Mesnevi'den Hikayeler - 22
Total number of words is 3832
Total number of unique words is 2031
30.1 of words are in the 2000 most common words
43.6 of words are in the 5000 most common words
50.5 of words are in the 8000 most common words
Zanna düşmekteydin. Hayalden, vesveseden daraldın, peygamberliğime ta'nedip durmaya başladın. Seni Firavuna uyanların şerrinden kurtarmak için denizden apaçık toz kopardım. Gökten kırk yıl kaselerle yemek geldi, duam bereketiyle taştan ırmak coştu. Bu ve buna benzer nice yüzlerce mucize senin vehmini azaltmadı, eksiltmedi. Fakat sihirli bir buzağı ses verdi.
Tanrım sensin diye derhal secde ettin. O vehimlerini Nil götürdü, o soğuk anlayışın uykuya daldı. Onun hakkında da niye kötü bir zanna düşmedin? Ey kötü suratlı, onun önüne nasıl baş koydun? Niçin onun hilesinden şüphelenmedin, onun ahmakları aldatan sihrinden niye işkillenmedin? Be aşağılık kişiler, samiri kim oluyor ki alemde bir Tanrı düzüp koşsun. Onun bu hilesine nasıl oldu da kapıldın, nasıl oldu da ona uydun, onunla aynı fikirde bulundun?
Nasıl oldu da bütün şüpheleri attın,kurtuldun? Sence öküz, bir lafla Tanrılığa layık oluyor da sonra benim peygamberliğimde şüpheye düşüyorsun ha? Bir öküze eşeklikten secde ettin aklın Samirinin sihrine av oldu. Ululuk sahibi Tanrının nurundan göz yumdun. İşte sana adamakıllı bilgisizlik, işte sana sapıklığın ta kendisi! Yuf olsun sendeki akla, irfana. Senin gibi bilgisizlik madenini öldürmek gerek.
Altından yapılan öküz ses verdi de ne dedi ki, ahmaklar ona bu derece rağbet ettiler? Ben size daha ziyade şaşılacak pek çok şeyler gösterdim. Fakat aşağılık kişiler nasıl olur da hakkı kabul ederler? Batılları ne cezbede bilir? Ancak batıl! Tembellere ne hoş gelir tembellik! Çünkü her cins, kendi cinsini çeker. Öküz nasıl olur da erkek aslana yüz tutar? Kurt neden Yusuf'a aşık olacak? Ancak hile ile onu sever görünür, sonra da onu parçalayıp yer. Fakat kurt, kurtluktan kurtulursa Yusuf'a mahrem olur.
Eshab-ı Kehf'in köpeğin gibi ademoğullarından sayılır. Ebubekir, Muhammet' den bir koku alınca "Bu yüz yalancı yüzü değil" dedi. Fakat Ebu cehil, dert sahiplerinden olmadığı için yüzlerce Şakkı Kamer gördü de yine inanmadı. Leğeni damdan düşen, şöhreti aleme yayılan dertliden Hakk'ı gizledik, fakat gizlenmedi gitti. Cahil olan ve Tanrı derdinden uzak bulunan kişiye de hakikat sırlarını nice defalar gösterdiler de o görmedi. Gönül aynası saf olmalı ki orada çirkin suratı güzel surattan ayırt edebilsin"
O Müslüman, kızarak ve içinden " La havle" diyerek ahmağı bırakıp gitti. " Benim ona ciddiyetle nasihat vermemden, üstüne düşmemden, gönlündeki hayaller attı, büsbütün vehimlendi. Demek ki nasihat yolu kapandı" dedi. " fa!rıd anhum" emrine bağlandı. Verdiğin ilaç derdi arttırırsa sen de sözü isteyene söylet. Abese suresini okusana. Tanrı " kör, Hakk'ı diliyorsa onun yoksulluğu yüzünden gönlünü kırmak yaraşmaz. Sen halk ulularından öğrensin diye uluları irşat etmek istiyorsun ama Ey Ahmet, büyüklerin bir kısmı seni dinlemeye koyulunca hoşlandın,belki, bu ulular, dine güzelce yardımcı olurlar, bunlar Arab'a Habeş'e reistir. Bunların yüzünden İslam dininin şöhreti Basra'yı Tebük'ü aşar. Çünkü halk padişahların dinindendir. Diye düşündün, bu yüzden de hidayet isteyen körden yüz çevirdin, onun sohbetinden sıkıldın. " Bunlar her vakit ele geçmez. Sen dostlarımızdansın, vaktin de geniş. Bu dar vakitte işime mani olma.
Bunu sana darılarak kızarak söylemiyorum, nasihat yollu söylüyorum" dedin. Fakat Ey Ahmed , Tanrı indinde bu bir tek kör, yüzlerce Kayserden, yüzlerce vezirden yeğdir. İnsanlar madenlerdir sözünü hatırına getir. Öyle maden olur ki yüz binlerce madenden daha değerlidir. Gizli kalmış lal ve akik madeni, yüz binlerce bakır madeninden değerlidir. Ey Ahmed, burada malın faydası yok.
Aşkla derle dumanla dolu gönül lazım. Gönlü aydın kör gelince kapıyı kapama. Ona nasihat ver nasihat onun hakkıdır. İki üç ahmak seni inkar etse neden acılaşırsın, sen zaten şeker madenisin. İki üç ahmak seni itham etse bile Hak, sana tanıklık eder" dedi. ( Muhammed dedi ki:) " Alemin ikrarından fariğim. Birisine Tanrı tanık olursa gayrı ona ne gam! Yarasa, güneşi göremez.
Görüyorum dese bile gördüğü güneş değildir. Yarasaların nefretinden de anlaşılıyor ki ben ulu Tanrının parlak bir güneşiyim. Bir gül suyuna bokböcekleri rağbet etseler bu, onun gül olmadığına dalalet eder. Kalp akça mehenk istese mehengin mehenk oluşun da şüphe hasıl olur. Bil ki hırsız geceyi ister, gündüzü değil.
Ben gece değilim, cihanda parıldayan gündüzüm. Bey ayırıcıyım. Benden bir saman çöpü bile geçmesin diye kalbur gibi her şeyi eler ayıt ederim. Bunların nakışlarından, suretlerden ibaret olduğunu, onlarınsa can bulduğunu göstermek üzere unu kepekten ayırırım. Ben dünyada Tanrı terazisiyim.
Hafif olan her şeyi ağırdan tefrik eder, gösteririm. Öküz elbette bir buzağıyı Tanrı tanır. Eşek müşteri olup bir şey alsa elbette ham kavun alır. Ben öküz değilim ki beni buzağı satın alsın. Ben, diken değilim ki beni deve yesin! O, bana cevrettim sanır, halbuki hakikatte adeta aynamı siler, cilalar."
Calinus, eshabı na " Bana filan ilacı verin" dedi. İçlerinden birisi dedi ki: " Ey her fenni bilen üstat, bu ilacı delilik için verirler. Delilikse, senin aklından uzak. Bu sözü bir daha söyleme!" Calinus, " bana bir deli baktı. Bir müddet güzelce yüzümü seyretti. Bana göz kırptı, sonra yenimi yakamı yırttı. Eğer benim, onunla bir münasebetim olmasaydı o çirkin suratlı nasıl olur da bana yüz çevirirdi?
Eğer bende kendisiyle bir cinsiyet, bir münasebet görmeseydi nasıl olur da bana gelip çatardı? Nasıl olur da kendi cinsinden olmayana musallat olurdu? İki kişi birbiriyle uzlaştı., birbirine sataştı mı, hiç şüphe yok, aralarında bir kadr'i müşterek vardır. Kuş ancak kendi cinsinden olan kuşlarla uçar. Kendi cinsinden olmayanla sohbet adeta mezara girmedir" diye cevap verdi.
Bir hakim dedi ki " Yazıda bir kargayla bir leyleğin beraberce koşup uçmakta olduğunu gördüm. Hayret ettim, bakalım aralarında ki kadr-i müştereke ait emare bulabilir miyim diye hallerini araştırmaya koyuldum. Hayretle yanlarına yaklaşınca gördüm ki ikisi de topal!" hele arşa mensup bir doğanla ferşin malı olan bir yarasa nasıl olur da beraber bulunur? Biri İlliyin'in güneşi öbürü Siccin'in yarasası.
Biri her ayıptan arınmış tertemiz bir nur, öbürü her kapıdan dilencisi bir kör. Biri Pervin burcuna ziya veren bir ay , öbürü fışkıda debelenen bir kurt. Biri Yusuf yüzlü, İsa nefesli öbürü bir kurt, yahut çıngıraklı bir eşek. Biri la mekan aleminde uçmakta. Öbürü köpekler gibi samanlıkta kalakalmış! Gül, hal diliyle bokböceğine şu sözleri söyleyip durmaktadır: " Ey koltuğu kokmuş, Gül bahçesinden kaçıyorsun ama bu nefretin gülistanın kemaline delalet eder. Benim gayretim, senin başına dikilmiş bir yasakçıdır.
Ey bayağı mahluk, buradan uzak ol" gül bokböceğine şöyle bağırmaktadır: " Ey aşağılık mahluk, sen benimle ihtilat edersen benim madenimdesin diye bir şüphe hasıl olabilir. Bülbüllere çayı, çimen yaraşır. Bokböceğine vatan da pisliktir. Tanrı, beni pislikten murdarlıktan arıttı. Başıma bir murdarı dikmesi layık mıdır? Benim de bir damarım onlardandı, fakat Tanrı o damarı kesip attı.
Artık o kötü damar bana nasıl hükmedebilir? Adem'in bir nişanı ezelde şuydu: melekler, ona secdeye layık olduğu için baş indirdiler, secde ettiler. Başka bir nişanı da İblisin "şah ve ulu benim" diye baş indirmemesiydi. Fakat İblis de Adem'e secde etmiş olsaydı Adem , Adem olmazdı, başka birisi olurdu. Her meleğin ona secde etmesi, Adem'in Ademliğine delil olduğu gibi o düşmanın, iblisin inadı da bir delildir. Meleğin ikrarı, ona bir şahit olduğu gibi o köpeğin inkarı da bir şahittir"
Adam uyudu, ayı sinek kovalamaktaydı. Sinek, kovulunca kalktı, fakat inadına gene kalktığı yere gelip kondu. Ayı o gencin yüzünden kaç kere sineği kovdu. Fakat sinek gene derhal kalktığı yere gelip konmaktaydı. Ayı sineğe kızıp gitti dağdan kocaman bir taş yakalayıp getirdi. Sineğin gene uyuyan adamın suratına konmuş olduğunu görünce, o koca değirmen taşını alıp sineği ezmek için adamın suratına fırlattı.
Taş uyuyan adamın suratını paramparça etti. Bu mesele de bütün aleme yayıldı; Aptalın sevgisi şüphesiz ayının sevgidir. Kini sevgidir, sevgisi kin. Ahdi gevşek, zayıf ve bozuk sözü büyük, vefası artık. Ant içse bile inanma. Eğri sözlü adam andını da bozar. Madem ki yeminsiz sözü yalan. Hilesine yeminine inanma.
Onun nefsi beydir, aklı esir farz et ki yüz binlerce defa Mushaf'a yemin etmiş olsun! Mademki yeminsiz ahdi bozuyor, yemin etse onu da bozar. Çünkü nefsi ağır yeminle bağlanan nefis bundan daha ziyade daralır, perişan olur. Bu bir esirin hakimi bağlanmasına benzer. Hakim o bağı, kölesinin kafasına fırlatıp atar.
Nefis de o yemini, kendisine esir olan adamın suratına vurur. Sen onun " ahitlerinize vefa edin" hükmünden el yıka. " Yeminlerinizi koruyun, ahitlerinizde durun" hükmünü ona söyleme. Kiminle ah ettiğini bilen tenini iplik haline kor, o ahdin etrafında dolanır, o ahdi örer durur.
Mesnevi'den Hikayeler
HASTA HATIRI
Sahabeden biri hastalandı, o hastalık yüzünden zayıfladı, iplik gibi inceldi. Mustafa halini hatırını sormaya geldi. Çünkü Peygamberin huyu tamamıyla lütuf ve keremden ibaretti. Hasta halini, hatırını sormaya gitmekte fayda vardır. Faydası da gene sanadır. Birinci faydası şudur; O hasta adam bir kutup, bir ulu şah olabilir.
Mademki inatçı adam, gönlünün iki gözü de yok, odunu ödağacından ayırt edemezsin. Alemde hazineler var. Beyhude üzülme, yorulma yalnız hiçbir viraneyi de definesiz bilme. Her dervişe ne olur, ne olmaz diye mülazemette bulunadır, bir nişane buldun mu da artık onun etrafında adamakıllı dön dolaş! Mademki sende o can gözü yok, her vücutta define var san! Kutup olmasa bile belki bir yol dostudur, padişah değilse bile bir atlı askerdir. Kim olursa olsun ister yaya, ister atlı yol dostlarıyla buluşmayı, onların halini sormayı hatırlarını ele almayı lazım bil.
Hatta o adam düşman bile olsa yine iyidir. Çünkü ihsan yüzünden düşman bile adama dost olur. Dost olmasa bile hiç olmazsa kini azalır. Çünkü ihsanda bulunmak kine adeta merhemdir. Bundan başka daha nice faydaları var ama ey iyi adam, sözü uzatmadan korkuyorum. Sözün hülasası şu: Topluluğa dost ol. Hatta bir dost bulamazsan put yapan amad gibi taştan bir yont, onu sev! Zira kalabalık ve kervan halkının çokluğu yol vurucuların belini kırar, onları kahreder.
Tanrıdan Musa'ya şu hitap geldi "Ey koltuğundan ayın doğduğunu gören! Seni Tanrılık nurunun doğusu haline getirdiğim halde ben ki Tanrıyım hastalandım da niçin halimi hatırımı sormaya gelmedin?" Musa " Tanrı" sen kusurdan münezzehsin. Bu ne remizdir, Yarabbi, bunu bildir" dedi. Bunun üzerine Tanrı, yine " Hastalığımda kerem edip niçin halimi sormadın?" buyurdu. Musa " Yarabbi, senin bir noksanın olamaz. Aklım şaştı, bu sözün haki katını anlat" dedi. Tanrı " Evet, has ve seçilmiş bir kulun hastalanmıştı. İyice bir bak hele o, benim.
Onun özür serdetmesi benim özür serdetmemdir. Onun hastalığı benim hastalığımdır" buyurdu. Tanrı ile oturup kalkmak isteyen kişi veliler huzurunda otursun. Velilerin huzurundan kesilirsen helak oldun gitti. Çünkü sen küllü olmayan bir cüzüsün. Şeytan birisini kerem sahiplerinden ayırırsa onu kimsiz kimsesiz bir hale kor, o halde de bulununca başını yer, mahvedip gider. Topluluktan bir an bile ayrılmak bil ki şeytanın hilesinden ibarettir.
Bir bahçıvan , bahçesine iç tane hırsızın girdiğini gördü. Bu üç kişinin birisi bir şerif, bir tanesi de bir sofi idi. Üçü de hafif meşrep ve vefasız kimselerdi. Bahçıvan kendi kendine "Bunlara karşı söyleyeceğim nice sözler, bunları ilzam için getireceğim yüzlerce deliller var. Fakat bunlar, bir topluluk. Topluluksa kuvvettir,tek başıma bu üç kişinin hakkından gelemem, önce onları birbirinden ayırmak lazım. Her birisini öbüründen ayırayım. Ondan sonra birer ,birer saçlarını, sakallarını yolarım" dedi. Hile edip arkadaşlarıyla arasının açmak üzere sofiyi yola vurdu. Sofi gidince öbür iki arkadaşıyla yalnız kaldı.
Sofiye " Eve git, bu arkadaşlar için bir kilim getir" dedi. Fakihe " sen fakihsin, bu da ünlü bir şerif. Biz senin fetvanla ekmek yemekte, senin bilgi kanadında uçmaktayız. Bu da bizim şehzademiz sultanımız. Seyit ve Mustafa'nın soyundan, sop undan. Bu pisboğaz, bu hasis sofi kim oluyor ki sizin gibi padişahlarla düşüp kalkıyor. Gelince onu savın gitsin. Siz de tam bir hafta benim bahçemde, çayır çimenliğimde kalın. Hatta bağ da nedir ki? Canim bile sizin.
Siz benim sağ gözüm mesabesindesiniz" dedi. Onları vesveselendirip kandırdı. Ah arkadaştan ayrılmamak gerek. Sofi gelince onu davdılar. Bu sefer bahçıvan koca bir sopayla ardından seğirtti. Dedi ki : " Ey köpek sofi demek sen cüret edip benim bağıma giriyorsun ha! Sana bu hususta Cüneyt mi yol gösterdi, Bayezid mi? Bu sana hangi şeyhin, hangi pirinden kaldı? Sofiyi yalnız bulunca bir iyice dövdü, adeta yarı canlı bir hale koydu, başını yardı. Sofi " benim nöbetim geçti.
Fakat arkadaşlar, bir iyice sıranızı gözetin. Beni ağyar bildiniz. Fakat bilin ki bu kaltanbandan daha ağyar değilim. Benim yediğimi siz de yiyeceksiniz. Bu çeşit şerbet, her aşağılık kişiye layıktır. Bu alem dağdır, senin sözlerin, yine ses vererek sana gelir" dedi. Bahçıvan sofiden kurtulunca yine o çeşit bir bahane kurdu. Şerife " Ey şerif, eve git de kuşluk öğünü için, yufka ekmeği pişirmiştim, evin kapısını vur.
Kaymaza söyle, o yufka ekmeğiyle kazı getirsin" dedi. Şerif gidince, fakihe dedi ki: " Ey işi yerinde güneş görmüş her şeyi anlar bilir adam, den fakihsin, bu meydanda. O şerif, manasız bir iddiada bulunuyor. Anasının ne iş ettiğini kim bilir ki? Karıya ve karı işine gönül bağlıyor, hem kadınlar nakıs akıllıdır diyor, hem de onlara itimat edemiyorsunuz. Zamanede nice ahmaklar, Ali'ye peygambere nispet iddia ederler." Zinadan ve zina edicilerden olan herkes, Tanrı mensupları için işte bu zanda bulunur. Dönen ve bu yüzden başı dönmüş olan kişi elbette evi de kendisi gibi döner görür. O edepsiz bahçıvanın söylediği sözler kendi haliydi. Evladı Resulden o işler, uzaktır. O bahçıvan mürtetlerin dölü olmasaydı Peygamber hanedanı hakkında böyle söyler miydi?
Afsunlar, okudu, fakih de bunları dinledi. Bunun üzerine o sitem kar fakih şerifin ardından gidip, " Ey eşek, bu bağa seni kim davet etti? Hırsızlık sana Peygamberden mi miras kaldı? Aslan yavrusu, aslana benzer, sen söyle bakayım, peygambere ne yüzden benziyorsun?" dedi. O zalim herif, şerife, harici Al-i Yasin'e ne yaparsa onu yaptı.
Hatta şeytan ve gul Al-i Resul'e Yezid ve Şimir nasıl kin tutarlarsa o da öyle kin tuttu, öcünü aldı . şerif, o zalimin zulmünden harap oldu, fakihe " Ben sudan çıktım Ayağını tetik bas şimdi yapayalnız kaldın davula benze boyuna karnına tokmak ye! Şerifliğimi bir tarafa bırak. Hatta tut ki arkadaşlığa da layık değilim, fakat sana karşı bu çeşit bir zalimden de aşağı değilim ya" dedi.
Bahçıvan ondan da kurtulup fakihe geldi ve dedi ki: " Ey fakih! Ne fakihi, ey her sefih kişinin bile arlandığı herif! Ey eli kesilecise, bağlara gir de, caiz midir? Emir var mı bile deme. Fetvan bu mu senin? Böyle bir ruhsatı Vasit'temi okudun? Yoksa bu mesele Muhit'te mi var?" fakih " Vur, vur, hakkın var. Fırsat ele geçti. Dostlardan ayrılanın layığı budur" dedi.
Hastanın hatırını soruş, dostluğu, birliği temin etmek içindir. Bu birlik bu dostluk da yüz türlü sevgi doğurur. Naziri olmayan Peygamber, hastayı dolaşmaya hatırını sormaya gidince o sahabeyi ölüm halinde gördü. Velilerin huzurundan uzaklaşırsan hakikatte tanrıdan uzaklaşırsın. Yoldaşlardan ayrılmanın sonu bile gam olursa padişahlardan ayrılık nasıl olur da ondan daha aşağı olur. Her an durma padişahların gölgesini ara bul ki o gölgede güneşten de iyi bir hale gelesin. Sefere çıkarsan bu niyetle çık, oturuyorsan yine bundan gafil olma!
Ümmet Şeyhi Bayezid, hac ve umre için yola düşmüş, Mekke'ye doğru koşa, koşa gidiyordu. Hangi şehre varıyorsa önce o şehirdeki azizleri arıyor, bu şehirde basiret sahibi, gönül gözü açık kim var diye dolaşıp araştırıyordu. Tanrı " Sefer esnasında nereye varırsan önce bir er araman gerek" dedi. Hazine elde etmeye çalış, çünkü kar, zarar, işin ardından gelir, sen bunları feri bil.
Biri buğday elde etmek için ekin ekerse sonunda saman da elde eder. Fakat saman ekersen buğday elde edemezsin ki. İnsanların gözbebeği olan insanı ara insanların gözbebeği olan insanı, insanların gözbebeğini! Hac zamanı gelince Kabe'yi ziyaret etmeye niyetlen. Oraya vardın mı Mekke'yi de görürsün. Miraçtan maksat dostu görmektir.
Yeni bir mürit günün birinde bir ev yaptırdı. Pir gelip evini gördü. Şeyh, o yeni müridini, o iyi düşünceli kişiyi imtihan etmek maksadıyla dedi ki? " Yoldaş, eve niçin pencere açtın?" o da şöyle cevap verdi " ışık gelsin diye" şeyh " O feridir. Şunu niyaz etmek gerek: Bu pencereden ezanı duyasın" dedi. Bayezid, seferde vaktin Hızır'ı olan kişiyi bulmak için uğraşmakta, böyle bir er araştırmaktaydı. Vücudu hilal gibi incelmiş bir pir gördü; onda erlerin halini, kalini buldu.
Pirin gözü görmüyordu, fakat gönlü güneş gibiydi. Adeta rüyasında Hindistan'ı görmüş bir file benziyordu gözünü yummuş, uyumakta .Gözünü açarsa nasıl olurda görmez? Şaşılacak şey! Rüya deyince şaşılacak şeyler açığa çıkar. Gönül uykuda pencere kesilir. Uyanık olduğu halde güzel rüya gören ariftir.
Sen onun bastığı toprağı gözüne sürme gibi çek. Bayezid o pirin huzuruna varıp oturdu, halini sordu ; onun hem fakir hem de aile etrafı çok olduğunu anladı. Pir " ey bayezid nereye gidiyorsun gurbet pılı pırtısını nereye kadar çekip sürüyeceksin" dedi. Bayezid " hac mevsimi Kabe'ye gidiyorum" diye cevap verdi. Pir dedi ki : " yol masrafı olarak yanında ne var?" Bayezid " İki yüz dirhem gümüşüm var. Ridamın ucuna sımsıkı bağladım işte" deyince Pir " Etrafımda yedi kere tavaf et. Bu tavafı hac tavafından daha makbul bil. O dirhemleri de ey cömert kişi bana ver.
Bil ki hac ettin muradın hasıl oldu. Umre ettin ebedi ömre nail oldun, saf bir hale geldin, Safa'ya koştun, Saiy erkanını yerine getirdin. Canın gördüğü Hak hakkı için ki o, beni kendi evinden daha üstün daha makbul etmiştir. Kabe her ne kadar onun lütuf ve ihsan evidir ama benim vücudum da onun sır evi Tanrı Kabe'yi kurdu ama kurdu kuralı ona gitmedi .Halbuki bu eve benim vücuduma o ebedi diri olan Tanrıdan başka kimse gelmedi. Beni gördün ya bil ki Tanrıyı gördün; doğruluk Kabe'sinin etrafında tavaf ettin. Bana hizmet, Tanrıya itaat etmek, onu övmektir. Sakın hakkı benden ayrı sanma. Gözünü iyi aç da bana öyle bak ki beşerde Tanrı nurunu göresin" dedi. Bayezid, o nükteleri dinledi, altın bir küpe gibi kulağına taktı. Bu yüzden derecesi yükseldi, fazileti arttı. Hakikat yolunun sonuna erişmiş olan Bayezid, artık ondan sonra bir son tasavvur edilemeyecek olan bir makama vardı.
Peygamber, o hastayı görünce halini hatırını sordu, o hakiki dosta iltifatlarda bulundu. Adam, peygamberi görünce dirildi, sanki o anda yeniden yaratılmıştı. Sahabe " hastalık beni bu bahta eriştirdi, bu sultan sabah çağında beni dolaşmaya geldi. Bu suretle bana sıhhat erişti, saltanatına bir hudut olmayan bu padişahın kademi bereketiyle iyileştim. Ne güzel, ne mübarek ağrı sızı.
Ne mutlu, ne kutlu hastalık hararet, dert ve gece uykusuzluğu! İşte Tanrı bana bu kocalığımda lütuf ve kereminden böyle bir hastalık, böyle bir illet verdi. Arka ağrısı ihsan etti de her gece yarısı uykudan uyandırdı. Bütün gece manda gibi uyuyamayayım diye Hak, lütfetti, bana dertler ihsan etti. Bu sınıklıktan da padişahların merhameti coştu. Cehennem de beni tehdit etmeden vazgeçti, sukut etti" dedi.
Ağrı, sızı ve hastalık hazinedir. Rahmetler ondadır. Deri yırtıldı mı iç tazelenir. Kardeş, karanlık yere soğuğa, gama kırıklığa ve hastalığa sabretmek, Abıhayat kaynağı ve sarhoşluk kadehidir. Çünkü yücelikler, hep aşağılıktadır. Baharlar güz mevsiminde gizlidir, güz mevsimi de baharda.
Kaçma ondan! Gama yoldaş o, vahşetle ünsiyet kesbet. Ölümünden uzun bir ömür isteyip dur! Nefsinin " Bu kötü" dediğine kulak asma. Çünkü onun işi hep zıddınadır. Onun dediğinin zıddını yap. Alemde peygamberlerin de vasiyetleri böyledir. Sonun da az pişman olasın diye yapacağın işlerde müşaverede bulunmak vaciptir.
Ümmet " Kiminle meşveret edelim?" dediler de peygamberler " Mukteda olan akılla" diye cevap verdiler. Hatta soran adam " İyi ama ya hiçbir tedbiri isabetli aklı olmayan bir çocuk, yahut kadın gelirse onunla da meşverette bulunalım mı? Deyince, Peygamber, " onunla da meşverette bulun, fakat ne derse onun zıddını yap, ona aykırı yola git" dedi.
Nefsini kadın bil, hatta kadından da beter. Çünkü kadın cüzüdür, nefsinse şerrin küllü! Nefsinle meşveret edersen o aşağılığın dediğine uyma, aksini yap; Hatta sana namaz kıl, oruç tut diye emretse bile, nefis hilecidir, o emriyle bile sana bir hile kuracaktır. Yapacağın işte nefsinle meşveret etmek ve ne derse aksini yapmak kemaldir. Onunla başa çıkamaz, onun inadına karşı koyamazsın; yürü bir dost kazan onunla uzlaş! Akıl, başka bir akıldan kuvvet bulur.
Şeker kamışı, şeker kamışından kemal kazanır. Ben nefsimin hilesinden neler gördüm neler. Sihriyle akıl ve temyizi bile giderir. Sana yeniden yeniye vaitlerde bulunur da binlerce kere bozar. Ömrün, sana yüzlerce yıl mühlet verse nefis, her gün yeni bir bahane bulur, sana mani olur; soğuk vaitleri sıcak bir surette söyler.
O öyle bir sihirbazdır ki insanı kıskıvrak bağlar. Ey hak ziyası Hüsamettin, gel bu çoraklıkta sensiz ot bitmiyor. Bir velinin gönlünün kırılması yüzünden nefse uyanların önüne bir perde çekilmiştir. Bu kazaya yapılacak ilacı yine kaza bilir. Halkın aklı kazaya pek şaşkındır. Yola düşmüş bir kurt gibi olan o kara yılan, ejderha kesilmiştir. Fakat ejderha da yılan da senin elinde asa kesilir, ey Musa'nın canını bile sarhoş eden, ey Musa'yı bile kendisinden geçiren! Tanrı; sana " Onu al, korkma, ejderha elinde asa haline gelecek" hükmünü vermiştir. Ey padişah, haydi, Yedi Beyzayı göster.
Kara gecelerden yepyeni bir sabah meydana getirir. Bir cehennem yandı alevlendi. Ona üfür ey nefesi, denizin nefesinden üstün ve artık olan! Deniz, hilebazdır, sana bir köpük gösterir; cehennemdir, sana bir hararet izhar eder. Onun için de özüne ehemmiyetsiz görünür, bu suretle onu zebun görürsün, hışmın tepreşir. Nitekim kalabalık askerde peygamberin gözüne pek az göründü.
De peygamber, tehlike görmeksizin onlara hücum etti. Eğer fazla görseydi çekinirdi. Ey Ahmet o bir inayetti ve sen onun ehliydin. Yoksa gönlün kötüleşir bozulurdu. Tanrı o, zahiri ve Batıni savaşı ona da ehemmiyetsiz gösterdi, Eshabına da. Bu suretle de kolay şeyi ona kolaylaştırdı, güçten de artık yüz çevirmez oldu. Düşmanı ona ehemmiyetsiz göstermek kutlu bir şeydi.
Çünkü ona dost olan yol yordamı öğreten tanrıydı. Fakat zafer için yardımcısı Tanrı olmayan kişiye gelince, ona tavşan bile erkek aslan görünür. Vay uzaktan yüzü bir görünürde gururlanarak, savaşa girişirse! Zülfikar bir harbe gibi, erkek aslan da bir kedi gibi görünür de, ahmak, yiğitçesine savaşa girişir, bu hileyle pençeye düşer. Bu suretle ateşe tapanlar, ateşgedeye kendi ayaklarıyla gelmiş olurlar. O iş sana bir saman çöpü gibi görünür. Hemencecik onu üfler, yerinden uçururum sanırsın.
Halbuki kendine gel, o saman çöpü dağları bile, yerinden söker. Onun yüzünden alem ağlamaktadır., o ise gülmekte1 Bu ırmak suyunun dibindeki topuk da görünür ama Uc-ibn-i unuk gibi yüzlercesi onda boğulup gitmiştir! Kan dalgası, misk tepesi deniz gibi kuru toprak görünür. Kör firavun da o denizi kuru gördü de erlik gösterip içine at sürdü. Fakat içine dalınca denizin dibini boyladı. Firavunun gözü nasıl olur da görür? Göz Tanrı yüzüyle görür. Hak, nerede her ahmağın sırdaşı olacak?
Şeker görünür ama o gık demeden öldüren zehir kesilir. Yol sanır, fakat yol gösteren esas, esasen gul sesinden ibarettir. Ey felek, ahır zaman fitnelerine pek sıkı sarıldın, nihayet bir an mühlet ver! Sen bizim kastımıza çekilmiş keskin bir hançersin; bizi hacamat etmek için zehirli bir hacamat aletisin.
Ey felek, Tanrının merhametinden merhamet öğren. Yılan gibi, karıncaların gönlünü yaralama Bu yapının üstünde senin çarkını döndüren hakkı için. Kökümüzü söküp çıkarmadan biraz da başka türlü dön, merhamete gel. Emriyle önce dadılığımızı yaptığın, fidanımızı sudan, topraktan bitirdiğin Tanrı hakkı için seni saf yaratan sen de bu kadar meşaleler meydana getiren padişah hakkı için.
O seni o kadar mamur ve baki bir hale soktu ki Dehri nihayet senin evveline evvel yok sandı. Şükrolsun ki senin evvelini bildik. Peygamberler sırrını söyledi. İnsan olan bilir ki o sonradan yapılmalıdır. Fakat evde ağ kuran örümcek ne bilsin! Sivrisinek ne bilir, bu bağ kimin? Baharın doğar, kışın ölür. Tahta içinde sınık bir halde doğan kurt tahtanın fidanlık halini bilir mi?
Bilse,bilse o vakit mahiyeti itibariyle akıl sahibi olur, isterse sureti kurt olsun. Akıl, kendini renk, renk, çeşit,çeşit gösterir, ama peri gibi o suretlerden fersahlarca uzaktır. Hatta peri de nedir ki? Melekten bile üstündür. Fakat sen sinek kanatlısın da onun için aşağılarda uçuyorsun. Gerçi aklın, seni yüceliklere çekmekte; ama taklit kurşun aşağılıklarda yayılmakta.
Taklitten doğan bilgi canımızın vebalidir, iğretidir. Bizse o bizim malımızdır diye oturup kalmışız. Bu çeşit akıldansa cahil olmak daha iyi. Deliliğe vurmak daha yeğ! Faydanı nede görüyorsan ondan kaç. Zehir iç, abıhayatı dök! Seni öveni söv, kazancını, sermayeni müflise borç ver! Eminliği bırak, korku yerine var. Namusu terk et, apaçık rüsvay ol! Ben uzun uzadıya ilerisini düşünen aklı denedim. Bundan böyle divaneliğe vuracağım!
Peygamber, o hastayı dolaştı, o ağlayıp inleyen zavallının halini hatırını sordu. Sonra dedi ki : " acaba sen bir çeşit dua mı ettin, bilmeyerek bir zehirli aş mı yedin? Hele bir hatırla bakayım, nefsin, hilesinden coşunca ne çeşit duada bulundun?" Hasta " Hiç hatırıma gelmiyor. Himmet et de Hatırlayayım" dedi.
Mustafa'nın nur bağışlayan huzuru hürmetine duayı hatırladı. Her yanı aydınlatan Peygamberin himmeti, ona hatırlayamadığını hatırlattı. Hakla batıl arasını ayırt eden aydınlık, gönülden gönüle açılmış olan pencereden parladı. Dedi ki : "Ya Resulellah, bir hezeyandır ettim, şimdicik duamı hatırladı.
Tanrım sensin diye derhal secde ettin. O vehimlerini Nil götürdü, o soğuk anlayışın uykuya daldı. Onun hakkında da niye kötü bir zanna düşmedin? Ey kötü suratlı, onun önüne nasıl baş koydun? Niçin onun hilesinden şüphelenmedin, onun ahmakları aldatan sihrinden niye işkillenmedin? Be aşağılık kişiler, samiri kim oluyor ki alemde bir Tanrı düzüp koşsun. Onun bu hilesine nasıl oldu da kapıldın, nasıl oldu da ona uydun, onunla aynı fikirde bulundun?
Nasıl oldu da bütün şüpheleri attın,kurtuldun? Sence öküz, bir lafla Tanrılığa layık oluyor da sonra benim peygamberliğimde şüpheye düşüyorsun ha? Bir öküze eşeklikten secde ettin aklın Samirinin sihrine av oldu. Ululuk sahibi Tanrının nurundan göz yumdun. İşte sana adamakıllı bilgisizlik, işte sana sapıklığın ta kendisi! Yuf olsun sendeki akla, irfana. Senin gibi bilgisizlik madenini öldürmek gerek.
Altından yapılan öküz ses verdi de ne dedi ki, ahmaklar ona bu derece rağbet ettiler? Ben size daha ziyade şaşılacak pek çok şeyler gösterdim. Fakat aşağılık kişiler nasıl olur da hakkı kabul ederler? Batılları ne cezbede bilir? Ancak batıl! Tembellere ne hoş gelir tembellik! Çünkü her cins, kendi cinsini çeker. Öküz nasıl olur da erkek aslana yüz tutar? Kurt neden Yusuf'a aşık olacak? Ancak hile ile onu sever görünür, sonra da onu parçalayıp yer. Fakat kurt, kurtluktan kurtulursa Yusuf'a mahrem olur.
Eshab-ı Kehf'in köpeğin gibi ademoğullarından sayılır. Ebubekir, Muhammet' den bir koku alınca "Bu yüz yalancı yüzü değil" dedi. Fakat Ebu cehil, dert sahiplerinden olmadığı için yüzlerce Şakkı Kamer gördü de yine inanmadı. Leğeni damdan düşen, şöhreti aleme yayılan dertliden Hakk'ı gizledik, fakat gizlenmedi gitti. Cahil olan ve Tanrı derdinden uzak bulunan kişiye de hakikat sırlarını nice defalar gösterdiler de o görmedi. Gönül aynası saf olmalı ki orada çirkin suratı güzel surattan ayırt edebilsin"
O Müslüman, kızarak ve içinden " La havle" diyerek ahmağı bırakıp gitti. " Benim ona ciddiyetle nasihat vermemden, üstüne düşmemden, gönlündeki hayaller attı, büsbütün vehimlendi. Demek ki nasihat yolu kapandı" dedi. " fa!rıd anhum" emrine bağlandı. Verdiğin ilaç derdi arttırırsa sen de sözü isteyene söylet. Abese suresini okusana. Tanrı " kör, Hakk'ı diliyorsa onun yoksulluğu yüzünden gönlünü kırmak yaraşmaz. Sen halk ulularından öğrensin diye uluları irşat etmek istiyorsun ama Ey Ahmet, büyüklerin bir kısmı seni dinlemeye koyulunca hoşlandın,belki, bu ulular, dine güzelce yardımcı olurlar, bunlar Arab'a Habeş'e reistir. Bunların yüzünden İslam dininin şöhreti Basra'yı Tebük'ü aşar. Çünkü halk padişahların dinindendir. Diye düşündün, bu yüzden de hidayet isteyen körden yüz çevirdin, onun sohbetinden sıkıldın. " Bunlar her vakit ele geçmez. Sen dostlarımızdansın, vaktin de geniş. Bu dar vakitte işime mani olma.
Bunu sana darılarak kızarak söylemiyorum, nasihat yollu söylüyorum" dedin. Fakat Ey Ahmed , Tanrı indinde bu bir tek kör, yüzlerce Kayserden, yüzlerce vezirden yeğdir. İnsanlar madenlerdir sözünü hatırına getir. Öyle maden olur ki yüz binlerce madenden daha değerlidir. Gizli kalmış lal ve akik madeni, yüz binlerce bakır madeninden değerlidir. Ey Ahmed, burada malın faydası yok.
Aşkla derle dumanla dolu gönül lazım. Gönlü aydın kör gelince kapıyı kapama. Ona nasihat ver nasihat onun hakkıdır. İki üç ahmak seni inkar etse neden acılaşırsın, sen zaten şeker madenisin. İki üç ahmak seni itham etse bile Hak, sana tanıklık eder" dedi. ( Muhammed dedi ki:) " Alemin ikrarından fariğim. Birisine Tanrı tanık olursa gayrı ona ne gam! Yarasa, güneşi göremez.
Görüyorum dese bile gördüğü güneş değildir. Yarasaların nefretinden de anlaşılıyor ki ben ulu Tanrının parlak bir güneşiyim. Bir gül suyuna bokböcekleri rağbet etseler bu, onun gül olmadığına dalalet eder. Kalp akça mehenk istese mehengin mehenk oluşun da şüphe hasıl olur. Bil ki hırsız geceyi ister, gündüzü değil.
Ben gece değilim, cihanda parıldayan gündüzüm. Bey ayırıcıyım. Benden bir saman çöpü bile geçmesin diye kalbur gibi her şeyi eler ayıt ederim. Bunların nakışlarından, suretlerden ibaret olduğunu, onlarınsa can bulduğunu göstermek üzere unu kepekten ayırırım. Ben dünyada Tanrı terazisiyim.
Hafif olan her şeyi ağırdan tefrik eder, gösteririm. Öküz elbette bir buzağıyı Tanrı tanır. Eşek müşteri olup bir şey alsa elbette ham kavun alır. Ben öküz değilim ki beni buzağı satın alsın. Ben, diken değilim ki beni deve yesin! O, bana cevrettim sanır, halbuki hakikatte adeta aynamı siler, cilalar."
Calinus, eshabı na " Bana filan ilacı verin" dedi. İçlerinden birisi dedi ki: " Ey her fenni bilen üstat, bu ilacı delilik için verirler. Delilikse, senin aklından uzak. Bu sözü bir daha söyleme!" Calinus, " bana bir deli baktı. Bir müddet güzelce yüzümü seyretti. Bana göz kırptı, sonra yenimi yakamı yırttı. Eğer benim, onunla bir münasebetim olmasaydı o çirkin suratlı nasıl olur da bana yüz çevirirdi?
Eğer bende kendisiyle bir cinsiyet, bir münasebet görmeseydi nasıl olur da bana gelip çatardı? Nasıl olur da kendi cinsinden olmayana musallat olurdu? İki kişi birbiriyle uzlaştı., birbirine sataştı mı, hiç şüphe yok, aralarında bir kadr'i müşterek vardır. Kuş ancak kendi cinsinden olan kuşlarla uçar. Kendi cinsinden olmayanla sohbet adeta mezara girmedir" diye cevap verdi.
Bir hakim dedi ki " Yazıda bir kargayla bir leyleğin beraberce koşup uçmakta olduğunu gördüm. Hayret ettim, bakalım aralarında ki kadr-i müştereke ait emare bulabilir miyim diye hallerini araştırmaya koyuldum. Hayretle yanlarına yaklaşınca gördüm ki ikisi de topal!" hele arşa mensup bir doğanla ferşin malı olan bir yarasa nasıl olur da beraber bulunur? Biri İlliyin'in güneşi öbürü Siccin'in yarasası.
Biri her ayıptan arınmış tertemiz bir nur, öbürü her kapıdan dilencisi bir kör. Biri Pervin burcuna ziya veren bir ay , öbürü fışkıda debelenen bir kurt. Biri Yusuf yüzlü, İsa nefesli öbürü bir kurt, yahut çıngıraklı bir eşek. Biri la mekan aleminde uçmakta. Öbürü köpekler gibi samanlıkta kalakalmış! Gül, hal diliyle bokböceğine şu sözleri söyleyip durmaktadır: " Ey koltuğu kokmuş, Gül bahçesinden kaçıyorsun ama bu nefretin gülistanın kemaline delalet eder. Benim gayretim, senin başına dikilmiş bir yasakçıdır.
Ey bayağı mahluk, buradan uzak ol" gül bokböceğine şöyle bağırmaktadır: " Ey aşağılık mahluk, sen benimle ihtilat edersen benim madenimdesin diye bir şüphe hasıl olabilir. Bülbüllere çayı, çimen yaraşır. Bokböceğine vatan da pisliktir. Tanrı, beni pislikten murdarlıktan arıttı. Başıma bir murdarı dikmesi layık mıdır? Benim de bir damarım onlardandı, fakat Tanrı o damarı kesip attı.
Artık o kötü damar bana nasıl hükmedebilir? Adem'in bir nişanı ezelde şuydu: melekler, ona secdeye layık olduğu için baş indirdiler, secde ettiler. Başka bir nişanı da İblisin "şah ve ulu benim" diye baş indirmemesiydi. Fakat İblis de Adem'e secde etmiş olsaydı Adem , Adem olmazdı, başka birisi olurdu. Her meleğin ona secde etmesi, Adem'in Ademliğine delil olduğu gibi o düşmanın, iblisin inadı da bir delildir. Meleğin ikrarı, ona bir şahit olduğu gibi o köpeğin inkarı da bir şahittir"
Adam uyudu, ayı sinek kovalamaktaydı. Sinek, kovulunca kalktı, fakat inadına gene kalktığı yere gelip kondu. Ayı o gencin yüzünden kaç kere sineği kovdu. Fakat sinek gene derhal kalktığı yere gelip konmaktaydı. Ayı sineğe kızıp gitti dağdan kocaman bir taş yakalayıp getirdi. Sineğin gene uyuyan adamın suratına konmuş olduğunu görünce, o koca değirmen taşını alıp sineği ezmek için adamın suratına fırlattı.
Taş uyuyan adamın suratını paramparça etti. Bu mesele de bütün aleme yayıldı; Aptalın sevgisi şüphesiz ayının sevgidir. Kini sevgidir, sevgisi kin. Ahdi gevşek, zayıf ve bozuk sözü büyük, vefası artık. Ant içse bile inanma. Eğri sözlü adam andını da bozar. Madem ki yeminsiz sözü yalan. Hilesine yeminine inanma.
Onun nefsi beydir, aklı esir farz et ki yüz binlerce defa Mushaf'a yemin etmiş olsun! Mademki yeminsiz ahdi bozuyor, yemin etse onu da bozar. Çünkü nefsi ağır yeminle bağlanan nefis bundan daha ziyade daralır, perişan olur. Bu bir esirin hakimi bağlanmasına benzer. Hakim o bağı, kölesinin kafasına fırlatıp atar.
Nefis de o yemini, kendisine esir olan adamın suratına vurur. Sen onun " ahitlerinize vefa edin" hükmünden el yıka. " Yeminlerinizi koruyun, ahitlerinizde durun" hükmünü ona söyleme. Kiminle ah ettiğini bilen tenini iplik haline kor, o ahdin etrafında dolanır, o ahdi örer durur.
Mesnevi'den Hikayeler
HASTA HATIRI
Sahabeden biri hastalandı, o hastalık yüzünden zayıfladı, iplik gibi inceldi. Mustafa halini hatırını sormaya geldi. Çünkü Peygamberin huyu tamamıyla lütuf ve keremden ibaretti. Hasta halini, hatırını sormaya gitmekte fayda vardır. Faydası da gene sanadır. Birinci faydası şudur; O hasta adam bir kutup, bir ulu şah olabilir.
Mademki inatçı adam, gönlünün iki gözü de yok, odunu ödağacından ayırt edemezsin. Alemde hazineler var. Beyhude üzülme, yorulma yalnız hiçbir viraneyi de definesiz bilme. Her dervişe ne olur, ne olmaz diye mülazemette bulunadır, bir nişane buldun mu da artık onun etrafında adamakıllı dön dolaş! Mademki sende o can gözü yok, her vücutta define var san! Kutup olmasa bile belki bir yol dostudur, padişah değilse bile bir atlı askerdir. Kim olursa olsun ister yaya, ister atlı yol dostlarıyla buluşmayı, onların halini sormayı hatırlarını ele almayı lazım bil.
Hatta o adam düşman bile olsa yine iyidir. Çünkü ihsan yüzünden düşman bile adama dost olur. Dost olmasa bile hiç olmazsa kini azalır. Çünkü ihsanda bulunmak kine adeta merhemdir. Bundan başka daha nice faydaları var ama ey iyi adam, sözü uzatmadan korkuyorum. Sözün hülasası şu: Topluluğa dost ol. Hatta bir dost bulamazsan put yapan amad gibi taştan bir yont, onu sev! Zira kalabalık ve kervan halkının çokluğu yol vurucuların belini kırar, onları kahreder.
Tanrıdan Musa'ya şu hitap geldi "Ey koltuğundan ayın doğduğunu gören! Seni Tanrılık nurunun doğusu haline getirdiğim halde ben ki Tanrıyım hastalandım da niçin halimi hatırımı sormaya gelmedin?" Musa " Tanrı" sen kusurdan münezzehsin. Bu ne remizdir, Yarabbi, bunu bildir" dedi. Bunun üzerine Tanrı, yine " Hastalığımda kerem edip niçin halimi sormadın?" buyurdu. Musa " Yarabbi, senin bir noksanın olamaz. Aklım şaştı, bu sözün haki katını anlat" dedi. Tanrı " Evet, has ve seçilmiş bir kulun hastalanmıştı. İyice bir bak hele o, benim.
Onun özür serdetmesi benim özür serdetmemdir. Onun hastalığı benim hastalığımdır" buyurdu. Tanrı ile oturup kalkmak isteyen kişi veliler huzurunda otursun. Velilerin huzurundan kesilirsen helak oldun gitti. Çünkü sen küllü olmayan bir cüzüsün. Şeytan birisini kerem sahiplerinden ayırırsa onu kimsiz kimsesiz bir hale kor, o halde de bulununca başını yer, mahvedip gider. Topluluktan bir an bile ayrılmak bil ki şeytanın hilesinden ibarettir.
Bir bahçıvan , bahçesine iç tane hırsızın girdiğini gördü. Bu üç kişinin birisi bir şerif, bir tanesi de bir sofi idi. Üçü de hafif meşrep ve vefasız kimselerdi. Bahçıvan kendi kendine "Bunlara karşı söyleyeceğim nice sözler, bunları ilzam için getireceğim yüzlerce deliller var. Fakat bunlar, bir topluluk. Topluluksa kuvvettir,tek başıma bu üç kişinin hakkından gelemem, önce onları birbirinden ayırmak lazım. Her birisini öbüründen ayırayım. Ondan sonra birer ,birer saçlarını, sakallarını yolarım" dedi. Hile edip arkadaşlarıyla arasının açmak üzere sofiyi yola vurdu. Sofi gidince öbür iki arkadaşıyla yalnız kaldı.
Sofiye " Eve git, bu arkadaşlar için bir kilim getir" dedi. Fakihe " sen fakihsin, bu da ünlü bir şerif. Biz senin fetvanla ekmek yemekte, senin bilgi kanadında uçmaktayız. Bu da bizim şehzademiz sultanımız. Seyit ve Mustafa'nın soyundan, sop undan. Bu pisboğaz, bu hasis sofi kim oluyor ki sizin gibi padişahlarla düşüp kalkıyor. Gelince onu savın gitsin. Siz de tam bir hafta benim bahçemde, çayır çimenliğimde kalın. Hatta bağ da nedir ki? Canim bile sizin.
Siz benim sağ gözüm mesabesindesiniz" dedi. Onları vesveselendirip kandırdı. Ah arkadaştan ayrılmamak gerek. Sofi gelince onu davdılar. Bu sefer bahçıvan koca bir sopayla ardından seğirtti. Dedi ki : " Ey köpek sofi demek sen cüret edip benim bağıma giriyorsun ha! Sana bu hususta Cüneyt mi yol gösterdi, Bayezid mi? Bu sana hangi şeyhin, hangi pirinden kaldı? Sofiyi yalnız bulunca bir iyice dövdü, adeta yarı canlı bir hale koydu, başını yardı. Sofi " benim nöbetim geçti.
Fakat arkadaşlar, bir iyice sıranızı gözetin. Beni ağyar bildiniz. Fakat bilin ki bu kaltanbandan daha ağyar değilim. Benim yediğimi siz de yiyeceksiniz. Bu çeşit şerbet, her aşağılık kişiye layıktır. Bu alem dağdır, senin sözlerin, yine ses vererek sana gelir" dedi. Bahçıvan sofiden kurtulunca yine o çeşit bir bahane kurdu. Şerife " Ey şerif, eve git de kuşluk öğünü için, yufka ekmeği pişirmiştim, evin kapısını vur.
Kaymaza söyle, o yufka ekmeğiyle kazı getirsin" dedi. Şerif gidince, fakihe dedi ki: " Ey işi yerinde güneş görmüş her şeyi anlar bilir adam, den fakihsin, bu meydanda. O şerif, manasız bir iddiada bulunuyor. Anasının ne iş ettiğini kim bilir ki? Karıya ve karı işine gönül bağlıyor, hem kadınlar nakıs akıllıdır diyor, hem de onlara itimat edemiyorsunuz. Zamanede nice ahmaklar, Ali'ye peygambere nispet iddia ederler." Zinadan ve zina edicilerden olan herkes, Tanrı mensupları için işte bu zanda bulunur. Dönen ve bu yüzden başı dönmüş olan kişi elbette evi de kendisi gibi döner görür. O edepsiz bahçıvanın söylediği sözler kendi haliydi. Evladı Resulden o işler, uzaktır. O bahçıvan mürtetlerin dölü olmasaydı Peygamber hanedanı hakkında böyle söyler miydi?
Afsunlar, okudu, fakih de bunları dinledi. Bunun üzerine o sitem kar fakih şerifin ardından gidip, " Ey eşek, bu bağa seni kim davet etti? Hırsızlık sana Peygamberden mi miras kaldı? Aslan yavrusu, aslana benzer, sen söyle bakayım, peygambere ne yüzden benziyorsun?" dedi. O zalim herif, şerife, harici Al-i Yasin'e ne yaparsa onu yaptı.
Hatta şeytan ve gul Al-i Resul'e Yezid ve Şimir nasıl kin tutarlarsa o da öyle kin tuttu, öcünü aldı . şerif, o zalimin zulmünden harap oldu, fakihe " Ben sudan çıktım Ayağını tetik bas şimdi yapayalnız kaldın davula benze boyuna karnına tokmak ye! Şerifliğimi bir tarafa bırak. Hatta tut ki arkadaşlığa da layık değilim, fakat sana karşı bu çeşit bir zalimden de aşağı değilim ya" dedi.
Bahçıvan ondan da kurtulup fakihe geldi ve dedi ki: " Ey fakih! Ne fakihi, ey her sefih kişinin bile arlandığı herif! Ey eli kesilecise, bağlara gir de, caiz midir? Emir var mı bile deme. Fetvan bu mu senin? Böyle bir ruhsatı Vasit'temi okudun? Yoksa bu mesele Muhit'te mi var?" fakih " Vur, vur, hakkın var. Fırsat ele geçti. Dostlardan ayrılanın layığı budur" dedi.
Hastanın hatırını soruş, dostluğu, birliği temin etmek içindir. Bu birlik bu dostluk da yüz türlü sevgi doğurur. Naziri olmayan Peygamber, hastayı dolaşmaya hatırını sormaya gidince o sahabeyi ölüm halinde gördü. Velilerin huzurundan uzaklaşırsan hakikatte tanrıdan uzaklaşırsın. Yoldaşlardan ayrılmanın sonu bile gam olursa padişahlardan ayrılık nasıl olur da ondan daha aşağı olur. Her an durma padişahların gölgesini ara bul ki o gölgede güneşten de iyi bir hale gelesin. Sefere çıkarsan bu niyetle çık, oturuyorsan yine bundan gafil olma!
Ümmet Şeyhi Bayezid, hac ve umre için yola düşmüş, Mekke'ye doğru koşa, koşa gidiyordu. Hangi şehre varıyorsa önce o şehirdeki azizleri arıyor, bu şehirde basiret sahibi, gönül gözü açık kim var diye dolaşıp araştırıyordu. Tanrı " Sefer esnasında nereye varırsan önce bir er araman gerek" dedi. Hazine elde etmeye çalış, çünkü kar, zarar, işin ardından gelir, sen bunları feri bil.
Biri buğday elde etmek için ekin ekerse sonunda saman da elde eder. Fakat saman ekersen buğday elde edemezsin ki. İnsanların gözbebeği olan insanı ara insanların gözbebeği olan insanı, insanların gözbebeğini! Hac zamanı gelince Kabe'yi ziyaret etmeye niyetlen. Oraya vardın mı Mekke'yi de görürsün. Miraçtan maksat dostu görmektir.
Yeni bir mürit günün birinde bir ev yaptırdı. Pir gelip evini gördü. Şeyh, o yeni müridini, o iyi düşünceli kişiyi imtihan etmek maksadıyla dedi ki? " Yoldaş, eve niçin pencere açtın?" o da şöyle cevap verdi " ışık gelsin diye" şeyh " O feridir. Şunu niyaz etmek gerek: Bu pencereden ezanı duyasın" dedi. Bayezid, seferde vaktin Hızır'ı olan kişiyi bulmak için uğraşmakta, böyle bir er araştırmaktaydı. Vücudu hilal gibi incelmiş bir pir gördü; onda erlerin halini, kalini buldu.
Pirin gözü görmüyordu, fakat gönlü güneş gibiydi. Adeta rüyasında Hindistan'ı görmüş bir file benziyordu gözünü yummuş, uyumakta .Gözünü açarsa nasıl olurda görmez? Şaşılacak şey! Rüya deyince şaşılacak şeyler açığa çıkar. Gönül uykuda pencere kesilir. Uyanık olduğu halde güzel rüya gören ariftir.
Sen onun bastığı toprağı gözüne sürme gibi çek. Bayezid o pirin huzuruna varıp oturdu, halini sordu ; onun hem fakir hem de aile etrafı çok olduğunu anladı. Pir " ey bayezid nereye gidiyorsun gurbet pılı pırtısını nereye kadar çekip sürüyeceksin" dedi. Bayezid " hac mevsimi Kabe'ye gidiyorum" diye cevap verdi. Pir dedi ki : " yol masrafı olarak yanında ne var?" Bayezid " İki yüz dirhem gümüşüm var. Ridamın ucuna sımsıkı bağladım işte" deyince Pir " Etrafımda yedi kere tavaf et. Bu tavafı hac tavafından daha makbul bil. O dirhemleri de ey cömert kişi bana ver.
Bil ki hac ettin muradın hasıl oldu. Umre ettin ebedi ömre nail oldun, saf bir hale geldin, Safa'ya koştun, Saiy erkanını yerine getirdin. Canın gördüğü Hak hakkı için ki o, beni kendi evinden daha üstün daha makbul etmiştir. Kabe her ne kadar onun lütuf ve ihsan evidir ama benim vücudum da onun sır evi Tanrı Kabe'yi kurdu ama kurdu kuralı ona gitmedi .Halbuki bu eve benim vücuduma o ebedi diri olan Tanrıdan başka kimse gelmedi. Beni gördün ya bil ki Tanrıyı gördün; doğruluk Kabe'sinin etrafında tavaf ettin. Bana hizmet, Tanrıya itaat etmek, onu övmektir. Sakın hakkı benden ayrı sanma. Gözünü iyi aç da bana öyle bak ki beşerde Tanrı nurunu göresin" dedi. Bayezid, o nükteleri dinledi, altın bir küpe gibi kulağına taktı. Bu yüzden derecesi yükseldi, fazileti arttı. Hakikat yolunun sonuna erişmiş olan Bayezid, artık ondan sonra bir son tasavvur edilemeyecek olan bir makama vardı.
Peygamber, o hastayı görünce halini hatırını sordu, o hakiki dosta iltifatlarda bulundu. Adam, peygamberi görünce dirildi, sanki o anda yeniden yaratılmıştı. Sahabe " hastalık beni bu bahta eriştirdi, bu sultan sabah çağında beni dolaşmaya geldi. Bu suretle bana sıhhat erişti, saltanatına bir hudut olmayan bu padişahın kademi bereketiyle iyileştim. Ne güzel, ne mübarek ağrı sızı.
Ne mutlu, ne kutlu hastalık hararet, dert ve gece uykusuzluğu! İşte Tanrı bana bu kocalığımda lütuf ve kereminden böyle bir hastalık, böyle bir illet verdi. Arka ağrısı ihsan etti de her gece yarısı uykudan uyandırdı. Bütün gece manda gibi uyuyamayayım diye Hak, lütfetti, bana dertler ihsan etti. Bu sınıklıktan da padişahların merhameti coştu. Cehennem de beni tehdit etmeden vazgeçti, sukut etti" dedi.
Ağrı, sızı ve hastalık hazinedir. Rahmetler ondadır. Deri yırtıldı mı iç tazelenir. Kardeş, karanlık yere soğuğa, gama kırıklığa ve hastalığa sabretmek, Abıhayat kaynağı ve sarhoşluk kadehidir. Çünkü yücelikler, hep aşağılıktadır. Baharlar güz mevsiminde gizlidir, güz mevsimi de baharda.
Kaçma ondan! Gama yoldaş o, vahşetle ünsiyet kesbet. Ölümünden uzun bir ömür isteyip dur! Nefsinin " Bu kötü" dediğine kulak asma. Çünkü onun işi hep zıddınadır. Onun dediğinin zıddını yap. Alemde peygamberlerin de vasiyetleri böyledir. Sonun da az pişman olasın diye yapacağın işlerde müşaverede bulunmak vaciptir.
Ümmet " Kiminle meşveret edelim?" dediler de peygamberler " Mukteda olan akılla" diye cevap verdiler. Hatta soran adam " İyi ama ya hiçbir tedbiri isabetli aklı olmayan bir çocuk, yahut kadın gelirse onunla da meşverette bulunalım mı? Deyince, Peygamber, " onunla da meşverette bulun, fakat ne derse onun zıddını yap, ona aykırı yola git" dedi.
Nefsini kadın bil, hatta kadından da beter. Çünkü kadın cüzüdür, nefsinse şerrin küllü! Nefsinle meşveret edersen o aşağılığın dediğine uyma, aksini yap; Hatta sana namaz kıl, oruç tut diye emretse bile, nefis hilecidir, o emriyle bile sana bir hile kuracaktır. Yapacağın işte nefsinle meşveret etmek ve ne derse aksini yapmak kemaldir. Onunla başa çıkamaz, onun inadına karşı koyamazsın; yürü bir dost kazan onunla uzlaş! Akıl, başka bir akıldan kuvvet bulur.
Şeker kamışı, şeker kamışından kemal kazanır. Ben nefsimin hilesinden neler gördüm neler. Sihriyle akıl ve temyizi bile giderir. Sana yeniden yeniye vaitlerde bulunur da binlerce kere bozar. Ömrün, sana yüzlerce yıl mühlet verse nefis, her gün yeni bir bahane bulur, sana mani olur; soğuk vaitleri sıcak bir surette söyler.
O öyle bir sihirbazdır ki insanı kıskıvrak bağlar. Ey hak ziyası Hüsamettin, gel bu çoraklıkta sensiz ot bitmiyor. Bir velinin gönlünün kırılması yüzünden nefse uyanların önüne bir perde çekilmiştir. Bu kazaya yapılacak ilacı yine kaza bilir. Halkın aklı kazaya pek şaşkındır. Yola düşmüş bir kurt gibi olan o kara yılan, ejderha kesilmiştir. Fakat ejderha da yılan da senin elinde asa kesilir, ey Musa'nın canını bile sarhoş eden, ey Musa'yı bile kendisinden geçiren! Tanrı; sana " Onu al, korkma, ejderha elinde asa haline gelecek" hükmünü vermiştir. Ey padişah, haydi, Yedi Beyzayı göster.
Kara gecelerden yepyeni bir sabah meydana getirir. Bir cehennem yandı alevlendi. Ona üfür ey nefesi, denizin nefesinden üstün ve artık olan! Deniz, hilebazdır, sana bir köpük gösterir; cehennemdir, sana bir hararet izhar eder. Onun için de özüne ehemmiyetsiz görünür, bu suretle onu zebun görürsün, hışmın tepreşir. Nitekim kalabalık askerde peygamberin gözüne pek az göründü.
De peygamber, tehlike görmeksizin onlara hücum etti. Eğer fazla görseydi çekinirdi. Ey Ahmet o bir inayetti ve sen onun ehliydin. Yoksa gönlün kötüleşir bozulurdu. Tanrı o, zahiri ve Batıni savaşı ona da ehemmiyetsiz gösterdi, Eshabına da. Bu suretle de kolay şeyi ona kolaylaştırdı, güçten de artık yüz çevirmez oldu. Düşmanı ona ehemmiyetsiz göstermek kutlu bir şeydi.
Çünkü ona dost olan yol yordamı öğreten tanrıydı. Fakat zafer için yardımcısı Tanrı olmayan kişiye gelince, ona tavşan bile erkek aslan görünür. Vay uzaktan yüzü bir görünürde gururlanarak, savaşa girişirse! Zülfikar bir harbe gibi, erkek aslan da bir kedi gibi görünür de, ahmak, yiğitçesine savaşa girişir, bu hileyle pençeye düşer. Bu suretle ateşe tapanlar, ateşgedeye kendi ayaklarıyla gelmiş olurlar. O iş sana bir saman çöpü gibi görünür. Hemencecik onu üfler, yerinden uçururum sanırsın.
Halbuki kendine gel, o saman çöpü dağları bile, yerinden söker. Onun yüzünden alem ağlamaktadır., o ise gülmekte1 Bu ırmak suyunun dibindeki topuk da görünür ama Uc-ibn-i unuk gibi yüzlercesi onda boğulup gitmiştir! Kan dalgası, misk tepesi deniz gibi kuru toprak görünür. Kör firavun da o denizi kuru gördü de erlik gösterip içine at sürdü. Fakat içine dalınca denizin dibini boyladı. Firavunun gözü nasıl olur da görür? Göz Tanrı yüzüyle görür. Hak, nerede her ahmağın sırdaşı olacak?
Şeker görünür ama o gık demeden öldüren zehir kesilir. Yol sanır, fakat yol gösteren esas, esasen gul sesinden ibarettir. Ey felek, ahır zaman fitnelerine pek sıkı sarıldın, nihayet bir an mühlet ver! Sen bizim kastımıza çekilmiş keskin bir hançersin; bizi hacamat etmek için zehirli bir hacamat aletisin.
Ey felek, Tanrının merhametinden merhamet öğren. Yılan gibi, karıncaların gönlünü yaralama Bu yapının üstünde senin çarkını döndüren hakkı için. Kökümüzü söküp çıkarmadan biraz da başka türlü dön, merhamete gel. Emriyle önce dadılığımızı yaptığın, fidanımızı sudan, topraktan bitirdiğin Tanrı hakkı için seni saf yaratan sen de bu kadar meşaleler meydana getiren padişah hakkı için.
O seni o kadar mamur ve baki bir hale soktu ki Dehri nihayet senin evveline evvel yok sandı. Şükrolsun ki senin evvelini bildik. Peygamberler sırrını söyledi. İnsan olan bilir ki o sonradan yapılmalıdır. Fakat evde ağ kuran örümcek ne bilsin! Sivrisinek ne bilir, bu bağ kimin? Baharın doğar, kışın ölür. Tahta içinde sınık bir halde doğan kurt tahtanın fidanlık halini bilir mi?
Bilse,bilse o vakit mahiyeti itibariyle akıl sahibi olur, isterse sureti kurt olsun. Akıl, kendini renk, renk, çeşit,çeşit gösterir, ama peri gibi o suretlerden fersahlarca uzaktır. Hatta peri de nedir ki? Melekten bile üstündür. Fakat sen sinek kanatlısın da onun için aşağılarda uçuyorsun. Gerçi aklın, seni yüceliklere çekmekte; ama taklit kurşun aşağılıklarda yayılmakta.
Taklitten doğan bilgi canımızın vebalidir, iğretidir. Bizse o bizim malımızdır diye oturup kalmışız. Bu çeşit akıldansa cahil olmak daha iyi. Deliliğe vurmak daha yeğ! Faydanı nede görüyorsan ondan kaç. Zehir iç, abıhayatı dök! Seni öveni söv, kazancını, sermayeni müflise borç ver! Eminliği bırak, korku yerine var. Namusu terk et, apaçık rüsvay ol! Ben uzun uzadıya ilerisini düşünen aklı denedim. Bundan böyle divaneliğe vuracağım!
Peygamber, o hastayı dolaştı, o ağlayıp inleyen zavallının halini hatırını sordu. Sonra dedi ki : " acaba sen bir çeşit dua mı ettin, bilmeyerek bir zehirli aş mı yedin? Hele bir hatırla bakayım, nefsin, hilesinden coşunca ne çeşit duada bulundun?" Hasta " Hiç hatırıma gelmiyor. Himmet et de Hatırlayayım" dedi.
Mustafa'nın nur bağışlayan huzuru hürmetine duayı hatırladı. Her yanı aydınlatan Peygamberin himmeti, ona hatırlayamadığını hatırlattı. Hakla batıl arasını ayırt eden aydınlık, gönülden gönüle açılmış olan pencereden parladı. Dedi ki : "Ya Resulellah, bir hezeyandır ettim, şimdicik duamı hatırladı.
You have read 1 text from Turkish literature.
Next - Mesnevi'den Hikayeler - 23
- Parts
- Mesnevi'den Hikayeler - 01Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3710Total number of unique words is 204429.6 of words are in the 2000 most common words43.1 of words are in the 5000 most common words50.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 02Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3738Total number of unique words is 209027.1 of words are in the 2000 most common words39.7 of words are in the 5000 most common words46.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 03Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3690Total number of unique words is 206128.4 of words are in the 2000 most common words41.2 of words are in the 5000 most common words48.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 04Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3642Total number of unique words is 196429.3 of words are in the 2000 most common words42.4 of words are in the 5000 most common words50.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 05Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3602Total number of unique words is 204529.0 of words are in the 2000 most common words43.6 of words are in the 5000 most common words51.2 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 06Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3690Total number of unique words is 193428.2 of words are in the 2000 most common words42.1 of words are in the 5000 most common words50.0 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 07Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3680Total number of unique words is 202228.4 of words are in the 2000 most common words40.8 of words are in the 5000 most common words47.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 08Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3635Total number of unique words is 200129.7 of words are in the 2000 most common words41.9 of words are in the 5000 most common words49.7 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 09Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3599Total number of unique words is 197129.9 of words are in the 2000 most common words43.8 of words are in the 5000 most common words50.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 10Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3628Total number of unique words is 200829.1 of words are in the 2000 most common words42.6 of words are in the 5000 most common words49.2 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 11Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3657Total number of unique words is 194230.3 of words are in the 2000 most common words43.4 of words are in the 5000 most common words50.1 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 12Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3619Total number of unique words is 202329.1 of words are in the 2000 most common words43.0 of words are in the 5000 most common words50.1 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 13Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3506Total number of unique words is 200930.3 of words are in the 2000 most common words44.6 of words are in the 5000 most common words51.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 14Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3586Total number of unique words is 201227.7 of words are in the 2000 most common words41.1 of words are in the 5000 most common words47.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 15Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3637Total number of unique words is 195429.1 of words are in the 2000 most common words43.0 of words are in the 5000 most common words50.7 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 16Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3642Total number of unique words is 204829.1 of words are in the 2000 most common words42.9 of words are in the 5000 most common words50.1 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 17Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3694Total number of unique words is 194931.0 of words are in the 2000 most common words44.7 of words are in the 5000 most common words51.7 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 18Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3656Total number of unique words is 197129.2 of words are in the 2000 most common words43.3 of words are in the 5000 most common words49.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 19Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3684Total number of unique words is 196428.7 of words are in the 2000 most common words42.1 of words are in the 5000 most common words48.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 20Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3666Total number of unique words is 198828.9 of words are in the 2000 most common words42.9 of words are in the 5000 most common words50.0 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 21Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3719Total number of unique words is 206429.2 of words are in the 2000 most common words42.2 of words are in the 5000 most common words48.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 22Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3832Total number of unique words is 203130.1 of words are in the 2000 most common words43.6 of words are in the 5000 most common words50.5 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 23Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3726Total number of unique words is 200629.7 of words are in the 2000 most common words43.0 of words are in the 5000 most common words50.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 24Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3668Total number of unique words is 205027.5 of words are in the 2000 most common words41.0 of words are in the 5000 most common words48.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 25Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3741Total number of unique words is 197129.3 of words are in the 2000 most common words43.3 of words are in the 5000 most common words49.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 26Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3731Total number of unique words is 198329.5 of words are in the 2000 most common words42.6 of words are in the 5000 most common words50.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 27Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3711Total number of unique words is 208827.1 of words are in the 2000 most common words40.9 of words are in the 5000 most common words47.7 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 28Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3630Total number of unique words is 203728.1 of words are in the 2000 most common words41.5 of words are in the 5000 most common words48.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 29Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3653Total number of unique words is 203128.2 of words are in the 2000 most common words41.4 of words are in the 5000 most common words49.0 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 30Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3616Total number of unique words is 202429.7 of words are in the 2000 most common words43.4 of words are in the 5000 most common words49.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 31Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3707Total number of unique words is 201129.9 of words are in the 2000 most common words43.6 of words are in the 5000 most common words51.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 32Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3777Total number of unique words is 199230.3 of words are in the 2000 most common words44.0 of words are in the 5000 most common words52.2 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 33Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3683Total number of unique words is 190830.5 of words are in the 2000 most common words45.3 of words are in the 5000 most common words52.3 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 34Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3601Total number of unique words is 194531.0 of words are in the 2000 most common words46.1 of words are in the 5000 most common words53.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 35Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3716Total number of unique words is 194630.3 of words are in the 2000 most common words44.7 of words are in the 5000 most common words52.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 36Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3704Total number of unique words is 201029.5 of words are in the 2000 most common words43.3 of words are in the 5000 most common words51.0 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 37Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3628Total number of unique words is 196230.0 of words are in the 2000 most common words42.9 of words are in the 5000 most common words48.5 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 38Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3642Total number of unique words is 193728.8 of words are in the 2000 most common words42.6 of words are in the 5000 most common words50.1 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 39Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3685Total number of unique words is 197329.1 of words are in the 2000 most common words42.3 of words are in the 5000 most common words49.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 40Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3578Total number of unique words is 194229.5 of words are in the 2000 most common words43.3 of words are in the 5000 most common words50.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 41Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3779Total number of unique words is 189130.8 of words are in the 2000 most common words44.1 of words are in the 5000 most common words52.5 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 42Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3591Total number of unique words is 199728.4 of words are in the 2000 most common words41.8 of words are in the 5000 most common words48.3 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 43Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3600Total number of unique words is 201329.0 of words are in the 2000 most common words41.9 of words are in the 5000 most common words48.7 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 44Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3789Total number of unique words is 204128.8 of words are in the 2000 most common words41.6 of words are in the 5000 most common words49.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 45Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3662Total number of unique words is 199827.3 of words are in the 2000 most common words40.8 of words are in the 5000 most common words47.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 46Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3602Total number of unique words is 195028.9 of words are in the 2000 most common words41.9 of words are in the 5000 most common words48.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 47Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3826Total number of unique words is 198829.3 of words are in the 2000 most common words44.2 of words are in the 5000 most common words52.5 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 48Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3622Total number of unique words is 196130.3 of words are in the 2000 most common words42.5 of words are in the 5000 most common words50.3 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 49Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3720Total number of unique words is 199830.2 of words are in the 2000 most common words43.4 of words are in the 5000 most common words51.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 50Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3774Total number of unique words is 206028.2 of words are in the 2000 most common words41.9 of words are in the 5000 most common words50.3 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 51Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3721Total number of unique words is 203029.7 of words are in the 2000 most common words44.1 of words are in the 5000 most common words52.5 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 52Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3688Total number of unique words is 194930.2 of words are in the 2000 most common words42.9 of words are in the 5000 most common words50.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 53Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3799Total number of unique words is 191330.7 of words are in the 2000 most common words44.9 of words are in the 5000 most common words53.2 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 54Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3878Total number of unique words is 199430.0 of words are in the 2000 most common words43.7 of words are in the 5000 most common words50.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 55Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3764Total number of unique words is 203830.7 of words are in the 2000 most common words44.8 of words are in the 5000 most common words52.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 56Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3733Total number of unique words is 196130.8 of words are in the 2000 most common words45.8 of words are in the 5000 most common words53.3 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 57Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3763Total number of unique words is 204629.6 of words are in the 2000 most common words43.4 of words are in the 5000 most common words50.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 58Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3668Total number of unique words is 196529.8 of words are in the 2000 most common words43.8 of words are in the 5000 most common words50.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 59Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3574Total number of unique words is 189028.9 of words are in the 2000 most common words42.6 of words are in the 5000 most common words49.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 60Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3639Total number of unique words is 195829.6 of words are in the 2000 most common words43.2 of words are in the 5000 most common words50.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 61Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3698Total number of unique words is 194530.2 of words are in the 2000 most common words44.5 of words are in the 5000 most common words52.0 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 62Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3553Total number of unique words is 194930.6 of words are in the 2000 most common words43.6 of words are in the 5000 most common words50.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 63Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3729Total number of unique words is 195229.4 of words are in the 2000 most common words43.4 of words are in the 5000 most common words50.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 64Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3705Total number of unique words is 198929.0 of words are in the 2000 most common words42.4 of words are in the 5000 most common words49.3 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 65Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3686Total number of unique words is 195430.2 of words are in the 2000 most common words44.1 of words are in the 5000 most common words51.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 66Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3778Total number of unique words is 205831.1 of words are in the 2000 most common words44.6 of words are in the 5000 most common words51.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 67Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3637Total number of unique words is 197330.1 of words are in the 2000 most common words44.5 of words are in the 5000 most common words51.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 68Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3702Total number of unique words is 202028.3 of words are in the 2000 most common words40.6 of words are in the 5000 most common words48.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 69Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3675Total number of unique words is 203130.6 of words are in the 2000 most common words43.5 of words are in the 5000 most common words50.3 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 70Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3674Total number of unique words is 202029.4 of words are in the 2000 most common words42.8 of words are in the 5000 most common words50.1 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 71Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3664Total number of unique words is 198428.2 of words are in the 2000 most common words41.5 of words are in the 5000 most common words49.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 72Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3737Total number of unique words is 207328.5 of words are in the 2000 most common words41.5 of words are in the 5000 most common words49.2 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 73Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3599Total number of unique words is 199229.9 of words are in the 2000 most common words42.9 of words are in the 5000 most common words50.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 74Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3656Total number of unique words is 206626.6 of words are in the 2000 most common words40.9 of words are in the 5000 most common words47.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 75Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3704Total number of unique words is 203929.8 of words are in the 2000 most common words42.3 of words are in the 5000 most common words49.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 76Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3784Total number of unique words is 199131.8 of words are in the 2000 most common words45.9 of words are in the 5000 most common words53.3 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 77Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3608Total number of unique words is 203129.7 of words are in the 2000 most common words43.1 of words are in the 5000 most common words49.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 78Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3648Total number of unique words is 205329.8 of words are in the 2000 most common words42.4 of words are in the 5000 most common words49.0 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 79Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3659Total number of unique words is 208028.6 of words are in the 2000 most common words41.7 of words are in the 5000 most common words49.1 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 80Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3811Total number of unique words is 205829.3 of words are in the 2000 most common words43.0 of words are in the 5000 most common words51.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 81Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 2152Total number of unique words is 128037.2 of words are in the 2000 most common words50.0 of words are in the 5000 most common words56.8 of words are in the 8000 most common words