Mesnevi'den Hikayeler - 52
Total number of words is 3688
Total number of unique words is 1949
30.2 of words are in the 2000 most common words
42.9 of words are in the 5000 most common words
50.8 of words are in the 8000 most common words
Oluktaki su iğretidir, halbuki bulutta ve deniz de yaratılıştan vardır. Düşünce oluğa benzer. Vahiy ve keşif, bulut ve denizdir. Yağmur suyu, bahçeyi yüz türlü renklerle bezer. Halbuki oluk, komşuları birbirine düşürür, kavga çıkarır.
Eşek, tilkiyle iki üç kere bahiste bulundu. Fakat mukallitti, tilkinin hilesine kapıldı. Görgü ve anlayışı olmadığından tilkinin hilesi onu kandırdı. Yemek hırsı onu öyle bir alçalttı ki beş yüz delili olmakla beraber tilkiye zebun oldu.
Bir oğlancı evine bir oğlan götürdü. Onu baş aşağı edip düzmeye koyuldu. Bu sırada o melun çocuğun belinde bir hançer gördü. Dedi ki: Belindeki ne? Oğlan, kötü düşünceli biri hakkımda kötü düşünceye kapılırsa bununla karnını deşeceğim diye cevap verdi.
Oğlancı, Tanrıya hamdolsun dedi, iiyi ki ben sana bir hile yapıp kötü bir düşünceye kapılmadım.
Sen de adamlık olmadıktan sonra hançerlerin ne faydası var? Yürek olmadıktan sonra bunda ne fayda var ki? Tutalım ki Ali'den Zülfikar'ı miras aldın, Tanrı aslanındaki kol, sende de varsa göster. Mesih'ten bir nefes bellediğini farz edelim, İsa'nın dudağı, dişi nerede ki a çirkin adam?
Kazanmak bir şeyler elde etmek için diyelim ki bir gemi yaptın, Nuh gibi bir gemi kaptanı hani. Tutalım ki İbrahim gibi put kırıyorsun, beden putunu onun gibi ateş içine atış nerede? Delilin varsa meydana çıkar da tahta kılıcı bile o delillerle Zülfikar haline getir.
Bir delil seni amelden alıyorsa o Tanrının gazabıdır. Yolda korkanları kuvvetli bir hale getirdin ama sen hepsinden fazla korkmada, hepsinden ziyade tirtir titremedesin. Herkese Tanrıya dayanma dersi veriyorsun ama hırsından havadaki sivrisineğin damarını sormadasın.
A oğlan, askerin önünde gidiyorsun ama bıyığının yalancılığına aletin tanıklık vermede. Gönül, namertlikle dolu olduktan sonra sakalınla, bıyığına, ancak gülünür. Yağmur gibi gözyaşları dökerek tövbe et de bıyık ve sakalını, alay mevzuu olmadan kurtar.
Erlik ilacını kullan da hamel burcundaki kızgın güneşe dön. Mideyi bırak, gönül tarafına salın. Salın da Tanrıdan sana perdesiz bir selam gelsin. Kendine çeki düzen verecek bir iki adım at da aşk, kulağını tutup seni çeksin.
Tilki hilede ayak diredi. Eşeğin sakalını tutup çekti. Nerede o tekkenin ilahicisi ki hararetle defe vurup "Eşek gitti eşek gitti" desin. Bir tavşan bile aslanı kuyuya sürüklerse bir tilki, eşeği çayırlığa nasıl sürüklemez? Kulağını tıka da o ihsan ve lütuf sahibi velinin afsunundan başka bir afsun okuma. Onun afsunu helvadan da tatlıdır. Hatta öyle bir erdir ki ayağının bastığı toprak, yüzlerce helvaya değer. Şarapla dolu koca küpler, onun dudaklarındaki şaraptan mayalanmıştır. Ondan uzakta kalan can, lal dudaklardaki şarabı görmediği için şaraba aşıktır. Kör kuş, tatlı suyu görmemiş, kara ve acı suyun etrafında dönüp dolaşmasın.
Can Musası, gönlü Sina haline getirir, kör dudu kuşlarının gözlerini açar. Can şirininin Hüsrev'i nöbet tutmuştur. Şehirde şeker ucuzlamıştır. Gayb Yusufları ordularını çekmede, şeker denklerini getirmede. Mısır'dan gelen develerin yüzü bizim tarafa yönelmiş, ey dudu kuşları, şenlik seslerini duyun. Şehrimiz yarın şekerle dolacak. Şeker zaten ucuz ama daha da ucuzlayacak.
Ey tatlı sevenler, şekerlere bulanın, sofrası olanların körlüklerine rağmen dudu gibi şekerlere bakın. Şeker kamışını dövün iş ancak bundan ibaret. Canlar feda edin, işte sevgili. Şimdi şehrimizde bir tek ekşi suratlı bile kalmadı. Çünkü Şirin Hüsrev'leri tahta çıkardı.
Ya hey! Şarap üstüne şarap, meze üstüne meze. Artık minareye çık da sala ver. Taş ve mermer, lal ve altın haline geliyor. Güneş gökyüzünde elceğizlerini çırpmada. Zerreler aşılar gibi birbirleriyle oynaşmada.
Kaynaklar yeşilliklerden, çayırlık, çimenliklerden mahmurlaştı. Gül, dallar üstüne çicekler açıyor. Devlet gözü tam bir büyü yapmada; ruh Mansur oldu Enel Hak diye bağırmada.
Tilki bir eşeği baştan çıkarırsa bırak çıkarsın. Sen eşek olma da gam yeme.
Birisi kaçıp bir eve sığındı. Korkudan benzi uçmuş, sapsarı kesilmiş dudakları gövermişti. Ev sahibi peki dedi, A amcasını canı, eşekleri titremede. Ne oldu neden kaçtın? Neden böyle benzin attı? Adam dedi ki: Zalim padişahı eğlendirmek için bugün sokakta ne kadar eşek varsa yakalıyorlar. Ev sahibi, peki dedi. A amcasının canı, eşekleri yakalıyorlar. Sen eşek değilsin ya, bundan ne tasan var senin?
Adam dedi ki: Bu işe öyle bir girişmişler, öyle kızışmışlar ki beni bile eşek diye yakalarlarsa şaşılmaz. Eşek yakalamaya el atmışlar hiçbir şey fark etmiyor artık. Bir şeyi fark etmeyen kişiler başımıza geçerlerse eşeğin sahibini de eşek diye götürürler mi, götürürler.
Fakat bizim şehrimizin padişahı abes iş yapmaz. Onun temyiz hassası vardır. O her şeyi duyar, her şeyi görür. Adam ol da eşek tutanlardan korkma. Ey zamanenin İsa'sı, eşek değilsen ürkme.
Dördüncü kat gök, senin nurunla dolu. Haşa senin durağın ahır değil. Sen, bir iş için ahırdasın ama gökyüzünden de yücesin sen, yıldızlardan da. İmrahor başkadır eşek başka. Her ahıra giden eşek değildir. Neden böyle eşeğin kuyruğuna yapıştık, ardına düştük? Gül bahçesinden güllerden bahset. Narı, turuncu elma dalını söyle. Şarabı ve sayısız güzelleri anlat. Yahut dalgası inci olan, inci söyleyen, gören denizi, yahut gül devşiren, yumurtaları altından, gümüşten olan kuşları söyle.
Yahut ceylanları besleyen, hem sırt üstü, hem yüzükoyun uçan doğan kuşlarından bahset. Alemde gizli merdiven vardır, basamak basamak ta göğe kadar. Her bulutun başka bir merdiveni vardır, her gidişin başka bir göğü. Her biri öbürünün halinden bihaberdir. Geniş bir ülkedir, ne başı var, ne sonu.
Bu, o neden böyle hoş diye şaşmaktadır; o, bu neden böyle şaşıyor diye hayrette. Yeryüzü sahası geniştir. Orada her ağaç, yerden baş vermiş, boy atmıştır. Ağaçlardaki yapraklarla dallar, ne de güzel ülke ne de geniş saha diye şükrederler.
Bülbüller, yediğin şeyden bize de ver diye kıvrım kıvrım çiçeklerin çevrelerinde uçuşur, ötüşürler. Bu sözün sonu yoktur. Sen yine o tilkinin aslanın, o illetin ve açlığın hikayesine dön!
Tilki eşeği alıp çayırlığa götürdü. Aslan, ona saldırıp paramparça edecekti. Eşek aslandan uzaktı. Eşeği görünce hırsından yaklaşmasına sabredemedi. Birden korkunç bir surette kükredi. Fakat kımıldayacak kuvveti yoktu zaten.
Eşek, uzaktan bunu görünce dönüp nalları kaldırdı, ta dağın eteğine kadar kaçtı. Tilki dedi ki: A padişahım kavga zamanında neden sabretmedin? O sapık, sana yaklaşsaydı hafif bir saldırışta ona üstün gelirdin. Acele, Şeytanın hilesidir; sabır ve tedbir Tanrının lütfu. O uzaktaydı hamleni görüp kaçtı. Zayıflığını anladı, yüzünün suyunu döktü. Aslan kuvvetim yerinde sandın dedi, bu derece halsiz olduğumu zannetmiyordum. Fakat açlık ve ihtiyacım hadden aştı. Açlıktan sabrım da kayboldu aklım da. Elinden gelirse bir kere daha onu baştan çıkar, buraya getir. Düzenlerle onu buraya getirmeye çalış. Sana pek minnettar olurum.
Tilki evet dedi, Tanrı yardım eder de körlükle gözünü bağlar, çektiği korkuyu unutursa ne ala. Bu da, onun eşekliğinden uzak değildir. fakat onu yine kandırırda buraya getirirsem yine acele edip emeğimi yele verme.
Aslan dedi ki: Evet sınadım anladım ki pek halsizim bedenimde fer kalmamış. Eşek tamamı ile bana yaklaşmadıkça yerimden bile kımıldamam. Kendimi öyle uyur gösteririm.
Tilki yola düştü. "Aman padişahım sen bir himmet et de aklını bir gaflet bürüsün. Eşek her kötü kişiye kanmamak için Tanrıya tövbeler etmiştir. Onun tövbelerini hilelerimle bozayım. Biz aklın ve aydın ahdın düşmanıyız. Eşek başı çocuklarımızın topudur, eşek fikri elimizin oyuncağı" diyordu.
Zühal yıldızının devrinden meydana gelen aklın, aklı külle karşı ne değeri vardır? O akıl, Utarit'le Zuhal'den feyiz alır, bilgi sahibi olur. Bizse sıfatı lütuf ve ihsan olan Tanrı kereminden feyiz alır, bilgi sahibi oluruz.
Turamızın kıvrımı, "Tanrı insana bilgi öğretti" ayetidir. Maksatlarımız, Tanrı indindeki bilgidir. O aydın güneş bizi terbiye etmiştir. O yüzden "Rabbim yücelerin yücesidir" der dururuz.
Tilki, eşek hilemizi sınadıysa da bununla beraber bu hileye yüzlerce sınamayı unutur gider. Belki o gevşek huylu tövbesini bozar da bunun seyyiesine uğrar demekteydi.
Ahdı, tövbeyi bozmak, sonunda insanı lanete uğratır. Cumartesi günlerinde iş işlemeye mecbur olan Yahudiler, tövbelerini bozdular da çarpılıp helak oldular. Tanrı o kavmi maymun şekline soktu. Çünkü inada girişip Tanrı ahdini bozdular.
Bu ümmette beden çırpınması yoktur. Fakat ey akıllı fikirli adam, gönül çarpılması vardır. Bir adamın gönlü maymun gönlüne döndü mü bedeni de maymunun gönlünden aşağı olur. O eşeğin gönlü de hakikatten haberdar olsaydı, bir hünere nail olmuş bulunsaydı sureti yüzünden hor olur muydu hiç?
Ashabı kehf'in köpeğinin huyu iyiydi, fakat sureti, köpek suretindeydi. Fakat bu suretti, ona bir noksan verdi mi? Yahudiler, halk zahiri azabı görsün diye zahiren çarpıldılar. Fakat iç aleminden bunlardan başka yüz binlercesi, tövbesini bozma yüzünden domuz ve eşek oldu.
Tilki çabucak eşeğin yanına geldi. Eşek, senin gibi dosttan çekinmek gerek.
A adam olmayan dedi, ben sana ne yaptım da beni ejderhanın yanına götürdün? Bana kinlenmene sebep neydi? Yaradılışındaki kötülükten başka ne sebep vardı buna a inatçı? Ona hiçbir eziyet vermediği, dokunmadığı halde gencin ayağını sokan akrep gibi hani. Yahut ta bizden kendisine bir kötülük gelmediği halde can düşmanımız olan Şeytan gibi. Şeytan tabiatı bakımından insana düşmandır. İnsanın helak oluşuna sevinir. Her an adamın peşine düşer, bir türlü bırakmaz. Huyunu, çirkin tabiatını bırakır mı hiç?
Çünkü onun içindeki kötülük, sebep yokken onu zulme, düşmanlığa çeker. Her an, seni bir kuyuya atmak için bir otağa çağırır. Baş aşağı havuza yuvarlamak için filan yerde bir havuz var, dereler akıyor der durur. Vahye nail olan, gözü açık bulunan Adem'i bile o melun, kötülüğe, şerre düşürdü.
Adem'in geçmişte bir suçu yoktu, ona bir zarar vermemişti, bir haksızlıkta bulunmamıştı.
Tilki dedi ki: O bir büyü, bir tılsımdı, senin gözüne aslan göründü. Yoksa ben beden bakımından senden zayıfım, öyle olduğu halde gece gündüz orada otlamaktayım. O çeşit bir tılsım yapmasalar da her obur, doğru oraya koşardı.
Fillerle, ejderhalarla dolu aç bir dünya durup dururken hiç tılsım olmadıkça yazı, öyle yemyeşil durur mu? Ben, öyle korkunç bir şey görürsen sakın korkma diyecektim ama, gönlüm haline yandı, o derde daldım da aklımdan çıktı. Seni köpek gibi açıkmış, perişan bir halde görünce koşa koşa gelsin diye seğirttim. Yoksa sana tılsım anlatacak, sana bir hayal görünür ama aslı yoktur diyecektim.
Eşek dedi ki: Hadi ey düşman, çekil önümden, çekil de çirkin suratını görmeyeyim. Seni kötü talihli bir hale getiren Tanrı, çirkin suratını da kerih ve pek berbat bir hale soktu. Bana hangi suratla geliyorsun? Gergedanın yüzü bile bu kadar kalın derili değildir. Seni çayıra götüreyim diye apaçık canıma kastettin.
Azrail'i gözlerimle gördüm. Sonra da yine bana düzen kurmaya, beni kandırmaya savaşıyorsun ha! Ben ister eşek olayım, ister eşeklerin kusuru. Nihayet benim de canım var. Bunu nasıl feda edebilirim? O gördüğüm amansız korkuyu çocuk görseydi derhal kocalırdı. O korkudan, o heybetten kendimi cansız, gönülsüz bir halde dağdan baş aşağı attım. O perdesiz azabı görür görmez ayağım, kakıldı kaldı. Tanrıya ahdettim. Yarabbi dedim, ayağımdaki şu bağı çöz.
Bundan böyle kimsenin vesvesesine kanmayayım ey lütuflar sahibi Tanrı, ey yardımcım, ahtım olsun, nezrim olsun. Tanrı, o anda ayağımın bağını çözdü. O dua ve sızlanma, o niyaz yüzünden ayağım çözüldü. Yoksa o erkek aslan bana yetişseydi halim ne olurdu? Aslanın pençesi altında eşek ne hale gelir? Yine o aç aslan hileyle seni bana yolladı değil mi a kötü arkadaş?
Herkesin, kendisine muhtaç olduğu ihtiyacı bulunmayan pak Tanrının zatına and olsun ki kötü yılan bile kötü arkadaştan yeğdir. Çünkü kötü yılan, insanın yalnız canını alır. Kötü arkadaşsa insanı cehenneme sürer, orasını adama durak eder. İnsanın, düşüp kalktığı adamla konuşa görüşe huyu ile huylanır. Gönül arkadaşının huyunu kapar. O sana gölge saldı mı mayasız olduğu için senin mayanı çalar.
Aklın sarhoş bir ejderha bile olsa kötü arkadaş, bil ki zümrüttür. Aklının gözünü çıkarır, kör eder. Onun kınaması, seni taunun eline teslim eder.
Tilki dedi ki: Bizim safımızda tortu yoktur. Fakat vehme gelen hayallerde, küçümsenecek şeyler değildir. ey saf ve bön adam, bütün bunlar senin vehmindir. Yoksa sana karşı hiçbir gıllügışim yok. Kötü hayaline kapılıp bana bakma. Dostlara karşı neden kötü zanda bulunuyorsun?
Saf kardeşler hakkında iki zanda bulun. Zahiren onlardan cefa bile görsen haklarında kötü düşünceye kapılma. Bu kötü hayal, bu kötü zan, meydana çıktı mı yüz binlerce dostu birbirinden ayırır. Seni esirgeyen biri, sana cevreder, seni sınarsa hakkında kötü zanna düşmemek gerektir. Akıl karı budur.
Hele ben hiç kötü değilim. Adim kötüye çıkmış ama aldırma. O gördüğüm aslan değildi tılsımdı. O uğradığın şey kötü bile olduysa yine dostlar, o hatayı af ederler. Vehim ve tamahla korku alemi, yolcuya pek büyük bir settir. Bu nakışlar bu hayal suretleri, dağ giiiiibi Halil'e bile zarar verdi. Cömert İbrahim bile vehim alemine düşünce "Bu benim rabbimdir" dedi. Tevil incisini delen o zat, yıldızı görünce böyle dedi işte.
Gözleri bağlayan vehim ve hayal alemi, öyle bir dağı bile yerinden oynattı. O bile "Bu benim rabbimdir" dedi. Artık, eşeği ne hale kor, bir düşün! Dağ gibi akıllar bile vehim deniziyle hayal girdabına gark olur. Bu kötülük tufanı, dağları bile aşarken Nuh gemisine binenlerden başka kim aman bulur?
Yakin yolunun bekçisi olan bu hayal yüzünden din ehli, tam yetmiş iki fırka oldu. Yalnız yakin eri, vehim ve hayalden kurtulur. Kaşını kılını yeni ay sanmaz. Fakat bir kimseye Ömer'in nuru dayanç olmadıkça onun eğri kaşı yolunu vurur. Yüz binlerce koskocaman gemi, vehim denizinde paramparça olmuştur. Bunların en aşağısı akıllı ve filozof Firavun'dur. Onun aya da vehim burcundan tutulup gitti. Hiç kimse orospu kadın kimdir bilmez. Bilen, o kadını iyice tanıyan da hakkında şüpheye düşmez.
Vehmin seni şaşkın bir hale getirdiyse neden öbür vehmin etrafında dönüp dolaşırsın? Ben kendi benliğimden aciz kaldım. Sen neden benlikle dolu bir halde önümde duruyorsun? Canla başla benlikten, varlıktan kurtulmayı istiyorum ki onun güzelim savlicanına top olayım. Kim benliğinden kurtulursa bütün benlikler onun olur. Kendisine dost olmadığı için herkese dost kesilir. Nakışsız bir ayna haline gelir, değer kazanır. Çünkü bütün nakışları aksettirir.
Eşek bir hayli çalıştı tilkiden korundu. Fakat köpek gibi acıkmıştı, açlık kendisine eş olmuştu. Hırsı üstün geldi, sabrı zayıfladı. Ekmek sevdası nice boğazları yırtmıştır.
Kendisine hakikatler keşfedilen peygamber, onun için "Az kaldı ki yoksulluk, küfür olayazdı." Dedi. O, eşek açlığa tutsak olmuştu. Hileyse bile dedi tut ki öldüm. Bari bu açlık azabından kurtulurum ya. Yaşayış buysa ölüm bence daha iyi.
Önce tövbe etmiş and içmişti ama nihayet eşekliğinden tövbesini de bozdu, andını da. Hırs, insanı kör ahmak eder, bilgisiz bir hale sokar, ölümü kolaylaştırır. Halbuki ölüm eşeklere kolay değildir. çünkü ebedi canları yoktur ki. Ebedi canı olmadığı için de kötülükte bulunan birisidir. Ecele cüreti ahmaklıktandır.
Çalış da ebedi cana ulaş, ölüm gününde de elinde bir azık bulunsun. Kötü kişinin rızk veren Tanrıya güveni yoktur. Gayptan ona rızkının cömertçe saçıldığına inanmaz. Gerçi zaman zaman ona bir açlık verdi, verdi ama Tanrı ihsanı, şimdiye kadar onu rızksız bırakmadı. Eğer açlık olmasaydı imtilaya tutulurdun, ondan sonra da sende daha yüzlerce illet baş gösterirdi. Açlık illeti, hem latif oluş, hem hafif bir hale geliş, hem de Tanrıya yalvarıp ibadette bulunuş bakımından o illetlerden elbette daha iyidir. Açlık zahmeti, illetlerden daha iyidir; hele açlıkta yüzlerce fayda ve hüner de varken.
Kendine gel açlık ilaçların padişahıdır. Açlığı canla başla kabul et, onu böyle hor görme. Bütün hastalıklar, açlıkla iyileşir. Bütün ilaçlar aç olmadıkça sana tesir etmez.
Birisi küflü ekmek yiyordu. Bir adam neden bu kadar haris ve aç gözlü oldun? Diye sordu.
Dedi ki: Sabrın sonucunda açlık, iki misli arttı mı arpa ekmeği bile bana helva gelir. Sabrettim, sabırlı oldum mu daima helva yemiş olurum. Zaten açlık herkese zebun olmaz ki. Bu açlık, hadden aşırı bir otlaktır. Açlığı, onunla güçlü kuvvetli aslan kesilsinler diye ancak Tanrı haslarına vermişlerdir. Açlığı, öyle her adi yoksula neden verecekler? Ot az değil ya önüne koyuverirler. Ye derler, sen ancak buna layıksın. Suda yüzen kuş değilsin sen, ekmek yiyen bir kuşsun.
Bir şeyh, müridiyle dara düşmüştü. Şehirde ekmek vardı, bulundukları yerde kıttı. Müridin gönlünde açlık ve kıtlık korkusu, gafletinden her an artmaktaydı. Şeyh biliyordu müridin içinden geçeni anlamıştı. Ona dedi ki: Ne vakte dek bu elem bu ıstırap içinde kalacaksın? Ekmek derdinden yanıp yakılıyorsun. Adeta Tanrıya dayanma gözünü kapamışsın. Sen o yüce nazeninlerden değilsin ki sana ceviz ve kuru üzüm vermesinler.
Açlık Tanrı hastalarının gıdasıdır. Senin gibi ahmak yoksul, nereden ona zebun olacak? Aldırış etme sen onlardan değilsin ki bu mutfakta ekmeksiz bekleyesin. Şu aşağılık ve karnına düşkün kişilere daima kase üstüne kase sunarlar, ekmek üstüne ekmek. Bu çeşit adam öldü mü ekmek, önünden giderek ey yoksullukla, ümitsizlikle kendini öldüren der.
İşte sen öldün, ekmek kaldı. Hadi kalk da al ekmeğini bakalım ey kendini elemlerle öldüren. Kendine gel de elin ayağın titremesin. Rızkın, senin ona aşık olmandan ziyade sana aşıktır. Aşıktır, senin sabırsızlığını bilir de emekliye emekliye sana gelir a herzevekil. Sabrın olsaydı rızkın gelir aşıklar gibi kendini sana teslim ederdi. Açlık korkusundan bir titreyiş nedir? tanrıya dayanmayla tok yaşanabilir pekala.
Dünyada yemyeşil bir ada vardır, orada yalnız başına obur bir öküz yaşar. Akşama kadar bütün yazıyı yalar, otlar, doyar, semirip şişer. Gece oldu mu yarın ne yiyeceğim diye düşünceye dalar, bu düşünce onu dertlendirir, ince bir kıla döner.
Sabah olunca yazı yine yeşermiştir. Yeşillik, çayır, çimen, ta bele kadar büyümüştür. Öküz, öküz açlığına tutulmuştur, akşama kadar bütün yazıyı baştanbaşa otlar, bitirir.
Yine büyür, semirir, şişer. Bedeni yağlanır, güçlü kuvvetli bir hale gelir. Derken akşam oldu mu açlık korkusuna düşer, bu korkuyla titremeye başlar, yine korkusundan zayıflar. Yarın yayım zamanı ne yiyeceğim, ne edeceğim? Diye düşünür durur. Yıllardır, o öküz bu haldedir işte. Bunca yıldır bu yeşilliği otlar, bu çimenlikte yayılırım, hiçbir gün rızkım azalmadı. Bu korku nedir, bu gönlümü yakıp yandıran gam nedir diye düşünmez bile. Akşam oldu, gece bastı mı o semiz öküz, eyvahlar olsun, rızkım bitti diye yine zayıflar.
İşte nefis, o öküzdür, yazı da dünya. Nefis ekmek korkusuyla daima zayıflar durur. Gelecek zamanlarda ne yiyeceğim, yarının rızkını nasıl ve nerede elde edeceğim kaydına düşer. Yıllardır yedin, yiyeceğin eksilmedi. Artık biraz da gelecek düşüncesini bırak da geçmişe bak. Yediğin rızkları hatırına getir, geleceğe bakma da az sızlan.
Tilkicik eşeği ta aslanın yanına kadar götürdü. Aslan, eşeği paramparça etti. O canavarlar padişahı, bu savaşta yoruldu, susadı. Su içmek üzere kaynağa gitti. Tilkiceğiz eşeğin ciğeriyle yüreğini fırsat bulup yedi. Aslan, su içip dönünce aradı, eşeğin ne ciğeri vardı, ne yüreği.
Tilkiye ciğeri nerede, yüreği ne oldu? Dedi. Canavar, hayvanın bu iki uzvunu pek sever.
Tilki dedi ki: Onda yahut ciğer olsaydı hiçbir kere buraya gelir miydi? O kıyamet görmüş, o dağdan düşmeyi seyretmiş, o korkuyu tatmış, güç ile kaçmıştı. Ciğeri yahut yüreği olsaydı tekrar senin yanına gelir miydi? Bir gönülde gönül nuru olmadımı o gönül, gönül değildir. bir beden de ruh yoksa o beden, topraktan ibarettir.
Bir kandilde can nuru yoksa sidikten, pislikten ibarettir. O sırçaya kandil deme artık. O sırça, o kap, halkın yapısıdır ama kandilin nuru, ululuk ıssı Tanrının ihsanıdır. Hasılı sayı ve çokluk kaplardadır, alevlerdeyse ancak birlik vardır. Bir yere altı tane kandil koysalar nurlarında sayı ve çokluk olmaz.
O çıfıt, kapları gördü de müşrik oldu. Öbürü de nuru gördü de imana geldi, anlayış sahibi oldu. ruh, kaplara baktı mı, Şis'le Nuh'u iki görür. Derenin, suyu varsa deredir. Adam canı olan adamdır.
Bunlar insan değillerdir, suretten ibarettirler. Bunlar ekmek ölüsüdürler, şehvet öldürmüştür bunları.
Mesnevi'den Hikayeler
BİLGİLER EMEN ZAHİT
Gazne'de bilgiler emen bir zahit vardı. Adı Muhammet'di, Künyesi Serrezi. Her gece üzüm çotuğunun ucunu yer, onunla iftar ederdi. Yedi yıl bu haldeydi. Varlık padişahından birçok şaşılacak şeyler gördü. Fakat maksadı padişahın cemalini görmekti.
O kendine doymuş er, bir dağ başına çıktı. Dedi ki: Ya bana kendini göster, yahut kendimi bu dağdan atacağım.
Tanrı dedi ki: O ihsanın zamanı gelmedi. Kendini atarsan da ölmezsin, ben seni öldürmem. Şeyh, iştiyakından kendisini o yüce dağdan derin bir suya attı. O canına doymuş er ölmedi. Ölümden kurtulduğuna feryat etmeye başladı. Çünkü bu yaşayış ona ölüm gibi görünmedeydi. İş, onca tersineydi. O, gayb aleminden ölüm istiyor, hayatım ölümümdedir deyip duruyordu. Ölümü, hayat gibi kabul etmede, helakine gönül vermedeydi.
Ali gibi kılıçla hançer, ona reyhan kesilmiş, nerkisle nesrin, canına düşman olmuştu. Açlıktan da ileri, gizlilikten de ileri duyulmamış bir ses geldi: Yürü ovayı bırak şehre git! Dedi ki: Ey kıldan kıla bütün gizliliklerimi bilen Tanrı, şehirde ne yapayım? Söyle.
Tanrı dedi ki: Nefsini alçaltman için Abbas-ı Debs gibi rüsvay ol, dilen. Bir müddet zenginlerden para topla, yoksullara dağıt. Bir müddet hizmetin budur. Şeyh, baş üstüne ey canımın sığındığı Tanrı dedi.
Mahlukatın Tanrısı ile o zahit arasında bir çok sual, cevap birçok macera oldu. Öyle ki yerle gök bunlarla nurlandı. Bütün bu sözler, dillere destan oldu. Fakat ben, bu sözü kısa kesiyorum, her aşağılık kişi, sırları duymasın diye.
Şeyh Tanrı buyruğunu kabul edip Gaznenin şehrini yüzünün nuru ile aydınlattı. Bir bölük halk, ferahtan ona karşı vardılar. Fakat o acele bilinmez bir yoldan şehre girdi. Şehrin ileri gelenleri uluları hep birden kalkıp onun için köşkler hazırladılar.
Şeyh ben dedi, kendimi göstermeye gelmedim, ancak horluğa ve dilenciliğe geldim. Dedikoduda bulunmaya niyetim bile yok. Elimde zembil kapı kapı gezeceğim. Buyruk kuluyum buyruk da Tanrıdan. Ben dilencilik edeceğim, dilencilik edeceğim, dilencilik. Dilenirken de duyulamamış sözler söyleyecek değilim. Dilencilerin aşağılık yolundan başka bir yol yordam tutmayacağım. Bu suretle tamamı ile alçaklığa dalayım da ileri gelenlerden de, halktan da kötü sözler duyayım.
Tanrı buyruğu candır, ben ona tabiim. O, tamah hakkında "Tamah eden alçalır" buyurdu. Mademki din sultanı benden tamahkarlık istiyor, bundan böyle kanaatin başına toprak! O, alçalmamı istiyor, ben nasıl yüceliğe savaşırım? O, dilenci olmamı diliyor, ben nasıl beylik edeyim? Bundan böyle benden yalnız dilencilik ve alçaklık iste. Dağarcığımda yirmi tane Abbas var benim.
Şeyh, eline zembili almış sokak,sokak kapı, kapı dolaşıyor. Ağam Tanrı için bir şey ver, Hak bu hususta sana tevfik verdi mi ki? Diyordu. Sırları arştan yüceydi, kürsüden de. Öyle olduğu halde işi gücü "Tanrı için, Tanrı için" demekti.
Peygamberlerin hepsi, bu çeşit hareket ederler. Halk müflistir, öyle olduğu halde onlar, halktan bir şey isterler.
"Tanrıya ödünç verin, Tanrıya ödünç verin" derler. İşi tersine yürütürler de "Tanrıya yardım ederseniz Tanrı da size yardım eder" derler.
Bu şeyh de kapı kapı dolaşıp yalvarmadaydı. Halbuki şeyh için gökyüzünde yüzlerce kapı açıktı. O dilenciliği boğazı için değil Tanrı için yapıyordu. Bu işe iyice sarılmıştı. Hatta boğazı için bile dilense ne çıkar? O boğaz Tanrı nuru ile dopdoluydu.
Onun ekmek, bal ve süt yemesi, yüz yoksulun çilesinden, üç günde bir iftar ederek oruç tutmasından daha hayırlıdır. O, nur yer, ekmek yiyor deme. Görünüşte otlar, fakat hakikatte lale eker.
Kandilin yağını yiyen alev gibi o da etrafındakileri aydınlatır, onların nurunu arttırır. Tanrı ekmek yiyene "İsraf etmeyin" dedi, nur yiyene "Artık kafi" demedi. O boğaz, iptila boğazıdır, buysa israftan da emin, ileri gidişten de.
Şeyhin bu hale düşmesi hırsından tamahından değildi, buyruğa uymasındandı. Öyle can hırsa tamaha uymaz ki. Kimya, bakıra gel kendini tamamı ile bana ver derse bu sözü tamahından söylemez. Tanrı yedinci göğe kadar toprak hazinelerini Şeyhe göstermişti.
Şeyh dedi ki: Ey beni yaratan! Ben aşığım. Senden başka bir şey dilersem kötü kişi olayım. Sekiz cennet gözüme görünür, yahut sana cehennem korkusundan hizmet edersem, ancak kendi selametini arayan bir inanmış kul olurum. Çünkü cennet de bedene aittir, cehennem de. Bir aşık, Tanrı aşkı ile gıdalanırsa yüzlerce beden, onca bir gazel yaprağına değmez.
O ulu Şeyhin bedeni de başka bir şey oldu, artık ona pek beden deme. Hem Tanrı aşığı olmak, hem de ücret istemek olur mu? Emniyet sahibi Cebrail, hiç hırsızlık eder mi?
O yaslı Leyla'nın aşkına bile bu alem saltanatı bir zerre göründü. Önce toprakla altın birdi. Altın da nedir? Canını bile tehlikeden esirgemiyordu.
Eşek, tilkiyle iki üç kere bahiste bulundu. Fakat mukallitti, tilkinin hilesine kapıldı. Görgü ve anlayışı olmadığından tilkinin hilesi onu kandırdı. Yemek hırsı onu öyle bir alçalttı ki beş yüz delili olmakla beraber tilkiye zebun oldu.
Bir oğlancı evine bir oğlan götürdü. Onu baş aşağı edip düzmeye koyuldu. Bu sırada o melun çocuğun belinde bir hançer gördü. Dedi ki: Belindeki ne? Oğlan, kötü düşünceli biri hakkımda kötü düşünceye kapılırsa bununla karnını deşeceğim diye cevap verdi.
Oğlancı, Tanrıya hamdolsun dedi, iiyi ki ben sana bir hile yapıp kötü bir düşünceye kapılmadım.
Sen de adamlık olmadıktan sonra hançerlerin ne faydası var? Yürek olmadıktan sonra bunda ne fayda var ki? Tutalım ki Ali'den Zülfikar'ı miras aldın, Tanrı aslanındaki kol, sende de varsa göster. Mesih'ten bir nefes bellediğini farz edelim, İsa'nın dudağı, dişi nerede ki a çirkin adam?
Kazanmak bir şeyler elde etmek için diyelim ki bir gemi yaptın, Nuh gibi bir gemi kaptanı hani. Tutalım ki İbrahim gibi put kırıyorsun, beden putunu onun gibi ateş içine atış nerede? Delilin varsa meydana çıkar da tahta kılıcı bile o delillerle Zülfikar haline getir.
Bir delil seni amelden alıyorsa o Tanrının gazabıdır. Yolda korkanları kuvvetli bir hale getirdin ama sen hepsinden fazla korkmada, hepsinden ziyade tirtir titremedesin. Herkese Tanrıya dayanma dersi veriyorsun ama hırsından havadaki sivrisineğin damarını sormadasın.
A oğlan, askerin önünde gidiyorsun ama bıyığının yalancılığına aletin tanıklık vermede. Gönül, namertlikle dolu olduktan sonra sakalınla, bıyığına, ancak gülünür. Yağmur gibi gözyaşları dökerek tövbe et de bıyık ve sakalını, alay mevzuu olmadan kurtar.
Erlik ilacını kullan da hamel burcundaki kızgın güneşe dön. Mideyi bırak, gönül tarafına salın. Salın da Tanrıdan sana perdesiz bir selam gelsin. Kendine çeki düzen verecek bir iki adım at da aşk, kulağını tutup seni çeksin.
Tilki hilede ayak diredi. Eşeğin sakalını tutup çekti. Nerede o tekkenin ilahicisi ki hararetle defe vurup "Eşek gitti eşek gitti" desin. Bir tavşan bile aslanı kuyuya sürüklerse bir tilki, eşeği çayırlığa nasıl sürüklemez? Kulağını tıka da o ihsan ve lütuf sahibi velinin afsunundan başka bir afsun okuma. Onun afsunu helvadan da tatlıdır. Hatta öyle bir erdir ki ayağının bastığı toprak, yüzlerce helvaya değer. Şarapla dolu koca küpler, onun dudaklarındaki şaraptan mayalanmıştır. Ondan uzakta kalan can, lal dudaklardaki şarabı görmediği için şaraba aşıktır. Kör kuş, tatlı suyu görmemiş, kara ve acı suyun etrafında dönüp dolaşmasın.
Can Musası, gönlü Sina haline getirir, kör dudu kuşlarının gözlerini açar. Can şirininin Hüsrev'i nöbet tutmuştur. Şehirde şeker ucuzlamıştır. Gayb Yusufları ordularını çekmede, şeker denklerini getirmede. Mısır'dan gelen develerin yüzü bizim tarafa yönelmiş, ey dudu kuşları, şenlik seslerini duyun. Şehrimiz yarın şekerle dolacak. Şeker zaten ucuz ama daha da ucuzlayacak.
Ey tatlı sevenler, şekerlere bulanın, sofrası olanların körlüklerine rağmen dudu gibi şekerlere bakın. Şeker kamışını dövün iş ancak bundan ibaret. Canlar feda edin, işte sevgili. Şimdi şehrimizde bir tek ekşi suratlı bile kalmadı. Çünkü Şirin Hüsrev'leri tahta çıkardı.
Ya hey! Şarap üstüne şarap, meze üstüne meze. Artık minareye çık da sala ver. Taş ve mermer, lal ve altın haline geliyor. Güneş gökyüzünde elceğizlerini çırpmada. Zerreler aşılar gibi birbirleriyle oynaşmada.
Kaynaklar yeşilliklerden, çayırlık, çimenliklerden mahmurlaştı. Gül, dallar üstüne çicekler açıyor. Devlet gözü tam bir büyü yapmada; ruh Mansur oldu Enel Hak diye bağırmada.
Tilki bir eşeği baştan çıkarırsa bırak çıkarsın. Sen eşek olma da gam yeme.
Birisi kaçıp bir eve sığındı. Korkudan benzi uçmuş, sapsarı kesilmiş dudakları gövermişti. Ev sahibi peki dedi, A amcasını canı, eşekleri titremede. Ne oldu neden kaçtın? Neden böyle benzin attı? Adam dedi ki: Zalim padişahı eğlendirmek için bugün sokakta ne kadar eşek varsa yakalıyorlar. Ev sahibi, peki dedi. A amcasının canı, eşekleri yakalıyorlar. Sen eşek değilsin ya, bundan ne tasan var senin?
Adam dedi ki: Bu işe öyle bir girişmişler, öyle kızışmışlar ki beni bile eşek diye yakalarlarsa şaşılmaz. Eşek yakalamaya el atmışlar hiçbir şey fark etmiyor artık. Bir şeyi fark etmeyen kişiler başımıza geçerlerse eşeğin sahibini de eşek diye götürürler mi, götürürler.
Fakat bizim şehrimizin padişahı abes iş yapmaz. Onun temyiz hassası vardır. O her şeyi duyar, her şeyi görür. Adam ol da eşek tutanlardan korkma. Ey zamanenin İsa'sı, eşek değilsen ürkme.
Dördüncü kat gök, senin nurunla dolu. Haşa senin durağın ahır değil. Sen, bir iş için ahırdasın ama gökyüzünden de yücesin sen, yıldızlardan da. İmrahor başkadır eşek başka. Her ahıra giden eşek değildir. Neden böyle eşeğin kuyruğuna yapıştık, ardına düştük? Gül bahçesinden güllerden bahset. Narı, turuncu elma dalını söyle. Şarabı ve sayısız güzelleri anlat. Yahut dalgası inci olan, inci söyleyen, gören denizi, yahut gül devşiren, yumurtaları altından, gümüşten olan kuşları söyle.
Yahut ceylanları besleyen, hem sırt üstü, hem yüzükoyun uçan doğan kuşlarından bahset. Alemde gizli merdiven vardır, basamak basamak ta göğe kadar. Her bulutun başka bir merdiveni vardır, her gidişin başka bir göğü. Her biri öbürünün halinden bihaberdir. Geniş bir ülkedir, ne başı var, ne sonu.
Bu, o neden böyle hoş diye şaşmaktadır; o, bu neden böyle şaşıyor diye hayrette. Yeryüzü sahası geniştir. Orada her ağaç, yerden baş vermiş, boy atmıştır. Ağaçlardaki yapraklarla dallar, ne de güzel ülke ne de geniş saha diye şükrederler.
Bülbüller, yediğin şeyden bize de ver diye kıvrım kıvrım çiçeklerin çevrelerinde uçuşur, ötüşürler. Bu sözün sonu yoktur. Sen yine o tilkinin aslanın, o illetin ve açlığın hikayesine dön!
Tilki eşeği alıp çayırlığa götürdü. Aslan, ona saldırıp paramparça edecekti. Eşek aslandan uzaktı. Eşeği görünce hırsından yaklaşmasına sabredemedi. Birden korkunç bir surette kükredi. Fakat kımıldayacak kuvveti yoktu zaten.
Eşek, uzaktan bunu görünce dönüp nalları kaldırdı, ta dağın eteğine kadar kaçtı. Tilki dedi ki: A padişahım kavga zamanında neden sabretmedin? O sapık, sana yaklaşsaydı hafif bir saldırışta ona üstün gelirdin. Acele, Şeytanın hilesidir; sabır ve tedbir Tanrının lütfu. O uzaktaydı hamleni görüp kaçtı. Zayıflığını anladı, yüzünün suyunu döktü. Aslan kuvvetim yerinde sandın dedi, bu derece halsiz olduğumu zannetmiyordum. Fakat açlık ve ihtiyacım hadden aştı. Açlıktan sabrım da kayboldu aklım da. Elinden gelirse bir kere daha onu baştan çıkar, buraya getir. Düzenlerle onu buraya getirmeye çalış. Sana pek minnettar olurum.
Tilki evet dedi, Tanrı yardım eder de körlükle gözünü bağlar, çektiği korkuyu unutursa ne ala. Bu da, onun eşekliğinden uzak değildir. fakat onu yine kandırırda buraya getirirsem yine acele edip emeğimi yele verme.
Aslan dedi ki: Evet sınadım anladım ki pek halsizim bedenimde fer kalmamış. Eşek tamamı ile bana yaklaşmadıkça yerimden bile kımıldamam. Kendimi öyle uyur gösteririm.
Tilki yola düştü. "Aman padişahım sen bir himmet et de aklını bir gaflet bürüsün. Eşek her kötü kişiye kanmamak için Tanrıya tövbeler etmiştir. Onun tövbelerini hilelerimle bozayım. Biz aklın ve aydın ahdın düşmanıyız. Eşek başı çocuklarımızın topudur, eşek fikri elimizin oyuncağı" diyordu.
Zühal yıldızının devrinden meydana gelen aklın, aklı külle karşı ne değeri vardır? O akıl, Utarit'le Zuhal'den feyiz alır, bilgi sahibi olur. Bizse sıfatı lütuf ve ihsan olan Tanrı kereminden feyiz alır, bilgi sahibi oluruz.
Turamızın kıvrımı, "Tanrı insana bilgi öğretti" ayetidir. Maksatlarımız, Tanrı indindeki bilgidir. O aydın güneş bizi terbiye etmiştir. O yüzden "Rabbim yücelerin yücesidir" der dururuz.
Tilki, eşek hilemizi sınadıysa da bununla beraber bu hileye yüzlerce sınamayı unutur gider. Belki o gevşek huylu tövbesini bozar da bunun seyyiesine uğrar demekteydi.
Ahdı, tövbeyi bozmak, sonunda insanı lanete uğratır. Cumartesi günlerinde iş işlemeye mecbur olan Yahudiler, tövbelerini bozdular da çarpılıp helak oldular. Tanrı o kavmi maymun şekline soktu. Çünkü inada girişip Tanrı ahdini bozdular.
Bu ümmette beden çırpınması yoktur. Fakat ey akıllı fikirli adam, gönül çarpılması vardır. Bir adamın gönlü maymun gönlüne döndü mü bedeni de maymunun gönlünden aşağı olur. O eşeğin gönlü de hakikatten haberdar olsaydı, bir hünere nail olmuş bulunsaydı sureti yüzünden hor olur muydu hiç?
Ashabı kehf'in köpeğinin huyu iyiydi, fakat sureti, köpek suretindeydi. Fakat bu suretti, ona bir noksan verdi mi? Yahudiler, halk zahiri azabı görsün diye zahiren çarpıldılar. Fakat iç aleminden bunlardan başka yüz binlercesi, tövbesini bozma yüzünden domuz ve eşek oldu.
Tilki çabucak eşeğin yanına geldi. Eşek, senin gibi dosttan çekinmek gerek.
A adam olmayan dedi, ben sana ne yaptım da beni ejderhanın yanına götürdün? Bana kinlenmene sebep neydi? Yaradılışındaki kötülükten başka ne sebep vardı buna a inatçı? Ona hiçbir eziyet vermediği, dokunmadığı halde gencin ayağını sokan akrep gibi hani. Yahut ta bizden kendisine bir kötülük gelmediği halde can düşmanımız olan Şeytan gibi. Şeytan tabiatı bakımından insana düşmandır. İnsanın helak oluşuna sevinir. Her an adamın peşine düşer, bir türlü bırakmaz. Huyunu, çirkin tabiatını bırakır mı hiç?
Çünkü onun içindeki kötülük, sebep yokken onu zulme, düşmanlığa çeker. Her an, seni bir kuyuya atmak için bir otağa çağırır. Baş aşağı havuza yuvarlamak için filan yerde bir havuz var, dereler akıyor der durur. Vahye nail olan, gözü açık bulunan Adem'i bile o melun, kötülüğe, şerre düşürdü.
Adem'in geçmişte bir suçu yoktu, ona bir zarar vermemişti, bir haksızlıkta bulunmamıştı.
Tilki dedi ki: O bir büyü, bir tılsımdı, senin gözüne aslan göründü. Yoksa ben beden bakımından senden zayıfım, öyle olduğu halde gece gündüz orada otlamaktayım. O çeşit bir tılsım yapmasalar da her obur, doğru oraya koşardı.
Fillerle, ejderhalarla dolu aç bir dünya durup dururken hiç tılsım olmadıkça yazı, öyle yemyeşil durur mu? Ben, öyle korkunç bir şey görürsen sakın korkma diyecektim ama, gönlüm haline yandı, o derde daldım da aklımdan çıktı. Seni köpek gibi açıkmış, perişan bir halde görünce koşa koşa gelsin diye seğirttim. Yoksa sana tılsım anlatacak, sana bir hayal görünür ama aslı yoktur diyecektim.
Eşek dedi ki: Hadi ey düşman, çekil önümden, çekil de çirkin suratını görmeyeyim. Seni kötü talihli bir hale getiren Tanrı, çirkin suratını da kerih ve pek berbat bir hale soktu. Bana hangi suratla geliyorsun? Gergedanın yüzü bile bu kadar kalın derili değildir. Seni çayıra götüreyim diye apaçık canıma kastettin.
Azrail'i gözlerimle gördüm. Sonra da yine bana düzen kurmaya, beni kandırmaya savaşıyorsun ha! Ben ister eşek olayım, ister eşeklerin kusuru. Nihayet benim de canım var. Bunu nasıl feda edebilirim? O gördüğüm amansız korkuyu çocuk görseydi derhal kocalırdı. O korkudan, o heybetten kendimi cansız, gönülsüz bir halde dağdan baş aşağı attım. O perdesiz azabı görür görmez ayağım, kakıldı kaldı. Tanrıya ahdettim. Yarabbi dedim, ayağımdaki şu bağı çöz.
Bundan böyle kimsenin vesvesesine kanmayayım ey lütuflar sahibi Tanrı, ey yardımcım, ahtım olsun, nezrim olsun. Tanrı, o anda ayağımın bağını çözdü. O dua ve sızlanma, o niyaz yüzünden ayağım çözüldü. Yoksa o erkek aslan bana yetişseydi halim ne olurdu? Aslanın pençesi altında eşek ne hale gelir? Yine o aç aslan hileyle seni bana yolladı değil mi a kötü arkadaş?
Herkesin, kendisine muhtaç olduğu ihtiyacı bulunmayan pak Tanrının zatına and olsun ki kötü yılan bile kötü arkadaştan yeğdir. Çünkü kötü yılan, insanın yalnız canını alır. Kötü arkadaşsa insanı cehenneme sürer, orasını adama durak eder. İnsanın, düşüp kalktığı adamla konuşa görüşe huyu ile huylanır. Gönül arkadaşının huyunu kapar. O sana gölge saldı mı mayasız olduğu için senin mayanı çalar.
Aklın sarhoş bir ejderha bile olsa kötü arkadaş, bil ki zümrüttür. Aklının gözünü çıkarır, kör eder. Onun kınaması, seni taunun eline teslim eder.
Tilki dedi ki: Bizim safımızda tortu yoktur. Fakat vehme gelen hayallerde, küçümsenecek şeyler değildir. ey saf ve bön adam, bütün bunlar senin vehmindir. Yoksa sana karşı hiçbir gıllügışim yok. Kötü hayaline kapılıp bana bakma. Dostlara karşı neden kötü zanda bulunuyorsun?
Saf kardeşler hakkında iki zanda bulun. Zahiren onlardan cefa bile görsen haklarında kötü düşünceye kapılma. Bu kötü hayal, bu kötü zan, meydana çıktı mı yüz binlerce dostu birbirinden ayırır. Seni esirgeyen biri, sana cevreder, seni sınarsa hakkında kötü zanna düşmemek gerektir. Akıl karı budur.
Hele ben hiç kötü değilim. Adim kötüye çıkmış ama aldırma. O gördüğüm aslan değildi tılsımdı. O uğradığın şey kötü bile olduysa yine dostlar, o hatayı af ederler. Vehim ve tamahla korku alemi, yolcuya pek büyük bir settir. Bu nakışlar bu hayal suretleri, dağ giiiiibi Halil'e bile zarar verdi. Cömert İbrahim bile vehim alemine düşünce "Bu benim rabbimdir" dedi. Tevil incisini delen o zat, yıldızı görünce böyle dedi işte.
Gözleri bağlayan vehim ve hayal alemi, öyle bir dağı bile yerinden oynattı. O bile "Bu benim rabbimdir" dedi. Artık, eşeği ne hale kor, bir düşün! Dağ gibi akıllar bile vehim deniziyle hayal girdabına gark olur. Bu kötülük tufanı, dağları bile aşarken Nuh gemisine binenlerden başka kim aman bulur?
Yakin yolunun bekçisi olan bu hayal yüzünden din ehli, tam yetmiş iki fırka oldu. Yalnız yakin eri, vehim ve hayalden kurtulur. Kaşını kılını yeni ay sanmaz. Fakat bir kimseye Ömer'in nuru dayanç olmadıkça onun eğri kaşı yolunu vurur. Yüz binlerce koskocaman gemi, vehim denizinde paramparça olmuştur. Bunların en aşağısı akıllı ve filozof Firavun'dur. Onun aya da vehim burcundan tutulup gitti. Hiç kimse orospu kadın kimdir bilmez. Bilen, o kadını iyice tanıyan da hakkında şüpheye düşmez.
Vehmin seni şaşkın bir hale getirdiyse neden öbür vehmin etrafında dönüp dolaşırsın? Ben kendi benliğimden aciz kaldım. Sen neden benlikle dolu bir halde önümde duruyorsun? Canla başla benlikten, varlıktan kurtulmayı istiyorum ki onun güzelim savlicanına top olayım. Kim benliğinden kurtulursa bütün benlikler onun olur. Kendisine dost olmadığı için herkese dost kesilir. Nakışsız bir ayna haline gelir, değer kazanır. Çünkü bütün nakışları aksettirir.
Eşek bir hayli çalıştı tilkiden korundu. Fakat köpek gibi acıkmıştı, açlık kendisine eş olmuştu. Hırsı üstün geldi, sabrı zayıfladı. Ekmek sevdası nice boğazları yırtmıştır.
Kendisine hakikatler keşfedilen peygamber, onun için "Az kaldı ki yoksulluk, küfür olayazdı." Dedi. O, eşek açlığa tutsak olmuştu. Hileyse bile dedi tut ki öldüm. Bari bu açlık azabından kurtulurum ya. Yaşayış buysa ölüm bence daha iyi.
Önce tövbe etmiş and içmişti ama nihayet eşekliğinden tövbesini de bozdu, andını da. Hırs, insanı kör ahmak eder, bilgisiz bir hale sokar, ölümü kolaylaştırır. Halbuki ölüm eşeklere kolay değildir. çünkü ebedi canları yoktur ki. Ebedi canı olmadığı için de kötülükte bulunan birisidir. Ecele cüreti ahmaklıktandır.
Çalış da ebedi cana ulaş, ölüm gününde de elinde bir azık bulunsun. Kötü kişinin rızk veren Tanrıya güveni yoktur. Gayptan ona rızkının cömertçe saçıldığına inanmaz. Gerçi zaman zaman ona bir açlık verdi, verdi ama Tanrı ihsanı, şimdiye kadar onu rızksız bırakmadı. Eğer açlık olmasaydı imtilaya tutulurdun, ondan sonra da sende daha yüzlerce illet baş gösterirdi. Açlık illeti, hem latif oluş, hem hafif bir hale geliş, hem de Tanrıya yalvarıp ibadette bulunuş bakımından o illetlerden elbette daha iyidir. Açlık zahmeti, illetlerden daha iyidir; hele açlıkta yüzlerce fayda ve hüner de varken.
Kendine gel açlık ilaçların padişahıdır. Açlığı canla başla kabul et, onu böyle hor görme. Bütün hastalıklar, açlıkla iyileşir. Bütün ilaçlar aç olmadıkça sana tesir etmez.
Birisi küflü ekmek yiyordu. Bir adam neden bu kadar haris ve aç gözlü oldun? Diye sordu.
Dedi ki: Sabrın sonucunda açlık, iki misli arttı mı arpa ekmeği bile bana helva gelir. Sabrettim, sabırlı oldum mu daima helva yemiş olurum. Zaten açlık herkese zebun olmaz ki. Bu açlık, hadden aşırı bir otlaktır. Açlığı, onunla güçlü kuvvetli aslan kesilsinler diye ancak Tanrı haslarına vermişlerdir. Açlığı, öyle her adi yoksula neden verecekler? Ot az değil ya önüne koyuverirler. Ye derler, sen ancak buna layıksın. Suda yüzen kuş değilsin sen, ekmek yiyen bir kuşsun.
Bir şeyh, müridiyle dara düşmüştü. Şehirde ekmek vardı, bulundukları yerde kıttı. Müridin gönlünde açlık ve kıtlık korkusu, gafletinden her an artmaktaydı. Şeyh biliyordu müridin içinden geçeni anlamıştı. Ona dedi ki: Ne vakte dek bu elem bu ıstırap içinde kalacaksın? Ekmek derdinden yanıp yakılıyorsun. Adeta Tanrıya dayanma gözünü kapamışsın. Sen o yüce nazeninlerden değilsin ki sana ceviz ve kuru üzüm vermesinler.
Açlık Tanrı hastalarının gıdasıdır. Senin gibi ahmak yoksul, nereden ona zebun olacak? Aldırış etme sen onlardan değilsin ki bu mutfakta ekmeksiz bekleyesin. Şu aşağılık ve karnına düşkün kişilere daima kase üstüne kase sunarlar, ekmek üstüne ekmek. Bu çeşit adam öldü mü ekmek, önünden giderek ey yoksullukla, ümitsizlikle kendini öldüren der.
İşte sen öldün, ekmek kaldı. Hadi kalk da al ekmeğini bakalım ey kendini elemlerle öldüren. Kendine gel de elin ayağın titremesin. Rızkın, senin ona aşık olmandan ziyade sana aşıktır. Aşıktır, senin sabırsızlığını bilir de emekliye emekliye sana gelir a herzevekil. Sabrın olsaydı rızkın gelir aşıklar gibi kendini sana teslim ederdi. Açlık korkusundan bir titreyiş nedir? tanrıya dayanmayla tok yaşanabilir pekala.
Dünyada yemyeşil bir ada vardır, orada yalnız başına obur bir öküz yaşar. Akşama kadar bütün yazıyı yalar, otlar, doyar, semirip şişer. Gece oldu mu yarın ne yiyeceğim diye düşünceye dalar, bu düşünce onu dertlendirir, ince bir kıla döner.
Sabah olunca yazı yine yeşermiştir. Yeşillik, çayır, çimen, ta bele kadar büyümüştür. Öküz, öküz açlığına tutulmuştur, akşama kadar bütün yazıyı baştanbaşa otlar, bitirir.
Yine büyür, semirir, şişer. Bedeni yağlanır, güçlü kuvvetli bir hale gelir. Derken akşam oldu mu açlık korkusuna düşer, bu korkuyla titremeye başlar, yine korkusundan zayıflar. Yarın yayım zamanı ne yiyeceğim, ne edeceğim? Diye düşünür durur. Yıllardır, o öküz bu haldedir işte. Bunca yıldır bu yeşilliği otlar, bu çimenlikte yayılırım, hiçbir gün rızkım azalmadı. Bu korku nedir, bu gönlümü yakıp yandıran gam nedir diye düşünmez bile. Akşam oldu, gece bastı mı o semiz öküz, eyvahlar olsun, rızkım bitti diye yine zayıflar.
İşte nefis, o öküzdür, yazı da dünya. Nefis ekmek korkusuyla daima zayıflar durur. Gelecek zamanlarda ne yiyeceğim, yarının rızkını nasıl ve nerede elde edeceğim kaydına düşer. Yıllardır yedin, yiyeceğin eksilmedi. Artık biraz da gelecek düşüncesini bırak da geçmişe bak. Yediğin rızkları hatırına getir, geleceğe bakma da az sızlan.
Tilkicik eşeği ta aslanın yanına kadar götürdü. Aslan, eşeği paramparça etti. O canavarlar padişahı, bu savaşta yoruldu, susadı. Su içmek üzere kaynağa gitti. Tilkiceğiz eşeğin ciğeriyle yüreğini fırsat bulup yedi. Aslan, su içip dönünce aradı, eşeğin ne ciğeri vardı, ne yüreği.
Tilkiye ciğeri nerede, yüreği ne oldu? Dedi. Canavar, hayvanın bu iki uzvunu pek sever.
Tilki dedi ki: Onda yahut ciğer olsaydı hiçbir kere buraya gelir miydi? O kıyamet görmüş, o dağdan düşmeyi seyretmiş, o korkuyu tatmış, güç ile kaçmıştı. Ciğeri yahut yüreği olsaydı tekrar senin yanına gelir miydi? Bir gönülde gönül nuru olmadımı o gönül, gönül değildir. bir beden de ruh yoksa o beden, topraktan ibarettir.
Bir kandilde can nuru yoksa sidikten, pislikten ibarettir. O sırçaya kandil deme artık. O sırça, o kap, halkın yapısıdır ama kandilin nuru, ululuk ıssı Tanrının ihsanıdır. Hasılı sayı ve çokluk kaplardadır, alevlerdeyse ancak birlik vardır. Bir yere altı tane kandil koysalar nurlarında sayı ve çokluk olmaz.
O çıfıt, kapları gördü de müşrik oldu. Öbürü de nuru gördü de imana geldi, anlayış sahibi oldu. ruh, kaplara baktı mı, Şis'le Nuh'u iki görür. Derenin, suyu varsa deredir. Adam canı olan adamdır.
Bunlar insan değillerdir, suretten ibarettirler. Bunlar ekmek ölüsüdürler, şehvet öldürmüştür bunları.
Mesnevi'den Hikayeler
BİLGİLER EMEN ZAHİT
Gazne'de bilgiler emen bir zahit vardı. Adı Muhammet'di, Künyesi Serrezi. Her gece üzüm çotuğunun ucunu yer, onunla iftar ederdi. Yedi yıl bu haldeydi. Varlık padişahından birçok şaşılacak şeyler gördü. Fakat maksadı padişahın cemalini görmekti.
O kendine doymuş er, bir dağ başına çıktı. Dedi ki: Ya bana kendini göster, yahut kendimi bu dağdan atacağım.
Tanrı dedi ki: O ihsanın zamanı gelmedi. Kendini atarsan da ölmezsin, ben seni öldürmem. Şeyh, iştiyakından kendisini o yüce dağdan derin bir suya attı. O canına doymuş er ölmedi. Ölümden kurtulduğuna feryat etmeye başladı. Çünkü bu yaşayış ona ölüm gibi görünmedeydi. İş, onca tersineydi. O, gayb aleminden ölüm istiyor, hayatım ölümümdedir deyip duruyordu. Ölümü, hayat gibi kabul etmede, helakine gönül vermedeydi.
Ali gibi kılıçla hançer, ona reyhan kesilmiş, nerkisle nesrin, canına düşman olmuştu. Açlıktan da ileri, gizlilikten de ileri duyulmamış bir ses geldi: Yürü ovayı bırak şehre git! Dedi ki: Ey kıldan kıla bütün gizliliklerimi bilen Tanrı, şehirde ne yapayım? Söyle.
Tanrı dedi ki: Nefsini alçaltman için Abbas-ı Debs gibi rüsvay ol, dilen. Bir müddet zenginlerden para topla, yoksullara dağıt. Bir müddet hizmetin budur. Şeyh, baş üstüne ey canımın sığındığı Tanrı dedi.
Mahlukatın Tanrısı ile o zahit arasında bir çok sual, cevap birçok macera oldu. Öyle ki yerle gök bunlarla nurlandı. Bütün bu sözler, dillere destan oldu. Fakat ben, bu sözü kısa kesiyorum, her aşağılık kişi, sırları duymasın diye.
Şeyh Tanrı buyruğunu kabul edip Gaznenin şehrini yüzünün nuru ile aydınlattı. Bir bölük halk, ferahtan ona karşı vardılar. Fakat o acele bilinmez bir yoldan şehre girdi. Şehrin ileri gelenleri uluları hep birden kalkıp onun için köşkler hazırladılar.
Şeyh ben dedi, kendimi göstermeye gelmedim, ancak horluğa ve dilenciliğe geldim. Dedikoduda bulunmaya niyetim bile yok. Elimde zembil kapı kapı gezeceğim. Buyruk kuluyum buyruk da Tanrıdan. Ben dilencilik edeceğim, dilencilik edeceğim, dilencilik. Dilenirken de duyulamamış sözler söyleyecek değilim. Dilencilerin aşağılık yolundan başka bir yol yordam tutmayacağım. Bu suretle tamamı ile alçaklığa dalayım da ileri gelenlerden de, halktan da kötü sözler duyayım.
Tanrı buyruğu candır, ben ona tabiim. O, tamah hakkında "Tamah eden alçalır" buyurdu. Mademki din sultanı benden tamahkarlık istiyor, bundan böyle kanaatin başına toprak! O, alçalmamı istiyor, ben nasıl yüceliğe savaşırım? O, dilenci olmamı diliyor, ben nasıl beylik edeyim? Bundan böyle benden yalnız dilencilik ve alçaklık iste. Dağarcığımda yirmi tane Abbas var benim.
Şeyh, eline zembili almış sokak,sokak kapı, kapı dolaşıyor. Ağam Tanrı için bir şey ver, Hak bu hususta sana tevfik verdi mi ki? Diyordu. Sırları arştan yüceydi, kürsüden de. Öyle olduğu halde işi gücü "Tanrı için, Tanrı için" demekti.
Peygamberlerin hepsi, bu çeşit hareket ederler. Halk müflistir, öyle olduğu halde onlar, halktan bir şey isterler.
"Tanrıya ödünç verin, Tanrıya ödünç verin" derler. İşi tersine yürütürler de "Tanrıya yardım ederseniz Tanrı da size yardım eder" derler.
Bu şeyh de kapı kapı dolaşıp yalvarmadaydı. Halbuki şeyh için gökyüzünde yüzlerce kapı açıktı. O dilenciliği boğazı için değil Tanrı için yapıyordu. Bu işe iyice sarılmıştı. Hatta boğazı için bile dilense ne çıkar? O boğaz Tanrı nuru ile dopdoluydu.
Onun ekmek, bal ve süt yemesi, yüz yoksulun çilesinden, üç günde bir iftar ederek oruç tutmasından daha hayırlıdır. O, nur yer, ekmek yiyor deme. Görünüşte otlar, fakat hakikatte lale eker.
Kandilin yağını yiyen alev gibi o da etrafındakileri aydınlatır, onların nurunu arttırır. Tanrı ekmek yiyene "İsraf etmeyin" dedi, nur yiyene "Artık kafi" demedi. O boğaz, iptila boğazıdır, buysa israftan da emin, ileri gidişten de.
Şeyhin bu hale düşmesi hırsından tamahından değildi, buyruğa uymasındandı. Öyle can hırsa tamaha uymaz ki. Kimya, bakıra gel kendini tamamı ile bana ver derse bu sözü tamahından söylemez. Tanrı yedinci göğe kadar toprak hazinelerini Şeyhe göstermişti.
Şeyh dedi ki: Ey beni yaratan! Ben aşığım. Senden başka bir şey dilersem kötü kişi olayım. Sekiz cennet gözüme görünür, yahut sana cehennem korkusundan hizmet edersem, ancak kendi selametini arayan bir inanmış kul olurum. Çünkü cennet de bedene aittir, cehennem de. Bir aşık, Tanrı aşkı ile gıdalanırsa yüzlerce beden, onca bir gazel yaprağına değmez.
O ulu Şeyhin bedeni de başka bir şey oldu, artık ona pek beden deme. Hem Tanrı aşığı olmak, hem de ücret istemek olur mu? Emniyet sahibi Cebrail, hiç hırsızlık eder mi?
O yaslı Leyla'nın aşkına bile bu alem saltanatı bir zerre göründü. Önce toprakla altın birdi. Altın da nedir? Canını bile tehlikeden esirgemiyordu.
You have read 1 text from Turkish literature.
