Mukaddes Ankara'dan Mektuplar - 6
Süzlärneñ gomumi sanı 481
Unikal süzlärneñ gomumi sanı 378
35.9 süzlär 2000 iñ yış oçrıy torgan süzlärgä kerä.
46.6 süzlär 5000 iñ yış oçrıy torgan süzlärgä kerä.
52.3 süzlär 8000 iñ yış oçrıy torgan süzlärgä kerä.
Sulh elde edildikten sonra başka türlü çalışacağız. Bu zavallı memleketi yeniden yaşatmak ve hayatını idame ettirmesi için kendisine lüzumlu canlılığı temin edecek geniş plânlar, kıymetli insanlar tarafından hazırlanmıştır.
Memleketin tabiî kuvvetleri pek insafsızca tüketilmiştir. Hâl-i hazırda en kuvvetli memleketler, hudutsuz bir iktisadî istikbale (geleceğe) sahip olanlardır. Anadolu topraklarının feyzi (bolluğu) ve zenginliği ise burada tekrarlamaklığıma hacet (gerek) kalmayacak kadar malûmdur.
Her ırka mensup Müslümanlar, Hazret-i Peygamberimizin buyurduğu üzere, tek bir millet olduğumuzu hatırlayınız ve İslâmiyeti temsil eden bu remzî millete, her çareye başvurarak yardımda bulununuz.
Sulh ve sükûn içinde ihya edici eserinize başladığınız zaman, hâl-i intizarda (can çekişen durumda) ve bugünden çok uzakta bulunan Avrupa, kesif bulutlarla kapalı olan ufkunun açıldığını görerek size hürmet edecek ve hayran kalacaktır.
Derin yaralarımızı, bir kin olarak değil, bir ders olarak içimizde saklayalım ve Napoleon gibi, ''İnsan kendisine hakaret edenleri affetmekle yükselir'' demeye çalışalım.
***
İngiliz Başvekilinin, harbin devamı müddetince muhariplere (savaşanlara) müdahalede bulunmasının mümkün olmadığını, Türk-Yunan mutalebatı (istekleri) ile ve harbin mukadderatını silâhların tayin edeceğini söylediğini hatırlamaktayız.
Hâlbuki, bütün görülmedik tertiplere rağmen Cenab-ı Hak şimdi bizim muzaffer olmaklığımızı istedi.
Mustafa Kemal Paşa da Avrupa'nın kararının ne olacağını sormakta.
Ümit ederiz ki, bu defa, bizim için elem verici olan hattı-ı hareketini ve taraflara ayrı muamelede bulunmak siyasetini artık terk edecektir.
Avrupa, hakkaniyet ve milletlerin selâmet ve hürriyeti için harp etmedi mi?
Fransa gibi bizim de ''haklı bir sulh içinde yaşamak veya ölmek'' demeye hakkımız yok mu?
Benim burada M. Clémenceau'nun nutkundan (1) alarak tekrar ettiğim cümleler Türk kahramanlarının bütün mefkûresini ifade ediyor. ''Mazi, büyüklükleri, zafiyetleri ile geçip gitti.''
Bundan, muhafaza etmek istediğimiz sadece bir ders, vazifenin nutuklar söylemekle değil, faaliyet göstermekle, her sınıftan ecdadımızın mukaddes ananesi ve zaferimizin derin kaynağı olan Fransız zihniyetinin asil ateşi, insani bir şövalyelik ile ifa etmektir.
''Babalarımız mezarlarında bizim küçüldüğümüze hükmederlerse, onların büyük olduklarını söylemek neye yarar?
Onların sesini dinleyiniz. Bizlere gurur verecek olan şey, onların nazarları altında, sulhun tuzakları içinde olduğu kadar, harbin ihtilâçları (çarpışmaları) içinde de 'Vatan her şeyin üstündedir' diyen ebedî parola olsun.''
''Türkleri öldürebilirsiniz, fakat asla mağlup edemezsiniz.'' (1)
Ne kadar doğru!
***
Sözlerimi artık bitiriyorum. Kosova Muharebesi'nin arifesinde Sultan Murat'ın tertip ile okuduğu şu ulvî münacatın bazı parçalarını tekrarlamaktan başka söyleyecek sözüm kalmadı.
Bu münacatın tamamı, son günlerde İstanbul'da bütün camilerde okundu.
