yerden kaldırıp, yalvarırcasına baktı:
Anam anam, sürmeli anam, bak delikte çürüyorum. Memed olmazsa
ben ölürüm. Sen kızını öldürmek mi istiyorsun? Ondan bir haber...
Ana:
Zıkkım, dedi. İnşallah onu parça parça ederler. Sana ölüm haberini
getiririm inşallah... deyince kız ağlamaya başladı.
Ana, bunun üstüne sustu. Uzun zaman kız ağladı, o bir şey
söylemedi. Sonra:
Gün batıyor kınalı kızım, dedi. Ben gideyim gayri.
Hatçe:
Ana... dedi.
Kadın durdu. Gözlerine yaş dolmuştu:
Peki, dedi, sesi karıncalanarak. Senin gül hatırın için bir haber
öğrenmeye çalışırım. Memedin anasını bir dövmüşler ki... Belki ölür
fıkara. Fıkara Dönecik. Sağlıcakla kal kızım, dedi yürüdü. Korkma, Fahri
efendi iyi donattı arzuhalini.
Verdiği dilekçeye çok güveniyordu.


12

Öyle bir karanlık vardı ki göz gözü görmüyordu. Orman uğulduyordu.
Orman kapkara bir duvar gibi karanlığa gerilmişti. Ta uzakta, dağın
doruğuna yakın yerde, ipil ipil bir ateş yanıyordu. Ağaçlara çarpa çarpa el
yordamıyla yürüyorlardı. Ama çok gürültülü... Gece ıslak ıslak kokuyordu.
Çam, gürgen, mantıvar, peryavşan, çobançırası, ter kokuyordu. Ekşi ter...
Püren kokuyordu. Gökyüzünde de bir iki yıldız parlayıp sönüyordu.
Aylardan beri bir sürü ev basmışlar, yol kesmişler, candarmalarla
çarpışmışlardı. Candarmalar öteki eşkıyaların arkalarını bırakmış. Deli
Durdu çetesinin üstüne düşmüştü. Deli Durdu da candarmalarla alay
ediyordu. Oynuyordu. Memed az zamanda kendini göstermiş,
arkadaşlarına, Deli Durduya kendini sevdirmişti. Çeteye yardımı
dokunuyordu.
Durdunun karanlıktan sesi geldi:
Burada kalalım. Bittik. Öldük. İki günden beri durmadan kaç babam
kaç, nolacak halimiz böyle! Burada! Sesi hınçlı, inatçıydı.
Memed yanına vardı:
Yavaş. Usul konuş Ağam.
Durdu:
Nolacak yani? diye hışımla konuştu. Memed değil de başkası
konuşsaydı bu biçimde, bu kadar içerlemezdi. Dün gelmiş de bugün
eşkıyalık dersi veriyor.
Düşmanın karıncaysa da... dedi, Memed.
Durdu:
Eeee sonra?
Memed, Durdunun alayını fark etmemiş gibi davrandı.
Yani demem odur ki... hor bakma.
Durdu dayanamadı, içindekini dışarıya vurdu:
Ohhooo, bre İnce Memed, Süleyman Kahya seni bize arkadaş değil,
erkanıharp göndermiş. Karışma böyle işlere!
Cabbar Memedin solunda yürüyordu. Hızlı hızlı soluk alıyordu:


Memed doğru söylüyor Ağa, dedi. Ormanda kalırsak kuşatırlar.
Ardımızdalar. Habire takip ediyorlar. Keklik gibi avlarlar alimallah, bir
çevirirlerse... Asım Çavuş böyle bir fırsat arıyor zaten, yavaş...
Memed:
Keklik gibi...
Cabbar:
Arkamızda az boz candarma yok. Candarmalara köylüleri, bize
düşman eşkıyaları da kat Ağa... Onlarla başa çıkamayız.
Memed:
Baş edemeyiz. Cephanemiz bile yok:
Durdu olduğu yerde dikildi kaldı:
Buradan bir adım ileri atmak yok.
Sesi ormanda çın çın öttü:
İki günden beri köpek gibi kaçıyoruz. Köpek!
İçlerinde biri vardı: Recep Çavuş. Nerden geldiği, kaç yıldır eşkıyalık
yaptığı hakkında doğru dürüst hiç kimse bir şey bilmiyordu.
