Mesnevi'den Hikayeler - 25
Total number of words is 3741
Total number of unique words is 1971
29.3 of words are in the 2000 most common words
43.3 of words are in the 5000 most common words
49.4 of words are in the 8000 most common words
Şu göğe defalarca bak. Çünkü Tanrı " Ona bir kere daha dön de bak" buyurdu. Bu nurani tavana bir kere bakmakla kani olma, defalarca bak, " Bir çatlak görebilir misin?" Tanrı, sana " Bu güzel göğe ayıp arayan kişi gibi defalarca bak" dedi. Gök hususunda böyle olunca ya bu kara yeri görmek, fark edip anlayarak beğenmek için bilir misin. Ne kadar bakmak gerek!
Tortuyu süzmek, safı meydana getirmek için aklımızın ne kadar zahmetler çekmesi lazım. Kış ve güz imtihanlarıyla yazın harareti, can gibi olan bahar, yeller, bulutlar, şimşekler, hep hadiselerin zuhur etmesi; Rengi toprak olan yerin yeninde, yakasında bulunan lalle adi taşı meydana çıkarması içindir. Bu abus suratlı toprak, hak hazinesinden, kerem deryasından ne çalmışsa, takdir şahnesi, hadi der, doğru söyle.
Aldığın neyse bir kılına kadar anlat! Hırsız, yani toprak " Hiçbir şey almadım, hiçbir şey" derse de şahne, onu durmadan çekiştirip durur, eğip büker. Şahne, ona gah şeker gibi latif sözler söyler; gah onu asar, en kötü işkencelerde bulunur. Bu suretle kahırla, lütufla, korku ve can ateşinin tesiriyle o gizli şeylerin açığa vurulmasına gayret eder.
O baharlar, Kibriya, şahnesinin lütfudur. Hazan da tanrının korkutması, tehdit etmesidir. Kış da " Ey gizli hırsız, meydana çık" diye manevi bir çarmıhtır. Savaş erinin gönlü bir zaman ferahlar, bir zaman daralır, derde, gıllıgüşa düşer. Çünkü bedenlerimiz olan bu su ve toprak, bu balçık, münkirdir.
Canların ziyasının hırsızıdır. Ulu Tanrı, ey yiğit, sıcağı soğuğu. Zahmeti, derdi bedenlerimize havale etmiştir. Bütün bunlar, korku, açlık,malların azlığı, bedenimizin hastalığı, hepsi can nakdinin meydana çıkması içindir. Vaitlerle tehditler, bu birbirine karışmış olan iyi ve kötüyü ayırt etmek içindir.
Hakla,batıl birbirine karıştığından, sağlam parayla kalp akçayı bu hareme döktüklerinden dolayı. Ayırt etmek için haki katları sınamış, görmüş bir mehenk gerektir ki, Bu hileleri fark etsin, şu tedbirlerin esası olsun. Ey Musa'nın anası, Musa'ya süt ver, belaya düşeceğine düşünme, suya at! Kim, elest gününde o sütü emmişse Musa gibi sütü fark eder.
Çocuğun fark ve temyiz sahibi olmasını cidden istiyorsan, ey Musa'nın anası, hemen şimdi onu emzir de, anasının sütündeki lezzeti anlaşılsın, yaratılışı kötü dadılara teslim olmasın.
Ey itimada layık adam, sen bir deve kaybetmişsin, herkes sana devenden bir nişan vermekte. Sen devenin nerede olduğunu bile bilmiyorsun ama o söylenen nişanların yanlış olduğunu biliyorsun. Devesini kaybetmeyen de taklitle devesini kaybeden kişi gibi bir deve arar. " Ben de devemi kaybettim. Kim bulursa müjdesini vereceğim" der. Deve aramakta seninle yoldaşlık eder, deveye tamah ettiğinden böyle bir oyuna girişir.
Sen kime " Bu söylediklerin yanlış" dersen o da sana uyup aynı sözü söyler. O yanlış nişaneyle doğrusunu ayırt edemez ama senin, sözün o mukallidin asasıdır, ona dayanır. Doğru ve benzer bir nişane verirlerse inanırsın, şüphen kalmaz. O, nişane, hasta canına şifa olur, benzinin rengi yerine gelir, iyileşir, kuvvetlenirsin.
Gözün ışıklanır, ayağın tutar, yürür. Cismin can olur, canın tamamıyla ruh kesilir. " Doğru söyledin ey emniyetli kişi, bu nişaneler, tamamıyla deveme ait. Bu nişaneler, apaçık ve inanılır deliller. Bu nişaneler, devemi gördüğüne delalet etmekte, adeta berat ve kadir, adeta kurtuluşun ta kendisi" Der, bu nişaneleri vereni " haydi, önden yürü. Yürüme vakti, sen öne düş de, ben senin ardınca geleyim. Doğru sözlü kişi, devemin kokusunu aldın, şimdi de nerede, göster" diye onu öne salarsın. Fakat deve sahibi olmayıp bu araştırmada taklide uyan kişinin,bu nişanelerle yakını artmaz, ancak hakikaten devesi kaybolanın inanışı ona da akseder.
Onun ciddiyetinden, tahassüründen bir koku alır, anlar ki onun bu yelip yortması saçma değil, elbette bir aslı var! Bu deve arayışı doğru değil ama o da bir deve kaybetmiştir. Başkasının devesine tamah edişi onun yüzünü örter de kendi kaybını unutturur. Devesi kaybolan nerelerde koşarsa bu da koşar, tamahından dertliye dost ve yoldaş olur.
Yalancı da doğrucuyla yoldaş olunca yalanı, ansızın doğru olur. Devenin koştuğu o ovada yalancı da kendi devesini buluverir. Onu görünce devesini hatırlar; dostunun, arkadaşının devesinden tamahını keser. Devesini orada otlar görür de mukallitten muhakkik olur. Deveyi orada aramadığı halde bulunca o an hakikaten deveye talip kesilir.
Bu nişaneler, apaçık ve inanılır deliller. Bu nişaneler, devemi gördüğüne delalet etmekte, adeta Berat ve Kadir, adeta kurtuluşun ta kendisi" der, bu nişaneleri vereni " haydi, önden yürü. Yürüme vakti, sen öne düş de, ben senin ardınca geleyim, doğru sözlü kişi, devemin kokusunu aldın, şimdi de nerede, göster" diye onu öne saların. Fakat deve sahibi olmayıp bu araştırmada taklide uyan kişinin, bu doğru nişanelerle yakını artmaz, ancak hakikaten devesi kaybolanın inanışı ona da akseder.
Onun ciddiyetinden, tahassüründen bir koku alır, anlar ki onun bu yelip yortması saçma değil, elbette bir aslı var! Bu deve arayışı doğru değil ama o da bir deve kaybetmiştir. Başkasının devesine tamah edişi onun yüzünü örterde kendi kaybını unutturur.
Devesi kaybolan nerelerde koşarsa bu da koşar, tamahından dertliye dost ve yoldaş olur. Yalancı da doğrucuyla yoldaş olunca yalanı ansızın doğru olur. Devenin koştuğu o ovada yalancı da kendi devesini buluverir. Onu görünce devesini hatırlar; dostunun, arkadaşının devesinden tamahını keser. Devesini orada otlar görür de mukallitten muhakkik olur. Deveyi orada aramadığı halde bulunca o an, hakikaten deveye talip kesilir.
Ondan sonra yalnızca yürümeye başlat, gözünü kendi devesine açar. Asıl deve arayan "Beni bıraktın mı, halbuki şimdiye kadar arkadaşlık ettik" deyince, " şimdiye kadar abes bir şeyle meşguldüm,tamahtan sana yaltaklanıp duruyordum. Bu arayışta senden zahiren, cismen ayrıldım ama asıl şimdi seninle derttaş oldum.
Şimdiye kadar devenin evsafını senden çalmıştım . Halbuki şimdi canım, benimkini gördü, artık gözüm doydu. Onu görmedikçe aramadım, istemedim. Fakat şimdi bakır mağlup oldu, altın üst geldi. Bütün suçlarım, şükür olsun,ibadet oldu, alay fena buldu, doğruluk kaldı.
Suçlarım, Hakk'a vesile oldu. Gayri suçlarımı kınama, onlara dokunma. Seni doğruluğun arayıcı etmişti. Bana da ciddiyetim ve araştırmam doğruluk kapısını açtı. Seni, doğruluğun aramaya sevk etti, beni de aramam doğruluğa çekti. Alay olsun diye, iş olsu diye yere devlet tohumu ekiyordum. Halbuki onun aslı varmış, hakiki kazancımmış. Ektiğim her taneye bedel yüzlerce tane çıktı" diye cevap verir. Hırsız, bir eve girmeğe kalkışır, girince görür ki girdiği kendi eviymiş! Ey soğuk, hararetlen ki sınasın, sertliğe alış ki yumuşayasın.
O iki deve değildir ki bir devedir. Fakat söz dar, mana ise pek geniş! Söz manaya daima kifayetsiz. Onun için peygamber" Tanrıyı bilenin dili tutulur" dedi. Söz, hesapta usturlaba benzer. Usturlap, göğü güneşi ne kadar bilebilir ki? Hele bu gök olursa. Bu öyle bir gök ki gökyüzü, buna nispetle bir katre. Bu güneş,o güneşe nispetle bir zerre!
Münafıkların yaptıkları mescidin hakiki bir mescide olmayıp hile yurdu, Yahudi tuzağı olduğu anlaşılınca, Peygamber " Onu yıkın! Süprüntülük, küllük, gübürlük yapın" buyurdu. Mescidin sahibi de mescit gibi kalptı. Tuzağa saçtığın taneler, cömertlik sayılmaz ki.