''Sevgili Resul'ün aşkına, Kerbelâ'da dökülen bütün kanların hatırasına, gaibler için ağlayan uzaklardaki gözler için, mukaddes davası uğrunda kendilerini feda edenler için İslâmiyet'i bu gazadan şan ve şerefle çıkar. Düşman her ne kadar kuvvetli ise de mağlup olsun.
Günahlarımızı affet ey Halik-i Âzam! Harp içinde geçen yıllarımızın mükâfatını ihsan et. Orduyu vikaye (korumak) için kendimi kurban edeyim ve düşmanların tek hedefi ben olayım. İmanımızı müdafaa için ölsem ne gâm? Çünkü ben muzaffer ordunun en büyük rehberiyim.''
İslâmiyet'e muhteşem bir revnak veren muharebe kazanıldı, fakat Sultan Murat öldürüldü.
''Zafer Allah'tan gelir ve gelmesi yakındır.''
Yarına ümit ve imanımız vardır. Düşmanı yenmek için Cenab-ı Hak bize yardım edecektir. İnşallah.
Kadriye Hüseyin
Roma, 9 Teşrin-i Evvel (Ekim) 1921
Memleketin tabiî kuvvetleri pek insafsızca tüketilmiştir. Hâl-i hazırda en kuvvetli memleketler, hudutsuz bir iktisadî istikbale (geleceğe) sahip olanlardır. Anadolu topraklarının feyzi (bolluğu) ve zenginliği ise burada tekrarlamaklığıma hacet (gerek) kalmayacak kadar malûmdur.
Her ırka mensup Müslümanlar, Hazret-i Peygamberimizin buyurduğu üzere, tek bir millet olduğumuzu hatırlayınız ve İslâmiyeti temsil eden bu remzî millete, her çareye başvurarak yardımda bulununuz.
Sulh ve sükûn içinde ihya edici eserinize başladığınız zaman, hâl-i intizarda (can çekişen durumda) ve bugünden çok uzakta bulunan Avrupa, kesif bulutlarla kapalı olan ufkunun açıldığını görerek size hürmet edecek ve hayran kalacaktır.
Derin yaralarımızı, bir kin olarak değil, bir ders olarak içimizde saklayalım ve Napoleon gibi, ''İnsan kendisine hakaret edenleri affetmekle yükselir'' demeye çalışalım.
***
İngiliz Başvekilinin, harbin devamı müddetince muhariplere (savaşanlara) müdahalede bulunmasının mümkün olmadığını, Türk-Yunan mutalebatı (istekleri) ile ve harbin mukadderatını silâhların tayin edeceğini söylediğini hatırlamaktayız.
Hâlbuki, bütün görülmedik tertiplere rağmen Cenab-ı Hak şimdi bizim muzaffer olmaklığımızı istedi.
Mustafa Kemal Paşa da Avrupa'nın kararının ne olacağını sormakta.
Ümit ederiz ki, bu defa, bizim için elem verici olan hattı-ı hareketini ve taraflara ayrı muamelede bulunmak siyasetini artık terk edecektir.
Avrupa, hakkaniyet ve milletlerin selâmet ve hürriyeti için harp etmedi mi?
Fransa gibi bizim de ''haklı bir sulh içinde yaşamak veya ölmek'' demeye hakkımız yok mu?
Benim burada M. Clémenceau'nun nutkundan (1) alarak tekrar ettiğim cümleler Türk kahramanlarının bütün mefkûresini ifade ediyor. ''Mazi, büyüklükleri, zafiyetleri ile geçip gitti.''
Bundan, muhafaza etmek istediğimiz sadece bir ders, vazifenin nutuklar söylemekle değil, faaliyet göstermekle, her sınıftan ecdadımızın mukaddes ananesi ve zaferimizin derin kaynağı olan Fransız zihniyetinin asil ateşi, insani bir şövalyelik ile ifa etmektir.
''Babalarımız mezarlarında bizim küçüldüğümüze hükmederlerse, onların büyük olduklarını söylemek neye yarar?
Onların sesini dinleyiniz. Bizlere gurur verecek olan şey, onların nazarları altında, sulhun tuzakları içinde olduğu kadar, harbin ihtilâçları (çarpışmaları) içinde de 'Vatan her şeyin üstündedir' diyen ebedî parola olsun.''
''Türkleri öldürebilirsiniz, fakat asla mağlup edemezsiniz.'' (1)
Ne kadar doğru!
***
Sözlerimi artık bitiriyorum. Kosova Muharebesi'nin arifesinde Sultan Murat'ın tertip ile okuduğu şu ulvî münacatın bazı parçalarını tekrarlamaktan başka söyleyecek sözüm kalmadı.