Geçmişini ona kimse de soramazdı. Buna, soranı öldürecek kadar
kızardı. Sonra bir daha ne bir yerde bulunur, ne de karşılaştığı zaman
konuşurdu. Kırk yıllık düşmanmış gibi. Elliyi geçkindi. Hakkında bilinen
tek şey Koca Ahmet çetesinden oluşuydu. Çete affa uğradığında herkes
gitmiş hükümete teslim olmuş, o affı kabul etmemiş, bir iki yıl dağlarda
tek başına gezmiş, iki yıl sonra, dağlarda yeniden eşkıyalar türeyince
onlara karışmıştı. Girip çıkmadığı çete yoktu. Bütün çeteler onu tanır,
sayar, severdi. Öyle, bir çeteye mal olup kalmazdı.
Bugün canı istemiş, Deli Durdu çetesine gelmiş, yarın canı ister Deli
Durdunun can düşmanı Yozcu çetesine gider. Kimseye, kimse hakkında
dedikodu etmez, bir tek laf söylemezdi. Öbür gün de Kürt Reşo
çetesine... Her çetede yeri vardı. Ona niçin geldin, niçin gidiyorsun, diyen
de olmazdı. Üstelik, kimin çetesine gelirse, o çete sevinirdi. Onu uğur
saymışlardı.
Eşkıyalıkta da çok ustaydı. Bir kez çarpışmaya tutuşmayagörsün, eli
makineli tüfek gibi işlerdi.
Karanlıkta, tok, alışılmamış sesi duyuldu:
Durdu, çocuklar doğru söylüyorlar. Ormandan çıkıp kayalıkları tutalım.
Durdu:
Recep Çavuş, Recep Çavuş, diye bağırdı, buradan ileriye bir adım
bile atılmayacak.
Cabbar:
Durdu Ağam, dedi, hiçbir şey gelmezse ellerinden, bizi kuşatırlar,

ormanı da ateş verirler...
Durdu:
Bir adım bile...
Cabbar:
Etme Ağam!
Durdu:
Atılmıyacak.
Cabbar:
Perişan olacağız.
Durdu:
Ben çete başı mıyım?
Cabbar:
Heyye, dedi, sen çete başısın.
Memed:
Heyye.
Ötekiler de öyle söylediler.
Memed:
Ağam, dedi, bir şey deyim de darılma.
Durdu:
De bakalım erkanıharp, diye güldü.
Memed:
Hiç olmazsa, sık ağaçlıklı, taşlı çukurlu bir yere varalım.
Durdu:
Bir tek adım atılmayacak.
Oraya, dikildiği yere oturuverdi. Ötekiler de oturdular. Uzun zaman
hiçbirisinden ses çıkmadı. Bir ikisinin elindeki cıgaranın ışığı karanlıkta
yıldız gibi parlıyordu. Kimseden çıt çıkmıyordu. Cabbar ayağa kalktı..
Gerindi. Yukarı doğru yollandı. Memed de arkasından gitti.
Cabbar bir ağacın dibine su dökmeye oturdu. Memed de yanına. Bir
zaman sonra, Cabbar işini bitirdi ve kalktı. Memed de arkasından.
Arkalarını dönünce hafif bir ışık gördüler, şaştılar. Oldukları yerde
kalakaldılar. Durdu, çam dallarını tutuşturmuştu. Ateşin ışığında ğölge
gibi sallanıyordu.
Memed:
Düpedüz ölümünü arıyor bu adam.
Cabbar:
Asım Çavuş neysem ne ya, arkamızdaki, köylüler beterin beteri.
Hepsi donsuz bıraktıklarımız.
Memed:


Ben geldim geleli, en az beş yüz kişiyi donsuz bıraktık.
Cabbar:
Soyduğumuz elbiseleri, bari köylerin fıkaralarına dağıtsaydık.
Belki köylülerin elinden kurtulurduk. Kurtulamadığımızın sebebi var, iki
gündür. Dışarda hiç yardımcımız yok. Hele köylüler, Aksöğütlüler, ellerine
geçşek, bizi havada yerler. Zulüm... Durdu yapmadığını bırakmadı
Aksöğütte. Zulüm. Akla hayale gelmez işkenceler, hakaretler...
Memed:
Bana bak kardaş, dedi, insanların üstüne çok varmamalı. Öldürmeli,
dövmeli, ama üstlerine çok varmamalı. Donsuz, çırılçıplak, köyüne, evine
girmesi bir adama ölümden zor gelir. İşte bunu yapmamalı. İnsanlarla
oynamamalı. Bir yerleri var, bir ince yerleri, işte oraya değmemeli. Ben
Abdi Ağadan biliyorum. Yoksa... Korkmalı insanların bu tarafından. Aşağı
görmemeli insanları...