Oltandaki et lokması, balığı avlamak içindir. Öyle bir lokma ne ihsandır, ne cömertlik! Kuba'lıların Mescidi, taştan, topraktan ibaretken yine kendisinin naziri olmayan Mescid- i Dırar'ın vücuduna meydan vermedi. Taşa toprağa bile böyle bir zulüm ve sitem yapılmadı. Adalet emiri olan Resulellah, kuba mescidine benzemeyen o mescide şule vurdu, onu yakıp yıktı! Asılların aslı olan haki katların da bil ki farkları, ayrılıkları vardır.
Ne hayatı onun hayatına benzer, ne mematı onun mematına. Hatta kabrini bile öbürünün kabri gibi sanma. O cihanın farkını ben nasıl söyleyeyim? Ey iş eri, sen işini mehenge vur da bir Mescid'i Dırar da sen yapma. Sen o mescit yapanları kınıyor, onlarla alay ediyorsun ama gözünü çevirip baksan görürsün ki sen de onlardansın!
Mesnevi'den Hikayeler
KENDİ AYIBINI GÖREMEYİNCE
Dört Hintli bir Mescitte Tanrıya ibadet için namaza durmuşlar, rüku ve sücuda koyulmuşlardı. Her biri niyet edip tekbir alarak huzur ve huşuyla namaz kılmaktaydı. Bu sırada meyzin içeriye girdi. Hintlilerin birisinin ağzından bilaihtiyar bir söz çıktı; " meyzin, ezanı okudun mu, yoksa vakit var mı?" öbür Hintli, namaz içinde okuduğu halde " Sus yahu, konuştun, namazın bozuldu." Dedi.
Üçüncü Hintli ikincisine dedi ki : "Onu ne kınıyorsun baba, kendi derdine bak, kendini kına!" dördüncü " Hamd olsun ben, üçünüz gibi kuyuya düşmedim" dedi. Hulasa dördünün de namazı bozuldu. Alemin ayıbını söyleyen daha fazla yol kaybeder. Ne mutlu o kişiye ki kendi ayıbını görürse o alınır, o ayıbı kendisinde bulur.
Çünkü insanın yarısı ayıptandır, yarısı gayıptan! Madem ki başında onlarca yara var, merhemini başın vurmalısın. Yarayı ayıplamak, ona merhem koymaktır. Sınık bir hale düşü mü " Bir kavmin azizi zelil oldu mu acıyın ona"hadisine mazhar olur. Sende o ayıp yoksa da yine emin olma. Olabilir ki o ayıbı sen de yaparsın, günün birin de o ayıp, senden de zuhur edebilir.
Tanrıdan " Emin olmayın" sözünü duymadın? Peki o halde neden müsterih ve emin oluyorsun? İblis, yıllarca iyi adla anılarak yaşadığı halde nihayet bak, nasıl rüsvay oldu,, adı ne oldu? Yüceliği alemde tanınmıştı, aksiyle tanındı, yazık!
Emin değilsen, tanımayı isteme. Yürü, yüzünü korkuyla yıka da sonra göster. Güzelim, sakalın çıkmıyorsa başka sakalsızları kınama. Şu işe bak: Şeytan, belalara düştü de sana ibret oldu. Sen belaya uğrayıp ona ibret olmadın. O zehri içti, sen şerbetini iç,(ibret almana bak!)
Mesnevi'den Hikayeler
İLK ÖZEL SON DEĞERLİDİR
Kan dökücü oğuz Türkleri, malları yağma etmek üzere bir köye girdiler. O köyün eşrafından iki kişi yakalayıp birini öldürmeye niyet ettiler. Öldürmek üzere elini bağladıkları zaman dedi ki : " Padişahlar yüce erler. Niye benim kanıma kastediyorsunuz. Neden benim kanıma susadınız? Öldürülmemde ki maksat, garaz ne? Görüyorsunuz ya, gördüğünüz gibi yoksulum, çırçıplak bir adamım"
Oğuzların biri " arkadaşın korksun, ürksün de altınları çıkarsın diye öldürüyoruz" dedi. Adam "o benden yoksul" deyince oğuz " haber verdiler onun altını var" dedi. Adam dedi ki : "Madem ki bizim ikimizden bir şey umuyorsunuz, evvela onu öldürün de ben korkayım, altınların yerini göstereyim!"
Şimdi sen de Tanrının keremine bak ki biz ahir zamanda geldik Zamanlardan sonuncusu, ilk devirlerden daha üstündür. Hadiste " Ahirunes Sabikun" denmektedir. Merhamet sahibi Tanrı, Nuh ve Hud kavimlerinin helakini bize gösterdi. Biz korkalım ibret alalım diye onları kahretti. Ya aksi olsaydı vay haline!
Peygamberlerden hangisi, suça, ayıba dair bir şey söylediyse taş gibi katı gönüle, kapkara cana Tanrı fermanlarına ehemmiyet vermemeye yarın ki ahret gününün düşünmeyip rahatça keyfine bakmaya, bu aşağılık dünyaya heves etmeye,bu aşağılık dünyaya aşık, karılar gibi nefse zebun olmaya,nasihat edenlerden kaçmaya, temiz kişilerle buluşmaktan çekinmeye,gönüle gönül ehline karşı yabancı durmaya, padişahlara hile düzmeye, onlara karşı tilkilik yapmaya kalkışmaya, gözü tok kişileri yoksul sanmaya,onlara haset edip gizlice düşman olmaya dair söyledi.
Onlardan biri verdiğin bir şeyi kabul ederse yoksul dersin kabul etmezse riyakar ve mürai! İnsanlara karışırsa tamahkar dersin. Karışmaz, çekingen davranırsa kibirli! Yahut da münafıklar gibi " Çoluğun, çocuğun nafakasını kazanmaya uğraşıyorum, ne başımı kaşımaya vaktim var , ne din kaydına düşüp ibadet etmeğe!
Lütfet, bizi himmetle bir an da sonunda biz de velilerden olalım" diye mazeret serdedersin. Fakat bu sözde, dertten aşktan değildir. Adeta uyuyan bir adamın bir aralık uyanıp sayıklayarak tekrar uykuya dalmasına benzer. "Ayalimin rızkını kazanmaktan başka bir şey yapmıyorum. Ne çare? Dişimle, tırnağımla çalışıp çabalıyor, helalinden kazanıyorum" dersin.
Ey sapıklara karışan, ne helali? Senin kanından başka helal göremiyorum. Çare Tanrıdandır. Lokmandan değil. Çare dindendir puttan değil! Ey aşağılık dünyaya bile sabredemeyen, bu yeryüzünü güzel bir tarzda döşeyen Tanrıya nasıl sabredebiliyorsun?
Ey naz ve nimete bile sabredemeyen, kerim Tanrıya nasıl sabredebiliyorsun? Ey temize, pise bile sabırsız, yaradanına nasıl sabredebiliyorsun? Nerede bir Halil ki mağaradan çıkıp ayı görünce " Bu benim Rabbim"dedikten sonra battığını görünce kendisine gelip " Nerede kainatı yaratan Tanrı?" desin.
Ben bu iki meclis sahibini görmedikçe iki alemi de görmek istemem. Tanrı sıfatlarını görmedikçe ekmek bile yesem boğazımda kalır. Onun yüzünü görmedikçe, onun gülünü , gül bahçesini temaşa etmedikçe lokma nasıl siner? Tanrıyı ummadan bu suyu bir an bile kim içer? Ancak öküz ve eşşek!
Hayvan gibi olanlar, hatta ondan da aşağı bir dereceye düşmüş bulunanlar, hileyle dolu olsa bile yine pis, murdar, kokmuş kişilerdir. Böyle kişinin hilesi de baş aşağı olmuştur. Kendisi de. Zamanı geçip gitmiş, günü bir türlü gelmez olmuştur. Düşüncesi körleşmiş aklı bozulmuş ömrü hiçe gitmiştir. Elif gibi hiçbir şeyi yoktur! " ben de bu düşüncedeyim" dese bile bu da o nefsin hilesinden,masalındandır.
" Tanrı yargılayıcıdır, merhametlidir" demesi de aşağılık nefsin hilesinden başka bir şey değildir. Ey elimde ekmeğim yok diye gamdan ölen, Tanrı yargılayıcı ve merhametliyse ya bu korku ne?
Mesnevi'den Hikayeler
İHTİYARLIKTAN
İhtiyarın biri, bir doktora " Dimağım yorgun, aklım yerinde değil" dedi. Doktor dedi ki . " O akıl zayıflığı ihtiyarlıktandır" ihtiyar " Gözüm de kararıyor" dedi. Doktor "Koca ihtiyar, ihtiyarlıktan" dedi. Adam " Arkam dehşetli ağrıyor"deyince doktor dedi ki: "A zayıf ihtiyar, ihtiyarlıktan!" Adam " Ne yiyorsam hazmedemiyorum" dedi. Doktor " Mide zayıflığı da ihtiyarlıktan" dedi. Adam " Nefes alırken sıkıntı çekiyorum, nefes darlığım var" dedi.
Doktor dedi ki: "Evet, nefes darlığı da ihtiyarlıktan. İhtiyarlayınca insanda iki yüz türlü illet peyda olur." İhtiyar kızıp " Be ahmak, lafın hep bu mu, sen doktorluktan yalnız bunu mu belledin? Be herif, Tanrı her derde bir dermen verdi, bunu bilemiyor musun? Sen ahmak bir eşeksin,bilgin de kıt, aklın da ayağın kısa olduğundan yeryüzünde kalakalmışsın" dedi.
Doktor cevap verdi " Ey yaşı altmış, işi bitmiş adam bu kızgınlık, bu hiddet de ihtiyarlıktan!" vücudun bütün cüzüleri, zayıflar, yıpranır, sabır da azalır. İki çift söze bile tahammül edemez, haykırır. Bir yudum suyu bile hazmedemez, kusuverir! Ancak Tanrı sarhoşu olan ihtiyar müstesna. O tertemiz bir yaşayışa sahiptir.
Zahiren ihtiyardır ama hakikatte çocuk. Zaten o veli ve nebi nedir ki? Eğer iyinin, kötünün yanın da zahir olmasalar bu aşağılık kişilerin onlara şu hasedi neden?
