İnce Memed - 1 - 17

Общее количество слов 3302
Общее количество уникальных слов составляет 1548
35.5 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
51.9 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
59.6 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
Cabbarla Recep Çavuş köşede, ikisi bir yatakta uyuyorlardı. Usuldan
vardı, Cabbarı dürttü. Cabbar hemencecik sıçramasına gözlerini korkuyla
açtı, yanındaki tüfeğini kaptı. Memed, tüfeği eliyle tutarak:
Bir şey yok Cabbar, dedi, benim.
Cabbar:
Ne var? diye sordu. Bir şey mi oldu?
Memed:
Ali geldi, diye karşılık verdi.
Cabbar:
Ali mi? dedi.
Memed:


Ali.
Cabbar:
Bulmuş mu?
Memed:
Bulmuş.
Cabbar:
İşimiz iş desene.
Memed:
İşimiz iş.
Cabbar:
Hemen yola. Öyle mi?
Memed:
Hemen yola.
Cabbar:
Hemen yola ya, Recep Çavuşun hali kötü. Boynunu döndüremiyor.
Öleceğim diye korkuyor.
Memed:
Ne yapalım öyleyse?
Cabbar:
Burada bıraksak onu.
Memed:
Kalmaz. Başımıza iş açar.
Cabbar:
Çare yok, uyandıralım.
Memed:
Uyandıralım.
Cabbar, Çavuşu dürttü. Çavuş uykulu uykulu solundan sağına döndü.
Cabbar:
Çavuş kalk, dedi.
Çavuş:
Yahu ben ölüyorum, dedi. Ölüyorum işte.
Kalk Çavuş, kalk canım. Yola düşmeliyiz hemen.
Elinden tutup yataktan doğrulttu.
Çavuş mızırdanıyordu:
Etme bunu bana. Ben ölüyorum diyorum size, ölüyorum.
Cabbar:
Kalk gözünü sevdiğim aslan Çavuşum. Hani sen çetebaşıydın!
Çetebaşılık böyle mi yapılır?
Elini bırakınca Çavuş yeniden yatağa düştü. Uyumaya başladı.


Memed:
Fıkara, dedi, günlerdir ilk defa uyuyor. Çırpınıp duruyordun
Cabbar:
Ne yapalım öyleyse? diye sordu. Burada bırakalım mı?
Memed:
Olmaz, dedi. Çavuşu bileklerinden tuttu kaldırdı. Kulağına eğilip birkaç
kez bağırdı:
Çavuş! Çavuş! Abdi Ağa Aktozlu köyünde imiş. Aktozluda, Aktozluda,
Aktozluda... Ali şimdi geldi. Topal Ali geldi. Topal Ali.
Recep Çavuş gözlerini açtı.
Nee? diye sordu.
Memed:
Abdinin yerini bulduk, Aktozluda.
Recep Çavuş:
Topal Ali mi bulmuş? dedi.
Memed:
Topal Ali.
Recep Çavuş:
Bulmasa onu vurmaya karar verdiydim. Yakayı kurtardı, dedi, ayağa
kalktı. Yüzünü ağı yemiş gibi buruşturdu. Boynunun ağrısını belli etmek
istemiyordu.
Çocuklar, dedi, yola düşmeden şu yaramı bir daha ilaçlayın.
Recep Çavuş ömründeki en iyi şeyi yapacak. Abdi gavurunu
öldürecek. Şimdiye kadar ne günah işledimse Allah indinde affedilir.
Topal Ali:
Durun, dedi; yarayı ben ilaçlayım.
Recep Çavuşun dizinin dibine oturdu.
Recep Çavuş,:
Ulan Ali, dedi, eğer bulmasaydın onu, işin dumandı. Vururdum seni.
Ali:
Bulduk işte, dedi, fakir fukaranın düşmanını. Verin cezasını.
Recep Çavuş:
Öyle bir veririm ki, dedi. Görürsün!
Bir kundura boyası kutusundan merhem çıkaran Ali, yarayı onunla
iyice sıvadı. Sonra da sardı.
Recep Çavuş:
Haydi kalkın, dedi. Çabuk olun. Dinsizin bir dakika yaşaması bile
ziyandan.
O hızla kapıya çıktılar. Ümmete Allahaısmarladık demeyi bile