Dönerken ufacık bir suya düştüler. Dize kadar battılar. Su yarpuz
yarpuz koktu. Gece yarpuz koktu. Yıldızlar kıvılcımlandılar. Her bir yer
yarpuza kesti. Küçük su, yıldızlar, uğultulu çam ağaçları, yarpuz yeşili
kokusu...
Keşke Deliyi kandırsak da buraya çeksek.
Cabbar:
Öldürsen yarım adım attıramazsın. İnat.
Durdunun ateşi koskocaman olmuştu. Bir harman yeri kadar yer tüm
yalıma kesmişti. Yalımlar göğe çıkıyordu. Kocaman kütükler çatırdayarak
yanıyordu.
Durdu gülerek ateşin etrafında gidip geliyordu:
Bakın hele şu ateşe. Bu ateşten geçilir mi? Nerde yakılır böyle ateş?
Cabbar:
Keşke yanmasaydı.
Durdu:
Gürül gürül.
Cabbar:
Keşke...
Durdu:
Kes gayrı Cabbar, diye çıkıştı.
Gece orada, ateşin yanında kaldılar. Korkudan hiçbirisini uyku
tutmadı. Durdudan başka. Her birisinin içinde uykuda bastırılıp,
öldürülmek korkusu vardı. Böyle bir korku kimin içine girmişse onu iflah
etmemiştir. Güya üç kişiyi, Recep Çavuşu, Horaliyi, Memedi nöbete dikip,
ötekiler uykuya yattılar. Bir zaman uyumaya çalıştılar. Yattıkları yerde


döndüler durdular. Olmadı. Önce Cabbar kalktı. Ocağın başına bağdaş
kurup oturdu. Onun arkasından ötekiler... Durdu rahat, mışıl mışıl
uyuyordu. Ocağın başında, konuşmadan gözlerini ateşe dikip kaldılar.
Tan yerleri ışırken bir cayırtı başladı. Dört bir taraftan kurşun kum gibi
kaynıyor. Akşamdan beri ha başladı, ha başlayacak diye bekleyip
duruyorlardı. Şaşırmadılar. Ateşin başından kaçıp uzağa siperlendiler.
Memed, kulağının dibinden kurşunlar vınlıyarak geçerken kendisini ancak
bir ağaç köküne atabildi.
Gedikli Asım Çavuşun arka yanı açık kalmış, Memed de tam oraya
düşmüştü. Tüfeği doğrulttu. İçinden kusmak geldi. Sonra indirdi başka
yana sıktı. Kendi kendine güldü:
Çavuş, Çavuş! diye bağırdı. İyi siperlenmemişsin. Yersin kurşunu.
Çavuş farkına vardı. Yanına yönüne kurşun yağıyor. Yeri yer değil. Tam
bu sırada şapkasını kurşun alıp götürüyor.
Ulan, diyor, ulan bir düşersen elime.
Memed:
Bana İnce Memed derler, Çavuş. Sen ancak ölümü geçirirsin eline.
Çoluk çocuğun var. Çekil git Çavuş. Var git işine.
Çavuş:
Çok yazık, diyor.
Kabzayı tutan elini bir kurşun sıyırıyor. Elinden kan sızıyor toprağa.
Var git Çavuşum işine. Değme bize. Ölümün bizden olmasın. Çok düştün
üstümüze.
Her bir tarafı kurşuna açık. Korkuyla geri çekiliyor. Düşünüyor ki
şapkasını alıp götüren, elini sıyıran kurşunu sıkan adam kendisini çoktan
vurabilirdi. Bu İnce Memed de kim? Deli Durdu onu böyle yakalamış
olsaydı hali dumandı! İnce Memed! Böyle bir ad anımsamıyor. Çok
Memed var. Ama İnce Memed?
Ulan, diyor, ulan, sana İnce Memedliği gösteririm. Tatlı. Kurşun
yağıyor. Şafağa kırmızı, yağlı kurşunlar yağıyor. Durdu açıklıkta dört
dönüyor. Canını dişine takmış habire kurşun sallıyor. Sonra arada bir
duruyor, Çavuşa küfrediyor.