Onlar yakin ilmini bilmiyorlarsa onlara karşı bu buğuz, bu hilekarlık, bu kin ne? Onlara düşman olanlar ölümden sonra dirilmeyi ve kıyamet günün bilselerdi kendilerini keskin kılıca nasıl atarlardı.
O pir sana gülümser, fakat sen onu öyle görme, onun için yüzlerce kıyamet var. Cennet, cehennem hepsi onun cüzüleri. Ne düşünürsen, o, o düşünceden de üstün. Ne düşünüyorsan yokluk kabul eder, fakat düşünceye sığmayan yok mu? İşte Tanrı odur.
İçin de kim olduğunu biliyorsa, evin kapısında ki küstahlık neden? Ahmaklar Mescidi ulularda gönül ehlinin gönlünü yıkmaya çalışır. Halbuki o mecazidir be eşekler, bu hakikat. Uluların gönülden başka Mescidi yoktur. Herkesin secdegahı olan velilerin gönül mescitlerinde Tanrı vardır. Tanrı erinin gönlü derde düşmedikçe Tanrı, Hiçbir milleti rüsvay etmemiştir.
Peygamberlerle savaşa girişenler, onları cisim görüp kendileri gibi insan sanmışlardır. Sen de o ilk gelenlerin ahlakı var. Nasıl oluyor da sen de onlar gibi helak olmaktan korkmu yorsun? Onlarda ki nişanelerin hepsi sende de var. Maden ki onlardansın, nerede kurtulacaksın?
Mesnevi'den Hikayeler
NİŞANELERİ OKUMAK
Çocuğun biri, babasının tabutu önünde ağlamakta, başına vurmaktaydı. " Baba, seni nereye götürüyorlar? Nihayet seni toprağın altına yatıracaklar. Öyle bir dar, öyle bir elemli eve götürüyorlar ki orada ne halı var, ne hasır. Ne geceleyin bir ışık var, ne gündüzün bir dilim ekmek. Ne yemek kokusu var, ne yiyecekten eser.
Ne mamur bir kapı var, ne damın da bir yol, ne de sığınılacak bir komşu! Halkın öptüğü cismin o elemli yurda nasıl gidecek? Amansız bir ev, dar bir yer orada ne bet kalır ne beniz" demekte. Bu suretle o evin vasıflarını sayıp gözlerinden kanlı yaşlar saçmaktaydı.
Cuha babasına dedi ki: " Babacığım, vallahi bu adamı bizim eve götürüyorlar." Babası , Cuha'ya " Ahmak olma" dedi. Cuha, " Baba, şu nişaneleri dinle. Birer ,birer saydığı bu nişanelerin hepsi, şeksiz şüphesiz bizim evin nişaneleri. Ne hasır var, ne ışık var, ne yemek. Ne kapısı mamur, ne içi, ne damı!"
Halkta da bu suretle kendilerine ait yüzlerce alamet olduğu halde azgınlar, bu nişaneleri görmezler. Kibriya güneşinin şuanından mahrum ve ışıksız olan gönül evi, Yahudilerin canı gibi dar ve karanlıktır; muhabbet ihsan eden Tanrının zevkinden mahrumdur. Ne güneşin o gönüle ışığı parlar, ne o gönlün sahası genişler, ne kapısı açılır. Sana böyle bir gönülden mezar yeğdir. Gönül mezarından çık artık!
Ey şuh ve neşeli can, dirisin, diri oğlusun. Bu dar gönül mezarında nefesin daralmıyor mu? Sen vaktin Yusuf'un, gökyüzünün güneşi. Bu çölden bu zindandan çık yüzünü göster! Yunus balığın karnında pişti. Yunus Peygamber, bu beladan ancak tespihle kurtuldu. Balık karnında tespih etmeseydi kıyamete kadar o hapiste, o zindan da kalırdı. Yunus balıktan Tanrıyı tespih ederek halas oldu. Tespih nedir? Elest gününün nişanesi. Eğer can tespihini unutursan şu balıkların tespihini dinle. Tanrıyı gören Tanrıya mensuptur, o denizi gören, o balıktır.
Bu cihan denizdir, ten balık, ruh da sabah nurundan mahcup Yunus. Yunus Tanrıya tespih ettiği için balıktan kurtuldu, yoksa hazmolur, yok olup giderdi. Bu deniz can balıklarıyla dopdoludur. Sen görmüyorsun amam etrafında uçuşup duruyorlar. O balıklar, sana kendilerini çarpmaktalar. Gözünü aç da apaçık gör.
Balıkları görmüyorsan bile bari kulağın, tespihlerini duysan. Sabretmek, canın tespihleridir. Sabret asıl doğru tespih odur. O derecede hiçbir tespih yoktur. Sabret, asıl doğru tespih odur. O derecede hiçbir tespih yoktur. Sabret, " Sabır, sıkıntının, darlığın anahtarıdır." Sabır sırat köprüsüne benzer, cennetse öbür tarafta, her güzelin bir çirkin lalası vardır.
Kırılan sırça gönüllü, sen sabrın zevkini ne bilirsin? Hele o Çikil güzeline ulaşmak için çekilen sabrın lezzetini! Savaş zevki, kudret ve kuvvetli ere göredir, karı tabiatlı adamsa ancak zekerden zevk alır. Zekerden başka ne dini vardır. Ne zikri; o düşünce , o adamı ta aşağılık yere kadar çekip götürür.
Gökyüzüne bile çıksa korkma ondan. Çünkü sesi yukarılardan gelse bile atını aşağıya doğru sürüp durur.! Yoksulların alemlerinden korkulur mu? O alemler lokma elde etmek için bir yoldur.
Bir iri adam bir oğlanı ele geçirdi. Bu adam bana kast eder diye çocuğun yüzü sarardı. Adam dedi ki " güzelim, emin ol. Sen benim üstüme bineceksin. Ben korkunç görünsem de aldırış etme, bil ki ben bir ibneyim. Deveye biner gibi bin üstüme, sür"
İnsanların suretleriyle manaları da böyledir. Dışardan adam görünürler, içerden melül Şeytan! Ey Ad gibi ip iri adam, sen rüzgarın tesiriyle dalın vurduğu davula benziyorsun. Tilki hava ile dolu tulum gibi bir davul yüzünden avını yele verdi. Davulda bir can olmadığını, içinin hava dolu olduğunu görünce dedi ki: " Domuz bile şu bomboş tulumdan yeğ!" davul sesinden tilkiler korkar, fakat akıllı kişi onu öyle döver ki deme gitsin!
Mesnevi'den Hikayeler
SÜVARİDEN KORKAN OKÇU
Bir atlı cins ata binmiş, pür silah, heybetle bir ormana dalmış, gidiyordu. Usta bir okçu görüp korkarak yayını çekti. Onu vurmak isterken atlı bağırdı: "Ben cüssece iriyim ama hakikatte zayıf bir adamım. Sakın benim iriliğime bakma, savaş zamanı kocakarıdan da aşağıyım."
Okçu " haydi git, iyi ki söyledin, yoksa korkumdan seni vuracaktım" dedi. Nice adamlar vardır ki erkek olmadıklarından ellerinde kılıç olduğu halde karşıdakini silahla tepelenmişlerdir. Rüstem'lerin silahını bile kuşansan ehli olmadıktan sonra canından olursun. Oğul, kılıcı bırak da can siperini ele al. Bu padişahtan ancak başsız olan başını kurtarır. Senin silahın; hilen, düzenindir.
Hem senden doğar hem canına kast eder. Bu hilelerden madem ki bir fayda elde edemedin, hileyi bırak da devletlere kavuşasın. Madem ki hileden bir meyve elde edip yiyemedin, bırak hileyi, Tanrıyı ara! Bu bilgiler, sana madem ki kutlu değil, kendini ahmak yerine koy, şom şeyi terk et! Melekler gibi " Tanrım, bizim bilgimiz, ancak senin bildirdiğin bilgidir, başka bir şet bilmiyoruz" de.
Mesnevi'den Hikayeler
KURU AKIL NEYE YARAR
Bir bedevi, devesine iki dolu çuval yüklemiş, birisi onu lafa tuttu. Vatanından sorup konuşturdu ve o suallerle bir hayli inciler deldi. Sonra dedi ki: " o iki çuvalda ne dolu? Doğruca söyle!" Bedevi " bir tanesinde buğday var. Öbürü kum, yiyecek bir şey değil1" dedi. Adam " neden bu kumu doldurdun" diye sordu.
Bedevi cevap verdi: " O çuval boş kalmasın diye". Adam; " Akıllılık edip buğdayın yarısını bu çuvala, yarısını da öbür çuvala koy. Bu suretle hem çuvallar hafifler, hem devenin yükü " dedi. Bedevi bu fikri pek beğenip " Ey akıllı ve hür hakim, böyle bir ince fikir, böyle bir güzel rey sahibi olduğun halde neden böyle çırçıplaksın, yaya yürüyor, yoruluyorsun?" Dedi. O iyi kalpli bedevi, hakime acıdı, onu deveye bindirmek istedi. Tekrar " Ey güzel sözlü hakim, birazcık halinden bahset. Böyle bir akılla, böyle bir kifayetle sen ya vezirsin ya padişah. Doğru söyle!" dedi. Hakim dedi ki: " İkisi de değilim, halktan bir adamım. Halime elbiseme baksana!" bedevi " Kaç deven, kaç öküzün var?" diye sordu.
Hakim cevap verdi: " Uzun etme. Ne ona malikim, ne buna!" Bedevi, " peki, bari dükkanındaki mal ne, onu söyle!" dedi. Hakim dedi ki " Benim dükkanım nerede, yerim yurdum nerede? Bedevi, öyleyse paranı sorayım: sen yapayalnız gidiyorsun, hoş nasihatlar da bulunuyorsun, ne kadar paran var?
Alemdeki bakırları altın yapacak kimya senin elinde, akıl ve bilgi incilerin tümen, tümen dedi!" dedi. Hakim, " Ey Arabın iftiharı, vallahi para şöyle dursun, bir gecelik yiyecek alacak mangırım bile yok. Yalınayak başı kabak koşup duruyorum. Kim, bir dilim ekmek verirse oraya gidiyorum. Bu kadar hikmet, fazilet ve hünerden ancak hayal ve baş ağrısı elde ettim" deyince; Arap dedi ki : " yürü, yanımdan uzaklaş. Senin nuhusetin benim başıma da çökmesin. O şom hikmetini benden uzaklaştır. Sözün zamane halkına şom. Ya sen o yana git, ben bu yana gideyim. Yahut sen önden yürü, ben arkadan yürüyeyim. Bir çuvalımda buğday, öbüründe kum olması, senin hikmetinden daha iyi be hayırsız! Benim ahmaklığım, çok mübarek bir ahmaklık. Gönlümde azığım var, canım pehrizkar!"
Sen de şekavetin azalmasını istiyorsan çalış, sendeki hikmet azalsın. Tabiattan doğan, hayalden meydana gelen hikmet, Tanrı nurunun feyzinden nasipsiz bir hikmettir. Dünya hikmeti, zannı, şüpheyi attırır, din hikmetiyse insanı feleğin üstüne çıkarır. Ahir zamanın adi ukalası, kendileri evvelce gelenlerden üstün görürler. Hileler öğrenip ciğerler yakmışlar, hileler, düzenler bellemişlerdir. Asıl sermaye iksiri olan sabrı, ihsanı, cömertliğiyle vermişlerdir.
Fikir ona derler ki bir yol açsın. Yol ona derler ki önüne bir padişah çıkagelsin. Padişah ona derler ki kendiliğinden padişah olsun; hazinelerle, askerlerle değil. Zira kendiliğinden padişah olursa padişahlığı, Ahmet'in pak dininin yüceliği gibi ebedidir.
Mesnevi'den Hikayeler
İBRAHİM ETHEM'İN KERAMETİ
İbrahim Ethem'den rivayet edilmiştir; bir yerde deniz kıyısında oturmuş, o can sultanı, hırkasını dikmeğe koyulmuştu. Ansızın oraya bir emir geldi. o emir, şeyhin kullarındandı. Şeyhi tanıyıp hemen secde etti. Şeyhin hırka dikmekte olduğunu görüp şaşırdı. Şekli de değişmişti, huyu da! Emir, kendi kendisine " öyle bir ulu sultanlığı terk etti de şu yoksulluğu ihtiyar etti. Bu ne acayip iş! Yedi iklim padişahlığını kaybetsin de yoksullar gibi kendi hırkasını diksin" diyordu.
Şeyh onun düşüncesini anladı. Şeyh, ümit ve korku gibi gönüllere girer, yürür. Cihan esrarı ona gizli değildir. Ey sermayesizler, gönül sahiplerinin huzurunda gönüllerinizi koruyun! Ten ehlinin yanında edep, zahiri muameleden ibarettir. Çünkü Tanrı, onlardan gizli şeyleri örtmüştür. Fakat gönül ehillerinin yanında edep, batini bir muameledir. Batına aittir. Zira onların gönülleri, gizli şeyleri anlar.
Sen ne aykırı iş yapıyorsun. Körlerin yanına bir makam kapmak hevesiyle gidiyor, huzur ile edebe riayet ederek ta kapı yanına oturuyor. Gözlülerin yanındaysa edebi terk ediyorsun. Onun için şehvet ateşine odun oldun ya! Madem ki anlayışın yok, hidayet nurundan mahrumsun. Körler için yüzünü cilala, süsle dur.
Gözlülerin huzurunda da yüzüne pislik sür, sonra da bu kokmuş halinle nazlan! Şeyh, derhal iğnesini denize attı ve yüce sesle iğneyi istedi. Yüz binlerce Tanrı balığı, her birinin ağzında birer altın iğne olduğu halde, Ey şeyh Tanrının iğnelerini al, diye Tanrı denizinden baş çıkardı. İbrahim Ethem, yüzünü o emire dönüp dedi ki; Ey emir, gönül saltanatı mı iyi, öyle bayağı bir saltanat mı?
Bu zahiri bir işaretten ibaret, bir hiç hile değil. Batın alemine varırsan bunun yirmi mislini görürsün. Şehre bahçeden bir dal getirirler. Fakat bağı bostanı oraya nasıl götürsünler? Hele bu gökyüzü, ancak bir yaprağı olan bir bağ olursa. Hatta o alem bir içtir, hakikattir de şu cihan, onun kabuğuna benzer. Sen, o bağa doğru adım atamıyorsun. Fazla koku kokla da nezleni gider!
Bu suretle o koku, canını çeksin de gözlerinin nuru olsun. Yakup Peygamberin oğlu Yusuf, bu koku hakkında " Gömleğimi alın, götürüp babamın yüzüne koyun" dedi. Ahmet bu koku için vaizlerinde daima " Gözüm namazda ışıklanır" buyurdu. Beş duyguda birbirleriyle birleşmiştir.
Tortuyu süzmek, safı meydana getirmek için aklımızın ne kadar zahmetler çekmesi lazım. Kış ve güz imtihanlarıyla yazın harareti, can gibi olan bahar, yeller, bulutlar, şimşekler, hep hadiselerin zuhur etmesi; Rengi toprak olan yerin yeninde, yakasında bulunan lalle adi taşı meydana çıkarması içindir. Bu abus suratlı toprak, hak hazinesinden, kerem deryasından ne çalmışsa, takdir şahnesi, hadi der, doğru söyle.
Aldığın neyse bir kılına kadar anlat! Hırsız, yani toprak " Hiçbir şey almadım, hiçbir şey" derse de şahne, onu durmadan çekiştirip durur, eğip büker. Şahne, ona gah şeker gibi latif sözler söyler; gah onu asar, en kötü işkencelerde bulunur. Bu suretle kahırla, lütufla, korku ve can ateşinin tesiriyle o gizli şeylerin açığa vurulmasına gayret eder.
O baharlar, Kibriya, şahnesinin lütfudur. Hazan da tanrının korkutması, tehdit etmesidir. Kış da " Ey gizli hırsız, meydana çık" diye manevi bir çarmıhtır. Savaş erinin gönlü bir zaman ferahlar, bir zaman daralır, derde, gıllıgüşa düşer. Çünkü bedenlerimiz olan bu su ve toprak, bu balçık, münkirdir.
Canların ziyasının hırsızıdır. Ulu Tanrı, ey yiğit, sıcağı soğuğu. Zahmeti, derdi bedenlerimize havale etmiştir. Bütün bunlar, korku, açlık,malların azlığı, bedenimizin hastalığı, hepsi can nakdinin meydana çıkması içindir. Vaitlerle tehditler, bu birbirine karışmış olan iyi ve kötüyü ayırt etmek içindir.
Hakla,batıl birbirine karıştığından, sağlam parayla kalp akçayı bu hareme döktüklerinden dolayı. Ayırt etmek için haki katları sınamış, görmüş bir mehenk gerektir ki, Bu hileleri fark etsin, şu tedbirlerin esası olsun. Ey Musa'nın anası, Musa'ya süt ver, belaya düşeceğine düşünme, suya at! Kim, elest gününde o sütü emmişse Musa gibi sütü fark eder.
Çocuğun fark ve temyiz sahibi olmasını cidden istiyorsan, ey Musa'nın anası, hemen şimdi onu emzir de, anasının sütündeki lezzeti anlaşılsın, yaratılışı kötü dadılara teslim olmasın.
Ey itimada layık adam, sen bir deve kaybetmişsin, herkes sana devenden bir nişan vermekte. Sen devenin nerede olduğunu bile bilmiyorsun ama o söylenen nişanların yanlış olduğunu biliyorsun. Devesini kaybetmeyen de taklitle devesini kaybeden kişi gibi bir deve arar. " Ben de devemi kaybettim. Kim bulursa müjdesini vereceğim" der. Deve aramakta seninle yoldaşlık eder, deveye tamah ettiğinden böyle bir oyuna girişir.
Sen kime " Bu söylediklerin yanlış" dersen o da sana uyup aynı sözü söyler. O yanlış nişaneyle doğrusunu ayırt edemez ama senin, sözün o mukallidin asasıdır, ona dayanır. Doğru ve benzer bir nişane verirlerse inanırsın, şüphen kalmaz. O, nişane, hasta canına şifa olur, benzinin rengi yerine gelir, iyileşir, kuvvetlenirsin.
Gözün ışıklanır, ayağın tutar, yürür. Cismin can olur, canın tamamıyla ruh kesilir. " Doğru söyledin ey emniyetli kişi, bu nişaneler, tamamıyla deveme ait. Bu nişaneler, apaçık ve inanılır deliller. Bu nişaneler, devemi gördüğüne delalet etmekte, adeta berat ve kadir, adeta kurtuluşun ta kendisi" Der, bu nişaneleri vereni " haydi, önden yürü. Yürüme vakti, sen öne düş de, ben senin ardınca geleyim. Doğru sözlü kişi, devemin kokusunu aldın, şimdi de nerede, göster" diye onu öne salarsın. Fakat deve sahibi olmayıp bu araştırmada taklide uyan kişinin,bu nişanelerle yakını artmaz, ancak hakikaten devesi kaybolanın inanışı ona da akseder.
Onun ciddiyetinden, tahassüründen bir koku alır, anlar ki onun bu yelip yortması saçma değil, elbette bir aslı var! Bu deve arayışı doğru değil ama o da bir deve kaybetmiştir. Başkasının devesine tamah edişi onun yüzünü örter de kendi kaybını unutturur. Devesi kaybolan nerelerde koşarsa bu da koşar, tamahından dertliye dost ve yoldaş olur.
Yalancı da doğrucuyla yoldaş olunca yalanı, ansızın doğru olur. Devenin koştuğu o ovada yalancı da kendi devesini buluverir. Onu görünce devesini hatırlar; dostunun, arkadaşının devesinden tamahını keser. Devesini orada otlar görür de mukallitten muhakkik olur. Deveyi orada aramadığı halde bulunca o an hakikaten deveye talip kesilir.
Bu nişaneler, apaçık ve inanılır deliller. Bu nişaneler, devemi gördüğüne delalet etmekte, adeta Berat ve Kadir, adeta kurtuluşun ta kendisi" der, bu nişaneleri vereni " haydi, önden yürü. Yürüme vakti, sen öne düş de, ben senin ardınca geleyim, doğru sözlü kişi, devemin kokusunu aldın, şimdi de nerede, göster" diye onu öne saların. Fakat deve sahibi olmayıp bu araştırmada taklide uyan kişinin, bu doğru nişanelerle yakını artmaz, ancak hakikaten devesi kaybolanın inanışı ona da akseder.
Onun ciddiyetinden, tahassüründen bir koku alır, anlar ki onun bu yelip yortması saçma değil, elbette bir aslı var! Bu deve arayışı doğru değil ama o da bir deve kaybetmiştir. Başkasının devesine tamah edişi onun yüzünü örterde kendi kaybını unutturur.
Devesi kaybolan nerelerde koşarsa bu da koşar, tamahından dertliye dost ve yoldaş olur. Yalancı da doğrucuyla yoldaş olunca yalanı ansızın doğru olur. Devenin koştuğu o ovada yalancı da kendi devesini buluverir. Onu görünce devesini hatırlar; dostunun, arkadaşının devesinden tamahını keser. Devesini orada otlar görür de mukallitten muhakkik olur. Deveyi orada aramadığı halde bulunca o an, hakikaten deveye talip kesilir.
Ondan sonra yalnızca yürümeye başlat, gözünü kendi devesine açar. Asıl deve arayan "Beni bıraktın mı, halbuki şimdiye kadar arkadaşlık ettik" deyince, " şimdiye kadar abes bir şeyle meşguldüm,tamahtan sana yaltaklanıp duruyordum. Bu arayışta senden zahiren, cismen ayrıldım ama asıl şimdi seninle derttaş oldum.
Şimdiye kadar devenin evsafını senden çalmıştım . Halbuki şimdi canım, benimkini gördü, artık gözüm doydu. Onu görmedikçe aramadım, istemedim. Fakat şimdi bakır mağlup oldu, altın üst geldi. Bütün suçlarım, şükür olsun,ibadet oldu, alay fena buldu, doğruluk kaldı.
Suçlarım, Hakk'a vesile oldu. Gayri suçlarımı kınama, onlara dokunma. Seni doğruluğun arayıcı etmişti. Bana da ciddiyetim ve araştırmam doğruluk kapısını açtı. Seni, doğruluğun aramaya sevk etti, beni de aramam doğruluğa çekti. Alay olsun diye, iş olsu diye yere devlet tohumu ekiyordum. Halbuki onun aslı varmış, hakiki kazancımmış. Ektiğim her taneye bedel yüzlerce tane çıktı" diye cevap verir. Hırsız, bir eve girmeğe kalkışır, girince görür ki girdiği kendi eviymiş! Ey soğuk, hararetlen ki sınasın, sertliğe alış ki yumuşayasın.
O iki deve değildir ki bir devedir. Fakat söz dar, mana ise pek geniş! Söz manaya daima kifayetsiz. Onun için peygamber" Tanrıyı bilenin dili tutulur" dedi. Söz, hesapta usturlaba benzer. Usturlap, göğü güneşi ne kadar bilebilir ki? Hele bu gök olursa. Bu öyle bir gök ki gökyüzü, buna nispetle bir katre. Bu güneş,o güneşe nispetle bir zerre!
Münafıkların yaptıkları mescidin hakiki bir mescide olmayıp hile yurdu, Yahudi tuzağı olduğu anlaşılınca, Peygamber " Onu yıkın! Süprüntülük, küllük, gübürlük yapın" buyurdu. Mescidin sahibi de mescit gibi kalptı. Tuzağa saçtığın taneler, cömertlik sayılmaz ki.
Oltandaki et lokması, balığı avlamak içindir. Öyle bir lokma ne ihsandır, ne cömertlik! Kuba'lıların Mescidi, taştan, topraktan ibaretken yine kendisinin naziri olmayan Mescid- i Dırar'ın vücuduna meydan vermedi. Taşa toprağa bile böyle bir zulüm ve sitem yapılmadı. Adalet emiri olan Resulellah, kuba mescidine benzemeyen o mescide şule vurdu, onu yakıp yıktı! Asılların aslı olan haki katların da bil ki farkları, ayrılıkları vardır.
Ne hayatı onun hayatına benzer, ne mematı onun mematına. Hatta kabrini bile öbürünün kabri gibi sanma. O cihanın farkını ben nasıl söyleyeyim? Ey iş eri, sen işini mehenge vur da bir Mescid'i Dırar da sen yapma. Sen o mescit yapanları kınıyor, onlarla alay ediyorsun ama gözünü çevirip baksan görürsün ki sen de onlardansın!
Mesnevi'den Hikayeler
KENDİ AYIBINI GÖREMEYİNCE
Dört Hintli bir Mescitte Tanrıya ibadet için namaza durmuşlar, rüku ve sücuda koyulmuşlardı. Her biri niyet edip tekbir alarak huzur ve huşuyla namaz kılmaktaydı. Bu sırada meyzin içeriye girdi. Hintlilerin birisinin ağzından bilaihtiyar bir söz çıktı; " meyzin, ezanı okudun mu, yoksa vakit var mı?" öbür Hintli, namaz içinde okuduğu halde " Sus yahu, konuştun, namazın bozuldu." Dedi.
Üçüncü Hintli ikincisine dedi ki : "Onu ne kınıyorsun baba, kendi derdine bak, kendini kına!" dördüncü " Hamd olsun ben, üçünüz gibi kuyuya düşmedim" dedi. Hulasa dördünün de namazı bozuldu. Alemin ayıbını söyleyen daha fazla yol kaybeder. Ne mutlu o kişiye ki kendi ayıbını görürse o alınır, o ayıbı kendisinde bulur.
Çünkü insanın yarısı ayıptandır, yarısı gayıptan! Madem ki başında onlarca yara var, merhemini başın vurmalısın. Yarayı ayıplamak, ona merhem koymaktır. Sınık bir hale düşü mü " Bir kavmin azizi zelil oldu mu acıyın ona"hadisine mazhar olur. Sende o ayıp yoksa da yine emin olma. Olabilir ki o ayıbı sen de yaparsın, günün birin de o ayıp, senden de zuhur edebilir.
Tanrıdan " Emin olmayın" sözünü duymadın? Peki o halde neden müsterih ve emin oluyorsun? İblis, yıllarca iyi adla anılarak yaşadığı halde nihayet bak, nasıl rüsvay oldu,, adı ne oldu? Yüceliği alemde tanınmıştı, aksiyle tanındı, yazık!
Emin değilsen, tanımayı isteme. Yürü, yüzünü korkuyla yıka da sonra göster. Güzelim, sakalın çıkmıyorsa başka sakalsızları kınama. Şu işe bak: Şeytan, belalara düştü de sana ibret oldu. Sen belaya uğrayıp ona ibret olmadın. O zehri içti, sen şerbetini iç,(ibret almana bak!)
Mesnevi'den Hikayeler
İLK ÖZEL SON DEĞERLİDİR
Kan dökücü oğuz Türkleri, malları yağma etmek üzere bir köye girdiler. O köyün eşrafından iki kişi yakalayıp birini öldürmeye niyet ettiler. Öldürmek üzere elini bağladıkları zaman dedi ki : " Padişahlar yüce erler. Niye benim kanıma kastediyorsunuz. Neden benim kanıma susadınız? Öldürülmemde ki maksat, garaz ne? Görüyorsunuz ya, gördüğünüz gibi yoksulum, çırçıplak bir adamım"
Oğuzların biri " arkadaşın korksun, ürksün de altınları çıkarsın diye öldürüyoruz" dedi. Adam "o benden yoksul" deyince oğuz " haber verdiler onun altını var" dedi. Adam dedi ki : "Madem ki bizim ikimizden bir şey umuyorsunuz, evvela onu öldürün de ben korkayım, altınların yerini göstereyim!"
Şimdi sen de Tanrının keremine bak ki biz ahir zamanda geldik Zamanlardan sonuncusu, ilk devirlerden daha üstündür. Hadiste " Ahirunes Sabikun" denmektedir. Merhamet sahibi Tanrı, Nuh ve Hud kavimlerinin helakini bize gösterdi. Biz korkalım ibret alalım diye onları kahretti. Ya aksi olsaydı vay haline!
Peygamberlerden hangisi, suça, ayıba dair bir şey söylediyse taş gibi katı gönüle, kapkara cana Tanrı fermanlarına ehemmiyet vermemeye yarın ki ahret gününün düşünmeyip rahatça keyfine bakmaya, bu aşağılık dünyaya heves etmeye,bu aşağılık dünyaya aşık, karılar gibi nefse zebun olmaya,nasihat edenlerden kaçmaya, temiz kişilerle buluşmaktan çekinmeye,gönüle gönül ehline karşı yabancı durmaya, padişahlara hile düzmeye, onlara karşı tilkilik yapmaya kalkışmaya, gözü tok kişileri yoksul sanmaya,onlara haset edip gizlice düşman olmaya dair söyledi.
Onlardan biri verdiğin bir şeyi kabul ederse yoksul dersin kabul etmezse riyakar ve mürai! İnsanlara karışırsa tamahkar dersin. Karışmaz, çekingen davranırsa kibirli! Yahut da münafıklar gibi " Çoluğun, çocuğun nafakasını kazanmaya uğraşıyorum, ne başımı kaşımaya vaktim var , ne din kaydına düşüp ibadet etmeğe!
