Tesla Anlaşılamamış Dahi - 09

Total number of words is 3717
Total number of unique words is 2230
24.2 of words are in the 2000 most common words
35.8 of words are in the 5000 most common words
42.8 of words are in the 8000 most common words
Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
"Ben mi, iyi bir Amerikalı mı? Ben daha bu ülkeyi görmeden iyi bir Amerikalı olmuştum. Hükümeti üzerine çalıştım, bazı vatandaşları ile tanıştım, Amerika'ya hayrandım. Buraya yaşamak için gelip yerleşmeden çok önce kalben bir Amerikalı idim ben."
Muhabir not almaya devam ettikçe Tesla da coşuyordu.
"Bu ülkenin bir insana sunduğu fırsatlara bir bakın! Halkı dünyanın herhangi bir yerindeki insanlardan bin yıl daha ileride yaşıyor. Büyük bir halk, açık fikirli, cömert. Bu ülkede ulaştığım başarıları başka hiçbir ülkede elde edemezdim."
Sözleri samimiydi. Bunların hepsi doğruydu. Amerikalı iş adamları tarafından atlatıldığı, kandırıldığı, akademisyenleri tarafından küçümsendiği, varsayımlarına gülünüp geçildiği zamanlar tamamen aklından çıkmış, silinmişti. Bu, eskidendi. Ama Madison Square'deki gösteriye hükümetin ilgisini çekmeye çalıştığı da doğruydu.
"Amerikan halkı yardım elini uzatmak ve kabul etmek için hiç tereddüt etmez" diye devam etti sözlerine. "Evet, ben olabilecek en iyi Amerikan vatandaşlarından birisiyim. Benim Birleşik Devletler Hükümeti'ne satılacak hiçbir icadım yok çünkü benim gözümde ihtiyaç duyacakları zaman istediklerini almakta ve kullanmakta özgürdürler."
Gerçi o sıralar esmer tenli ve yabancı aksanlı insanların Amerikalı olarak kolayca toplumsal kabul görebildiği günlerden değildi. Polis sokak ortasında dayak yiyen bir İspanyol asıllı Amerikalı görse olaya tersinden bakmayı tercih ederdi. Bazen "casuslar" yakalanıyor ve sınırdışı edilmek üzere içeri tıkılıyorlardı.
Mucit Tesla tüm bu karmaşanın ortasında çalışmaya ve sergi gününün gelmesini beklemeye devam ediyordu. Madison Squ-are Garden'daki gösteri ileri bir tarihe ertelenmişti. Demiryolları askeri donanımın nakliyesi için kullanılmaktaydı ve bilimsel malzemelerin gelmesi de bu nedenle gecikmekteydi. Daha büyük olayların gölgesinde kalan gösteri de gazetelerde çok küçük bir yer bulabiliyordu kendisine. Her şeyin üzerine havanın yağmurlu olması da tuz biber ekiyordu. Tüm bunlara karşın şovu izlemeye elli bin kişi gelecekti.
Radyo dalgaları ile kumanda edilen dünyanın ilk robot teknesi kendisinden beklenen çıkışı yapamamıştı. Bunun tek nedeni şovun üstüne askeri olayların gölgesinin düşmesi değildi. Tesla yanlış bir hesaplama yapmış, kamuoyuna bir kerede sindirebileceğinden fazlasını ikram etmişti. Telsizin gelişiminde ulaştığı nokta, modern radyonun ilk örneği yeterli bir malzemeydi. Ama aynı anda otomasyonun da sahnede belirmesi insanlık için biraz fazlaca büyük bir adımdı. 1898 yılında sergilediği modern güdümlü taşıtların ve silahların öncüleri, otomasyon teknolojisi ve robotlar dünyanın daha uzun yıllar boyunca kendini hazır hissedemeyeceği bir ilerlemeydi.
İcadın tüm kapasitesi gözler önüne serilmemişti çünkü Tesla donanmanın bunu bir savaş tekniği olarak kullanabileceğini ümit ediyordu.
"Ortaya konulmayan özelliklerden bir tanesi de" sonradan bilim yazarı Kenneth M. Sweezey'in keşfettiği gibi, "tamamıyla farklı frekanslardan oluşan çeşitli radyo dalgalarının bir kombinasyonuna tepki veren koordine bir ayar aygıtı sayesinde diğer araçların müdahalesini önleyen bir sistemdi. Bir diğeri ise geminin bakır güvertesi içine yerleştirilebilen antendi. Böylece anten görünmez olacak ve taşıt da tamamıyla su altına girebilecekti."
Mucit patentindeki temel fikirlerin dışındakileri açık etmemişti, keşiflerini korumak için başvurduğu bir yöntemdi bu.
Patentinin içeriğinde olup da Madison Square'dekilerin göremediği bir diğer özellik ise, mürettebata ihtiyaç duymayan bir torpido gemisinin ayrıntılarıydı. Pervaneyi döndüren bataryalı bir motor, dümen çarkını hareket ettiren daha küçük motorlar, piller ve elektrikli sinyalizasyon lambalarını çalıştıran ve geminin suda aşağılara inmesini ya da yukarılara çıkmasını sağlayan diğer motorlar ve piller. Altı adet 4 metrelik torpido yatay durumda iki sıra halinde dizilmişti, böylece bir tanesi ateşlendiğinde bir diğeri boşluğu anında dolduracaktı. Tesla böyle bir geminin 50 bin dolar civarında bir maliyetle inşa edilebileceğini bildirmişti donanmaya.
