Tesla Anlaşılamamış Dahi - 10

Total number of words is 3717
Total number of unique words is 2063
25.6 of words are in the 2000 most common words
38.6 of words are in the 5000 most common words
45.5 of words are in the 8000 most common words
Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
"Yeryüzünün" diye yazacaktı Tesla sonradan hazırladığı raporunda "elektrik titreşimleri ile tam anlamıyla canlı olduğu saptandı; kısa süre içinde bu ilginç incelemenin içine çekilmiş hissettim kendimi. Bu tip bir araştırma için bu kadar uygun bir ortamın başka bir yerde daha bulunabileceğini zannetmiyorum."
Colorado'nun bu bölgesindeki yıldırım boşalmaları çok sık meydana geliyordu ve bu bazen çok şiddetli oluyor, bazen iki saat içinde yirmi bin deşarj gerçekleşiyordu ve hepsi de Tes-la'nın laboratuvarının yakın bir çevresinden gözlenebiliyordu. Birçoğu dallan tersyüz olmuş devasa ağaçları andırıyordu. Haziran ayının sonlarına doğru Tesla ilginç bir olayın farkına varacaktı: Aletleri uzaklarda meydana gelen deşarjlardan, yakınlarda olanlara nazaran daha çok etkileniyordu. "Bu kafamı iyiden iyiye karıştırdı" diye yazıyordu, "bunun nedeni ne olabilir?"
Bir gün gökyüzünde soğuk yıldızlar parlarken yürüyüşe çıktığı sırada aklına bir açıklama geldi. Aynı fikirler yıllar önce bazı konferanslar için hazırlanırken de aklına gelmişti ama o zaman bunları saçma bulmuş, bir kenara itmişti. "Yeniden aklımı kurcalamaya başladı" diye yazıyordu "Bir şekilde içgüdülerim harekete geçmişti ve büyük bir buluşun eşiğinde olduğumu hissetmiştim."

14. COLORADO'DA KARARTMA
"Tarih 3 Temmuz 1899'du. Bugünü asla unutmayacağım; bu, insanlık tarihi için büyük bir ilerleme anlamına gelen gerçeğin ilk deneysel kanıtı idi."
O akşam Tesla batıda toplanmaya başlayan elektrik yüklü bulutları izliyordu. Pek kısa bir süre içinde "hiddetinin büyük bir kısmını dağlara kustuktan sonra ovaya doğru ilerleyen" bir fırtına kopacaktı.
Güçlü ve sürekli yıldırım arklarının neredeyse düzenli zaman aralıklarıyla boşaldığını fark etmişti. Bir kayıt cihazını hazırlamış, elektrik aktivitesinin fırtına uzaklaştıkça azaldığını, en sonunda da kaybolup gittiğini tespit etmişti.
"Büyük bir heves ve beklenti içinde izlemeye devam ediyordum" diye yazmıştı günlüğüne. "Neden sonra pek kısa bir süre içinde belirtiler tekrar görünmeye başladılar, gittikçe daha çok güçlendiler ve doruk noktasına ulaştıktan sonra tekrar peyderpey etkilerini yitirerek yok oldular. Birçok kez aynı olay tekrar tekrar meydana geldi, ta ki belirli ölçümlerin de ortaya koyduğu gibi neredeyse sabit bir hızla ilerleyerek 300 kilometre uzaklığa çekilene kadar. Ama bu garip hareketlilik o zaman da bitmedi, azalmayan bir kudretle devam etti."
Kısa bir süre içinde bir konuda emin olacaktı: "Bu harika bir olaydı. Artık hiç şüphem yok: Durağan dalgaları gözlemlemekteydim."
Bu keşiflerin sonuçlarını şöyle özetleyecekti: "Ne kadar imkansız görünürse görünsün, bu gezegen, kocaman kütlesine karşın, sınırlı boyutları olan bir iletken gibi davranıyordu. Bu, sistemimle enerji nakletmenin ne büyük bir önemi olduğu konusunda beni tamamıyla ikna etmişti.
"Dünyanın dört bir yanına telsiz telgraf mesajları göndermek, daha önce de üzerinde durduğum gibi mümkündü ama iş bu kadarla da kalmıyordu, mesafeler ne olursa olsun sesi ve dahası enerjiyi de hiçbir kayıp söz konusu olmadan, telsiz iletebilmek olanak dahilindeydi."
Şimdi gerekli testlere girişmeden önce ekipmanını mükem-melleştirmesi gerekiyordu. Dünyanın herhangi bir noktasına enerji ve anlaşılabilir mesajların nakledilebilmesinin ancak iki yolla mümkün olabileceğini biliyordu; ya yüksek oranda transformasyonla, ya da rezonansın artırılması ile. Elektrik osilatör-leri ile yaptığı deneylerin sonunda şu sonuca varmıştı: Enerji naklinin en uygun yöntemi birincisi idi ancak radyoda olduğu gibi düşük oranlarda enerji nakli söz konusu olduğunda ikinci yöntem hiç şüphesiz en iyi yoldu. Olacaklar konusunda kendisine yol gösterebilecek bir tecrübe yaşanmamıştı daha önce. La-boratuvarı bu insan yapısı yıldırım ile havaya da uçabilirdi ama bu da göze alınabilecek risklerden biriydi sadece.
