Tesla Anlaşılamamış Dahi - 14

Total number of words is 3792
Total number of unique words is 2128
27.8 of words are in the 2000 most common words
40.9 of words are in the 5000 most common words
48.0 of words are in the 8000 most common words
Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
Eskiden Bryant'a yürüyüşe çıkamadığı günlerde, yokluğunda güvercinlerle ilgilenecek ve onlara yem verecek birisini görevlendirirdi. Sekreterleri delirmeye başladığını düşünüyorlardı.
İyileştikten kısa bir süre sonra bu olay unutulup gitti. Ama mucit bir gün ofisini arayarak otelden ayrılamadığını zira güvercinin çok hasta olduğunu bildirecekti. Daha sonra Miss Skeritt, Tesla'nın birkaç gününü güvercinle birlikte otelde geçirdiğini bildirecekti. Güvercin iyileştikten sonra Tesla da günlük olağan çalışma, yürüme ve güvercinlerini besleme ritüellerine devam edebilecekti. Yaklaşık bir yıl sonra Tesla avucunda küçük ve ölü beden bulunduğu halde sarsılmış ve üzüntülü bir halde girecekti bürodan içeriye. Lulious Czito'dan yaşadığı banliyöde güvercini için bakımlı bir kabir yeri bulmasını rica edecekti. Neden sonra fikrini değiştirecek henüz yola çıkmış olan Czito'dan hayvanın ölüsünü geri getirmesini isteyecekti. Kendisi "daha özel" bir şey ayarlamıştı. Kimse ölü güvercinle ne yaptığını öğrenemeyecekti.
Üç yıl sonra Tesla tam anlamıyla iflas etmişti. Otele olan borcunu uzun süredir ödeyemiyordu. Bir akşam icra memurları ofisine gelmişler ve eşyalara mahkeme kararıyla tedbir koydurmuşlardı. Tesla memurları bir erteleme için ikna etmeye uğraşıyordu. Diğer bir yanda da iki haftadır maaşlarını alamayan sekreterleri vardı. Bir tek Edison Madalyası kalmıştı yadigar. Onun da ancak yüz dolar edeceğini söylemişti mahcup kadınlara. Bunu ikiye bölecek ve yarısını birine, yarısını da diğerine verecekti.
Dorothy Skeritt ve Muriel Arbus hemen buna itiraz ettiler, tam tersine yanlarındaki parayı onunla paylaşmak istiyorlardı.
Birkaç hafta içinde Tesla parayı toparlayabilecek ve sekreterlerine olan borcunu birer zarf içinde gönderecekti. Aslında Edison madalyasını ikiye bölmeyi teklif ettiğinde ofisinde beş dolar kadar bir bozukluğu da vardı. Ama hemen bunu kuşlara yem almak için kullanacağını belirtecekti, öyle ya hiç kuş yemi kalmamıştı ve sekreterlerden birini kuş yemi almaya yollayacaktı.
Hayli borçlandığı Czito'nun yardımıyla ofisini yeni bir binaya taşıdı. Kısa bir süre sonra St. Regis otelinden Tesla'ya bir çağrı gelecekti. Gelip güvercinlerine bakmasını rica ediyorlardı. Aslında Tesla beyaz dostlarını, Connecticut'ın havasının kendilerine iyi geleceğini düşünerek Sherff'in yanına göndermişti bir kafes içerisinde. Gel gör ki, vefalı arkadaşları bir süre sonra eski dostlarının sıcaklığını özlemiş ta oralardan bir akşam vakti otel odasının balkonuna geri gelmişlerdi. Üzgün bir halde eşyalannı toplayıp Hotel Pennsylvenia'ya taşınacaktı kısa bir süre sonra. Tabii güvercinleri de onunla beraber. Bir süre sonra göç yolları Hotel Governor Clinton'a atacaktı onu. Hayatının son on yılını ise güvercinleri ile birlikte Hotel New Yorker'da geçirecekti.
Beyaz güvercinin ilginç hikayesini de Tesla, O'Neill'a ve New York Times'ın bilim yazarı William L. Lawrence'a Hotel New Yorker'ın lobisinde oturdukları bir akşam anlatmıştı. Bir psikoloji derneğinin üyesi olan John O'Neill Tesla'nın beyaz güvercin masalında mistik semboller bulmuştu. O'Neill ve diğer ruhbilimciler Tesla'nın güvercinine kumru diyorlardı. Teknik olarak güvercinler de kaya kumruları olsalar dahi bu ayrımı ancak kuş gözlemcileri yapardı ve Tesla da kendi güvercinine güvercinden başka bir şey demek istemiyordu. Ancak mucidin yaşam öyküsünü ilk kaleme alanlardan olan O'Neill, Tesla'nın otelin lobisinde güvercinle ilgili anlattıklarını kumrularla olan aşk hikayesi olarak değerlendiriyordu.
"Yıllardır güvercinleri besliyorum. Binlercesini besledim, kim bilir ne için...
"Ama aralarında bir tanesi vardı ki... Çok güzel bir güvercindi. Bembeyazdı, yalnız kanatlarında gri benekçikler vardı. O farklıydı. Bir dişiydi. Onu her yerde ayırt edebilirdim.
"Nerede olursam olayım bu güvercin beni bulurdu. Ne zaman onu yanımda istesem umutla seslenirdim, uçarak çıkar gelirdi. O beni anlardı, ben de onu...
"O güvercine aşıktım."
"Evet bir erkeğin bir kadını sevdiği gibi severdim onu ve o da beni. Hasta olduğu zaman hemen haberim olurdu; odama gelirdi ve ben de günlerce onunla kalırdım. Onu iyileştirirdim. O güvercin hayatımın neşe kaynağıydı. Bana ihtiyacı olduğunda başka hiçbir şey umurumda olmazdı. Benimle olduğu sürece hayatımın bir anlamı, amacı olurdu.
"Bir gece karanlıkta yatağıma uzanmıştım, zihnim problemler çözmekle meşguldü, sık sık yaptığı gibi uçarak penceremden içeri süzüldü ve masamın üstüne kondu. Beni istediğini biliyordum, bana önemli bir şeyler anlatmak istiyordu.
"Yanına gittiğimde anladım ki bana ölmek üzere olduğunu söylemek istiyordu. Mesajını aldığımda gözleri ışıldadı, güçlü ışık demetleri yayılıyordu gözlerinden."
Tesla duraksadı ve sanki kendisine sorulan bir soruyu yanıt-lıyormuş gibi açıklamaya girişti.
"Evet bu, gerçek bir ışıktı. Güçlü, göz kamaştırıcı, kör edici bir ışıktı. Laboratuvarımda lambalarımla elde edebildiğim tüm ışıklardan daha güçlüydü.
"O güvercin ölünce hayatımdan da bir şeyler eksildi. O zamana dek, ne kadar yoğun çalışmam gerekirse gereksin işimi tamamlamam gerektiğini düşünürdüm, bunu yapabileceğimden emindim her zaman için. Ama o hayatımdan çıkıp gittikten sonra artık yaşamım boyunca süren çalışmanın da sonunun geldiğini anlamıştım.
"Evet, yıllar boyunca güvercinleri besledim. Binlercesini... ve beslemeye de devam edeceğim, kim bilir ne diye?"
Yazarlar onu sessiz bir şekilde bırakıp dışarı çıkacaklar ve uzun bir süre tek bir kelime bile etmeden yürümeye devam edeceklerdi.
Sonradan O'Neill şunları söyleyecekti: "Güvercini kendisini terk edip odasının penceresinden uçup gittiğinde Tesla'nın gördüğü göz kamaştırıcı ışık, Budapeşte'de parkta dolaşırken gördüğü güneşin ışığı ile aynı anlama geliyordu; Tesla mistik iç dünyasını bu derece baskı altında tutmasaydı Kumru sembolizmini o da anlayabilirdi."
Dr. Jule Eisenbud Amerika Psişik Araştırmalar Dergisi'nde yayımlanan bir yazısında kuş sembolünü Tesla'nın nevrozları ve çocukluğunda annesi ile arasındaki ilişki ile bağdaştıracaktı. Kuşun eski çağlardan beri anneyi ve onun besleyici memesini simgelediğini belirtiyordu ruhbilimci. Ve Tesla'nın tek bir dileği ile kuşun istediği zaman, istediği yerde yanında belirdiğini söylediğini hatırlatıyordu. "Bu fantezinin anlamı ancak biyografik veriler ayrıntılı bir şekilde incelendiğinde ortaya çıkabilir. Görülüyor ki, Tesla'nın hayatında baskın bir figür olan annenin 'kaybolması' sonucunda bilinçsiz bir ihtiyaç ve kontrol edilme gereksinimi bu fantezi ile ilişkilendirilebilir. Bu kanıyı hayatı boyunca sergilediği tuhaf klinik alışkanlıkları, özellikle de insanlarla ve nesnelerle olan sıra dışı ilişkileri de güçlendirmektedir. Bilinç altında tüm hayatını, evrene egemen olan mitolojik bir sembolü zaptetmeye adaması dahi tek başına bu görüşün geçerliliğini açıklayabilmektedir."
Tesla'nın yazılarının hiçbirinde bu 'kaybolan' annenin yerine koyduğu doğal sembolden söz ettiğine rastlanamamıştır. Ama Dr. Eisenbud hayatının tüm aşamalarında bu memeden duygusal ve fiziksel olarak mahrum kalmış bebeğin izlerini görebiliyordu. Eisenbud, Tesla'nın annesini idealize ettiği konusunda ısrarlıydı: "Ve tüm hayatı boyunca annesinin ölümüne, tam anlamıyla kaybolmasına dair tamamlanmamış önseziler hissedecekti. Bu tip çelişkilere Tesla gibi takınaklı nevrotiklerde sık sık rastlanır, tüm ilişkilerine ve tavırlarına anne simgeleri ve anneyi temsil eden semboller hakimdir."
Eisenbud'a göre, mükemmel küresel şekillere, kadınların bo-yunlarındaki incilere tahammül edememesinin nedeni de buydu. Hastalarından birinin de henüz iki haftalıkken memeden kesilmesinin etkisiyle hayatının ileri safhalarında ölümcül bir depresyona girdiğinden ve dünyanın yuvarlak olmasına bile tahammül edemediğinden bahsediyordu.