unuttular, yola düştüler.
Cabbar:
Bu günü de... dedi.
Memed:
Çok şükür bu günü de, dedi.
Ne yapacağını bilmiyor, içi içine sığmıyor. Tabana kuvvet önde uçar
gibi yürüyordu. Topal Ali de arkasında.
Topal:
Bana on lira verdi, diye olanı biteni, kıvırdığı yalanı anlatıyor, onları
güldürüyordu.
Yalnızdutun oraya geldiklerinde açlıktan bitmişlerdi. Sevinçlerinden
hiçbir yerde durmamış, gündüzleri saklanıp geceleri bayırlardan,
büklerden yürümüşlerdi.
Topal Ali:
Korkmayın, size şimdi ekmek getiririm, dedi. Bekleyin şu oyukta.
Yalnızdut köyüne girdi. Bir saat ötede, Anavarza kalesinin orada,
Aktozlu köyü görünüyordu. Yarım saat sonra bir torba dolusu ekmek, bir
torba da yoğurtla geldi.
Yoğurdu çaldım, dedi: Evin direğine asmışlar, bizim evden
alıyormuşum gibi aldım.
Yemeklerini yediler, birer de sigara sardılar üstüne.
Recep Çavuşun yarasının durulmaz bir halde olduğu yüzünden belli
oluyordu. Habire dişlerini sıkıp yüzünü buruşturuyordu. Durmadan da
söyleniyordu:
Çetebaşı benim. Eğer işime karışırsanız bunda, gerisini siz düşünün.
Bunca kötülük işledim. Bir de iyilik edeyim. Her dediğimi yapacaksınız
anladınız mı?
Cabbara dönüyor:
Anladın mı Cabbar?
Memede:
Anladın mı Memed?
Cabbar:
Anladım.
Memed:
Anladım.
Recep Çavuş:
Şimdi gece oluncaya kadar burada bekleyeceğiz. Gece olunca da
köyün kıyısındaki bükün içine girip saklanacağız. Siz hiç karışmayın. Ben
buraları karış karış, taş taş bilirim. Anladınız mı? Taş taş. Şu görünen yer



Ceyhanın adası, Anavarzanın ardında Hacılar var. Hacılardan yukarı
dağları tutarız, adamı öldürünce. En az bir bölük candarma gönderirler,
vukuattan sonra. Kurtuluş zor olur. Ama benim gibi buraları bilen kimse
yoktur. Delik delik bilirim. Zinhar dediğimden dışarı çıkmayasınız. Çolak
birader dediğimi tutmadı da koca çeteyi mahvetti. Kendi de vuruldu.
Çukurova demek, Reçep Çavuş demektir. Bunu da aklınızdan
çıkarmayasınız.
Bulundukları yer bir sel yatağıydı. Seller sütbeyaz çakıl taşlarını, çam
kabuklarını, kamış, ağınağacı köklerini sürüklemiş buraya, hayıt
çalılıklarının dibine yığmıştı. Bundan sonra gelen seller boyuna hayıt
çalısına gelip durmuşlar, onu sökemeyip, ne getirdilerse dibine bırakarak,
üstünden atlayıp geçmişler, sığmayınca da yandaki tarlanın dibini
oymuşlardı. İşte bu oyuktaydılar.
Akşam oldu. Gün indi. Bir sini gibi düz ovanın yüzünü yaldızladı.
Bulutların kenarları da, ışıklandı. Ovanın öbür ucuna yapıştı kaldı.
Recep Çavuş:
Çoktandır, dedi, güneşin Çukurovada batışını görmedim. Toprağın
üstünde bir zaman durur, kızarır orada, kıpkırmızı kan kesilir. Birden
batıverir sonra da. Durun da seyredeyim. Ben öleceğim zaten. Durun,
durun seyredeyim.
Cabbar güldü.
Çavuş:
Neye gülüyorsun bre it südüğü? diye kızdı.
Cabbar:
Topal Aliye, dedi.
Çavuş sustu.
Derken gün battı. Karanlık kavuştu. Çavuş ellerini beline dayamış,
güne karşı dikilmiş heykel gibi duruyordu.
Öleceğim ölmeye. Çukurovada günün batışını bir daha gördüm ya...
dedi.
Yalnızdut düzünü geçtiler. Sonra bir bataklığa saplandılar. Bataklıktan
kurtulunca, Aktozlu köyünün huğlarının ışıkları gözüktü.
Ancak, o da birkaç evden ölgün ışıklar sızıyordu. Geri yanı tüm
karanlığa gömülmüştü. Çok yorulmuşlardı. Sırtlarını bir çalıya dayayıp
oturdular. Topal Ali bir cıgara yakacak oldu. Hafif hafif inlemekte olan
Çavuş gürledi:
Topal deyyus, dedi, şimdi yere sererim seni. Koy elindeki kibriti
cebine!
Topal hiçbir şey söylemeden kibriti cebine koydu. Recep Çavuş:



