İnce Memed - 1 - 20

Общее количество слов 3344
Общее количество уникальных слов составляет 1650
37.4 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
53.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
60.9 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
eline almış evden eve yakarak dolaşıyordu. Köyün içinde yel gibi
dolanıyordu. Yaktığı evlerden birisi sönecek olsa, yetişip ateşi basıyordu.
Bir görseydiniz İnce Memedi! Gecenin karanlığında gözlerinden ışıklar
saçıyordu. Boyu, bir kavak gibi uzuyor, bir kısalıyordu. Kurşun da
geçmiyordu ona. Önüne gelen kurşun sıkıyor kar ettiremiyordu.
Başka başka köylerde, başka başka biçimlerde, başka başka
yorumlarla İnce Memed üstüne hikayeler anlatılıyor babam anlatıltyordu.
Ali Safa Bey, Muallimin Bağında, her zamanki buluştukları mağarada
buluşup, Kalaycıya, İnce Memedi ortadan kaldırma önerisini yapınca,
Kalaycı buna çok sevindi. Ama sevincini belli etmedi:
Bu iş zor iş Ali Safa Bey, dedi. Zor iş. Böyle bir adamla başa çıkılmaz.
Ali Safa Bey:
Çukurovada İnce Memed adı dillere destan. Vuracaksan böylesini vur
da namın dünyayı alsın. Fırsat bu fırsat! İnce Memedi de ortadan
kaldırırsan gayri Çukurova bizim demektir.
Kalaycı:
Zor, dedi.
Ali Safa:
Korkma, diye omzuna vurdu. Epey de ötekinden çıkacak.
Kalaycı:
Zor ama, bir bakalım. Belki bir yolunu buluruz.
Ali Safa Bey:
Bulmalısın mutlak. O ne kadar cesur olsa da daha yenidir. Dağların
huyunu bilmez: Bir tuzağa düşürürsün, tamam.
Kalaycı:
Bakalım, dedi.
Ali Safa Beyden ayrılıp arkadaşlarına gelince:
İş çıktı, dedi. Epey de yolu var. Kolay da...
Arkadaşları Kalaycının gözlerine baktılar.
Kalaycı:
İnce Memed derler biri türedi ya, hani Aktozlu köyünü yakan. Onu
ortadan kaldıracağız. Yolu açık. Ne kadar istersen o kadar.
İnce Memedi vurmak Kalaycı çetesi için ekmek yemek, su içmek
kadar kolaydı.
Dağa çıktı çıkalı Kalaycının ortadan kaldırdığı çete üçü buluyordu.
Sarı Bekir Efendi de içinde, vurduğu adamların sayısının kırkı geçtiği



söyleniyordu.
Kalaycı Osman kısaboylu, yeşil, yılan yeşili gibi, yahut da çakıra
çalan, bir tuhaf soğuk, ölüm gibi donuk gözlü birisiydi. Seyrek sakalları
kirpi oku gibi dik dik, sarı yüzüne çakılmıştı. Geniş omuzlarına bakarak,
boynu inceydi. Bir de bütün boynu ateşte kızartılmış gibi kıpkırmızıydı.
Cepleri sırma işlemeli mavi şalvar giyiyordu. Sağlı sollu bütün bedeni
fişeklerle donatılmıştı. Bacaklarında bile fişeklik bağlıydı. Fişeklikler de
işlemeliydi. Ta uzaktan par par ediyordu. Sağlı sollu bir sürü sapı sedef
tabancalar, kamalar, hançerler... Göğsünde de bir dürbünü vardı. Aynalı
dürbün. Başındaki mor fesinin altında sarı kakülleri iki kaşın arasına
dökülüyordu.
Atılgan değildi, cesurda değildi. Hilekardı. Çarpıştığı, takip ettiği hiçbir
insanla yüz yüze çarpışmamış her zaman arkadan vurmuştu. Onun
yaptığı hilekarlık, kurduğu tuzak akla hayale gelmezdi. Ali Safa Beyin
aleti gibi görünüyordu. Gerçekten aletiydi. Bir bakıma da Ali Safa Bey ona
aletlik ediyordu. Şimdiye kadar candarmayla ancak bir iki kere
karşılaşmıştı. Candarma, onun takibine çıktı mıydı, Ali Safa Beyin
kurduğu haberci ağı derhal Kalaycıya yetişiyordu. Kalaycı kışları da Ali
Safa Beyin evinde, kendisi için yaptırdığı özel odada mükellef bir hayat
sürüyordu. Yalnız odada sıkıldığı zamanlar, dağa çıkıyor, çetesinin
başına geçiyordu. Çete de çok rahattı. Kar bastırdığı zaman sarp bir dağ
köyüne yerleşiyorlar, gelsin kuzu, gitsin kuzu keyif sürüyorlardı. Bunca
serbestlik, bunca rahat hep Ali Safa Beyin yüzündendi. Bu yüzdendir ki
Ali Safa Bey, öl desin ölürlerdi.
Kalaycı sordu:
İçinizde İnce Memedi tanıyan var mı?
Horali belini bir ağaca dayayıp gözlerini yummuştu. Doğruldu:
Ben iyi tanırım, Ağa, dedi. Deli Durdu çetesinde beraberdik.
Kalaycı:
Yanıma gel öyleyse Horali! diye çağırdı.
Horali kalktı geldi. Kalaycı onu iki omzundan tutup salladı:
De bakalım, nasıl adamdır, bu İnce Memed?
Horali yutkundu, dudaklarını siler gibi yaptı:
Şöyle bakarsan hiçbir şeye benzetemezsin. Kısacık, incecik, koca
kafalı, büyük gözlü, yirmi yaşında gösteren, hep düşünceli duran bir
çocuktur. Onun kurşun attığını görmeyen, bir çatışmada yanında
bulunmayan kim olduğunu anlayamaz. Bir nişan atar ki, meteliği vurur.
Çeteye geldiği gün -Deli Durduyu bilirsin, ne kadar iyi kurşun attığını
da bilirsin- İnce Memed, ondan iyi attıydı. Şimdi artık iğnenin deliğinden