Bu tip bir gemi "tüm bir filoyu, düşman daha saldıranın kim ya da ne olduğunu anlayamadan bir saat içinde tahrip edebilirdi."
O sırada Avusturya'da bulunan Mark Twain, bu sözleri duyduğunda mucit dostuna şunları yazacaktı: "Şu söz ettiğin korkunç makinenin İngiltere ve Avusturya patent haklarını da satın aldın mı? Eğer aldıysan, İngiltere ve Avusturya hükümetlerinde tanıdığım önemli insanlar var, hemen onlarla bir pazarlığa oturabilirim. Almanya'da da tanıdıklarım var. Mesela II. Wilhelm."
"Avrupa'da bir yıl kadar kalmayı düşünüyorum.
"Burada, otelde, geçen gece bazı ilginç tipler Çar'a karşı ulusların birleşmesi ve silahlarını bırakmaya zorlaması gerektiğinden bahsediyordu. Ben de onlara bunun yırtılıp atılabilecek bir kağıt üzerindeki ateşkesten daha etkili bir yolu olduğundan bahsettim. Filoların ve orduların karşısında çaresiz kalacağı icatlar geliştirmek üzere bilim insanlarını harekete geçirin, onlar da savaşamayacak bir duruma düşsünler. Senin bu tip konu üzerinde, kalıcı bir ateşkesi pratik ve zorunlu kılacak icatlar üzerinde çalıştığını biliyordum.
"Çok meşgul bir adam olduğunu biliyorum ama beni arayabilecek kadar zaman ayırabilir misin acaba?"
Ama bu yaklaşım fazlasıyla ileri bir teknolojiye işaret ediyordu ve Amerikan savunma birimlerindeki görevliler bunun gerçekleştirilmesinin imkansız olduğunu belirtiyorlardı. Bir tank içindeki milimetrik denizcilik manevralarını izleyen subaylar dahi çalışmanın gerçek savaş alanlarında kullanılamayacağını, henüz "laboratuvar deneyi" safhasında olduğunu ileri sürüyorlardı.
Tesla'nın Square Garden'daki gösterisi gelecek için çok şey vaat ediyordu. Ama diğer gösteriler de halkı oldukça etkilemişti. Marconi farkında olmadan bir Tesla osilatörü kullanarak, maden ocaklarının Marconi'nin telsiz telgraf sistemi ve "Küba dinamiti" ile nasıl havaya uçurulabileceğini sergilemişti. Edison da, baş belası haline gelecek, 'Manyetik Maden Cevheri Ayırt Edici'sini sergiliyordu.
New York Elektrik Cemiyeti'nin başkanı Pupin, Edison ve Marconi güçlü bir beyin üçlüsü oluşturuyorlardı. Ve telsiz telgrafın vaat ettiği ticari gelecek çerçevesinde, en az Tesla kadar hırslı bir şekilde bir araya gelmişlerdi. Diğer bir ortak özellikleri de üçünün birden Tesla'ya hınç besliyor olmalarıydı.
Bu arada Tesla kendisini uyaran muhasebecisi George Scherff sayesinde gerçek dünyaya dönecek ve paranın suyunu çekmek üzere olduğunu, hiçbir icadının henüz tam olarak tamamlanamadığını fark edecekti. Söylediğine bakılırsa insanların ihtiyaç duyacağı türden malzemeler vardı elinde aslında. Örneğin bir çeşit ısı işlemcisi olan Tesla Pedi doktorların ve hastabakıcıların işine yarıyordu ama bunun üzerinde de çalışması ve piyasaya sürülecek bir hale getirmesi gerekiyordu.
Ama bu tip şeyler üzerinde çalışacak zamanı nereden bulabilirdi ki?
1898 kışında yeniden Johnsonlar'la beraber sosyalleşmenin tadını çıkartıyordu ve katıldığı davetlerin sayısı da gitgide artıyordu.
3 Kasım tarihinde "Sevgili Kate"e yazdığı davet mektubunda şu sözler yer alacaktı: "Tüm o avam.tabakasına -davulcular, satıcılar ve Yahudiler- ve diğer kuyruklulara rağmen güzel bir gece geçireceğimizi umuyorum."
Kısa bir süre sonra Katharine'den bir davet alacak ve bir eş için önerisi olup olmadığı sorulduğunda da, tahmin edilebileceği gibi yine Marguerite'in adını verecekti.
Tesla'nın robot taşıtlar ile ilgili iddiaları kısa bir süre içerisinde bilim insanlarının saldırısına uğramaya başlayacaktı. Electrical Review'da "Tesla'nın Elektrikle Kontrol Edilen Gemileri Üzerine Bir Araştırma" başlıklı yazısında N. G. Worth kontrol mekanizmasının düşmanın kumandası altına da girebileceğine dikkat çekiyordu.