Lütfet, bizi himmetle bir an da sonunda biz de velilerden olalım" diye mazeret serdedersin. Fakat bu sözde, dertten aşktan değildir. Adeta uyuyan bir adamın bir aralık uyanıp sayıklayarak tekrar uykuya dalmasına benzer. "Ayalimin rızkını kazanmaktan başka bir şey yapmıyorum. Ne çare? Dişimle, tırnağımla çalışıp çabalıyor, helalinden kazanıyorum" dersin.
Ey sapıklara karışan, ne helali? Senin kanından başka helal göremiyorum. Çare Tanrıdandır. Lokmandan değil. Çare dindendir puttan değil! Ey aşağılık dünyaya bile sabredemeyen, bu yeryüzünü güzel bir tarzda döşeyen Tanrıya nasıl sabredebiliyorsun?
Ey naz ve nimete bile sabredemeyen, kerim Tanrıya nasıl sabredebiliyorsun? Ey temize, pise bile sabırsız, yaradanına nasıl sabredebiliyorsun? Nerede bir Halil ki mağaradan çıkıp ayı görünce " Bu benim Rabbim"dedikten sonra battığını görünce kendisine gelip " Nerede kainatı yaratan Tanrı?" desin.
Ben bu iki meclis sahibini görmedikçe iki alemi de görmek istemem. Tanrı sıfatlarını görmedikçe ekmek bile yesem boğazımda kalır. Onun yüzünü görmedikçe, onun gülünü , gül bahçesini temaşa etmedikçe lokma nasıl siner? Tanrıyı ummadan bu suyu bir an bile kim içer? Ancak öküz ve eşşek!
Hayvan gibi olanlar, hatta ondan da aşağı bir dereceye düşmüş bulunanlar, hileyle dolu olsa bile yine pis, murdar, kokmuş kişilerdir. Böyle kişinin hilesi de baş aşağı olmuştur. Kendisi de. Zamanı geçip gitmiş, günü bir türlü gelmez olmuştur. Düşüncesi körleşmiş aklı bozulmuş ömrü hiçe gitmiştir. Elif gibi hiçbir şeyi yoktur! " ben de bu düşüncedeyim" dese bile bu da o nefsin hilesinden,masalındandır.
" Tanrı yargılayıcıdır, merhametlidir" demesi de aşağılık nefsin hilesinden başka bir şey değildir. Ey elimde ekmeğim yok diye gamdan ölen, Tanrı yargılayıcı ve merhametliyse ya bu korku ne?
Mesnevi'den Hikayeler
İHTİYARLIKTAN
İhtiyarın biri, bir doktora " Dimağım yorgun, aklım yerinde değil" dedi. Doktor dedi ki . " O akıl zayıflığı ihtiyarlıktandır" ihtiyar " Gözüm de kararıyor" dedi. Doktor "Koca ihtiyar, ihtiyarlıktan" dedi. Adam " Arkam dehşetli ağrıyor"deyince doktor dedi ki: "A zayıf ihtiyar, ihtiyarlıktan!" Adam " Ne yiyorsam hazmedemiyorum" dedi. Doktor " Mide zayıflığı da ihtiyarlıktan" dedi. Adam " Nefes alırken sıkıntı çekiyorum, nefes darlığım var" dedi.
Doktor dedi ki: "Evet, nefes darlığı da ihtiyarlıktan. İhtiyarlayınca insanda iki yüz türlü illet peyda olur." İhtiyar kızıp " Be ahmak, lafın hep bu mu, sen doktorluktan yalnız bunu mu belledin? Be herif, Tanrı her derde bir dermen verdi, bunu bilemiyor musun? Sen ahmak bir eşeksin,bilgin de kıt, aklın da ayağın kısa olduğundan yeryüzünde kalakalmışsın" dedi.
Doktor cevap verdi " Ey yaşı altmış, işi bitmiş adam bu kızgınlık, bu hiddet de ihtiyarlıktan!" vücudun bütün cüzüleri, zayıflar, yıpranır, sabır da azalır. İki çift söze bile tahammül edemez, haykırır. Bir yudum suyu bile hazmedemez, kusuverir! Ancak Tanrı sarhoşu olan ihtiyar müstesna. O tertemiz bir yaşayışa sahiptir.
Zahiren ihtiyardır ama hakikatte çocuk. Zaten o veli ve nebi nedir ki? Eğer iyinin, kötünün yanın da zahir olmasalar bu aşağılık kişilerin onlara şu hasedi neden?
Onlar yakin ilmini bilmiyorlarsa onlara karşı bu buğuz, bu hilekarlık, bu kin ne? Onlara düşman olanlar ölümden sonra dirilmeyi ve kıyamet günün bilselerdi kendilerini keskin kılıca nasıl atarlardı.
O pir sana gülümser, fakat sen onu öyle görme, onun için yüzlerce kıyamet var. Cennet, cehennem hepsi onun cüzüleri. Ne düşünürsen, o, o düşünceden de üstün. Ne düşünüyorsan yokluk kabul eder, fakat düşünceye sığmayan yok mu? İşte Tanrı odur.
İçin de kim olduğunu biliyorsa, evin kapısında ki küstahlık neden? Ahmaklar Mescidi ulularda gönül ehlinin gönlünü yıkmaya çalışır. Halbuki o mecazidir be eşekler, bu hakikat. Uluların gönülden başka Mescidi yoktur. Herkesin secdegahı olan velilerin gönül mescitlerinde Tanrı vardır. Tanrı erinin gönlü derde düşmedikçe Tanrı, Hiçbir milleti rüsvay etmemiştir.
Peygamberlerle savaşa girişenler, onları cisim görüp kendileri gibi insan sanmışlardır. Sen de o ilk gelenlerin ahlakı var. Nasıl oluyor da sen de onlar gibi helak olmaktan korkmu yorsun? Onlarda ki nişanelerin hepsi sende de var. Maden ki onlardansın, nerede kurtulacaksın?
Mesnevi'den Hikayeler
NİŞANELERİ OKUMAK
Çocuğun biri, babasının tabutu önünde ağlamakta, başına vurmaktaydı. " Baba, seni nereye götürüyorlar? Nihayet seni toprağın altına yatıracaklar. Öyle bir dar, öyle bir elemli eve götürüyorlar ki orada ne halı var, ne hasır. Ne geceleyin bir ışık var, ne gündüzün bir dilim ekmek. Ne yemek kokusu var, ne yiyecekten eser.
Ne mamur bir kapı var, ne damın da bir yol, ne de sığınılacak bir komşu! Halkın öptüğü cismin o elemli yurda nasıl gidecek? Amansız bir ev, dar bir yer orada ne bet kalır ne beniz" demekte. Bu suretle o evin vasıflarını sayıp gözlerinden kanlı yaşlar saçmaktaydı.
Cuha babasına dedi ki: " Babacığım, vallahi bu adamı bizim eve götürüyorlar." Babası , Cuha'ya " Ahmak olma" dedi. Cuha, " Baba, şu nişaneleri dinle. Birer ,birer saydığı bu nişanelerin hepsi, şeksiz şüphesiz bizim evin nişaneleri. Ne hasır var, ne ışık var, ne yemek. Ne kapısı mamur, ne içi, ne damı!"
Halkta da bu suretle kendilerine ait yüzlerce alamet olduğu halde azgınlar, bu nişaneleri görmezler. Kibriya güneşinin şuanından mahrum ve ışıksız olan gönül evi, Yahudilerin canı gibi dar ve karanlıktır; muhabbet ihsan eden Tanrının zevkinden mahrumdur. Ne güneşin o gönüle ışığı parlar, ne o gönlün sahası genişler, ne kapısı açılır. Sana böyle bir gönülden mezar yeğdir. Gönül mezarından çık artık!
Ey şuh ve neşeli can, dirisin, diri oğlusun. Bu dar gönül mezarında nefesin daralmıyor mu? Sen vaktin Yusuf'un, gökyüzünün güneşi. Bu çölden bu zindandan çık yüzünü göster! Yunus balığın karnında pişti. Yunus Peygamber, bu beladan ancak tespihle kurtuldu. Balık karnında tespih etmeseydi kıyamete kadar o hapiste, o zindan da kalırdı. Yunus balıktan Tanrıyı tespih ederek halas oldu. Tespih nedir? Elest gününün nişanesi. Eğer can tespihini unutursan şu balıkların tespihini dinle. Tanrıyı gören Tanrıya mensuptur, o denizi gören, o balıktır.
Bu cihan denizdir, ten balık, ruh da sabah nurundan mahcup Yunus. Yunus Tanrıya tespih ettiği için balıktan kurtuldu, yoksa hazmolur, yok olup giderdi. Bu deniz can balıklarıyla dopdoludur. Sen görmüyorsun amam etrafında uçuşup duruyorlar. O balıklar, sana kendilerini çarpmaktalar. Gözünü aç da apaçık gör.
Balıkları görmüyorsan bile bari kulağın, tespihlerini duysan. Sabretmek, canın tespihleridir. Sabret asıl doğru tespih odur. O derecede hiçbir tespih yoktur. Sabret, asıl doğru tespih odur. O derecede hiçbir tespih yoktur. Sabret, " Sabır, sıkıntının, darlığın anahtarıdır." Sabır sırat köprüsüne benzer, cennetse öbür tarafta, her güzelin bir çirkin lalası vardır.
Kırılan sırça gönüllü, sen sabrın zevkini ne bilirsin? Hele o Çikil güzeline ulaşmak için çekilen sabrın lezzetini! Savaş zevki, kudret ve kuvvetli ere göredir, karı tabiatlı adamsa ancak zekerden zevk alır. Zekerden başka ne dini vardır. Ne zikri; o düşünce , o adamı ta aşağılık yere kadar çekip götürür.
Gökyüzüne bile çıksa korkma ondan. Çünkü sesi yukarılardan gelse bile atını aşağıya doğru sürüp durur.! Yoksulların alemlerinden korkulur mu? O alemler lokma elde etmek için bir yoldur.