geçiriyordur. Çok atiktir. Yörük çadırı kavgasında istese Deli Durduyu,
hepimizi vururdu. Vurmadı. O böyle adam olmasaydı, Deli Durdu onun
hakaretinin altında kalır mıydı? Deli Durdu korkuyordu ondan...
Kalaycı:
Amma da övdün Horali, övdün ha övdün. Seni övücü başı mı tuttu
İnce Memed?
Horali:
Yok, dedi. Anlat, dedin İnce Memedi, ben de bildiğimi gördüğümü
anlattım. İşte böyle bir adam İnce Memed.
Kalaycı toprağa oturdu. Başını iki eli arasına aldı, düşünmeye başladı.
Bir saat mi, iki saat mi ne geçti, Horaliyi yeniden çağırdı.
Beni iyi dinle Horali, dedi. İnce Memed sana güvenir mi?
Horali:
Güvenmez.
Kalaycı:
Niye?
Deli Durduya karşı koyduğunda, ben Deli Durdudan taraf çıktım.
Bundan ne çıkar?
Güvenmez. Zaten o hiç kimseye, babasına bile güvenmez. Yanındaki
Cabbara bile güvenmez.
Kalaycı:
De sende, dedi, dünkü eşkıyayı başımıza Gizik Duran ettin.
Horali:
Bilirim onu.
Kalaycı:
Bilmez ol, diye çıkıştı.
Sinirlendiği zaman burnunu karıştırır, burnundaki kılları çekerdi. Gene
öyle yapıyordu.
Sen demek istiyorsun ki, İnce Memed ne tuzağa düşer, ne vurulur?
Horali:
Öyle demek istemedim. Tuzağa düşmez adam olmaz. Ne de olsa
İnce Memed, daha acemidir. Tuzağın biçimine bakar.
Kalaycı:
Sana güvenirim Horali, dedi. Sen her işin üstesinden gelirsin.
Senin gibi de tecrübeli eşkıya kalmadı dağlarda. Bunu sana havale
edeceğim.
Horali:
Et ama Ağa, onlar iki kişi.
Kalaycı:


Öteki kim? diye sordu.
Uzun Cabbar.
Kalaycı:
Allah için Uzun Cabbar, temiz çocuk. Babayiğit çocuk.
Horali:
Ne gelir elden? O da onunla gidecek.
Kalaycı:
Gitsin, dedi.
Sonra birden:
Bana bak Horali kardaş, dedi, onun bulunduğu yeri buluruz. Sen
gidersin onu bizim çeteye davet edersin. Bu olmazsa başka bir çaresine
bakarız.
Horali:
Belki davete gelir de bu işi kolayca hallederiz. Belki gelir. Tuzağı
muzağı akıl etmez o.
Kalaycı:
Tamam mı?
Horali:
Tamam.
Kalaycı:
Yerini çabuk bulabilir miyiz ola? Belli bir yeri var mı?
Horali:
Daha yeni fıkaracık, diye gülümsedi. Nereden yeri olsun! Ama
bulması kolay. Ben onu bulurum.