Çavuş, Çavuş! Deli Durduyu kaçtı sanma. Seni yüzbaşıyın yanına
donsuz göndereceğim. İğne kadar yerini göster. Donsuz.
Çavuş, candarmalar, köylüler sarmışlar dört bir yanı. Tam kafes...
Kapana kısıldıklarını anlıyor Deli Durdu. Sürüne sürüne İnce Memedin
yanına geliyor. Çetesi içinde en güvendiği adam Memeddir. Bulundukları
yer kurşuna açık. Biraz yakına gelebilseler, çemberi daraltsalar, hepsini
teker teker vurabilecekler.


Durdu, belki ömründe ilk defa azıcık telaşlanıyor. Kapan zorlu bir
kapan. Ötekiler de korkuyorlar Durdudan. Daraltamıyorlar. Burada, bu
ormanın açıklığında, Durdunun onlarla çarpışmayı kabul etmesine
şaşıyorlar. Bunda bir kurnazlık, bir hile var mutlak, diyorlar.
İşte, bu yüzdendir ki bulundukları yerde kalıyorlar. Bir türlü akıl
erdiremiyorlar Durdunun kaçıp kaçıp da çarpışmayı burada, açıklıkta
kabul etmesine.
İşler kötü, dedi Durdu. Ter içinde kalmıştı. Soluyordu. Hiçbirimiz
kurtulamıyacağız.
Bu sırada biri:
Yandım anam, diye bağırdı.
Durdu:
Bu birincisi, dedi. Recep Çavuş gitti.
Sonra:
Hiçbirisinden korkmam bunların. İçlerinde Dörtyollu diyorlar, bir
candarma var. Bir de bizim köyden Kara Muştan var. Onlar olmasın
içlerinde, yarar çıkarım. Onlar, pireyi bile sektirmezler, vururlar.
Memed arkaya baktı:
Benim tüfeğim kızdı, dedi. Elimi yakmaya başladı. Ne yapmalıyım?
Durdu:
Çok kurşun yakmışsın Memed kardaş. Yoksa elindeki tüfek iyi tüfektir.
Ateşi kes de biraz, tüfeği toprağa bele. Kızgını geçer. Sonra hiç
sıkamazsın. Şişer kalır.
Memed:
Tüh! diye acındı. Tüh!
Durdu:
Kardaş! diye söylendi usuldan. Çevrildik. Bana bakmayın. Benim çok
tecrübem vardır. Nereden olsa yarar kurtulurum. Ölsem de vız gelir. Sizi
düşünüyorum. Benim yüzümden... Deliliğim yüzünden... Sizler nasıl
kurtulacaksınız? Kaygım o. Arkadaşlarını koymuş da kaçmış Deli Durdu
derler.
Memed:
Bence hiçbir çare yok, dedi. Akşama kadar bekleyeceğiz.
Bu sırada Durdunun tam önüne iki kurşun saplandı. Toz çıkardı.
Memed:
Çare yok, dedi. Akşama kadar dayanmalıyız.
Durdu toprağa saplanan kurşunların yerini gösterip:
Bu kurşun Kara Muştanındır. İkimizi de vurur şimdi. Bir yerimizi
görmüş olacak.


Memed:
Durdu Ağam, öldü mü ola Recap Çavuş? Bir yanına varsak...
Durdu:
Dur hele; dedi. Herif haklayacak bizi. Dur hele!
Bu sırada önlerinden büyük bir toz bulutu kalktı. Yanlarına yönlerine
ne kadar kurşun düşmüştü onlar da farkında değillerdi.
Durdu:
Demedim mi sana? Bu Kara Muştan namussuzunu bilirim.
Memed:
Vay anasını!
Durdu:
Hemen yerimizi değiştirmezsek...
Yuvarlana yuvarlana, büyücek bir ağacın arkasına vardılar.
İçlerinde bu Kara Muştan olmasa...
Memedin kafası hep Recep Çavuşla uğraşıyordu.
Recep Çavuştan ses seda yok. Bir yanına varsak...
Başlarına kurşun yağıyor. Kurşunlar ormanın dallarını kırıyor. Dalları
buduyor. Süründüler. Kurşun altında Recep Çavuşun yanına vardılar ki,
Recep Çavuş sağ yanına yatmış, her bir tarafı kan içinde. Onları görünce
acıdan dişlerini sıkarak gülümsedi. Başını zorla kaldırarak:
Uşaklar, dedi, başınızın çaresine bakın. En az yüz elli kişiler.