Bir daha söylüyorum, diye keskin, sert söylendi. Benim dediğimden
dışarı her kim çıkarsa, babam olsa da vururum. Söylen çetebaşı ben
miyim?
Şensin Çavuş, dediler.
Bunun üstüne Çavuş başını önüne eğdi bir yarım saat düşündü.
Sonra başını kaldırdı, Memede döndü, sordu:
Bu Topal Ali sonra da senin işine yarayacak mı?
Memed:
Yarayacak, diye karşılık verdi.
Recep Çavuş:
Bir eşkıyaya Topal Ali gibi adam her zaman gerek, dedi, gene sustu.
Uzun zaman sustu. Vakit geçiyordu. Cabbar dayanamadı:
Ne o Çavuş, dedi, uyudun mu?
Çavuş buna çok içerledi:
İtin eniği, diye dişlerini sıktı. Bu ovanın yüzünde bir koca köyden
adam alıp götürmek kolay mı? Uyumuyor, plan kuruyorum. Gene daldı.
Neden sonradır ki, uyanırcasına başını kaldırdı. Gözlerini teker teker
herkesin karaltısı üzerinde durdurdu. Yıldız ışığında hiçbirisinin yüzünü
fark edemiyordu.
Çocuklar, diye başladı. Sesi sıcak, bir ana şefkatindeydi. Benim iş bitti
bundan sonra. Bu yara beni iflah etmez, götürür. Bunu iyi biliyorum. Sizi
düşünüyorum. Şu İnce Memedi düşünüyorum. Onun yüreğinde iyilik var.
Yıllar yılı, beş köyün erkeğinin içinden zalime kafa tutan, bir tek bu çıktı.
Bunda iş var. Sağ kalırsam, onu gözüm gibi korurum. Ama öleceğim.
Topala döndü. Sen, dedi, Topal akıllı adamsın. Üstelik eşkıya da değilsin.
Memede çok yardım yapabilirsin.
Topal:
Memede elimden geleni yapacağım. Evimin yıkılışı, köyümden
kovuluşum yüreğime değirmen taşı gibi oturdu.
Çavuş:
Şimdi işe gelince, gece yarıya doğru Hüseyin Ağanın evine varırız.
Kapıyı açtırırız. Abdiyi içerde vurur çıkarız. Yalnız Topal Ali bizimle
gelmesin.
Memed:
Zaten gece yarıyı buldu, Çavuş, dedi. Hemen gidelim. Olur mu?
Hemen.
Çavuş ayağa kalktı. Fişeklerini düzeltti. Tabancalarının ağzına kurşun
verdi. Bombalarını yokladı. Ceplerini araştırdı. Topal kibritini bana ver,
dedi. Ver de buralarda durma. Düş yola, nereye gidersen git.



Topal, kibriti çıkardı, verdi:
Gazanız mübarek olun, dedi, arkasını döndü; yürüdü.
Memed:
Gene görüşürüz. Sağol Ali, dedi.
Ali:
Görüşürüz.
O, gözden yitip karanlığa karışıp gittikten sonra, onlar da köyün içine
doğru yürüdüler. Serin bir poyraz esiyordu. Poyraz, köyün ot evlerinin
saçaklarında ıslıklar çalıyordu.
Yarısı çinkolu evin önüne gelince durdular.
Çavuş:
Kapıyı tıkırdat Memed, dedi. Sen de Cabbar hazır ol. Yat sipere.
Tümseğin ardına yat. Bu eve doğru kim gelecek olursa vur. Bakma
gözünün yaşına. Gördüğün karaltıyı düşür:
Memed yerden bir taş alıp kapıyı dövmeye başladı. Evin çinkoları
yıldız ışığında donuk donuktu. Kapının tıkırtıları köyün ıssızlığını
bozuyordu. Çok sonra, evin içinden bir erkek sesi geldi:
Kim o? Bu gece yarısı kim o?
Recep Çavuş:
Benim, dedi, kardaş Abdi Ağanın köylüsüyüm. Aç kapıyı, haber
getirdim.
İçerdeki ses:
Git de sabahleyin gel.
Tam bu sırada köyün öteki ucunda bir köpek havladı.
Recep Çavuş:
Çok acele işim var. Ağayı mutlaka görmeliyim şimdi. Açıver kapıyı
kardaş!
Adamın kapıyı açmasıyla kapaması bir oldu. Kapadı, arkasından da
sürgüledi.
Recep Çavuş:
Ah şu yaram, dedi, yoksa içeri girerdim. Ah yaram. Amma zarar yok.
Şimdi ben onlara kapıyı açtırırım.
Bütün gücüyle içeri bağırdı:
Ben eşkıyaların başı Recep Çavuşum, dedi. Duymadınızsa duyun. O
gavur Abdiyi bana teslim edin. Etmezseniz siz bilirsiniz. Hüseyin Ağa filan
tanımam. O gavur dinliyi teslim edin.
Memed de konuştu:
Ben de İnce Memedim, dedi. Anamın, nişanlımın intikamımı almak
için geldim, dedi. Köylülerimin intikamını almak için. Fakir fukaranın