Dr. Eisenbud, Tesla'nın paraya karşı olan tavrının da temelde yatan bu anne sembolünün etkisiyle güçlenen evrene hakim olma fantezisinin belirtisi olduğuna inanıyordu:
"Milyonları büyük ve çoğu zaman da garip bir cömertlikle savuruyordu ve sonuçta da iflası kaçınılmaz oluyordu. Ancak, açıkça görülüyor ki varolmak için kaderine veya başka insanlara ihtiyacı olmadığına dair ferahlatıcı bir inancın etkisi altındaydı ve parayı da hayatın mekanik ve sıkıcı işleyişinin küçük ve önemsiz bir parçası olarak görüyordu, ne zaman istese aYzu ettiği kadar kazanabilirdi... Tesla'nın anne kontrolü ile ilgili olarak oynadığı bu sonu gelmeyen oyunun en acayip bölümü ise yemek üzerine idi. Ve ne olursa olsun en sonunda annesini temsil eden sembol galip gelecekti..."
Bu, o akşam yemeği seremonilerini de açıklıyordu; özel kıyafetlerle kendine ayrılmış masada belirlenen saatte ve annenin pahalı bir temsilcisi olan garsonun hizmetinde yenen yemek "kendisine kırıntılar için yalvarmak zorunda kalmadığı annenin sembolik kontrolü idi."
Tesla'nın en sevdiği yemeğin de bir tür kumru olduğuna dikkat çekiyordu: "Kendisini beslemeyen memeyi ısırmanın güzel bir klinik örneği vardı. (Madalyonun öbür yüzünde ise saplantılı bir şekilde güvercinleri beslemesi.) Sadece göğüs eti yiyebilirdi."
"Hayatının sonlarına doğru" diye devam ediyordu Dr. Eisen-bud, "alacağı tek besin ılık süt olacaktı. En sonunda da güvercinin gözlerinden kör edici bir ışık yayılacaktı. Memeden gelen sütü temsil eden bir simge..." Tesla'nın hayatı boyunca süren telafi etme çabası, simgesi çökmüştü. Hayatından önemli bir parça sökülüp alınmıştı, işinin bittiğini biliyordu.
Davranışçı teorisyenler bu tip FreudçuMungçu açıklamalara karşı çıkacak, Tesla'nın saplantılı nevrozunun temelinde çocukluğunda yaşadığı travmaların olduğunu savunacaklardı.
Ancak konuyla ilgili yeterli verilerin olmayışı spekülasyondan ileri gitmemizi engelliyor.

23. GEÇİŞLER

Katharine Johnson hasta düşmüştü. Tesla özel bir diyet tavsiye ederek endişesini göstermişti. Ama Katharine'in içine düştüğü daha derin bir durum, kendisi için değerli olan her şeyin hayatının ortasında ellerinin arasından kayıp gittiği hissi, iyileşme iradesini de yok ediyordu. Perdeleri çekilmiş odasında hasta yatarken gözlerinin önünde eski zamanlar, evlerinin partilerle, şölenlerle şenlendiği, kapılarının önünden gösterişli kalabalıkların, faytonların, otomobillerin eksik olmadığı, Tesla ile Wal-dorf-Astoria otelinde ziyafetler düzenledikleri ve çalışmaları için uygun bir para babası bulmaya çalıştıkları o dönemler gözlerinin önünde yeniden canlanıyordu. Laboratuvarındaki tüm o gösteriler, heyecanlı geziler gittikçe silikleşen benliği ile birlikte çözülüp yok olmuştu sanki. Yaşadığı hayat kendisine ait değildi ve kimin hayatını yaşamakta olduğunu da bilmiyordu. Hayatı, yalnızca başkalarının hayatlarının, eylemlerinin ve zaferlerinin bir yansıması olarak kalmıştı. Şimdi kendi kendine yaban-cılaştığını hissediyor, öfke ve umut arasında ikiye bölünüyordu. Aldatılmış, kandırılmış olduğunu hissediyor, kendini ölesiye yalnız ve zayıf görüyordu.
O böyle eriyip giderken, Tesla da kendisini garip kehanetlerinden birinin yazılmasına kaptırmıştı: Kadınların geleceği... Bu, sürekli kendi ekseninde dönüp duran ve kafasını allak bullak eden bir konuydu ama düşünmekten de alıkoyamıyordu kendisini. Katharine hastalanmadan bir yıl önce Detroit Özgür Basın gazetesine kadınların "sorunları" üzerine bir demeç vermişti. Herhangi bir erkeğin tatlı dilli üslubu içinde ve kederli bir şekilde kadınların nasıl da erkeklerin onlar için inşa ettiği kaidede kıstırılıp kaldığından dem vuruyordu. Kadınlara bütün hayatı boyunca uzaktan uzağa özel bir saygı ile taptığını anlatıyordu. Ancak şimdi kendi zekalarını erkeklerinkine denk koşmaya çalışarak, Tanrı'nın doğal atamalarına karşı gelmekten de öte, "medeniyeti tehlikeye atmıyorlar mıydı?" Bu soruya karşılık "Kimin medeniyetini?" sorusu 1920'lere kadar sorulmayacaktı.