Beni olduğum yerde bırakın. Kader böyle imiş...
Yarasına baktılar. Çavuş kurşunu boynundan yemiş... Boynundan
giren kurşun, kürekkemiğinin üst başından, kemiğe bir şey yapmadan
çıkmış. Kurşun, çıktığı yeri liyme liyme etmiş.
Size bir sözüm var, dedi Recep Çavuş. Şu Cabbar var ya, onu gözden
ırak etmeyin. Sağlam, babayiğit çocuk. Bir orduya baş gelir. O olmasa
beni sarat gibi ederlerdi. Kendi üstüne çekti ateşi, benim vurulduğumu
görünce. Öyle bir ateş açtı ki ondan sonra da onlara... Şaşırdılar.
Gömleğini yırtarak yarasını sardılar. Recep Çavuş uyuklar gibi:
Yarın, dedi. Yarın çemberlerini.
Memed:
Mümkünü yok onun, Çavuş, dedi. Yarmaya çalışırsak vuruluruz.
Bizden, işte böyle korkuyorlar. Ya akşama kadar dayanacağız, ya da
burada öleceğiz. Recep Çavuş düşündü. Yüz etleri gerili. Bağırmamak
için zor tutuyor kendisini. Bak, bunu doğru düşünüyorsun, Memedim.
İçinizden bir tanesi bile kaçmaya kalkarsa hepiniz ölürsünüz. Toplayın
arkadaşların hepsini, bir adım atmamaya, geriye bir adım atmamaya ant
için. Anladım ki onlardan kaçmak ölmek demektir. Dayanın. Öyle


sanıyorum ki üstünüze gelemezler. Gelecek olsalardı, çoktan gelirlerdi.
Bir şeyden, bir tuzaktan korkuyorlar.
Memed:
Haydi Durdu Ağam, şu işi yapalım.
Recep Çavuş:
Zalanın oğlundan korkulur. Ödleğin birisidir. Ona göz kulak olun.. Belki
o kaçar...
Durdu:
Toplayalım arkadaşları. Horaliyle Cabbar ateşi sürdürsünler,
oyalasınlar.
Arkasından da toplanma ıslığını çaldı. Arkadaşları, bu zamanda,
kurşun kaynarken; bu toplanma ıslığına bir anlam veremediler.
Zalanın oğlu:
Bu kıyamette nasıl toplantı yapılır? diye yanındaki arkadaşa dert
yandı. Kurtuluş yok zaten. Recep Çavuş gitti.
Önce Horali geldi. Sonra Ala Yusuf... Sonra da Güdükoğlu.
Durdu:
O Zalanın oğlu nerede? diye ikircikli sordu:
Horali:
Geliyor, dedi. Toprağa yapışmış, bir tek kurşun bile sıkmadı. Habire
titriyordu.
Durdu:
Acaip, dedi. İçimizde en cesur onu bilirdim.
Tam bu sırada sürüne sürüne Zalanın oğlu da geldi. Elleri kan içinde
kalmıştı.
Durdu, Horaliyle Cabbara:
Haydiyin siz ateşi sürdürün, dedi. Oyalayın onları.. Bizim
konuşacaklarımız var.
Bu, toplanmak için, bir anlık ateş kesilmesi, Asım Çavuşu iyice
kuşkulandırmıştı. Deli durduyla, bu ilk karşılaşması değildi. Ama onun ne
yapacağı hiç kestirilemezdi. En delice hareket ettiği gibi, eri akıllı da
hareket edebilirdi. Bu, ormanın açıklığında çarpışmayı kabul eden, ya
düpedüz ölmek istiyor, ya çok acemi, deli, serseri, ya da bir tuzağı var.
Deli Durdu gibi iğnenin deliğinden geçen bir adam, hiç tongaya basar mı?
Asım Çavuşa göre, mutlak bir tuzaktır bu! Ha çıktı, ha çıkacak! Buna
karşı ne yapmalıydı? Bunu bilemiyordu işte. Çekse gitse saygınlığı beş
paralık olurdu. Gitmese, mutlak bir tuzak vardı bunun içinde...
Mahvolacaktı. Şapkasını alıp götüren, elini sıyıran kurşunlar da neydi
ola? Bir uyarı mı? Memedin sözleri de iyice ürkütmüştü onu. Eğer

isteseydi o kurşunları atan, onu çoktan öldürürdü. Çekip gitmek de
elinden gelmiyordu. Hazır Deli Durduyu çembere almışken... Deli Durdu
bir daha böyle çembere düşer miydi?