intikamını almak için. Onu çıkarın dışarı. O içerden çıkmadan biz buradan
gitmeyeceğiz.
İçerdeki ses:
Abdi Ağa yok, bu evde, dedi. Varın işinize gidin. Yok burada.
Çavuş:
Bana Recep Çavuş derler. Eşkıyaların piri. Almadan gitmem Abdi
dinsizini. Memed! dedi sonra da, çıkar bombayı, koy kapının eşiğine.
Kapıyı atalım.
Adam içerden bağırdı:
Çoluk çocuk var içerde. Abdi yok evde.
Recep Çavuş:
Öyleyse aç kapıyı.
Adam:
Açamam.
Recep Çavuş:
Memed, diye bağırdı. Ateşle bombayı, koy kapıya.
Memed:
Hazır Çavuşum, dedi. Koyayım mı?
Çavuş:
Ne duruyorsun ya? diye bağırdı.
Bu sırada içerden bir silah sesi geldi.
Çavuş:
Yat Memed yere, dedi. Yat! O dinsiz sıkıyor.
İçerden dışarı kurşun yağıyordu.
Çavuş:
Memed; bombayı at, dedi.
Çoluk çocuğa kıymayın, diye bir ses geldi içerden. Çıkıyoruz biz. Siz
ne yaparsanız yapın. Abdi Ağa, sen de sıkma. Biz çıkalım da siz ne
yaparsanız yapın.
İçerdeki kurşun durdu. Kapı açıldı. Uykulu çocuklar, don gömlek
titreyen kadınlar dışarı döküldüler. Çabucak evden uzaklaştılar. En
sonunda evden çok yaşlı bir adamla, iki delikanlı çıktı.
Yaşlı adam:
İşte içerde Abdi. Varın hesabınızı görün.
Bunu der demez içerden gene bir yaylım ateşi başladı. Abdi çok
çabuk kurşun sıkıyordu.
Silah sesini duyan köylüler Hüseyin Ağanın evine doğru geliyorlardı.
İçlerinden biri: Eşkıyalar basmış, dedi. Bunu duyan köylüler evlerine
doğru koşmaya başladılar. Bir dakika içinde ortalıkta kimse kalmadı.

Çavuş:
Memed, dedi, al kapıyı. Ver et kurşunu.
Memed:
Ne faydası var? dedi. Herif içerde. Üçümüzü de vurur.
Çavuş:
Demek vurur! diye alay etti. Ben ona şimdi gösteririm. Sen kurşunla
kapıyı. Söze karışma. Ne diyorsam onu yap. Eksik etme kapıdan
kurşunu.
Bütün sesini bir araya toplayarak, bağırdı:
Demek Abdi, elime ayağıma düşmek dururken, kurşun atarsın bana?
Saklanıp evin içine, kurşun atarsın. Ben sana gösteririm.
Evin poyrazdan yanına gitti.
Memed kapıdan kurşunu eksik etmiyordu. Çavuşun ne yapacağını da
merak ediyordu.
Abdi Ağa da içerden onlara doğru kurşun sallıyordu. Cabbarsa
yönünü köye dönmüş, kımıldamadan yatıyordu. Memed, kapının yanına
saklanmasaydı, çoktan kurşunu yemişti.
Ortalıkta ne kadın, ne çocuk hiç kimse kalmamıştı. Köy girdikleri
zamanki gibi gene ıpıssız.
Aradan epey zaman geçti. Memed, habire kapıya kurşun sıkıyor.
Bunun sonu neye varacak? Çavuş gitti evin ardına, gelmedi. Bir ara
Memed boş yere kurşun sıkmaktan bıktı, kesti. Evin arkasından Çavuş
bağırdı:
Kesme kurşunu ulan. Orospu çocuğu kesme kurşunu.
Memed gönülsüz gönülsüz yeniden başladı.
Bu sırada dut ağaçlarının ardından bir ses geldi.
Sabaha kadar kurşun yakın bakalım. Abdiyi dışarı çıkarabilir misiniz?
Memed sordu:
Sen kimsin?
Ses:
Ben Hüseyin Ağayım. Kürt Reşitten sonra Çukurovaya hiçbir eşkıya
inmedi. Kürt Reşidi bile Çukurova yedi. Sabah olunca bu ovanın yüzünde
sizi armut gibi düşürürler. Bırakın gidin.
Recep Çavuşun karıncalanmış, bozuk sesi bütün hıncıyla evin
arkasından geldi:
Cabbar! Cabbar! Söyletme şu yezidi. Kapa ağzını.
Cabbar dut ağaçlarının altını kurşun çemberine aldı.
İşte tam bu sırada olan oldu. Evin üstünden, yanından yönünden bir
kırmızı yalımdır birden patladı. Belki bir saniye içinde bütün ev ateş içinde