Bir iri adam bir oğlanı ele geçirdi. Bu adam bana kast eder diye çocuğun yüzü sarardı. Adam dedi ki " güzelim, emin ol. Sen benim üstüme bineceksin. Ben korkunç görünsem de aldırış etme, bil ki ben bir ibneyim. Deveye biner gibi bin üstüme, sür"
İnsanların suretleriyle manaları da böyledir. Dışardan adam görünürler, içerden melül Şeytan! Ey Ad gibi ip iri adam, sen rüzgarın tesiriyle dalın vurduğu davula benziyorsun. Tilki hava ile dolu tulum gibi bir davul yüzünden avını yele verdi. Davulda bir can olmadığını, içinin hava dolu olduğunu görünce dedi ki: " Domuz bile şu bomboş tulumdan yeğ!" davul sesinden tilkiler korkar, fakat akıllı kişi onu öyle döver ki deme gitsin!
Mesnevi'den Hikayeler
SÜVARİDEN KORKAN OKÇU
Bir atlı cins ata binmiş, pür silah, heybetle bir ormana dalmış, gidiyordu. Usta bir okçu görüp korkarak yayını çekti. Onu vurmak isterken atlı bağırdı: "Ben cüssece iriyim ama hakikatte zayıf bir adamım. Sakın benim iriliğime bakma, savaş zamanı kocakarıdan da aşağıyım."
Okçu " haydi git, iyi ki söyledin, yoksa korkumdan seni vuracaktım" dedi. Nice adamlar vardır ki erkek olmadıklarından ellerinde kılıç olduğu halde karşıdakini silahla tepelenmişlerdir. Rüstem'lerin silahını bile kuşansan ehli olmadıktan sonra canından olursun. Oğul, kılıcı bırak da can siperini ele al. Bu padişahtan ancak başsız olan başını kurtarır. Senin silahın; hilen, düzenindir.
Hem senden doğar hem canına kast eder. Bu hilelerden madem ki bir fayda elde edemedin, hileyi bırak da devletlere kavuşasın. Madem ki hileden bir meyve elde edip yiyemedin, bırak hileyi, Tanrıyı ara! Bu bilgiler, sana madem ki kutlu değil, kendini ahmak yerine koy, şom şeyi terk et! Melekler gibi " Tanrım, bizim bilgimiz, ancak senin bildirdiğin bilgidir, başka bir şet bilmiyoruz" de.
Mesnevi'den Hikayeler
KURU AKIL NEYE YARAR
Bir bedevi, devesine iki dolu çuval yüklemiş, birisi onu lafa tuttu. Vatanından sorup konuşturdu ve o suallerle bir hayli inciler deldi. Sonra dedi ki: " o iki çuvalda ne dolu? Doğruca söyle!" Bedevi " bir tanesinde buğday var. Öbürü kum, yiyecek bir şey değil1" dedi. Adam " neden bu kumu doldurdun" diye sordu.
Bedevi cevap verdi: " O çuval boş kalmasın diye". Adam; " Akıllılık edip buğdayın yarısını bu çuvala, yarısını da öbür çuvala koy. Bu suretle hem çuvallar hafifler, hem devenin yükü " dedi. Bedevi bu fikri pek beğenip " Ey akıllı ve hür hakim, böyle bir ince fikir, böyle bir güzel rey sahibi olduğun halde neden böyle çırçıplaksın, yaya yürüyor, yoruluyorsun?" Dedi. O iyi kalpli bedevi, hakime acıdı, onu deveye bindirmek istedi. Tekrar " Ey güzel sözlü hakim, birazcık halinden bahset. Böyle bir akılla, böyle bir kifayetle sen ya vezirsin ya padişah. Doğru söyle!" dedi. Hakim dedi ki: " İkisi de değilim, halktan bir adamım. Halime elbiseme baksana!" bedevi " Kaç deven, kaç öküzün var?" diye sordu.
Hakim cevap verdi: " Uzun etme. Ne ona malikim, ne buna!" Bedevi, " peki, bari dükkanındaki mal ne, onu söyle!" dedi. Hakim dedi ki " Benim dükkanım nerede, yerim yurdum nerede? Bedevi, öyleyse paranı sorayım: sen yapayalnız gidiyorsun, hoş nasihatlar da bulunuyorsun, ne kadar paran var?
Alemdeki bakırları altın yapacak kimya senin elinde, akıl ve bilgi incilerin tümen, tümen dedi!" dedi. Hakim, " Ey Arabın iftiharı, vallahi para şöyle dursun, bir gecelik yiyecek alacak mangırım bile yok. Yalınayak başı kabak koşup duruyorum. Kim, bir dilim ekmek verirse oraya gidiyorum. Bu kadar hikmet, fazilet ve hünerden ancak hayal ve baş ağrısı elde ettim" deyince; Arap dedi ki : " yürü, yanımdan uzaklaş. Senin nuhusetin benim başıma da çökmesin. O şom hikmetini benden uzaklaştır. Sözün zamane halkına şom. Ya sen o yana git, ben bu yana gideyim. Yahut sen önden yürü, ben arkadan yürüyeyim. Bir çuvalımda buğday, öbüründe kum olması, senin hikmetinden daha iyi be hayırsız! Benim ahmaklığım, çok mübarek bir ahmaklık. Gönlümde azığım var, canım pehrizkar!"
Sen de şekavetin azalmasını istiyorsan çalış, sendeki hikmet azalsın. Tabiattan doğan, hayalden meydana gelen hikmet, Tanrı nurunun feyzinden nasipsiz bir hikmettir. Dünya hikmeti, zannı, şüpheyi attırır, din hikmetiyse insanı feleğin üstüne çıkarır. Ahir zamanın adi ukalası, kendileri evvelce gelenlerden üstün görürler. Hileler öğrenip ciğerler yakmışlar, hileler, düzenler bellemişlerdir. Asıl sermaye iksiri olan sabrı, ihsanı, cömertliğiyle vermişlerdir.
Fikir ona derler ki bir yol açsın. Yol ona derler ki önüne bir padişah çıkagelsin. Padişah ona derler ki kendiliğinden padişah olsun; hazinelerle, askerlerle değil. Zira kendiliğinden padişah olursa padişahlığı, Ahmet'in pak dininin yüceliği gibi ebedidir.
Mesnevi'den Hikayeler
İBRAHİM ETHEM'İN KERAMETİ
İbrahim Ethem'den rivayet edilmiştir; bir yerde deniz kıyısında oturmuş, o can sultanı, hırkasını dikmeğe koyulmuştu. Ansızın oraya bir emir geldi. o emir, şeyhin kullarındandı. Şeyhi tanıyıp hemen secde etti. Şeyhin hırka dikmekte olduğunu görüp şaşırdı. Şekli de değişmişti, huyu da! Emir, kendi kendisine " öyle bir ulu sultanlığı terk etti de şu yoksulluğu ihtiyar etti. Bu ne acayip iş! Yedi iklim padişahlığını kaybetsin de yoksullar gibi kendi hırkasını diksin" diyordu.
Şeyh onun düşüncesini anladı. Şeyh, ümit ve korku gibi gönüllere girer, yürür. Cihan esrarı ona gizli değildir. Ey sermayesizler, gönül sahiplerinin huzurunda gönüllerinizi koruyun! Ten ehlinin yanında edep, zahiri muameleden ibarettir. Çünkü Tanrı, onlardan gizli şeyleri örtmüştür. Fakat gönül ehillerinin yanında edep, batini bir muameledir. Batına aittir. Zira onların gönülleri, gizli şeyleri anlar.
Sen ne aykırı iş yapıyorsun. Körlerin yanına bir makam kapmak hevesiyle gidiyor, huzur ile edebe riayet ederek ta kapı yanına oturuyor. Gözlülerin yanındaysa edebi terk ediyorsun. Onun için şehvet ateşine odun oldun ya! Madem ki anlayışın yok, hidayet nurundan mahrumsun. Körler için yüzünü cilala, süsle dur.
Gözlülerin huzurunda da yüzüne pislik sür, sonra da bu kokmuş halinle nazlan! Şeyh, derhal iğnesini denize attı ve yüce sesle iğneyi istedi. Yüz binlerce Tanrı balığı, her birinin ağzında birer altın iğne olduğu halde, Ey şeyh Tanrının iğnelerini al, diye Tanrı denizinden baş çıkardı. İbrahim Ethem, yüzünü o emire dönüp dedi ki; Ey emir, gönül saltanatı mı iyi, öyle bayağı bir saltanat mı?
Bu zahiri bir işaretten ibaret, bir hiç hile değil. Batın alemine varırsan bunun yirmi mislini görürsün. Şehre bahçeden bir dal getirirler. Fakat bağı bostanı oraya nasıl götürsünler? Hele bu gökyüzü, ancak bir yaprağı olan bir bağ olursa. Hatta o alem bir içtir, hakikattir de şu cihan, onun kabuğuna benzer. Sen, o bağa doğru adım atamıyorsun. Fazla koku kokla da nezleni gider!
Bu suretle o koku, canını çeksin de gözlerinin nuru olsun. Yakup Peygamberin oğlu Yusuf, bu koku hakkında " Gömleğimi alın, götürüp babamın yüzüne koyun" dedi. Ahmet bu koku için vaizlerinde daima " Gözüm namazda ışıklanır" buyurdu. Beş duyguda birbirleriyle birleşmiştir.
You have read 1 text from Turkish literature.