18

Günlerdir kaça saklana, aç yol yürümüşlerdi. Ormanlıklı, kayalıklı
dağlar aşmışlardı. Yorgunluktan ölüyorlardı. İkisi de sırtlarındaki cephane
yükünün altında iki büklümdü. Elleri de titriyordu. Üşümüş gibi.
Karanlık, kapkara çökmüştü. Yıldızlar seyrekti. İpileşiyordu. Yıldızlar
sabaha karşı üşürler. Sabah yaklaşıyordu.
Gürültü birdenbire patlayınca Cabbar irkildi:
Ne o? diye şaşkınlıkla sordu.
Memed:
Suyun gözü, dedi. Hani ilk geldiğimizde...
Cabbar:
Bildim, diye karşılık verdi. Öyleyse azıcık oturalım başında.
Memed:
Olmaz.
Bütün yorulmasına, bitmesine bakmayarak birazcık olsun bir yerde
durmuyor, habire yol alıyordu.
Soluk soluğa:
Ne var yani Cabbar kardaş dedi, işte geldik. Bir nefes alıyor duruyor.
Sonra başlıyordu. Ne var yani. Köye gidince dinleniriz. Köye şafak
atmadan girmek gerek. Yaaa Cabbar kardaş. Bu kadar yol yürüdük de...
Şimdicik varırız köye. Öyle değil mi Cabbar kardaş?
Cabbar:
Aldırma, dedi.
Bunun üstüne Memed de bir daha konuşmadı. Köye yaklaştıkça daha
hızlı yürüyordu. Cabbar da arkasından yetişmek için var gücünü
harcıyordu.
Şafağın yerinde iğne iğne ışıklar belirirken, köye girdiler. Birkaç köpek
gürültüyle onları karşıladı. Memed, oralı bile olmadı. Bütün hızıyla dimdik
yürüdü. Durmuş Alinin evine geldi:
Durmuş Ali Emmi! Durmuş Ali Emmi.
Durmuş Ali hemen karşılık verdi:




Sen misin İnce Memedim?
Benim.
Geliyorum İnce Memedim. Hoş geldin yavrum. O gavuru niceyledin?
Duyduk ki Aktozlu köyünü yakmışsın. O gavur da içinde çatır çatır
yanmış.
Kapı açılınca Memed heyecanla sordu:
Kim getirdi bu haberi size? Köylü hep duydu mu?
Durmuş Ali:
Hepiciğimiz duyduk yavru. Eline sağlık. Hepiciğimiz sevindik. Ölüme
sevinilmez ya, hak etti. Avradı bile sevindi. Ettiğini buldu, dedi. Bir damla
yaş bile dökmedi. Gelin içeri yavrularım.
Birden, kendine geldi. Merakla sordu:
Öteki arkadaşınızı, hani ihtiyarı nettiniz?
Memed, içini çekerek:
Sorma!...
Durmuş Ali:
Allah rahmet eylesin. Ben size şimdi ocağı yakarım. Açsınız herhalde.
Memed, sorusunu unutmamıştı:
Durmuş Ali Emmi, dedi, kim getirdi size bu haberi?
Durmuş Ali:
Duydun mu yavru? diye sordu. Duydun mu olan işleri, Topal Ali o
gavurun adamı olmuş. İşte o söyledi. Köy yanarken, o da buraya
geliyormuş. Durmuş köyün dışında yangını seyretmiş. Köy yanınca içine
girmiş. Bir içerden Abdinin kemiklerini çıkarmışlar. Kemiklerinin bile çoğu
yanmış.
Memed:
Demek Topal Ali onun adamı olmuş?
Durmuş Ali, ocaktaki közlerin üstündeki külü açarken:
Öyle yavrum, diye kahırla söylendi. İnsanoğlu bu. Çiğ süt emmiş.
Memed güldü.
Durmuş Ali:
İnanmadın mı? diye gözlerinin içine baktı.
Memed:
Emmi, dedi, sen de ne çabuk unutuyorsun.
Durmuş Ali:
İhtiyarlık çökünce başa... dedi.
Memed:
Aldırma. Mesele değil, diye omuzlarını okşadı onun. Ocağın başına
da oturdu. Cabbar da oturdu arkasından.


