Mesnevi'den Hikayeler - 78
Total number of words is 3648
Total number of unique words is 2053
29.8 of words are in the 2000 most common words
42.4 of words are in the 5000 most common words
49.0 of words are in the 8000 most common words
Gayb haberlerini dinleyen bir kulak olmasaydı hiçbir muştucu gökten vahiy getirmezdi. Tanrı sanatlarını gören gözler olmasaydı ne gökyüzü dönerdi, ne yeryüzü gülerdi. "Sen olmasaydın" sözü, keskin ve görür gözler içindir. Fakat halk, kadın ve yemek aşkından nereden tanrı sanatına bakacak, nereden tanrı aşkına düşecek?
Yiyecek birkaç köpek olmadıktan sonra tutmaç suyunu köpeklerin yiyecekleri yere dökmezsin ki. Yürü, Tanrı mağarasının köpeği ol da o, seni seçsin, bu yal yerinden kurtarsın.
Hikayeci, terzilerin insafsızca hırsızlılarını anlattı, çaldıkları kumaşları nasıl sakladıklarını söyledi. Halk arasında Hıta'lı bir Türk vardı. Bu sırrın açılmasına pek kızdı öfkelendi. Gece, kıyamet günü gibi o sırları, hakikat ehline açıp durmaktaydı. Nereye gitsen de orada birbirlerinin sırlarını açan iki düşmanı savaşır görsen; o anı, anılıp söylenen mahşer bil. O sır söyleyen boğazı da sur say. Tanrı, öfke sebeplerini hazırlamış, o kötülükleri ortaya atmıştır. Hikayeci terzilerin bir çok hainliklerini sayıp döktü. Türk acıklandı, kızdı, dertlendi.
Dedi ki: Ey meddah, şehrinizde hilede, hıyanette en usta hangi terzi?
Meddah dedi ki: Ciğeroğlu derler bir terzi vardır, hırsızlıkta, çeviklikte halkı öldürür adeta. Türk, benden dedi bir iplik bile çalamaz. Sizinle bahse giriyorum.
Senden daha akıllı nice kişileri mat etti, bahse girişme, böyle kanatlanıp uçmaya kalkma. Yürü aklına böyle mağrur olma. Onun hileleriyle sen de kendini kaybedersin dediler.
Türk, büsbütün kızdı, benden ne yeni, ne eski hiçbir şey alamaz diye bahse girişti. Tamah edenler de onu büsbütün kızdırdılar. Bahse girip ağzını açarak dedi ki: Şu Arap atım rehin olsun. Benden hileyle at çalabilirse at sizin olur. Fakat hile yapamaz, çalamazsa ben sizden bir at alırım. Türk, o gece kızgınlığından uyuyamadı. Hırsızın hayali ile savaşıp durmaktaydı. Sabah çağı bir atlas kumaşı koltukladı, çarşıya o hilebazın dükkanına gitti.
Terziye selam verdi. Usta hemen yerinden kalkıp selamını aldı, merhaba hoş geldin dedi. Türk'e haddinden fazla saygı gösterdi, hal ve hatır sordu, kendisini sevdirdi. Türk, ondan bu bülbül gibi çilemeyi görünce o İstanbul atlasını terzinin önüne attı.
Bana, dedi, bundan savaş için bir kaftan biç. Belinden aşağısı bol olsun yukarısı dar. Belden yukarısı dar olsun da güzel dursun, beni bezesin. Fakat aşağı tarafı bol olmalı ki savaşta ayağıma dolaşmasın.
Terzi, sevimli müşterim, sana yüzlerce hizmette bulunayım deyip elini gözünün üstüne koydu, baş üstüne dedi. Kumaşı önce bir ölçtü, ne kadardan çıkacak onu anladı, sonra Türkü lafa tuttu. Başka beylerin hikayelerini söylemeye, onların lütuf ve ihsanları övmeye koyuldu. Nekeslerden, onların aşağılık huylarından bahsetti. Güldürmek için tuhaf tuhaf sözler söyledi. Ateş gibi makasını çıkardı, kumaşı kesmeye başladı. Ağzıysa masallarla afsunlarla doluydu.
Türk hikayelere gülmeye başladı. Daracık gözü tamamı ile örtüldü. Terzi kumaştan bir parça çalıp oyluğunun altına gizledi. Tanrıdan başka kimsecikler görmedi.
Tanrı her şeyi görür ama huyu, örtmektir. Fakat haddini aştın mı açan da odur ha. Türk, onun masallarının lezzetinden giriştiği bahsi tamamen unuttu. Atlas neymiş, bahis neymiş, rehin ne? Türk, o terzi beyinin latifesine kapıldı gitti, adeta sarhoş oldu, kendinden geçti. Tanrı için olsun, latifelerin canıma gıda oldu, gülünecek bir şey daha söyle diye yalvardı. O hain gülünecek bir şey daha söyledi. Türk kahkahasından sırt üstü yere yıkıldı. Gafil Türk, gülüp dururken terzi kumaştan bir parça daha çalıp gömleğinin yakasından koynuna soktu.
Hıta'lı Türk, üçüncü defa, Allah aşkına gülünç bir şey daha söyle dedi. Terzi, ikinci latifesinden daha gülünç bir şey söyledi, Türkü tamamı ile avladı.
Gözü kapanmış, aklı gitmiş şaşırmış kalmış bahse giriştiği halde kahkahayla sarhoş olmuştu. Bu sırada Türkün gülmesinden meydanı boş bulup kumaştan bir parça daha çaldı. Hıta'lı Türk, ustadan dördüncü defa olarak yine gülünç bir şey isteyince, herif rahme geldi, hilesini, başkalarına yapmaya niyetlenip, amma da gülünecek şeye haris ha dedi, zararından, ziyanından haberi bile yok. Türk, ustayı öperek; Allah aşkına bir hikaye daha söyle diye yalvarıyordu.
Ey masal, hikaye olmuş, varlıktan geçmiş adam, masalı ne zamana kadar deneyeceksin? Senden daha ziyade gülünecek masal yok. Yıkık kabrinin başına git de bir güzelce dur.
Ey bilgisizlik ve şüphe mezarına düşmüş kişi, feleğin latifesini, masalını ne zamana kadar arayacaksın? Ne zamana kadar şu cihanın işvesini tadacaksın? Ne aklın düzenin de kaldı, ne canın.
Hor ve zalim olan şu felek senin gibi yüz binlerce kişinin yüz suyunu döktü. Herkesin terzisi olan felek, yüz yaşındaki ham bebeklerin elbiselerini yırtar, diker. Latifesi bahçelere bir letafet verir ama kış gelince verdiğin şeylerin hepsini yele verir.
Halbuki ihtiyar oğlancıklar, ihtiyaçları yüzünden onun kutlu, kutsuz devriyle alay etmek eğlenmek için önüne oturmuşlardır.
Terzi dedi ki: A hadım ağası vazgeç. Bir latife daha söylersem vay haline. Sonra kaftanın dapdaracık olur. Hiç kimse kendi kendine böyle iş işler mi? Gülüyorsun ama gülmenin yeri mi?
Ömrünün atlasını, ay makasıyla gurur terzisi kesip parça parça ediyor. Sense yıldızım, hep beni güldürseydi, hep kutlu olsaydı der, bunu isterdin. Onun terbilerine pek kızar, cilvesinden, kininden, aletlerinden hiddetlenirsin.
Susmasından, kutsuzluğundan, tutukluluğundan, kinciliğinden incinirsin. Neden zühre çalıp çığırmıyor dersin. Fakat onun kutluluğuna, oynayışına, çağırışına pek güvenme.
Yıldız der ki: Latifeyi biraz daha fazlalaştırırsam seni tamamı ile aldatır, borçlu çıkarırım. Bu yıldızların işvesine bakma da ey hor hakir kişi, erkeklere olan aşkına bak.
Birisi yola düşmüş, dükkana gidiyordu. Gördü ki kadınlar yolu kapamış. Hızlı yürümeden ayağı yanmaktaydı. Yolsa ay gibi kadınlarla doluydu, yol açmaya adeta imkan yoktu. Bir kadına yüz çevirdi de dedi ki: A bayağı mahluklar, a kızcağızlar, ne de çoksunuz.
Kadın ona döndü ey emniyet sahibi dedi, bizim bolluğumuzu kötü görme. Bu kadar çoğuz ama öyle olduğu halde size bu çokluk bile az gelmede. Kadın kıtlığından oğlancılığa düşüyorsunuz da yapan da dünyaya rezil rüsva oluyor, yaptıran da.
Zamanın hadislerine bakma. Feleğin acılıklarını, hazm olunmaz şeylerini görme. Rızkın, geçimin darlığına, şu kıtlığına, korkuya, titreyişle bakma.
Şuna bak sen: Bu kadar acılıklarıyla beraber yine onun için ölüyor, ondan bir türlü kendinizi çekemiyorsunuz. Acı imtihanı bir rahmet bil, Belh ve Merv ülkelerine sahip olmayı bir gazap say.
O İbrahim telef olmaktan çekinmedi, ateşe atıldı, fakat yanmadı, bu İbrahim, şereften saltanattan kaçtı, kendisini ateşe attı. Şaşılacak şey ateş onu yakmadı, bunu yaktı. İstek yolunda böyle tersine nallar vardır işte.
Sofi dedi ki: Yardımı dilenen Tanrı, kârımızı ziyansız etmeye kadirdir. Ateşi gül ve ağaç haline getiren, bunu da zararsız bir hale getirebilir. Dikenden gül çıkaran şu kışı da bahar edebilir. Her selviyi hür bir halde sere serpe yücelten, derdi de neşe haline getirir. Onun lütfiyle her şey, yokluktan var oldu. Var ettiğini ebedi kılarsa nesi eksilir ki? Bedene can verip dirilten, dirilttiğini öldürmezse ziyana mı girer?
O cömert Tanrı, kulunun isteğini çalışmadan verse ne çıkar? Artık kullarından pusuda bekleyen nefis hilesiyle melun şeytanın hilesini uzat Tutsa ne olur ki?
Kadı dedi ki: Acı emir olmasaydı, dünyada çirkin, güzel taş ve inci bulunmasaydı, nefis, şeytan heva ve hevese... Zahmet, meşakkat, savaş olmasaydı, a perdesi, yırtılmış adam; padişah kullarına ne ad takardı?
Nasıl ey sabırlı, ey hilim sahibi, ey yiğitlik, ey hikmet ıssı diyebilirdi? Yol kesen ve melun şeytan olmasaydı sabırlılar, doğrular ve yoksulları doyuranlar, nasıl belli olurdu?
Rüstem ve Hamza'yla namussu, aynı ve bir olsaydı bilgi ve hikmet batıl olurdu. Bilgi ve hikmet, doğru yolla yolsuzluğu göstermek içindir. her taraf yoldan ibaret olsaydı hikmet, abes ve boş bir şey olurdu. Sense bu acı sulu tabiat dükkanı için iki aleminde yıkılmasını hoş görüyorsun.
Ben bilip duruyorum ki sen paksın, ham değilsin. Bu soruşunda aşağılık kişilerin anlaması için. Devranın cefası ile alemdeki bütün eziyetler, Tanrıdan uzak olmadan ve gafil bulunmadan daha kolaydır. Çünkü bunlar hep geçer de onlar geçmez. Devlet, ona derler ki insanın canı uyanık olsun.
Mesnevi'den Hikayeler
DEFİNE YIKIK YERDEDİR
Tanrı rahmet etsin, hikaye etmiş, Gazi padişah Mahmut'u anarak inciler delmiştir. Hint savaşında o ulu ve temiz kişi bir köle elde etti. Onu halife yaptı tahta oturttu. Ona ordu verdi onu kendisine oğul edindi.
Bu hikayeyi uzun boylu ve etraflı olarak o din büyüğünün kitabında bul oku. Hasılı o çocuk, o güzelim tahtın üstünde o büyük padişahın yanı başında otururdu.
Daima yanar yakılır, ağlar dururdu. Padişah dedi ki ey bahtı kutlu! Neden ağlıyorsun? Devletin mi bozuldu? Padişahlardan üstünsün, padişahlar padişahı ile düşüp kalkmadasın. Sen şu tahtın üstünde oturuyorsun vezirlerle asker, tahtının önünde ay ve yıldızlar gibi saf, saf duruyorlar.
Çocuk şundan ağlıyorum dedi; anam memleketimizde. Beni daima seninle korkutur seni aslan Mahmut'un elinde göreyim derdi. Babam, anama sıkılır, bu ne kızgınlık, bu ne kötü dilek. Bundan başka bir beddua bulamıyor musun da böyle kötü ve öldürücü bir bedduada bulunuyorsun. Ne merhametsiz ne taş yürekli anasın. Onu adeta yüzlerce kılıçla kesip öldürmedesin diye kızar savaşırdı.
Ben ikisinin sözüne şaşardım, gönlüme bir korkudur bir derttir düşerdi. Mahmut acaba ne cehennem adam ki derdim, helake felaketlere örnek olmada. Senin korkundan titrer dururdum. Keremlerinden ağırlamalarından tamamı ile gafildim. Neden anam şimdi gelsin de beni taht üstünde görsün ey cihan padişahı!
İşte yoksullukta ey daralmış adam, o Mahmut'a benzer, tıpkısıdır. Tabiatın, seni yoksullukla korkutur durur. Fakat ey yüce ve adalet sahibi Mahmut'un merhametini bilsen sonu hayır olsun, Mahmut olsun dersin.
Ey gönlü korkup duran, yoksulluk sana göre Mahmut'tur. Seni yoldan çıkaran tabiatını pek dinleme. Yoksulluğu adam akıllı avlasan o çocuk gibi kıyamete dek ağlarsın. Beden, insanı besleme hususunda anaya benzer ama sana yüz düşmandan daha düşmandır.
Bedenin hasta oldu mu sana ilaç aratır, kuvvetlendi mi seni şeytanlaştırır, bir put haline sokar. Şu sitemlerle dopdolu olan bedeni bir zırh bil; ne kışa yarar ne yaza. Sabredersen kötü arkadaş iyidir. Sabır insanın göğsünü açar, insanı genişletir. Ayın gece sabretmesi, onu apaydın bir hale kor. Gülün dikene sabrı, onu güzel kokulu bir hale getirir. Aslanın pislik ve kan içinde kalıp sabretmesi, onu deve yavrularıyla doyurur.
Peygamberlerin münkirlere sabretmesi onları Tanrı hası yapmış, sahip kıran etmiştir. Kimde bir düzgün esvap görsen bil ki onu sabretmek, uğraşıp kazanmakla elde etmiştir.
Kimi aç çıplak görürsen bu hali, sabırsızlığına tanıktır. Kim ürker, canı dertler içinde kalırsa mutlaka bir kötü kişiye arkadaşlık etmiştir. Eğer sabretsen ülfetine tahammül edip vefa göstersen sevdiğinden ayrılmaz, başını dövmezdin.
Balla sütün karıştığı gibi Tanrı huyuyla huylansaydın "Ben batanları sevmem" der, kervandan arda kalmış ateş gibi yol üstünde yalnız başına kala kalmazdın. Sabırsızlıktan Tanrıdan başkasına eş oldun mu onun ayrılığı ile dertlenirsin, hayrın kalmaz. Sohbetin halis altınsa nasıl oluyor da haine emanet ediyorsun?
Tanrı ile düş kalk, onun huylarıyla huylan da emanetlerin zayi olmaktan da emin olsun, eksilmekten de. Huyları yaratanın huyuyla huylan, peygamberlerin ahlakını yetiştirip besleyen Tanrının ahlakına bürün.
Ona bir kuzu versen sana bir sürü bağışlar. Her sıfatı, kemale götüren zaten Tanrıdır. Kuzuyu kurda emanet edebilir misin? Sakın kurtla Yusuf'u yoldaş etme. Kurt kurnazlıktan gelir, tilkilenirse sakın aldanma, ondan iyilik gelmez.
Bilgisiz adam bir müddet seninle gönül arkadaşlığında bulunsa bile nihayet cahillikten sana bir zahım vurur. Onun iki aleti vardır, o hunsadır. Her iki aletinin işi nihayet meydana çıkar. Erlik aletini kadınlardan saklar onlara bir kız kardeş olur. Erlerden de kadınlık aletini, eliyle örtüp gizler. Kendisini erkek gösterir.
Tanrı, "Onun gizli ayıbını meydana çıkarır, burnunun üstünde erlik aleti gibi gösteririz" de, gözü olan kullarımız o işvecinin hilelerine aldanıp çuvala girmezler" dedi.
Hasılı her alet insanı erkek etmez. Eğer bilgin varsa kendine gel de bilgisizlikten kork. Tatlı sözlü cahil dostun sözlerine pek kapılma. O sözler eskimiş, yıllanmış zehre benzer.
Anasının canı, gözümün nuru der ama günden güne artan duran dertten, hasretten başka bir şey vermez sana. O ana, babaya açıkça, yavrucuğum mektepten bezdi, soldu sararsı der. Başka karından olsaydı ona bu kadar cefada bulunmadım. Doğrusunu istersen bu yavrucuk, senin oğlun olmasaydı ve ben doğurmasaydım, yine anası bu sözü söylerdi.
Kendine gel, bu anadan, onun merhametinden kaç. Babanın sillesi, onun helvasından yeğdir. Ana, nefistir... Baba da cömert akıl. Akla uyan önce daralır ama sonunda yüzlerce genişliğe uğrar.
Ey akılları ihsan eden Tanrı, feryada yetiş. Sen bir şey dilemezsen hiç kimse dilemez. İstek de sendedir, ihsan da. Biz kimiz ki? Evvel de sensin, ahir de. Hem sen söyle, hem sen dinle, hem sen ol. Biz bunca malımız mülkümüzle yine hiçbir şey değiliz.
Yarabbi, bize tekliflerde bulundun, lütfet de secdeye rağbetimizi arttır; bize cebir tembelliğini gönderip şevkimizi söndürme. Cebir, kamillerin kolu, kanadıdır... Tembellerin bağı, zindanı. Bu cebri Nil suyu gibi bil. Mümine sudur, kafire kan. Kanat, doğan kuşlarını padişaha götürür, kuzgunları mezarlığa. Şimdi sen, yokluğu anlatmayı bırak. Çünkü panzehiri benzer de zehir sanırsın.
Ey kapı yoldaşı kendine gel. Hintli çocuk gibi yokluk Mahmut'un dan korkma sakın. Şimdi bürünmüş olduğun varlıktan kork. O varlık hayali de bir şey değildir, sen de bir şey değilsin.
Hiçbir şey olmayan bir şey, hiçbir şey olmayan bir şeye aşık olmuş; hiç var olmamış, hiç var olmamışın yolunu kesmiştir. Bu hayaller, ortadan kalktı mı akla sığmaz şeylerin apaçık görünür sana.
İnsanların başbuğu doğru söylemiştir: "Dünyadan geçip giden kişinin, ölüm yüzünden bir derdi, bir acısı yoktur. Elindekini kaçırdığından dolayı yüzlerce acıya düşer."
