Tesla Anlaşılamamış Dahi - 13

Total number of words is 3777
Total number of unique words is 2190
26.0 of words are in the 2000 most common words
38.9 of words are in the 5000 most common words
46.6 of words are in the 8000 most common words
Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
Washington bundan daha tepkisiz davranamazdı bu çağrıya. Tek ilgilendikleri NRC'nin geliştirdiği ilkel dinleme cihazlarıydı. Bunlar da bir dereceye kadar işe yarıyorlardı. Çok sonraları sonar geliştirildiğinde bunun Tesla'nın adı konmamış radarının prensiplerine benzer nitelikler taşıdığı görülecekti.
Savaş bittiğinde Edison da, en az Tesla kadar, savunma birimlerindeki bürokrasinin hayal gücü eksikliğinden dolayı hayal kırıklığı içinde ayrılacaktı görevinden. Önerdiği projelerinin bir tanesi bile donanma tarafından yürürlüğe konulmamıştı.
Savaşın bitmesinden çok sonraları ve Tesla'nın kendi radarının ilkelerini yayımlamasından on beş yıl sonra, yine Amerikalı ve Fransız bilim insanlarından oluşan bir ekip Tesla'nın ilkelerine dayanarak yeni bir sistem geliştirmeye çalışacaklardı. Donanma araştırma biriminde görevli olan iki bilim insanı, Law-rence H. Hyland ve Leo Young, düşük enerji sekteli yüksek frekans sinyallerinin hem hava, hem de su üstü taşıtlarını tespit etmedeki işlerliğini yeniden keşfedecekti.
Amerika'da ilk radar testleri 1937 yılında yapılacaktı. Atlantik'teki bir destroyer filosu tespit edilebilmişti ve bu başarı üzerine XAF modeli geliştirilecekti. Daha ileri bir model daha sonraları 19 savaş gemisinde denenecek ve savaş sırasında çok iyi sonuçlar alınacaktı.
Bu arada II. Dünya Savaşı'nda Hitler'in işgal tehdidiyle karşı karşıya kalan İngilizler de bu konuda harıl harıl çalışıyorlardı. İngiltere ilk mikro dalga radar istasyonunu kuracaktı ve bu az gelişmiş bir model olmasına karşın hava savaşlarında üstünlük sağlamalarına yarayacaktı.
Alman mühendisler de bu arada bir radar modeli geliştirmişlerdi. Asında tüm dünyaya bu konuda ilham veren isim Tesla idi ama genellikle İngiliz bilim insanı Robert A. Watson-Watt'ın adı anılacaktı radar teknolojisi ile birlikte.
II. Dünya Savaşı'nda radar Nazi bombardımanlarına karşı tam zamanında yardımına yetişmişti İngilizlerin. Radar tüm dünya ülkelerinin temel savunma aracı olacaktı kısa süre içerisinde. Savaştan hemen sonra da ticari havacılık ve denizcilik sahalarında boy gösterecek, uzayın keşfedilmesinde önemli bir görev üstlenecekti.
Dr. Girardeau, Tesla'nın radarın prensiplerini yayımladığı zamanlar için şunları söylemektedir: "İçinde bulunduğu dönemin teknolojisi göz önüne alındığında Tesla'nın kehanette bulunduğu ya da rüya gördüğü anlaşılıyor. Ancak şunu da eklemek gerekiyor ki rüya görüyorduysa o da bir gün gerçek olacaktı."
1917 yılında bu icadının temel ilkelerini yayımladığında Tesla Chicago'da bulunmaktaydı. Kaybetmişti ama yenilme-mişti ve tekrar daha pratik icatları üzerinde çalışmaya başlayacaktı. Chicago'da hem mühendislerle fazlasıyla muhatap olmak zorunda kalması, hem de dostlarında uzak düşmüş olması nedeniyle sancılı günler geçirmişti. Ama bu arada kendisine hayranlık duyan dostlarından biri -B. A. Behrend- Tesla'ya Amerika'daki her mühendisin layık görülmekten büyük onur duyacağı Amerikan Elektrik Mühendisleri Enstitüsü Edison Madalyası'nı önerecekti.

21. ONUR KONUĞU
B. A. Behrend o dönemin başarılı mühendislerinden birisiydi ve kendisi de Edison Madalyası'na aday isimler arasında gösteriliyordu. Ama dostu Tesla'ya yapılan haksızlıklar nedeniyle de derin bir üzüntü duymaktaydı.
İnsanlığa, dünyaya modern elektrik çağını açarak paha biçilmez bir hediye sunduğuna inandığı mucidin şimdi başını sokabilecek bir otel odası için mücadele vermek zorunda kalmış olması katlanılamayacak bir durumdu. Başkaları ticari olarak fazlasıyla faydalanırken Tesla'nın radyo alanındaki icatları için tek bir ödüle dahi layık görülmemiş olması inanılmaz bir durumdu. Yıldırımlarla yapılan deneyleri o başlatmıştı ama meyvelerini başkaları topluyordu, yüksek frekans aletinin geliştirilmesi ile üretilen elektroterapötik aygıtlar mucit dışında herkese para kazandırıyordu. Daha bir yıl önce Dr. Edwin Northup yüksek frekans fırınını geliştirmek için Tesla'nın yıllar önce icat ettiği devrelerini ve üzerinde durduğu fikirleri kullanmak zorunda kalmıştı. Ama Tesla'nın başarılarına karşın içinde bulunduğu kötü koşullardan Behrend dışında hiç kimse hayıflanıyor gibi görünmüyordu.
AIEE'yi Edison madalyasının Tesla'ya verilmesi konusunda ikna etmek, bu madalyayı Tesla'ya kabul ettirmekten çok daha kolay olacaktı. Edison Madalyası'nı istemiyordu. Asla bunu kabul etmeyecekti.
"Bu meseleyi unutalım Mr Behrend" diyordu. "Sizin dostluğunuz ve iyi niyetiniz beni fazlasıyla memnun etti ama lütfen komiteye gidip bir başkasını seçmelerini söyleyin kendilerine... Enstitünün önünde döngüsel manyetik sahayı ve alternatif akım sistemini anlatmamın üzerinden otuz yıl geçti ve artık ödüllerini istemiyorum, belki bir başkasının işine yarayabilir."
Eski yaralar açılmış, acıyla kanamaya başlamıştı. AIEE bugüne kadar bu denli vurdumduymaz olmayı nasıl başarabilmişti gerçekten de? Enstitünün üyelerinin dörtte üçü muhtemelen işlerini Tesla'nın icatlarına borçluydular.
Edison'la Tesla arasındaki çekememezlik çok iyi bilindiğinden Tesla'nın madalyanın isminden rahatsızlık duyacağı tahmin ediliyordu zaten ama mucidin bu dönemde buna ihtiyacı olduğunu ve hem de gerçekten madalyayı fazlasıyla hak ettiğini düşündüğünden ısrar ediyordu.
"Bana ceketime iliştirilecek bir madalya ile enstitünün üyelerinin önünde bir saat boşu boşuna kibirle dikilip durmamı öne-riyorsunuz" diyordu Behrend'e, "beni onurlandırdığınızı düşünerek görünümüme bir değişiklik katmış olacaksınız ama enstitünüzün büyük bir kısmını besleyen yaratıcılığımı hayata geçirebilmek için ihtiyaç duyduğum desteği bulabilmek için çabala-maya, sürünmeye eskisi gibi devam edeceğim."
Tesla'nın Edison hakkında kişisel duygularını açığa vuracak bir tek kelime dahi ettiği görülmemişti ama artık dizginlerinden boşanmıştı: "Ve bu madalyayı bana vermekle Nikola Tesla'yı onurlandırmış olmayacaksınız, bilakis kendisine ait olmayan zaferler üzerinde yükselen Thomas Edison'u onurlandırmış olacaksınız."
Behrend ise konunun burada kapanmasına izin vermiyordu. Tesla'yı sık sık ofisinde ziyaret ediyor ve madalyayı kabul etmesini rica ediyordu.
Tesla neredeyse her gün Mühendisler Kulübü'nün önünden geçiyor ama artık içeri adımını atmıyordu. Bugün de olduğu gibi bina, halk kütüphanesinin arkasındaki Bryant Parkı'nın karşısındaydı, Tesla her gün güvercinleri beslemek için buraya gelirdi. Mühendisler bu uzun boylu, eskisi kadar şık giyinemeyen ama hala gururla başını yükselten ve çevresi cıvıldayan kuşlarla sarılı bu adamı seyrederlerdi. O günlerde güvercinler toplum içinde pek sevilmezdi. Açlıkları, genellikle kendisi de aç olan insanların ilgisini çekerdi ancak. Onlar aç, fakir, yalnız insanları çağrıştıran zavallı kuşlardandı ve önemli işlerle meşgul olan mühendislere göre bir iş değildi şehir parkında pis kuşları beslemek.
Tesla'nın kuşlarla olan dostluğu gazetecilerin de gözünden kaçmamıştı. Gecenin bir yarısı evine dönmekte olan bir muhabir karanlık parkta sessiz ve düşüncelere dalmış bu yalnız adamın elinden ya da dudaklarından yem didikleyen güvercinleri fark edebilirdi, oysa kuşların çoğunun geceleri körleştikleri ve yuvalarında kalmayı tercih ettikleri bilinirdi. Böyle zamanlarda Tesla gazetecilerle konuşmak istemediğini açıkça belli ederdi. Sonradan iki gazeteci bunun nedenini öğreneceklerdi.
Bir başka gazeteci, Tesla ile Merkez İstasyonu'nda buluşmak üzere sözleşmişti. Kendisine bir treni mi beklediğini sorduğunda "Hayır, burası düşünebilmek için seçtiğim bir yer" cevabını alacaktı.
Edison Madalyası'nın sahibine verileceği gün Mühendisler Kulübü'nde bir ziyafet düzenlenmişti. Daha sonra davetliler ve üyeler 39. Sokak'taki Mühendis Odaları Birliği Binası'na geçeceklerdi.
Görkemli bir davetti bu. Onur konuğu gençliğinde olduğu gibi parıltılar saçan kişiliği ile çevresinde bir çekim alanı oluşturuyordu. Bütün gözler bu uzun boylu karizmatik adamın üzerindeydi. Gel gör ki davetin ortasında dinleyicilerin arasından ayrılıp gidecekti bir süre sonra.
Bu sırık gibi adamın nasıl olup da kayboluverdiğini hayatı boyunca anlayamayacaktı Behrend. Komite telaşlanmaya başlamıştı, seremoniye başlayabilmek için onur konuğunun ortaya çıkarılması gerekiyordu. Garsonlar tuvaletleri dahi araştırmışlardı. Tesla'nın hastalanmış olabileceğinden endişelenen Behrend sokağa fırlayıp bir taksi tutacak ve Tesla'nın oteline doğru yola çıkacaktı. Ama içinden gelen bir ses aslında Byrant Parkı'na doğru gitmesi gerektiğini söylüyordu.
Akşam karanlığı çökmek üzereyken Behrend parkın kapısına kadar gelebilmişti. Kapının önünde işsiz güçsüz bir grup toplanmış gölgeler içindeki bir şeyi seyrediyordu. Behrend içeri doğru kendine yol açtığında parkın içinde Tesla'yı başından topuklarına kadar güvercinlerle kaplanmış bir halde bulacaktı. Avucun-dan yem yiyen güvercinler siyah giysisinin her tarafını kaplamışlar, üstüne tüyden bir battaniye gibi sarılmışlardı. Tesla, Behrend'i fark etmiş ve beslenmekte olan dostlarını rahatsız etmemesi için parmağını dudaklarına götürerek uyarmıştı onu.
Sinirli bir bekleyişin sonunda Behrend, üzerindeki tüyleri silkeleyip Tesla'yı törene geri götürebilmeyi başarmıştı.
Behrend'in dostunu resmi takdimi içten ve etkileyiciydi.
"Eğer sanayiden Tesla'nın icatlarını söküp çıkarsaydık" diye hatırlatıyordu meslektaşlarına, "çarklar dönmez olur, elektrikli trenler ve tramvaylar durur, şehirlerimiz karanlığa gömülür, atölyelerimiz işsiz kalırdı. Evet, çalışmaları endüstrinin kolu bacağı olmuştur... Adı elektrik biliminin gelişiminde bir çağa damgasını vurmuştur. Çalışmaları devrimler yaratmıştır..."
Sözlerine Papa'nın Newton için söyledikleriyle son veriyordu:
"Tabiat ve kanunları gecenin karanlığında gizlenir,
Ve Tanrı'nın buyruğuyla aydınlatan Tesla'nın ışığı seslenir."
Onur konuğu da yavaş yavaş toplantıya ısınmaya başlamıştı, eninde sonunda o da bir adem oğluydu ve kendisine atfedilen bu övgüler hiç de yersiz değildi. AIEE'nin başkanı W. W. Rice, Tesla'nın titreşen akımlar üzerine çalışmalarının bilimsel bir çığır açtığını dinleyicilere hatırlatmasıyla memnuniyeti iyiden iyiye artmıştı.
"Bu çalışması X ışınlarını keşfeden Roentgen'e ışık olmuştur" diyordu Rice, "ve J. J. Thomson'a ve diğerlerine, modern fizikte söz sahibi olan herkese... Çalışmaları Marconi'ye yol göstermiş ve telsiz telgrafın müjdecisi olmuştur... ve bilimin ve mühendisliğin hemen tüm alanlarında Tesla'nın önemli katkılarının izlerini buluruz..."
Onur konuğu en sonunda kulaklarını çınlatan bir alkış eşliğinde doğrulacak ve içinde Edison hakkında birkaç söz söyleyebilecek gücü de bulacaktı. İlk karşılaşmalarını şu sözlerle anlatıyordu: "Hiçbir teorik eğitimi ve birikimi olmayan bu harika adam tamamıyla kendi çalışmaları ve araştırmalarıyla muhteşem işler başarmıştır..."
Konuşması mühendislerin tahmin ettiğinden de uzun sürecekti, çocukluğundan başlayarak tüm hayatından bahsediyordu. Arada nükteli anektodlar sıkıştırıyor ve neden "kendi çalışmasını dünyevi nimetlere tercih ettiğini" anlatıyordu. Kelimenin Ortodoks anlamıyla olmamakla birlikte koyu bir dindar olduğunu söylüyordu: "Varlığımızın gizemlerinin büyük bir kısmının hala ortaya çıkarılmayı beklediğini düşünmek bana büyük bir heyecan veriyor; tüm pozitif ve deneysel bilimlerin bize bildirdiğinin aksine, ölümün yaşadığımız olağanüstü dönüşümlerin sona ermesi anlamına geldiğine inanmıyorum.
"Acılara bağışıklık kazandığım ruhsal bir huzura kavuşabildim ve hayatın karanlık yanlarından, dertlerden ve varoluşun kaygılarından dahi tatmin vesilesi bulabilecek bir doygunluğa ve mutluluğa ulaşabilmeyi başardım. Üne kavuştum ve bunların ötesinde bir servete sahibim ama buna karşın sayısını hatırlamadığım kadar çok ufku sınırlı yazar tarafından hayalperest olmakla suçlandım; başarısız, pratik olmayan bir adam olarak lanse edildim. İşte bunlar da dünyanın cahilliğinden ve ileri görüşlü olmamasından kaynaklanıyor..."
Birkaç yıl sonra Yugoslavya'dan Amerika'yı ziyarete gelen Dragislav Petkoviç, Tesla'ya parka düzenlediği günlük merhamet turlarından birinde eşlik edecek ve kendisinden aydınlatıcı bir yorum dinleyecekti.
"Mr Tesla, başını kaldırıp bazı güvercinlerin içinden çıkamadıkları için donarak öldüğü kütüphanenin demir parmaklıklarla kafeslenmiş pencerelerine baktı; bir tanesinde yarı donmuş halde bir güvercin olduğunu fark etti. Bana orada kalmamı ve kendisi diğerlerine bakarken kedilerin gelip onu kapmasına izin vermememi söyledi. Orada beklerken güvercine ulaşmaya çalıştım ama parmaklıkların aralıkları çok sık olduğu için başaramadım. Mr Tesla geri döndüğünde çabucak tırmanıverdi çubuklara ve güvercini dışarı çıkarttı.
"Çocukluğumdan bana kalanlar hala yaşıyor" demişti Petko-viç'e elindeki güvercini okşarken.
"Sonra elimdeki paketi aldı ve yemi kütüphanenin önüne serpmeye başladı. İşi bittikten sonra bana dönüp 'Bunlar benim en yakın arkadaşlanmdır' dedi."
Edison Madalyası hikayesi de sona erdikten sonra Tesla, Chicago'dan ayrılacak ve yılın geri kalan bölümünü -yalnızca Amerika'da değil, Kanada ve Meksika'da da- çeşitli icatlar üzerinde çalışarak geçirecekti. Savaşta kaybettiklerini Avrupa'dan gelecek telif hakki ödemeleriyle telafi etmeyi tasarlıyordu.
Otomobil hızölçerini Wlatham Watch Şirketi'ne satmıştı. Ama savaş süresince otomobil sektörü büyük bir duraklama dönemi yaşamıştı. Buna karşın hızölçer ve lokomotif farlarından 17 bin dolarlık bir gelir elde edebilmişti.
Ulusal Havacılık Komitesi'ne o zamanlar kullanılmakta olan Liberty motorunun beşte bir ağırlığında olan küçük bir uçak motorunu kabul ettirmeye çalışıyordu. NACA (NASA'nın öncüsü) ile kontrat imzalama çabaları sonuçsuz kalacaktı.
Scherff'e, tüm bu koşuşturmalarından zaman bulabildiği takdirde, gizli mesajlar gönderebilen ve "Amerika'ya barışta olduğu kadar savaşta da faydalı olabilecek" yeni bir telsiz sisteminden söz ediyordu. Bu arada Tesla Nitrat, Tesla Elektro Terapö-tik ve Tesla Motor şirketlerinin de işlerine koşturuyordu. Century dergisinde 1900 yılında yayımlanan bir makalesinde söz ettiği gibi, havadan azot elde etmek için kurulan nitrat şirketinin kar getiren bir kuruluş olmadığı anlaşılacaktı.
Borçlarından kurtulmaya kararlı olduğundan Connecticut'ta bir türbin laboratuvarı kuracak, American&British Manufactu-ring Company ile iki telsiz istasyonu kurma konusunda anlaşmaya varacaktı. Ama bu projeler de yeterli sermaye bulunama-masından dolayı Wardenclyffe ile aynı kaderi paylaşacaktı.
Artık Tesla'nın ticari bir kazanç sağlayamadığını hiç kimse iddia edemezdi. Nitekim bu girişimlerinin çoğundan para kazanmaya başlamıştı, belki akmıyordu ama borçlarını ödeyebilecek ve emrinde bir ekip çalıştırabilecek kadar damlıyordu.
Tefecilerin ağına düşen Johnson'a gönderdiği mektupta "Şiirlerini iç huzuru ile yazmaya devam et, ben senin dertlerine bir çare bulacağım. Yeteneğin bu ülkenin insanlarının körlüklerinden dolayı kazançlı bir uğraşı olamıyor ama benimki külçelerle altın kazandırabilecek nitelikte. Ben de şu anda testimi doldurmaya bakıyorum" diyordu.
Johnson hastalanmıştı. Tesla'dan eski bir borcunu hatırlatarak 2 bin dolar istemişti, mucit de kendisine 500 dolarlık bir çek göndermişti. İki hafta içinde vergilerini ödeyemediğini bildirip tekrar paraya ihtiyacı olduğunu anlatacaktı ve Tesla bir kere daha 500 dolar gönderecekti kendisine. Yılın sonuna doğru bankada bulunan yirmi dolarına karşılık piyasaya 1.500 dolar borcu olan Robert bir kez daha dostundan yardım isteyecekti ve Tesla da bir kez daha çek defterine uzanacaktı.
New York'taki masasında Katharine Johnson tarafından, belki de birkaç yıl önce gönderilmiş bir mektup duruyordu. Mektup "daima sessiz kalan dost"a hitaben yazılmıştı. Yanında çocukları ya da kocası olmadığı halde yazın bir bölümünü geçirmek üzere Maine'e gitmişti.
"Birkaç ay önce geldim bu kalabalık ama benim için bomboş olan otele" diye yazıyordu mektubunda, "hayat ne kadar da garip. Burada hatıralarımdan başka hiçbir şeyim yokmuş gibi yaşıyorum. Bazen derin bir keder kaplıyor içimi ve genç kızlığımda yaptığım gibi deniz kıyısına gidip hala benim için anlaşılmaz ve etkileyici olan dalgaların seslerini dinliyorum o zaman. Peki ya sen? Neler yapıyorsun? Umarım bana verebilecek yeni haberlerin, iyi ya da kötü, vardır benim sadık ve sessiz dostum. Ama eğer bana mektup yollamayacaksan, düşüncelerini yolla ve emin ol ki gayet iyi ayarlanmış bulunan bu alet hemen algılayacaktır mesajını.
"Neden bu denli üzgün olduğumu bilemiyorum ama sanki hayat ellerimin arasından kayıp gidiyormuş gibi geliyor bana. Belki de çok fazla yalnızım ve bir yoldaşa ihtiyacım var. Senden bir haber alabilseydim sanırım daha mutlu olabilirdim. Sen ki işin dışında hiçbir şeyin bilincinde değilsin ve insani ihtiyaçlardan bihabersin. Söylemek istediğim aslında bu değildi; Sadakatle senin olan, KJ."
Mektubunun sonuna bir de not eklemişti: "Robert ile senin aranda gidip gelen altın doları hatırlıyor musun? Onu şimdi hepimiz için bir tılsım olarak ben takıyorum."
Para için mi, yoksa iyi talih için mi? Eski mutlu ve heyecanlı günlere dönebilmek için mi? Bu tılsım gerçekten de bu üçlüye iyi şans getirecek miydi acaba?

22. GÜVERCİNLER
İnsanlar onlarca yılın akıp gitmesinden, bunlar sanki doğal sonlarmış gibi söz eder, oysa on yılın sonunda işlerin gerçek anlamda bir sonuca bağlandığı pek nadir rastlanan bir durumdur. Hayatta kalanlar aslında uyumdan yoksun ve can sıkıcı değişikliklerin hakim olduğu yeni bir zaman dilimine geçmişlerdir sadece. 'Kükreyen' yirmili yıllar da Tesla için farklı bir şey ifade etmeyecekti.
1920'ler ikiyüzlü yasakların yılları olacaktı. İnsanlar artık iş çıkışlarında her zamanki barlarına gidip içkilerini içemiyorlar bunun yerine yeraltı batakhanelerine sığınmak zorunda kalıyorlardı. Gizli içki salonları ve gangsterler türemişti her yerde. Çarliston gecelere elveda demişti. Borsa da spekülatörlerin etkisiyle göklerde süzülürken bir anda yerin dibine çakılabiliyordu. Servetlerini yitirenlerin yanı sıra yeni çağa kolayca ayak uyduran zenginler de türemişti. Yapısı itibariyle tam bir Viktoryan olan Tesla ise bu çağa asla uyum sağlayamayacaktı. Dünyaya her zaman olduğundan daha fazla yabancılaşmıştı.
İspanya-Amerika savaşının kahramanı, eski kongre üyesi ve onur madalyası sahibi Hobson, Senato'ya girmeyi bu defa başaramamıştı ama içkiye karşı verdiği savaşı, Tesla her ne kadar bu başarısından diğerleri kadar memnun olamadıysa da, kazanmıştı. Tesla, yasağın kişisel özgülüklerin önüne zebani gibi dikildiğini düşünüyordu. Bu durumun insan hayatını, özellikle de ken-disininkini, kısaltacağından dem vuruyordu. Artık 140 yaşına kadar yaşayabilmek gibi bir umut besleyemeyecek miydi yani? Zaten ilahi amberden az ama düzenli aralıklarla tatmayan bir insan neden böyle bir umut beslesindi ki?
Hobson ailesi ile birlikte Manhattan'a taşındığında, Tesla eski dostu sabık kahramanla yeniden yakın olabildikleri için sevinecekti. Hobson, her ne kadar narkotik konularla ilgili diğer kampanyalardan başını kaşıyacak vakit bulamıyorduysa da eski dostuna zaman ayırabiliyordu. Her ay Tesla'yı otelin lobisinde yakalayıp sinemaya götürmek gibi bir alışkanlık edinmişti. Doğrusu bu da iki seçkin adam için de hayli sulu bir eğlence tarzıydı. Karanlık salondan çıkıp Times meydanının ışıl ışıl ortamına dalıyor ve favori parklarındaki bir bankta oturup, sohbet ediyorlardı. Ya dünya siyasetinden ve bilimden konuşuyorlar ya da eski zamanları yad ediyorlardı.
Artık yetmişine merdiven dayamış olan Tesla paraya eskisinden de fazla ihtiyaç duyuyordu. Zaman zaman garip bir rahatsızlığın yokladığı oluyordu. Chicago'da büyük emekler vererek kurduğu işi bozulmak üzereydi. Wardenclyffe artık eski buruk bir anı olmaktan öteye gidemiyordu ama o hala dünya telsiz sistemini inatla savunuyordu. 1920'de Westinghouse'un temsilcilerine bir telsiz istasyonu kurma teklifi daha götürecekti. Alternatif akım haklarından vazgeçtiğinde olduğu gibi yine reddedildiğinde Westinghouse'un müdürünün o sözlerini hatırlayacaktı acı bir şekilde: "Çalışmak istediğiniz her konuda bizi arkanızda bulacaksınız." O zamanlar "önemli şahsiyetler kendilerine başarı yollarını açan bir öncüye verdikleri söze daima sadık kalırlar diyerek" bu güvenceye inanmıştı.
Şirketin tutumunun üzücü olan bir diğer yanı da Tesla'nın Westinghouse'un bir telsiz istasyonu ve dünya yayın sistemi kurmayı planladığını öğrenmesi olacaktı. "Mühendislerinizin bu konuda çalışmaya başlayacaklarını öğrendiğimde derin bir keder ve hayal kırıklığı hissettiğimi bilmenizi isterim" diye yazacaktı. Westinghouse'un temsilcilerine, "emin olunuz ki onlara en küçük ayrıntılarına kadar incelenmiş bir çalışma dışında başka hiçbir şey sunamazdım." Karşılık olarak şirket kendisine geçici bir danışmanlık statüsü teklif edecekti.
Ertesi yıl Westinghouse'dan tüm dünyaya çeşitli yayınlar yapacak istasyonlarının açılışında Tesla'nın görünmez dinleyicilere bir konuşma yapması için iyi niyetli bir teklif gelecekti. Ancak Tesla kendisinin de uzun süredir bir yayın sistemi üzerinde çalışmakta olduğunu hatırlatacak ve ilk olarak kendi görünmez dinleyicilerine hitap etmek istediğinden kendisini mazur görmelerini rica edecekti.
Ancak bu sefer de Westinghouse'a "ticari açıdan üstün türbini" ile başvuracaktı. Bunun şirkete milyonlarca dolar kazandıracağı konusunda güvence veriyordu. Ama hiçbir önkoşulu kabul etmeyeceğini de sözlerine ekliyordu. Kendisi türbinleri üretecek ve deney safhasına kesinlikle karışmayacaktı. Tabii alacağı yanıt da öncekilerden pek farklı olmayacaktı. Kendisine böyle bir anlaşmaya giremeyecekleri, mühendislerinin bu konuda olumsuz görüş bildirdiği ve tabii ki mühendislerin fikirlerinin kendilerine yol gösterici olduğu belirtiliyordu.
Bu dönemde iki yeni arkadaş, bir heykeltıraş ve bir yazar girecekti Tesla'nın hayatına. Bu iki görece yetenekli sanatçının dostluğu adının çevresindeki başarı ve ün ne olursa olsun, kamuoyu tarafından unutulmamasını sağlayacaktı. On dokuz yaşındaki yazarın adı Kenneth M. Sweezey idi ve Tesla'nın her zaman birlikte olduğu arkadaş grubuna yeni katılmıştı. Yugoslav heykeltıraş İvan Mestroviç ise orta yaşlı ve Avrupa'da o sıralarda ün yapmış bir adamdı. Eserlerini tanıtmak üzere gelmişti Amerika'ya.
Tesla ve heykeltıraş, Yugoslavya'nın dağlarında geçirdikleri çocukluk günlerinin hatırasını yaşatıyorlardı birlikte. Her iki adam da gönülden şairdi. Şu ya da bu konuda muhabbet etmek amacıyla sık sık bir araya geliyorlardı New York'ta. Her ikisi de sabahlara kadar çalışan ve aynı dertten mustarip olan insanlardandı. Mestroviç koca koca mermer blokları stüdyosu olmadığından bir otelden diğerine taşınmak zorunda kalıyordu, Tesla'nın da bir laboratuvarı finanse edebilecek gücü yoktu eskisi gibi. Böylece beraberce yürüyüşlere çıkıyor, Balkanların durumundan ve kendi çalışmalarından bahsediyor, Sırp şiirinin tadını çıkarıyorlardı. Bu yürüyüşlerde Mestroviç, Manhattan'ın güvercinlerini besleme misyonundan da haberdar olmuştu.
Split'e döndükten çok sonra Tesla, Robert Johnson'un da teşvikiyle, heykeltıraştan kendisinin bir büstünü yapması ricasını bildirecekti bir mektupla. Ama Avrupa'ya gitme olanağı yoktu, Mestroviç de bir daha Amerika'ya dönemeyecekti. Buna karşın Tesla'yı hayalinde gayet iyi canlandırabildiği ve bir fotoğrafını gönderdiği takdirde bu işin altından başarıyla kalkabileceği cevabını verecekti heykeltıraş. Tesla bu iş için kendisine ödeme yapabilecek kadar parası olmadığını yazmıştı ama Mestro-viç'ten buna gerek olmadığı yanıtını almıştı. Daha sonra Tes-la'ya, güçlü bir ifade ile şaşılacak derecede benzeyen bronzdan bir büstünü yapacaktı. Bu büst bugün hala Belgrat'taki müzede, yine Mestroviç tarafından yapılan ve Tesla'nın kuzeni tarafından açılışı yapılan bir kopyası da Viyana Müzesi'nde sergilenmektedir.
Genç Sweezey mucit ile ilk karşılaşmalarını şu sözlerle dökecekti satırlara: "Uzun boylu ve dik duruşlu bir beyefendi idi. Şaşılacak şekilde uzun saatler boyunca işine konsantre olup çalışmasını devam ettirebiliyordu. Bu arada dostlarına ve diğer tüm canlılara çok içten ve sıcak duygular beslediği de anlaşıla-biliyordu."
Kendisi de Brooklyn'de köhne bir dairede oturan Swe-ezey'nin az sayıda yakın arkadaşı ve akrabası vardı. Gazetecilikte Tesla'ya en yakın kişi olmasının yanı sıra bilim insanına gerçek bir hayranlık da besliyordu. Biri genç, diğeri bir hayli yaşlı olan bu iki adam sık sık birlikte oluyorlardı. İnsanların uyuduğu saatleri çalışarak geçirse de şehirde çıktığı uzun gezintilerle kendisini tazelemeyi gayet iyi başarabiliyordu. Sweezey de bu gece yürüyüşlerinde sık sık eşlik ediyordu mucide.
O da güvercinlerle tanışmıştı. Bir gece vakti Broadway'de yürürlerken ve Tesla ateşli bir şekilde dünyanın her hangi bir yerine telsiz enerji nakledilebilmesini sağlayacak sisteminden söz ederken, aniden sesinin tonunu alçaltmıştı. "Yine beni şu anda asıl endişelendiren şey odamda bıraktığım hasta kuştur. Dünyanın tüm telsiz sistemleri bir araya gelseler beni daha fazla dü-şündüremezler."
İki gün önce kütüphanenin önünde bulduğu kuşun dilinde tümöre benzer bir oluşum vardı ve bu durum yemek yemesini engelliyordu. Tesla onu yavaş yavaş ölmekten kurtarmış ve sabırlı bir tedaviyle yine o eski güçlü ve mutlu günlerine döneceği garantisini vermişti kendisine.
Ama bulduğu hasta kuşların tümünü odasına alabilmek gibi bir şansı yoktu, nitekim otel görevlileri pislikten şikayet etmeye başlamışlardı bile. "Bir kuşçu dükkanında bir düzineye yakın hasta güvercin birikmişti. Bunlardan kimi bir hastalığa yakalanmıştı, kiminin de bacağında falan bir yarası vardı. Tesla en sonunda veterinerlerin tedavi edilemez dediği güvercinlerden birini kangrenden kurtarmıştı. Eğer bir güvercinin Tesla'nın halledemeyeceği bir rahatsızlığı varsa çok iyi bir doktorun gözetimine teslim edilirdi."
Tesla ve Sweezey yürüyüşleri sırasında Einstein'dan, diyetlerden, çalışmalardan, modadan ve evlilikten konuşuyorlardı. "Tesla'nın tek evliliği işi ve dünya ile olan bağı idi" diye yazıyor genç yazar, "Newton ya da Michelengelo gibi evrensel bir düşünce ile evliydi o. S ir Francis Bacon gibi o da en başarılı çalışmaların çocuksuz erkekler tarafından ortaya konulduğuna inanıyordu..."
Genç yazara önüne çıkan ticari, hukuki ve akademik engellerden bahsediyor ama tüm bunlara karşın yine de göklerin en yüksek noktasına ulaşabileceğine inandığını anlatıyordu. Söylediğine bakılırsa, hayatı boyunca 2 milyon doların üzerinde para kazanmıştı. Bunun 1 milyonu da aslında Westinghouse'dan alternatif akım patentleri karşılığında alması gereken paraydı.
Tesla'nın güvercinlere duyduğu sevgi konusunda bazı tuhaf yorumlar yapıldığından Yugoslavya'nın ABD Büyükelçisi Konstantin Fotiç'in kızı Pola Fotiç'e bu çocukluk aşkını anlattığı bir mektuba burada da yer vermek uygun olacaktır. "Bir Yaşlının Ağzından Gençlik Hikayesi" adını taşıyan yazısında kışın dünyayla bağlantısı kesilen doğduğu evini ve o sıralarda sahip olduğu özel bir arkadaşını, "Maçak, dünyadaki kedilerin en kahramanı" diye anlatıyordu.
Daha üç yaşındayken karlı bir gecede, hayatında önemli bir rol oynayacak elektrikle Maçak sayesinde tanışacaktı. "Karda yürüyen insanlar arkalarında ışıltılı izler bırakıyorlardı. Ve duvara fırlatılan kartopları tıpkı bir kesme şeker bıçakla parçalandığında olduğu gibi titrek ışıklar saçıyordu..." Daha o yaşlarda ışığa karşı aşırı bir duyarlılık gösteriyordu. Kardaki ayak izleri ona, başkalarına olduğu gibi, kara, mor gölgeler halinde görülmüyordu.
"İçimden bir şey beni Maçak'ın sırtına vurmam için dürtüyordu. Sonunda beni nefessiz bırakacak bir mucizeye şahit olacaktım... Maçak'ın sırtı ışıltılar saçıyordu ve elimin üstü çatırtıları her yerden duyulabilen kıvılcımlarla kaplanmıştı."
Babası bunun elektrikten kaynaklandığını anlatmıştı. Annesi de zavallı kediyi kendi haline bırakmasını, yoksa hayvancağızın az sonra ateş alacağını söylüyordu. Ama çocuk daha soyut düşünmeyi tercih ediyordu.
"Doğa da dev bir kedi miydi? Eğer öyle ise onun sırtına vuran kimdi? Sonunda bunu ancak Tanrı'nın yapabileceğine hükmetmiştim."
Az sonra odanın içi daha da karardığında küçük çocuk kedinin sanki ıslak bir zeminde yürüyormuş gibi adımlarını sakınarak attığını ve kürklü bedeninin azizlerde olduğu gibi bir ışık halesi ile çevrili olduğunu görecekti. Günlerini elektriğin ne olabileceğini düşünerek geçiriyordu. Ama bir cevap da bulamıyordu. Bu mektubu yazarken Tesla seksen yaşına basmış bulunuyordu ve hala da bunun yanıtını bulamadığını söylüyordu.
Kediye duyduğu sevginin tam zıttı bir hissi de ailenin kazına karşı besliyordu. "Canavara benzeyen çirkin bir hayvandı, devekuşu gibi bir gagası vardı, gagası timsah ağzını, zeka kıvılcımları saçan gözleri ise insan gözlerini andırıyordu." Yaşlılığında Tesla bu kazın neden olduğunu öne sürdüğü bir yaradan bahsediyordu hala. Ama çiftlikteki diğer kuşların hepsini seviyordu.
"Güvercinlerimizi, tavuklarımızı beslemekten büyük bir zevk duyardım; onları kolumun altına sıkıştırıp sarılmak, okşamak bana dünyanın en güzel şeyi gibi gelirdi." Hatta o kazın bile eve "bir kuğu edasıyla" sürüsüyle birlikte dönmesi "benim için eşsiz bir neşe ve ilham kaynağı olurdu." Şimdi New York'ta hareketli yılları geride bırakıp, pek uyum sağlayamadığı insanlardan da yavaş yavaş elini eteğini çektikçe, bu güvercinlerin sıcaklığına daha çok sarılıyordu.
Bir gün ofisinde ağır bir hastalığa yakalanmış olarak yatıyor ve yine her zaman olduğu gibi bir doktora görünmeyi reddediyordu. En sonunda St. Regis Oteli'ndeki odasına dönemeyecek kadar halsiz düştüğünü anlayınca sekreterine otel resepsiyonunu aramasını fısıldayacak ve onlara odasındaki "kanatlarında gri benekler olan beyaz güvercine" yem vermelerini söylemesini isteyecekti. Sekretere bu notu aynen iletmesi konusunda ısrar edecekti. Oda görevlisi ikinci bir habere kadar güvercini beslemeye devam etmeliydi. Odada yeteri kadar yem bulabilecekti.
You have read 1 text from Turkish literature.
Next - Tesla Anlaşılamamış Dahi - 14
  • Parts
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 01
    Total number of words is 3772
    Total number of unique words is 2218
    28.4 of words are in the 2000 most common words
    42.5 of words are in the 5000 most common words
    50.5 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 02
    Total number of words is 3906
    Total number of unique words is 2163
    28.6 of words are in the 2000 most common words
    40.2 of words are in the 5000 most common words
    47.7 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 03
    Total number of words is 3901
    Total number of unique words is 2162
    28.6 of words are in the 2000 most common words
    41.5 of words are in the 5000 most common words
    49.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 04
    Total number of words is 3668
    Total number of unique words is 2114
    26.1 of words are in the 2000 most common words
    38.9 of words are in the 5000 most common words
    46.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 05
    Total number of words is 3758
    Total number of unique words is 2094
    24.8 of words are in the 2000 most common words
    35.6 of words are in the 5000 most common words
    42.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 06
    Total number of words is 3707
    Total number of unique words is 2294
    24.7 of words are in the 2000 most common words
    36.0 of words are in the 5000 most common words
    43.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 07
    Total number of words is 3843
    Total number of unique words is 2213
    26.3 of words are in the 2000 most common words
    38.4 of words are in the 5000 most common words
    44.6 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 08
    Total number of words is 3796
    Total number of unique words is 2194
    26.3 of words are in the 2000 most common words
    38.4 of words are in the 5000 most common words
    45.7 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 09
    Total number of words is 3717
    Total number of unique words is 2230
    24.2 of words are in the 2000 most common words
    35.8 of words are in the 5000 most common words
    42.8 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 10
    Total number of words is 3717
    Total number of unique words is 2063
    25.6 of words are in the 2000 most common words
    38.6 of words are in the 5000 most common words
    45.5 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 11
    Total number of words is 3721
    Total number of unique words is 2073
    24.8 of words are in the 2000 most common words
    36.6 of words are in the 5000 most common words
    44.4 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 12
    Total number of words is 3651
    Total number of unique words is 2173
    23.7 of words are in the 2000 most common words
    34.6 of words are in the 5000 most common words
    42.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 13
    Total number of words is 3777
    Total number of unique words is 2190
    26.0 of words are in the 2000 most common words
    38.9 of words are in the 5000 most common words
    46.6 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 14
    Total number of words is 3792
    Total number of unique words is 2128
    27.8 of words are in the 2000 most common words
    40.9 of words are in the 5000 most common words
    48.0 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 15
    Total number of words is 3699
    Total number of unique words is 2198
    24.0 of words are in the 2000 most common words
    37.1 of words are in the 5000 most common words
    44.6 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 16
    Total number of words is 3578
    Total number of unique words is 2016
    24.8 of words are in the 2000 most common words
    37.1 of words are in the 5000 most common words
    43.0 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 17
    Total number of words is 1819
    Total number of unique words is 1110
    26.1 of words are in the 2000 most common words
    35.9 of words are in the 5000 most common words
    40.8 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.