Tesla Century'nin editörü olan Johnson'dan bu tip yazılara tepki vermemesini istiyordu:
"Biliyorum ki, soylu bir insan, vefalı bir dostsun ve bunun gibi duyulmamış saldırılara karşı sen de bir şeyler söylemek isteyeceksin. Senden -hiçbir koşulda- böyle bir şey yapmamanı rica ediyorum, yoksa beni incitirsin. Bırak 'dostlarımız' ellerinden geleni ardlarına koymasınlar. Ben böyle olmasını tercih ederim. Bırak ileri geri konuşsunlar, büyük şeyler görebilenlerin gözlerine kum atsınlar, zaman eninde sonunda onları hak ettikleri şekilde ödüllendirecektir...
"Bu tip iddiaları benim emeklerimin meyvelerini toplayan Lort Kelvin, Sir William Crookes, Lort Rayleigh, Röntgen gibi insanların sözlerini kaynak göstererek kolayca çürütebilirim. Ama buna gerek görmüyorum çünkü saldırı muhatap alınamayacak kadar seviyesiz..."
1919 yılında, o zamanların ilk robotlarının teleotomatiğin gelişiminin başlangıcında önemli bir aşama oluşturduğuna inandığını yazıyordu. "Bir sonraki adım bunların kumanda merkezine çok uzak, görülemeyen otomatik mekanizmalarla kullanılmasıy-dı, o zamandan beri bu sistemin savaş teknolojisinde kullanılabileceğini savunuyordum... Şu an sahip olunan eksik donanımlı şebekelerle dahi bir uçağın telsizle kumanda edilebilmesi ve çok uzak mesafelerde operasyonlar düzenlenmesi mümkündür."
Kolej yıllarında düşündüğü uçak modellerinin mevcut olanlara hiç benzemediğini hatırlıyordu.
"Temel prensip doğruydu ama pratiğe geçirilemiyordu çünkü yüksek aktiviteji bir harekete geçiriciyi gerekli kılıyordu. Son zamanlarda bu sorunun üstesinden de gelmiş bulunuyorum, bu uçakların bugünkülerin yerini alacağına ve gelecekte barışın korunmasında çok önemli roller oynayacağına inanıyorum."
Gelecek için tasarladığı uçak mekanik olarak ya da telsiz yolu ile kumanda edilebiliyordu.
"Uygun düzeneğin kurulması ile bu tip bir füzenin fırlatılması ve tam hedeflenen bölgeye, bu binlerce kilometre ötesi de olabilir, düşürülmesi mümkün olabilecektir. Ama bu noktada da durmayacağız ve tamamen kendi zekası varmışçasına hareket edebilen ve bu özelliği ile bir devrim yaratacak teleotomatı da yapacağız."
Daha 1898 yılında sanayicilere "kendi başına karar verme yeteneğine sahipmiş gibi hareket edebilen" otomobiller üretme teklifini götürecekti. Ama teklifi "komik bulunmuş" ve sonuç vermemişti.
Robotların savaştan çok öte alanlarda, insanlığın yararına hizmet edebileceğine inanmaktaydı. Prude Üniversitesi profesörü B. F. Meissner'a o zamanki çalışmalarını şöyle anlatacaktı: "Tüm sahayı geniş bir açı ile idrak etmeye çalışıyor, kendimi uzaktan kumanda edilebilen mekanizmalarla sınırlamıyor, kendi zekasına sahip olacak makineler üzerinde de çalışıyordum. Çalışmalarımda ulaştığım noktaya baktığımda kendi zekasına sahip ve uzaktaki hiçbir iradeye tabi olmayan robotlar geliştirebileceğim zamanların uzak olmadığını düşünüyordum. Bu çalışmanın sonuçları ne tür pratik olanaklar sağlarsa sağlasın, mekanikte yeni bir çağın açılacağına inanıyordum."
Şöyle devam ediyordu: "Yukarıda bahsettiğim alanda üzerine eğildiğim noktanın basit düzenekli bir devre, bireyselleşmiş kumanda olduğuna dikkatinizi çekerim; yani bu sistem 1903 Mart'ında patentini aldığım değişik titreşim periyotlarından oluşan birden çok devrenin ortaklaşa çalışması mantığına dayanıyordu. Patent İnceleme Kurulu Başmüfettişi Seeley huzurunda sergilediğim makine de, Mekanizmaları Uzaktan Kumanda Etmenin Yöntem ve Aygıtları patentimin onaylanmasından önce, bu sistem uyarınca çalışmaktaydı.
Swezey'nin 'yalnızca tamamen değişik frekanslarda radyo dalgalarına tepki veren birlikte çalışmaya uyumlu cihazlar' sözleri ile ima ettiği de buydu."
Yüzyılımızın son yarısında bilgisayar teknolojisi üzerine çalışmalar yapan mühendislerin patent alma arayışına girdiklerinde dosyalarda Tesla'nın adının çoktan yer aldığını görerek hayrete düşmeleri bu koşullar altında şaşırtıcı olmamalı. Leland An-derson da bir araştırma geliştirme çalışmasının nihayetinde elde ettiği sonuçlan bir bilgisayar şirketine patentleri alınmak üzere sunduğunda kendisine Tesla'nın uzun yıllar öncesinde bu alanı parsellediği gösterilen uzmanlardan birisiydi. Anderson şunları söylüyordu: "Messr'e layık görülen övgüleri Tesla'nın çok öncesinden hak ettiğini gördüğümde hayrete düşmüştüm. O, bilgisayarı olanaklı kılan transistörün ortaya çıkarılmasında Bratta-in'den de, Bardeen'den de, Shockley'den de önce geliyordu."