Next - Mesnevi'den Hikayeler - 53
- Parts
- Mesnevi'den Hikayeler - 01Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3710Total number of unique words is 204429.6 of words are in the 2000 most common words43.1 of words are in the 5000 most common words50.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 02Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3738Total number of unique words is 209027.1 of words are in the 2000 most common words39.7 of words are in the 5000 most common words46.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 03Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3690Total number of unique words is 206128.4 of words are in the 2000 most common words41.2 of words are in the 5000 most common words48.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 04Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3642Total number of unique words is 196429.3 of words are in the 2000 most common words42.4 of words are in the 5000 most common words50.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 05Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3602Total number of unique words is 204529.0 of words are in the 2000 most common words43.6 of words are in the 5000 most common words51.2 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 06Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3690Total number of unique words is 193428.2 of words are in the 2000 most common words42.1 of words are in the 5000 most common words50.0 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 07Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3680Total number of unique words is 202228.4 of words are in the 2000 most common words40.8 of words are in the 5000 most common words47.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 08Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3635Total number of unique words is 200129.7 of words are in the 2000 most common words41.9 of words are in the 5000 most common words49.7 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 09Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3599Total number of unique words is 197129.9 of words are in the 2000 most common words43.8 of words are in the 5000 most common words50.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 10Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3628Total number of unique words is 200829.1 of words are in the 2000 most common words42.6 of words are in the 5000 most common words49.2 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 11Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3657Total number of unique words is 194230.3 of words are in the 2000 most common words43.4 of words are in the 5000 most common words50.1 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 12Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3619Total number of unique words is 202329.1 of words are in the 2000 most common words43.0 of words are in the 5000 most common words50.1 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 13Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3506Total number of unique words is 200930.3 of words are in the 2000 most common words44.6 of words are in the 5000 most common words51.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 14Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3586Total number of unique words is 201227.7 of words are in the 2000 most common words41.1 of words are in the 5000 most common words47.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 15Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3637Total number of unique words is 195429.1 of words are in the 2000 most common words43.0 of words are in the 5000 most common words50.7 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 16Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3642Total number of unique words is 204829.1 of words are in the 2000 most common words42.9 of words are in the 5000 most common words50.1 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 17Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3694Total number of unique words is 194931.0 of words are in the 2000 most common words44.7 of words are in the 5000 most common words51.7 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 18Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3656Total number of unique words is 197129.2 of words are in the 2000 most common words43.3 of words are in the 5000 most common words49.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 19Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3684Total number of unique words is 196428.7 of words are in the 2000 most common words42.1 of words are in the 5000 most common words48.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 20Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3666Total number of unique words is 198828.9 of words are in the 2000 most common words42.9 of words are in the 5000 most common words50.0 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 21Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3719Total number of unique words is 206429.2 of words are in the 2000 most common words42.2 of words are in the 5000 most common words48.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 22Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3832Total number of unique words is 203130.1 of words are in the 2000 most common words43.6 of words are in the 5000 most common words50.5 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 23Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3726Total number of unique words is 200629.7 of words are in the 2000 most common words43.0 of words are in the 5000 most common words50.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 24Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3668Total number of unique words is 205027.5 of words are in the 2000 most common words41.0 of words are in the 5000 most common words48.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 25Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3741Total number of unique words is 197129.3 of words are in the 2000 most common words43.3 of words are in the 5000 most common words49.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 26Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3731Total number of unique words is 198329.5 of words are in the 2000 most common words42.6 of words are in the 5000 most common words50.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 27Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3711Total number of unique words is 208827.1 of words are in the 2000 most common words40.9 of words are in the 5000 most common words47.7 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 28Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3630Total number of unique words is 203728.1 of words are in the 2000 most common words41.5 of words are in the 5000 most common words48.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 29Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3653Total number of unique words is 203128.2 of words are in the 2000 most common words41.4 of words are in the 5000 most common words49.0 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 30Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3616Total number of unique words is 202429.7 of words are in the 2000 most common words43.4 of words are in the 5000 most common words49.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 31Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3707Total number of unique words is 201129.9 of words are in the 2000 most common words43.6 of words are in the 5000 most common words51.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 32Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3777Total number of unique words is 199230.3 of words are in the 2000 most common words44.0 of words are in the 5000 most common words52.2 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 33Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3683Total number of unique words is 190830.5 of words are in the 2000 most common words45.3 of words are in the 5000 most common words52.3 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 34Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3601Total number of unique words is 194531.0 of words are in the 2000 most common words46.1 of words are in the 5000 most common words53.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 35Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3716Total number of unique words is 194630.3 of words are in the 2000 most common words44.7 of words are in the 5000 most common words52.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 36Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3704Total number of unique words is 201029.5 of words are in the 2000 most common words43.3 of words are in the 5000 most common words51.0 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 37Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3628Total number of unique words is 196230.0 of words are in the 2000 most common words42.9 of words are in the 5000 most common words48.5 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 38Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3642Total number of unique words is 193728.8 of words are in the 2000 most common words42.6 of words are in the 5000 most common words50.1 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 39Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3685Total number of unique words is 197329.1 of words are in the 2000 most common words42.3 of words are in the 5000 most common words49.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 40Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3578Total number of unique words is 194229.5 of words are in the 2000 most common words43.3 of words are in the 5000 most common words50.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 41Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3779Total number of unique words is 189130.8 of words are in the 2000 most common words44.1 of words are in the 5000 most common words52.5 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 42Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3591Total number of unique words is 199728.4 of words are in the 2000 most common words41.8 of words are in the 5000 most common words48.3 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 43Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3600Total number of unique words is 201329.0 of words are in the 2000 most common words41.9 of words are in the 5000 most common words48.7 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 44Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3789Total number of unique words is 204128.8 of words are in the 2000 most common words41.6 of words are in the 5000 most common words49.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 45Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3662Total number of unique words is 199827.3 of words are in the 2000 most common words40.8 of words are in the 5000 most common words47.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 46Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3602Total number of unique words is 195028.9 of words are in the 2000 most common words41.9 of words are in the 5000 most common words48.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 47Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3826Total number of unique words is 198829.3 of words are in the 2000 most common words44.2 of words are in the 5000 most common words52.5 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 48Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3622Total number of unique words is 196130.3 of words are in the 2000 most common words42.5 of words are in the 5000 most common words50.3 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 49Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3720Total number of unique words is 199830.2 of words are in the 2000 most common words43.4 of words are in the 5000 most common words51.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 50Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3774Total number of unique words is 206028.2 of words are in the 2000 most common words41.9 of words are in the 5000 most common words50.3 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 51Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3721Total number of unique words is 203029.7 of words are in the 2000 most common words44.1 of words are in the 5000 most common words52.5 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 52Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3688Total number of unique words is 194930.2 of words are in the 2000 most common words42.9 of words are in the 5000 most common words50.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 53Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3799Total number of unique words is 191330.7 of words are in the 2000 most common words44.9 of words are in the 5000 most common words53.2 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 54Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3878Total number of unique words is 199430.0 of words are in the 2000 most common words43.7 of words are in the 5000 most common words50.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 55Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3764Total number of unique words is 203830.7 of words are in the 2000 most common words44.8 of words are in the 5000 most common words52.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 56Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3733Total number of unique words is 196130.8 of words are in the 2000 most common words45.8 of words are in the 5000 most common words53.3 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 57Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3763Total number of unique words is 204629.6 of words are in the 2000 most common words43.4 of words are in the 5000 most common words50.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 58Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3668Total number of unique words is 196529.8 of words are in the 2000 most common words43.8 of words are in the 5000 most common words50.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 59Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3574Total number of unique words is 189028.9 of words are in the 2000 most common words42.6 of words are in the 5000 most common words49.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 60Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3639Total number of unique words is 195829.6 of words are in the 2000 most common words43.2 of words are in the 5000 most common words50.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 61Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3698Total number of unique words is 194530.2 of words are in the 2000 most common words44.5 of words are in the 5000 most common words52.0 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 62Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3553Total number of unique words is 194930.6 of words are in the 2000 most common words43.6 of words are in the 5000 most common words50.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 63Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3729Total number of unique words is 195229.4 of words are in the 2000 most common words43.4 of words are in the 5000 most common words50.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 64Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3705Total number of unique words is 198929.0 of words are in the 2000 most common words42.4 of words are in the 5000 most common words49.3 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 65Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3686Total number of unique words is 195430.2 of words are in the 2000 most common words44.1 of words are in the 5000 most common words51.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 66Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3778Total number of unique words is 205831.1 of words are in the 2000 most common words44.6 of words are in the 5000 most common words51.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 67Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3637Total number of unique words is 197330.1 of words are in the 2000 most common words44.5 of words are in the 5000 most common words51.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 68Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3702Total number of unique words is 202028.3 of words are in the 2000 most common words40.6 of words are in the 5000 most common words48.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 69Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3675Total number of unique words is 203130.6 of words are in the 2000 most common words43.5 of words are in the 5000 most common words50.3 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 70Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3674Total number of unique words is 202029.4 of words are in the 2000 most common words42.8 of words are in the 5000 most common words50.1 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 71Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3664Total number of unique words is 198428.2 of words are in the 2000 most common words41.5 of words are in the 5000 most common words49.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 72Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3737Total number of unique words is 207328.5 of words are in the 2000 most common words41.5 of words are in the 5000 most common words49.2 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 73Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3599Total number of unique words is 199229.9 of words are in the 2000 most common words42.9 of words are in the 5000 most common words50.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 74Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3656Total number of unique words is 206626.6 of words are in the 2000 most common words40.9 of words are in the 5000 most common words47.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 75Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3704Total number of unique words is 203929.8 of words are in the 2000 most common words42.3 of words are in the 5000 most common words49.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 76Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3784Total number of unique words is 199131.8 of words are in the 2000 most common words45.9 of words are in the 5000 most common words53.3 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 77Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3608Total number of unique words is 203129.7 of words are in the 2000 most common words43.1 of words are in the 5000 most common words49.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 78Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3648Total number of unique words is 205329.8 of words are in the 2000 most common words42.4 of words are in the 5000 most common words49.0 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 79Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3659Total number of unique words is 208028.6 of words are in the 2000 most common words41.7 of words are in the 5000 most common words49.1 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 80Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3811Total number of unique words is 205829.3 of words are in the 2000 most common words43.0 of words are in the 5000 most common words51.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 81Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 2152Total number of unique words is 128037.2 of words are in the 2000 most common words50.0 of words are in the 5000 most common words56.8 of words are in the 8000 most common words