Arkadaşlar, diye seslendi, hiçbiriniz yerinizden ayrılmayın. Bakalım ne
yapacak bu Deli. Çevrilmiş zaten. Avucumuzun içinde. Bu adam, kendi
isteğiyle avucumuzun içine düştü. Yoksa, çoktan Mordağın kayalıklarını
tutabilirdi...
Onbaşı yalvarıyordu:
Bu deli pezevengi ben bilirim. Delinin biridir. Canı istemiş burada
kalıvermiştir: Hiçbir tuzak düşünmemiştir. Kendisine çok güvenir. Çemberi
daraltalım, bak nasıl avucumuza düşecek.
Asım Çavuş:
Yıllarca eşkıyalık yapmış, Deli Durdu gibi it oğlu it bir eşkıya kolay
kolay burada çarpışma kabul etmez. Hiç olmazsa ormanın kuytuluğuna
Вы прочитали 1 текст из Турецкий литературы.
Следующий - İnce Memed - 1 - 11
  • Части
  • İnce Memed - 1 - 01
    Общее количество слов 3328
    Общее количество уникальных слов составляет 1697
    36.2 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    51.2 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    58.1 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 02
    Общее количество слов 3340
    Общее количество уникальных слов составляет 1610
    36.2 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    54.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    61.7 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 03
    Общее количество слов 3283
    Общее количество уникальных слов составляет 1654
    37.3 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    53.3 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    61.1 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 04
    Общее количество слов 3388
    Общее количество уникальных слов составляет 1750
    34.5 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    51.3 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    59.1 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 05
    Общее количество слов 3309
    Общее количество уникальных слов составляет 1704
    35.1 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.4 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    57.3 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 06
    Общее количество слов 3252
    Общее количество уникальных слов составляет 1727
    33.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    49.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    56.8 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 07
    Общее количество слов 3436
    Общее количество уникальных слов составляет 1599
    37.6 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    52.1 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    60.3 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 08
    Общее количество слов 3410
    Общее количество уникальных слов составляет 1677
    37.2 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    52.7 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    60.8 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 09
    Общее количество слов 3352
    Общее количество уникальных слов составляет 1660
    36.2 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    51.5 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    59.2 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 10
    Общее количество слов 3396
    Общее количество уникальных слов составляет 1704
    35.6 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.7 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    59.0 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 11
    Общее количество слов 3395
    Общее количество уникальных слов составляет 1644
    36.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    51.2 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    58.2 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 12
    Общее количество слов 3441
    Общее количество уникальных слов составляет 1602
    37.1 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    53.6 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    59.9 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 13
    Общее количество слов 3336
    Общее количество уникальных слов составляет 1768
    34.5 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.2 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    58.1 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 14
    Общее количество слов 3383
    Общее количество уникальных слов составляет 1679
    34.5 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    57.8 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 15
    Общее количество слов 3432
    Общее количество уникальных слов составляет 1610
    37.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    54.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    61.2 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 16
    Общее количество слов 3456
    Общее количество уникальных слов составляет 1636
    35.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    51.8 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    58.5 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 17
    Общее количество слов 3302
    Общее количество уникальных слов составляет 1548
    35.5 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    51.9 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    59.6 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 18
    Общее количество слов 3322
    Общее количество уникальных слов составляет 1795
    33.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    46.7 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    53.5 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 19
    Общее количество слов 3415
    Общее количество уникальных слов составляет 1620
    35.6 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.3 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    57.6 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 20
    Общее количество слов 3344
    Общее количество уникальных слов составляет 1650
    37.4 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    53.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    60.9 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 21
    Общее количество слов 3442
    Общее количество уникальных слов составляет 1729
    36.4 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    51.9 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    59.3 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 22
    Общее количество слов 3346
    Общее количество уникальных слов составляет 1714
    36.9 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    51.7 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    59.9 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 23
    Общее количество слов 3300
    Общее количество уникальных слов составляет 1668
    35.9 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.8 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    58.9 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 24
    Общее количество слов 3351
    Общее количество уникальных слов составляет 1774
    34.2 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    57.6 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 25
    Общее количество слов 3364
    Общее количество уникальных слов составляет 1658
    36.2 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    53.7 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    60.2 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 26
    Общее количество слов 2886
    Общее количество уникальных слов составляет 1519
    37.4 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    53.5 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    62.0 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов