Mesnevi'den Hikayeler - 02
Total number of words is 3738
Total number of unique words is 2090
27.1 of words are in the 2000 most common words
39.7 of words are in the 5000 most common words
46.8 of words are in the 8000 most common words
Ebu Museylim'e Ahmet lakabı verirler. Ebu Müseylim'in lakabı yalancı olarak kaldı, Muhammed'e de akıllar sahibi dendi. O hak şarabının mührü, şişenin kapağı; halis misktir. Adi şarabın mührü, şişesinin kapağı ise pis koku ve azaptır.
Mesnevi'den Hikayeler 3
AHMED'E DOĞRU 1
Yahudiler içinde zalim, İsa düşmanı ve Hıristiyanları yakıp yandırır bir padişah vardı. İsa'nın devriyle, nöbet onundu. Musa'nın canı oydu, onun canı Musa. Şaşı padişah. Tanrı yolunda o iki Tanrı demsazını birbirinden ayırdı. Usta bir şaşıya "yürü, var, o şişeyi evden getir" dedi. Şaşı,"O iki şişeden hangisini getireyim? Açıkça söyle dedi. Usta dedi ki: "O iki şişe değildir. Yürü, şaşılığı bırak fazla görücü olma!" Şaşı, "Usta, beni paylama. Şişe iki" dedi. Usta dedi ki: "O iki şişenin birini kır!" Çırak birini kırınca ikiside gözden kayboldu.
İnsan taraf girlikten, hiddet ve şehvetten şaşı olur. Şişe birdi onun gözüne iki göründü. Şişeyi kırınca ne o şişe kaldı, ne öbürü. Hiddet ve şehvet insanı şaşı yapar; doğruluktan ayırır. Garez gelince hüner örtülür. Gönülden göze, yüzlerce perde iner. Kadı kalben rüşvet almaya karar verince zalimi, ağlayıp inleyen mazlumdan nasıl ayırt edebilir?
Padişah, yahudice kininden dolayı öyle bir şaşı oldu ki aman Ya Rabbi, aman! Musa dininin koruyucusuyum, arkasındayım diye yüz binlerce mazlum mümin öldürttü.
Padişahın öyle yol vurucu, öyle hilekar bir veziri vardı ki hile ile suyu bile düğümlerdi. Dedi ki: "Hıristiyanlar, canlarını korurlar ve dinlerini padişahtan gizlerler. Onları az öldür, çünkü öldürmede fayda yok, Dinin kokusu çıkmaz; misk ve öd ağacı değil ki! Yüz tane kılıf içinde gizli sırdır. Dışı sana malumdur ama içi aksine."
Padişah : "Peki söyle bakalım, ne yapalım; bu hususta ne hile ve tezvirde bulunalım, çaresi ne? Ne yapalım ki dünya da ne açık dindar, ne gizli din tutar bir Hıristiyan kalmasın" dedi
Vezir dedi ki: "Bana gazebederek hükmet, kulağımı elimi kestir; burnumu, dudağımı yardır! Ondan sonra beni dar ağacına götür. O esnada bir şefaatçi suçumun affını dilesin. Bu işi dört yol ağzı bir yerde, tellal pazarında yaptır. Ondan sonrada beni, huzurundan uzak bir şehre sür ki ben, onların arasına yüz türlü din kayıtsızlığı sokayım.
Bu halde diyeyim ki: ben gizli hıristiyanım; ey sır bilen Tanrı; sen benim gönlümü bilirsin!Padişah, benim imanımı anladı; taassuptan dolayı canıma kasdetti.
Dinimi padişahtan saklamak, onun dininden görünmek istedim. Padişah, benim sırlarımdan bir koku sezdi. Sözlerim huzurunda kusurlu göründü.
Dedi ki: "Sözlerin, içinde iğne olan ekmek gibidir. Benim gönlümden senin gönlüne pencere var. Ben o pencereden halini gördüm, artık lafını dinleyemem." Eğer İsa'nın ruhaniyeti bana imdat etmeseydi o, yahudicesine beni parça parça ederdi .İsa için başımla oynar, canımı verir ve bunu canıma yüz binlerce minnet bilirim. İsa'dan canımı sakınmam, fakat onun din bilgisine iyiden iyiye vakıfım. O pak dinin cahiller arasında mahvolması, bana dokunmakta.
İsa'ya şükrolsun ki biz, bu hak dine yol gösterici olduk. Belimizi zünnarla bağladığımızdan beri Yahudiden ve Yahudilikten kurtulduk. Ey halk; devir, İsa'nın devridir. Onun dininin sırlarını candan dinleyin!"
Vezir, bu hileyi, padişaha sayıp dökünce padişahın gönlünden endişeyi tamamiyle giderdi.
Padişah vezire, vezir ne dediyse yaptı.Halk, bu gizli ve hakikati meçhul hileden dolayı şaşırıp kaldı. Onu hıristiyanların oturdukları tarafa sürdü.Vezir de ondan sonra halkı davete başladı.
HIRİSTİYANLARIN VEZİRİN HİLESİNE İNANMALARI
Yüz binlerce hıristiyan, azar azar ozun etrafına toplandı.O onlara gizlice İncil'in, zünnarın ve namazın sırrını anlatmaktaydı.Görünüşte din hükümlerini anlatıyordu;fakat bu anlatış, hakikatte onları avlamak için ıslık ve tuzaktı.
Bunun için (gizli hileyi anlamak müşkül olduğundan) bazı Ezhab, Peygamber'den, azgın ve hilekar nefsin hilesini sorarlar;
"Nefis, ibadetlere ve candan gelen ihlasa gizli garezlerden ne karıştırır?" derlerdi.
Peygamber'den ibadetin faziletini ve sevabını arayıp sormazlar;"Apaçık ayıp hangisidir?"diye kötü huyları sorarlardı. Gülü kerevizden fark edercesine kıldan kıla,zerreden zerreye nefis hilesini tanır, bilirlerdi. Eshab'ın kılı kırk yaranları, umumiyetle o vaız ve beyana hayran olurlardı.
Hıristiyanlar tamamı ile ona gönül verdiler. Zaten avamın taklidinin kuvveti ne olabilir ki? Kalplerinin içine onun muhabbetini ektiler, onu İsa'nın halifesi sandılar. O ise hakikatte tek gözlü melun Deccal'dı.
Ey Tanrı, feryadımıza yetiş; sen ne güzel yardımcısın! Ey Tanrı, yüz binlerce tuzak ve yem var, bizler de yemsiz kalmış halis kuşlar gibiyiz. Her an yeni bir tuzağa tutuluyoruz, istersek her birimiz, birer doğan ve simurk olalım.
Sen bizi her zaman tuzaktan kurtarmaktasın. Ey gani ve müstağni Tanrı, biz yine bir tuzağa doğru gitmekteyiz! Biz bu ambarda buğday biriktirmede, toplanan buğdayı yine kaybetmekteyiz. Biz, bu vahşi mahluklar topluluğu, düşünmüyoruz ki buğdayın noksanlaşması farenin hilesindendir. Fare, ambarımızı deldikçe, hilesinden ambar harab olmuştur. Ey can, önce farenin şerrini defet, sonra buğday biriktirmeye çalış, çabala!
O büyükler büyüğünün haberlerinden birini dinle: "Huzuru kalb olmadıkça namaz tamam olmaz." Eğer bizim ambarımızda hırsız bir fare yoksa kırk yıllık ibadet buğdayı nerde?Her günlük azar azar sadikane ibadet taneleri niçin bu ambarımızda toplanmıyor?
Çakmak demirinden birçok ateş yıldızı sıçradı, o yanmış gönül, onları kabul edip çekti.Ama karanlıkta bir hırsız, gizlice kıvılcımlara parmak basmakta.Onları,felekte bir çırağ parlamasın diye, birer birer söndürmekte.
İnayetlerin bizimle oldukça o bayağı hırsızlardan bize nice ve ne vakit korku olabilir? Bir adımda binlerce tuzak olsa, sen bizimle oldukça hiç gam yok! Her gece ten tuzağından ruhları kurtarmakta, tahtaları sökmektesin.
Ruhlar her gece bu kafesten kurtulurlar, ne kimsenin hakimi,ne de mahkumu olmayarak feragate ulaşırlar. Geceleyin zindan haberleri yoktur, sultana mensup davetliler, geceleyin devletten haberdar değildirler.Ne gam var, ne kar ve ne zarar düşüncesi.Ne bu filan kadının hayali, ne o filan erkeğin kuruntusu!
Arifin hali , uyanıkken de budur, Tanrı"onlar uykudadırlar" dedi. Bunu inkar etme.Onlar gece gündüz dünya ahvalinden uykudadırlar;Rabbin elinde evirip çevirdiği kalem gibidirler.Yazı esnasında eli görmeyen kimse, kalemin hareketini kalemden sanır.Tanrı arifin bu halinden halka pek az bir miktarını gösterdi; halkı ise hisse mensup uyku kapladı(gaflete dalıp arifi anlamadılar.) Onların canı:sırrına akıl almaz sahraya gitti.Ruhlarıda istirahatte, bedenleri de.Sonra tekrar bir ıslıkla onları tuzağa çeker, hepsini teklif kaydine düşürürsün.
*Sabah vaktinin nuru baş kaldırıp feleğin altın gerkesi kanat çırpınca, Sabahı zuhura getiren, İsrafil gibi, herkesi o diyardan suret alemine getirir; Yayılmış ruhları cisim yapar, her cismide tekrar gebe bırakır. Can atlarını eğersiz kor; bu, "uyku ölümün kardeşidir"sırrıdır.
Fakat gündüzün geri gelmeleri için ayaklarını uzun bir bağla bağlar.Ta ki o çayırdan, onu geri çeke ve otlaktan yine yük altına getire.Keşki Eshab-ı kehf gibi, yahut Nuh'un gemisi gibi bu ruhu koruyaydı. Da bu fikir, bu göz ve kulak;şu uyanıklık ve akıl tufanından kurtulaydı. Dünyada nice Eshab-ı Kehf vardır ki bu zamanda senin yanıbaşında ve önündedir. Mağara da , dost da onunla terennüm etmektir. Ne fayda, senin gözünde ve kulağında mühür var?
Halife, Leyla'ya dedi ki:"Sen o musun ki Mecnun, senin aşkından perişan oldu ve kendini kaybetti.Sen başka güzellerden güzel değilsin." Leyla, "Sus, çünkü sen mecnun değilsin" diye cevap verdi.
Uyanık olan daha ziyade uykudadır. Onun uyanıklığı uykusundan beterdir. Canımız hak uyanı olmazsa uyanıklık, bizim için iki dağ arasındaki boğaz ve geçit gibidir. Canın; her gün hayalin tekmesini yemeden, ziyandan, faydadan, elden çıkarma, kaybetme korkusundan. Ne temizliği kalır, letafeti, ne kuvveti, ne de göklere çıkacak yolu!
Uyumuş ona derler ki o,her hayalden ümitlenir, onunla konuşur; Uykuda Şeytan'ı Huri gibi görür, sonra şehvetle Şettan'a erlik suyu döker.Nesil tohumunu çorağa dökünce uyanır, kendine gelir, hayalde ondan kaçar. O rüyadan elde ettiği baş ağrısı, beden pisliğidir. Ah o zahirde görünen, hakikatte görünmeyen, aslı olmayan hayalden!
Kuş havadadır, gölgesi yerde kuş gibi uçar görünür.Ahmağın biri, o gölgeyi avlamaya kalkışır, takati kalmayıncaya kadar koşar. O gölgenin havadaki kuşun aksi olduğundan; o gölgenin aslının nerde bulunduğundan haberi yok! Gölgeye doğru ok atar. Bu araştırma yüzünden okluk bomboş kalır.
Ömrünün okluğu boşaldı. Ömür gitti; gölge avı ardında koşmada yandı eridi! Bir kişinin dadısı, tanrı gölgesi olursa onu gölgeden ve hayalden kurtarır.Tanrıya kul olan, Tanrı gölgesidir. O bu alemden ölmüş, Tanrı ile dirilmiştir. Fırsatı kaçırmadan ve şüphe etmeksizin onun eteğine sarıl ki ahir zamanın sonundaki fitnelerden kurtulasın.
Tanrı gölgeyi nasıl uzattı (ayeti) evliyanın nakşidir. Çünkü veli , Tanrı güneşi nurunun delilidir. Bu yolda bu delil olmaksızın yürüme, Halil gibi "Ben batanları sevmem de"! Yürü, gölgeden bir güneş bul. Şah Şems-i Tebrizi'nin eteğine yapış! Bu düğün ve gelinin bulunduğu yerin yolunu bilmezsen Hak ziyası Hüsameddin'den sor!
Haset yolda gırtlağına sarılsa... bil ki İblis'in tuğyanı hasettir. Çünkü o, haset yüzünden Adem'den arlanır... Kutlulukla haset yüzünden savaşır. Yolda bundan daha güç geçit yoktur. Ne kutludur o kişi ki yoldaşı, haset değildir. Bu beden, haset evi olagelmiştir. Soy sop hasetten bulaşık bir hale düşer. Ten haset evidir ama Tanrı, o teni tertemiz etmiş, arıtmıştır.
"Evimi temizleyin" ayeti beden temizliğini bildirir. Bedenin tılsımı toprağa mensupsa da hakikatte nur definesidir. Sen (hakikatte) teni olmayana hile ve haset edersen o hasetten gönül kararır. Tanrı erlerinin ayakları altına toprak at!
O vezirciğin yaratılışı hasettendi, onun için abes yere kulağını, burnunu yele verdi! O ümitle ki haset iğnesinden akan zehirle mahzunları ta canlarından zehirliye.
Hasetten burnunu koparan kişi, kendisini kulaksız ve burunsuz bırakır. Burun, odur ki bir koku alsın ve kokuda, koku alanı bir yüzün bulunduğu tarafa götürsün. Kim koku almazsa burunsuzdur, koku da ancak din kokusudur.Bir koku alıp onun şükrünü eda etmiyen kimse, küfranı nimet etmiş ve kendi burnunu mahveylemiştir. Hem şükret, hem şükredenlere kul ol. Onların huzurunda ölerek ebedi hayat kazan! Vezir gibi sermayeyi, yol vuruculuktan edinme. Tanrı kullarını namazdan menetme.
O kafir vezir, din nasihatçisi olarak hile ile badem helvasına sarımsak karıştırmıştı!
Zevk sahibi olanlar onun sözünde acılık karışmış bir tat sezdiler.O, garezle karışık latif sözler söylemekte, gül sulu şeker şerbetinin içine zehir dökmekteydi. Sözünün dış yüzü, yolda çevik ol, diyordu. Ardından da cana, gevşek ol demekteydi.
Gümüşün dışı ak ve berraksa da el ve elbise ondan katran gibi bir hale hale gelir. Ateş kıvılcımlarıyla kızıl çehreli görünürse de onun yaptığı işin sonundaki karanlığa bak! Yıldırım, bakışta saf bir nurdan ibaret görünür;(fakat) göz nurunu çalmak (gözü kamaştırmak) onun hassasıdır.
Vezirin sözleri, uyanık ve zevk sahibi olanlardan başkaları için bir boyun halkasıydı(onun sözlerini kabul etmişler,ona uymuşlardı).Vezir padişahtan altı ay ayrı kaldı, bu müddet zarfında İsa'ya uyanlara penah oldu. Halk umumiyetle dinini de, gönlünü de ona ısmarladı. Onun emir ve hükmü önünde herkes, can feda ediyordu.
Padişahla onun arasında haber gidip geliyordu. Padişah, ona gizlice vahitlerde bulunuyordu.
*Nihayet muradının hasıl olması, hıristiyanların toprağını yele vermesi için. Padişah "Ey devletli vezirim, vakit geldi, kalbini gamdan tez kurtar"diye mektup yazdı. Vezir de "padişahım; işte şimdicik İsa dinine fitneler salma işindeyim" diye cevap verdi.
Hükümetleri zamanında, İsa kavminin on iki emri vardır.Her fırka bir emre tabiydi; kendi beyine tamah yüzünden kul olmuştu.Bu on iki emirler kavimleri, o kötü vezire bağlanmışlardı.Hepsi, onun sözüne itimad ediyordu, hepsi onun mesleğine uymuştu.O, öl, der demez her emir hemen o anda ölürdü.
Vezir, her emrin adına birer tomar düzdü. Her tomarın yazısı, başka bir olaydı.
Her birinin hükmü başka bir çeşittir. Bu baştan aşağıya kadar ona aykırıdır.Birinde riyazat ve açlık yolunu tövbenin rüknü, Tanrı'ya dönüşün şartı yapmış.
Birinde "Riyazat faydasızdır, bu yolda cömertlikten başka kurtuluş yoktur" demişti.
Birinde demişti ki: "Senin açlık çekişin, mal verişin mabuduna şirk koşmadır. Gam ve rahat zamanında Tanrı'ya dayanmak ve tamamiyle teslim olmaktan gayri hepsi hiledir, tuzaktır."
Öbüründe demişti ki: "Vacip olan hizmettir, yoksa tevekkül düşüncesi suçtan ibarettir."
Birinde; "Dindeki emir ve nehiyler, yapmak için değil, aczimizi bildirmek içindir. Ta ki onlardan aciz olduğumuzu görelim de Tanrı kudretini bilelim, anlayalım" demişti.
Öbüründe, "Kendi aczini görme, uyan, kendine gel; o aczi görüş, küfranı nimettir. Kendi kudretini gör ki bu kudret ondandır. Kudretini, nimeti bil ki, kudret odur" demişti.
Birinde demişti ki: "Bu ikisinden de geç, nazarına her ne sığarsa put olur!"
Öbüründe; "Bu mumu söndürme ki bu görüş, meclise mum mesabesindedir. Eğer nazardan ve hayalden geçersen gece yarısı visal mumunu söndürmüş olursun" demişti.
Birinde demişti ki: "Söndür, hiç korkma ki yüz binlerce karşılığını göresin. Çünkü nazar mumunu söndürmekle can mumu artar, kuvvet bulur. Sabrının yüzünden Leyla'n Mecnun olur! Kim, zahitliği yüzünden dünyayı terk ederse dünya onun önüne çok, daha çok gelir!"
Başka birinde; "Hak sana ne verdiyse onu icat ederken tatlılaşmıştır, kolaylaştırmıştır. Onu güzelce al; kendini zahmete sokma" demişti.
Birinde demişti ki: "Kendine ait olanı terk et, çünkü tabiatının kabul ettiği, merduttur, kötüdür. Birbirine aykırı yollar, nefse kolaydır, herkese bir din, can olmuştur,eğer Hak'kın din işlerini kolaylaştırması, doğru bir yol olsaydı her yahudi ve mecusi, Tanrı'yı duyar, anlardı" demişti.
Öbüründe demişti ki: "Kolay, odur ki gönlü hayatı ve canın gıdası ola. Tabiatın hoşlandığı her şey, vakti geçince, çorak yere ekilmiş tohum gibi mahsul vermez. Onun mahsulü, pişmanlıktan başka bir şey olmaz; onun kazancı, sahibine ziyandan başka bir şey getirmez. O zevk, sonunda da önünde olduğu gibi kolay ve hoş görünmez; nihayette adı güç olur, güçlenmiş bir hale gelir.
Sen güçlendirilmişle, kolaylaştırılmışı, birbirinden ayırdet; bunun yüzünü de sonuna nazaran gör, onun yüzünü de sonuna nazaran"Bir tomarda da; "Bir üstad ara. Akıbeti görme hassasını nesepte (şunun bunun soyundan gelmiş olmakta ve bununla öğünende) bulamazsın.
Her çeşit din salikleri üstad aramaksızın, peygamberlere tabi olmaksızın işlerin akibetlerini gördüler, kendi akıllarınca netice hakkında istidlallerde bulundular da bu yüzden hata ve dalalete düştüler. Akıbet, görme elle dokunmuş, örülmüş değildir. Böyle olsaydı dinlerde nasıl ayrılık olurdu?" demişti.
Bir tanesinde demişti ki: "Usta da sensin, çünkü ustayı da sen tanırsın. Er ol erlerin maskarası olma; kendi başının çaresine bak sersemleşme."
Bir diğerine; "Bunların hepsi birdir. İki gören kimse şaşı adamcağızdır" demiş.Bir tomarda da; "Yüz, nasıl bir olur, bunu kim düşünür, meğer ki deli olsun! Bunların her biri, öbürünün zıddıdır. Gayrı zehirle şeker nice bir olur? Zehirden de şekerden de geçmedikçe vahdet bahçesinden nice koku alabilirsin? demişti.
O İsa dinine düşman olan vezir bu tarz da bu çeşitte on iki tomar yazdı.
İhtilaf; gidiş tarzındadır, yolun hakikatinde değil
O, İsa'nın bir renkte oluşundan koku alınamamıştı. O, İsa küpünün mizacından huy kapmamıştı.
Yüz renkli elbise, İsa'nın saf küpünden saba rüzgarı gibi sade ve latif bir hale gelir, tek bir renge boyanırdı. Birlikteki bu tek renklilik, insana usanç ve sıkıntı veren tek renklilik değildir.
Belki o tek renk deniz gibidir, ona dalanlar da balık gibi hayat ve neşe içindedirler. Karada gerçi binlerce renk var, ama balıkların kurulukla cengi var!
Misal olarak söylenen balık kimdir, deniz nedir ki yüce ve ulu padişah, ona benzesin!Varlık alemindeki yüz binlerce denizler ve balıklar, o ikram ve ihsan huzurunda secde ederler.
Nice ihsan yağmuru yağdı da deniz, inciler saçıcı bir hale geldi. Nice kerem güneşi nur saçtı da bulut ve deniz cömertlik öğrendi. Suya ve toprağa zatının ışığı vurdu da o sebeple yeryüzü, tane ve tohum kabul eder oldu.
Toprak emindir; ona her ne ekersen ihanet görmeksizin onun cinsini toplar, devşirirsin.Toprak bu eminliği o eminlikten bulmuştur, çünkü adalet güneşi ona nur saçmıştır.
İlk bahar, Hak fermanı getirmedikçe, toprak sırrını nice açığa vurur? O, öyle bir cömert ve vericidir ki bu haberleri, bu eminliği ve bu doğruluğu bir cemada , kuru yeryüzüne vermiştir. Fazıl ve ihsanı, kuru toprağı haberdar eder, kahır ve celali de akıllı insanları kör eyler.
Canda, gönülde o coşmaya takat yoktur. Kime söyliyeyim? Cihanda bir tek kulak yok! Nerede bir kulak varsa; onun yüzünden, göz oldu. Nerede bir taş varsa; onun lütfiyle yeşim taşına döndü.
Kimyayı meydana getiren o dur, kimya ne oluyor ki? Mucize bağışlayıcıdır,simya ne oluyor ki? Benim bu öğüşüm, öğmeyi terk etmenin ta kendisidir; çünkü bu öğüş, varlık delilidir, varlık ise hatadır.Onun varlığına karşı yok olmak gerektir:onun huzurunda varlık nedir? Manasız bir şeyden ibarettir! Varlık kör olsaydı... Ondan erirdi, güneşin hararetini tanır, anlardı. Bu zahiri vucudun Allah'ın varlığıyla var olduğunu bilmemesi körlüğüne delildir.
Padişah gibi vezir de cahil ve gafildi. Varlığı vacip olan Kadim Tanrı ile pençeleşiyordu. Öyle kudretli bir Tanrı ile pençeleşiyordu ki bir anda yoktan bu gibi yüz tanesini var eder.
Senin gözüne kendini görmek hassasını verince nazarında alem gibi yüzlerce alem meydana getirir. Her ne kadar dünya senin yanında azametli ve nihayetsizse de bil ki kudrete karşı bir zerre bile değildir. Zaten bu alem sizin canlarınızın hapishanesidir; uyanın, o tarafa gidin! Zira o taraf sizin sahranız, mesire yerinizdir.
Bu alemin hududu vardır, o alem ise esasen hadsizdir. Nakış ve suret, o manaya settir,maniadır.
Firavun'un yüz binlerce mızrağını tek bir Musa'nın bir tanecik asası ile kırdı.Yüz binlerce Calinus'un yüz binlerce hekimlik hünerleri vardı; İsa'nın ve nefesinin yanında batıl oldu. Yüz binlerce şiir defterleri vardı, bir tek Ümmi'nin kitabına karşı ayıp ve ar haline geldi.
Aşağılık olmayan kişi böyle galip Tanrı huzurunda niçin ölmesin.Çok dağ gibi gönüller kopardı. Kurnaz kuşu, iki ayağından asakoydu. Akıl ve zekada kemale ermekle Tanrı'ya varılmaz. Padişahın fazıl ve ihsanı aczini bilen kişiden başkasını kabul etmez.
Hey gidi hey... Çok köşe, bucak kazıcı ve hazine doldurucular; o kurup duran kişiye, o öküze(vezire) maskara oldular. Öküz kimdir ki sen onun maskarası olasın.
Bir kadının kötü işten yüzü sararınca, utanınca Tanrı, onu çarpıp Zühre yıldızı yaptı. Bir kadını Zühre yapmak çarpma oldu da balçık haline geliş, çarpılma değil midir? Be inatçı!!!Ruh seni en yüksek göklere çıkarırken sen en aşağılıklara, su ve çamura doğru gittin.Akılların bile imrendiği öyle bir varlığı, bu alçaklık yüzünden değiştin. Şimdi bak, bu senin kendini çarpman nasıl? O çarpılma yanında bu, gayet aşağı. Himmet atını yıldız cihetine sürdün, nücum ilmi ile uğraştın da secde edilmiş Adem'i tanımadın!
Ey hayırsız evlat! Nihayet sen Ademoğlusun, ne vakte dek alçaklığı şeref sayarsın.Niceye dek "ben alemi zaptedeyim, bu cihanı kendi varlığımla doldurayım" dersin?Dünyayı baştan başa kar kaplasa güneşin harareti, bir görünüşte onu eritir.
O vezirin vebalini de, daha onun gibi yüz binlercesinin vebalini de Tanrı bir kıvılcımla yok eder. O, aslı olmayan hayelleri, tamamı ile hikmet yapar; o, zehirli suyu şerbet haline getirir.O zan ve şüphe doğuran sözleri, hakikat ve yakin haline getirir. Kin ve adavet sebeblerinden dostluk ve muhabbet belirtir.
İbrahim'i ateş içinde besler; korkuyu, ruhun emniyeti ve selameti yapar. Onun sebep yakıcılığına hayranım. Onun hayallerinde Sofestai gibiyim.
O vezir kendince başka bir hile kurdu. Vaiz ve nasihati bırakıp halvete girdi. Müritleri yakıp yandırdı. Tam kırk elli gün halvette kaldı. Halk onun iştiyakından, hal ve tavrı ile sözünden, sohbetinden uzak düştükleri için deli oldular.Onlar yalvarıp sızlanıyorlardı, vezir ise halvette riyazattan iki büklüm olmuştu.
Hepsi birden"Biz sensiz kötü bir hale düştük, karışıklık içindeyiz, değneğini yeden birisi olmadıkça körün ahvali ne olur? İnayet et. Allah için olsun, bundan ziyade bizi kendinden ayırma! Bizler çocuk gibiyiz, sen bize dadısın; sen bizim üzerimize o gölgeyi döşe" demişlerdi.
Vezir dedi ki: "Ruhum dostlardan uzak değildir. Fakat dışarı çıkmaya izin yok. Emirler rica ve şefaate, müritler dil uzatmaya başladılar:"Ey kerem sahibi! Bu ne kötü talih ki sensiz gönülden de yetim kalmışızdır, dinden de. Sen bahaneler ediyorsun, biz ise dertle yürek yangınlığından soğuk soğuk ah edip duruyoruz. Biz senin sohbetine alışmışız. Biz senin hikmet sütünle beslenmişiz. Allah aşkına bize bu cefayı yapma; lütfen bu günü yarına bırakma! Gönlün razı olur mu, aşıkların, akıbet istifadesiz kalsınlar? Hepsi de karadaki balık gibi çırpınıyorlar. Suyu aç ırmağım bendini yık! Ey zamanede naziri olmayan zat! Allah aşkına halkın imdadına yetiş!"
Vezir dedi ki: "Dikkat ediniz, ey dedikodu düşkünleri! Dilden çıkan ve kulakla duyulan zahiri vaizleri arayanlar! Bu aşağılık duygu kulağına pamuk tıkayın, ten gözünden duygu başını çözün! O gizli kulağın pamuğu, baş kulağıdır, bu kulak sağır olmadıkça o can kulağı sağırdır. Hissiz, kulaksız, fikirsiz olur ki "İrcii-Tanrına geri dön" hitabını işitesiniz.
Sen uyanıklık dedikodusunda oldukça uyku sohbetinden nasıl olur da bir koku alabilirsin! Bizim sözümüz işimiz, hariçte yürümektedir. Batıni yürümek ise gökler üzerinde olur.
Cisim kuruluğu(bu alemi) gördü, çünkü kuruluktan (bu alemden) doğdu; can İsa'sı ayağını denize attı. Kuru cismin yürümesi, kuruya düştü, ama canın yürümesine gelince: Ayağını denizin ta ortasına bastı. Ömür kuruluk yolunda; gah dağ, gah deniz, gah ova aşarak geçip gittikten sonra...
Abıhayatı, nerede bulacaksın; deniz dalgalarını nerede yaracaksın? Kara dalgası, bizimkuruntularımız, anlayışımız ve fikrimizdir. Deniz dalgası ise kendinden geçiş, sarhoşluk ve yokluktur.
Sen bu sarhoşlukta oldukça o sarhoşluktan uzaksın. Bundan sarhoş oldukça o kadehten nefret eder durursun.Zahir dedikodusu toz gibidir. Kulak gibi bir müddet dinlemeyi adet edin!"
Hepsi birden dediler ki: "Ey bahane arayan hakim bu cefayı bize reva görme! Hayvana takati derecesinde yük yüklet. Zayıflara iktidarları nispetinde iş havale et!
Her kuşun yiyeceği lokma, kendine göredir. Nasıl olur da her kuş bir inciri(bütün olarak) yutabilir? Çocuğa süt yerine ekmek verirsen zavallı yavruyu öldü bil! Ondan sonra dişleri çıkınca kendi kendine onun içi ekmek ister.
Henüz kanadı çıkmayan kuş uçmaya kalkışırsa her yırtıcı kedinin lokması olur. Ama kanatlanınca o kendisinden teklifsizce,iyi ve kötü ıslık olmaksızın uçar.
Senin sözün Şeytan'ı susturur, senin lütuf ve keremin, bizim kulağımıza akıl ve fehim verir. Söyleyen, sen olunca kulağımız, tamam akıldan ibarettir.
Madem ki deniz sensin, kurumuz da denizdir! Ey (sekizinci gökteki) Simak burcundan (denizin dibindeki) balığa kadar her şey kendisinden nurlanmış olan! Seninle olunca yer, bize gökten daha iyidir. Sensiz, biz göğün ta üstünde bile karanlık içindeyiz.
Ey ay! Gayrı bu felek, nedir ki seninle mukayese edilebilsin? Göklerin süreta yüksekliği var. Mana yüzünden yükseklik temiz ruhundur. Süreta yükseklik, cisimlerindir, fakat mana huzurunda cisimler, isimlerden ibsrettir.
Vezir dedi ki: "Delillerinizi kısa kesiniz; nasihatimi can ve gönülden dinleyiniz. Emin isem, emin adam ittiham edilmez göğe ver desem bile!Eğer ben mahzı kemal isem kemali inkar nedir? Değilsem bu zahmet bu eziyet ne oluyor? Ben bu halvetten çıkmayacağım çünkü, kalp ahvali ile meşgulüm."
Hepsi birden dediler ki: "Ey vezir, inkar etmiyoruz, bizim sözümüz ağyarın sözü gibi değildir. Ayrılığından göz yaşlarımız akmakta, canımızın ta içinden ahu vahlar coşmakta!"
Çocuk dadı ile kavga etmez. Gerçi ne kötüyü bilir ne iyiyi... Fakat boyuna ağlar durur! Biz çenk gibiyiz sen mızrak vurmaktasın; inleme bizden değil, sen inliyorsun!
Biz ney gibiyiz bizdeki nağme senden. Kazanıp kaybetmede satranç oyunu gibiyiz; ey huyları güzel! Bizim kazanıp kaybetmemiz sendendir.
Ey bizim canımıza can olan! Biz kim oluyoruz ki seninle ortada olalım, görünelim! Biz yokuz. Varlıklarımız, fani suretle gösteren Vücud-u Mutlak olan sensin.
Biz umumiyetle aslanlarız ama bayrak üstüne resmedilmiş aslanlar! Onların zaman zaman hareketleri, hamleleri rüzgardandır. Hareketimiz de, varlığımız da senin vergindir. Varlığımız umumiyetle senin icadındır. Yoksa varlık lezzetini gösterdin.
Yok olanı kendine aşık eylemiştin! O İn'am ve ihsanın lezzetini... mezeyi, şarabı ve kadehi esirgeme!Esirgersen kim arayıp tarıyabilir? Nakış nakkaşla nasıl mücadele eder? Bize bizim efendimize bakma; kendi ikramına, kendi cömertliğine bak!
Biz yoktuk, mücadelemiz de yoktu. Senin lütfun bizim söylenmemiş sırlarımızı da işitiyordu. Nakış, nakkaşın ve kaleminin huzurunda ama karnındaki çocuk gibi aciz ve eli bağlıdır.
Kudret huzurunda bütün alem mahlukları, iğne önünde gergef gibi acizdir.Kudret gergefe bazen şeytan resmi, bazen insan resmi işler; gah neşe, gah keder nakşeder.Gergefin eli yok ki onu def için kımıldatsın; dili yok ki fayda, zarar hususunda ses çıkarsın.
Sen beytin tefsirini Kur'an dan oku Tanrı "Attığın zaman sen atmadın" dedi.Biz bir ok atarsak, atış, bizden değildir. Biz yayız, o yayla ok atan Tanrı'dır.Bu "cebir" değil, cebbarlığın manasıdır. Cebbarlığı anış da, ancak Tanrı'ya tazarru ve niyaz içindir.
Bizim figanımız muztar ve kudretsiz olduğumuzun delilidir. Yaptığımızdan utanmamız da elimizde ihtiyar olduğuna delildir.Yapıp yapmamada ihtiyarımız varsa utanma ne? Bu acıklanma, bu utanış, bu teeddüp ne? Hocaların şakirtleri terbiye etmesi niçin; fikir, neden tedbirlerden tedbirlere dönüyor?
Mesnevi'den Hikayeler 3
AHMED'E DOĞRU 1
Yahudiler içinde zalim, İsa düşmanı ve Hıristiyanları yakıp yandırır bir padişah vardı. İsa'nın devriyle, nöbet onundu. Musa'nın canı oydu, onun canı Musa. Şaşı padişah. Tanrı yolunda o iki Tanrı demsazını birbirinden ayırdı. Usta bir şaşıya "yürü, var, o şişeyi evden getir" dedi. Şaşı,"O iki şişeden hangisini getireyim? Açıkça söyle dedi. Usta dedi ki: "O iki şişe değildir. Yürü, şaşılığı bırak fazla görücü olma!" Şaşı, "Usta, beni paylama. Şişe iki" dedi. Usta dedi ki: "O iki şişenin birini kır!" Çırak birini kırınca ikiside gözden kayboldu.
İnsan taraf girlikten, hiddet ve şehvetten şaşı olur. Şişe birdi onun gözüne iki göründü. Şişeyi kırınca ne o şişe kaldı, ne öbürü. Hiddet ve şehvet insanı şaşı yapar; doğruluktan ayırır. Garez gelince hüner örtülür. Gönülden göze, yüzlerce perde iner. Kadı kalben rüşvet almaya karar verince zalimi, ağlayıp inleyen mazlumdan nasıl ayırt edebilir?
Padişah, yahudice kininden dolayı öyle bir şaşı oldu ki aman Ya Rabbi, aman! Musa dininin koruyucusuyum, arkasındayım diye yüz binlerce mazlum mümin öldürttü.
Padişahın öyle yol vurucu, öyle hilekar bir veziri vardı ki hile ile suyu bile düğümlerdi. Dedi ki: "Hıristiyanlar, canlarını korurlar ve dinlerini padişahtan gizlerler. Onları az öldür, çünkü öldürmede fayda yok, Dinin kokusu çıkmaz; misk ve öd ağacı değil ki! Yüz tane kılıf içinde gizli sırdır. Dışı sana malumdur ama içi aksine."
Padişah : "Peki söyle bakalım, ne yapalım; bu hususta ne hile ve tezvirde bulunalım, çaresi ne? Ne yapalım ki dünya da ne açık dindar, ne gizli din tutar bir Hıristiyan kalmasın" dedi
Vezir dedi ki: "Bana gazebederek hükmet, kulağımı elimi kestir; burnumu, dudağımı yardır! Ondan sonra beni dar ağacına götür. O esnada bir şefaatçi suçumun affını dilesin. Bu işi dört yol ağzı bir yerde, tellal pazarında yaptır. Ondan sonrada beni, huzurundan uzak bir şehre sür ki ben, onların arasına yüz türlü din kayıtsızlığı sokayım.
Bu halde diyeyim ki: ben gizli hıristiyanım; ey sır bilen Tanrı; sen benim gönlümü bilirsin!Padişah, benim imanımı anladı; taassuptan dolayı canıma kasdetti.
Dinimi padişahtan saklamak, onun dininden görünmek istedim. Padişah, benim sırlarımdan bir koku sezdi. Sözlerim huzurunda kusurlu göründü.
Dedi ki: "Sözlerin, içinde iğne olan ekmek gibidir. Benim gönlümden senin gönlüne pencere var. Ben o pencereden halini gördüm, artık lafını dinleyemem." Eğer İsa'nın ruhaniyeti bana imdat etmeseydi o, yahudicesine beni parça parça ederdi .İsa için başımla oynar, canımı verir ve bunu canıma yüz binlerce minnet bilirim. İsa'dan canımı sakınmam, fakat onun din bilgisine iyiden iyiye vakıfım. O pak dinin cahiller arasında mahvolması, bana dokunmakta.
İsa'ya şükrolsun ki biz, bu hak dine yol gösterici olduk. Belimizi zünnarla bağladığımızdan beri Yahudiden ve Yahudilikten kurtulduk. Ey halk; devir, İsa'nın devridir. Onun dininin sırlarını candan dinleyin!"
Vezir, bu hileyi, padişaha sayıp dökünce padişahın gönlünden endişeyi tamamiyle giderdi.
Padişah vezire, vezir ne dediyse yaptı.Halk, bu gizli ve hakikati meçhul hileden dolayı şaşırıp kaldı. Onu hıristiyanların oturdukları tarafa sürdü.Vezir de ondan sonra halkı davete başladı.
HIRİSTİYANLARIN VEZİRİN HİLESİNE İNANMALARI
Yüz binlerce hıristiyan, azar azar ozun etrafına toplandı.O onlara gizlice İncil'in, zünnarın ve namazın sırrını anlatmaktaydı.Görünüşte din hükümlerini anlatıyordu;fakat bu anlatış, hakikatte onları avlamak için ıslık ve tuzaktı.
Bunun için (gizli hileyi anlamak müşkül olduğundan) bazı Ezhab, Peygamber'den, azgın ve hilekar nefsin hilesini sorarlar;
"Nefis, ibadetlere ve candan gelen ihlasa gizli garezlerden ne karıştırır?" derlerdi.
Peygamber'den ibadetin faziletini ve sevabını arayıp sormazlar;"Apaçık ayıp hangisidir?"diye kötü huyları sorarlardı. Gülü kerevizden fark edercesine kıldan kıla,zerreden zerreye nefis hilesini tanır, bilirlerdi. Eshab'ın kılı kırk yaranları, umumiyetle o vaız ve beyana hayran olurlardı.
Hıristiyanlar tamamı ile ona gönül verdiler. Zaten avamın taklidinin kuvveti ne olabilir ki? Kalplerinin içine onun muhabbetini ektiler, onu İsa'nın halifesi sandılar. O ise hakikatte tek gözlü melun Deccal'dı.
Ey Tanrı, feryadımıza yetiş; sen ne güzel yardımcısın! Ey Tanrı, yüz binlerce tuzak ve yem var, bizler de yemsiz kalmış halis kuşlar gibiyiz. Her an yeni bir tuzağa tutuluyoruz, istersek her birimiz, birer doğan ve simurk olalım.
Sen bizi her zaman tuzaktan kurtarmaktasın. Ey gani ve müstağni Tanrı, biz yine bir tuzağa doğru gitmekteyiz! Biz bu ambarda buğday biriktirmede, toplanan buğdayı yine kaybetmekteyiz. Biz, bu vahşi mahluklar topluluğu, düşünmüyoruz ki buğdayın noksanlaşması farenin hilesindendir. Fare, ambarımızı deldikçe, hilesinden ambar harab olmuştur. Ey can, önce farenin şerrini defet, sonra buğday biriktirmeye çalış, çabala!
O büyükler büyüğünün haberlerinden birini dinle: "Huzuru kalb olmadıkça namaz tamam olmaz." Eğer bizim ambarımızda hırsız bir fare yoksa kırk yıllık ibadet buğdayı nerde?Her günlük azar azar sadikane ibadet taneleri niçin bu ambarımızda toplanmıyor?
Çakmak demirinden birçok ateş yıldızı sıçradı, o yanmış gönül, onları kabul edip çekti.Ama karanlıkta bir hırsız, gizlice kıvılcımlara parmak basmakta.Onları,felekte bir çırağ parlamasın diye, birer birer söndürmekte.
İnayetlerin bizimle oldukça o bayağı hırsızlardan bize nice ve ne vakit korku olabilir? Bir adımda binlerce tuzak olsa, sen bizimle oldukça hiç gam yok! Her gece ten tuzağından ruhları kurtarmakta, tahtaları sökmektesin.
Ruhlar her gece bu kafesten kurtulurlar, ne kimsenin hakimi,ne de mahkumu olmayarak feragate ulaşırlar. Geceleyin zindan haberleri yoktur, sultana mensup davetliler, geceleyin devletten haberdar değildirler.Ne gam var, ne kar ve ne zarar düşüncesi.Ne bu filan kadının hayali, ne o filan erkeğin kuruntusu!
Arifin hali , uyanıkken de budur, Tanrı"onlar uykudadırlar" dedi. Bunu inkar etme.Onlar gece gündüz dünya ahvalinden uykudadırlar;Rabbin elinde evirip çevirdiği kalem gibidirler.Yazı esnasında eli görmeyen kimse, kalemin hareketini kalemden sanır.Tanrı arifin bu halinden halka pek az bir miktarını gösterdi; halkı ise hisse mensup uyku kapladı(gaflete dalıp arifi anlamadılar.) Onların canı:sırrına akıl almaz sahraya gitti.Ruhlarıda istirahatte, bedenleri de.Sonra tekrar bir ıslıkla onları tuzağa çeker, hepsini teklif kaydine düşürürsün.
*Sabah vaktinin nuru baş kaldırıp feleğin altın gerkesi kanat çırpınca, Sabahı zuhura getiren, İsrafil gibi, herkesi o diyardan suret alemine getirir; Yayılmış ruhları cisim yapar, her cismide tekrar gebe bırakır. Can atlarını eğersiz kor; bu, "uyku ölümün kardeşidir"sırrıdır.
Fakat gündüzün geri gelmeleri için ayaklarını uzun bir bağla bağlar.Ta ki o çayırdan, onu geri çeke ve otlaktan yine yük altına getire.Keşki Eshab-ı kehf gibi, yahut Nuh'un gemisi gibi bu ruhu koruyaydı. Da bu fikir, bu göz ve kulak;şu uyanıklık ve akıl tufanından kurtulaydı. Dünyada nice Eshab-ı Kehf vardır ki bu zamanda senin yanıbaşında ve önündedir. Mağara da , dost da onunla terennüm etmektir. Ne fayda, senin gözünde ve kulağında mühür var?
Halife, Leyla'ya dedi ki:"Sen o musun ki Mecnun, senin aşkından perişan oldu ve kendini kaybetti.Sen başka güzellerden güzel değilsin." Leyla, "Sus, çünkü sen mecnun değilsin" diye cevap verdi.
Uyanık olan daha ziyade uykudadır. Onun uyanıklığı uykusundan beterdir. Canımız hak uyanı olmazsa uyanıklık, bizim için iki dağ arasındaki boğaz ve geçit gibidir. Canın; her gün hayalin tekmesini yemeden, ziyandan, faydadan, elden çıkarma, kaybetme korkusundan. Ne temizliği kalır, letafeti, ne kuvveti, ne de göklere çıkacak yolu!
Uyumuş ona derler ki o,her hayalden ümitlenir, onunla konuşur; Uykuda Şeytan'ı Huri gibi görür, sonra şehvetle Şettan'a erlik suyu döker.Nesil tohumunu çorağa dökünce uyanır, kendine gelir, hayalde ondan kaçar. O rüyadan elde ettiği baş ağrısı, beden pisliğidir. Ah o zahirde görünen, hakikatte görünmeyen, aslı olmayan hayalden!
Kuş havadadır, gölgesi yerde kuş gibi uçar görünür.Ahmağın biri, o gölgeyi avlamaya kalkışır, takati kalmayıncaya kadar koşar. O gölgenin havadaki kuşun aksi olduğundan; o gölgenin aslının nerde bulunduğundan haberi yok! Gölgeye doğru ok atar. Bu araştırma yüzünden okluk bomboş kalır.
Ömrünün okluğu boşaldı. Ömür gitti; gölge avı ardında koşmada yandı eridi! Bir kişinin dadısı, tanrı gölgesi olursa onu gölgeden ve hayalden kurtarır.Tanrıya kul olan, Tanrı gölgesidir. O bu alemden ölmüş, Tanrı ile dirilmiştir. Fırsatı kaçırmadan ve şüphe etmeksizin onun eteğine sarıl ki ahir zamanın sonundaki fitnelerden kurtulasın.
Tanrı gölgeyi nasıl uzattı (ayeti) evliyanın nakşidir. Çünkü veli , Tanrı güneşi nurunun delilidir. Bu yolda bu delil olmaksızın yürüme, Halil gibi "Ben batanları sevmem de"! Yürü, gölgeden bir güneş bul. Şah Şems-i Tebrizi'nin eteğine yapış! Bu düğün ve gelinin bulunduğu yerin yolunu bilmezsen Hak ziyası Hüsameddin'den sor!
Haset yolda gırtlağına sarılsa... bil ki İblis'in tuğyanı hasettir. Çünkü o, haset yüzünden Adem'den arlanır... Kutlulukla haset yüzünden savaşır. Yolda bundan daha güç geçit yoktur. Ne kutludur o kişi ki yoldaşı, haset değildir. Bu beden, haset evi olagelmiştir. Soy sop hasetten bulaşık bir hale düşer. Ten haset evidir ama Tanrı, o teni tertemiz etmiş, arıtmıştır.
"Evimi temizleyin" ayeti beden temizliğini bildirir. Bedenin tılsımı toprağa mensupsa da hakikatte nur definesidir. Sen (hakikatte) teni olmayana hile ve haset edersen o hasetten gönül kararır. Tanrı erlerinin ayakları altına toprak at!
O vezirciğin yaratılışı hasettendi, onun için abes yere kulağını, burnunu yele verdi! O ümitle ki haset iğnesinden akan zehirle mahzunları ta canlarından zehirliye.
Hasetten burnunu koparan kişi, kendisini kulaksız ve burunsuz bırakır. Burun, odur ki bir koku alsın ve kokuda, koku alanı bir yüzün bulunduğu tarafa götürsün. Kim koku almazsa burunsuzdur, koku da ancak din kokusudur.Bir koku alıp onun şükrünü eda etmiyen kimse, küfranı nimet etmiş ve kendi burnunu mahveylemiştir. Hem şükret, hem şükredenlere kul ol. Onların huzurunda ölerek ebedi hayat kazan! Vezir gibi sermayeyi, yol vuruculuktan edinme. Tanrı kullarını namazdan menetme.
O kafir vezir, din nasihatçisi olarak hile ile badem helvasına sarımsak karıştırmıştı!
Zevk sahibi olanlar onun sözünde acılık karışmış bir tat sezdiler.O, garezle karışık latif sözler söylemekte, gül sulu şeker şerbetinin içine zehir dökmekteydi. Sözünün dış yüzü, yolda çevik ol, diyordu. Ardından da cana, gevşek ol demekteydi.
Gümüşün dışı ak ve berraksa da el ve elbise ondan katran gibi bir hale hale gelir. Ateş kıvılcımlarıyla kızıl çehreli görünürse de onun yaptığı işin sonundaki karanlığa bak! Yıldırım, bakışta saf bir nurdan ibaret görünür;(fakat) göz nurunu çalmak (gözü kamaştırmak) onun hassasıdır.
Vezirin sözleri, uyanık ve zevk sahibi olanlardan başkaları için bir boyun halkasıydı(onun sözlerini kabul etmişler,ona uymuşlardı).Vezir padişahtan altı ay ayrı kaldı, bu müddet zarfında İsa'ya uyanlara penah oldu. Halk umumiyetle dinini de, gönlünü de ona ısmarladı. Onun emir ve hükmü önünde herkes, can feda ediyordu.
Padişahla onun arasında haber gidip geliyordu. Padişah, ona gizlice vahitlerde bulunuyordu.
*Nihayet muradının hasıl olması, hıristiyanların toprağını yele vermesi için. Padişah "Ey devletli vezirim, vakit geldi, kalbini gamdan tez kurtar"diye mektup yazdı. Vezir de "padişahım; işte şimdicik İsa dinine fitneler salma işindeyim" diye cevap verdi.
Hükümetleri zamanında, İsa kavminin on iki emri vardır.Her fırka bir emre tabiydi; kendi beyine tamah yüzünden kul olmuştu.Bu on iki emirler kavimleri, o kötü vezire bağlanmışlardı.Hepsi, onun sözüne itimad ediyordu, hepsi onun mesleğine uymuştu.O, öl, der demez her emir hemen o anda ölürdü.
Vezir, her emrin adına birer tomar düzdü. Her tomarın yazısı, başka bir olaydı.
Her birinin hükmü başka bir çeşittir. Bu baştan aşağıya kadar ona aykırıdır.Birinde riyazat ve açlık yolunu tövbenin rüknü, Tanrı'ya dönüşün şartı yapmış.
Birinde "Riyazat faydasızdır, bu yolda cömertlikten başka kurtuluş yoktur" demişti.
Birinde demişti ki: "Senin açlık çekişin, mal verişin mabuduna şirk koşmadır. Gam ve rahat zamanında Tanrı'ya dayanmak ve tamamiyle teslim olmaktan gayri hepsi hiledir, tuzaktır."
Öbüründe demişti ki: "Vacip olan hizmettir, yoksa tevekkül düşüncesi suçtan ibarettir."
Birinde; "Dindeki emir ve nehiyler, yapmak için değil, aczimizi bildirmek içindir. Ta ki onlardan aciz olduğumuzu görelim de Tanrı kudretini bilelim, anlayalım" demişti.
Öbüründe, "Kendi aczini görme, uyan, kendine gel; o aczi görüş, küfranı nimettir. Kendi kudretini gör ki bu kudret ondandır. Kudretini, nimeti bil ki, kudret odur" demişti.
Birinde demişti ki: "Bu ikisinden de geç, nazarına her ne sığarsa put olur!"
Öbüründe; "Bu mumu söndürme ki bu görüş, meclise mum mesabesindedir. Eğer nazardan ve hayalden geçersen gece yarısı visal mumunu söndürmüş olursun" demişti.
Birinde demişti ki: "Söndür, hiç korkma ki yüz binlerce karşılığını göresin. Çünkü nazar mumunu söndürmekle can mumu artar, kuvvet bulur. Sabrının yüzünden Leyla'n Mecnun olur! Kim, zahitliği yüzünden dünyayı terk ederse dünya onun önüne çok, daha çok gelir!"
Başka birinde; "Hak sana ne verdiyse onu icat ederken tatlılaşmıştır, kolaylaştırmıştır. Onu güzelce al; kendini zahmete sokma" demişti.
Birinde demişti ki: "Kendine ait olanı terk et, çünkü tabiatının kabul ettiği, merduttur, kötüdür. Birbirine aykırı yollar, nefse kolaydır, herkese bir din, can olmuştur,eğer Hak'kın din işlerini kolaylaştırması, doğru bir yol olsaydı her yahudi ve mecusi, Tanrı'yı duyar, anlardı" demişti.
Öbüründe demişti ki: "Kolay, odur ki gönlü hayatı ve canın gıdası ola. Tabiatın hoşlandığı her şey, vakti geçince, çorak yere ekilmiş tohum gibi mahsul vermez. Onun mahsulü, pişmanlıktan başka bir şey olmaz; onun kazancı, sahibine ziyandan başka bir şey getirmez. O zevk, sonunda da önünde olduğu gibi kolay ve hoş görünmez; nihayette adı güç olur, güçlenmiş bir hale gelir.
Sen güçlendirilmişle, kolaylaştırılmışı, birbirinden ayırdet; bunun yüzünü de sonuna nazaran gör, onun yüzünü de sonuna nazaran"Bir tomarda da; "Bir üstad ara. Akıbeti görme hassasını nesepte (şunun bunun soyundan gelmiş olmakta ve bununla öğünende) bulamazsın.
Her çeşit din salikleri üstad aramaksızın, peygamberlere tabi olmaksızın işlerin akibetlerini gördüler, kendi akıllarınca netice hakkında istidlallerde bulundular da bu yüzden hata ve dalalete düştüler. Akıbet, görme elle dokunmuş, örülmüş değildir. Böyle olsaydı dinlerde nasıl ayrılık olurdu?" demişti.
Bir tanesinde demişti ki: "Usta da sensin, çünkü ustayı da sen tanırsın. Er ol erlerin maskarası olma; kendi başının çaresine bak sersemleşme."
Bir diğerine; "Bunların hepsi birdir. İki gören kimse şaşı adamcağızdır" demiş.Bir tomarda da; "Yüz, nasıl bir olur, bunu kim düşünür, meğer ki deli olsun! Bunların her biri, öbürünün zıddıdır. Gayrı zehirle şeker nice bir olur? Zehirden de şekerden de geçmedikçe vahdet bahçesinden nice koku alabilirsin? demişti.
O İsa dinine düşman olan vezir bu tarz da bu çeşitte on iki tomar yazdı.
İhtilaf; gidiş tarzındadır, yolun hakikatinde değil
O, İsa'nın bir renkte oluşundan koku alınamamıştı. O, İsa küpünün mizacından huy kapmamıştı.
Yüz renkli elbise, İsa'nın saf küpünden saba rüzgarı gibi sade ve latif bir hale gelir, tek bir renge boyanırdı. Birlikteki bu tek renklilik, insana usanç ve sıkıntı veren tek renklilik değildir.
Belki o tek renk deniz gibidir, ona dalanlar da balık gibi hayat ve neşe içindedirler. Karada gerçi binlerce renk var, ama balıkların kurulukla cengi var!
Misal olarak söylenen balık kimdir, deniz nedir ki yüce ve ulu padişah, ona benzesin!Varlık alemindeki yüz binlerce denizler ve balıklar, o ikram ve ihsan huzurunda secde ederler.
Nice ihsan yağmuru yağdı da deniz, inciler saçıcı bir hale geldi. Nice kerem güneşi nur saçtı da bulut ve deniz cömertlik öğrendi. Suya ve toprağa zatının ışığı vurdu da o sebeple yeryüzü, tane ve tohum kabul eder oldu.
Toprak emindir; ona her ne ekersen ihanet görmeksizin onun cinsini toplar, devşirirsin.Toprak bu eminliği o eminlikten bulmuştur, çünkü adalet güneşi ona nur saçmıştır.
İlk bahar, Hak fermanı getirmedikçe, toprak sırrını nice açığa vurur? O, öyle bir cömert ve vericidir ki bu haberleri, bu eminliği ve bu doğruluğu bir cemada , kuru yeryüzüne vermiştir. Fazıl ve ihsanı, kuru toprağı haberdar eder, kahır ve celali de akıllı insanları kör eyler.
Canda, gönülde o coşmaya takat yoktur. Kime söyliyeyim? Cihanda bir tek kulak yok! Nerede bir kulak varsa; onun yüzünden, göz oldu. Nerede bir taş varsa; onun lütfiyle yeşim taşına döndü.
Kimyayı meydana getiren o dur, kimya ne oluyor ki? Mucize bağışlayıcıdır,simya ne oluyor ki? Benim bu öğüşüm, öğmeyi terk etmenin ta kendisidir; çünkü bu öğüş, varlık delilidir, varlık ise hatadır.Onun varlığına karşı yok olmak gerektir:onun huzurunda varlık nedir? Manasız bir şeyden ibarettir! Varlık kör olsaydı... Ondan erirdi, güneşin hararetini tanır, anlardı. Bu zahiri vucudun Allah'ın varlığıyla var olduğunu bilmemesi körlüğüne delildir.
Padişah gibi vezir de cahil ve gafildi. Varlığı vacip olan Kadim Tanrı ile pençeleşiyordu. Öyle kudretli bir Tanrı ile pençeleşiyordu ki bir anda yoktan bu gibi yüz tanesini var eder.
Senin gözüne kendini görmek hassasını verince nazarında alem gibi yüzlerce alem meydana getirir. Her ne kadar dünya senin yanında azametli ve nihayetsizse de bil ki kudrete karşı bir zerre bile değildir. Zaten bu alem sizin canlarınızın hapishanesidir; uyanın, o tarafa gidin! Zira o taraf sizin sahranız, mesire yerinizdir.
Bu alemin hududu vardır, o alem ise esasen hadsizdir. Nakış ve suret, o manaya settir,maniadır.
Firavun'un yüz binlerce mızrağını tek bir Musa'nın bir tanecik asası ile kırdı.Yüz binlerce Calinus'un yüz binlerce hekimlik hünerleri vardı; İsa'nın ve nefesinin yanında batıl oldu. Yüz binlerce şiir defterleri vardı, bir tek Ümmi'nin kitabına karşı ayıp ve ar haline geldi.
Aşağılık olmayan kişi böyle galip Tanrı huzurunda niçin ölmesin.Çok dağ gibi gönüller kopardı. Kurnaz kuşu, iki ayağından asakoydu. Akıl ve zekada kemale ermekle Tanrı'ya varılmaz. Padişahın fazıl ve ihsanı aczini bilen kişiden başkasını kabul etmez.
Hey gidi hey... Çok köşe, bucak kazıcı ve hazine doldurucular; o kurup duran kişiye, o öküze(vezire) maskara oldular. Öküz kimdir ki sen onun maskarası olasın.
Bir kadının kötü işten yüzü sararınca, utanınca Tanrı, onu çarpıp Zühre yıldızı yaptı. Bir kadını Zühre yapmak çarpma oldu da balçık haline geliş, çarpılma değil midir? Be inatçı!!!Ruh seni en yüksek göklere çıkarırken sen en aşağılıklara, su ve çamura doğru gittin.Akılların bile imrendiği öyle bir varlığı, bu alçaklık yüzünden değiştin. Şimdi bak, bu senin kendini çarpman nasıl? O çarpılma yanında bu, gayet aşağı. Himmet atını yıldız cihetine sürdün, nücum ilmi ile uğraştın da secde edilmiş Adem'i tanımadın!
Ey hayırsız evlat! Nihayet sen Ademoğlusun, ne vakte dek alçaklığı şeref sayarsın.Niceye dek "ben alemi zaptedeyim, bu cihanı kendi varlığımla doldurayım" dersin?Dünyayı baştan başa kar kaplasa güneşin harareti, bir görünüşte onu eritir.
O vezirin vebalini de, daha onun gibi yüz binlercesinin vebalini de Tanrı bir kıvılcımla yok eder. O, aslı olmayan hayelleri, tamamı ile hikmet yapar; o, zehirli suyu şerbet haline getirir.O zan ve şüphe doğuran sözleri, hakikat ve yakin haline getirir. Kin ve adavet sebeblerinden dostluk ve muhabbet belirtir.
İbrahim'i ateş içinde besler; korkuyu, ruhun emniyeti ve selameti yapar. Onun sebep yakıcılığına hayranım. Onun hayallerinde Sofestai gibiyim.
O vezir kendince başka bir hile kurdu. Vaiz ve nasihati bırakıp halvete girdi. Müritleri yakıp yandırdı. Tam kırk elli gün halvette kaldı. Halk onun iştiyakından, hal ve tavrı ile sözünden, sohbetinden uzak düştükleri için deli oldular.Onlar yalvarıp sızlanıyorlardı, vezir ise halvette riyazattan iki büklüm olmuştu.
Hepsi birden"Biz sensiz kötü bir hale düştük, karışıklık içindeyiz, değneğini yeden birisi olmadıkça körün ahvali ne olur? İnayet et. Allah için olsun, bundan ziyade bizi kendinden ayırma! Bizler çocuk gibiyiz, sen bize dadısın; sen bizim üzerimize o gölgeyi döşe" demişlerdi.
Vezir dedi ki: "Ruhum dostlardan uzak değildir. Fakat dışarı çıkmaya izin yok. Emirler rica ve şefaate, müritler dil uzatmaya başladılar:"Ey kerem sahibi! Bu ne kötü talih ki sensiz gönülden de yetim kalmışızdır, dinden de. Sen bahaneler ediyorsun, biz ise dertle yürek yangınlığından soğuk soğuk ah edip duruyoruz. Biz senin sohbetine alışmışız. Biz senin hikmet sütünle beslenmişiz. Allah aşkına bize bu cefayı yapma; lütfen bu günü yarına bırakma! Gönlün razı olur mu, aşıkların, akıbet istifadesiz kalsınlar? Hepsi de karadaki balık gibi çırpınıyorlar. Suyu aç ırmağım bendini yık! Ey zamanede naziri olmayan zat! Allah aşkına halkın imdadına yetiş!"
Vezir dedi ki: "Dikkat ediniz, ey dedikodu düşkünleri! Dilden çıkan ve kulakla duyulan zahiri vaizleri arayanlar! Bu aşağılık duygu kulağına pamuk tıkayın, ten gözünden duygu başını çözün! O gizli kulağın pamuğu, baş kulağıdır, bu kulak sağır olmadıkça o can kulağı sağırdır. Hissiz, kulaksız, fikirsiz olur ki "İrcii-Tanrına geri dön" hitabını işitesiniz.
Sen uyanıklık dedikodusunda oldukça uyku sohbetinden nasıl olur da bir koku alabilirsin! Bizim sözümüz işimiz, hariçte yürümektedir. Batıni yürümek ise gökler üzerinde olur.
Cisim kuruluğu(bu alemi) gördü, çünkü kuruluktan (bu alemden) doğdu; can İsa'sı ayağını denize attı. Kuru cismin yürümesi, kuruya düştü, ama canın yürümesine gelince: Ayağını denizin ta ortasına bastı. Ömür kuruluk yolunda; gah dağ, gah deniz, gah ova aşarak geçip gittikten sonra...
Abıhayatı, nerede bulacaksın; deniz dalgalarını nerede yaracaksın? Kara dalgası, bizimkuruntularımız, anlayışımız ve fikrimizdir. Deniz dalgası ise kendinden geçiş, sarhoşluk ve yokluktur.
Sen bu sarhoşlukta oldukça o sarhoşluktan uzaksın. Bundan sarhoş oldukça o kadehten nefret eder durursun.Zahir dedikodusu toz gibidir. Kulak gibi bir müddet dinlemeyi adet edin!"
Hepsi birden dediler ki: "Ey bahane arayan hakim bu cefayı bize reva görme! Hayvana takati derecesinde yük yüklet. Zayıflara iktidarları nispetinde iş havale et!
Her kuşun yiyeceği lokma, kendine göredir. Nasıl olur da her kuş bir inciri(bütün olarak) yutabilir? Çocuğa süt yerine ekmek verirsen zavallı yavruyu öldü bil! Ondan sonra dişleri çıkınca kendi kendine onun içi ekmek ister.
Henüz kanadı çıkmayan kuş uçmaya kalkışırsa her yırtıcı kedinin lokması olur. Ama kanatlanınca o kendisinden teklifsizce,iyi ve kötü ıslık olmaksızın uçar.
Senin sözün Şeytan'ı susturur, senin lütuf ve keremin, bizim kulağımıza akıl ve fehim verir. Söyleyen, sen olunca kulağımız, tamam akıldan ibarettir.
Madem ki deniz sensin, kurumuz da denizdir! Ey (sekizinci gökteki) Simak burcundan (denizin dibindeki) balığa kadar her şey kendisinden nurlanmış olan! Seninle olunca yer, bize gökten daha iyidir. Sensiz, biz göğün ta üstünde bile karanlık içindeyiz.
Ey ay! Gayrı bu felek, nedir ki seninle mukayese edilebilsin? Göklerin süreta yüksekliği var. Mana yüzünden yükseklik temiz ruhundur. Süreta yükseklik, cisimlerindir, fakat mana huzurunda cisimler, isimlerden ibsrettir.
Vezir dedi ki: "Delillerinizi kısa kesiniz; nasihatimi can ve gönülden dinleyiniz. Emin isem, emin adam ittiham edilmez göğe ver desem bile!Eğer ben mahzı kemal isem kemali inkar nedir? Değilsem bu zahmet bu eziyet ne oluyor? Ben bu halvetten çıkmayacağım çünkü, kalp ahvali ile meşgulüm."
Hepsi birden dediler ki: "Ey vezir, inkar etmiyoruz, bizim sözümüz ağyarın sözü gibi değildir. Ayrılığından göz yaşlarımız akmakta, canımızın ta içinden ahu vahlar coşmakta!"
Çocuk dadı ile kavga etmez. Gerçi ne kötüyü bilir ne iyiyi... Fakat boyuna ağlar durur! Biz çenk gibiyiz sen mızrak vurmaktasın; inleme bizden değil, sen inliyorsun!
Biz ney gibiyiz bizdeki nağme senden. Kazanıp kaybetmede satranç oyunu gibiyiz; ey huyları güzel! Bizim kazanıp kaybetmemiz sendendir.
Ey bizim canımıza can olan! Biz kim oluyoruz ki seninle ortada olalım, görünelim! Biz yokuz. Varlıklarımız, fani suretle gösteren Vücud-u Mutlak olan sensin.
Biz umumiyetle aslanlarız ama bayrak üstüne resmedilmiş aslanlar! Onların zaman zaman hareketleri, hamleleri rüzgardandır. Hareketimiz de, varlığımız da senin vergindir. Varlığımız umumiyetle senin icadındır. Yoksa varlık lezzetini gösterdin.
Yok olanı kendine aşık eylemiştin! O İn'am ve ihsanın lezzetini... mezeyi, şarabı ve kadehi esirgeme!Esirgersen kim arayıp tarıyabilir? Nakış nakkaşla nasıl mücadele eder? Bize bizim efendimize bakma; kendi ikramına, kendi cömertliğine bak!
Biz yoktuk, mücadelemiz de yoktu. Senin lütfun bizim söylenmemiş sırlarımızı da işitiyordu. Nakış, nakkaşın ve kaleminin huzurunda ama karnındaki çocuk gibi aciz ve eli bağlıdır.
Kudret huzurunda bütün alem mahlukları, iğne önünde gergef gibi acizdir.Kudret gergefe bazen şeytan resmi, bazen insan resmi işler; gah neşe, gah keder nakşeder.Gergefin eli yok ki onu def için kımıldatsın; dili yok ki fayda, zarar hususunda ses çıkarsın.
Sen beytin tefsirini Kur'an dan oku Tanrı "Attığın zaman sen atmadın" dedi.Biz bir ok atarsak, atış, bizden değildir. Biz yayız, o yayla ok atan Tanrı'dır.Bu "cebir" değil, cebbarlığın manasıdır. Cebbarlığı anış da, ancak Tanrı'ya tazarru ve niyaz içindir.
Bizim figanımız muztar ve kudretsiz olduğumuzun delilidir. Yaptığımızdan utanmamız da elimizde ihtiyar olduğuna delildir.Yapıp yapmamada ihtiyarımız varsa utanma ne? Bu acıklanma, bu utanış, bu teeddüp ne? Hocaların şakirtleri terbiye etmesi niçin; fikir, neden tedbirlerden tedbirlere dönüyor?
You have read 1 text from Turkish literature.
Next - Mesnevi'den Hikayeler - 03
- Parts
- Mesnevi'den Hikayeler - 01Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3710Total number of unique words is 204429.6 of words are in the 2000 most common words43.1 of words are in the 5000 most common words50.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 02Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3738Total number of unique words is 209027.1 of words are in the 2000 most common words39.7 of words are in the 5000 most common words46.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 03Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3690Total number of unique words is 206128.4 of words are in the 2000 most common words41.2 of words are in the 5000 most common words48.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 04Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3642Total number of unique words is 196429.3 of words are in the 2000 most common words42.4 of words are in the 5000 most common words50.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 05Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3602Total number of unique words is 204529.0 of words are in the 2000 most common words43.6 of words are in the 5000 most common words51.2 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 06Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3690Total number of unique words is 193428.2 of words are in the 2000 most common words42.1 of words are in the 5000 most common words50.0 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 07Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3680Total number of unique words is 202228.4 of words are in the 2000 most common words40.8 of words are in the 5000 most common words47.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 08Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3635Total number of unique words is 200129.7 of words are in the 2000 most common words41.9 of words are in the 5000 most common words49.7 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 09Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3599Total number of unique words is 197129.9 of words are in the 2000 most common words43.8 of words are in the 5000 most common words50.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 10Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3628Total number of unique words is 200829.1 of words are in the 2000 most common words42.6 of words are in the 5000 most common words49.2 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 11Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3657Total number of unique words is 194230.3 of words are in the 2000 most common words43.4 of words are in the 5000 most common words50.1 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 12Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3619Total number of unique words is 202329.1 of words are in the 2000 most common words43.0 of words are in the 5000 most common words50.1 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 13Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3506Total number of unique words is 200930.3 of words are in the 2000 most common words44.6 of words are in the 5000 most common words51.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 14Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3586Total number of unique words is 201227.7 of words are in the 2000 most common words41.1 of words are in the 5000 most common words47.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 15Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3637Total number of unique words is 195429.1 of words are in the 2000 most common words43.0 of words are in the 5000 most common words50.7 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 16Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3642Total number of unique words is 204829.1 of words are in the 2000 most common words42.9 of words are in the 5000 most common words50.1 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 17Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3694Total number of unique words is 194931.0 of words are in the 2000 most common words44.7 of words are in the 5000 most common words51.7 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 18Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3656Total number of unique words is 197129.2 of words are in the 2000 most common words43.3 of words are in the 5000 most common words49.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 19Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3684Total number of unique words is 196428.7 of words are in the 2000 most common words42.1 of words are in the 5000 most common words48.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 20Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3666Total number of unique words is 198828.9 of words are in the 2000 most common words42.9 of words are in the 5000 most common words50.0 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 21Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3719Total number of unique words is 206429.2 of words are in the 2000 most common words42.2 of words are in the 5000 most common words48.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 22Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3832Total number of unique words is 203130.1 of words are in the 2000 most common words43.6 of words are in the 5000 most common words50.5 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 23Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3726Total number of unique words is 200629.7 of words are in the 2000 most common words43.0 of words are in the 5000 most common words50.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 24Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3668Total number of unique words is 205027.5 of words are in the 2000 most common words41.0 of words are in the 5000 most common words48.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 25Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3741Total number of unique words is 197129.3 of words are in the 2000 most common words43.3 of words are in the 5000 most common words49.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 26Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3731Total number of unique words is 198329.5 of words are in the 2000 most common words42.6 of words are in the 5000 most common words50.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 27Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3711Total number of unique words is 208827.1 of words are in the 2000 most common words40.9 of words are in the 5000 most common words47.7 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 28Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3630Total number of unique words is 203728.1 of words are in the 2000 most common words41.5 of words are in the 5000 most common words48.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 29Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3653Total number of unique words is 203128.2 of words are in the 2000 most common words41.4 of words are in the 5000 most common words49.0 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 30Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3616Total number of unique words is 202429.7 of words are in the 2000 most common words43.4 of words are in the 5000 most common words49.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 31Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3707Total number of unique words is 201129.9 of words are in the 2000 most common words43.6 of words are in the 5000 most common words51.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 32Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3777Total number of unique words is 199230.3 of words are in the 2000 most common words44.0 of words are in the 5000 most common words52.2 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 33Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3683Total number of unique words is 190830.5 of words are in the 2000 most common words45.3 of words are in the 5000 most common words52.3 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 34Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3601Total number of unique words is 194531.0 of words are in the 2000 most common words46.1 of words are in the 5000 most common words53.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 35Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3716Total number of unique words is 194630.3 of words are in the 2000 most common words44.7 of words are in the 5000 most common words52.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 36Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3704Total number of unique words is 201029.5 of words are in the 2000 most common words43.3 of words are in the 5000 most common words51.0 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 37Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3628Total number of unique words is 196230.0 of words are in the 2000 most common words42.9 of words are in the 5000 most common words48.5 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 38Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3642Total number of unique words is 193728.8 of words are in the 2000 most common words42.6 of words are in the 5000 most common words50.1 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 39Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3685Total number of unique words is 197329.1 of words are in the 2000 most common words42.3 of words are in the 5000 most common words49.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 40Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3578Total number of unique words is 194229.5 of words are in the 2000 most common words43.3 of words are in the 5000 most common words50.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 41Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3779Total number of unique words is 189130.8 of words are in the 2000 most common words44.1 of words are in the 5000 most common words52.5 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 42Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3591Total number of unique words is 199728.4 of words are in the 2000 most common words41.8 of words are in the 5000 most common words48.3 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 43Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3600Total number of unique words is 201329.0 of words are in the 2000 most common words41.9 of words are in the 5000 most common words48.7 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 44Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3789Total number of unique words is 204128.8 of words are in the 2000 most common words41.6 of words are in the 5000 most common words49.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 45Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3662Total number of unique words is 199827.3 of words are in the 2000 most common words40.8 of words are in the 5000 most common words47.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 46Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3602Total number of unique words is 195028.9 of words are in the 2000 most common words41.9 of words are in the 5000 most common words48.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 47Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3826Total number of unique words is 198829.3 of words are in the 2000 most common words44.2 of words are in the 5000 most common words52.5 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 48Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3622Total number of unique words is 196130.3 of words are in the 2000 most common words42.5 of words are in the 5000 most common words50.3 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 49Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3720Total number of unique words is 199830.2 of words are in the 2000 most common words43.4 of words are in the 5000 most common words51.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 50Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3774Total number of unique words is 206028.2 of words are in the 2000 most common words41.9 of words are in the 5000 most common words50.3 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 51Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3721Total number of unique words is 203029.7 of words are in the 2000 most common words44.1 of words are in the 5000 most common words52.5 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 52Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3688Total number of unique words is 194930.2 of words are in the 2000 most common words42.9 of words are in the 5000 most common words50.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 53Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3799Total number of unique words is 191330.7 of words are in the 2000 most common words44.9 of words are in the 5000 most common words53.2 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 54Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3878Total number of unique words is 199430.0 of words are in the 2000 most common words43.7 of words are in the 5000 most common words50.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 55Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3764Total number of unique words is 203830.7 of words are in the 2000 most common words44.8 of words are in the 5000 most common words52.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 56Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3733Total number of unique words is 196130.8 of words are in the 2000 most common words45.8 of words are in the 5000 most common words53.3 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 57Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3763Total number of unique words is 204629.6 of words are in the 2000 most common words43.4 of words are in the 5000 most common words50.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 58Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3668Total number of unique words is 196529.8 of words are in the 2000 most common words43.8 of words are in the 5000 most common words50.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 59Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3574Total number of unique words is 189028.9 of words are in the 2000 most common words42.6 of words are in the 5000 most common words49.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 60Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3639Total number of unique words is 195829.6 of words are in the 2000 most common words43.2 of words are in the 5000 most common words50.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 61Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3698Total number of unique words is 194530.2 of words are in the 2000 most common words44.5 of words are in the 5000 most common words52.0 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 62Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3553Total number of unique words is 194930.6 of words are in the 2000 most common words43.6 of words are in the 5000 most common words50.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 63Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3729Total number of unique words is 195229.4 of words are in the 2000 most common words43.4 of words are in the 5000 most common words50.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 64Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3705Total number of unique words is 198929.0 of words are in the 2000 most common words42.4 of words are in the 5000 most common words49.3 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 65Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3686Total number of unique words is 195430.2 of words are in the 2000 most common words44.1 of words are in the 5000 most common words51.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 66Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3778Total number of unique words is 205831.1 of words are in the 2000 most common words44.6 of words are in the 5000 most common words51.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 67Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3637Total number of unique words is 197330.1 of words are in the 2000 most common words44.5 of words are in the 5000 most common words51.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 68Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3702Total number of unique words is 202028.3 of words are in the 2000 most common words40.6 of words are in the 5000 most common words48.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 69Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3675Total number of unique words is 203130.6 of words are in the 2000 most common words43.5 of words are in the 5000 most common words50.3 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 70Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3674Total number of unique words is 202029.4 of words are in the 2000 most common words42.8 of words are in the 5000 most common words50.1 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 71Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3664Total number of unique words is 198428.2 of words are in the 2000 most common words41.5 of words are in the 5000 most common words49.8 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 72Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3737Total number of unique words is 207328.5 of words are in the 2000 most common words41.5 of words are in the 5000 most common words49.2 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 73Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3599Total number of unique words is 199229.9 of words are in the 2000 most common words42.9 of words are in the 5000 most common words50.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 74Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3656Total number of unique words is 206626.6 of words are in the 2000 most common words40.9 of words are in the 5000 most common words47.6 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 75Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3704Total number of unique words is 203929.8 of words are in the 2000 most common words42.3 of words are in the 5000 most common words49.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 76Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3784Total number of unique words is 199131.8 of words are in the 2000 most common words45.9 of words are in the 5000 most common words53.3 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 77Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3608Total number of unique words is 203129.7 of words are in the 2000 most common words43.1 of words are in the 5000 most common words49.9 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 78Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3648Total number of unique words is 205329.8 of words are in the 2000 most common words42.4 of words are in the 5000 most common words49.0 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 79Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3659Total number of unique words is 208028.6 of words are in the 2000 most common words41.7 of words are in the 5000 most common words49.1 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 80Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 3811Total number of unique words is 205829.3 of words are in the 2000 most common words43.0 of words are in the 5000 most common words51.4 of words are in the 8000 most common words
- Mesnevi'den Hikayeler - 81Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.Total number of words is 2152Total number of unique words is 128037.2 of words are in the 2000 most common words50.0 of words are in the 5000 most common words56.8 of words are in the 8000 most common words