kaldı.
Recep Çavuş:
Hüseyin Ağa, Hüseyin Ağa, koca deyyus, diye seslendi. Kürt Reşidi
avlarlar ama, beni avlayamazlar. Ben Recep Çavuşum. Çukurovanın
kurduyum. Ya Abdiyi öldürürüm bu gece, ya da bu köyü yakarım.
Dutun altındaki adam bir çığlık kopardı, sonra kadınlar, çocuklar, bir
köy toptan çığırışmaya başladı.
Recep Çavuş:
Memed, dedi, kes ateşi de, o gavur bunalsın da kapıdan çıksın.
Memed ateşi kesti.
Poyraz, kavak boyu kalkan yalımları sağa sola savuruyordu. Evin
yanındaki bir ev de az sonra ateş aldı. Daha sonra ateş üstteki eve geçti.
On beş yirmi dakika içinde on kadar ev ateş almış yanıyordu. Cabbarla
Memed tam siper yatmışlar bekliyorlardı. Recep Çavuş evin yöresinde
fırıl fırıl dönüyor, bağırıyordu:
Çık adi çık! Çatır çatır yanacaksın. Çık da Memedin eline ayağına
düş. Belki canını bağışlar.
İçerden ses seda gelmiyordu. Arada Recep Çavuşun kulağının
dibinden cıv diye bir kurşun geçiyordu. Yalımlar, kıvılcımlar saçarak ta
gökyüzüne çıkıyordu. Eğilip bükülüp kıvrılıyor, parça parça karanlık gökte
uçuyor. Gökyüzü ışığa kesmişti. Gündüz gibi. Ortalık aydınlanıvermişti.
Anavarzanın mor kayalıklarından, Ceyhan ırmağı kenarındaki büklüğe
kadar, beyaz bir ışık delmişti karanlığı.
Beyaz don gömlekle yataklarından dışarı uğramış insan kalabalığı
oradan oraya koşuyor, yanan evlerdeki eşyaları taşıyorlardı. Bir ana baba
günü köyün içi.
Abdi çık dışarı. Kebap olursun sonra, çık dışarı, diye habire bağırıyor
Çavuş.
Memede dönüyor:
Evin kapıdan başka çıkılacak hiçbir yeri yok Memedim, diyor.
Sen hiç küşüm çekme. Şimdi dışarı çıkar o. Kapıda gebertiver.
Memed:
Olur, diyor.
Yaşlı bir kadın dutların altından koşarak geldi. Yanan evin içine girdi.
Recep Çavuş hiçbir şey söyleyemedi kadına. Kadın evin içinden
kucağında bir döşekle çıktı. Döşeği koşa koşa dutların altına götürdü.
Sonra bir ceviz sandık çıkardı. Tencereler, kilimler, sahanlar, yorganlar
çıkarıyordu boyuna. En sonunda dürülü bir büyük yorgan çıkardı
koltuğunun altında. Bundan sonra da yalımlar kapıyı sardı. Memedle



Cabbar oldukları yerde, Recep Çavuş da evin yöresinde bekle babam
bekle ettiler. Ne Abdi çıktı, ne bir şey oldu. Evin üstü yandı, çöktü. Açık
kapıdan Abdi gene çıkmadı. Beklediler. Duvarlar yandı, içeri doğru yattı,
kimse yok.
Poyraz iyice hızlanmıştı. Yalımları huğdan huğa savuruyordu. Şimdi
hemen hemen köyün bütün evleri tutuşmuştu. Ortalık gündüz gibi. Sanki
Çukurovanın, o kırmızı köz misali güneşi çökmüş ovaya. İşte her bir yer
böyle aydınlık Dut, söğüt ağaçlarının uzun gölgeleri düşüyor ıslak
toprağa. Toprakta insan gölgeleri kaynaşıyor. Esen poyraz değil, tüm
yalım. Bir yerlerden, uzak bir yerlerden habire yalım fışkırtıyorlar sanki.
Memed:
Kaçırdık eyvah, dedi.
Cabbar:
Kaçırdık.
Recep Çavuş:
Çıkacak hiçbir delik yoktu, dedi. Boyuna da evin dört bir yanını
dolanıyordum. Bir yeri yarıp da kaçmasın diye. Çıkmadı. İçerde yanmıştır.
Bizim elimize geçmektense yanmayı daha iyi bulmuştur.
Cabbar:
Belki, dedi.
Memed:
Belki ama, ölüsünü gözümle görmek isterdim, diye içini çekti.
Sonra: Yazık, dedi. O melunun yüzünden kocaman bir köy yanıyor.
Cabbar:
Yanıyor, dedi.
Recep Çavuş:
Yansın, dedi. Bütün Çukurova taşıyla, toprağıyla yansın.
Memed:
Fakir fukara nolacak ya? diye acınarak sordu.
Recep Çavuş:
Zaten bir şeyleri yoktu. Evleri de olmayıversin ne çıkar. Onların
durumunu hiçbir şey değiştiremez. Her zaman oldukları gibidirler.
Memed:
Eee Çavuşum, dedi, böyle durup bekleyecek miyiz?
Çavuş:
Bekleyecek miyiz?
Cabbar:
Bekleyecek miyiz?
Memed:


Kasabaya çoktan haber gitmiştir. Kıyamet kopar yarın.
Recep Çavuş gürültüyle güldü:
Bir köyü yaktılar diye Ankaraya tel çekerler. Kıyamet kopar. Şimdi
Anavarzanın kayalıklarını tutmalıyız. Düzde bir yakalanırsak işimiz iş.
Yanan eve durup baktılar. Üçü üç yerden içlerini çektiler, Yanmakta
olan köye arkalarını döndüler, yürüdüler. Köyü çıkınca durdular, yönlerini
köye döndüler. Bütün köy bir top ateşti, savrulan bir yalım dalgasıydı.
Memed:
Vay, dedi, bir tek ev bile kalmadı. Hep bu poyrazın yüzünden.
Poyraz olmasaydı, bunlar olmazdı. Ölümümü isterdim de bunun böyle
olmasını istemezdim.
Cabbar:
Bir tek ev bile kalmadı, dedi. Bütün köy ateşe kesti.
Memed:
Biz köyden çıkarken çoluk çacuk, kadın erkek durmuşlar, öylecene,
taş kesilmişler gibi bize bakıyorlardı. Duydunuz mu? Hiçbirinin ağzından
çıt çıktığını, duydunuz mu? Bize ne beddna ettiler, ne üstümüze taş
attılar, ne sövdüler. Taş kesilerek öylecene baktılar kaldılar, bunu
görmeyeydim. Kendi ölümümü göreydim de bunu görmeyeydim.
Çavuş üsteledi:
Oldu bir kere, dedi. Oy oy boynum. Ben öleceğim artık. Oy oy
boynum. Kesiyorlar, koparıyorlar boynumu. Oy oy boynum. Kesiyorlar,
koparıyorlar boynumu. Oy oy boynum.
Yere oturdu. Yüzünü iki eli arasına aldı, öyle kaldı bir süre.
Memedle Cabbar ayakta, başında beklediler, sonra Çavuş birden yere
serilerek kıvranmaya başladı. Cabbar onu kucağına almak istedi.
Kocaman Çavuşu zaptedemedi. Çavuş yay gibi geriliyordu.
Köyün bu yanından bir çığrıltı koptu. Kalabalık bir çığrıltı.
Kuyruk yıldızı doğmuştu. Tam güneşin doğduğu yerin üstünde. Koca
yıldız yalp yalp ediyor, döndürüyorlarmış gibi kıvılcımlanıyordu:
Çığrıltı onlara yaklaşıyordu.
Bir ses boyuna:
Bu yana gittiler. Daha şimdi gittiler, diye durmadan konuşuyordu. Ne
yana? diye soran bir ses de duydular onun arkasından:
Memed Cabbara eğildi:
Asım Çavuşun sesine benziyor, dedi.
Cabbar heyecanla:
Oduro, dedi. Kaçalım, Çavuş, Çavuş sarıldık. Kalk.
Kıvranmakta olan Çavuşu omzuna aldı. Yürüdüler.



Koşuyorlardı. Ne tarafa gittiklerini bilmiyorlardı. Köyün ateşi de yavaş
yavaş sönmeye yüz tutmuştu. Karanlığa doğru kaçıyorlardı.
Asım Çavuş:
Bükün yolunu, Anavarzanın yolunu tutun, diye bağırdı.
Cabbar:
Yandık, dedi.
Memed:
Şu dinsizin öldüğünü bilsem, ölüm umurumda bile değil. Ah bir
öldüğüne, orada çatır çatır yandığına yüreğim inansa...
Cabbar:
Çavuşun çırpınması durdu, dedi.
Memed:
İndir hele. Belki bir şey olmuştur.
Cabbarın arkasından Çavuş inleyerek:
Hiçbir şey olmadı, diye konuştu. Geçti. İndir beni.
Cabbar, şaşkınlıklar içinde kalarak Çavuşu sırtından indirdi.
Çavuş:
Nereye böyle? diye sordu.
Cabbar:
Asım Çavuş arkamızda, dedi.
Çavuş Cabbara:
Beni ayağa kaldır, diye mırıldandı.
Cabbar onu iki koltuğundan tutarak kaldırdı. Çavuş ayakta sallanarak
birkaç kere sağa sola döndü, yanına yöresine bakındı.
Bana bakın, dedi. Şimdi biz bükün yakınındayız. Anavarzaya sığınsak
yüzde yüz kurtulurduk. Ona imkan yok. Yolda yakalarlar bizi.
Kulak kabarttı:
Yakınımızdalar. İşitiyor musunuz sesleri?
Memed:
Heyye, dedi.
Cabbar:
Heyye, dedi.
Çavuş:
Bükte zor kurtuluruz. Yarın bu yakınlarda ne kadar köy varsa bizi
aramaya çıkarlar büke. Ama başka çace yok.
Memed:
Çare yok.
Çavuş:
Bükün arkası Ceyhan ırmağı. Kendimizi ona atarız. Akıntıya bırakırız