Durmuş Ali, üfüre üfüre ocaktaki ateşi parlattı.
Eee? dedi gülerek. Daha ne var ne yok?
Memed:
Hiç, dedi.
Az sonra sabahın ışıkları pencereden sızmaya, yavaş yavaş ortalık
ağarmaya başladı, Durmuşun yaşlı karısı Memedin yöresinde dört
dönüyor: Çatır çatır mı? diye soruyordu. De bakalım Memedim, çatır çatır
mı? Ne iyi ettin şunu! Çatır çatır öyle mi?
Ocaktaki çorbayı indiriyor, yağı kızdırıp cızırtıyla üstüne döküyor. Evin
içini bir yağ kokusudur alıyor.
Çatır çatır ha? Kemikleri de yanmış diyorlar. Yansın. Aktozlu köyü kül
olmuş, diyorlar. Kül olsun.
Sofrayı getirdi ortaya attı, çorbayı da büyük bir sahana doldurdu,
sofranın ortasına koydu. Ama ağzı hiç durmuyor, habire söyleniyordu:
Çatır çatır ha? Çatır çatır?
Bir zaman, Memedin elinde kaşık kalakaldı. Ne çorbaya daldırabiliyor,
ne de yere koyuyordu. Öylecene tutup duruyordu. Cabbar bunu az sonra
fark etti. Cabbarla göz göze geldiler. Ortalıkta derin bir sessizlik oldu.
Durmuş Ali de durdu, bunların hallerine merakla bakmaya başladı.
Neden sonradır ki, Memed hızla kaşığını çorbaya daldırıp, çabuk çabuk
içmeye başladı. Gözlerine iğne pırıltısı geldi oturdu. Keskin. Mest
olmuştu. Başı dönüyordu. Sarı pırıltılar içinde şavkıyor, dönüyor.
Çakırdikenlikte dağ gibi ateş yuvarlanıyor ha yuvarlanıyor.
Yuvarlanıyordu...
Başını kaldırdı, dimdik durdu. Esmer yüzü, gözleri ışığa batmıştı:
Sana bir şey söyleyeceğim Durmuş Ali Emmi, dedi.
Durmuş Ali, onun bu tavrına bir anlam veremedi, bomboş gözlerle
bakarak sordu:
Ne söyleyeceksin oğul? dedi. Sor!
Memed, sesi titreyerek:
O gavur öldü gayri, dedi sustu.
Sofrayı ortadan kaldırdılar. Ateşi ölçerdiler, yaktılar. Durmuş Ali iki
kere dışarı çıktı, geri geldi. Evin çocukları ötede durmuşlar, kocaman
kocaman açılmış gözlerle Memede bakıyorlardı.
Durmuş Ali, daha öldü gayrinin sonunu bekliyordu. Memed, öldü
gayri, derken öyle bir hal takınmıştı ki, çok önemli bir şeyler söyleyeceği
apaçık görünüyordu.
Durmuş Ali dayanamadı:
Öldü gayri? diye sordu.


Memed ağır ağır:
Bir fikrim var, diye başladı. Bilmem sen ne dersin bu işe?
Gene sustu. Sonra çabuk çabuk konuştu:
Bu köyün, öteki dört köyün; tarlasını, tarlasının hepsini. Kim ne
kadar... Ne kadar ekiyorsa. Hepsini.. Ektiği kadar... Gerisini siz bilirsiniz.
İşte böyle. Silahım elimde beklerim. Çakırdikenliğe de ateş...
Durmuş Ali:
Bre Memed, diye sözünü kesti. Gözünü sevdiğim oğlum, yavaş konuş
azıcık. Bir şey anlamadım.
Memed, heyecanını dizginledi:
Demem odur ki Emmi, bu topraklar o gavurun babasının malı değil.
Durmuş Ali düşündü. Alnını kaşıdı.
Memed:
Bu topraklar herkesindir... Toprağı o gavur yaratmadı. Beş köy köle
gibi ona çalışır. Çukurovada Ağa da yok, bir şey de yok. Haşan Onbaşıyı
bir dinleseydin!...
Durmuş Ali:
Bu topraklar da herkesindi eskiden. Bu gavurun babası çıkmadan.
Allem etti kallem etti, toprakları elimizden aldı. Ondan evvel herkes
canının istediği yeri canının istediği gibi ekerdi.
Memed:
İşte, diye parladı. İşte gene öyle olacak. Tam öyle olacak.
Durmuş Ali, gene başını önüne eğdi, düşüncelere daldı.
Gene öyle olacak. Tam öyle. Ne düşündün Emmi?
Durmuş Ali:
Keşke öyle olsa, diye mırıldandı. Gözlerine yaş dolmuştu.
Memed:
Olacak. Senden bir isteğim var. Beş köyün aklı yetenine haber
gönderecek, buraya çağıracaksın. Konuşup, tarlaları dağıtacağım.
Kölelikten kulluktan kurtulacaklar. Herkesin ektiği herkesin. Ellerindeki
öküzlerde kendilerinin olacak...'
Durmuş Ali:
Keşkeee!... diye bağırdı. Keşke.
Memed:
Sen haber gönder, gelsinler...
Durmuş Alinin karısı, belini damın orta direğine dayamış, olanı biteni
seyrederek ip eğiriyordu. Elinden kirmen düştü. Elleri yanlarına sarktı.
Kendisini toparlayıp Memedin üstüne atıldı. İs tutmuş duvara bir örümcek
ağını germişti. Geziniyordu. Kurban olduğum yavrum bu doğru mu? Bunu


yapacak mısın? diye ellerini öpmeye başladı. Yarısını, üçte ikisini
kimseye vermeyeceğiz ha?
Memed:
Kulluk bitti, diye berkiştirdi. Ölünceye kadar bu toprakları
bekleyeceğim. Elimde silah. Ondan sonrasına da...'
Kadın:
Öküzler?
Memed:
Onlar da...
Kadın, Memedin ellerini bırakıp, duvarın karanlıkça yerine çekildi.
Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Ağladıkça ağlıyordu. Durmuş Ali dışarı
çıktı. Yüreği ikircikliydi. Geri girdi. Memede baktı. Yüzü, ona kaya gibi sert
geldi.
Kimleri çağırmalıyım oğul? diye sordu.
Memed, başını kaldırmadan:
Kimin aklı yeter olduğunu sanıyorsan...
Durmuş Ali:
Olur...
Pancar Hösüğün evine gitti. Meseleyi ona açtı. Pancar, Durmuş Aliye
hiçbir şey söylemedi. O da ikirciklendi. Sonra köyde ne kadar adam varsa
teker teker dolaşıp, meseleyi anlattılar. Kimi sevindi birdenbire, sonra
düşündü. Bütün köy ikircikliydi. Köylülerin bu olmaz işe inanası
gelmiyordu.
Evlerin önünde çocuklu, kadınlı erkekli insanlar birikiyordu. İnsanlar,
birikiyorlar, konuşmuyorlardı. Yalnız, korka korka birbirlerinin gözlerinin
içine bakıyorlardı. Telaşlı insan kalabalığı, büyük bir sessizlik içinde, o
evden o eve umutla taşınıyordu.
Kalabalık bir zaman, sessiz sessiz köyün içinde çalkandı durdu.
Sonra Durmuş Alilerin kapısına geldi dayandı. Kıpırdamadan beklediler.
Süt çocukları bile seslerini kesmişlerdi.
Memed, dışardan bir sürü ayak sesi duydu. Durmuş Alinin karısına
sordu:
Dışarda ne oluyor ana?
Kadın gözyaşlarını silerek:
Köylü hep toplanmış, kapıya gözlerini dikmişler. Bilmem.
Sonra dışarı çıktı. Bütün gözler onun üstünm dikildi. Bakışların altında
ezildi. Kıvrandı. Sinirlendi:
Ne istiyorsunuz? diye bağırdı. Ne toplandınız böyle?
Kalabalıktan ses çıkmadı.


Ne susuyorsunuz?
En ufak bir kıpırtı bile olmadı.
İnce Memedi görmek istiyorsanız, içerde.
Gene hiç kimse istifini bozmadı.
Körolasıcalar, ne duruyorsunuz böyle? Ha ne duruyorsunuz? Her
evden bir ölü çıkmış gibi yaslı. Körolasıcalar. Şunlara bakın! Şunlar da
erkek! Kadınlara döndü: Siz de bunları erkek diye koynunuza alıp
yatıyorsunuz ha? Vay vay sizin avratlığınıza. Bu sümsükleri ha? Ne
duruyorsunuz böyle taş kesilmiş? Oynayın, gülün, düğün yapın.
Kalabalık taş gibi donmuştu.
Allah belanızı versin. Duymadınız mı? İnce Memed Abdi Ağayı çatır
çatır...
Kalabalık usuldan bir dalgalandı.
Çatır çatır... Aktozlu köyünü de baştan ayağı çatır çatır... Duymadınız
mı? Dün de geldi bize. Şimdi içerde. Duymadınız mı? Gayri çalışıp
çalışıp Abdi Ağaya vermek yok. Tarlalar da bizim. Cayır cayır... Öküzler
de bizim... Cayır, cayır. Aktozlu köyü de çatır çatır.
Kalabalık dalgalandı. Önce mırıltı halinde bir ses, kalabalığı baştan
aşağı dolaştı. Mırıltı yükseldi, her ağızdan bir ses çıkmaya başladı. Köyü
inanılmaz bir gürültüdür doldurdu. Köpekler havlıyor, horozlar ötüşüyorlar,
tavuklar bütün telaşlarıyla oradan oraya kaçışıyorlardı. Çocuklar
ağlaşıyorlardı. Ahırda eşekler anırıyor, atlar kişniyordu. Değirmenoluk
köyü, Değirmenoluk oldu olalı böyle gürültüyü hiçbir zaman duymamıştır.
Az sonra köy, toz dumana karıştı. Köyün üstünü büyük bir toz bulutu
kapladı. Sonra birden köyün ortasından sevinç çığlıkları gelmeye başladı.
Davul zurna başladı. Türküler başladı.
Bizim İnce Memedimiz.
Bizim İnce Memedimiz.
Onun böyle bir adam olacağı çocukluğundan belliydi zaten.
Belliydi.
Öküzler de bizim.
Herkes ektiği tarlayı, istediği gibi ekecek. Üçte ikisini vermek yok
gayri.
Aç kalmak yok gayri, kış ortasında.
İt gibi yalvarmak yok.
Bizim İnce Memedimiz.
İnekleri satmak yok.
Zulüm yok.
Herkes istediği yere gider.


Herkes evine misafir bile alır.
Dilediği...
Herkes kendi başına buyruk.
Bizim İnce Memedimiz.
Çatır da çatır.
Çukurova korkusundan tirtir titriyor.
Bizim İnce Memedimiz.
Çatır da çatır.
Hatçe hapisten çıkacak.
Beş köy bir düğün kuracak.
Bizim İnce Memedimiz.
Memedin düğününü beş köy yapacak.
İki gün, iki gece davullar zurnalar durmadan çaldı. Öteki dört köy
şenlik içindeydi. Koygun koygun davul sesleri geliyordu oralardan da.
Geceleri bütün Dikenlidüzü ışık içinde kalıyordu. Çılgın bir neşe taşa
toprağa, suya, ağaca işliyordu.
Beş köyün ileri gelenleri Durmuş Alinin evinde, Memedin yanındaydı.
Bazen şüpheyle, bazen korkuyla, bazen minnetle, bazen de sevgiyle
Memede bakıyorlardı.
İkinci günün akşamı Memed onlara bir öneride bulundu:
Ağalar, dedi, emmiler, kiminiz çift koştu şimdi, kiminiz de koştu
koşacak. Sizden bir dileğim var.
Hep bir ağızdan:
Dileğin baş üstüne İnce Memedimiz, dediler.
Memed, sözünü sürdürdü:
Tarlayı sürmeden önce çakırdikenini yakmayı neden akıl etmediniz?
Birkaç kişi:
Düşünmedik.
Yaktıktan sonra sürmek daha iyi olmaz mı?
Olur, diye karşılık verdiler.
Memed, ağır ağır ayağa kalktı. Bütün başlar da onunla birlikte yukarı
kalktı.
Çakırdikenliğe ateş vereceğiz. Ondan sonradır ki çift koşulacak.
Tüfeğini, fişeklerini tekmil kuşanıp dışarıya çıktı. Arkasından köylüler
de çıktılar.
Kel Mistik:
Çakırdikenliğe, diye bağırdı. Davul zurna çakırdikenliğe...
Durmuş Ali:
Öküzlerin ayaklarını, çiftçilerin ayaklarını çakırdikeni kapmayacak


gayri.
Memed, ağır, temkinli, köyün dışına doğru yürüyordu. Başı dimdik,
gözleri yarı kapalıydı. Arkasından Cabbar, onun arkasından da köylüler
geliyordu. Kadınlar, çocuklar onu görmeye damların başına çıkmışlardı.
Davul zurna da susmuştu. Ortalıkta çıt yoktu. Köyü çıktılar.
Çakırdikenliğin içine daldılar. Güz yelleri efil efil dağlardan Dikenlidüzüne
iniyordu. İnce Memed, ortada durdu. Öylece durdu kaldı. Köylüler onun
küçük bir kımıldanışını bekliyorlardı. Memed başını arkaya çevirdi.
Arkasındaki köylüler bir şey bekliyorlardı. Ondan bir kıpırtı.
Önünde, sütbeyaz olmuş çakırdikenlik uzanıyordu. Dikenlidüzüne kar
yağmış gibi, sütbeyaz. Çıtırtılar geliyordu. Dikenlerin bedenlerine
yapışmış, o küçücük sümüklüböcekler, dikenlerin dallarını, bedenlerini
toprağa doğru eğiyorlardı.
Cabbar! diye çok hafif seslendi.
Cabbar çakırdikenleri yararak yanına geldi:
Söyle kardaş.
Memed:
Ben çift sürerken de, çakırdikenliğe ateş yerip, öyle çift koşsalardı, ne
olurdu yani?
Cabbar gülümsedi.
Bu sırada, arkadaki kalabalık karıştı. Birkaç kişi çakırdikenleri biçip
ortaya yığmaya başladı. Buna ötekiler de katıldılar. Az sonra,
çakırdikeninden büyük bir öbek meydana geldi. Küçük bir tepe kadar.
Öbek gittikçe büyüyordu. Ortaya atılan Durmuş Ali:
Yeterin, diye heyecanla bağırdı. Cebinden bir parça çıra çıkardı yaktı.
Kurumuş çakırdikeni öbeğine soktu. Öbek yavaştan tutuştu. Sonra, bütün
öbek yalımlar arasında kaldı. Yalımlar esen yelle savruluyordu. Köylüler
yalımları savrulan öbeğin uzağına çekildiler, yarım halka oldular.
Bakmaya başladılar. Ateş öbekten düzlüğe atladı. Türküler, bağrışmalar,
coşkun bir sevinç düzlüğe yayıldı: Ateşle birlikte dolanmaya başladı.
Halaylar çekiliyor, oyunlar oynanıyordu. Cabbar havaya ateş ediyordu.
Memed, gün batıncaya kadar susup çakırdikenliğin içinde bekledi.
Rüzgar büyük bir yığın halindeki ateşi önüne katmış doludizgin, ovada ha
babam döndürüyordu. Ateş yığınının geçtiği yerler kapkara kömüre
kesiyordu. Ateş güneşle birlikte günbatıya doğru uçuyordu. Yanan
çakırdikeninden çığlıklar geliyordu. Ateşin önünde kuş gibi ötüyordu
dikenlik.
Gene aynı ağırlıkla Memed, köye doğru yürüdü. Yeşilli, kırmızılı,
mavili, renk renk giyinmiş kadınlar, çocuklar, çakırdikenliğe toplanmış