Next - Mesnevi'den Hikayeler - 26
- Parts
- Mesnevi'den Hikayeler - 01Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3710Total number of unique words is 204429.6 of words are in the 2000 most common words43.1 of words are in the 5000 most common words50.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 02Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3738Total number of unique words is 209027.1 of words are in the 2000 most common words39.7 of words are in the 5000 most common words46.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 03Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3690Total number of unique words is 206128.4 of words are in the 2000 most common words41.2 of words are in the 5000 most common words48.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 04Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3642Total number of unique words is 196429.3 of words are in the 2000 most common words42.4 of words are in the 5000 most common words50.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 05Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3602Total number of unique words is 204529.0 of words are in the 2000 most common words43.6 of words are in the 5000 most common words51.2 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 06Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3690Total number of unique words is 193428.2 of words are in the 2000 most common words42.1 of words are in the 5000 most common words50.0 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 07Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3680Total number of unique words is 202228.4 of words are in the 2000 most common words40.8 of words are in the 5000 most common words47.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 08Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3635Total number of unique words is 200129.7 of words are in the 2000 most common words41.9 of words are in the 5000 most common words49.7 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 09Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3599Total number of unique words is 197129.9 of words are in the 2000 most common words43.8 of words are in the 5000 most common words50.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 10Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3628Total number of unique words is 200829.1 of words are in the 2000 most common words42.6 of words are in the 5000 most common words49.2 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 11Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3657Total number of unique words is 194230.3 of words are in the 2000 most common words43.4 of words are in the 5000 most common words50.1 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 12Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3619Total number of unique words is 202329.1 of words are in the 2000 most common words43.0 of words are in the 5000 most common words50.1 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 13Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3506Total number of unique words is 200930.3 of words are in the 2000 most common words44.6 of words are in the 5000 most common words51.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 14Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3586Total number of unique words is 201227.7 of words are in the 2000 most common words41.1 of words are in the 5000 most common words47.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 15Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3637Total number of unique words is 195429.1 of words are in the 2000 most common words43.0 of words are in the 5000 most common words50.7 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 16Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3642Total number of unique words is 204829.1 of words are in the 2000 most common words42.9 of words are in the 5000 most common words50.1 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 17Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3694Total number of unique words is 194931.0 of words are in the 2000 most common words44.7 of words are in the 5000 most common words51.7 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 18Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3656Total number of unique words is 197129.2 of words are in the 2000 most common words43.3 of words are in the 5000 most common words49.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 19Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3684Total number of unique words is 196428.7 of words are in the 2000 most common words42.1 of words are in the 5000 most common words48.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 20Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3666Total number of unique words is 198828.9 of words are in the 2000 most common words42.9 of words are in the 5000 most common words50.0 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 21Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3719Total number of unique words is 206429.2 of words are in the 2000 most common words42.2 of words are in the 5000 most common words48.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 22Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3832Total number of unique words is 203130.1 of words are in the 2000 most common words43.6 of words are in the 5000 most common words50.5 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 23Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3726Total number of unique words is 200629.7 of words are in the 2000 most common words43.0 of words are in the 5000 most common words50.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 24Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3668Total number of unique words is 205027.5 of words are in the 2000 most common words41.0 of words are in the 5000 most common words48.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 25Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3741Total number of unique words is 197129.3 of words are in the 2000 most common words43.3 of words are in the 5000 most common words49.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 26Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3731Total number of unique words is 198329.5 of words are in the 2000 most common words42.6 of words are in the 5000 most common words50.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 27Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3711Total number of unique words is 208827.1 of words are in the 2000 most common words40.9 of words are in the 5000 most common words47.7 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 28Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3630Total number of unique words is 203728.1 of words are in the 2000 most common words41.5 of words are in the 5000 most common words48.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 29Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3653Total number of unique words is 203128.2 of words are in the 2000 most common words41.4 of words are in the 5000 most common words49.0 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 30Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3616Total number of unique words is 202429.7 of words are in the 2000 most common words43.4 of words are in the 5000 most common words49.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 31Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3707Total number of unique words is 201129.9 of words are in the 2000 most common words43.6 of words are in the 5000 most common words51.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 32Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3777Total number of unique words is 199230.3 of words are in the 2000 most common words44.0 of words are in the 5000 most common words52.2 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 33Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3683Total number of unique words is 190830.5 of words are in the 2000 most common words45.3 of words are in the 5000 most common words52.3 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 34Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3601Total number of unique words is 194531.0 of words are in the 2000 most common words46.1 of words are in the 5000 most common words53.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 35Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3716Total number of unique words is 194630.3 of words are in the 2000 most common words44.7 of words are in the 5000 most common words52.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 36Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3704Total number of unique words is 201029.5 of words are in the 2000 most common words43.3 of words are in the 5000 most common words51.0 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 37Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3628Total number of unique words is 196230.0 of words are in the 2000 most common words42.9 of words are in the 5000 most common words48.5 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 38Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3642Total number of unique words is 193728.8 of words are in the 2000 most common words42.6 of words are in the 5000 most common words50.1 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 39Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3685Total number of unique words is 197329.1 of words are in the 2000 most common words42.3 of words are in the 5000 most common words49.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 40Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3578Total number of unique words is 194229.5 of words are in the 2000 most common words43.3 of words are in the 5000 most common words50.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 41Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3779Total number of unique words is 189130.8 of words are in the 2000 most common words44.1 of words are in the 5000 most common words52.5 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 42Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3591Total number of unique words is 199728.4 of words are in the 2000 most common words41.8 of words are in the 5000 most common words48.3 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 43Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3600Total number of unique words is 201329.0 of words are in the 2000 most common words41.9 of words are in the 5000 most common words48.7 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 44Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3789Total number of unique words is 204128.8 of words are in the 2000 most common words41.6 of words are in the 5000 most common words49.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 45Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3662Total number of unique words is 199827.3 of words are in the 2000 most common words40.8 of words are in the 5000 most common words47.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 46Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3602Total number of unique words is 195028.9 of words are in the 2000 most common words41.9 of words are in the 5000 most common words48.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 47Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3826Total number of unique words is 198829.3 of words are in the 2000 most common words44.2 of words are in the 5000 most common words52.5 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 48Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3622Total number of unique words is 196130.3 of words are in the 2000 most common words42.5 of words are in the 5000 most common words50.3 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 49Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3720Total number of unique words is 199830.2 of words are in the 2000 most common words43.4 of words are in the 5000 most common words51.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 50Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3774Total number of unique words is 206028.2 of words are in the 2000 most common words41.9 of words are in the 5000 most common words50.3 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 51Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3721Total number of unique words is 203029.7 of words are in the 2000 most common words44.1 of words are in the 5000 most common words52.5 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 52Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3688Total number of unique words is 194930.2 of words are in the 2000 most common words42.9 of words are in the 5000 most common words50.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 53Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3799Total number of unique words is 191330.7 of words are in the 2000 most common words44.9 of words are in the 5000 most common words53.2 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 54Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3878Total number of unique words is 199430.0 of words are in the 2000 most common words43.7 of words are in the 5000 most common words50.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 55Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3764Total number of unique words is 203830.7 of words are in the 2000 most common words44.8 of words are in the 5000 most common words52.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 56Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3733Total number of unique words is 196130.8 of words are in the 2000 most common words45.8 of words are in the 5000 most common words53.3 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 57Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3763Total number of unique words is 204629.6 of words are in the 2000 most common words43.4 of words are in the 5000 most common words50.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 58Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3668Total number of unique words is 196529.8 of words are in the 2000 most common words43.8 of words are in the 5000 most common words50.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 59Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3574Total number of unique words is 189028.9 of words are in the 2000 most common words42.6 of words are in the 5000 most common words49.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 60Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3639Total number of unique words is 195829.6 of words are in the 2000 most common words43.2 of words are in the 5000 most common words50.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 61Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3698Total number of unique words is 194530.2 of words are in the 2000 most common words44.5 of words are in the 5000 most common words52.0 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 62Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3553Total number of unique words is 194930.6 of words are in the 2000 most common words43.6 of words are in the 5000 most common words50.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 63Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3729Total number of unique words is 195229.4 of words are in the 2000 most common words43.4 of words are in the 5000 most common words50.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 64Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3705Total number of unique words is 198929.0 of words are in the 2000 most common words42.4 of words are in the 5000 most common words49.3 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 65Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3686Total number of unique words is 195430.2 of words are in the 2000 most common words44.1 of words are in the 5000 most common words51.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 66Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3778Total number of unique words is 205831.1 of words are in the 2000 most common words44.6 of words are in the 5000 most common words51.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 67Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3637Total number of unique words is 197330.1 of words are in the 2000 most common words44.5 of words are in the 5000 most common words51.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 68Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3702Total number of unique words is 202028.3 of words are in the 2000 most common words40.6 of words are in the 5000 most common words48.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 69Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3675Total number of unique words is 203130.6 of words are in the 2000 most common words43.5 of words are in the 5000 most common words50.3 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 70Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3674Total number of unique words is 202029.4 of words are in the 2000 most common words42.8 of words are in the 5000 most common words50.1 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 71Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3664Total number of unique words is 198428.2 of words are in the 2000 most common words41.5 of words are in the 5000 most common words49.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 72Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3737Total number of unique words is 207328.5 of words are in the 2000 most common words41.5 of words are in the 5000 most common words49.2 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 73Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3599Total number of unique words is 199229.9 of words are in the 2000 most common words42.9 of words are in the 5000 most common words50.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 74Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3656Total number of unique words is 206626.6 of words are in the 2000 most common words40.9 of words are in the 5000 most common words47.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 75Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3704Total number of unique words is 203929.8 of words are in the 2000 most common words42.3 of words are in the 5000 most common words49.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 76Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3784Total number of unique words is 199131.8 of words are in the 2000 most common words45.9 of words are in the 5000 most common words53.3 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 77Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3608Total number of unique words is 203129.7 of words are in the 2000 most common words43.1 of words are in the 5000 most common words49.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 78Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3648Total number of unique words is 205329.8 of words are in the 2000 most common words42.4 of words are in the 5000 most common words49.0 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 79Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3659Total number of unique words is 208028.6 of words are in the 2000 most common words41.7 of words are in the 5000 most common words49.1 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 80Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3811Total number of unique words is 205829.3 of words are in the 2000 most common words43.0 of words are in the 5000 most common words51.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 81Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 2152Total number of unique words is 128037.2 of words are in the 2000 most common words50.0 of words are in the 5000 most common words56.8 of words are in the 8000 most common words