Onların patentlerinin de, Tesla'nın patentlerinin de iletişim alanındaki uygulamaları içerdiğine dikkat çekiyor. Patentlerde, VE'nin fiziksel bir varlığa bürünmesini sağlayan sistemler tanımlanıyordu. Bilgisayar sistemleri, VE'ler ve VEYA'lar denilen binlerce mantıksal döngü içerirler. Bilgisayarda gerçekleştirilen her işlem bu mantıksal birimlerin kullanılması yolu ile gerçekleştirilir.
Anderson, Tesla'nın 1903 yılında aldığı patentlerin mantıksal VE devre biriminin temel ilkelerini içerdiğini anlatıyor. "Komut olarak gönderilen iki ya da daha çok sinyalin eşzamanlı olarak aygıt birimine girdi yapması, aygıt biriminde üretilen bir çıktının elde edilmesini sağlıyordu."
Tesla'nın patentlerinde AC sisteminin, bugünkü bilgisayar teknolojisinde ise DC sisteminin kullanılıyor olmasına karşın, birlikte hareket eden sinyallerin komutlu kombinezonunun bir çıktı üretmesi ilkesi burada temel olarak açıklanıyordu.
"Bu nedenle" diye sözlerine devam ediyor Anderson, "Tesla'nın o dönemde uzaktan radyo dalgaları ile kumanda edilebilen silahları dış etkileşimlerden koruma sistemi için aldığı patentler bugün, modern bilgisayar çağında, temel mantıksal VE devre birimi üzerinde çalışanların herhangi bir patent almasını engellemektedir."
1956 Nobel Ödülü, birçok uygulamada elektronik tüplerin yerini alan transistör üzerine yürüttükleri çalışmalar nedeniyle John Bardeen, Walter H. Brattain ve William B. Shockley'ye layık görülmüştü. Tesla'nın bu alanda çok öncelerden beri öncülük yapmakta olduğu ise henüz yeni fark edilmekte olan bir konu.
Bugün askeri amaçlı RPV'ler -uzaktan kumanda edilen taşıtlar- olarak bilinen yeni teknolojide Tesla'ya borçlu olduklarımız konusunda Times dergisinde şu sözlere yer verilmişti:
"Aygıtların radyo ile kumanda edilmesi kavramının geçmişi bir zamanlar buna 'telsiz' adı verilen günlere kadar dayanıyor. Bu şehirde kırk yıl önce ilk defa düzenlenen elektrik fuannda Nikola Tesla bir tankın içindeki torpidoya manevralar yaptırmış ve onu infilak ettirmişti. Bunu pek kısa bir süre içerisinde, güvertesinde tek bir insanın dahi bulunmadığı gemileri, torpidoları ve diğer motorlu taşıtları radyo dalgalan ile kumanda edebilen bir dizi uluslararası mucidin çalışmaları izledi..."
Ama otomasyon çağını dünyaya takdim eden Tesla, insanlığın henüz hazır olmadığı bu alandaki çalışmalarını devam ettirebilecek kadar zamanı olmadığını hissedecekti. Fakat gözlerini daha büyük hedeflere dikmişti. New York'taki laboratuvarının da deneyleri için yeteri kadar güvenli bir yer olmadığını, ya da başka bir deyişle deneylerinin bu kalabalık şehir için fazla tekin olmadığını fark etmişti.
Akımlar Savaşı sırasında Tesla'nın ve Westinghouse'un haklarını savunan avukat Leonard Curtis'e şunları yazmıştı: "Bobinlerim 4 milyon volt üretiyor, duvarlardan tavana sıçrayan kıvılcımlar büyük bir tehlike teşkil ediyor. Bu gizli bir test. Elektrik enerjisine, suya ve kendime ait bir laboratuvara ihtiyacım var. Söylediklerimi yapacak iyi bir marangoz bulmam gerekiyor. Bu çalışmamı Astor, Crawford ve Simpson finanse ediyor. Çalışmalarımı yüklenmenin en az olacağı gece saatlerinde devam ettireceğim."
Colorado Springs Elektrik Şirketi ile bağlantıları olan avukat, mucidin bu sorununu çözmek için derhal harekete geçecekti. Bulduğu çözümün de etkisi uzun vadede görülecek sonuçları olacaktı.

13. YILDIRIMLAR YARATAN
Leonard Curtis'in Colorado Springs'den gönderdiği cevap dahi iyi haberler veremezdi: "Her şey ayarlandı, araziyi ücretsiz temin edebileceğiz. Alta Vista Oteli'nde kalacaksın. Şehir Enerji Şebekesi ile olan ilişkilerim sayesinde elektriği de bedava kullanabileceksin."
Tesla zevkten dört köşe olmuş, kendisini hazırlıkların ayrıntılarına, özellikle de gemiye yüklenecek ekipmanın düzenlenmesine kaptırmıştı. Bu arada Scherff ve asistanı da laboratuvar malzemelerinin taşınmasında kendisine neredeyse yirmi dört saat boyunca yardımcı oluyorlardı.