eğleniyorlardı. Onlar da Memedin arkasından köye yürüdüler. O gece
sabaha kadar, bütün gece ateş Dikenlidüzünde Kınalıtepeden
Yıldıztepesine, suyun gözünden Kabaağaca, öteki köylere, ta aşağılara,
Çürükçınara kadar dolandı durdu. Koca bir aydınlık düzlüğü yalıyordu.
Sonra Alidağın tepesinde bir top ateş gözüktü. Kocaman bir top ateş.
Kuyruk yıldızı gibi dönen, kıvılcımlar saçan bir top ateş... Alidağın tepesi
gün vurmuş gibi ağarıverdi. Apaydınlık. Köylüler bu işe şaştılar. Memed
de şaştı. Orada, Alidağın tepesinde ilk olarak bir ateş görüyorlardı.
Bu sırada, Hatçenin üstüne tanıklık edenlerin yedisi de gelip Memedin
karşısında durdular. Konuşmadılar.
Memed:
Söylen, dedi.
Biz ettik... dediler.
Memed anladı:
Oldu.
Zorlan İnce Memedimiz.
Memed:
Biliyorum.
Gözleri yaşarmış yedi kişi boyunları bükük, önünden sessizce
çekildiler.
Gene sabaha kadar sevinçten, heyecandan, kederden, Memedin
gözüne uyku girmedi. Keder Hacçenin kederiydi.
Değirmenoluk köyünün üstüne geniş, apaydınlık, taze, tertemiz, tüy
gibi yeyni, ak bir gün açıldı. Değirmenoluk, pırıl pırıl bir düşün içindeydi.
Ağaçlar, bir aydınlık içinde dönüyorlardı. Çakırdikeni daha yanıyordu. Ak
ova, baştan ayağa karaya kesmişti.
Yoldan Topal Ali geliyor, diye bir haber geldi: Memed, merakla bekledi.
Topal Ali, topal ayağını yorgun yorgun sürükleyerek geldi, dikildi.
Memed gülümseyerek:
Gel Ali Ağa, gel! diye yanına yaklaştı, elini tuttu. Sevgiyle elinin üstünü
okşadı. Terlemişti. Kesik kesik soluyordu. Konuşmadı. Öyle yan yana
kaldılar. Teri soğudu. Yüzü soluk, sapsarı, kırış kırıştı. Birkaç gün içinde
belki on beş yıllık yaşlanmıştı.
Memed dayanamadı:
Neden böylesin bre Ali Ağa? diye sordu. Çok durgunsun.
Topal Ali bitkin:
Hiç sorma.
Memed, bu hiç sorma'nın altında bir şeyler olduğunu sezdi. Öyle
bezgin, öyle dertli, öyle içten içe bir öfkeyle söyledi ki... Memedin


kocaman gözleri biraz daha kocamanlaşarak:
Bir kötü haber, bir şey mi var? diye sordu.
Ali, biraz daha solarak, elleri titreyerek:
Hiç sorma, dedi. Hiç sorma.
Beni korkutma Ali Ağa!
Ali:
Olan oldu. Benim yüreğime iniyordu, diye inledi.
Memed, ona doğru uzanarak:
Söyle!
Ali:
Gavur dinli... dedi. O...'
Memed:
Eeee?
Kurtulmuş!
Memed:
Neeee!
Yıldırım çarpmış gibi oldu. Sallandı. Gözleri karardı. Sonra kaskatı
kesilip kaldı.
Ali:
Ben onunla konuştum. Şimdi kasabada ev tuttu. Oraya yerleşecek.
Beni de gönderdi.
Cabbar Memedin bu halini görünce korktu:
Aldırma Memed kardaş, diye onu teselliye çalıştı. Elimizden kurtuluş
yok. Kurtulamaz. Bugün değilse yarın...
Durmuş Alinin karısı bir çığlık attı. Damın karanlığına gitti.
Dövünmeye başladı:
Vay dertli başım vay! Bu da mı geliciydi başıma! Vay vay! Vay vay
vay!
Cabbar:
Ne dövünüp duruyorsun bre teyze? Nasıl olsa, o bir daha bu köye
ayak basamayacak. Tarlalar sizin, öküzler de. Biz sağ oldukça...
Vay vay! Vay vay vay!
Az sonra işi bütün köy duydu. Bunun üstüne köyün sokaklarında
hiçbir insan kalmadı. Evlere çekildiler. Gürültü birdenbire durdu. Köy
ıpıssız oldu. Köpekler havlamayı, horozlar örtmeyi kestiler. Sanki köyde
bir tek canlı bile yoktu. Biraz önceki büyük gürültü, büyük sevinçle birlikte
sanki bütün köy, bütün canlısıyla başını almış başka bir diyara göç
etmişti. Siniler sinek kalmamıştı.
Bu sessizlik aynı minval üzere, ta ikindiye kadar sürdü. Durmuş Ali



çökmüş, başını ihtiyar omuzları arasına gömmüştü. Kadının da avurdu
avurduna geçmiş, bir köşeciğe büzülmüştü. Memed başını tüfeğine
dayayıp oturmuştu. Düşünüyordu. Alm kırışık içinde kalmıştı. İkindine
doğru köyde hafif bir canlılık görüldü. Önce bir horoz gübreliğin üstüne
çıktı, kanatlarını çırparak öttü. Horozun yeşil, kırmızı, mor tüyleri yağlı
yağlı ışıldıyordu. Sonra köpekler havlamaya başladı. Arkasından insanlar
da evlerinden çıktılar. Oraya buraya birikişmeye başladılar. Bir homurtu
boydan boya köyü dolandı:
Adam olmuş da...
Adam olmuş da dağın İnce Memedi.
Sefil İbrahimin oğlu.
Adam olmuş da Abdi Ağamızın tarlasını dağıtıyor.
Boyuna bak, boyuna şunun.
Gören yedi yaşında çocuk sanır.
Sümsük.
Tüfeği bile götüremiyor.
Eşkıya olmuş da...
Eşkıya olmuş da köy yakıyor.
Eşkıya olmuş da babasının malı gibi...
Babasının malı gibi bizim Ağamızın tarlasını, öküzlerini dağıtıveriyor.
Вы прочитали 1 текст из Турецкий литературы.
Следующий - İnce Memed - 1 - 21
  • Части
  • İnce Memed - 1 - 01
    Общее количество слов 3328
    Общее количество уникальных слов составляет 1697
    36.2 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    51.2 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    58.1 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 02
    Общее количество слов 3340
    Общее количество уникальных слов составляет 1610
    36.2 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    54.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    61.7 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 03
    Общее количество слов 3283
    Общее количество уникальных слов составляет 1654
    37.3 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    53.3 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    61.1 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 04
    Общее количество слов 3388
    Общее количество уникальных слов составляет 1750
    34.5 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    51.3 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    59.1 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 05
    Общее количество слов 3309
    Общее количество уникальных слов составляет 1704
    35.1 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.4 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    57.3 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 06
    Общее количество слов 3252
    Общее количество уникальных слов составляет 1727
    33.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    49.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    56.8 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 07
    Общее количество слов 3436
    Общее количество уникальных слов составляет 1599
    37.6 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    52.1 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    60.3 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 08
    Общее количество слов 3410
    Общее количество уникальных слов составляет 1677
    37.2 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    52.7 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    60.8 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 09
    Общее количество слов 3352
    Общее количество уникальных слов составляет 1660
    36.2 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    51.5 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    59.2 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 10
    Общее количество слов 3396
    Общее количество уникальных слов составляет 1704
    35.6 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.7 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    59.0 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 11
    Общее количество слов 3395
    Общее количество уникальных слов составляет 1644
    36.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    51.2 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    58.2 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 12
    Общее количество слов 3441
    Общее количество уникальных слов составляет 1602
    37.1 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    53.6 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    59.9 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 13
    Общее количество слов 3336
    Общее количество уникальных слов составляет 1768
    34.5 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.2 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    58.1 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 14
    Общее количество слов 3383
    Общее количество уникальных слов составляет 1679
    34.5 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    57.8 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 15
    Общее количество слов 3432
    Общее количество уникальных слов составляет 1610
    37.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    54.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    61.2 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 16
    Общее количество слов 3456
    Общее количество уникальных слов составляет 1636
    35.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    51.8 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    58.5 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 17
    Общее количество слов 3302
    Общее количество уникальных слов составляет 1548
    35.5 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    51.9 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    59.6 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 18
    Общее количество слов 3322
    Общее количество уникальных слов составляет 1795
    33.7 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    46.7 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    53.5 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 19
    Общее количество слов 3415
    Общее количество уникальных слов составляет 1620
    35.6 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.3 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    57.6 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 20
    Общее количество слов 3344
    Общее количество уникальных слов составляет 1650
    37.4 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    53.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    60.9 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 21
    Общее количество слов 3442
    Общее количество уникальных слов составляет 1729
    36.4 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    51.9 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    59.3 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 22
    Общее количество слов 3346
    Общее количество уникальных слов составляет 1714
    36.9 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    51.7 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    59.9 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 23
    Общее количество слов 3300
    Общее количество уникальных слов составляет 1668
    35.9 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.8 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    58.9 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 24
    Общее количество слов 3351
    Общее количество уникальных слов составляет 1774
    34.2 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    50.0 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    57.6 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 25
    Общее количество слов 3364
    Общее количество уникальных слов составляет 1658
    36.2 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    53.7 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    60.2 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов
  • İnce Memed - 1 - 26
    Общее количество слов 2886
    Общее количество уникальных слов составляет 1519
    37.4 слов входит в 2000 наиболее распространенных слов
    53.5 слов входит в 5000 наиболее распространенных слов
    62.0 слов входит в 8000 наиболее распространенных слов
    Каждый столб представляет процент слов на 1000 наиболее распространенных слов