Mesnevi'den Hikayeler - 17
Total number of words is 3694
Total number of unique words is 1949
31.0 of words are in the 2000 most common words
44.7 of words are in the 5000 most common words
51.7 of words are in the 8000 most common words
Her peygamber, kavmine açıkça " Ben sizden peygamberlik için ücret istemiyorum. Ben delilim müşteriniz Tanrıdır. Tanrı, benim tellallığımı iki baştan da verdi. Benim ücretim dosta kavuşmaktır. Ebubekir kırk bin dinar verdi ama. Onun kırk bini benim ücretim değil ki. Hiç boncuk, Aden incisine benzer mi?" demiştir. Bir hikaye söyleyeyim, can kulağıyla dinle de tamah, adamın kulağına nasıl perde oluyor, anla! Kimde tamah varsa dili tutuk bir hale gelir. Nasıl olur da tamahla göz ve gönül aydınlanır, buna imkan var mı? Tamahkar adamın gözünün önünde makam ve altın hayali, gözdeki kıl gibidir.
Fakat Hak'la dolu olan sarhoş bundan müstesna. Ona hazineler de versen yine hürdür. Sevgiliye kavuşma devletine eren kişinin gözünde bu dünya murdar bir şeyden ibarettir. Fakat bu sarhoşluktan uzak olan sofi, nihayet hırs yüzünden nursuz, pirsiz bir hale gelir. Hırsa düşkün olan, yüzlerce hikaye dinler de haris kulağına girmez.
Mesnevi'den Hikayeler
İFLASI SABİT OLUNCAYA KADAR
Evsiz barksız, kimsiz,kimsesiz bir müflis vardır. Zindana düşmüş, amansız bağlara giriftar olmuştu. Bir bahane bulup zindandakilerin yiyeceklerini yerdi. Tamahı yüzünden halkın gönlüne Kafdağı gibi ağır gelmekteydi. Şerrinden kimsenin bir lokma ekmek yemeye kudreti yoktu. Çünkü hemen ucundan tutup kapardı.
Tanrı davetinden uzak olan, sultan bile olsa gözü açtır. O adam da mürüvveti ayak altına almıştı. O lokma kapıcının yüzünden bir cehennem kesilmişti. Bir rahata kavuşurum ümidiyle nereye kaçsan orada önüne bir afet çıkar. Afetsiz, felaketsiz hiçbir köşe yoktur. Tanrının halvet yerinden başka hiçbir yerde dinlenmek, rahata kavuşmak mümkün değildir.
Kurtulmaya hiçbir çare olmayan bu dünya zindanının ayakbastı parası alınmayan, hapishane dayağı atılmayan bir bucağı yoktur. Vallahi fare deliğine girsen yine bir kedi pençeliye çatarsın. Ademoğlu, hayalle gelişir. Hayalleri güzelse onunla rahatlaşır. Yok... Eğer gözüne kötü hayaller görünürse ateşten eriyen mum gibi erir gider.
Yılanların akreplerin içinde bile olsan tanrı, seni güzel hayallerle avutursa, Yılanlar, akrepler sana munis olur. Çünkü , hayalin, aşağılık şeyleri altın yapan bir kimyadır. Sabır, güzel hayallerle tatlılaşır.
Çünkü her şeyden evvel içinde bulunduğun sıkıntıdan kurtulma hayaline düşersin. O, kurtuluş ümidi, içteki imandan gelir. İman zayıflığından da ümitsizliğe, iç sıkıntısına uğrarsın. Sabır, iman yüzünden baş tacı olur. Bundan dolayıdır ki sabrı olmayanın imanı da yoktur.
Peygamber "Tanrı, gönlünde sabrı olmayana iman da vermemiştir." Dedi. O, senin gözüne yılan gibi görünür ama ötekinin gözüne güzel görünür. Çünkü senin gözünde onun küfrünün, kötülüğünün hayali var, halbuki dostun gözünde onun müminlik hayali cilve etmekte. Görüyorsun ya..
Bu bir kişide iki iş de var. Gah balık oluyor, gah olta! Yarısı mümin, yarısı kafir. Yarısı hırs, yarısı sabır! Tanrının " İçimizde mümin var de var, kafir ve eski putperest de" dedi. Öküz gibi... yarısı kara, yarısı ay gibi bembeyaz. Bu yarısını gören onu almaz, öbür tarafını gören almak ister, üstüne düşer.
Yusuf, kardeşinin gözünde canavar gibiydi, fakat yine o Yusuf, Yakub'un gözüne huri gibi geliyordu. Fer'e ait göz, kötü hayal yüzünden onu çirkin gördü, asli gözse ortada yoktur. Zahiri gözü, o asli gözün gölgesi bil. O ne görürse bil ki, bu da onu görür. Sen bir mekandasın, aslın lamekandır. Bu dükkanı kapa da o dükkanı aç. Altı cihete kaçma, çünkü o cihetlerde altı kapı vardır. Tavlada altı kapı da alındı mı karşıda ki mat olu! Mat.
Zindandakiler, Kadının anlayışlı vekiline şikayet ederek dediler ki: " Hemen bizim selamımızı kadıya götür, bu aşağılık adamdan incindiğimizi söyle. O, boşboğaz, obur ve muzır herif, bu zindanda kalıp duruyor. Kötü ve çirkin huyu yüzünden sinek gibi çağrılmadan selamsız,sabahsız her yemeğe konmada.
Altmış kişinin yemeği ona yetişmiyor. Ne kadar söylesek vurdumduymazlıktan geliyor. Yüzlerce hileli tedbirlerle sofraya oturdu mu zindandakilere bir lokma bile kalmıyor. Sofra serildi mi o cehennem boğazlı herif hemen gelip oturuyor. Delili de şu: Tanrı, yiyin dedi! Üç yıllık kıtlığa benzeyen bu adamdan elaman .
Efendimizin ömrü ebedi olsun! Ya bu sırrı zindandan defolup gitsin, yahut doyması için vakıftan bir maaş tayin edilsin. Ey hem erkeğin, hem kadının memnuniyetini kazanan, bize imdat eyle imdat!"Tatlı sözlü vekil, kadının yanına gelip halkın şikayetlerini bir ,bir anlattı.
Kadı, o adamı zindandan çağırttı. Kendi adamlarından da işi tahkik etti. Zindandakilerin şikayetlerinde haklı olduklarını anladı. " Hemen zindandan git; sahipsiz kalası herif, var evine yıkıl!" dedi. Herif dedi ki: " Benim evim, barkım, senin ihsanından ibaret. Kafir gibi, zindanın bana cennettir.
Eğer beni zindandan sürersen yoksulluktan, ihtiyaçtan öldüm gitti! İblis gibi, Yarabbi, beni kıyamete kadar yaşat. Ben bu dünya zindanında rahatım. Beni yaşat da düşmanımın evladını tepeleyeyim. Kimin imandan nasibi varsa , kimin yol için bir lokma ekmeği mevcutsa, Ondan, o azığı o, ekmeği gah hile, gah hud'a ile alayım da pişmanlıktan feryada başlasın.
Onları bazen yoksullukla korkutayım, bazen güzelliğin saçlarıyla, benleriyle gözlerini bağlayayım. Dedi. Bu zindanda iman azığı azdır. Bu azığa sahip olanlar da köpeğin korkusundan ıstırap içindedir. Namazdan, oruçtan, yüz türlü çaresizlikten meydana gelen zevk azığını da gelip birden alır, götürüverir. Tanrı Şeytanından Tanrıya sığınırım; ah, onun azgınlığından helak olup gittik! Bir köpek ama binlerce kişiye saldırmada, kime saldırır, kimin kanına girerse o adam da Şeytan kesiliverir.
Kim seni haktan, hakikatten soğutursa bil ki Şeytan o adamın içindedir. Derisinin altında gizlenmiştir. Böyle bir adamın içine girip, böyle bir adamın suretine bürünüp seni aldatmazsa hayaline girer de seni o hayalle kötülüğe sevk eder. Seni gah, gezip eğlenme, gah dükkan açıp alışveriş etme, gah ilim öğrenme, gah ev bark kurup çoluk çocuk sahibi olma hayallerine düşürür. Kendine gel hemen " lahavle" de. Ama sade dille değil; candan gönülden!
Kadı " müflisliğini ispat et" dedi. Adam, " İşte bütün zindandakiler tanık" deyince. Kadı " Onlar, senden şikayetçi. Senden kaçıp kurtulmak istiyorlar, senin elinden kan ağlıyorlar. Senden kurtulmak istedikleri için yalan yere şahadette bulunabilirler" dedi. Mahkemede bulunanların hepsi "Biz onun hem müflisliğine,hem kötülüğüne şahidiz"dediler. Kadı, o adamı kime sorduysa "Efendim, bu müflisten elini yıka,bundan hayır gelmez" dedi. Kadı dedi ki: " bu müflis fazlasıyla da dolandırıcı bir adam diye şehri alenen dolaştırın.
Tellallar, yer ,yer bağırıp onun müflisliğini her tarafta ilan etsinler. Kimse ona veresiye bir şey satmasın, kimse ona bir mangır bile borç vermesin. Birisi hilesine uğrar da o yüzden davaya kalkışırsa artık onu hapse atmam. Çünkü iflası bence sabit olmuştur. Elinde ne parası var,ne pulu!" dedi. Ademoğlu da iflası sabit oluncaya kadar bu dünya hapishanesinde kalır.
Tanrımız da İblisinin müflisliğini Kur'anla bize bildirmiş, her tarafa yaymıştır. O hilekar,müflis ve kötü sözlüdür. Onunla hiçbir suretle ortak olma, oyuna girişme. Alışverişe girişirsen kar edemezsin, çünkü o müflistir, ondan nasıl olur da bir şey elde edebilirsin? Diye anlatmıştır. İş bu dereceye gelince odun, satan bir Kürdün devesini getirdiler.
Zavallı Kürt, hayli feryadetti, hatta memura para verdi, fakat kar etmedi. Devesini çağından akşama kadar aldılar. Feryat ve figanına aldırış etmediler. O müthiş kıtlığı deveye bindirdiler. Deve sahibi de devenin ardından gitmekteydi. Taraf, taraf yer, yer gezdirip bütün halka teşhir ettiler.
Her hamamın, her çarşının önünde biriken halk ona bakıyordu. Türk, Kürt, Rum, Arap ve sair milletlerden sesi gür olan tellallar da kendi dillerince, " Bu müflistir, hiçbir şeyi yoktur. Ona hiçbir kimse bir pul bile ödünç vermesin. Zahiren, batınen bir habbesi bile yok. Müflisin biri, kalpın biri, kötü adamın biridir; bir hile, hud'a kabıdır. Kendinize gelin, aklınızı başınıza alın, onunla arkadaşlık etmeyin.
Size satmak için bir öküz bile getirse mutlaka çalmıştır,öküzü hemen tutup bağlayın. Eğer aldanır da bu herifi davaya kalkışırsanız ben bu ölü herifi zindana atmam. Bu herif, tatlı sözlüdür, boğazı da pek boldur. Üstündeki libas yenidir ama içindekiler paramparça. Hile için o elbiseyi giyerse bilin ki kendisinin değildir, halkı aldatmak için giymiştir" diye bağırıyorlardı.
Ey temiz kalpli, hakim olmayan kişinin dilindeki hikmet sözünü de iğreti elbise bil! Hırsız, bir güzel elbise giyse bile o eli kesik, senin elini nasıl tutar, sana nasıl yardım edebilir? Akşam vakti müflis deveden inince Kürt dedi ki: " Evim uzak, vakit de geç. Kuşluk çağından beri deveye bindin. Arpadan vazgeçtim,hiç olmazsa bir avuçtan az bile olsa biraz saman ver!" Müflis " Şimdiye kadar niçin gezip dolaştık? Aklın nerede? Hiç anlamadın mı? Müflis olduğuma dair davul çaldılar, sesi yedinci kat göğe kadar vardı; duymadın mı?
Kulağın galiba ham tamahla dolu. Tamah insanı sağır ve kör eder. Bu sözleri kerpice, taşa kadar her şey işitti. " Bu kaltaban müflistir, müflis" diye bağırıp durdular." Dedi. Bu sözü akşama kadar söylediler de devecinin kulağı tamahla dolu olduğundan duymadı. Kulakta, gözde Tanrı mührü var; işitmiyor,duymuyor.
Yoksa hicaplarda nice suretler var, sesler var! Tanrı güzellikten, kemalden, cilveden hangisini isterse göze onu gösterir; Güzel sesten, müjdelerden,coşkun ve neşeli sözlerden hangisini dilerse kulağa onu duyurur. Sen şimdi, ondan gaflettesin ama ihtiyaç vaktinde Tanrı onu izhar eder. Peygamber "Kadri yüce Tanrı, her derde bir derman yarattı" demiştir. Fakat sen, onun fermanı olmadıkça o dermandan derdine yarayacak bir renk göremez, bir koku duyamazsın.
Ey çarelere başvuran, ölünün gözü nasıl cana bakarsa sen de gözünü Lamekan alemine çevir, aklını başına al. Varlık alemi çarelerle doludur da Tanrı, bir yere perde çıkmadıkça yine çare yok! Bu cihan, cihetsiz Lamekan aleminden meydana gelmiş, bu cihana lamekan aleminden bir mekan verilmiştir.
Tanrıyı candan gönülden istiyorsan varlıktan yokluğa dön. Bu yokluk, gelir yeridir; ondan kaçınma. Bu varlık da çok olsun az olsun, gider yeridir! Tanrı sanatının tezgah evi, mademki yokluktur... O halde tezgah evinin dışında ne varsa değersizdir. Ey Hilim sahibi Tanrı; bize, duyanın insafa gelip kabul edeceği ince sözler hatırlat. Dua da senden, icabet de. Emniyet de senden korku da.
Yanlış söylediysek düzelt. Ey söz sultanı,düzeltme de senden. Öyle bir kimyan var ki onu değiştirebilir, kan ırmağıysa Nil haline getirirsin. Bu çeşit tebdil edişler, senin işin, bu türlü iksirler senin sırlarındır. Suyu toprağı birbirine kattın; sudan topraktan adem teninin suretini düzdün.
Sonra onu karıya,dayıya,amcaya,binlerce düşünceye, neşeye ve gama kattın. Daha sonra da bazılarına hürlük verdin; bu gamdan, bu neşeden kurtardın: Kendisinden, soyundan halas etti, her güzeli, gözüne çirkin gösterdin. Böyle adam, his alemine mensup ne varsa reddeder, görünmeyene dayanır.
Aşkı meydandadır da maşuku gizli. Zahiri sevgili de, cihanda o gizli maşukun bir imtihanından ibaret. Bunu bırak, surette olan aşklar mutlaka surete ve güzel kadına değildir. İster bu cihanın aşkı olsun ister o cihanın aşkı . Hakiki maşukta suret yoktur. Hakikaten surete aşıksan sevgili ölünce onu niye terk ediyorsun?
Sureti yine yerinde, bu terk ediş neden? Aşık iyice ara, maşukun kim? Sevgili hisle idrak edilseydi her hisle idrak edilene aşık olurdum. Vefa, aşkı artıyorsa,suret nasıl olur da vefayı değiştirir? Güneşin ziyası duvara vurdu, duvar kendinden olmayan bir parlaklık, bir ziya elde etti.
Ey temiz ve saf kişi neden bir kerpice gönül veriyorsun? Ebedi olan bir aslı iste. Ey kendi aklına aşık olan ve kendisine surette tapanlardan üstün gören! Hissine hakim olan, akıl ziyasıdır. Bunu, bakırının üstündeki altın bil. İnsanlardaki güzellik, altın yaldızdır. Öyle olmasaydı nasıl olurdu da sevgilin kart bir eşek haline gelirdi? Melek gibiyken Şeytana döndü ya.
Elbette çünkü o güzellik ona ariyetti. O güzelliği yavaş ,yavaş alıyor, taze fidan gitgide kuruyor. Var, "Yaşattıkça kuvvetlerini azaltır" ayetini oku da gönül iste, kemiğe gönül verme. Çünkü o gönül güzelliği, baki güzelliktir. O güzellik devleti, Abıhayata sakidir. Esasen abıhayat da kendisidir, saki de kendisi, sarhoş da.
Tılsımın bozuldu mu üçü birleşir. Fakat bu birliği kıyas yoluyla bilemezsin. Kulluk et ey kendini bilmez, saçma sapan söylenme. Senin mana sandığın surettir, eğretidir. Sen kendince övünüp seviniyorsun! Mana odur ki seni senden alır; suretten müstağni kalır. Seni kör ve sağır eden, insanı, surete bir kat daha aşık eyleyen, mana olamaz. Köre nasip olan, ancak gam arttıran hayallerdir.
Gözün nasibi bu fani hayallerden ibarettir. Körler, Kuran'ın harflerini ezberlemişlerdir. Eşeği görmezler de semeri dövüp dururlar! Gözün açıksa kaçan eşeği gör; ey puta tapan, niceye dek semercilik?! Eşeğin oldukça semer de mutlaka az çok gelir. Eşeğin sırtı hem dükkandır, hem mal, hem mal kazanılacak yer. Kalbinin incisi, yüzlerce kalbe sermayedir. Ey boşboğaz, eşeğe çıplak bin. Peygamber, çıplak binmedi mi?
Peygamber, çıplak eşeğe bindi. Yaya yürüdü de denmiştir. Eşek nefsin kaçıyor, onu bir kazığa bağla. Ne zamana kadar işten, yükten kaçacak? İster yüz yıl olsun, ister otuz yıl. Mutlaka sabır ve şükür yükünü yüklemeli. Hiç bir suçlu başkasının suçunu çekmedi. Hiçbir kimse ekmeğini biçmedi.
Ekmeğini biçmeyi dilemek ham tamahtır, oğul, o ham tamaha kapılma. Ham şey yemek insana hastalık verir. Birisi bir define buluverir; ben de onu istiyorum., dükkanla,alışverişle ne işim var? Der. Baht işi bu, fakat nadirdir. Tende kudret oldukça çalışıp kazanmak gerek. Çalışıp kazanmak define bulmaya mani değil ya. Sen işten kalma da nasibinde varsa define de arkandan gelsin.
Böyle yap ki " Eğer" illetine uğramayasın, " Eğer şunu yapsaydım, yahut bunu yapsaydım" deyip tereddüde düşmeyesin. Çünkü halkla hoş geçinen peygamber " Eğe demeyi menetti, " Onu söylemek münafıklıktandır" dedi. O münafık da "eğer" derken, işi şarta bağlarken öldü, bu şarta bağlayıştan öbür dünyaya ancak hasret götürebilirdi!
Bir yabancı adam, acele bir ev arıyordu. Bir dostu onu harap bir eve götürüp " Eğer tavanı olsaydı benim yanı başımda ev sahibi olur, otururdum. Evde bir oda daha olsaydı çoluğun ,çocuğun rahat ederdi" dedi. Adam dedi ki: "Evet, dostlara bitişik komşu olmak iyi, fakat " Eğer" de oturmaya imkan yok!" Bütün alem, hoşluğu ister, bu yüzden de ateş içindedir. İhtiyar olsun, genç olsun herkes altın ister.
Fakat herkesin gözü kalp parayı altından fark edemez ki. Halis altın kalp akçaya bir ziya, bir parıltı vermiştir. Fakat ayar olmadıkça zan ile altını seçmeye kalkışma. Ayarın varsa altın seç, yoksa yürü, kendini bilen bir kişiye teslim et. Yahut da ruhundan mehenk olmalı. Bilmiyorsan yapayalnız yola üşüp ilerleme. Yolda gulyabaniler vardır, sesleri bildik sesine seni mahvetmeğe çeken tanıdık sesine benzer. " Ey kervan halkı, buraya gelin, işte yol, iz buracıkta" diye bağırırlar. Yolda gulyabaniler vardır, sesleri bildik sesine seni mahvetmeğe çeken tanıdık sesine benzer
" Ey kervan halkı, buraya gelin; işte yol, iz buracıkta" diye bağırırlar Gulyabani kervan halkını yok etmek, onları da yok olanlara katmak için birer, birer adlarıyla çağırır. Çağrılan kişi, oraya varınca bir de bakar ki karşısında kurt, aslan. Ömrü zayi olmuş, yol uzun, gün de geçiyor.! Ey iyi huylu kişi, gulyabani sesi nasıldır? "Mal isterim, mevki isterim, şeref, isterim!" işte böyle. İçimden bu sesleri menet de sırlar keşfedilsin. Tanrıyı an da gulyabanilerin seslerini mahvet. Nergis gibi olan gözünü bu gergese karşı kapa. Subhu sadıkı, subhu kazipten, şarabın rengini kadehin renginden ayırdet ki. Bu sabır ve sebatla şu yedi renkli zahiri gözden başka bir göz elde edersin.
O gözle bu renklerden başka renkler, taşlar yerine mücevherler görürsün. Hatta gevher nedir ki? Sen, kendin bir deniz olur, göklerde seyreden bir güneş kesilirsin. İş sahibi, iş yurdun da gizlidir. Yürü, onu ancak iş yurdunda apaçık görürsün. Madem ki iş yurdu; iş sahibinin mekanıdır, dışarıda kalan gafildir. O halde iş yurduna, yani yokluğa gel ki sanatı da sanatkarı da bir arada göresin. Madem ki iş yurdu;apaçık görüş yeridir, tabii iş yurdundan dışarısı da hicap mahallidir. İnatçı Firavun, varlığa yüz tuttu çünkü, onun yerini görmüyordu. Hulasa kaderi değiştirmek istiyor, kazayı savuşturmak arzusunda bulunuyordu. Kaza da o hileciye bıyık altından kıs, kıs gülmekteydi. Tanrının hükmünü, Tanrının takdirini bozmak için yüz binlerce çocuk öldürttü.
Bu suretle Musa Peygamberin zuhuruna mani olmak istiyordu., boyuna binlerce zulüm aldı, binlerce kana girdi. O kadar kan döktü ama Musa, yine doğdu ve onu kahretmek için hazırlandı, Eğer zevali olmayan Tanrının sanat yurdunu görseydi eli, ayağı kurur, hile yapamazdı. Musa, onun evinde rahatça yaşadığı halde o, dışarıda beyhude yere çocukları öldürüp durmaktaydı.
Tenini besleyip yetiştiren; nefsine hizmet eden, sonra da başkalarının kendisine haset ettiğini,düşmanlıkta bulunduğunu sanan kişi gibi. Bu, benim düşmanım, şu bana haset ediyor, der durur, halbuki kendisine haset eden, kendisine düşman olan o tendir,kendi nefsidir. O, adam Firavuna benzer, bedeni de Musa'ya. Böyle olduğu halde dışarıda " Nerede düşman?" diye koşmaktadır. Nefsi ten evinde nazla, naimle beslenmektedir. Kendisi başkalarına kin güdüp elini ısırmakta.
Mesnevi'den Hikayeler
ÖLEN Mİ ÖLDÜREN Mİ ?
Birisi, kızgınlıkla anasına hançerleyerek, döverek öldürdü. Biri ona " Huyunun kötülüğü yüzünden ana hakkını gözetmedin. Çirkin herif, ananı neden öldürdün! Niye söylemiyorsun, o sana be yaptı ki?" dedi. Adam " çok ayıp bir iş işledi,bende onu öldürdüm. Ayıbını toprak örtsün" diye cevap verdi. Kınayan "Be adam, ananı öldüreceğine o kişiyi öldürseydin"deyince dedi ki: "her gün başka birisini mi öldüreyim?
Onu öldürdüm, halkın kanına girmekten kurtuldum, halkın boğazını boğazını keseceğime onu boğazladım, bu daha iyi!" O kötü huylu ana, fesadı her tarafta zahir olan nefsindir. Her an onun için bir azize kastedip duruyorsun; kendine gel, onu öldür! Onun yüzünden bu güzel dünya sana dar geliyor. Onun yüzünden Tanrı ile de savaşıyorsun, halkla da.
Nefsini öldürürsen özür serdetmeden kurtulursun, ülkede hiçbir düşmanın olmaz. Bir kimse peygamberlerle velileri düşünüp sözümüzden şüpheye düşer. "Peygamberlerin nefisleri helak olmamış mıydı? Onların neden düşmanları vardı, onlara niye haset ediyorlardı?" derse, Ey doğru söz arayan, kulağını aç!
Bu şüpheye, bu tereddüde vereceğimiz cevap şu: O münkirler kendilerinin düşmanlarıydı; onlar kendilerini yaralıyorlardı. Düşman, ona derler ki cana kastetsin. Kendi kendisine can çekişene düşman demezler. Yarasacağız, güneşin düşmanı değildir, hicaba girmiş,kendi kendisine can çekişene düşman olmuştur. Güneşin ziyası onu öldürür; fakat güneş, yarasanın zahmetini hiç çeker mi, yarasa güneşe bir kötülükte bulunabilir mi?
Düşman ona derler ki ondan bir azap,bir eziyet gelsin; kabiliyeti olan taşın güneş tesiriyle lal olmasına mümanaat etsin! Halbuki kafirlerin hepsi de peygamberlerin cevherlerindeki ziyadan kendilerini men ederler.! Halk nasıl olur da o tek kişinin gözüne perde olur? Bilakis kendi gözlerini kör eder, kendi gözlerini kötü bir hale sokarlar.
Efendisiyle inada girişip kinlenerek kendisini öldüren Arap köle gibi! Köle, sahibine ziyan vermek için kendisini damdan baş aşağı yere atar,helak olup gider! Hasta, doktora düşman olmuş; çocuk, kendisini terbiye edene düşmanlık beslemiş;( zarar kime?)! Hakikatte hasta da çocuk da kendi yolunu vurmakta, kendi akıl ve canının yolunu kesmektedir. Bez yıkayan, güneşe kızar;balık, denize hiddet ederse,Bir bak,ziyanı kime? Sonunda bu kızgınlık yüzünden kimin bahtı kararır? Tanrı seni çirkin yarattıysa kendine gel de bari hem yüzü çirkin, hem huyu çirkin olma!
Ayakkabın olsa bile taşlığa gitme. İki boynuzun varsa dört boynuzlu olma! Sen " Ben filan kişiden daha aşağı mıyım ki talihim böyle ters gidiyor" diye haset ediyorsun ama, Esasen haset de başka bir noksan, başka bir ayıp. Hatta bütün aşağılıklardan daha beter! Şeytan da aşağı olmadan arlandı, bunu ayıp telakki etti de kendisini yüzlerce kötülüğe düşürdü.
Hasedinden yücelmek istedi. Fakat yücelik nerede? Kanlara bulanıp kaldı. Ebu cehil, Muhammet'e uymaya utandı,hasedinden kendisini yüceltmeye,ondan yüksek olmaya çalıştı. Adı Ebül Hakemdi Ebu cehil oldu. Nice ehliyetli kişiler vardır ki haset yüzünden na ehil olup kalmışlardır. Ben bu çalışıp çabalama dünyasında iyi huydan daha iyi bir ehliyet görmedim. Fazileti, mahareti,hüneri bir tarafa bırak.
Bu yolda hizmet ve iyi huy işe yarar. Tanrı,mihnet ve ıstıraplarla hasetler meydana çıksın diye peygamberleri vasıta etti. Çünkü Tanrıdan kimse arlanmaz, Tanrıya kimse hasedetmez. Fakat, halk, Peygamberi de kendisi gibi bir adam sanır, o yüzden ona hasededer. Fakat peygamberlerin büyüklüğü tahakkuk etti mi, artık ona kimse hasededemez, ona herkes uyar. Şu halde her devirde peygamber yerine bir veli vardır, bu sınama kıyamete kadar daimidir. Kimde iyi huy varsa kurtulmuştur; kimin kalbi sırçadansa sınmıştır.
İşte diri ve faal imam, o velidir, ister Ömer soyundan olsun, ister Ali soyundan! Ey yol arayan, Mehdi de odur, Hadi de o. Hem gizlidir hem senin karşında oturmakta. O, nura benzer; akıl onun Cebrail'idir. Ondan aşağı olan veli de onun kandilidir.
Bu kandilden daha aşağı derece de olan veli de kandil konan yerimizdir. Nura mertebe bakımından dereceler vardır. Çünkü Tanrı nurunun yedi yüz perdesi vardır. Nur perdelerini bu kadar kat bil1 Her perdenin ardında bir kavmin durağı var. İmama kadar bu perdeler saf saftır.
Son saftakilerin gözleri, zayıflıktan ön saftakilerin nuruna tahammül edemez. Ön saftakilerin gözleri de görüş zayıflığı yüzünden daha ön saftakilerin nuruna takat getirmez. İlk saftakilerin hayatı olan aydınlık, bu şaşının ruhuna azap ve afettir. Şaşkınlıklar yavaş, yavaş azalır; adam yedi yüz dereceyi geçti mi deniz kesilir. Demiri, yahut altını saf bir hale getiren ateş, terü taze ayva ve elmaya yarar mı?
Ayva ve elmanın da az bir hamlığı olabilir, fakat demire benzemezler, hafif bir hararet isterler. Halbuki o hararet, o, şuleler, demir için kafi değildir. Çünkü demir, ejderha gibi olan ateşin yalımını ister. O demir meşakkatlere tahammül eden fakirdir. Çekicin altında, ateşin içinde kıpkırmızı bir hale gelir, ondan hoşlanır. Bu çeşit fakir, ateşin vasıtasız perdecisidir, vasıta ve vesile olmaksızın ateşin ta ortasına kadar girer. Fakat su ve su oğulları, hicap olmaksızın, bir vasıta bulunmaksızın ne ateşten olgun bir hale gelirler, ne ateşin hitabına mazhar olurlar.
Ayağa yürümek için nasıl ayakkabı lazımsa bunlara da ateşten feyz almak için bir tencere; yahut tava lazımdır. Yahut da ortada bir yer gerektirir ki hava ısınsın, kızsın da harareti suya müessir olsun. Fakir ona derler ki şulelerle vasıtasız rabıtası vardır. Hakikatte alemin gönlü odur. Çünkü ten (gibi olan aleme) bu gönül vasıtasıyla feyz gelir, ten (gibi olan cihan), bu gönül yüzünden işe yarar. Gönül olmasa ten, konuşmayı ne bilir? Gönül aramasa ten, araştırmadan ne anlar? Demek ki şulelerin nazargahı o demirdir. Şu halde Tanrının nazargahı da gönüldür, ten değil! Sonra bu cüzi olan gönüller de hakiki maden olan gönül sahibinin gönlüne nispetle ten gibidir. Bu söz, çok misal ister, çok şerh ve izah ister. Fakat avamın anlayışı sürçer diye korkuyorum.
Bu suretle iyiliğimiz kötülük olmasın. İyilik yapıyoruz diye kötülükte bulunmayalım, bu söylediğim de ancak kendimde olmadığından,ihtiyarım elimde bulunmadığından. Çarpık ayağa çarpık ayakkabı daha iyi, yoksulun eli ancak kapıya varır.
Mesnevi'den Hikayeler
PADİŞAHIN İKİ KÖLEYİ SINAMASI
Bir padişah ucuza iki köle satın aldı. Onlardan birisiyle bir iki söz konuştu. Köleyi anlayışlı, zeki ve tatlı sözlü buldu. Zaten şeker gibi dudaktan ancak şeker şerbeti zuhur eder. Ademoğlu dilinin altında gizlidir. Bu dil, can kapısına perdedir. Bir rüzgar esti de kapıyı kaldırdı mı evin içinde ne varsa görürüz.
O evde inci mi var, buğday mı altın hazinesi mi var, yoksa yılan akreple mi dolu? Yoksa içerde hazinemi var da kapısında yılan beklemekte? Çünkü altın hazinesi bekçisiz olmaz. Köle, düşünmeden öyle söz söylemekteydi ki başkaları beş yüz defa düşünür de ancak öyle bir söz söyleyebilir.
Sanki içinde deniz var, deniz de baştanbaşa söyleyen incilerle dolu. Ondan parlayan her incinin nuru, Hak ile Batılı ayırır. Kuran'ın Nuru da Hak ile Batılı zerre,zerre fark eder, bize gösterir. O incinin nuru, gözümüzün nuru olsaydı suali de biz sorardık,cevabı da biz verirdik. Gözünü eğrilttin de onun için ayı iki gördün. İşte bu bakış, şüpheye düşüp sual sormaya benzer.
Gözünü doğrult da aya öyle bak ki tek göresin. İşte cevabı da bu! Düşünceni doğrult, iyi bak. Çünkü düşünce de o incinin pırıltılarındandır. Kulaktan gönüle doğan her cevaba göz; onu bırak, cevabı benden duy der. Kulak vasıtadır, vuslata erense göz; Göz hal sahibidir, Kulaksa dedikoduda!
Kulağın duygusu sıfatları tebdil eder, halbuki gözlerin apaçık görgüsü, mahiyetleri bile değiştirir. Ateşin varlığını sözle bildin, bu varlığa sözle yakin hasıl ettinse pişmeyi iste, sözde kalma. Yanmadıkça o bilgi,aynel yakin değildir. Bu ya kini istiyorsan ateşe dal. Kulak hakikate nüfuz ederse göz kesilir. Yoksa söz kulakta kalır, gönüle tesir etmez. Bu sözün sonu gelmez. Geri dön de padişah o kölelere ne yaptı,onu anlat.
Fakat Hak'la dolu olan sarhoş bundan müstesna. Ona hazineler de versen yine hürdür. Sevgiliye kavuşma devletine eren kişinin gözünde bu dünya murdar bir şeyden ibarettir. Fakat bu sarhoşluktan uzak olan sofi, nihayet hırs yüzünden nursuz, pirsiz bir hale gelir. Hırsa düşkün olan, yüzlerce hikaye dinler de haris kulağına girmez.
Mesnevi'den Hikayeler
İFLASI SABİT OLUNCAYA KADAR
Evsiz barksız, kimsiz,kimsesiz bir müflis vardır. Zindana düşmüş, amansız bağlara giriftar olmuştu. Bir bahane bulup zindandakilerin yiyeceklerini yerdi. Tamahı yüzünden halkın gönlüne Kafdağı gibi ağır gelmekteydi. Şerrinden kimsenin bir lokma ekmek yemeye kudreti yoktu. Çünkü hemen ucundan tutup kapardı.
Tanrı davetinden uzak olan, sultan bile olsa gözü açtır. O adam da mürüvveti ayak altına almıştı. O lokma kapıcının yüzünden bir cehennem kesilmişti. Bir rahata kavuşurum ümidiyle nereye kaçsan orada önüne bir afet çıkar. Afetsiz, felaketsiz hiçbir köşe yoktur. Tanrının halvet yerinden başka hiçbir yerde dinlenmek, rahata kavuşmak mümkün değildir.
Kurtulmaya hiçbir çare olmayan bu dünya zindanının ayakbastı parası alınmayan, hapishane dayağı atılmayan bir bucağı yoktur. Vallahi fare deliğine girsen yine bir kedi pençeliye çatarsın. Ademoğlu, hayalle gelişir. Hayalleri güzelse onunla rahatlaşır. Yok... Eğer gözüne kötü hayaller görünürse ateşten eriyen mum gibi erir gider.
Yılanların akreplerin içinde bile olsan tanrı, seni güzel hayallerle avutursa, Yılanlar, akrepler sana munis olur. Çünkü , hayalin, aşağılık şeyleri altın yapan bir kimyadır. Sabır, güzel hayallerle tatlılaşır.
Çünkü her şeyden evvel içinde bulunduğun sıkıntıdan kurtulma hayaline düşersin. O, kurtuluş ümidi, içteki imandan gelir. İman zayıflığından da ümitsizliğe, iç sıkıntısına uğrarsın. Sabır, iman yüzünden baş tacı olur. Bundan dolayıdır ki sabrı olmayanın imanı da yoktur.
Peygamber "Tanrı, gönlünde sabrı olmayana iman da vermemiştir." Dedi. O, senin gözüne yılan gibi görünür ama ötekinin gözüne güzel görünür. Çünkü senin gözünde onun küfrünün, kötülüğünün hayali var, halbuki dostun gözünde onun müminlik hayali cilve etmekte. Görüyorsun ya..
Bu bir kişide iki iş de var. Gah balık oluyor, gah olta! Yarısı mümin, yarısı kafir. Yarısı hırs, yarısı sabır! Tanrının " İçimizde mümin var de var, kafir ve eski putperest de" dedi. Öküz gibi... yarısı kara, yarısı ay gibi bembeyaz. Bu yarısını gören onu almaz, öbür tarafını gören almak ister, üstüne düşer.
Yusuf, kardeşinin gözünde canavar gibiydi, fakat yine o Yusuf, Yakub'un gözüne huri gibi geliyordu. Fer'e ait göz, kötü hayal yüzünden onu çirkin gördü, asli gözse ortada yoktur. Zahiri gözü, o asli gözün gölgesi bil. O ne görürse bil ki, bu da onu görür. Sen bir mekandasın, aslın lamekandır. Bu dükkanı kapa da o dükkanı aç. Altı cihete kaçma, çünkü o cihetlerde altı kapı vardır. Tavlada altı kapı da alındı mı karşıda ki mat olu! Mat.
Zindandakiler, Kadının anlayışlı vekiline şikayet ederek dediler ki: " Hemen bizim selamımızı kadıya götür, bu aşağılık adamdan incindiğimizi söyle. O, boşboğaz, obur ve muzır herif, bu zindanda kalıp duruyor. Kötü ve çirkin huyu yüzünden sinek gibi çağrılmadan selamsız,sabahsız her yemeğe konmada.
Altmış kişinin yemeği ona yetişmiyor. Ne kadar söylesek vurdumduymazlıktan geliyor. Yüzlerce hileli tedbirlerle sofraya oturdu mu zindandakilere bir lokma bile kalmıyor. Sofra serildi mi o cehennem boğazlı herif hemen gelip oturuyor. Delili de şu: Tanrı, yiyin dedi! Üç yıllık kıtlığa benzeyen bu adamdan elaman .
Efendimizin ömrü ebedi olsun! Ya bu sırrı zindandan defolup gitsin, yahut doyması için vakıftan bir maaş tayin edilsin. Ey hem erkeğin, hem kadının memnuniyetini kazanan, bize imdat eyle imdat!"Tatlı sözlü vekil, kadının yanına gelip halkın şikayetlerini bir ,bir anlattı.
Kadı, o adamı zindandan çağırttı. Kendi adamlarından da işi tahkik etti. Zindandakilerin şikayetlerinde haklı olduklarını anladı. " Hemen zindandan git; sahipsiz kalası herif, var evine yıkıl!" dedi. Herif dedi ki: " Benim evim, barkım, senin ihsanından ibaret. Kafir gibi, zindanın bana cennettir.
Eğer beni zindandan sürersen yoksulluktan, ihtiyaçtan öldüm gitti! İblis gibi, Yarabbi, beni kıyamete kadar yaşat. Ben bu dünya zindanında rahatım. Beni yaşat da düşmanımın evladını tepeleyeyim. Kimin imandan nasibi varsa , kimin yol için bir lokma ekmeği mevcutsa, Ondan, o azığı o, ekmeği gah hile, gah hud'a ile alayım da pişmanlıktan feryada başlasın.
Onları bazen yoksullukla korkutayım, bazen güzelliğin saçlarıyla, benleriyle gözlerini bağlayayım. Dedi. Bu zindanda iman azığı azdır. Bu azığa sahip olanlar da köpeğin korkusundan ıstırap içindedir. Namazdan, oruçtan, yüz türlü çaresizlikten meydana gelen zevk azığını da gelip birden alır, götürüverir. Tanrı Şeytanından Tanrıya sığınırım; ah, onun azgınlığından helak olup gittik! Bir köpek ama binlerce kişiye saldırmada, kime saldırır, kimin kanına girerse o adam da Şeytan kesiliverir.
Kim seni haktan, hakikatten soğutursa bil ki Şeytan o adamın içindedir. Derisinin altında gizlenmiştir. Böyle bir adamın içine girip, böyle bir adamın suretine bürünüp seni aldatmazsa hayaline girer de seni o hayalle kötülüğe sevk eder. Seni gah, gezip eğlenme, gah dükkan açıp alışveriş etme, gah ilim öğrenme, gah ev bark kurup çoluk çocuk sahibi olma hayallerine düşürür. Kendine gel hemen " lahavle" de. Ama sade dille değil; candan gönülden!
Kadı " müflisliğini ispat et" dedi. Adam, " İşte bütün zindandakiler tanık" deyince. Kadı " Onlar, senden şikayetçi. Senden kaçıp kurtulmak istiyorlar, senin elinden kan ağlıyorlar. Senden kurtulmak istedikleri için yalan yere şahadette bulunabilirler" dedi. Mahkemede bulunanların hepsi "Biz onun hem müflisliğine,hem kötülüğüne şahidiz"dediler. Kadı, o adamı kime sorduysa "Efendim, bu müflisten elini yıka,bundan hayır gelmez" dedi. Kadı dedi ki: " bu müflis fazlasıyla da dolandırıcı bir adam diye şehri alenen dolaştırın.
Tellallar, yer ,yer bağırıp onun müflisliğini her tarafta ilan etsinler. Kimse ona veresiye bir şey satmasın, kimse ona bir mangır bile borç vermesin. Birisi hilesine uğrar da o yüzden davaya kalkışırsa artık onu hapse atmam. Çünkü iflası bence sabit olmuştur. Elinde ne parası var,ne pulu!" dedi. Ademoğlu da iflası sabit oluncaya kadar bu dünya hapishanesinde kalır.
Tanrımız da İblisinin müflisliğini Kur'anla bize bildirmiş, her tarafa yaymıştır. O hilekar,müflis ve kötü sözlüdür. Onunla hiçbir suretle ortak olma, oyuna girişme. Alışverişe girişirsen kar edemezsin, çünkü o müflistir, ondan nasıl olur da bir şey elde edebilirsin? Diye anlatmıştır. İş bu dereceye gelince odun, satan bir Kürdün devesini getirdiler.
Zavallı Kürt, hayli feryadetti, hatta memura para verdi, fakat kar etmedi. Devesini çağından akşama kadar aldılar. Feryat ve figanına aldırış etmediler. O müthiş kıtlığı deveye bindirdiler. Deve sahibi de devenin ardından gitmekteydi. Taraf, taraf yer, yer gezdirip bütün halka teşhir ettiler.
Her hamamın, her çarşının önünde biriken halk ona bakıyordu. Türk, Kürt, Rum, Arap ve sair milletlerden sesi gür olan tellallar da kendi dillerince, " Bu müflistir, hiçbir şeyi yoktur. Ona hiçbir kimse bir pul bile ödünç vermesin. Zahiren, batınen bir habbesi bile yok. Müflisin biri, kalpın biri, kötü adamın biridir; bir hile, hud'a kabıdır. Kendinize gelin, aklınızı başınıza alın, onunla arkadaşlık etmeyin.
Size satmak için bir öküz bile getirse mutlaka çalmıştır,öküzü hemen tutup bağlayın. Eğer aldanır da bu herifi davaya kalkışırsanız ben bu ölü herifi zindana atmam. Bu herif, tatlı sözlüdür, boğazı da pek boldur. Üstündeki libas yenidir ama içindekiler paramparça. Hile için o elbiseyi giyerse bilin ki kendisinin değildir, halkı aldatmak için giymiştir" diye bağırıyorlardı.
Ey temiz kalpli, hakim olmayan kişinin dilindeki hikmet sözünü de iğreti elbise bil! Hırsız, bir güzel elbise giyse bile o eli kesik, senin elini nasıl tutar, sana nasıl yardım edebilir? Akşam vakti müflis deveden inince Kürt dedi ki: " Evim uzak, vakit de geç. Kuşluk çağından beri deveye bindin. Arpadan vazgeçtim,hiç olmazsa bir avuçtan az bile olsa biraz saman ver!" Müflis " Şimdiye kadar niçin gezip dolaştık? Aklın nerede? Hiç anlamadın mı? Müflis olduğuma dair davul çaldılar, sesi yedinci kat göğe kadar vardı; duymadın mı?
Kulağın galiba ham tamahla dolu. Tamah insanı sağır ve kör eder. Bu sözleri kerpice, taşa kadar her şey işitti. " Bu kaltaban müflistir, müflis" diye bağırıp durdular." Dedi. Bu sözü akşama kadar söylediler de devecinin kulağı tamahla dolu olduğundan duymadı. Kulakta, gözde Tanrı mührü var; işitmiyor,duymuyor.
Yoksa hicaplarda nice suretler var, sesler var! Tanrı güzellikten, kemalden, cilveden hangisini isterse göze onu gösterir; Güzel sesten, müjdelerden,coşkun ve neşeli sözlerden hangisini dilerse kulağa onu duyurur. Sen şimdi, ondan gaflettesin ama ihtiyaç vaktinde Tanrı onu izhar eder. Peygamber "Kadri yüce Tanrı, her derde bir derman yarattı" demiştir. Fakat sen, onun fermanı olmadıkça o dermandan derdine yarayacak bir renk göremez, bir koku duyamazsın.
Ey çarelere başvuran, ölünün gözü nasıl cana bakarsa sen de gözünü Lamekan alemine çevir, aklını başına al. Varlık alemi çarelerle doludur da Tanrı, bir yere perde çıkmadıkça yine çare yok! Bu cihan, cihetsiz Lamekan aleminden meydana gelmiş, bu cihana lamekan aleminden bir mekan verilmiştir.
Tanrıyı candan gönülden istiyorsan varlıktan yokluğa dön. Bu yokluk, gelir yeridir; ondan kaçınma. Bu varlık da çok olsun az olsun, gider yeridir! Tanrı sanatının tezgah evi, mademki yokluktur... O halde tezgah evinin dışında ne varsa değersizdir. Ey Hilim sahibi Tanrı; bize, duyanın insafa gelip kabul edeceği ince sözler hatırlat. Dua da senden, icabet de. Emniyet de senden korku da.
Yanlış söylediysek düzelt. Ey söz sultanı,düzeltme de senden. Öyle bir kimyan var ki onu değiştirebilir, kan ırmağıysa Nil haline getirirsin. Bu çeşit tebdil edişler, senin işin, bu türlü iksirler senin sırlarındır. Suyu toprağı birbirine kattın; sudan topraktan adem teninin suretini düzdün.
Sonra onu karıya,dayıya,amcaya,binlerce düşünceye, neşeye ve gama kattın. Daha sonra da bazılarına hürlük verdin; bu gamdan, bu neşeden kurtardın: Kendisinden, soyundan halas etti, her güzeli, gözüne çirkin gösterdin. Böyle adam, his alemine mensup ne varsa reddeder, görünmeyene dayanır.
Aşkı meydandadır da maşuku gizli. Zahiri sevgili de, cihanda o gizli maşukun bir imtihanından ibaret. Bunu bırak, surette olan aşklar mutlaka surete ve güzel kadına değildir. İster bu cihanın aşkı olsun ister o cihanın aşkı . Hakiki maşukta suret yoktur. Hakikaten surete aşıksan sevgili ölünce onu niye terk ediyorsun?
Sureti yine yerinde, bu terk ediş neden? Aşık iyice ara, maşukun kim? Sevgili hisle idrak edilseydi her hisle idrak edilene aşık olurdum. Vefa, aşkı artıyorsa,suret nasıl olur da vefayı değiştirir? Güneşin ziyası duvara vurdu, duvar kendinden olmayan bir parlaklık, bir ziya elde etti.
Ey temiz ve saf kişi neden bir kerpice gönül veriyorsun? Ebedi olan bir aslı iste. Ey kendi aklına aşık olan ve kendisine surette tapanlardan üstün gören! Hissine hakim olan, akıl ziyasıdır. Bunu, bakırının üstündeki altın bil. İnsanlardaki güzellik, altın yaldızdır. Öyle olmasaydı nasıl olurdu da sevgilin kart bir eşek haline gelirdi? Melek gibiyken Şeytana döndü ya.
Elbette çünkü o güzellik ona ariyetti. O güzelliği yavaş ,yavaş alıyor, taze fidan gitgide kuruyor. Var, "Yaşattıkça kuvvetlerini azaltır" ayetini oku da gönül iste, kemiğe gönül verme. Çünkü o gönül güzelliği, baki güzelliktir. O güzellik devleti, Abıhayata sakidir. Esasen abıhayat da kendisidir, saki de kendisi, sarhoş da.
Tılsımın bozuldu mu üçü birleşir. Fakat bu birliği kıyas yoluyla bilemezsin. Kulluk et ey kendini bilmez, saçma sapan söylenme. Senin mana sandığın surettir, eğretidir. Sen kendince övünüp seviniyorsun! Mana odur ki seni senden alır; suretten müstağni kalır. Seni kör ve sağır eden, insanı, surete bir kat daha aşık eyleyen, mana olamaz. Köre nasip olan, ancak gam arttıran hayallerdir.
Gözün nasibi bu fani hayallerden ibarettir. Körler, Kuran'ın harflerini ezberlemişlerdir. Eşeği görmezler de semeri dövüp dururlar! Gözün açıksa kaçan eşeği gör; ey puta tapan, niceye dek semercilik?! Eşeğin oldukça semer de mutlaka az çok gelir. Eşeğin sırtı hem dükkandır, hem mal, hem mal kazanılacak yer. Kalbinin incisi, yüzlerce kalbe sermayedir. Ey boşboğaz, eşeğe çıplak bin. Peygamber, çıplak binmedi mi?
Peygamber, çıplak eşeğe bindi. Yaya yürüdü de denmiştir. Eşek nefsin kaçıyor, onu bir kazığa bağla. Ne zamana kadar işten, yükten kaçacak? İster yüz yıl olsun, ister otuz yıl. Mutlaka sabır ve şükür yükünü yüklemeli. Hiç bir suçlu başkasının suçunu çekmedi. Hiçbir kimse ekmeğini biçmedi.
Ekmeğini biçmeyi dilemek ham tamahtır, oğul, o ham tamaha kapılma. Ham şey yemek insana hastalık verir. Birisi bir define buluverir; ben de onu istiyorum., dükkanla,alışverişle ne işim var? Der. Baht işi bu, fakat nadirdir. Tende kudret oldukça çalışıp kazanmak gerek. Çalışıp kazanmak define bulmaya mani değil ya. Sen işten kalma da nasibinde varsa define de arkandan gelsin.
Böyle yap ki " Eğer" illetine uğramayasın, " Eğer şunu yapsaydım, yahut bunu yapsaydım" deyip tereddüde düşmeyesin. Çünkü halkla hoş geçinen peygamber " Eğe demeyi menetti, " Onu söylemek münafıklıktandır" dedi. O münafık da "eğer" derken, işi şarta bağlarken öldü, bu şarta bağlayıştan öbür dünyaya ancak hasret götürebilirdi!
Bir yabancı adam, acele bir ev arıyordu. Bir dostu onu harap bir eve götürüp " Eğer tavanı olsaydı benim yanı başımda ev sahibi olur, otururdum. Evde bir oda daha olsaydı çoluğun ,çocuğun rahat ederdi" dedi. Adam dedi ki: "Evet, dostlara bitişik komşu olmak iyi, fakat " Eğer" de oturmaya imkan yok!" Bütün alem, hoşluğu ister, bu yüzden de ateş içindedir. İhtiyar olsun, genç olsun herkes altın ister.
Fakat herkesin gözü kalp parayı altından fark edemez ki. Halis altın kalp akçaya bir ziya, bir parıltı vermiştir. Fakat ayar olmadıkça zan ile altını seçmeye kalkışma. Ayarın varsa altın seç, yoksa yürü, kendini bilen bir kişiye teslim et. Yahut da ruhundan mehenk olmalı. Bilmiyorsan yapayalnız yola üşüp ilerleme. Yolda gulyabaniler vardır, sesleri bildik sesine seni mahvetmeğe çeken tanıdık sesine benzer. " Ey kervan halkı, buraya gelin, işte yol, iz buracıkta" diye bağırırlar. Yolda gulyabaniler vardır, sesleri bildik sesine seni mahvetmeğe çeken tanıdık sesine benzer
" Ey kervan halkı, buraya gelin; işte yol, iz buracıkta" diye bağırırlar Gulyabani kervan halkını yok etmek, onları da yok olanlara katmak için birer, birer adlarıyla çağırır. Çağrılan kişi, oraya varınca bir de bakar ki karşısında kurt, aslan. Ömrü zayi olmuş, yol uzun, gün de geçiyor.! Ey iyi huylu kişi, gulyabani sesi nasıldır? "Mal isterim, mevki isterim, şeref, isterim!" işte böyle. İçimden bu sesleri menet de sırlar keşfedilsin. Tanrıyı an da gulyabanilerin seslerini mahvet. Nergis gibi olan gözünü bu gergese karşı kapa. Subhu sadıkı, subhu kazipten, şarabın rengini kadehin renginden ayırdet ki. Bu sabır ve sebatla şu yedi renkli zahiri gözden başka bir göz elde edersin.
O gözle bu renklerden başka renkler, taşlar yerine mücevherler görürsün. Hatta gevher nedir ki? Sen, kendin bir deniz olur, göklerde seyreden bir güneş kesilirsin. İş sahibi, iş yurdun da gizlidir. Yürü, onu ancak iş yurdunda apaçık görürsün. Madem ki iş yurdu; iş sahibinin mekanıdır, dışarıda kalan gafildir. O halde iş yurduna, yani yokluğa gel ki sanatı da sanatkarı da bir arada göresin. Madem ki iş yurdu;apaçık görüş yeridir, tabii iş yurdundan dışarısı da hicap mahallidir. İnatçı Firavun, varlığa yüz tuttu çünkü, onun yerini görmüyordu. Hulasa kaderi değiştirmek istiyor, kazayı savuşturmak arzusunda bulunuyordu. Kaza da o hileciye bıyık altından kıs, kıs gülmekteydi. Tanrının hükmünü, Tanrının takdirini bozmak için yüz binlerce çocuk öldürttü.
Bu suretle Musa Peygamberin zuhuruna mani olmak istiyordu., boyuna binlerce zulüm aldı, binlerce kana girdi. O kadar kan döktü ama Musa, yine doğdu ve onu kahretmek için hazırlandı, Eğer zevali olmayan Tanrının sanat yurdunu görseydi eli, ayağı kurur, hile yapamazdı. Musa, onun evinde rahatça yaşadığı halde o, dışarıda beyhude yere çocukları öldürüp durmaktaydı.
Tenini besleyip yetiştiren; nefsine hizmet eden, sonra da başkalarının kendisine haset ettiğini,düşmanlıkta bulunduğunu sanan kişi gibi. Bu, benim düşmanım, şu bana haset ediyor, der durur, halbuki kendisine haset eden, kendisine düşman olan o tendir,kendi nefsidir. O, adam Firavuna benzer, bedeni de Musa'ya. Böyle olduğu halde dışarıda " Nerede düşman?" diye koşmaktadır. Nefsi ten evinde nazla, naimle beslenmektedir. Kendisi başkalarına kin güdüp elini ısırmakta.
Mesnevi'den Hikayeler
ÖLEN Mİ ÖLDÜREN Mİ ?
Birisi, kızgınlıkla anasına hançerleyerek, döverek öldürdü. Biri ona " Huyunun kötülüğü yüzünden ana hakkını gözetmedin. Çirkin herif, ananı neden öldürdün! Niye söylemiyorsun, o sana be yaptı ki?" dedi. Adam " çok ayıp bir iş işledi,bende onu öldürdüm. Ayıbını toprak örtsün" diye cevap verdi. Kınayan "Be adam, ananı öldüreceğine o kişiyi öldürseydin"deyince dedi ki: "her gün başka birisini mi öldüreyim?
Onu öldürdüm, halkın kanına girmekten kurtuldum, halkın boğazını boğazını keseceğime onu boğazladım, bu daha iyi!" O kötü huylu ana, fesadı her tarafta zahir olan nefsindir. Her an onun için bir azize kastedip duruyorsun; kendine gel, onu öldür! Onun yüzünden bu güzel dünya sana dar geliyor. Onun yüzünden Tanrı ile de savaşıyorsun, halkla da.
Nefsini öldürürsen özür serdetmeden kurtulursun, ülkede hiçbir düşmanın olmaz. Bir kimse peygamberlerle velileri düşünüp sözümüzden şüpheye düşer. "Peygamberlerin nefisleri helak olmamış mıydı? Onların neden düşmanları vardı, onlara niye haset ediyorlardı?" derse, Ey doğru söz arayan, kulağını aç!
Bu şüpheye, bu tereddüde vereceğimiz cevap şu: O münkirler kendilerinin düşmanlarıydı; onlar kendilerini yaralıyorlardı. Düşman, ona derler ki cana kastetsin. Kendi kendisine can çekişene düşman demezler. Yarasacağız, güneşin düşmanı değildir, hicaba girmiş,kendi kendisine can çekişene düşman olmuştur. Güneşin ziyası onu öldürür; fakat güneş, yarasanın zahmetini hiç çeker mi, yarasa güneşe bir kötülükte bulunabilir mi?
Düşman ona derler ki ondan bir azap,bir eziyet gelsin; kabiliyeti olan taşın güneş tesiriyle lal olmasına mümanaat etsin! Halbuki kafirlerin hepsi de peygamberlerin cevherlerindeki ziyadan kendilerini men ederler.! Halk nasıl olur da o tek kişinin gözüne perde olur? Bilakis kendi gözlerini kör eder, kendi gözlerini kötü bir hale sokarlar.
Efendisiyle inada girişip kinlenerek kendisini öldüren Arap köle gibi! Köle, sahibine ziyan vermek için kendisini damdan baş aşağı yere atar,helak olup gider! Hasta, doktora düşman olmuş; çocuk, kendisini terbiye edene düşmanlık beslemiş;( zarar kime?)! Hakikatte hasta da çocuk da kendi yolunu vurmakta, kendi akıl ve canının yolunu kesmektedir. Bez yıkayan, güneşe kızar;balık, denize hiddet ederse,Bir bak,ziyanı kime? Sonunda bu kızgınlık yüzünden kimin bahtı kararır? Tanrı seni çirkin yarattıysa kendine gel de bari hem yüzü çirkin, hem huyu çirkin olma!
Ayakkabın olsa bile taşlığa gitme. İki boynuzun varsa dört boynuzlu olma! Sen " Ben filan kişiden daha aşağı mıyım ki talihim böyle ters gidiyor" diye haset ediyorsun ama, Esasen haset de başka bir noksan, başka bir ayıp. Hatta bütün aşağılıklardan daha beter! Şeytan da aşağı olmadan arlandı, bunu ayıp telakki etti de kendisini yüzlerce kötülüğe düşürdü.
Hasedinden yücelmek istedi. Fakat yücelik nerede? Kanlara bulanıp kaldı. Ebu cehil, Muhammet'e uymaya utandı,hasedinden kendisini yüceltmeye,ondan yüksek olmaya çalıştı. Adı Ebül Hakemdi Ebu cehil oldu. Nice ehliyetli kişiler vardır ki haset yüzünden na ehil olup kalmışlardır. Ben bu çalışıp çabalama dünyasında iyi huydan daha iyi bir ehliyet görmedim. Fazileti, mahareti,hüneri bir tarafa bırak.
Bu yolda hizmet ve iyi huy işe yarar. Tanrı,mihnet ve ıstıraplarla hasetler meydana çıksın diye peygamberleri vasıta etti. Çünkü Tanrıdan kimse arlanmaz, Tanrıya kimse hasedetmez. Fakat, halk, Peygamberi de kendisi gibi bir adam sanır, o yüzden ona hasededer. Fakat peygamberlerin büyüklüğü tahakkuk etti mi, artık ona kimse hasededemez, ona herkes uyar. Şu halde her devirde peygamber yerine bir veli vardır, bu sınama kıyamete kadar daimidir. Kimde iyi huy varsa kurtulmuştur; kimin kalbi sırçadansa sınmıştır.
İşte diri ve faal imam, o velidir, ister Ömer soyundan olsun, ister Ali soyundan! Ey yol arayan, Mehdi de odur, Hadi de o. Hem gizlidir hem senin karşında oturmakta. O, nura benzer; akıl onun Cebrail'idir. Ondan aşağı olan veli de onun kandilidir.
Bu kandilden daha aşağı derece de olan veli de kandil konan yerimizdir. Nura mertebe bakımından dereceler vardır. Çünkü Tanrı nurunun yedi yüz perdesi vardır. Nur perdelerini bu kadar kat bil1 Her perdenin ardında bir kavmin durağı var. İmama kadar bu perdeler saf saftır.
Son saftakilerin gözleri, zayıflıktan ön saftakilerin nuruna tahammül edemez. Ön saftakilerin gözleri de görüş zayıflığı yüzünden daha ön saftakilerin nuruna takat getirmez. İlk saftakilerin hayatı olan aydınlık, bu şaşının ruhuna azap ve afettir. Şaşkınlıklar yavaş, yavaş azalır; adam yedi yüz dereceyi geçti mi deniz kesilir. Demiri, yahut altını saf bir hale getiren ateş, terü taze ayva ve elmaya yarar mı?
Ayva ve elmanın da az bir hamlığı olabilir, fakat demire benzemezler, hafif bir hararet isterler. Halbuki o hararet, o, şuleler, demir için kafi değildir. Çünkü demir, ejderha gibi olan ateşin yalımını ister. O demir meşakkatlere tahammül eden fakirdir. Çekicin altında, ateşin içinde kıpkırmızı bir hale gelir, ondan hoşlanır. Bu çeşit fakir, ateşin vasıtasız perdecisidir, vasıta ve vesile olmaksızın ateşin ta ortasına kadar girer. Fakat su ve su oğulları, hicap olmaksızın, bir vasıta bulunmaksızın ne ateşten olgun bir hale gelirler, ne ateşin hitabına mazhar olurlar.
Ayağa yürümek için nasıl ayakkabı lazımsa bunlara da ateşten feyz almak için bir tencere; yahut tava lazımdır. Yahut da ortada bir yer gerektirir ki hava ısınsın, kızsın da harareti suya müessir olsun. Fakir ona derler ki şulelerle vasıtasız rabıtası vardır. Hakikatte alemin gönlü odur. Çünkü ten (gibi olan aleme) bu gönül vasıtasıyla feyz gelir, ten (gibi olan cihan), bu gönül yüzünden işe yarar. Gönül olmasa ten, konuşmayı ne bilir? Gönül aramasa ten, araştırmadan ne anlar? Demek ki şulelerin nazargahı o demirdir. Şu halde Tanrının nazargahı da gönüldür, ten değil! Sonra bu cüzi olan gönüller de hakiki maden olan gönül sahibinin gönlüne nispetle ten gibidir. Bu söz, çok misal ister, çok şerh ve izah ister. Fakat avamın anlayışı sürçer diye korkuyorum.
Bu suretle iyiliğimiz kötülük olmasın. İyilik yapıyoruz diye kötülükte bulunmayalım, bu söylediğim de ancak kendimde olmadığından,ihtiyarım elimde bulunmadığından. Çarpık ayağa çarpık ayakkabı daha iyi, yoksulun eli ancak kapıya varır.
Mesnevi'den Hikayeler
PADİŞAHIN İKİ KÖLEYİ SINAMASI
Bir padişah ucuza iki köle satın aldı. Onlardan birisiyle bir iki söz konuştu. Köleyi anlayışlı, zeki ve tatlı sözlü buldu. Zaten şeker gibi dudaktan ancak şeker şerbeti zuhur eder. Ademoğlu dilinin altında gizlidir. Bu dil, can kapısına perdedir. Bir rüzgar esti de kapıyı kaldırdı mı evin içinde ne varsa görürüz.
O evde inci mi var, buğday mı altın hazinesi mi var, yoksa yılan akreple mi dolu? Yoksa içerde hazinemi var da kapısında yılan beklemekte? Çünkü altın hazinesi bekçisiz olmaz. Köle, düşünmeden öyle söz söylemekteydi ki başkaları beş yüz defa düşünür de ancak öyle bir söz söyleyebilir.
Sanki içinde deniz var, deniz de baştanbaşa söyleyen incilerle dolu. Ondan parlayan her incinin nuru, Hak ile Batılı ayırır. Kuran'ın Nuru da Hak ile Batılı zerre,zerre fark eder, bize gösterir. O incinin nuru, gözümüzün nuru olsaydı suali de biz sorardık,cevabı da biz verirdik. Gözünü eğrilttin de onun için ayı iki gördün. İşte bu bakış, şüpheye düşüp sual sormaya benzer.
Gözünü doğrult da aya öyle bak ki tek göresin. İşte cevabı da bu! Düşünceni doğrult, iyi bak. Çünkü düşünce de o incinin pırıltılarındandır. Kulaktan gönüle doğan her cevaba göz; onu bırak, cevabı benden duy der. Kulak vasıtadır, vuslata erense göz; Göz hal sahibidir, Kulaksa dedikoduda!
Kulağın duygusu sıfatları tebdil eder, halbuki gözlerin apaçık görgüsü, mahiyetleri bile değiştirir. Ateşin varlığını sözle bildin, bu varlığa sözle yakin hasıl ettinse pişmeyi iste, sözde kalma. Yanmadıkça o bilgi,aynel yakin değildir. Bu ya kini istiyorsan ateşe dal. Kulak hakikate nüfuz ederse göz kesilir. Yoksa söz kulakta kalır, gönüle tesir etmez. Bu sözün sonu gelmez. Geri dön de padişah o kölelere ne yaptı,onu anlat.
You have read 1 text from Turkish literature.
Next - Mesnevi'den Hikayeler - 18
- Parts
- Mesnevi'den Hikayeler - 01Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3710Total number of unique words is 204429.6 of words are in the 2000 most common words43.1 of words are in the 5000 most common words50.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 02Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3738Total number of unique words is 209027.1 of words are in the 2000 most common words39.7 of words are in the 5000 most common words46.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 03Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3690Total number of unique words is 206128.4 of words are in the 2000 most common words41.2 of words are in the 5000 most common words48.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 04Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3642Total number of unique words is 196429.3 of words are in the 2000 most common words42.4 of words are in the 5000 most common words50.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 05Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3602Total number of unique words is 204529.0 of words are in the 2000 most common words43.6 of words are in the 5000 most common words51.2 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 06Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3690Total number of unique words is 193428.2 of words are in the 2000 most common words42.1 of words are in the 5000 most common words50.0 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 07Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3680Total number of unique words is 202228.4 of words are in the 2000 most common words40.8 of words are in the 5000 most common words47.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 08Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3635Total number of unique words is 200129.7 of words are in the 2000 most common words41.9 of words are in the 5000 most common words49.7 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 09Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3599Total number of unique words is 197129.9 of words are in the 2000 most common words43.8 of words are in the 5000 most common words50.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 10Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3628Total number of unique words is 200829.1 of words are in the 2000 most common words42.6 of words are in the 5000 most common words49.2 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 11Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3657Total number of unique words is 194230.3 of words are in the 2000 most common words43.4 of words are in the 5000 most common words50.1 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 12Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3619Total number of unique words is 202329.1 of words are in the 2000 most common words43.0 of words are in the 5000 most common words50.1 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 13Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3506Total number of unique words is 200930.3 of words are in the 2000 most common words44.6 of words are in the 5000 most common words51.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 14Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3586Total number of unique words is 201227.7 of words are in the 2000 most common words41.1 of words are in the 5000 most common words47.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 15Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3637Total number of unique words is 195429.1 of words are in the 2000 most common words43.0 of words are in the 5000 most common words50.7 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 16Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3642Total number of unique words is 204829.1 of words are in the 2000 most common words42.9 of words are in the 5000 most common words50.1 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 17Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3694Total number of unique words is 194931.0 of words are in the 2000 most common words44.7 of words are in the 5000 most common words51.7 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 18Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3656Total number of unique words is 197129.2 of words are in the 2000 most common words43.3 of words are in the 5000 most common words49.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 19Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3684Total number of unique words is 196428.7 of words are in the 2000 most common words42.1 of words are in the 5000 most common words48.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 20Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3666Total number of unique words is 198828.9 of words are in the 2000 most common words42.9 of words are in the 5000 most common words50.0 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 21Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3719Total number of unique words is 206429.2 of words are in the 2000 most common words42.2 of words are in the 5000 most common words48.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 22Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3832Total number of unique words is 203130.1 of words are in the 2000 most common words43.6 of words are in the 5000 most common words50.5 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 23Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3726Total number of unique words is 200629.7 of words are in the 2000 most common words43.0 of words are in the 5000 most common words50.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 24Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3668Total number of unique words is 205027.5 of words are in the 2000 most common words41.0 of words are in the 5000 most common words48.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 25Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3741Total number of unique words is 197129.3 of words are in the 2000 most common words43.3 of words are in the 5000 most common words49.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 26Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3731Total number of unique words is 198329.5 of words are in the 2000 most common words42.6 of words are in the 5000 most common words50.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 27Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3711Total number of unique words is 208827.1 of words are in the 2000 most common words40.9 of words are in the 5000 most common words47.7 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 28Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3630Total number of unique words is 203728.1 of words are in the 2000 most common words41.5 of words are in the 5000 most common words48.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 29Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3653Total number of unique words is 203128.2 of words are in the 2000 most common words41.4 of words are in the 5000 most common words49.0 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 30Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3616Total number of unique words is 202429.7 of words are in the 2000 most common words43.4 of words are in the 5000 most common words49.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 31Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3707Total number of unique words is 201129.9 of words are in the 2000 most common words43.6 of words are in the 5000 most common words51.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 32Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3777Total number of unique words is 199230.3 of words are in the 2000 most common words44.0 of words are in the 5000 most common words52.2 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 33Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3683Total number of unique words is 190830.5 of words are in the 2000 most common words45.3 of words are in the 5000 most common words52.3 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 34Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3601Total number of unique words is 194531.0 of words are in the 2000 most common words46.1 of words are in the 5000 most common words53.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 35Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3716Total number of unique words is 194630.3 of words are in the 2000 most common words44.7 of words are in the 5000 most common words52.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 36Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3704Total number of unique words is 201029.5 of words are in the 2000 most common words43.3 of words are in the 5000 most common words51.0 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 37Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3628Total number of unique words is 196230.0 of words are in the 2000 most common words42.9 of words are in the 5000 most common words48.5 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 38Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3642Total number of unique words is 193728.8 of words are in the 2000 most common words42.6 of words are in the 5000 most common words50.1 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 39Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3685Total number of unique words is 197329.1 of words are in the 2000 most common words42.3 of words are in the 5000 most common words49.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 40Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3578Total number of unique words is 194229.5 of words are in the 2000 most common words43.3 of words are in the 5000 most common words50.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 41Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3779Total number of unique words is 189130.8 of words are in the 2000 most common words44.1 of words are in the 5000 most common words52.5 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 42Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3591Total number of unique words is 199728.4 of words are in the 2000 most common words41.8 of words are in the 5000 most common words48.3 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 43Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3600Total number of unique words is 201329.0 of words are in the 2000 most common words41.9 of words are in the 5000 most common words48.7 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 44Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3789Total number of unique words is 204128.8 of words are in the 2000 most common words41.6 of words are in the 5000 most common words49.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 45Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3662Total number of unique words is 199827.3 of words are in the 2000 most common words40.8 of words are in the 5000 most common words47.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 46Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3602Total number of unique words is 195028.9 of words are in the 2000 most common words41.9 of words are in the 5000 most common words48.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 47Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3826Total number of unique words is 198829.3 of words are in the 2000 most common words44.2 of words are in the 5000 most common words52.5 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 48Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3622Total number of unique words is 196130.3 of words are in the 2000 most common words42.5 of words are in the 5000 most common words50.3 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 49Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3720Total number of unique words is 199830.2 of words are in the 2000 most common words43.4 of words are in the 5000 most common words51.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 50Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3774Total number of unique words is 206028.2 of words are in the 2000 most common words41.9 of words are in the 5000 most common words50.3 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 51Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3721Total number of unique words is 203029.7 of words are in the 2000 most common words44.1 of words are in the 5000 most common words52.5 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 52Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3688Total number of unique words is 194930.2 of words are in the 2000 most common words42.9 of words are in the 5000 most common words50.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 53Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3799Total number of unique words is 191330.7 of words are in the 2000 most common words44.9 of words are in the 5000 most common words53.2 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 54Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3878Total number of unique words is 199430.0 of words are in the 2000 most common words43.7 of words are in the 5000 most common words50.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 55Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3764Total number of unique words is 203830.7 of words are in the 2000 most common words44.8 of words are in the 5000 most common words52.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 56Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3733Total number of unique words is 196130.8 of words are in the 2000 most common words45.8 of words are in the 5000 most common words53.3 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 57Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3763Total number of unique words is 204629.6 of words are in the 2000 most common words43.4 of words are in the 5000 most common words50.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 58Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3668Total number of unique words is 196529.8 of words are in the 2000 most common words43.8 of words are in the 5000 most common words50.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 59Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3574Total number of unique words is 189028.9 of words are in the 2000 most common words42.6 of words are in the 5000 most common words49.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 60Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3639Total number of unique words is 195829.6 of words are in the 2000 most common words43.2 of words are in the 5000 most common words50.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 61Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3698Total number of unique words is 194530.2 of words are in the 2000 most common words44.5 of words are in the 5000 most common words52.0 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 62Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3553Total number of unique words is 194930.6 of words are in the 2000 most common words43.6 of words are in the 5000 most common words50.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 63Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3729Total number of unique words is 195229.4 of words are in the 2000 most common words43.4 of words are in the 5000 most common words50.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 64Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3705Total number of unique words is 198929.0 of words are in the 2000 most common words42.4 of words are in the 5000 most common words49.3 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 65Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3686Total number of unique words is 195430.2 of words are in the 2000 most common words44.1 of words are in the 5000 most common words51.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 66Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3778Total number of unique words is 205831.1 of words are in the 2000 most common words44.6 of words are in the 5000 most common words51.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 67Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3637Total number of unique words is 197330.1 of words are in the 2000 most common words44.5 of words are in the 5000 most common words51.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 68Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3702Total number of unique words is 202028.3 of words are in the 2000 most common words40.6 of words are in the 5000 most common words48.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 69Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3675Total number of unique words is 203130.6 of words are in the 2000 most common words43.5 of words are in the 5000 most common words50.3 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 70Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3674Total number of unique words is 202029.4 of words are in the 2000 most common words42.8 of words are in the 5000 most common words50.1 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 71Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3664Total number of unique words is 198428.2 of words are in the 2000 most common words41.5 of words are in the 5000 most common words49.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 72Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3737Total number of unique words is 207328.5 of words are in the 2000 most common words41.5 of words are in the 5000 most common words49.2 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 73Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3599Total number of unique words is 199229.9 of words are in the 2000 most common words42.9 of words are in the 5000 most common words50.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 74Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3656Total number of unique words is 206626.6 of words are in the 2000 most common words40.9 of words are in the 5000 most common words47.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 75Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3704Total number of unique words is 203929.8 of words are in the 2000 most common words42.3 of words are in the 5000 most common words49.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 76Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3784Total number of unique words is 199131.8 of words are in the 2000 most common words45.9 of words are in the 5000 most common words53.3 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 77Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3608Total number of unique words is 203129.7 of words are in the 2000 most common words43.1 of words are in the 5000 most common words49.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 78Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3648Total number of unique words is 205329.8 of words are in the 2000 most common words42.4 of words are in the 5000 most common words49.0 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 79Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3659Total number of unique words is 208028.6 of words are in the 2000 most common words41.7 of words are in the 5000 most common words49.1 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 80Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3811Total number of unique words is 205829.3 of words are in the 2000 most common words43.0 of words are in the 5000 most common words51.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 81Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 2152Total number of unique words is 128037.2 of words are in the 2000 most common words50.0 of words are in the 5000 most common words56.8 of words are in the 8000 most common words