İşin en önemli kısmı mali kaynaklarının yeniden organize edilmesiydi. Adams'ın hisse karşılığında Tesla'ya verdiği 40 bin dolar çoktan harcanmış bulunuyordu. Ünlü maden mühendisi John Hays Hammond'dan aldığı on bin dolarlık destek fonu Elektrik Fuarı için hazırladığı telsiz ve robotlar için harcanmıştı. Ama tekstil firması işleticileri Simpson ve Crawford'dan devam eden araştırmaları için aldığı 10 bin dolar ve Waldorf-As-toria Oteli'nin sahibi Albay John Jacop Astor'un Colorado
Springs'deki yeni laboratuvan için kendisine hibe ettiği 30 bin dolar hala bir köşede duruyordu.
Colorado'ya yerleşir yerleşmez Tesla tüm enerjisini çift he-defli bir çalışmaya vakfedecekti: Marconi'den önce dünya çapında bir telsiz sistemi kurmak, dünyanın dört bucağına bol ve ucuz enerji nakledebilmenin yollarını bulmak. Dünyada hiç kimse, bugüne kadar geliştirdiği kendi bilgileri dışında, bu konuda ona yol gösterecek bilgiye sahip değildi.
Çalışmalarının yoğun olduğu bu dönemde, yine arkadaşlarına zaman ayırıyor, yeni dostlar edinmeye bile vakit bulabiliyordu. Katharine'nin kıskançlıkları ve Marguerite adının bir piyon olarak kullanılması devam ediyordu. Artık Waldorf-Astoria oteline taşınmıştı ve Wall Street beyefendilerinin akın ettiği bu şık ortamda bulunmaktan gayet memnundu.
18 Mayıs'ta Colorado Springs'e vardı. Alta Vista Oteli'nin 207 No.lu odasına yerleşti (oda numarası üçe bölünebiliyordu). Kendisine tahsis edilen arazi Colorado Springs'in doğusunda, Pike Tepesi'nin gölgesindeydi. Burası aslında kasabanın ço-banınca otlak olarak kullanılmaktaydı. En yakın komşusu bir sağır ve dilsizler okuluydu ki bu da oldukça sağduyulu bir seçime işaret etmekteydi. Rakım 2 metre, hava temiz, kuru ve statik elektrik yüklü idi.
Şehre vardığında çevresini saran muhabirlere 1900 yılı sergisinde Pike Tepesi'nden Paris'e bir telsiz mesajı göndermeyi planladığını bildirecekti. Muhabirler bununla mesajları tepeden tepeye nakledeceğini mi kastettiğini sorduklarında, kibirli bir şekilde Colorado'ya akrobatlık yapmak için gelmediğini söyleyecekti.
Son on yıl içerisinde telsiz enerji ve mesaj iletileri konusunda yüksek frekans ve voltaj üreten temel ekipmanlar başta olmak üzere tüm gerekli aygıtların patentlerini almıştı. 4 milyon voltluk bir bobin yapmıştı bile ve bunu küresel iletiler gönderebilecek bir seviyeye kadar geliştirmek istiyordu. Testler büyük bir gizlilik içinde -ya da en azından bu dağlık bölgede esrarlı aletlerle deneyler yapan ünlü bir mucidin sağlayabileceği maksimum gizlilik içinde- yürütülüyordu.
Tesla'ya yerel bir marangoz olan Joseph Dozler tavsiye edilmişti, deney istasyonunun planlarını alan marangoz da hemen işine koyulmuştu. Bunun üzerine Tesla, New York'taki Scherff'e ardı arkası kesilmeyecek telgraf mesajlarından ilkini gönderecekti. Fritz Lowenstein'ın, genç bir mühendis olan asistanının Batı'ya doğru yola çıkmasını istiyordu: "Yapının gidiş hattını takip etmek ve ekipmanın yerleştirilmesini sağlamak üzere burada olması gerekiyor."
Bozkırın ortasında yükselmeye başlayan tuhaf yapının çevresi çitle çevrilmişti ve yer yer üzerinde "Dikkat! Ölüm tehlikesi, yaklaşmayın" yazılı uyarı tabelaları yerleştirilmişti. Yapı tamamlandıktan sonra kapıya Dante'nin Inferno'sundan, öncekinden daha da meşum bir alıntı iliştirilmişti: "Her kim ki buraya girer, umudu ardında bırakır." Tesla'nın aletlerinin tek bir şimşekle yüz kişiyi birden öldürebileceği haberi çevreye yayılmakta gecikmemişti.
Başlangıçta kare şeklinde bir ahıra benzeyen deney istasyonu yapımı tamamlandıktan sonra uzun merteği ile bir gemiyi andırır olmuştu. Çatının açık bir bölmesinden çıkan kule yerden üç metre kadar yükseğe tırmanıyordu. Bundan da dört metre daha yukarıya bir diğer metal direk uzanıyordu. En tepede uçta ise doksan santimetre çapında bir bakır top duruyordu.
Makineler gelir gelmez monte edilmeye başlanmıştı. Çeşitli boyutlarda ve güçlerde bobinler ya da yüksek frekans transformatörleri kurulmuştu. New York'tan Houston Street'teki labo-ratuvarında özel olarak ürettiği çift devirli bir ana devre de getirtilmişti. Bu alet açıp kapayıcıları ile manyetik vericiyi devreye sokacaktı.