Kararlaştırılan gece gayet düzgün bir şekilde Prens Albert stili takımını giymişti, beyefendi eldivenleri ve siyah melon şapkası bütünü tamamlıyordu. İstasyona geldiğinde cesur Czito'yu kendisini bekliyor bulacaktı. Czito şalteri indirecekti, bu sayede Tesla da koridordan laboratuvarın içinde olup bitenleri izleyebilecekti. Odanın ortasında devasa bobini ve direğin ucundaki bakır topu takip etmek onun için son derece önemliydi.
Her şey tastamam olduğunda "Şimdi!" diye bağıracaktı.
İlk denemede şalterin sadece bir saniye için kapalı kalması kararlaştırılmıştı. Bunun üzerine Czito şalteri indirdi, gözü kol saatindeydi ve neredeyse aynı anda şalteri kaldırdı. İlk sonuçlar umut vericiydi: Elektrik lifleri bobini taçlandırmış ve yukarıya doğru elektrik akımı fırlamıştı.
Bunun üzerine Tesla direğe ve bakır topa o anda olanları izleyebilmek için dışarı çıkacaktı.
"Sana işaret ettiğimde şalteri indirmeni ve ben sana söyleyene dek de kaldırmamanı istiyorum" diyecekti Czito'ya.
Hemen ardından "Şimdi şalteri indir" diye bağırdı.
Czito kendine söyleneni yapmış ve tekrar komut verildiğinde şalteri kaldırmak üzere beklemeye başlamıştı. Ana bobinden çıkan güçlü akımın titreşimleri yeri canlandırmaya başlamıştı. O anda bir şaklama ile istasyonun tepesinden bir yıldırım fırladı. Ambara benzeyen büyük yapının içini garip bir mavi ışık doldurmuştu.
Czito bobinden alev toplarının dalga dalga kıvranarak fışkırdığını görebiliyordu. Havayı elektrik kıvılcımları doldurmuştu ve keskin ozon kokusu genzini yakmaya başlamıştı. Yıldırım tekrar tekrar patladı, yapı bir kreşendo halini almaya başlamıştı ve Czito hala kendisine devreyi kapatması komutunun verilmesini bekliyordu. Bulunduğu yerden Tesla'yı görebilmesi mümkün olmadığı için mucidin bir elektrik çarpması sonucunda yaralanmış ya da ölmüş olabileceğinden endişelenmeye başlamıştı. Ama çılgınlık devam edeceğe benziyordu. Çatının ve yapının alev alacağı korkusu da tüm benliğini sarmıştı.
Tesla ise yaralanmış ya da ölmüş değildi. Yalnız büyülenmiş bir şekilde donmuş kalmıştı. Durduğu yerden yıldırımın direğin dört beş metre yukarılarına sıçradığını görebiliyordu. Daha sonra gümbürtülerin 30 kilometre öteden bile duyulabildiğini öğrenecekti. Yıldırım tekrar tekrar çatırdıyor, yükseliyordu. İnsan kendisini daha önce bu denli tanrıların dağında oturuyor gibi hissetmiş miydi acaba? Orada öylece ne kadar beklediğini bilemiyordu. Herhalde bir dakika kadar sürmüş olmalıydı.
Ama birdenbire her şey karanlığa gömülecekti. Czito'ya "Ne yaptığını sanıyorsun, ben sana şalteri kaldır dedim mi? Haydi indir şunu tekrar" diye bağırıyordu.
Oysa Czito şaltere dokunmamıştı bile. Enerji kesilmişti. Tanrı merhamet etmiş, ecelini sonraya saklamıştı.
Tesla hemen telefonun yanına koştu ve Colorado Springs Elektrik Şirketini aradı. Yakınıyor, söyleniyordu. Onları enerjisini kesmekle suçluyor, hemen bu durumun sona ermesini istiyordu.
Şirketin verdiği cevap ise kısa ve netti.
"Jeneratörümüzü devre dışı bıraktınız ve şu anda da yanıyor zaten!"
Tesla dinamoya fazla yüklenmişti. Colorado Springs kasabası karanlığa gömülmüştü. Yangın söndürülür söndürülmez yedek jeneratör devreye sokulmuştu. Ama Tesla'nın bundan yararlanma talebi kabaca reddedilmişti.
Deneyine devam etme konusunda kararlı olan Tesla şebekeyi kendi temin edeceği uzman bir ekip tarafından tamir ettirmeyi ve tüm giderleri karşılamayı teklif etmişti. Bu öneri kabul edildi. Bir hafta içinde tamirat tamamlanmıştı ve Tesla deneylerine yeniden başlayabilecekti.
Ne yazık ki Tesla'nın o dönemde ulaştığı nokta konusunda bugün o kadar da çok bilgi sahibi değiliz. Araştırmalarının temel amacı tabii ki ortadaydı. Güçlü osilatörlerle deneyler yapıyor, telsiz enerji nakli ve mesaj iletilip alınması konularında çalışıyor ve yüksek frekans üzerine incelemeler yapıyordu.
Sonuçlan ne olursa olsun, yaptığı deneylerin fazlasıyla ilgi çekici olduğunu itiraf etmek lazım. Çitlere koyduğu uyan levhalarına karşın komşu çocukları burunlarını laboratuvarın camlarına dayamaktan kendilerini alamıyorlardı. Tesla da camı çivilemek zorunda kalmıştı. Bu nedenle de, tehlikelerle kucak kucağa yaşadığı hayatı boyunca hiç olmadığı kadar ölümle burun buruna gelecekti.
Laboratuvarın içi tıklım tıklımdı. Enerjinin geçtiği ana şalterin indirilmesinin biraz zor olduğu da tecrübe ile sabitti. Bu işlemi kolaylaştırmak için Tesla şaltere en ufak bir dokunuşta kapanmasını sağlayacak bir tel monte etmişti. Daha sonra bu yaptığının kullanışlı olduğu kadar güvenli olmadığını öğrenecekti. Bir gün Czito, Tesla tarafından şehre gönderilmişti ve mucit deneylerini tek başına yürütüyordu. "Şalteri kaldırmış ve bir şeyleri incelemek üzere bobinin yanına gitmiştim. Ben oradayken şalter kapandı ve oda bir anda kıvılcımlarla doldu. Dışarı çıkabileceğim bir yol yoktu. Pencereden atlamayı düşündüm ama elimin altında kepenkleri kırabileceğim bir alet yoktu. Son çare olarak kendimi midemin üzerine attım ve sürünmeye başladım. "Bobinde elli bin voltluk enerji vardı ve ben kıvılcımların altında dar bir geçitten sürünerek geçmek zorundaydım. Havadaki asit, azotun oksitlenmesi nedeniyle o denli yoğunlaşmıştı ki, nefes almakta zorlanıyordum. İstediğim yere ulaştığımda her şeyin sonu gelmek üzereydi ama bina tamamıyla alev almadan şalteri kaldırabilmeyi başarabilecektim. Elime geçirdiğim bir yangın söndürücü ile alev alan yerleri de söndürmüştüm..."
Daha sonradan bu olayın kuduz bir kediyi azdırmaya ve en sonunda acı pençe darbelerine maruz kalmaya benzediğini anlatacaktı sevgili Luka'ya.
"Ama bu darbelerde bir düşünce saklı. Bir DÜŞÜNCE. Fazla konuşmak istemiyorum ama...
"Bazı noktalarda harika bir ilerleme kaydettim ama bana telsiz telgraf konusunda danışan insanların sahte zaferler kutlamaları beni çileden çıkarıyor! Tartışmalarının özünde doğru olan tek bir söz dahi yok ve benim sistemim Luka, -açık ve seçik olarak- tek bir aksama dahi olmadan kullanılabilecektir..."
Peki Tesla bu dönem boyunca yeni bilgi diyebileceğimiz nitelikte keşiflerde bulunmuş muydu? Bu sorunun cevabı kesinlikle olumludur. Bilim insanları onun keşiflerinin ulaştığı noktayı bilemiyorlar ve belki de asla bilemeyecekler. Şurası da bir gerçek ki, Tesla'nın kendisi de belirli kuralları ve prensipleri izleyerek öncü niteliğindeki deneylerini doğrulama noktasına taşı-yamamıştır. Ama kuşkusuz, bilimsel takipçilerinin çeşitli alanlardaki keşifleri göstermektedir ki bilime çok önemli, temel nitelikte katkılarda bulunmuştur.
Eninde sonunda şu kadarı söylenebilir ki Tesla'nın düşünceleri çağdaş hipotezlerce doğrulanmaktadır. Tesla, Colorado Springs'teki hassas ve çok güçlü radyo alıcısı ile çalışmaları sonucunda bir diğer keşifte daha bulunduğunu iddia ediyordu. Sadece yaşlı marangoz Mr Elderly işinin başında iken Tesla radyo alıcısında ilginç ritmik sesler tespit etmişti. Bu düzenli sinyallerin diğer gezegenlerde yaşayan canlıların gönderdiği mesajlar olması dışında bir açıklama gelmiyordu aklına. Venüs ya da Mars'ın bu sinyallerin kaynağı olabileceğini düşünüyordu. O zamana kadar hiç kimse uzaydan gelen düzenli sinyallere tanık olmamıştı.
Korku ve şaşkınlık içinde yapabildiği tek şey oturup sinyalleri dinlemekti. Daha sonraları bu sinyallere karşılık verme düşüncesi onda bir fikri sabit halini alacaktı: Bunun bir yolu olmalıydı mutlaka.
Bu olayın olası açıklamalarından biri, radyoda duyduğu seslerin yıldızlardan yayılan dalgalar olmasıdır. Bu tip düzenli sinyaller astronomlar tarafından tekrar ancak 1920'lerde tespit edilebilecekti (ve resmen onaylanacaktı); 1930'larda bu sinyaller dijital bir kayıt cihazına kodlanmış numaralar olarak kaydedilmeye başlanacaktı. Son günlerde "yıldızlan dinlemek" neredeyse sıradanlaştı.
Tesla, son kertede, Colorado'daki başarıları ile tatmin olmuşa benziyordu. Emirleri ile yıldırımları dans ettirmişti, tüm dünyayı bir laboratuvar malzemesi gibi kullanmıştı ve yıldızlardan mesaj almıştı. Şimdi de geleceğe doğru atılmak için karşı konulamaz bir istek duyuyordu.

15. MUHTEŞEM VE BEDBAHT

New York'a 1900 yılının Ocak ayı ortalarında ayak bastığında bir gazeteci ordusunun hücumuna uğrayacaktı.
Büyük bir olasılıkla bunun nedeni de Doğu bilim dünyası adına Profesör Holden'in Tesla'yı, dış gezegenlerden sinyal aldığını açıklaması ya da en azından bunu nasıl yaptığını kendilerine bildirmediği için alenen kınamasıydı. Tesla bu açıklamayı "Philedelphia North American" dergisine Colorado'yu terk etmeden hemen önce yapmıştı. Bu sinyallerin "komşu gezegenlerde canlı yaratıklar" bulunduğunu düşündürttüğünü söylemişti. Bu canlıların bilimsel açıdan insandan daha ileri olduğuna inanıyordu ki bu iddia da bilim insanlarının yiyip yutacağı cinsten değildi.
Tesla uzaydan gelen bu "mesajları" yanıtlamak için yanıp tutuşuyordu. Bu arada geniş ve devrimci bir teknolojinin eşiğinde olduğu da bir gerçekti. Colorado Springs'deki radyo ve enerji nakli çalışmalarının ürünü olan patentler için hiç zaman kaybetmeden gerekli başvuruları yapmaya başlayacaktı.
İlk adım olarak, dünya çapında bir radyo istasyonu kurmak istiyordu; bu radyo yayınında her türlü program olacaktı, borsa haberleri, birbirine bağlı radyo-telefon hatları, eşzamanlı sinyaller, radyo haber servisi... Buna dünya bilgi aktarımı sistemi adını veriyordu.
Bu arada Georfe Scherff kendisine, Colorado'da harcanan 100 bin doların önemli bir mali sorun teşkil ettiğini hatırlatıyordu. Kimden yardım isteyebilirdi? Basın onu yerden yere vursa da para babaları arasındaki ünü hala olumluydu. Bir kez daha Waldorf-Astor'un Oyuncular Kulübüne yöneldi. Projelerine destek bulabilmek amacıyla yazdığı "İnsan Enerjisini Arttırma Sorunu" başlıklı makalesi Johnson'un editörlğünü yaptığı Cen-tury dergisinde yayımlandı. Makalesi beklendiği gibi Colorado'daki çalışmalarına açıklama getirmese de sansasyon yaratmayı başarmıştı.
Bu sansasyonun nedenlerinden biri Tesla'nın makale ile birlikte basılan fotoğraflarıydı. Bu fotoğraflarda aynı kareyi çift pozlama gibi ufak bir fotoğrafçılık hilesine başvurulmuştu. Bir tanesinde sandalyesinde sakin sakin oturmuş, notlarına dalmış görünüyordu. Bu arada başının çevresinde de bir oda dolusu insanı öldürebilecek yıldırımlar oynaşıyordu. Günlüğünde fotoğraf çekimlerini şöyle anlatıyordu: "Elbette ki, tahmin edilebileceği gibi, deneycinin fotoğrafı çekilirken bu yıldırımlar da çevresinde cirit atıyor değildi. Kıvılcımlar önce karanlık bir ortamda levhanın üzerine kaydediliyordu, daha sonra da ben sandalyeye oturup aynı levha için poz veriyordum, etkiyi tamamlamak ve detayları da saptamak için az miktarda flaş tozu patlatılıyordu." Bu sayede de sonraki pozlamalar nedeniyle garip bir X-ışı-nı fotoğrafı gibi sandalyenin Tesla'nın bedeninin içinden görünebilir olması engelleniyordu.
Umduğu gibi, sonuçlar oldukça ses getirecekti. Fotoğrafları gören herkes şaşkınlıktan küçük dilini yutacak gibi oluyordu. Tesla, Almanya'da radyo çalışmalarının öncülüğünü yapan Profesör A. Salby'ye fotoğrafların bir kopyasını gönderdiğinde, hayatında hiç böyle şey görmemiş olan bilim insanından her halde çok ilginç bir şey icat ettiği cevabını alacaktı.
Colorado'da yürüttüğü çalışmalarını kaydettiği günlüğü Tesla'nın bu fotoğraflı deneylere neden sık sık başvurduğunu kısmen açıklamaktadır. Bunun nedenlerinden biri de yaşadığı hayal kırıklığı idi. Yıldırımlar üzerine yaptığı deneylerin fotoğraflan-ması beklediği etkiyi yaratmamıştı. Bu deneyler için çok daha duyarlı levhalar hazırlanmıştı ve fotoğrafların renklendirilmesi-nin de çok önemli araştırma verileri sağlayacağını düşünmüştü. Ayrıca güçlü bir devinime sahip vakum tüplerinin de fotoğrafçılığın geleceği için büyük önem taşıdığına inanmaktaydı. Doğru malzemelerin uygun bir şekilde kullanılması ile fotoğrafçının güneşin hükümranlığından kurtarılabileceğine inanıyordu. "Bu tip ışıklar onun koşulları ayarlayabilmesini ve istediği ışık etkilerini yaratabilmesini sağlayacak"tı...
Century'de yayımlanan fotoğrafları kendisini daha da büyük bir tartışmanın içine çekmişti. Meslektaşları saldırılarını sürdürüyordu ama basın genelde Tesla'ya sahip çıkıyordu.
"Basın, Nikola Tesla ve onun gelecekte elektrikle yapılabilecekleri üzerine öngörüleriyle iyi bir eğlence buldu kendisine" diye yazıyordu Pittsburg Dispatch'de, Westinghouse'un memleketinde. "Mars'a sinyal gönderilmesi gibi iyimser tahminleri insana Tesla'nın daha az öngörüde bulunup, kendi çizgisinde daha çok çalışması gerektiğini düşündürtüyor."
Eleştiriler lehine veya aleyhine, ama kamuoyu Tesla'nın istediği doğrultuda tepki veriyordu çünkü sonuçta para babalarının dikkatini çekmeye çalışıyordu. En önemlisi değilse de bu doğrultudaki ilk adımlarından biri de ünlü mimar Standford White ile bir görüşme ayarlamasıydı. İki adam Oyuncular Kulübü'nde karşılaşmışlar ve Tesla'nın yoğun çekimine bir anda kapılan Standford ne olduğunu anlayamadan kendisini Tesla ile koyu bir sohbetin içinde bulmuştu. White, Century'de okuduğu şekliyle Tes-la'nın öngörülerinden ve vaatlerinden büyük bir heyecana kapılıyordu. Mucit, dünya çapında yayın yapacak bir şebekeden söz açınca mimar hemen bir ortaklık teklifinde bulunacaktı.
Bu büyük plan bir düşten ibaret değildi. Daha Tesla Colorado'da iken Scherff in direktörlüğünde uygun osilatörler ve diğer ekipmanlar laboratuvarda gerekli şekilde düzenlenmeye başlanmıştı. Güvenlik her zaman olduğu gibi sıkıydı. Döner dönmez ihtiyaç duyduğu makineler için mühendislerine güvendiği Wes-tinghouse ile bağlantı kuracaktı.
Westinghouse'a "mükemmelleştireceği cihaz" ile dünyanın herhangi bir noktasına telgraf mesajı gönderebilmesinin uygulanabilirliğini Colorado'daki deneyleri sayesinde görebildiğini anlatacaktı. Atlantik'in her iki yakasında da en azından üç yüz beygir gücünde bir motora ve doğru akım dinamosuna ihtiyacı vardı ve bunlar oldukça pahalıydı.
"Elbette böyle bir haberleşme sistemi kurmamın daha büyük bir projenin, enerji naklinin ilk adımı olduğunu biliyorsun. Ama bu daha da pahalıya patlayacak büyük bir çalışma ile olabilir ancak. Bu nedenle böyle bir finansmanı elde edebilmek için ilk önce böyle bir gösteri yapmam gerekiyor."
Westinghouse onu "kral vagonunda" bir yolculuğa davet etmiş ve konuyu etraflıca görüşmek istemişti. Tesla planını anlattıktan sonra, Westinghouse böyle bir yatırıma gidemeyeceği cevabını vermiş ve hızla büyümek isteyen yatırımcılarla görüşmesini önermişti. Ancak Tesla bu tip birkaç yatırımcı ile görüşse de istediği sonucu alamamıştı.
Tesla'nın Century'deki yazısını okuyan ve ileri görüşlülüğünden içtenlikle etkilenen insanlar arasında mucidin ihtiyaçlarını en ileri düzeyde karşılayabilecek birisi de vardı: J. Pierpoint Morgan.
Tesla ve Morgan küresel sistem üzerine görüşmek için buluşacaklardı. Tesla bu sefer daha ihtiyatlı davranıyor, bu para babasını Westinghouse'a yaptığı gibi fazlaca teknik ayrıntıya boğ-mamaya özen gösteriyordu. Bunun yerine para ve güç konuları üzerinde duruyordu. Radyo yayınlarının tek bir kanaldan yapılacağını anlatıyordu. Böylece Morgan da bu sistemin tek sahibi olacaktı. Diğerleri gemiden sahile gibi sınırlı noktadan-noktaya sistemleri ile zaman kaybederken Tesla dünya çapında bir haberleşme ağından bahsediyordu. Elinde tüm gerekli patentler vardı ve anlaşmalar yapmak konusunda serbestti.
Oluşturulacak ortaklığa kendi adının verilmesi ve Atlantik ötesi bir şebekenin kurulması için 100 bin dolar, Pasifik şebekesinin kurulması için de 250 bin dolar sağlanmasını öneriyordu. İlkinin yapımı için altı ila sekiz aya, ikincisi için de yaklaşık olarak bir yıla ihtiyacı vardı.
Morgan'a telsiz enerji nakli projesinden bahsetmiyordu ama bundan vazgeçmemişti, bu projenin şimdiki yatırımlardan bazılarını gereksiz kılacağını biliyor ve Morgan'ın parasının bir kısmını çekmesinden endişe ettiği için böyle davranıyordu. Ne de olsa Morgan'dan Zulular'a ya da Pigmeler'e elektrik sağlama konusunda kendisi kadar hevesli davranması beklenemezdi.
Morgan bu işe 150 bin dolar yatıracağını ve de bu kadarla kalacağını açıklayacaktı. Ülkeye egemen olan yüksek enflasyon Tesla'yı da iflasın eşiğine sürüklediği dikkat alındığında Morgan'ın önerisi müthişti.
Morgan'ın alışık olduğu üzere aralarındaki ilişki kısa bir süre içerisinde bir "kral ile nedim" şekline bürünecekti. Morgan "harika ve cömert" bir adamdı. Tesla'nın çalışmaları "adını tarihe altın harflerle yazdıracak"tı. "Göreceksiniz, sadece bu yüce gönüllü davranışınızı takdir etmekle kalmayacak, servetinizden insaniyet namına bahşettiğiniz parayı değerinin yüz misline çıkararak minnet borcumu ödemeye çalışacağım..."
Morgan'ın insanlık sevgisi ile pek bir alışverişi yoktu, hele de iş anlaşmalarında! Tesla'nın bu methiyesine cevaben yaptıkları anlaşmanın bir taslağını gönderecek ve yatıracağı paranın güvencesi olarak patentlerinin yüzde elli bir hakkını talep edecekti.
1901 Mayısında Tesla, Westinghouse ile ısmarlayacağı jeneratör ve transformatörleri görüşmek üzere Pittsburg'a gitti. Bu arada ajanları da İngiltere sahillerinde uygun bir yapı alanı bulmak için okyanusun öte yakasında bulunuyorlardı. Artık Paris fuarını düşünemeyecek kadar meşgul bir adamdı.
Kısa bir süre içinde White'ın ortaklarından olan ünlü mimar Crow ile birlikte bir kule tasarımı üzerinde çalışmaya başladılar. En sonunda tepesinde 3 metre çapında devasa top bulunacak bir kule yapmayı kararlaştırdılar. Daha sonradan bu topun mantarı andırır bir şapka biçiminde olmasına karar vermişlerdi. Ama bu devasa kulenin kütlesi rüzgarın göstereceği direnç nedeniyle önemli bir sorun teşkil etmekteydi.
En sonunda Tesla bir kule yerine daha küçük birkaç kule yapılabileceğini belirten bir mektup gönderecekti Crow'a. Ama kulenin büyük bir bölümünün yapımı tamamlanmıştı bile. Ayrıca kulenin içinden toprağın dört metre derinliğine inen bir şaft geçiyordu. Her şey muhteşemdi, Amerika'nın elektrik tarihinde oynayacağı başrolün tüm dekoru buradaydı. Ama talihsizdiler. Muhteşem ama talihsiz.

16. AŞAĞILANMIŞ, HORGÖRÜLMÜŞ, SALDIRIYA UĞRAMIŞ
Kulesi göklere doğru yükselirken Tesla kendisine daha da acımasızca yüklenmeye başlamıştı. Almanya'ya mühendis Fritz Lowenstein'ın da kendilerine katılmasını sağlamak için para göndermişti. Daha önceleri Edison'la da çalışmış ünlü bir mühendis olan H. Otis Pond da onunla birlikte Wardenclyffe ekibine katılmıştı.
Yıllar sonra, tarihin bu iki büyük mucidi değerlendirişine katılmadığını söyleyecekti. "Edison gerçekten de bu ülkenin yetiştirdiği en büyük araştırmacı ve deneycidir... Ancak Tesla gelmiş geçmiş en büyük mucittir."
Pond sık sık Tesla'ya uzun yürüyüşlerinde eşlik ediyordu. Aralık 1901'de Marconi ilk Atlantik ötesi sinyali gönderdiğinde de beraberdiler. "Marconi sizi atlatmışa benziyor" demişti.
"Marconi iyi bir adam" diye cevap vermişti Tesla. "Bırakalım devam etsin. Bana ait on yedi adet patent kullanıyor."
Pond, Tesla'nın geliştirmekte olduğu savaş araçları konusunda endişelendiğini de hatırlıyor. "Otis" demişti kendisine, "bazen bu tip şeyler yapmaya hakkım olmadığını düşünüyorum."
Mucidin hareketli programı insana sanki birden fazla kişiliği benliğinde barındırdığı izlenimini veriyordu. New York'taki la-boratuvarı dünyanın dört bir yanından gelen bilim insanlarının buluşma yeri olmuştu. Geceleri ise sosyal aktiviteler, yorucu deneyler, patent başvurularının, gazete makalelerinin ve editörlere gönderilecek mektupların yazılması ile geçiyordu.
Hem gece, hem de gündüz insanı olarak yaşaması nedeniyle bazı geceler gözünü kırpmamış olduğu halde yeni günü karşılamaya hazırlanıyordu. Bu yaşayış tarzının sonucunda da arkadaşlarını, birbirlerinden habersiz değişik kompartımanlara ayırmak zorunda kalmıştı. Johnsonlar gibi yakın dostlarının bu yeni sırdaşların kimliğinden dahi haberleri olmuyordu ama bu aralarındaki ilişkinin yoğunluğunun azaldığı anlamına da gelmiyordu.
Gün ışığı, patronu Morgan'la buluşmak ve onu para akışını hızlandırması, enflasyonun gemiyi batırmak üzere olduğu konusunda ikna etmesi açısından büyük bir önem taşıyordu. Diğer potansiyel mucitlerle de bağlantılar kurmaya çalışıyordu. Makinelerin yapımını hızlandırmak ve kredi sağlamak için üreticilerle görüşüyordu. Ve New York'ta kaldığı süre boyunca Scherff e günlük talimatlar yazıyordu.
1902 yılının önemli olaylarından biri de İngiltere'nin ünlü Lort Kelvin'inin ABD'yi ziyaret edecek olmasıydı. Kelvin, iki tartışmalı konuda Tesla'nın tarafında olduğunu bildirmişti: 1. Mars, Amerika'ya sinyaller gönderiyordu; ve 2. Yenilenemeyen kaynakların korunması dünya için büyük bir önem taşıyordu. Kelvin de Tesla gibi, güneş ve rüzgar enerjilerinin kömürün, petrolün ve odunun tüketimini azaltmakta kullanılması gerektiğine inanıyordu. Çatıların üstüne konulacak rüzgar değirmenlerinin ilk etapta asansörleri çalıştırmak, su pompalamak ve evleri soğutmak-ısıtmak için kullanılabileceğini söylüyordu.
Kelvin, Amerika'nın "bilimsel peygamberleri"nden söz ederken Tesla'ya duyduğu hayranlığını kastediyordu ve bu da mucidin ruhuna merhem gibi gelmişti. Delmonicolar'da onuruna verilen davetten sonra İngiliz bilim insanı New York'un dünyanın en iyi aydınlatılan şehri olduğunu ve muhtemelen dünya üzerinde Marslılar tarafından tespit edilebilecek tek nokta olduğunu iddia etmişti.
Haziranda Tesla, Manhattan'daki laboratuvarını War-denclyffe'deki yeni binaya taşımıştı. Burada, projenin gerektirdiği şeyler dışında, kendisine daha çok zaman ayırabiliyordu. Bölgeye yalnızca işçilerin girmesine izin veriliyordu. Yalıtıl-mışlık ve sessizlik en çok ihtiyaç duyduğu şeylerdi.
Bu arada New York'taki bir mahkemede jüri üyesi olarak görevlendirildiğini bildiren bir belge gönderilmişti kendisine. O da belgeyi okuduktan sonra bir kenara kaldırmış ve bir daha da aklına gelmemişti. Neden sonra gazete başlıkları bu vatandaşlık görevini kendisine hatırlatacaktı: "Nikola Tesla 100 Dolar Ceza Ödeyecek-Jüri Toplantısına Katılmadı-Üzüntülerini Bildirdi." Gerçekten de üzülmüştü. Daha sonra ölüm cezasına karşı olduğunu açıklamasının ardından bu görevinden muaf tutuldu. Tesla idam cezasının "barbarca, insanlık dışı ve gereksiz" olduğunu savunuyordu.
Marconi ise Amerika'nın her yerinde kahraman muamelesi görmeye devam ediyordu. Tesla'nın yaptıkları onunkilere kıyasla biraz esrarlı kaçıyordu. Şubat 1903'te Electrical Age'de, Nikola Tesla Çalışmaları ve Boş Vaatleri adlı eleştirel bir makale yayımlanmıştı. "On yıl önce Tesla elektrik üzerine çalışanlar arasında büyük vaatleri ile sivrilmişti. Bugün adı, yerine getirilmemiş sözlerin yarattığı bir pişmanlık hissi uyandırıyor duyanlarda." Büyük zaferlerinin üzerinden uzun bir zaman geçmişti ve ölümlülerin hafızalarının ne kadar zayıf olduğunu öğrenmeye başlamıştı.
Sonbaharda mali sorunlar yeniden ortaya çıkmaya başlamış, o da yeni fonlar bulmak amacıyla New York'a dönmek zorunda kalmıştı. Buna karşın bilimsel kaygılarını da tamamıyla bir köşeye itmiş değildi. Scherff e yazdığı yüzlerce nottan birinde Pennsylvenia Üniversitesi'nden Profesör Barker'a bir elin kemiklerinin telsiz sistemle çekilmiş röntgen filminin gönderilmesini istemişti.
Morgan'a da 8 Nisan tarihinde şunları yazacaktı: "Endüstri dünyasında yarattığın büyük dalgalanmalar benim küçük gemimi de savurdu. Fiyatlar en son hareketlenmeden sonra iki katına çıktı..."
Ama sermayesinin büyük kısmını tren yollarının yapımına adamış olan Morgan, Tesla'ya daha fazla kredi açmak istemiyordu. İki hafta sonra Tesla bir mektup daha gönderecekti: "Edison, Marconi, Pupin ve Fleming benim buluşlarımı aşağılarken siz bana destek olarak beni onurlandırdınız..."
Ama Morgan hala bir tepki göstermiyordu ve umutsuzluğa kapılan Tesla elindeki son kartı da oynamaya hazırlanıyordu. En sonunda Morgan'a gerçek amacından bahsedecekti -sadece radyo sinyalleri değil, telsiz enerji nakli.
"Eğer bunu size daha önceden haber vermiş olsaydım beni ofisinizden kovardınız... Bana yardım edecek misiniz, yoksa bırakacak mısınız, neredeyse tamamlanmak üzere olan çalışmalarım heba mı olsun?"
Cevap on bir gün sonra gelecekti Morgan'dan: "Mektubunuzu aldım... yanıtım şu an size daha fazla avans verme konusunda pek de hevesli olmadığımdır."
Tesla da bu yanıta, aynı gece kulesine giderek ve daha önce hiç kimsenin şahit olmadığı yıldırımlar yaratarak kendine has bir tepki verecekti. O gece ve birkaç gece daha çeşitli denemeler gerçekleştirecekti. Çevre sakinleri hayretler içinde kulenin küresel çatısından yayılan ve zaman zaman yüzlerce kilometre ötelere savrulan kör edici şimşekleri seyrediyorlardı. Şunu bir seyret Pierpoint Morgan, der gibiydiler.
Muhabirler bölgeye akın ettiklerinde geri çevrileceklerdi.
"Tesla'nın Şimşekleri Yayılıyor ama Kendisi Wardenclyffe'de Ne Üzerine Çalıştığını Açıklamaktan Kaçınıyor" diye yazıyordu New York Sun'da. "Tesla şunları söyledi: 'Buradaki insanlar gördükleri karşısında uykularından kalkıp uyanık kalmayı tercih ediyorlar. Ama şu kadarını söyleyeyim ki daha da garip şeyler görecekler. Bir gün ama şu anda değil, hayalini bile kurmadığım bir şeyi duyuracağım sizlere."
Daha da garip şeyler? Bu, tipik bir gazetecilik abartması mıydı?
Colorado'da manyetik ileticisinin anten sahası ile on-on iki bin voltluk gerilimler elde edebilmişti ama o yüz bin voltun da mümkün olabileceğini düşünüyordu. New York'a döner dönmez aralarında en önemlisi "Elektrik Enerjisi Nakli Aygıtı" olan çeşitli aletlerin ancak 1914 yılında alabileceği patentleri için hemen başvuruda bulunacaktı. Aslında Marconi'nin transatlantik telsiz başarısından sadece birkaç hafta sonra olmuştu bütün bunlar.
Tamamlanmamış Wardenclyffe projesi için sürdürdüğü finansman arayışı yeni bir kriz dalgası ile ağır bir darbe daha alacaktı. Artık Morgan'dan yardım alabilmek her zamankinden daha uzak bir ihtimal olarak görünüyordu.
You have read 1 text from Turkish literature.
Next - Tesla Anlaşılamamış Dahi - 11
  • Parts
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 01
    Total number of words is 3772
    Total number of unique words is 2218
    28.4 of words are in the 2000 most common words
    42.5 of words are in the 5000 most common words
    50.5 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 02
    Total number of words is 3906
    Total number of unique words is 2163
    28.6 of words are in the 2000 most common words
    40.2 of words are in the 5000 most common words
    47.7 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 03
    Total number of words is 3901
    Total number of unique words is 2162
    28.6 of words are in the 2000 most common words
    41.5 of words are in the 5000 most common words
    49.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 04
    Total number of words is 3668
    Total number of unique words is 2114
    26.1 of words are in the 2000 most common words
    38.9 of words are in the 5000 most common words
    46.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 05
    Total number of words is 3758
    Total number of unique words is 2094
    24.8 of words are in the 2000 most common words
    35.6 of words are in the 5000 most common words
    42.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 06
    Total number of words is 3707
    Total number of unique words is 2294
    24.7 of words are in the 2000 most common words
    36.0 of words are in the 5000 most common words
    43.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 07
    Total number of words is 3843
    Total number of unique words is 2213
    26.3 of words are in the 2000 most common words
    38.4 of words are in the 5000 most common words
    44.6 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 08
    Total number of words is 3796
    Total number of unique words is 2194
    26.3 of words are in the 2000 most common words
    38.4 of words are in the 5000 most common words
    45.7 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 09
    Total number of words is 3717
    Total number of unique words is 2230
    24.2 of words are in the 2000 most common words
    35.8 of words are in the 5000 most common words
    42.8 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 10
    Total number of words is 3717
    Total number of unique words is 2063
    25.6 of words are in the 2000 most common words
    38.6 of words are in the 5000 most common words
    45.5 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 11
    Total number of words is 3721
    Total number of unique words is 2073
    24.8 of words are in the 2000 most common words
    36.6 of words are in the 5000 most common words
    44.4 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 12
    Total number of words is 3651
    Total number of unique words is 2173
    23.7 of words are in the 2000 most common words
    34.6 of words are in the 5000 most common words
    42.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 13
    Total number of words is 3777
    Total number of unique words is 2190
    26.0 of words are in the 2000 most common words
    38.9 of words are in the 5000 most common words
    46.6 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 14
    Total number of words is 3792
    Total number of unique words is 2128
    27.8 of words are in the 2000 most common words
    40.9 of words are in the 5000 most common words
    48.0 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 15
    Total number of words is 3699
    Total number of unique words is 2198
    24.0 of words are in the 2000 most common words
    37.1 of words are in the 5000 most common words
    44.6 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 16
    Total number of words is 3578
    Total number of unique words is 2016
    24.8 of words are in the 2000 most common words
    37.1 of words are in the 5000 most common words
    43.0 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 17
    Total number of words is 1819
    Total number of unique words is 1110
    26.1 of words are in the 2000 most common words
    35.9 of words are in the 5000 most common words
    40.8 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.