Neden her devletin, her nimetin mahzeni olan ölümü kıble edinmedin? Şaşkınlığımdan bütün ömrümce hayalleri kıble edindim, onlar da ecel gelince kaybolup gittiler der. Ölenlerin hasreti ölümden değildir. neden suretlere kapıldık kaldık? Diye acınırlar. Bunların bir suretten köpükten ibaret olduğunu görmedik. Halbuki köpük, denizden doğar, denizde gelişir ve hareket eder. Deniz köpükleri karaya attı mı mezarlığa git de o köpükleri seyret. Nerede sizin hareketiniz, oynaşmanız? Deniz sizi mahvolmaya mı terk etti de.
Onlar da sana dille dudakla değil de hal diliyle bu soruyu bize sorma, denize sor desinler.
Köpük gibi olan suret de dalga olmadan nasıl oynar? Yel olmadıkça toprak nasıl olur da havalanır? Suret tozunu gördün ya, yeli de gör. Köpüğü gördün ya, icat denizi de seyret.
Gör, gör ki sende yalnız bu görüş, bu bakış işe yarar. Bundan ötesini sorarsan yağsın, etsin, ilik ve sinirsen ibaretsin. Fakat yağın mumları ışıklandırmaya yaramaz. Etin sarhoşa kebap olmaz. Bütün bu bedenini bakışta erit, bakışa yürü, bakışa git, bakışa var! Bir bakış vardır, iki alemi de görür, padişahın yüzünü de. Bu ikisinin arasında sayıya sığmaz fark var. Gizli şeyleri Tanrı bilir ama gözüne bir sürme ara.
Yokluk denizini anlattık, duydun ya. Çalış da daima bu denizde ol. Çünkü tezgahın aslı yokluk alemidir; orada hiçbir şey yoktur, bomboştur, oranın nişanesi bulunmaz. Bütün ustalar, işlerini göstermek için yokluğu ve sınıklık yurdunu ararlar. Ustalın ustası Tanrının da tezgahı yokluktur. Nerede yokluk fazlaysa orası Tanrı tezgahıdır, Tanrı işi oradadır. Yokluk, en yüksek derece olduğundan yoksullar, oraya vardılar, öndülü aldılar. Hele bedenini malını yok etmiş derviş hepsinden ileridir. Fakat iş beden yokluğundadır, dilencilikte değil.
Dilenci malı bitmiş kişidir; kanat sahibi ise bedenine kıyan kişi. Artık dertten şikayet etme. Çünkü dert, insanı yokluğa sürüp götüren rahman bir attır.
Ben bu kadarını söyledim ötesini sen düşün. Fikrin donmuşsa, düşünemiyorsan yürü, zikret. Zikir, fikri titretir, harekete getirir. Zikri bu donmuş fikre güneş yap. İşin aslı cezp eder. Fakat kardeş, işten kalıp o cezbeyi bekleme. Çünkü işi bırakmak, nazlanmaya benzer. Canı ile oynayan hiç nazlanabilir mi?
Oğul ne kabul edilmeyi düşün, ne ret edilmeyi. Sen daima emri nehyi gör gözet. Derken cezbe kuşu, birden bire çerden çöpten yapılmış yuvasından uçar, görünüverir. Onu gördün mü sabah oldu demektir, mumu o vakit söndür.
Gözler, perdeleri delip hakikati görmeye başladı mı bu nur, onun nurudur artık. Bu nura sahip olan, dışa bakar içi görür. Zerrede ebedi varlık güneşini görür, katrada bütün denizi.
Mesnevi'den Hikayeler
ZAMAN YAPRAKLARINDAKİ GİZ
Kadının biri kocasına dedi ki: Ey adamlığı bir adımda aşan! Bana hiç bakmıyorsun, neden? Ne zamana kadar bu horlukta kalacağım?
Kocası dedi ki: Boğazına bakıyorum, çıplağım ama elim ayağım var, çalışıp çabalıyorum. Güzelim, ere kadının boğazına ve elbisesine bakmak farzdır. Ben ikisine de bakıyorum. Bu hususlarda eksiğin gediğim yok.
Kadın, gömleğinin yenini gösterdi. Pek kaba ve kirliydi. Dedi ki: Kabalığından bedenimi yiyor. Kimse kimseye bu çeşit elbise verir mi? Kocası a kadın dedi, sana bir sorum var: Yoksul adamım ben elimden bu geliyor. Doğru, bu çok kaba, çok çirkin, fakat ey düşünceli kadın, bir düşün. Bu mu daha kötü yoksa boşanmak mı? Bu mu daha kötü, yoksa boşanmak mı? Bu mu sana daha kötü geliyor yoksa ayrılık mı?
Ey kınayıp duran bela, yoksulluk, eziyet ve mihnet de böyledir işte. Şüphe yok ki heva ve hevesi terk etmek acıdır ama Tanrıdan uzak olma acılığından daha iyidir.
Savaş ve oruç güçtür, çetindir. Fakat bu güçlük ve çetinlik, Tanrının kulu kendinden uzaklaştırmasından, böyle bir derde uğratmasından yeğdir. İhsan ve lütuflar ıssı Tanrı, bir gün, ey benim hastam, ey benim mihnetime uğrayan kul, nasılsın? Derse hiç zahmet ve eziyet kalır mı? Hatta böyle demese bile, böyle dediğini duymasan, anlamasan bile senin o zevkin yok mu? Tanrının senin hatırını sormasıdır işte.
Gönül hekimleri olan güzeller, hastaların hatırını sormaya düşkündürler. Utanır, söz olmasın derlerse bir çare bulurlar, yine haber gönderirler. Haber bile göndermeseler bunu düşünürler ya. Hasılı hiçbir sevgili yoktur ki aşkından haberi olmasın?
Ey duyulmamış, eşsiz hikayeler arayan, aşıkların hikayesini oku. Bunca uzun zamanlardır kaynar durursun ama yine de tatar aşı gibi yarı pişman bir haldesin ey kadid olmuş adam!
Bir ömürdür Tanrı adaletini görmüş, o tadı almışsın da yine görmeyenlerden daha namahremsin. Talebelik eden üstat olur. Öyle olduğu halde sen günden güne geri gitmişsin a inatçı kör. Anandan babandan haberin yok, geceyle gündüzden de ibret almamışsın.
ÖRNEK:
Bir arif, papazın birine sordu: Sen mi daha yaşlısın sakalın mı?
Papaz dedi ki: Ben ondan önce doğdum. Sakalsız nice zamanlarım var.
Arif dedi ki: Sakalın ağarmış, eski halini terk etmiş. Öyle olduğu halde yazıklar olsun, kötü huyun hala dönmemiş! O senden önce doğmuş seni geçmiş. Sense tirit sevdası ile böylece kala kalmışsın. Önce doğduğun renktesin hala. Ondan bir adım bile ileri atmamışsın. Hala kaptaki ekşi ayransın. Hala o yoğurdun yağını ayıramamışsın. Hala balçık küpteki hamursun, bir ömürdür ateşli tandırdasın ama hala pişmemişsin. Heves yeli ile başın dönüyor ama tepedeki ot gibi ayağın toprakta. Musa kavmi gibi Tih çölünün ıssısında, durduğun yerde tam kırk yıl kala kalmışsın a akılsız adam! Her gün ta akşama kadar koşup duruyorsun. Fakat kendini yine de ilk konak yerinde görmedesin. O öküze aşık oldukça şu üç yüz yıllık uzaklıktan kurtulamazsın. Onların da gönüllerinden öküzün hayali çıkmadıkça ıssı bir girdaba benzeyen o çölde kaldılar.
Bu öküzü bir tarafa bırak, Tanrıdan sonsuz lütuflara ermiş, nihayetsiz nimetler görmüşsün. Fakat öküz tabiatlısın, onun için o büyük büyük iyilikler, bu öküzün aşkı ile gönlünden gidiverdi. Bari şimdi bedeninin bütün cüzilerinden sor. Şu dilsiz uzuvlarının yüzlerce dili vardır.
Aleme rızk veren Tanrının nimetlerinin zikri zaman yapraklarında gizlenmiştir.
Sen gece gündüz hikaye arar durursun. Halbuki senin cüzilerinin cüzileri, sana hikayeler söyler durur. Onlar yokluktan var olalı nice neşeler gördüler, nice gamlar tattılar. Çünkü hiçbir cüzi lezzetsiz bitmez. Istıraplarla zayıflar, kuru kalır.
Halbuki senin cüzün kaldı da o iyilik, o nimet, aklından gitti. Daha doğrusu gitmedi,beş duygunla yedi endamından gizlendi. Yaz gibi hani. Yazın pamuk biter de o kalır, fakat yaz hatırlanmaz olur. Yahut da buz gibi. Kışın olur da kış gizlenir, buz bize kalır. Bu o güçlükten bir armağandır. Kışın da yazın armağanları şu meyvelerdir.
Ey yiğit bunun gibi senin her cüzün de bedenin de Tanrının bir nimetini söylemededir. Şu kadın gibi yirmi oğlu vardı da her oğlu, bir güzel halini anlatmadadır.
Sarhoşluk ve oynaşma olmadıkça gebe kalınmaz. Bahar olmayınca bahçelerde bir şey doğar mı? Gebelerle kucaklarındaki çocuklar, baharın o kadınlarından aşkına delalet eder. Her ağaç çocuklarını emzirmededir. Hepsi, Meryem gibi gizli bir padişahtan gebe kalmıştır. Ateş sula gizlenir ama üstünde yüz binlerce köpük coşar. Ateş pek gizlidir, fakat köpük, on parmağı ile ateşin varlığına delalet etmededir. Vuslat sarhoşlarının cüzileri de, bunun gibi hal ve söz timsallerinden gebe kalır. Hal güzelliğine karşı ağızları açık kalmıştır onların. Gözleri cihan nakşına örtülmüştür.
O doğanlar bu dört unsurdan doğmazlar. Onun için de bu gözlere görünmezler. Onlar, tecelliden doğmuşlardır. Bu yüzden renksiz perdeyle örtülüdürler. Doğmuşlar dedim ya, hakikatte doğmamışlar da. Bu söz, ancak anlatmak için söylenmiş bir sözdür.
Sus da "Kul-söyle" padişahı söylesin. Bu çeşit güllere karşı bülbüllük satmaya kalkışma. Bu gül, coşmuş köpürmüş, söyleyip duran bir güldür. Ey bülbül, bana karşı sözü kes de kulak kesil.
Her ikisi de yani hal de, söz de, tertemiz iki güzele benzer. Vuslat sırrına iki adil şahittir bunlar. Bu iki seçilmiş latif güzellik de gebeliklere ve geçmiş zamandaki haşirlere şahadet ederler. Yeniden yeniye gelen temmuz ayında buzun, her an kış hikayelerini söylemesi gibi. Hani buz da soğuk rüzgarları, zemheriyi, yaz günlerinde o güç zamanları söyler ya.
Kışın meyve ve Tanrı lütfunun hikayelerini anlatır. Güneşin gülümsediği zamanları, çimen gelinlerine dokunup eksiltmesini söyler. İşte onun gibi senden de hal gitti, cüzün o halin armağanı olarak kaldı. Ya ona sor, yahut da hatırla.
Gama giriftar oldumu çeviksen derhal sıçrar, o ümitsiz deminden kurtulursun. Ona, ey hali, nimetleri o yüceliği inkar eden gam, dersin...
Her dem baharda, neşede değilsin de gül yığınına benzeyen bedenin, neyin ambarı ya? Gül yığını bedenin, düşüncen de gül suyu gibi. Gül suyu, gülü inkar ediyor ha. Şaşılacak şey bu işte!
Nimetleri inkar eden maymun huylulardan saman bile esirgenir. Fakat peygamber huylu kişilere güneş ve bulut, saçı olarak saçılır. O küfür inadı, maymun adetidir. Şu hamd-ü şükürse Peygamberin yoludur.
Perdelerin yırtılması, maymun huylulara neler etti? Peygambere benzeyenlerse ibadetleri, ne faydalar verdi! Mamur yerlerde kuduz köpekler vardır. Yücelik ve nur definesi, yıkık yerlerdedir.
Şu doğma, ayın tutulmasından olmasaydı bunca filozof, yolu kaybeder miydi hiç? Akıllı fikirli kişiler, bu yol yitirme yüzünden burunlarının üstünde ahmaklık dağını gördüler.
Mesnevi'den Hikayeler
hikaye 158 atlanmıştır
KAZANMADAN RIZK DİLEYEN YOKSUL
Çaresiz bir müflis, derde düşmüştü. Hiçbir şeyi yoktu, binlerce zehir yutmuştu. Namazlarda, dualarda yalvarmakta, ey Tanrım, ey kurdu kuşu koruyan! Sen, beni yorulmadan, çalışıp çabalamadan yarattın. Şu alemde rızkımı da benim kazancım olmadan ver.
Başında gizli olan beş inci verdin. Beş duygu daha ihsan ettin ki onlar da gizli. Bu ihsanların sayıya sığmaz. Ben utanıyorum anlatmadan acizim. Beni yaratan yalnız sensin. Rızkımı da sen düzene koy demekteydi.
Yıllarca bu duada bulundu. Nihayet ağlayıp yalvarışı tesir etti. Hani çalışmadan, yorulmadan helal bir rızk isteyen adam vardı ya, onun gibi. Nihayet tanrı adaletine sahip Davut Peygamber zamanında bir öküz, onu kutluluğa ulaştırmıştı. Bu adamda yüzünü yerlere sürdü, yalvarıp sızladı, nihayet meydandan icabet topunu çeldi. Bazen duasının kabul edilmeyişine bakıp kötü zanlara düşüyor, niçin duam kabul edilmiyor diyor, derken yine Tanrının lütuf ve keremi, gönlüne muştuluklar veriyor, duasının kabul edileceğine delil oluyordu.
Çalışıp çabalarken yorulup ümitsizliğe düşünce Tanrı tapısından gel sesini duyuyordu. Tanrı alçaltıcıdır, yücelticidir. Bu ikisinden başka hiçbir işi yoktur.
Yerin alçalışına bak, göğün yücelişine bak. Kainatın devranı bu ikisinden hali değildir. şu yerin yücelip alçalışı da bir başka çeşittir. Yılın yarısında çorak bir hale gelir, yarısında yeşerir, tazeleşir.
Mihnetle dolu olan zamanın yücelip alçalması, büsbütün başka tarzdadır. Yirmi dört saatin yarısı günden olur yarısı gece. Zıtlarla uzlaşan mizacın yükselmesi, alçalması da şudur: Gah insan sıhhatli olur, gah hastalanır, inler.
Dünyanın bütün hallerini böyle bil. Kıtlık, bolluk, barış, savaş, hep denemelerden meydana gelir. Şu dünya, havada bu iki kanatla uçar. Canlar da bu ikisi yüzünden korku ve ümit yurtlarında yurt edinirler.
Yiyecek birkaç köpek olmadıktan sonra tutmaç suyunu köpeklerin yiyecekleri yere dökmezsin ki. Yürü, Tanrı mağarasının köpeği ol da o, seni seçsin, bu yal yerinden kurtarsın.
Hikayeci, terzilerin insafsızca hırsızlılarını anlattı, çaldıkları kumaşları nasıl sakladıklarını söyledi. Halk arasında Hıta'lı bir Türk vardı. Bu sırrın açılmasına pek kızdı öfkelendi. Gece, kıyamet günü gibi o sırları, hakikat ehline açıp durmaktaydı. Nereye gitsen de orada birbirlerinin sırlarını açan iki düşmanı savaşır görsen; o anı, anılıp söylenen mahşer bil. O sır söyleyen boğazı da sur say. Tanrı, öfke sebeplerini hazırlamış, o kötülükleri ortaya atmıştır. Hikayeci terzilerin bir çok hainliklerini sayıp döktü. Türk acıklandı, kızdı, dertlendi.
Dedi ki: Ey meddah, şehrinizde hilede, hıyanette en usta hangi terzi?
Meddah dedi ki: Ciğeroğlu derler bir terzi vardır, hırsızlıkta, çeviklikte halkı öldürür adeta. Türk, benden dedi bir iplik bile çalamaz. Sizinle bahse giriyorum.
Senden daha akıllı nice kişileri mat etti, bahse girişme, böyle kanatlanıp uçmaya kalkma. Yürü aklına böyle mağrur olma. Onun hileleriyle sen de kendini kaybedersin dediler.
Türk, büsbütün kızdı, benden ne yeni, ne eski hiçbir şey alamaz diye bahse girişti. Tamah edenler de onu büsbütün kızdırdılar. Bahse girip ağzını açarak dedi ki: Şu Arap atım rehin olsun. Benden hileyle at çalabilirse at sizin olur. Fakat hile yapamaz, çalamazsa ben sizden bir at alırım. Türk, o gece kızgınlığından uyuyamadı. Hırsızın hayali ile savaşıp durmaktaydı. Sabah çağı bir atlas kumaşı koltukladı, çarşıya o hilebazın dükkanına gitti.
Terziye selam verdi. Usta hemen yerinden kalkıp selamını aldı, merhaba hoş geldin dedi. Türk'e haddinden fazla saygı gösterdi, hal ve hatır sordu, kendisini sevdirdi. Türk, ondan bu bülbül gibi çilemeyi görünce o İstanbul atlasını terzinin önüne attı.
Bana, dedi, bundan savaş için bir kaftan biç. Belinden aşağısı bol olsun yukarısı dar. Belden yukarısı dar olsun da güzel dursun, beni bezesin. Fakat aşağı tarafı bol olmalı ki savaşta ayağıma dolaşmasın.
Terzi, sevimli müşterim, sana yüzlerce hizmette bulunayım deyip elini gözünün üstüne koydu, baş üstüne dedi. Kumaşı önce bir ölçtü, ne kadardan çıkacak onu anladı, sonra Türkü lafa tuttu. Başka beylerin hikayelerini söylemeye, onların lütuf ve ihsanları övmeye koyuldu. Nekeslerden, onların aşağılık huylarından bahsetti. Güldürmek için tuhaf tuhaf sözler söyledi. Ateş gibi makasını çıkardı, kumaşı kesmeye başladı. Ağzıysa masallarla afsunlarla doluydu.
Türk hikayelere gülmeye başladı. Daracık gözü tamamı ile örtüldü. Terzi kumaştan bir parça çalıp oyluğunun altına gizledi. Tanrıdan başka kimsecikler görmedi.
Tanrı her şeyi görür ama huyu, örtmektir. Fakat haddini aştın mı açan da odur ha. Türk, onun masallarının lezzetinden giriştiği bahsi tamamen unuttu. Atlas neymiş, bahis neymiş, rehin ne? Türk, o terzi beyinin latifesine kapıldı gitti, adeta sarhoş oldu, kendinden geçti. Tanrı için olsun, latifelerin canıma gıda oldu, gülünecek bir şey daha söyle diye yalvardı. O hain gülünecek bir şey daha söyledi. Türk kahkahasından sırt üstü yere yıkıldı. Gafil Türk, gülüp dururken terzi kumaştan bir parça daha çalıp gömleğinin yakasından koynuna soktu.
Hıta'lı Türk, üçüncü defa, Allah aşkına gülünç bir şey daha söyle dedi. Terzi, ikinci latifesinden daha gülünç bir şey söyledi, Türkü tamamı ile avladı.
Gözü kapanmış, aklı gitmiş şaşırmış kalmış bahse giriştiği halde kahkahayla sarhoş olmuştu. Bu sırada Türkün gülmesinden meydanı boş bulup kumaştan bir parça daha çaldı. Hıta'lı Türk, ustadan dördüncü defa olarak yine gülünç bir şey isteyince, herif rahme geldi, hilesini, başkalarına yapmaya niyetlenip, amma da gülünecek şeye haris ha dedi, zararından, ziyanından haberi bile yok. Türk, ustayı öperek; Allah aşkına bir hikaye daha söyle diye yalvarıyordu.
Ey masal, hikaye olmuş, varlıktan geçmiş adam, masalı ne zamana kadar deneyeceksin? Senden daha ziyade gülünecek masal yok. Yıkık kabrinin başına git de bir güzelce dur.
Ey bilgisizlik ve şüphe mezarına düşmüş kişi, feleğin latifesini, masalını ne zamana kadar arayacaksın? Ne zamana kadar şu cihanın işvesini tadacaksın? Ne aklın düzenin de kaldı, ne canın.
Hor ve zalim olan şu felek senin gibi yüz binlerce kişinin yüz suyunu döktü. Herkesin terzisi olan felek, yüz yaşındaki ham bebeklerin elbiselerini yırtar, diker. Latifesi bahçelere bir letafet verir ama kış gelince verdiğin şeylerin hepsini yele verir.
Halbuki ihtiyar oğlancıklar, ihtiyaçları yüzünden onun kutlu, kutsuz devriyle alay etmek eğlenmek için önüne oturmuşlardır.
Terzi dedi ki: A hadım ağası vazgeç. Bir latife daha söylersem vay haline. Sonra kaftanın dapdaracık olur. Hiç kimse kendi kendine böyle iş işler mi? Gülüyorsun ama gülmenin yeri mi?
Ömrünün atlasını, ay makasıyla gurur terzisi kesip parça parça ediyor. Sense yıldızım, hep beni güldürseydi, hep kutlu olsaydı der, bunu isterdin. Onun terbilerine pek kızar, cilvesinden, kininden, aletlerinden hiddetlenirsin.
Susmasından, kutsuzluğundan, tutukluluğundan, kinciliğinden incinirsin. Neden zühre çalıp çığırmıyor dersin. Fakat onun kutluluğuna, oynayışına, çağırışına pek güvenme.
Yıldız der ki: Latifeyi biraz daha fazlalaştırırsam seni tamamı ile aldatır, borçlu çıkarırım. Bu yıldızların işvesine bakma da ey hor hakir kişi, erkeklere olan aşkına bak.
Birisi yola düşmüş, dükkana gidiyordu. Gördü ki kadınlar yolu kapamış. Hızlı yürümeden ayağı yanmaktaydı. Yolsa ay gibi kadınlarla doluydu, yol açmaya adeta imkan yoktu. Bir kadına yüz çevirdi de dedi ki: A bayağı mahluklar, a kızcağızlar, ne de çoksunuz.
Kadın ona döndü ey emniyet sahibi dedi, bizim bolluğumuzu kötü görme. Bu kadar çoğuz ama öyle olduğu halde size bu çokluk bile az gelmede. Kadın kıtlığından oğlancılığa düşüyorsunuz da yapan da dünyaya rezil rüsva oluyor, yaptıran da.
Zamanın hadislerine bakma. Feleğin acılıklarını, hazm olunmaz şeylerini görme. Rızkın, geçimin darlığına, şu kıtlığına, korkuya, titreyişle bakma.
Şuna bak sen: Bu kadar acılıklarıyla beraber yine onun için ölüyor, ondan bir türlü kendinizi çekemiyorsunuz. Acı imtihanı bir rahmet bil, Belh ve Merv ülkelerine sahip olmayı bir gazap say.
O İbrahim telef olmaktan çekinmedi, ateşe atıldı, fakat yanmadı, bu İbrahim, şereften saltanattan kaçtı, kendisini ateşe attı. Şaşılacak şey ateş onu yakmadı, bunu yaktı. İstek yolunda böyle tersine nallar vardır işte.
Sofi dedi ki: Yardımı dilenen Tanrı, kârımızı ziyansız etmeye kadirdir. Ateşi gül ve ağaç haline getiren, bunu da zararsız bir hale getirebilir. Dikenden gül çıkaran şu kışı da bahar edebilir. Her selviyi hür bir halde sere serpe yücelten, derdi de neşe haline getirir. Onun lütfiyle her şey, yokluktan var oldu. Var ettiğini ebedi kılarsa nesi eksilir ki? Bedene can verip dirilten, dirilttiğini öldürmezse ziyana mı girer?
O cömert Tanrı, kulunun isteğini çalışmadan verse ne çıkar? Artık kullarından pusuda bekleyen nefis hilesiyle melun şeytanın hilesini uzat Tutsa ne olur ki?
Kadı dedi ki: Acı emir olmasaydı, dünyada çirkin, güzel taş ve inci bulunmasaydı, nefis, şeytan heva ve hevese... Zahmet, meşakkat, savaş olmasaydı, a perdesi, yırtılmış adam; padişah kullarına ne ad takardı?
Nasıl ey sabırlı, ey hilim sahibi, ey yiğitlik, ey hikmet ıssı diyebilirdi? Yol kesen ve melun şeytan olmasaydı sabırlılar, doğrular ve yoksulları doyuranlar, nasıl belli olurdu?
Rüstem ve Hamza'yla namussu, aynı ve bir olsaydı bilgi ve hikmet batıl olurdu. Bilgi ve hikmet, doğru yolla yolsuzluğu göstermek içindir. her taraf yoldan ibaret olsaydı hikmet, abes ve boş bir şey olurdu. Sense bu acı sulu tabiat dükkanı için iki aleminde yıkılmasını hoş görüyorsun.
Ben bilip duruyorum ki sen paksın, ham değilsin. Bu soruşunda aşağılık kişilerin anlaması için. Devranın cefası ile alemdeki bütün eziyetler, Tanrıdan uzak olmadan ve gafil bulunmadan daha kolaydır. Çünkü bunlar hep geçer de onlar geçmez. Devlet, ona derler ki insanın canı uyanık olsun.
Mesnevi'den Hikayeler
DEFİNE YIKIK YERDEDİR
Tanrı rahmet etsin, hikaye etmiş, Gazi padişah Mahmut'u anarak inciler delmiştir. Hint savaşında o ulu ve temiz kişi bir köle elde etti. Onu halife yaptı tahta oturttu. Ona ordu verdi onu kendisine oğul edindi.
Bu hikayeyi uzun boylu ve etraflı olarak o din büyüğünün kitabında bul oku. Hasılı o çocuk, o güzelim tahtın üstünde o büyük padişahın yanı başında otururdu.
Daima yanar yakılır, ağlar dururdu. Padişah dedi ki ey bahtı kutlu! Neden ağlıyorsun? Devletin mi bozuldu? Padişahlardan üstünsün, padişahlar padişahı ile düşüp kalkmadasın. Sen şu tahtın üstünde oturuyorsun vezirlerle asker, tahtının önünde ay ve yıldızlar gibi saf, saf duruyorlar.
Çocuk şundan ağlıyorum dedi; anam memleketimizde. Beni daima seninle korkutur seni aslan Mahmut'un elinde göreyim derdi. Babam, anama sıkılır, bu ne kızgınlık, bu ne kötü dilek. Bundan başka bir beddua bulamıyor musun da böyle kötü ve öldürücü bir bedduada bulunuyorsun. Ne merhametsiz ne taş yürekli anasın. Onu adeta yüzlerce kılıçla kesip öldürmedesin diye kızar savaşırdı.
Ben ikisinin sözüne şaşardım, gönlüme bir korkudur bir derttir düşerdi. Mahmut acaba ne cehennem adam ki derdim, helake felaketlere örnek olmada. Senin korkundan titrer dururdum. Keremlerinden ağırlamalarından tamamı ile gafildim. Neden anam şimdi gelsin de beni taht üstünde görsün ey cihan padişahı!
İşte yoksullukta ey daralmış adam, o Mahmut'a benzer, tıpkısıdır. Tabiatın, seni yoksullukla korkutur durur. Fakat ey yüce ve adalet sahibi Mahmut'un merhametini bilsen sonu hayır olsun, Mahmut olsun dersin.
Ey gönlü korkup duran, yoksulluk sana göre Mahmut'tur. Seni yoldan çıkaran tabiatını pek dinleme. Yoksulluğu adam akıllı avlasan o çocuk gibi kıyamete dek ağlarsın. Beden, insanı besleme hususunda anaya benzer ama sana yüz düşmandan daha düşmandır.
Bedenin hasta oldu mu sana ilaç aratır, kuvvetlendi mi seni şeytanlaştırır, bir put haline sokar. Şu sitemlerle dopdolu olan bedeni bir zırh bil; ne kışa yarar ne yaza. Sabredersen kötü arkadaş iyidir. Sabır insanın göğsünü açar, insanı genişletir. Ayın gece sabretmesi, onu apaydın bir hale kor. Gülün dikene sabrı, onu güzel kokulu bir hale getirir. Aslanın pislik ve kan içinde kalıp sabretmesi, onu deve yavrularıyla doyurur.
Peygamberlerin münkirlere sabretmesi onları Tanrı hası yapmış, sahip kıran etmiştir. Kimde bir düzgün esvap görsen bil ki onu sabretmek, uğraşıp kazanmakla elde etmiştir.
Kimi aç çıplak görürsen bu hali, sabırsızlığına tanıktır. Kim ürker, canı dertler içinde kalırsa mutlaka bir kötü kişiye arkadaşlık etmiştir. Eğer sabretsen ülfetine tahammül edip vefa göstersen sevdiğinden ayrılmaz, başını dövmezdin.
Balla sütün karıştığı gibi Tanrı huyuyla huylansaydın "Ben batanları sevmem" der, kervandan arda kalmış ateş gibi yol üstünde yalnız başına kala kalmazdın. Sabırsızlıktan Tanrıdan başkasına eş oldun mu onun ayrılığı ile dertlenirsin, hayrın kalmaz. Sohbetin halis altınsa nasıl oluyor da haine emanet ediyorsun?
Tanrı ile düş kalk, onun huylarıyla huylan da emanetlerin zayi olmaktan da emin olsun, eksilmekten de. Huyları yaratanın huyuyla huylan, peygamberlerin ahlakını yetiştirip besleyen Tanrının ahlakına bürün.
Ona bir kuzu versen sana bir sürü bağışlar. Her sıfatı, kemale götüren zaten Tanrıdır. Kuzuyu kurda emanet edebilir misin? Sakın kurtla Yusuf'u yoldaş etme. Kurt kurnazlıktan gelir, tilkilenirse sakın aldanma, ondan iyilik gelmez.
Bilgisiz adam bir müddet seninle gönül arkadaşlığında bulunsa bile nihayet cahillikten sana bir zahım vurur. Onun iki aleti vardır, o hunsadır. Her iki aletinin işi nihayet meydana çıkar. Erlik aletini kadınlardan saklar onlara bir kız kardeş olur. Erlerden de kadınlık aletini, eliyle örtüp gizler. Kendisini erkek gösterir.
Tanrı, "Onun gizli ayıbını meydana çıkarır, burnunun üstünde erlik aleti gibi gösteririz" de, gözü olan kullarımız o işvecinin hilelerine aldanıp çuvala girmezler" dedi.
Hasılı her alet insanı erkek etmez. Eğer bilgin varsa kendine gel de bilgisizlikten kork. Tatlı sözlü cahil dostun sözlerine pek kapılma. O sözler eskimiş, yıllanmış zehre benzer.
Anasının canı, gözümün nuru der ama günden güne artan duran dertten, hasretten başka bir şey vermez sana. O ana, babaya açıkça, yavrucuğum mektepten bezdi, soldu sararsı der. Başka karından olsaydı ona bu kadar cefada bulunmadım. Doğrusunu istersen bu yavrucuk, senin oğlun olmasaydı ve ben doğurmasaydım, yine anası bu sözü söylerdi.
Kendine gel, bu anadan, onun merhametinden kaç. Babanın sillesi, onun helvasından yeğdir. Ana, nefistir... Baba da cömert akıl. Akla uyan önce daralır ama sonunda yüzlerce genişliğe uğrar.
Ey akılları ihsan eden Tanrı, feryada yetiş. Sen bir şey dilemezsen hiç kimse dilemez. İstek de sendedir, ihsan da. Biz kimiz ki? Evvel de sensin, ahir de. Hem sen söyle, hem sen dinle, hem sen ol. Biz bunca malımız mülkümüzle yine hiçbir şey değiliz.
Yarabbi, bize tekliflerde bulundun, lütfet de secdeye rağbetimizi arttır; bize cebir tembelliğini gönderip şevkimizi söndürme. Cebir, kamillerin kolu, kanadıdır... Tembellerin bağı, zindanı. Bu cebri Nil suyu gibi bil. Mümine sudur, kafire kan. Kanat, doğan kuşlarını padişaha götürür, kuzgunları mezarlığa. Şimdi sen, yokluğu anlatmayı bırak. Çünkü panzehiri benzer de zehir sanırsın.
Ey kapı yoldaşı kendine gel. Hintli çocuk gibi yokluk Mahmut'un dan korkma sakın. Şimdi bürünmüş olduğun varlıktan kork. O varlık hayali de bir şey değildir, sen de bir şey değilsin.
Hiçbir şey olmayan bir şey, hiçbir şey olmayan bir şeye aşık olmuş; hiç var olmamış, hiç var olmamışın yolunu kesmiştir. Bu hayaller, ortadan kalktı mı akla sığmaz şeylerin apaçık görünür sana.
İnsanların başbuğu doğru söylemiştir: "Dünyadan geçip giden kişinin, ölüm yüzünden bir derdi, bir acısı yoktur. Elindekini kaçırdığından dolayı yüzlerce acıya düşer."
Neden her devletin, her nimetin mahzeni olan ölümü kıble edinmedin? Şaşkınlığımdan bütün ömrümce hayalleri kıble edindim, onlar da ecel gelince kaybolup gittiler der. Ölenlerin hasreti ölümden değildir. neden suretlere kapıldık kaldık? Diye acınırlar. Bunların bir suretten köpükten ibaret olduğunu görmedik. Halbuki köpük, denizden doğar, denizde gelişir ve hareket eder. Deniz köpükleri karaya attı mı mezarlığa git de o köpükleri seyret. Nerede sizin hareketiniz, oynaşmanız? Deniz sizi mahvolmaya mı terk etti de.
Onlar da sana dille dudakla değil de hal diliyle bu soruyu bize sorma, denize sor desinler.
Köpük gibi olan suret de dalga olmadan nasıl oynar? Yel olmadıkça toprak nasıl olur da havalanır? Suret tozunu gördün ya, yeli de gör. Köpüğü gördün ya, icat denizi de seyret.
Gör, gör ki sende yalnız bu görüş, bu bakış işe yarar. Bundan ötesini sorarsan yağsın, etsin, ilik ve sinirsen ibaretsin. Fakat yağın mumları ışıklandırmaya yaramaz. Etin sarhoşa kebap olmaz. Bütün bu bedenini bakışta erit, bakışa yürü, bakışa git, bakışa var! Bir bakış vardır, iki alemi de görür, padişahın yüzünü de. Bu ikisinin arasında sayıya sığmaz fark var. Gizli şeyleri Tanrı bilir ama gözüne bir sürme ara.
Yokluk denizini anlattık, duydun ya. Çalış da daima bu denizde ol. Çünkü tezgahın aslı yokluk alemidir; orada hiçbir şey yoktur, bomboştur, oranın nişanesi bulunmaz. Bütün ustalar, işlerini göstermek için yokluğu ve sınıklık yurdunu ararlar. Ustalın ustası Tanrının da tezgahı yokluktur. Nerede yokluk fazlaysa orası Tanrı tezgahıdır, Tanrı işi oradadır. Yokluk, en yüksek derece olduğundan yoksullar, oraya vardılar, öndülü aldılar. Hele bedenini malını yok etmiş derviş hepsinden ileridir. Fakat iş beden yokluğundadır, dilencilikte değil.
Dilenci malı bitmiş kişidir; kanat sahibi ise bedenine kıyan kişi. Artık dertten şikayet etme. Çünkü dert, insanı yokluğa sürüp götüren rahman bir attır.
Ben bu kadarını söyledim ötesini sen düşün. Fikrin donmuşsa, düşünemiyorsan yürü, zikret. Zikir, fikri titretir, harekete getirir. Zikri bu donmuş fikre güneş yap. İşin aslı cezp eder. Fakat kardeş, işten kalıp o cezbeyi bekleme. Çünkü işi bırakmak, nazlanmaya benzer. Canı ile oynayan hiç nazlanabilir mi?
Oğul ne kabul edilmeyi düşün, ne ret edilmeyi. Sen daima emri nehyi gör gözet. Derken cezbe kuşu, birden bire çerden çöpten yapılmış yuvasından uçar, görünüverir. Onu gördün mü sabah oldu demektir, mumu o vakit söndür.
Gözler, perdeleri delip hakikati görmeye başladı mı bu nur, onun nurudur artık. Bu nura sahip olan, dışa bakar içi görür. Zerrede ebedi varlık güneşini görür, katrada bütün denizi.
Mesnevi'den Hikayeler
ZAMAN YAPRAKLARINDAKİ GİZ
Kadının biri kocasına dedi ki: Ey adamlığı bir adımda aşan! Bana hiç bakmıyorsun, neden? Ne zamana kadar bu horlukta kalacağım?
Kocası dedi ki: Boğazına bakıyorum, çıplağım ama elim ayağım var, çalışıp çabalıyorum. Güzelim, ere kadının boğazına ve elbisesine bakmak farzdır. Ben ikisine de bakıyorum. Bu hususlarda eksiğin gediğim yok.
Kadın, gömleğinin yenini gösterdi. Pek kaba ve kirliydi. Dedi ki: Kabalığından bedenimi yiyor. Kimse kimseye bu çeşit elbise verir mi? Kocası a kadın dedi, sana bir sorum var: Yoksul adamım ben elimden bu geliyor. Doğru, bu çok kaba, çok çirkin, fakat ey düşünceli kadın, bir düşün. Bu mu daha kötü yoksa boşanmak mı? Bu mu daha kötü, yoksa boşanmak mı? Bu mu sana daha kötü geliyor yoksa ayrılık mı?
Ey kınayıp duran bela, yoksulluk, eziyet ve mihnet de böyledir işte. Şüphe yok ki heva ve hevesi terk etmek acıdır ama Tanrıdan uzak olma acılığından daha iyidir.
Savaş ve oruç güçtür, çetindir. Fakat bu güçlük ve çetinlik, Tanrının kulu kendinden uzaklaştırmasından, böyle bir derde uğratmasından yeğdir. İhsan ve lütuflar ıssı Tanrı, bir gün, ey benim hastam, ey benim mihnetime uğrayan kul, nasılsın? Derse hiç zahmet ve eziyet kalır mı? Hatta böyle demese bile, böyle dediğini duymasan, anlamasan bile senin o zevkin yok mu? Tanrının senin hatırını sormasıdır işte.
Gönül hekimleri olan güzeller, hastaların hatırını sormaya düşkündürler. Utanır, söz olmasın derlerse bir çare bulurlar, yine haber gönderirler. Haber bile göndermeseler bunu düşünürler ya. Hasılı hiçbir sevgili yoktur ki aşkından haberi olmasın?
Ey duyulmamış, eşsiz hikayeler arayan, aşıkların hikayesini oku. Bunca uzun zamanlardır kaynar durursun ama yine de tatar aşı gibi yarı pişman bir haldesin ey kadid olmuş adam!
Bir ömürdür Tanrı adaletini görmüş, o tadı almışsın da yine görmeyenlerden daha namahremsin. Talebelik eden üstat olur. Öyle olduğu halde sen günden güne geri gitmişsin a inatçı kör. Anandan babandan haberin yok, geceyle gündüzden de ibret almamışsın.
ÖRNEK:
Bir arif, papazın birine sordu: Sen mi daha yaşlısın sakalın mı?
Papaz dedi ki: Ben ondan önce doğdum. Sakalsız nice zamanlarım var.
Arif dedi ki: Sakalın ağarmış, eski halini terk etmiş. Öyle olduğu halde yazıklar olsun, kötü huyun hala dönmemiş! O senden önce doğmuş seni geçmiş. Sense tirit sevdası ile böylece kala kalmışsın. Önce doğduğun renktesin hala. Ondan bir adım bile ileri atmamışsın. Hala kaptaki ekşi ayransın. Hala o yoğurdun yağını ayıramamışsın. Hala balçık küpteki hamursun, bir ömürdür ateşli tandırdasın ama hala pişmemişsin. Heves yeli ile başın dönüyor ama tepedeki ot gibi ayağın toprakta. Musa kavmi gibi Tih çölünün ıssısında, durduğun yerde tam kırk yıl kala kalmışsın a akılsız adam! Her gün ta akşama kadar koşup duruyorsun. Fakat kendini yine de ilk konak yerinde görmedesin. O öküze aşık oldukça şu üç yüz yıllık uzaklıktan kurtulamazsın. Onların da gönüllerinden öküzün hayali çıkmadıkça ıssı bir girdaba benzeyen o çölde kaldılar.
Bu öküzü bir tarafa bırak, Tanrıdan sonsuz lütuflara ermiş, nihayetsiz nimetler görmüşsün. Fakat öküz tabiatlısın, onun için o büyük büyük iyilikler, bu öküzün aşkı ile gönlünden gidiverdi. Bari şimdi bedeninin bütün cüzilerinden sor. Şu dilsiz uzuvlarının yüzlerce dili vardır.
Aleme rızk veren Tanrının nimetlerinin zikri zaman yapraklarında gizlenmiştir.
Sen gece gündüz hikaye arar durursun. Halbuki senin cüzilerinin cüzileri, sana hikayeler söyler durur. Onlar yokluktan var olalı nice neşeler gördüler, nice gamlar tattılar. Çünkü hiçbir cüzi lezzetsiz bitmez. Istıraplarla zayıflar, kuru kalır.
Halbuki senin cüzün kaldı da o iyilik, o nimet, aklından gitti. Daha doğrusu gitmedi,beş duygunla yedi endamından gizlendi. Yaz gibi hani. Yazın pamuk biter de o kalır, fakat yaz hatırlanmaz olur. Yahut da buz gibi. Kışın olur da kış gizlenir, buz bize kalır. Bu o güçlükten bir armağandır. Kışın da yazın armağanları şu meyvelerdir.
Ey yiğit bunun gibi senin her cüzün de bedenin de Tanrının bir nimetini söylemededir. Şu kadın gibi yirmi oğlu vardı da her oğlu, bir güzel halini anlatmadadır.
Sarhoşluk ve oynaşma olmadıkça gebe kalınmaz. Bahar olmayınca bahçelerde bir şey doğar mı? Gebelerle kucaklarındaki çocuklar, baharın o kadınlarından aşkına delalet eder. Her ağaç çocuklarını emzirmededir. Hepsi, Meryem gibi gizli bir padişahtan gebe kalmıştır. Ateş sula gizlenir ama üstünde yüz binlerce köpük coşar. Ateş pek gizlidir, fakat köpük, on parmağı ile ateşin varlığına delalet etmededir. Vuslat sarhoşlarının cüzileri de, bunun gibi hal ve söz timsallerinden gebe kalır. Hal güzelliğine karşı ağızları açık kalmıştır onların. Gözleri cihan nakşına örtülmüştür.
O doğanlar bu dört unsurdan doğmazlar. Onun için de bu gözlere görünmezler. Onlar, tecelliden doğmuşlardır. Bu yüzden renksiz perdeyle örtülüdürler. Doğmuşlar dedim ya, hakikatte doğmamışlar da. Bu söz, ancak anlatmak için söylenmiş bir sözdür.
Sus da "Kul-söyle" padişahı söylesin. Bu çeşit güllere karşı bülbüllük satmaya kalkışma. Bu gül, coşmuş köpürmüş, söyleyip duran bir güldür. Ey bülbül, bana karşı sözü kes de kulak kesil.
Her ikisi de yani hal de, söz de, tertemiz iki güzele benzer. Vuslat sırrına iki adil şahittir bunlar. Bu iki seçilmiş latif güzellik de gebeliklere ve geçmiş zamandaki haşirlere şahadet ederler. Yeniden yeniye gelen temmuz ayında buzun, her an kış hikayelerini söylemesi gibi. Hani buz da soğuk rüzgarları, zemheriyi, yaz günlerinde o güç zamanları söyler ya.
Kışın meyve ve Tanrı lütfunun hikayelerini anlatır. Güneşin gülümsediği zamanları, çimen gelinlerine dokunup eksiltmesini söyler. İşte onun gibi senden de hal gitti, cüzün o halin armağanı olarak kaldı. Ya ona sor, yahut da hatırla.
Gama giriftar oldumu çeviksen derhal sıçrar, o ümitsiz deminden kurtulursun. Ona, ey hali, nimetleri o yüceliği inkar eden gam, dersin...
Her dem baharda, neşede değilsin de gül yığınına benzeyen bedenin, neyin ambarı ya? Gül yığını bedenin, düşüncen de gül suyu gibi. Gül suyu, gülü inkar ediyor ha. Şaşılacak şey bu işte!
Nimetleri inkar eden maymun huylulardan saman bile esirgenir. Fakat peygamber huylu kişilere güneş ve bulut, saçı olarak saçılır. O küfür inadı, maymun adetidir. Şu hamd-ü şükürse Peygamberin yoludur.
Perdelerin yırtılması, maymun huylulara neler etti? Peygambere benzeyenlerse ibadetleri, ne faydalar verdi! Mamur yerlerde kuduz köpekler vardır. Yücelik ve nur definesi, yıkık yerlerdedir.
Şu doğma, ayın tutulmasından olmasaydı bunca filozof, yolu kaybeder miydi hiç? Akıllı fikirli kişiler, bu yol yitirme yüzünden burunlarının üstünde ahmaklık dağını gördüler.
Mesnevi'den Hikayeler
hikaye 158 atlanmıştır
KAZANMADAN RIZK DİLEYEN YOKSUL
Çaresiz bir müflis, derde düşmüştü. Hiçbir şeyi yoktu, binlerce zehir yutmuştu. Namazlarda, dualarda yalvarmakta, ey Tanrım, ey kurdu kuşu koruyan! Sen, beni yorulmadan, çalışıp çabalamadan yarattın. Şu alemde rızkımı da benim kazancım olmadan ver.
Başında gizli olan beş inci verdin. Beş duygu daha ihsan ettin ki onlar da gizli. Bu ihsanların sayıya sığmaz. Ben utanıyorum anlatmadan acizim. Beni yaratan yalnız sensin. Rızkımı da sen düzene koy demekteydi.
Yıllarca bu duada bulundu. Nihayet ağlayıp yalvarışı tesir etti. Hani çalışmadan, yorulmadan helal bir rızk isteyen adam vardı ya, onun gibi. Nihayet tanrı adaletine sahip Davut Peygamber zamanında bir öküz, onu kutluluğa ulaştırmıştı. Bu adamda yüzünü yerlere sürdü, yalvarıp sızladı, nihayet meydandan icabet topunu çeldi. Bazen duasının kabul edilmeyişine bakıp kötü zanlara düşüyor, niçin duam kabul edilmiyor diyor, derken yine Tanrının lütuf ve keremi, gönlüne muştuluklar veriyor, duasının kabul edileceğine delil oluyordu.
Çalışıp çabalarken yorulup ümitsizliğe düşünce Tanrı tapısından gel sesini duyuyordu. Tanrı alçaltıcıdır, yücelticidir. Bu ikisinden başka hiçbir işi yoktur.
Yerin alçalışına bak, göğün yücelişine bak. Kainatın devranı bu ikisinden hali değildir. şu yerin yücelip alçalışı da bir başka çeşittir. Yılın yarısında çorak bir hale gelir, yarısında yeşerir, tazeleşir.
Mihnetle dolu olan zamanın yücelip alçalması, büsbütün başka tarzdadır. Yirmi dört saatin yarısı günden olur yarısı gece. Zıtlarla uzlaşan mizacın yükselmesi, alçalması da şudur: Gah insan sıhhatli olur, gah hastalanır, inler.
Dünyanın bütün hallerini böyle bil. Kıtlık, bolluk, barış, savaş, hep denemelerden meydana gelir. Şu dünya, havada bu iki kanatla uçar. Canlar da bu ikisi yüzünden korku ve ümit yurtlarında yurt edinirler.
You have read 1 text from Turkish literature.
Next - Mesnevi'den Hikayeler - 79
- Parts
- Mesnevi'den Hikayeler - 01Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3710Total number of unique words is 204429.6 of words are in the 2000 most common words43.1 of words are in the 5000 most common words50.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 02Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3738Total number of unique words is 209027.1 of words are in the 2000 most common words39.7 of words are in the 5000 most common words46.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 03Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3690Total number of unique words is 206128.4 of words are in the 2000 most common words41.2 of words are in the 5000 most common words48.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 04Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3642Total number of unique words is 196429.3 of words are in the 2000 most common words42.4 of words are in the 5000 most common words50.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 05Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3602Total number of unique words is 204529.0 of words are in the 2000 most common words43.6 of words are in the 5000 most common words51.2 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 06Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3690Total number of unique words is 193428.2 of words are in the 2000 most common words42.1 of words are in the 5000 most common words50.0 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 07Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3680Total number of unique words is 202228.4 of words are in the 2000 most common words40.8 of words are in the 5000 most common words47.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 08Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3635Total number of unique words is 200129.7 of words are in the 2000 most common words41.9 of words are in the 5000 most common words49.7 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 09Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3599Total number of unique words is 197129.9 of words are in the 2000 most common words43.8 of words are in the 5000 most common words50.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 10Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3628Total number of unique words is 200829.1 of words are in the 2000 most common words42.6 of words are in the 5000 most common words49.2 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 11Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3657Total number of unique words is 194230.3 of words are in the 2000 most common words43.4 of words are in the 5000 most common words50.1 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 12Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3619Total number of unique words is 202329.1 of words are in the 2000 most common words43.0 of words are in the 5000 most common words50.1 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 13Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3506Total number of unique words is 200930.3 of words are in the 2000 most common words44.6 of words are in the 5000 most common words51.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 14Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3586Total number of unique words is 201227.7 of words are in the 2000 most common words41.1 of words are in the 5000 most common words47.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 15Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3637Total number of unique words is 195429.1 of words are in the 2000 most common words43.0 of words are in the 5000 most common words50.7 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 16Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3642Total number of unique words is 204829.1 of words are in the 2000 most common words42.9 of words are in the 5000 most common words50.1 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 17Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3694Total number of unique words is 194931.0 of words are in the 2000 most common words44.7 of words are in the 5000 most common words51.7 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 18Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3656Total number of unique words is 197129.2 of words are in the 2000 most common words43.3 of words are in the 5000 most common words49.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 19Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3684Total number of unique words is 196428.7 of words are in the 2000 most common words42.1 of words are in the 5000 most common words48.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 20Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3666Total number of unique words is 198828.9 of words are in the 2000 most common words42.9 of words are in the 5000 most common words50.0 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 21Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3719Total number of unique words is 206429.2 of words are in the 2000 most common words42.2 of words are in the 5000 most common words48.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 22Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3832Total number of unique words is 203130.1 of words are in the 2000 most common words43.6 of words are in the 5000 most common words50.5 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 23Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3726Total number of unique words is 200629.7 of words are in the 2000 most common words43.0 of words are in the 5000 most common words50.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 24Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3668Total number of unique words is 205027.5 of words are in the 2000 most common words41.0 of words are in the 5000 most common words48.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 25Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3741Total number of unique words is 197129.3 of words are in the 2000 most common words43.3 of words are in the 5000 most common words49.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 26Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3731Total number of unique words is 198329.5 of words are in the 2000 most common words42.6 of words are in the 5000 most common words50.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 27Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3711Total number of unique words is 208827.1 of words are in the 2000 most common words40.9 of words are in the 5000 most common words47.7 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 28Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3630Total number of unique words is 203728.1 of words are in the 2000 most common words41.5 of words are in the 5000 most common words48.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 29Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3653Total number of unique words is 203128.2 of words are in the 2000 most common words41.4 of words are in the 5000 most common words49.0 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 30Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3616Total number of unique words is 202429.7 of words are in the 2000 most common words43.4 of words are in the 5000 most common words49.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 31Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3707Total number of unique words is 201129.9 of words are in the 2000 most common words43.6 of words are in the 5000 most common words51.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 32Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3777Total number of unique words is 199230.3 of words are in the 2000 most common words44.0 of words are in the 5000 most common words52.2 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 33Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3683Total number of unique words is 190830.5 of words are in the 2000 most common words45.3 of words are in the 5000 most common words52.3 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 34Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3601Total number of unique words is 194531.0 of words are in the 2000 most common words46.1 of words are in the 5000 most common words53.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 35Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3716Total number of unique words is 194630.3 of words are in the 2000 most common words44.7 of words are in the 5000 most common words52.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 36Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3704Total number of unique words is 201029.5 of words are in the 2000 most common words43.3 of words are in the 5000 most common words51.0 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 37Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3628Total number of unique words is 196230.0 of words are in the 2000 most common words42.9 of words are in the 5000 most common words48.5 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 38Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3642Total number of unique words is 193728.8 of words are in the 2000 most common words42.6 of words are in the 5000 most common words50.1 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 39Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3685Total number of unique words is 197329.1 of words are in the 2000 most common words42.3 of words are in the 5000 most common words49.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 40Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3578Total number of unique words is 194229.5 of words are in the 2000 most common words43.3 of words are in the 5000 most common words50.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 41Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3779Total number of unique words is 189130.8 of words are in the 2000 most common words44.1 of words are in the 5000 most common words52.5 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 42Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3591Total number of unique words is 199728.4 of words are in the 2000 most common words41.8 of words are in the 5000 most common words48.3 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 43Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3600Total number of unique words is 201329.0 of words are in the 2000 most common words41.9 of words are in the 5000 most common words48.7 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 44Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3789Total number of unique words is 204128.8 of words are in the 2000 most common words41.6 of words are in the 5000 most common words49.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 45Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3662Total number of unique words is 199827.3 of words are in the 2000 most common words40.8 of words are in the 5000 most common words47.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 46Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3602Total number of unique words is 195028.9 of words are in the 2000 most common words41.9 of words are in the 5000 most common words48.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 47Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3826Total number of unique words is 198829.3 of words are in the 2000 most common words44.2 of words are in the 5000 most common words52.5 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 48Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3622Total number of unique words is 196130.3 of words are in the 2000 most common words42.5 of words are in the 5000 most common words50.3 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 49Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3720Total number of unique words is 199830.2 of words are in the 2000 most common words43.4 of words are in the 5000 most common words51.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 50Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3774Total number of unique words is 206028.2 of words are in the 2000 most common words41.9 of words are in the 5000 most common words50.3 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 51Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3721Total number of unique words is 203029.7 of words are in the 2000 most common words44.1 of words are in the 5000 most common words52.5 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 52Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3688Total number of unique words is 194930.2 of words are in the 2000 most common words42.9 of words are in the 5000 most common words50.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 53Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3799Total number of unique words is 191330.7 of words are in the 2000 most common words44.9 of words are in the 5000 most common words53.2 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 54Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3878Total number of unique words is 199430.0 of words are in the 2000 most common words43.7 of words are in the 5000 most common words50.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 55Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3764Total number of unique words is 203830.7 of words are in the 2000 most common words44.8 of words are in the 5000 most common words52.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 56Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3733Total number of unique words is 196130.8 of words are in the 2000 most common words45.8 of words are in the 5000 most common words53.3 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 57Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3763Total number of unique words is 204629.6 of words are in the 2000 most common words43.4 of words are in the 5000 most common words50.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 58Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3668Total number of unique words is 196529.8 of words are in the 2000 most common words43.8 of words are in the 5000 most common words50.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 59Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3574Total number of unique words is 189028.9 of words are in the 2000 most common words42.6 of words are in the 5000 most common words49.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 60Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3639Total number of unique words is 195829.6 of words are in the 2000 most common words43.2 of words are in the 5000 most common words50.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 61Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3698Total number of unique words is 194530.2 of words are in the 2000 most common words44.5 of words are in the 5000 most common words52.0 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 62Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3553Total number of unique words is 194930.6 of words are in the 2000 most common words43.6 of words are in the 5000 most common words50.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 63Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3729Total number of unique words is 195229.4 of words are in the 2000 most common words43.4 of words are in the 5000 most common words50.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 64Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3705Total number of unique words is 198929.0 of words are in the 2000 most common words42.4 of words are in the 5000 most common words49.3 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 65Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3686Total number of unique words is 195430.2 of words are in the 2000 most common words44.1 of words are in the 5000 most common words51.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 66Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3778Total number of unique words is 205831.1 of words are in the 2000 most common words44.6 of words are in the 5000 most common words51.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 67Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3637Total number of unique words is 197330.1 of words are in the 2000 most common words44.5 of words are in the 5000 most common words51.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 68Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3702Total number of unique words is 202028.3 of words are in the 2000 most common words40.6 of words are in the 5000 most common words48.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 69Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3675Total number of unique words is 203130.6 of words are in the 2000 most common words43.5 of words are in the 5000 most common words50.3 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 70Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3674Total number of unique words is 202029.4 of words are in the 2000 most common words42.8 of words are in the 5000 most common words50.1 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 71Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3664Total number of unique words is 198428.2 of words are in the 2000 most common words41.5 of words are in the 5000 most common words49.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 72Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3737Total number of unique words is 207328.5 of words are in the 2000 most common words41.5 of words are in the 5000 most common words49.2 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 73Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3599Total number of unique words is 199229.9 of words are in the 2000 most common words42.9 of words are in the 5000 most common words50.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 74Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3656Total number of unique words is 206626.6 of words are in the 2000 most common words40.9 of words are in the 5000 most common words47.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 75Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3704Total number of unique words is 203929.8 of words are in the 2000 most common words42.3 of words are in the 5000 most common words49.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 76Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3784Total number of unique words is 199131.8 of words are in the 2000 most common words45.9 of words are in the 5000 most common words53.3 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 77Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3608Total number of unique words is 203129.7 of words are in the 2000 most common words43.1 of words are in the 5000 most common words49.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 78Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3648Total number of unique words is 205329.8 of words are in the 2000 most common words42.4 of words are in the 5000 most common words49.0 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 79Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3659Total number of unique words is 208028.6 of words are in the 2000 most common words41.7 of words are in the 5000 most common words49.1 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 80Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3811Total number of unique words is 205829.3 of words are in the 2000 most common words43.0 of words are in the 5000 most common words51.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 81Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 2152Total number of unique words is 128037.2 of words are in the 2000 most common words50.0 of words are in the 5000 most common words56.8 of words are in the 8000 most common words