kendimizi. Kurtulursak kurtuluruz.
Memed:
Ne yapalım? dedi.
Çavuş:
O iki dinliyi çatır çatır yaktık ya...
Memed:
Yaktık, dedi.
Cabbar:
Benim şüphem var, dedi. Belki kaçmıştır.
Bunun üstüne Çavuş deliye döndü, bağırmaya başladı:
Ulan, dedi, ulan iki dinlinin biri de sensin. Kurtulursa sevinirsin. Nasıl
kurtulmuş, de bakalım? Kapıda Memed, ben de evin her yanındaydım.
Nasıl kurtulur? Evde tek bir tek pencere yok. De nasıl kurtulur?
Memed:
Çatır çatır yandı o, dedi. Bundan sonra ölsem de gam değil.
Çavuş:
Ha şöyle, dedi.
Cabbar sustu.
Hışır hışır bir sürü ayak sesi gecenin içinde. Başkaca ses seda yok.
Çalılara; otlara, toprağa sürülen ayak sesleri. Geceye, kocaman birdeniz
dalgası gibi yükleniyor.
Cabbar:
Yakınımızdalar. Hiç konuşmuyorlar.
Memed:
Öyle.
Çavuş:
Büke, dedi. Tutun elimden.
Elinden tutup büke doğru koşmaya başladılar. Arkalarındaki ayak
sesleri hızlandı, keskinleşti, çoğaldı. Üstlerine doğru bir hışırtıdır akıyor.
Gece hışırtıyla birlikte üstlerine yürüyor. Dağ, taş, çalı, ağaç üstlerine
yürüyor. Öyle geliyor onlara.
Bu ova... Bir belalı ova. Ne kadar da çok düzlük!... Vay anam vay!
Gün doğunca, kalaylı bir siniye vurmuş gibi yalp yalp ediyor. Tepeler
küçücük küçücük. Yığma. Anavarzanın kayalıkları... Bir ulaşılsa, can
kurtaran. Ötesi Ceyhan ırmağı. Bir karanlık, bir hızla akan sudur. Bazı
bazı da ölüleşir. Yanları kara topraktır. Dökülür. Kıyısına basmaya
gelmez. Kıyıları sazlıktır. Uzun bacaklı toyların yatağı... Püreni burcu
burcu kokar. Yalnız bir dut ağacı vardır ovanın ortasında. Yaprakları toz
içinde.


Kaçıp saklanacak, bu bükler de olmasa, ovanın ortasında dimdik,
çırılçıplak kalıvermek işten bile değil...
Büklüğün içinden bir bataklık kokusu yayılıyor dört bir yana... İçine
girmeye korkulur büklerin. Çok yerlerine, bu bükler, bük oldu olalı insan
ayağı değmemiştir. Girilmez.
Hışırtı çoğalıyor. Ovanın yüzünü bir rüzgar gibi yalıyor. Bir yalım gibi
koşuyor.
Recep Çavuş soluk soluğa:
Şu yana çocuklar, diye inledi. Az kaldı.
Önlerinden birinden bir yaylım patladı.
Recep Çavuş:
Yatalım, dedi, kendisini yere attı. Tutmuşlar bükü. Ses çıkarmayın.
Karşılık vermeyin. Sürüne sürüne bükün içine. Tüfeklerin ağzındaki
kurşunları alın çocuklar. Hişt hişt, kurşunları alın. Bir kurşun patlarsa
öldük demektir. Her bir peliğimiz bir yerde kalır, şu gelen köylü bizi didik
didik eder.
Karşı taraf onları bir kurşuna tutmuştu ki, deme gitsin. Gece çakmak
çakmak aydınlanıyordu. Sonra birden ateş durdu.
Bir ses:
Yoklar, dedi usuldan. Olsalar karşılık verirlerdi.
Başka bir ses:
Köylüler geliyorlar, dedi. Onlar bilirler.
Köylüler yaklaşıyorlardı.
Belki Anavarzaya.
Mutlak Anavarzaya.. Bir eşkıyanın Çukurovada büklüğe sığınması için
deli olması gerek.
Kadınlı, erkekli, çocuklu köylü kalabalığı gelip candarmalara kavuştu.
Bir hayuhuy... Her kafadan bir ses çıkıyor. Geceyi büyük bir gürültü
dolduruyor. Hınçlı, kinli insan kalabalığı yerinde duramıyor. Kaynaşıyor.
Bükün sınırında, tarlaların içinde dönüp duruyor. Kalabalık oradan oraya
çalkanıyor.
Az sonra Anavarzanın dibinden kurşun sesleri geliyor.
Anavarzaya! Anavarzaya! Haykırışmalar. Ovayı dolduran bir hışırtı,
kalabalık Anavarzaya akıyor.
Recep Çavuş:
Kıpırdamayın, diyor. İşimize yaradı kalabalık. Kalabalık şaşırttı, deli
etti candarmaları. Aman kıpırdamayın.
Recep Çavuşun soluğu ateş gibi. Memedin kulağını, boynunu yakıyor.
Yanlarında çok çok on beş metre ötelerinde telaşlı telaşlı candarmalar