Şimdi Katharine'in hastalığı nedeniyle zihni tekrar bu konu etrafında dönüp durmaya başlamıştı. En sonunda Colliers'e bir yazı gönderecekti. Makalenin başlığı tehditkar bir şekilde "Kadınlar Patron Olduğunda" diye atılmıştı. Yazıda kadınların entelektüel açıdan daha üstün olduğu bir cinsel düzen anlatılıyordu. Bir yandan bu düzeni savunuyor gözüküyor, diğer yandan da kaygılarını dile getiriyordu. Katharine'in hayatının nasıl heba olup gittiğini mi fark etmişti? Kendisini harekete geçiren neden her neyse, kararsız bir şekilde de olsa, en sonunda kadın ve erkeklerin gelecekte mekanik "rasyonel" toplum ütopyasına uygun yaşayacaklarını müjdeliyordu.
Tesla, Birinci Dünya Savaşı'ndan hemen önce aniden ortaya çıkan cinsel eşitlik eğiliminin hiçbir titiz gözlemcinin gözünden kaçmış olamayacağını sözlerine ekliyordu. Tabii İkinci Dünya Savaşı'nın hemen öncesinde üreme baskısıyla kadınların bu toplumsal ve ekonomik kazanımlarından feragat etmek zorunda bırakılacaklarını öngöremiyordu.
Bazı feministler Tesla'nın dayanak noktasının ilk kısmını eleştiriyorlardı: "Kadınların cinsel eşitlik savaşımları yeni bir cinsel düzen doğuracaktır ve bu düzende kadınlar üstün taraf olacaktır. Modern kadının yüzeysel cinsel eşitlik taleplerinin altında çok daha etkili bir iktidar arayışının belirtileri mayalanmaktadır.
"Kadınların kuşaklar boyunca itaat etmek zorunda bırakılmaları onlarda bir atropi ya da en azından zihinsel kabiliyetlerin zayıflaması sonucunu doğurmuştur ki içinde bulunduğumuz dönemde artık bu durum ortadan kalkmaya başlamış ve kadınların ussal olarak erkeklerden hiç de aşağı olmadıkları fark edilmeye başlanmıştır.
"Kadınlar, erkeklerin zihinsel kazanımları, başarıları ile boy ölçüşebilmeye başlamıştır ve nesiller boyunca devam edecek bu gelişme süresince kapasiteleri de gelişecektir. Ortalama bir kadın en az ortalama bir erkek kadar iyi eğitim almış olacak, bu eğitimde yıllar boyu süren dinginliğin yarattığı yoğun ve güçlü istek ile erkekleri de geride bırakacaktır. Kadınlar bugünkü durumu yadsıyacak ve ilerlemeleriyle güçlenen bir medeniyet kuracaktır."
Ama Tesla'nın tanımladığı bu, "kovandaki arılar gibi cinsel kimliklerinden soyutlanmış bir şekilde hayatlarının amacını çalışmak haline getirmiş olan kadın ve erkeklerin meydana getirdiği ideal toplum" fikri erkekleri olduğu kadar düşünen kadınları da fazlasıyla ürkütecekti.
"Kadınların çabaları yeni alanları da kapsadıkça liderliği yavaş yavaş ele geçirmeleri sonucunda kadınsı hassasiyetleri silinmeye başlayacak, sonunda tamamen ortadan kalkacak, annelik içgüdüleri körelecek, sonuçta annelik ve evlilikten soğuyacaklar ve insan medeniyeti de gittikçe arıların mükemmel medeniyetine daha çok benzeyecektir..."
Arıların mükemmel komün hayatından esinlenerek "toplumsal ortaklaşa hayatta, çocuklar da dahil her şeyin, herkesin mülkiyetinde ve sorumluluğunda olacağı"nı vaat eden bu fikir o zamanlar için fazla radikal kaçan bir hayaldi.
Aynı ileri görüşlü yazıda Tesla teknolojik ilerlemelere dair öngörülerde de bulunuyordu. "Ailenin günlük gazetesinin 'telsiz' yolu ile yollanması imkan dahilinde olacaktır. Park ve ticari yollar ile özel yolların birbirlerinden ayrılması sorunları çözümlenmiş olacaktır. Şehirlerimizde asansörlü park yerleri yükselecek, tercihli yollar ihtiyaca göre düzenlenecek, belki de insanoğlunun tekerleklerin yerine kanatları koyması ile bunlar tamamen ortadan kalkacaktır.
"Yerkürenin ısı kaynaklan endüstrinin kullanımına sunulacaktır. Güneş enerjisi evimizdeki enerji ihtiyacının büyük bir kısmını temin edecek, geri kalanı telsiz enerji nakli ile sağlanacaktır. Bugün kullanmakta olduğumuz telefonların yerini ceplere girebilecek kadar küçük aletler alacaktır. Herhangi bir habere, bir ülkenin devlet başkanının devrilmesine, dünya kupası final maçına, ya da bir depremin ya da terörün yarattığı felaketlere sanki olay yerindeymiş gibi şahit olabileceğiz."
Katharine 1925 yılında ölecekti. Son nefesini verirken dahi Tesla'yı unutmayacak Robert'i her zaman ona destek olmakla görevlendirecekti.
Johnson ve kızı Agnes (geleceğin Agnes Holden'i) ailenin yaz tatili geleneğini yaşatmaya devam edeceklerdi. Tesla her zaman bu seyahatlere davet edilecekti. Katharine'in doğum günlerine de çağınlıyordu. Robert davet mektubuna şu sözleri yazmıştı: "Müzik de olacak, her şey onun istediği gibi olacak. Senin dostluğun ona mutluluk verirdi. Seni gözden yitirmememi emretti bana. Eğer gelmezsen onun isteği gibi bir kutlama olamayacaktır bu."
Ama kısa bir süre sonra Robert tekrar parasal yardım arayışına girecekti. Vergilerini ve bir bankadan aldığı kredi borcunu ödeyemiyordu. Tesla, telif haklarından ve danışmanlık görevinden kazandığı parayla çok fazla bir yardımda bulunamıyordu. Tekrar rahatsızlanmış olmasına karşın gönderdiği çekin yanına şakacı bir not düşmekten de geri kalmayacaktı: "Bu ufak sorunların neşeni kaçırmasına izin verme. Biraz daha dayan ve göreceksin ki sen de Pegasus'unun sırtına binmiş göklerde süzülmeye başlamışsın."
Johnson teşekkürlerini iletecek ve kızı ile birlikte iki aylık bir Avrupa gezisine çıkmayı planladıklarını bildirecekti. Gezisi sırasında kendisini hayatının son birkaç yılında mutlu edecek genç bir aktrisle tanışacaktı.
Ertesi yıl Nisan ayında Tesla, böyle bir istekte bulunmamış olmasına karşın beş yüz dolarlık bir çek gönderdi. "Lütfen bu sana vahşi tefecileri hatırlatmasın, bunu küçük bir kutlama vesilesi olarak kabul et." Johnson bu paranın yarısıyla Kate'in mezarına duvar ördüreceğini bildirecekti yanıt olarak. "Tatlı Mar-guarite (Churchill)'in" kendisini gençleştirdiğinden ve mucidin de onunla tanışmasını çok istediğinden bahsediyordu.
Kısa bir süre sonra Johnson hastaneye kaldırılacaktı. Hasta yatağından Tesla'ya şu mektubu göndermişti: "Mutlaka, ben buradan çıktıktan sonra, gelip Miss Churchill ve Marguerite'le bir akşam yemeği yemelisin." Genç aktrisle ilgili hayaller sayıklıyor, onunla bir Avrupa turnesine çıkmayı planladığından dem vuruyordu. "Tabii annesi de bulunacaktı" yanlarında. Onlarla birlikte Shakespear'in, Keats'in, Wordsworth'ün mezarlarını ziyaret edecekti. Buna karşın Avrupa'da ancak ertesi yıl ve 1928'de yanında sadece kızı olduğu halde bulunabilecekti. Bu gezilerin parası ise kendisi de kıt kanaat geçinen Tesla'nın gönderdiği çeklerden çıkıyordu.
Niagara Şelalesi elektrik şebekesinin kurulduğu yıllarda, Ni-agara Komisyonu'nun bir üyesi ve o zamanlardan beri Tesla'nın da yakın bir dostu olan Francis A. Fitzgerald, 1927 yılında mucidin o sıralarda en çok ilgi çeken projelerinden birinde kendisine yardımcı olmaya çalışıyordu. Telsiz enerji nakli projesini finanse etmesi için Kanada Enerji Komisyonu'nu ikna etmeye uğraştı. Bu çaba o sıralarda sonuçsuz kaldı ama hidroelektrik enerjisinin telsiz nakledilebileceği fikri Kanadalıların zihnine yerleşecekti.
Uzun yıllar boyunca Tesla'nın çok kuvvetli bir ışık, bir ölüm ışını icat ettiğine ilişkin bir dedikodu yayılacaktı kulaktan kulağa ama Tesla anlaşılamaz bir tavırla bu konuda herhangi bir açıklama yapmaktan kaçınıyordu. 1924 yılında Avrupa'da da bazı bilim insanları, önce bir İngiliz, daha sonra bir Alman ve bir Rus, ölüm ışınını keşfettiklerini iddia etmişlerdi. Bir keresinde Amerikalı bir bilim insanı, Dr. T. F. Wall, uçakları ve arabaları durdurabilen bir ışının patentini almak için neredeyse bir başvuruda bulunacaktı. Daha sonra bir Colorado gazetesi Tesla'nın 1899 yılında şehirlerinde deneyler yapmak üzere bulunduğu sırada ölüm ışınlarının en güçlüsünü icat ettiğini gururla duyuracaktı. Tesla, hiç de alışık olmadık bir şekilde, bu konuda sesini çıkarmaktan kaçınıyordu.
1929 yılında Scherff, Nikola Tesla Şirketi'nin alacağı vergi iadeleri konusunda mucide gönderdiği bir notta "ne yazık ki, zaten şirket hiç vergi ödeyememişti" diye yazacaktı. En azından bu defa durum zamana uygunluk gösteriyordu, zira Büyük Bunalım yılları yaşanmaya başlamıştı.
Tesla eski dostu Johnson'u neşelendirmek için esprilerle dolu bir mektup daha göndermişti; "ekonomik durumunun bir miktar kötülediğinden" de dem vuruyor ve şunları yazıyordu: "Elbette diğer arkadaşlarla muhabbeti pek fazla koyulaştırmıyo-rum. Dikkatimi diğer önemli ve değerli icatlar üzerinde yoğun-laştırıyorum. Gerçi ben de yeni mucitler gibi basında kendime ajanlar kiralasaydım tüm dünya şimdi benden konuşuyor olurdu ya, haydi neyse!"
Aslında artık hemen hemen hiç bir yeni patent için başvuruda bulunmuyordu. 1922 yılında akışkan mekaniği alanında bazı patentler için başvurmuştu ama işlemleri tamamlanamamıştı. Böylece bunlar da ortak dağarcığa eklenmişlerdi. Bunlar arasında çok önemli olduğuna inanılan bir başvuru da vardı: "Yüksek Vakum Üretiminde Kullanılan Araç ve Yöntemlerde Yenilikler". Yıllar sonra ABD ve Sovyet Rusya ışın kitle imha silahlarının geliştirilmesinde yarışa girdiklerinde bu fikirler üzerinde dikkatle durulacaktı.
Bunlar 1916 yılında aldığı bir grup patentin devamı niteliğindeydi. Ama herkes Tesla'nın yaratıcılığının solmakta olduğuna inanıyordu artık. Fakat bu konuda bir hayli yanıldıklarını fark edeceklerdi.

24. DOĞUM GÜNÜ PARTİLERİ
Tam gece yarısı doğduğundan hangi günü doğum günü olarak kutlayacağı konusunda zaten kararsız kalan Tesla aslında doğum günü ile pek de ilgilenmezdi. Geçer giderlerdi ve kendini iyi hissettiği sürece nasıl yaşandıklarına aldırmazdı.
Ama bu arada kolej yıllarından beri kilosunun hemen hiç değişmemiş olmasıyla bir hayli övünürdü. Kedi gibi çevik olduğuna dair söylentiler dolaşırdı ağızdan ağza. Soğuk bir kış günü buzlu bir yolda yürürken ayağı kayıp dengesini kaybedince, uçarak bir takla atıp tekrar iki ayağı üzerine konduğuna ve yoluna devam ettiğine şahit olduklarını iddia edenler vardı ortalıkta. Yoldan geçmekte olanlar gözleri fal taşı gibi açılmış bir şekilde böyle bir olayı, sirkler bir yana, ne gördüklerini, ne de duyduklarını söylüyorlardı.
Ama yaş kemale erince kaçırdığı doğum günlerini telafi etme telaşına kapılmıştı. Her yıldönümü muhabirlerin ve fotoğrafçıların da hazır oldukları bir kutlama haline dönüşüyordu. Bu partilerde yeni icatları konusunda nutuklar atıyor, gönlü diledi-ğince kehanetlerde bulunuyordu ki bu durum genç arkadaşlarını bir hayli memnun ediyordu. Sadece temsil ettiği Times'ın saygınlığına uygun düşecek şekilde ayık kalan Mr Kaempffert bu sahneleri can sıkıcı bulabiliyordu. Gurularının her kelimesini, bunca anlamsızlığına karşın, nasıl olup da ağızları açık bir şekilde dinleyebiliyorlar, anlamıyordu. Dahası bunları anlıyor gibi davranıyorlardı.
Tesla'nın yetmiş beş yaşına basması dolayısıyla Sweezey tarafından çok özel bir doğum günü partisi düzenlenmişti. Genç ve çekingen bir bilim yazarı olan Sweezey'nin sohbet dağarcığı birkaç kelimeyi pek geçmezdi. Bazıları adamcağızın neredeyse işaretlerle konuşmaya çalışacağından yakınıyordu. Buna karşın bilimin anlaşılmaz dilini geniş kitlelere anlaşılabilir kılacak şekilde grafik imgelere dönüştürme yeteneği dolayısıyla yazı işinde kimse eline su dökemezdi. Bilimi parti oyunlarına dönüştürüyor, çocukların gönlünü kazanacak şekilde mutfak masası üzerinde bilimsel deneyler sergileyebiliyordu. Yemekten Sonra Bilim adında bir kitabı yayımlanmış ve özellikle okul çağında çocukları olan anne-babalar tarafından kapışılmıştı. Bilim dergilerine daha karmaşık makaleler gönderdiği de oluyordu.
Tesla da onun kahramanıydı. Sweezey doğal olarak Tesla'nın dehasını ve bilim tarihine olan katkılarını ortalama bir insandan daha fazla takdir edebiliyordu ve Behrend gibi o da kamuoyunun dar görüşlülüğüne bir hayli içerliyordu. Bu konuda bir şeyler yapmaya kararlıydı.
Böylece mucidin 1931 yılına denk gelen yetmiş beşinci doğum günü için dünyanın dört bir yanındaki mühendis ve bilim insanlarına Tesla'ya dair övgü ve tebriklerini bildirecek birer mektup yazma çağrısını örgütleme işine verecekti kendisini. Aldığı cevaplar arasında Nobel ödülüne layık görülmüş ve Tesla'nın kendi kariyerlerindeki olumlu etkisinin bilincinde olan ünlü bilim insanları da yer alacaktı.
Robert Millikan, yirmi beş yaşındayken, 'Tesla Bobini'nin
Tesla tarafından tanıtıldığı bir seminere katıldığını anlatıyordu: "O günden beri, şunu hiç çekinmeden söyleyebilirim ki çalışmalarımda ve araştırmalarımda o gece öğrendiğim prensiplere pek fazla bir şey ekleme ihtiyacı duymadım. Bu nedenle sadece tebriklerimin değil sonsuz minnettarlığımın ve saygımın da kendilerine iletilmesini canı gönülden rica ederim."
Arthur H. Compton, "Doğanın sırlarını sizin gibi birinci elden öğrenen ve onun kanunlarının nasıl gündelik hayatımızın sorunlarının çözümünde kullanılabileceğini gösteren bilim insanlarına biz genç kuşaklar ödenemeyecek kadar çok şey borçluyuz..." diye sesleniyordu.
Amerika Elektrik Enstitüsü'nün gelmiş geçmiş tüm başkanları radyo alanındaki öncü çalışmalarından dolayı kendisine övgü ve minnet dolu mesajlar göndermişlerdi. Ve daha niceleri Tesla'nın hayal gücünün kendilerine verdiği güç ile yürüdükleri yollarda ulaştıkları başarılar nedeniyle Tesla'ya methiyeler düzüyorlardı.
Dr. Behrend "kendisini geliştirenlere karşı dünyanın ne denli vefasız olabildiğinden" dem vuruyordu.
"Biz, alternatif akım enerji naklinin geliştirilmesi üzerinde çalışanlar için hiç şüphe yok ki Tesla adı, elektrik alanındaki çalışmalarıyla Faraday neyi ifade ediyorsa aynı şeyi ifade etmektedir."
Tesla'nın geniş bir başarı grafiği çizdiğinden habersiz olan Einstein da kutlamasının yanında Tesla'yı yüksek frekanslı akımlar üzerine çalışmalarından dolayı tebrik ediyordu.
Bu kutlamaya önayak olan Sweezey de kendi tebriklerini en hararetli bir dille ifade ediyordu. Tesla'nın dehasının Roentgen ve J. J. Thompson'un ve elektron konusunda çalışan diğer bilim insanlarının çabalarına öncülük ettiğini anlatıyordu. "Tek başına bilinmezler diyarına adım atmaya cesaret edebilmişti. O, kabullenilmiş doğrulara karşı gelebilen büyük bir devrimcidir" diyordu.
Tüm bu övgüler bilim editörü Hugo Gernsback'in sözleri ile gerçek anlamda tamamlanmış oluyordu: "Eğer bir mucitten, yani sadece kurulu düzeni geliştiren bir kimseden değil de, bir yaratıcıdan ve bir kaşiften söz etmek gerekirse şuna hiç şüphe yok ki sadece içinde bulunduğumuz zamanın değil, tarih boyunca gelmiş geçmiş tüm dönemlerin en büyük mucidi eşsiz dehası ile Nikola Tesla'dır... Onun devrimci olduğu kadar temel nitelikteki keşiflerinin entelektüel dünyada bir eşine daha rastlanamaz."
Sweezey tarafından harekete geçirilen Amerika ve dünya basınında da bir zamanların yıldırımlar yaratan, bedeninden ışıltılar saçan bu deha üzerine yazılar yayınlanmaya başlamıştı. Time dergisinde çıkan bir yazıda muhabirlerinin çevresindeki hale ile kolayca ayırt edilebilen bu "uzun boylu kartal başlı adamı" bulmakta zorlandığından bahsediliyordu.
Buldukları adam bir deri bir kemik kalmış ve saçlarına aklar düşmüş haliyle daha çok yıldırımlar yaratanın bir hayaletini andırıyordu ama hala dinç duruyordu. Mavi gözlerinde ışıldayan bakışlar ve çınlayan sesi hala ruhunun gücünü ifade ediyordu.
Sweezey, hazırladığı onur defterini hediye ettiğinde şaşırdığını ama kendisini fazla kaptırmadığını fark edecekti. Hayatı boyunca kendisi ile zıtlaşan insanların övgüleri ile ilgilenmediğini söylese de Sweezey içten içe bunun kendisini memnun ettiğini fark edebiliyordu. Gerçekten de Sweezey bir kısmını kısa bir süreliğine ödünç istediğinde bir hayli ayak sürüyecekti.
Röportajlarında o sıralarda zihnini meşgul eden konulardan bahsediyordu. İki şey üzerine çalışmaktaydı: Birincisi, Einste-in'ın Genel Rölativite Teorisi'ni çürütecek tezlerdi. Tesla, kendi tezlerinin Einstein'ın tezlerinden daha anlaşılabilir olduğunu ve bunları duyurduğunda doğru sonuçlara varmış olduğunun görüleceğini söylüyordu.
İkincisi, yeni bir enerji kaynağı üzerinde çalışmaktaydı. "Ye-ni-bir kaynak derken, bildiğim kadarıyla daha önce hiçbir bilim insanının enerji kaynağı olarak görmediği bir şey üzerinde çalışmaktayım demek istiyorum. Bu fikir ilk aklıma geldiğinde tam anlamıyla şok olmuştum."
Bu yeni enerji kaynağının kozmostaki bir çok karanlık noktayı da aydınlatacağını öne sürüyordu. Tesla'nın öğrencilerinin halen kafasını karıştırmakta olan bir diğer ifadesi de, bu enerji kaynağının endüstri sahasında, özellikle de çelik üretiminde yepyeni ve neredeyse sınırsız bir pazar açacağı yolundaydı.
Kendisinden daha fazla açıklama beklendiğinde bunun tamamıyla yeni bir enerji kaynağı olduğunu ve gece-gündüz yılın her anında bundan faydalanılabileceğini söylemekle yetiniyordu. Bu enerjinin üretiminde kullanılacak donanım da mekanik ve elektrik aksam açısından son derece basit olacaktı.
Tesla, ilk kuruluşunun başlangıçta pahalıya gelebileceğini ama bunun kısa bir süre içerisinde aşılacağını çünkü işleyişinin sürekli ve duraksamasız olacağını öne sürüyordu. "Bunun atom enerjisi denilen şeyle bir ilişkisi olmadığını hemen belirteyim" diyordu. Aslında bu terimle anlatılmak istenen türde bir enerjiden de söz edilemez. 15 milyon volta kadar çıkan gerilimlerde-ki akımlarla atomu ben de parçaladım ama ortaya enerji çıkmadı..."
Yeni enerji kaynağını açıklaması yolundaki ısrarları nazikçe geri çeviriyor ama "birkaç ay ya da yıl sonra" herkese açıklayacağını belirtiyordu.
Işıltılar saçan gözlerle gezegenler arasında enerji nakledile-bilmesini sağlayacak bir plan üzerinde de çalışmaya başladığını anlatıyordu. "Gezegenler arası iletişimin son derece önemli bir konu olduğuna inanıyorum, zira kesinlikle bir gün gelecek ki evrenin her yerinde dünyada olduğu gibi çalışan, acı çeken, insanlar olduğu ve bunların evrende insan ırkı varoldukça sürecek bir kardeşliğin temelini attıkları görülecektir."
Ne zaman? Bu konuda emin değildi.
"Derin meditasyon ve yoğun düşünceler içinde geçen bir hayatım var" diye yanıtlıyordu. "Doğal olarak da birçok fikir çıkarıyorum ortaya. Sorun, fiziksel güçlerimin de bunlar üzerinde çalışabilecek ve bunları dünyaya kazandırabilecek kadar yeterli olup olmadığında."
Bu arada yine yetmiş beş yaşında Everyday Science & Mec-hanics adlı dergide Tesla'nın yeni ve daha güncel çalışmalarına da yer verilecekti. Bunlar deniz suyundan ve jeotermal enerjiden elektrik enerjisi elde etme projeleriydi.
You have read 1 text from Turkish literature.
Next - Tesla Anlaşılamamış Dahi - 15
  • Parts
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 01
    Total number of words is 3772
    Total number of unique words is 2218
    28.4 of words are in the 2000 most common words
    42.5 of words are in the 5000 most common words
    50.5 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 02
    Total number of words is 3906
    Total number of unique words is 2163
    28.6 of words are in the 2000 most common words
    40.2 of words are in the 5000 most common words
    47.7 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 03
    Total number of words is 3901
    Total number of unique words is 2162
    28.6 of words are in the 2000 most common words
    41.5 of words are in the 5000 most common words
    49.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 04
    Total number of words is 3668
    Total number of unique words is 2114
    26.1 of words are in the 2000 most common words
    38.9 of words are in the 5000 most common words
    46.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 05
    Total number of words is 3758
    Total number of unique words is 2094
    24.8 of words are in the 2000 most common words
    35.6 of words are in the 5000 most common words
    42.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 06
    Total number of words is 3707
    Total number of unique words is 2294
    24.7 of words are in the 2000 most common words
    36.0 of words are in the 5000 most common words
    43.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 07
    Total number of words is 3843
    Total number of unique words is 2213
    26.3 of words are in the 2000 most common words
    38.4 of words are in the 5000 most common words
    44.6 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 08
    Total number of words is 3796
    Total number of unique words is 2194
    26.3 of words are in the 2000 most common words
    38.4 of words are in the 5000 most common words
    45.7 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 09
    Total number of words is 3717
    Total number of unique words is 2230
    24.2 of words are in the 2000 most common words
    35.8 of words are in the 5000 most common words
    42.8 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 10
    Total number of words is 3717
    Total number of unique words is 2063
    25.6 of words are in the 2000 most common words
    38.6 of words are in the 5000 most common words
    45.5 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 11
    Total number of words is 3721
    Total number of unique words is 2073
    24.8 of words are in the 2000 most common words
    36.6 of words are in the 5000 most common words
    44.4 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 12
    Total number of words is 3651
    Total number of unique words is 2173
    23.7 of words are in the 2000 most common words
    34.6 of words are in the 5000 most common words
    42.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 13
    Total number of words is 3777
    Total number of unique words is 2190
    26.0 of words are in the 2000 most common words
    38.9 of words are in the 5000 most common words
    46.6 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 14
    Total number of words is 3792
    Total number of unique words is 2128
    27.8 of words are in the 2000 most common words
    40.9 of words are in the 5000 most common words
    48.0 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 15
    Total number of words is 3699
    Total number of unique words is 2198
    24.0 of words are in the 2000 most common words
    37.1 of words are in the 5000 most common words
    44.6 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 16
    Total number of words is 3578
    Total number of unique words is 2016
    24.8 of words are in the 2000 most common words
    37.1 of words are in the 5000 most common words
    43.0 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 17
    Total number of words is 1819
    Total number of unique words is 1110
    26.1 of words are in the 2000 most common words
    35.9 of words are in the 5000 most common words
    40.8 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.