Colorado'da geliştirdiği bu vericinin en büyük icadı olduğunu iddia edecekti sonradan. Gerçekten de Tesla'nın bu icadı modern meslektaşlarının had safhada hayranlığını kazandığı bir çalışmasıdır. Ne zaman ve nerede olursa olsun çok düşük frekans-lardaki radyo sinyallerinin neden olduğu bir fenomen tespit edilse bunun Tesla etkisi olduğundan bahsedilir. Bir ara Ruslar'ın dev bir Tesla manyetik vericisi kullanarak hava durumunu etkilediğinden, devasa buzullar ve büyük kuraklıklar yarattıklarından bile söz edilmişti. Kanada ve ABD'de radyo iletişimi ile beyin dalgalarının sık sık kesiştiği ve bunun anlaşılamayan psikolojik rahatsızlıklar yarattığı üzerinde durulmuştu. Gerçekten de yıldırım topu ile nükleer füzyon çalışmalarını birleştiren Robert Golka bu konuda başarılı adımlar atmıştır.
Peki bu etki tam olarak neydi? Tesla bunu Electrical Experi-menter'daki yazısında genç okuyucuların da anlayabileceği bir şekilde açıklamaya çalışmıştı. Karmakarışık anlatımı da muhtemelen okuyucularının kafasını iyiden iyiye karıştırmıştı. "Evvela bunun, içinde yüksek voltaj yüklü bölgelerin hayli yer tuttuğu ve uygun yarı çap eğrisine sahip ideal sarmal yüzeylerdeki alanlarda düzenlenmiş, belirli espaslarda yer eden ve bu sayede de kondüktör çıplak olsa dahi kaçak olmasını engelleyecek şekilde her alanda az yoğunluklu bir elektrik yüzeyi teşekkül eden karbon molekülleri muhteva eden rezonant bir transformatör olduğunu vurgulamak gerekir. Bu, çok yüksek frekanslardan en düşüklerine kadar uyum sağlayabilen bir sistemdir, devasa hacimlerde ve ortalama gerilimlerde akımlar ya da daha düşük am-perli ve çok büyük elektro-motiv enerji üretebilir. Maksimum elektrik gerilimi, elektrik yüklü elementlerin bulunduğu yüzeylerin eğrilik derecelerine bağlıdır."
Yüz milyon voltluk bir akımın mümkün olabileceğini söylüyordu. Böylesi bir devre her türlü itmeye, düşük frekanslara dahi duyarlı olacak ve alternatörlerde olduğu gibi sürekli sinüs eğrisi titreşimleri yaratabilecekti.
"Eğer terimi en temel özelliği ile açıklamak gerekirse" diyerek sözlerine devam ediyordu, "bu rezonant transformatör tüm sayılan niteliklerinin yanı sıra, tamı tamına küreye uygun oranlara sahiptir, elektriksel sabitleri ve özellikleri tasarımı sayesinde telsiz enerji naklinde en etkili sistemi oluşturmaktadır. Uzaklık bu şekilde tamamıyla bir engel olmaktan çıkarılmakta, nakledilen gerilimlerin yoğunluğunda bir kayıp meydana gelmemektedir. Hatta belirli bir matematik kanununa dayanılarak hareketliliğin mesafe arttıkça çoğaltılması mümkün olabilmektedir."
Bu güçlü cihaz kurulduktan ve denemeler yapılmaya başlandıktan sonra mucit en sert dağ fırtınalarını bile gölgede bırakacak elektrikli havai fişekler yaratabilmeye başlamıştı. Verici çalışırken kırk kilometre uzaklıktaki paratonerler dahi doğal yıldırımdan çok daha güçlü ve sürekli ateşli arkların etki alanına giriyorlardı.
Tesla, hayatında ilk defa araştırmalarının ayrıntıları üzerine eksiksiz bir günlük tutuyordu. Görsel efektlerin yarattığı dehşetin yanı sıra çok daha yararlı yönleri olduğuna inandığından fo-toğrafik deneyler de yürütmekteydi.
Tesla üzerinde çalıştığı aygıtın ticari amaçlı olarak kullanılabileceğini umuyordu. Ama öncelikle binlerce deney ve uyarlama yapılmalıydı. Bu kadar geniş bir bilgiyi emanet edebilecek denli güvenmiyordu hafızasına. Günlük notları sürekli beklendiği şekilde gelişmeyen deneylere atıfta bulunuyor ve kendi kendine "neden?" diye soruyordu. Bu işlemin hayatı boyunca uyguladığına taban tabana zıt olduğunun farkındaydı. Şimdi orta yaşlı bir adamdı ve hafızasının kendisine yavaş yavaş ihanet etmeye başladığını fark ediyordu. Hiç şüphesiz kendisine tanıdığı sürenin baskısını hissediyordu omuzlarında.
Colorado gazetesinde mucidin hayatı boyunca görsel efektlere hayranlık duyduğunun altı çizilmişti. Dramatik bir şekilde hayatı boyunca şahit olduğu zihinsel parlak ışıklardan bahsediliyor ve matematik formülleri arasından sivrilen renkleri ve görkemli Colorado fırtınalarını, ayrıntılı, sevgi dolu, neredeyse erotik bir tarzda tanımlaması vurgulanıyordu.
Manyetik verici ile deneylerin yapıldığı gecelerde gökyüzü bir ışık ve ses tufanına kapılıyordu. Toprak bile canlı bir çehreye bürünüyor, elektrik atlamalarının sesleri kilometrelerce uzaktan duyulabiliyordu. Kelebekler, verici bobininin çapı neredeyse iki metreyi bulan girdabına kapılıyordu. Meraklı seyirciler şaşkınlıkla samanlar arasında ve yürürken de ayakları ile yer arasında kıvılcımlar uçuştuğunu gördüklerini anlatıyordu. Yüz metre ötedeki metal nesnelerden uzunluğu bir metreyi bulan kıvılcımların yayıldığını görebildiklerini söylüyorlardı. Daha bir iki kilometre ötede uysallıkla otlayan atlar bölgeye girdiklerinde metal nallarında hissettikleri şokla şaha kalkıyor, dört nala kaçışıyorlardı.
Gök gürültüleri ve yıldırımlar arasında gecenin bir yarısı işlerinin başında bulunan mucit ve asistanları kulaklarını pamukla tıkıyor, ayakkabılarının altına kalın mantar ya da kauçuk tabanlıklar giyiyorlardı. Tesla kulaklarındaki dokunuşları hissedebildiğini ve kulak zarlarının zarar görmesinden korktuğunu söylüyordu. Genellikle bir acı ve vınlama deneylerden saatlerce sonra bile kulaklarını ağrıtıyordu.
Hertz'in 1888 yılındaki, Maxwell'in dinamik elektromanyetik saha teorisini doğrular nitelikteki araştırması bilim insanlarını elektromanyetik dalgaların, ışık dalgaları gibi düz çizgiler halinde yayıldığı konusunda ikna etmişti. Buna göre dünyanın yüzeyinin radyo dalgalarının iletilmesini engelleyeceği düşünülüyordu. Bildiğimiz gibi Tesla, sadece dünyanın iyi bir iletken olduğuna inanmakla kalmayıp "atmosferin, deniz seviyesinin çok da yukarılarında olmayan, ulaşılabilir üst tabakalarının, tüm deneylerin de işaret ettiği gibi, mükemmel bir iletken olduğunu" düşünüyordu.
İlerleme raporları ve yeni yükleme talimatları Scherff ile Tesla arasındaki telgraf tellerini sürekli titretiyordu. Normal kargo mucit için fazla yavaştı, bu nedenle ekipmanların daha pahalı olan tren ile gönderilmesini istiyordu. Kolman Czito'nun varlığı tam bir nimetti. Tesla, Scherff'e Czito'nun maaşının yüzde on beş oranında artırılması ve farkın karısına ödenmesi talimatını vermişti. Kısa bir süre sonra şu mesajı yollayacaktı: "Czito sonunda geldi ve tanıdık bir yüzü yeniden görmek beni çok mutlu etti. Ama bu iş için de biraz fazla şişmanlamış."
Bu arada Tesla'nın ısmarladığı iki yüz adet şişe ve Mr. Myers'in rüzgarlı, havalarda beklenen yüksekliğe çıkamayacak olmasından endişe ettiği balonlar hakkında da bir tartışma sürüp gidiyordu iki adam arasında. Balonlar yükseklerdeki ince havaya istasyon antenleri yerleştirmek için ısmarlanmıştı. Bu balonlar elli dolar karşılığında uzman bir tasarımcıya yaptırılmıştı ve ağır yüklerle patlamaması için ancak üçte iki oranında doldurulması (muhtemelen hidrojen ile) gerekiyordu.
Tesla'nın dört gözle yeni haberler beklediğini bilen Scherff onu her türlü gelişmeye ilişkin, özellikle de mali destekçisi Albay Astor ile ilgili olanlar hakkında bilgilendiriyordu. Marconi ve Tesla'nın Avrupa patentleri hakkında haberler ulaştırmayı da ihmal etmiyordu.
Bu oldukça meşgul iki adam arada sırada dedikodu yapma zevkinden de mahrum etmiyorlardı birbirlerini. "Mr. L dükkanı bayağı sarhoş bir şekilde açtı, bu arada her şeyi de eline yüzüne bulaştırdı." "Lütfen Mr. Uhlman mektuplarını 'Her zaman sizin olan' diye değil, 'Tüm içtenliğimle' diyerek imzalasın" diyordu Tesla ve kendisi de Scherff'e gönderdiği mektubu bu şekilde imzalıyordu. "Dostum JJA (Astor) neler yapıyor?" diye sormayı da hiçbir zaman ihmal etmiyordu.
Genişlettiği güvenlik önlemlerinden ve ulaşacağı kesin zaferden dem vuruyordu: "Çıkarlarımı gözeterek her adımını büyük bir akıllılıkla atmalısın ve gazetecilere söylediğim sözlerin hiçbirini, benim onayladıklarım dışında aktarmamalısın. Sanırım döndüğüm zaman söyleyecek çok sözüm olacak... Her zaman kendimden bir parça gibi görüyorum seni ve o zaman seni de kendimle birlikte başarının doruğuna çıkartacağım."
16 Ağustos'ta "Sevgili Luka'm"a şiiri için teşekkür efraek üzere bir mektup gönderecekti. "Senin de Colorado Springs teki kar tanelerini ve buzdağlarını görebilmeni isterdim! Havada uçuşanları kastediyorum. Senin şiirlerinle birlikte her şey harika Luka, dünyanın en güzel şeyleri!"
Ama kısa bir süre sonra Johnson'a daha az sanatsal bir mektup daha gönderecekti. "Telsiz torpido sahneye çıkmakta sadece bir an gecikti ve Dewey tarihe büyük fatih olarak geçti. Ama neredeyse on ikiden vuruyordum. Luka, her seferinde zamanımızın bizim için çok geri olduğunu hissediyorum. Benim telsiz telgraf sistemim bilim cemiyetlerinin hasırlarının altına süpürül-dü ve senin şiirlerin de kurban edildi; düşmanlarım başkalarının fikirlerini kullandığımı iddia ediyorlar, tıpkı kahramanının senin kurbanın olduğunu söyledikleri gibi!
Ama asil çabalarımızdan vazgeçmemeliyiz, dostum... Gün gelecek ben sistemimi Arşimet'e anlatıyor, sen de şiirini Home-ros'a okuyor olacaksın."
Scherrf, New York Herald'ın Marconi'yi şişirmeye devam ettiğini yazıyordu.
Tüm bu amansız yarışa karşın Tesla, Colorado'daki havadan büyük bir zevk alıyordu. Her zaman için akut olan görme ve işitme duyulan da temiz havaya olağanüstü olumlu tepki veriyorlardı. İklim, çalışmaları için son derece uygundu. Güneş ışınları yoğun, hava kuru ve devam eden yıldırımlar da gürültülüydü.
Haziranın ortasında ekipmanını ve deneyler için yarattığı ortamı yeryüzünün elektrik potansiyelini ölçmek için kullanmaya karar verdi. Titizlikle hazırlanmış bir plan doğrultusunda periyodik ve tesadüfi iniş-çıkışlarını saptamak istiyordu.
You have read 1 text from Turkish literature.
Next - Tesla Anlaşılamamış Dahi - 10
  • Parts
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 01
    Total number of words is 3772
    Total number of unique words is 2218
    28.4 of words are in the 2000 most common words
    42.5 of words are in the 5000 most common words
    50.5 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 02
    Total number of words is 3906
    Total number of unique words is 2163
    28.6 of words are in the 2000 most common words
    40.2 of words are in the 5000 most common words
    47.7 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 03
    Total number of words is 3901
    Total number of unique words is 2162
    28.6 of words are in the 2000 most common words
    41.5 of words are in the 5000 most common words
    49.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 04
    Total number of words is 3668
    Total number of unique words is 2114
    26.1 of words are in the 2000 most common words
    38.9 of words are in the 5000 most common words
    46.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 05
    Total number of words is 3758
    Total number of unique words is 2094
    24.8 of words are in the 2000 most common words
    35.6 of words are in the 5000 most common words
    42.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 06
    Total number of words is 3707
    Total number of unique words is 2294
    24.7 of words are in the 2000 most common words
    36.0 of words are in the 5000 most common words
    43.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 07
    Total number of words is 3843
    Total number of unique words is 2213
    26.3 of words are in the 2000 most common words
    38.4 of words are in the 5000 most common words
    44.6 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 08
    Total number of words is 3796
    Total number of unique words is 2194
    26.3 of words are in the 2000 most common words
    38.4 of words are in the 5000 most common words
    45.7 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 09
    Total number of words is 3717
    Total number of unique words is 2230
    24.2 of words are in the 2000 most common words
    35.8 of words are in the 5000 most common words
    42.8 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 10
    Total number of words is 3717
    Total number of unique words is 2063
    25.6 of words are in the 2000 most common words
    38.6 of words are in the 5000 most common words
    45.5 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 11
    Total number of words is 3721
    Total number of unique words is 2073
    24.8 of words are in the 2000 most common words
    36.6 of words are in the 5000 most common words
    44.4 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 12
    Total number of words is 3651
    Total number of unique words is 2173
    23.7 of words are in the 2000 most common words
    34.6 of words are in the 5000 most common words
    42.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 13
    Total number of words is 3777
    Total number of unique words is 2190
    26.0 of words are in the 2000 most common words
    38.9 of words are in the 5000 most common words
    46.6 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 14
    Total number of words is 3792
    Total number of unique words is 2128
    27.8 of words are in the 2000 most common words
    40.9 of words are in the 5000 most common words
    48.0 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 15
    Total number of words is 3699
    Total number of unique words is 2198
    24.0 of words are in the 2000 most common words
    37.1 of words are in the 5000 most common words
    44.6 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 16
    Total number of words is 3578
    Total number of unique words is 2016
    24.8 of words are in the 2000 most common words
    37.1 of words are in the 5000 most common words
    43.0 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Tesla Anlaşılamamış Dahi - 17
    Total number of words is 1819
    Total number of unique words is 1110
    26.1 of words are in the 2000 most common words
    35.9 of words are in the 5000 most common words
    40.8 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.