Bu münacatın tamamı, son günlerde İstanbul'da bütün camilerde okundu.
''Sevgili Resul'ün aşkına, Kerbelâ'da dökülen bütün kanların hatırasına, gaibler için ağlayan uzaklardaki gözler için, mukaddes davası uğrunda kendilerini feda edenler için İslâmiyet'i bu gazadan şan ve şerefle çıkar. Düşman her ne kadar kuvvetli ise de mağlup olsun.
Günahlarımızı affet ey Halik-i Âzam! Harp içinde geçen yıllarımızın mükâfatını ihsan et. Orduyu vikaye (korumak) için kendimi kurban edeyim ve düşmanların tek hedefi ben olayım. İmanımızı müdafaa için ölsem ne gâm? Çünkü ben muzaffer ordunun en büyük rehberiyim.''
İslâmiyet'e muhteşem bir revnak veren muharebe kazanıldı, fakat Sultan Murat öldürüldü.
''Zafer Allah'tan gelir ve gelmesi yakındır.''
Yarına ümit ve imanımız vardır. Düşmanı yenmek için Cenab-ı Hak bize yardım edecektir. İnşallah.
Kadriye Hüseyin
Roma, 9 Teşrin-i Evvel (Ekim) 1921
Sez Törek ädäbiyättän 1 tekst ukıdıgız.
- Büleklär
- Mukaddes Ankara'dan Mektuplar - 1Härber sızık iñ yış oçrıy torgan 1000 süzlärneñ protsentnı kürsätä.Süzlärneñ gomumi sanı 4023Unikal süzlärneñ gomumi sanı 235123.1 süzlär 2000 iñ yış oçrıy torgan süzlärgä kerä.36.5 süzlär 5000 iñ yış oçrıy torgan süzlärgä kerä.44.5 süzlär 8000 iñ yış oçrıy torgan süzlärgä kerä.
- Mukaddes Ankara'dan Mektuplar - 2Härber sızık iñ yış oçrıy torgan 1000 süzlärneñ protsentnı kürsätä.Süzlärneñ gomumi sanı 4055Unikal süzlärneñ gomumi sanı 237923.9 süzlär 2000 iñ yış oçrıy torgan süzlärgä kerä.37.1 süzlär 5000 iñ yış oçrıy torgan süzlärgä kerä.46.6 süzlär 8000 iñ yış oçrıy torgan süzlärgä kerä.
- Mukaddes Ankara'dan Mektuplar - 3Härber sızık iñ yış oçrıy torgan 1000 süzlärneñ protsentnı kürsätä.Süzlärneñ gomumi sanı 4053Unikal süzlärneñ gomumi sanı 236723.8 süzlär 2000 iñ yış oçrıy torgan süzlärgä kerä.36.8 süzlär 5000 iñ yış oçrıy torgan süzlärgä kerä.44.6 süzlär 8000 iñ yış oçrıy torgan süzlärgä kerä.
- Mukaddes Ankara'dan Mektuplar - 4Härber sızık iñ yış oçrıy torgan 1000 süzlärneñ protsentnı kürsätä.Süzlärneñ gomumi sanı 4155Unikal süzlärneñ gomumi sanı 232725.6 süzlär 2000 iñ yış oçrıy torgan süzlärgä kerä.37.9 süzlär 5000 iñ yış oçrıy torgan süzlärgä kerä.45.2 süzlär 8000 iñ yış oçrıy torgan süzlärgä kerä.
- Mukaddes Ankara'dan Mektuplar - 5Härber sızık iñ yış oçrıy torgan 1000 süzlärneñ protsentnı kürsätä.Süzlärneñ gomumi sanı 4060Unikal süzlärneñ gomumi sanı 234724.1 süzlär 2000 iñ yış oçrıy torgan süzlärgä kerä.36.7 süzlär 5000 iñ yış oçrıy torgan süzlärgä kerä.44.8 süzlär 8000 iñ yış oçrıy torgan süzlärgä kerä.
- Mukaddes Ankara'dan Mektuplar - 6Härber sızık iñ yış oçrıy torgan 1000 süzlärneñ protsentnı kürsätä.Süzlärneñ gomumi sanı 481Unikal süzlärneñ gomumi sanı 37835.9 süzlär 2000 iñ yış oçrıy torgan süzlärgä kerä.46.6 süzlär 5000 iñ yış oçrıy torgan süzlärgä kerä.52.3 süzlär 8000 iñ yış oçrıy torgan süzlärgä kerä.