dolaşıyor. Çalı dibine sinmiş üç yürek birden, kütür kütür atıyor.
Candarmalar durup dinleseler, belki de atan yüreklerin gürültüsünü
duyacaklar. Anavarzanın dibindeki kayırtı azıcık olsun dinmiyor,
durmuyor. Bu da işlerine yarıyor.
Dolaştılar dolaştılar, konuştular, gitmeye karar verdiler. Oradan
ayrıldılar.
Recep Çavuş derinden bir:
Ooooh! çekti. Oooh! Çok şükür. Bizi didik ederlerdi düşseydik o
köylülerin eline. Şimdi içerlere, derinlere...
Ayağa kalktılar. Recep Çavuş bir iki adım attı. Durdu.
Memed:
Ne var Çavuş? diye sordu.
Oy oy, dedi, oy oy.
Memed:
Ne yapalım söyle Çavuşum?
Çavuş:
İçeri, dedi. Oy oy... içeri. Kuytuluklara...
Bir koluna Memed girmişti. Ütekine de Cabbar girdi. Çavuşun ayakları
sürükleniyordu. Ölmüş insan ayakları gibi cansız. Şafağa kadar öyle
Вы прочитали 1 текст из Турецкий литературы.
Следующий - İnce Memed - 1 - 18
  • Части
  • İnce Memed - 1 - 01
    Общее количество слов 3328
    Общее количество уникальных слов составляет 1697
    36.2 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    51.2 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    58.1 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 02
    Общее количество слов 3340
    Общее количество уникальных слов составляет 1610
    36.2 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    54.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    61.7 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 03
    Общее количество слов 3283
    Общее количество уникальных слов составляет 1654
    37.3 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    53.3 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    61.1 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 04
    Общее количество слов 3388
    Общее количество уникальных слов составляет 1750
    34.5 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    51.3 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    59.1 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 05
    Общее количество слов 3309
    Общее количество уникальных слов составляет 1704
    35.1 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.4 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    57.3 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 06
    Общее количество слов 3252
    Общее количество уникальных слов составляет 1727
    33.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    49.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    56.8 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 07
    Общее количество слов 3436
    Общее количество уникальных слов составляет 1599
    37.6 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    52.1 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    60.3 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 08
    Общее количество слов 3410
    Общее количество уникальных слов составляет 1677
    37.2 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    52.7 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    60.8 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 09
    Общее количество слов 3352
    Общее количество уникальных слов составляет 1660
    36.2 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    51.5 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    59.2 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 10
    Общее количество слов 3396
    Общее количество уникальных слов составляет 1704
    35.6 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.7 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    59.0 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 11
    Общее количество слов 3395
    Общее количество уникальных слов составляет 1644
    36.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    51.2 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    58.2 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 12
    Общее количество слов 3441
    Общее количество уникальных слов составляет 1602
    37.1 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    53.6 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    59.9 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 13
    Общее количество слов 3336
    Общее количество уникальных слов составляет 1768
    34.5 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.2 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    58.1 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 14
    Общее количество слов 3383
    Общее количество уникальных слов составляет 1679
    34.5 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    57.8 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 15
    Общее количество слов 3432
    Общее количество уникальных слов составляет 1610
    37.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    54.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    61.2 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 16
    Общее количество слов 3456
    Общее количество уникальных слов составляет 1636
    35.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    51.8 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    58.5 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 17
    Общее количество слов 3302
    Общее количество уникальных слов составляет 1548
    35.5 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    51.9 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    59.6 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 18
    Общее количество слов 3322
    Общее количество уникальных слов составляет 1795
    33.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    46.7 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    53.5 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 19
    Общее количество слов 3415
    Общее количество уникальных слов составляет 1620
    35.6 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.3 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    57.6 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 20
    Общее количество слов 3344
    Общее количество уникальных слов составляет 1650
    37.4 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    53.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    60.9 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 21
    Общее количество слов 3442
    Общее количество уникальных слов составляет 1729
    36.4 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    51.9 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    59.3 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 22
    Общее количество слов 3346
    Общее количество уникальных слов составляет 1714
    36.9 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    51.7 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    59.9 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 23
    Общее количество слов 3300
    Общее количество уникальных слов составляет 1668
    35.9 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.8 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    58.9 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 24
    Общее количество слов 3351
    Общее количество уникальных слов составляет 1774
    34.2 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    57.6 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 25
    Общее количество слов 3364
    Общее количество уникальных слов составляет 1658
    36.2 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    53.7 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    60.2 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 26
    Общее количество слов 2886
    Общее количество уникальных слов составляет 1519
    37.4 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    53.5 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    62.0 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов