Yılanların Öcü - 24

Total number of words is 2671
Total number of unique words is 1683
30.1 of words are in the 2000 most common words
43.5 of words are in the 5000 most common words
50.9 of words are in the 8000 most common words
Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
Karı: "Bir mi olur hiç?" demiş. "İki!" "Öyleyse bundan sonra istediğin yana dönmekte
selbesssin!.." demiş, hücuma geçivermiş!.. Unutma!.."
Ağali, "(Allahım!..)" diye içini çekti. "(Ortalıkta harp yok, darp yok, bu kadar kepazelik
neden icap ediyor?..)"
Koşa ellerini birbirine çarptı: "Aşkolsun!.." dedi.
Bayram kalktı: "Tamam Muhtar!.." dedi. "Sen de unutma! Eğer bende delik ikiyse, sende
de ikidir! Bundan sonra sen de ayağını denk al!.." Şakir Efendiye döndü: "Eğer iğneyi şimdi
furacaksak kalk gidelim! Yook; "Yorgunum" diyorsan, sabaha kalsın!.."
Şakir Efendi kalktı:
"Kalmasın! Gidip vuralım! Nasip olursa ben de sabah erkenden yola çıkayım Ortaköy'e
doğru..."
Muhtar:
"(Sizin yüzünüzden herif bir haftadır karısından ayrı yatıyor ulan kavatlar!)" diye
homurdandı içinden.
Şakir Efendi iğneyi yapıp bitirdikten sonra:
"Bu son!" dedi. "Gelmiş geçmiş olsun!.."
Irazca karşıladı: "Sağ ol; elin dert görmesin!.."
Haçça, kolunu indirip yenini ilikledi.
Bayram, "Eee, Şakir Efendi!" dedi. "İşler bu hale geldikten sonra ne yapalım şimdi biz?
Nasıl edelim? Mahkemenin yolunu tutmağa karar verdik. (Ama köy yeri! Ne yana dönersek
dönelim, deliğin biri ondan yana olacak!) Yoksa Muhtarın cevabına "hayır" demekle kötü mü
ettik? Kardaşça bir fetva ver bize! Acele cevap beklerim!.."
"Valla, kendiniz daha iyi bilirsiniz Bayram!.." dedi Şakir Efendi. "Mahkerneye gitsen, Deli
Haceli ceza giymeğe giyer! Kuzu çaldırdığından, seni dövdürdüğünden ötürü Muhtara da
ceza gelse gerekir! Fakat bunlar gök dinli dürzülerdir! Katırlığın yüz çeşidini bilirler. Sı-
tajından çıkmışlardır. Katırlığın okulunda okumuşlardır. Yan yatarlar, çamura batarlar, kedi
gibi gene dört ayaklarının üstüne düşerler. Ha-celi'yi dama tıktırabileceğini kabul edelim.
Sanmam ki Muhtara diş geçirebilesin! Haydi, Haceli'nin dama girmesi yeter. Ne geçecek
eline? Mahkemeyi kazanıncaya kadar inip çıkacaksın, bissürü para harcayacaksın. Gerçi
kazandığın takdirde mahkeme giderlerini Haceli'den alırlar ama, senin han paralarını da
alamazlar ya! Sonra cezaevinden
çıkıp karşına dikilir. Dildlmese bile, Muhtar sana hayır soluk solumaz bunun burasında!
Korkutmak, öldürmekten iyidir. Bu işi burda ku-rutsanız iyi olur. İlaç paralarını alırdınız.
Zaten ben sizden istemem. Beni buraya Muhtar çağırdığı için ondan isterim. Ama
barışmazsanız, sizin vermeniz gerekir. Tabii, sen de diyorsun ki: "Kuzu ne olacak?
Dövüldüğüm ne olacak?" Ben onu bilmem. Onu mahkeme ayırt eder. Senin dövüldüğünü
kim gördü? Diyorsun ki: "Kimse görmedi!" Peki, nasıl kanıtlayacaksın? Diyorsun ki:
"Muhtarın evden topallaya topallaya çıktığımı, burda üç gün uzanıp yattığımı herkes gördü!"
Buna karşı Muhtar da diyor ki: "Bana olan garazinden numara yapıyor! Düzmecedir
bunların hepsi!" Ne diyeceksin?.."
"Elimin ayağımın bağlı olduğunu üyeler gördü!"
"Görsün! Üyeler Muhtarın aleyhine mi söyleyecek?"
"Yani bu davadan bir iş çıkmaz mı sence?"
"Çok zor!.. Elde bol para olacak; varsıl olacaksın! Tanıklar doğru söyleyecek. Tabii,
doğruyu söyleyebilmek için tanıklar da varsıl olacak. O zaman, gidip mahkeme
kovalayacaksın! Ama sen bu halinle mahkeme kovalayamazsın; İşin serilir kalır ovanın
yüzünde. Gidersin gelirsin, yollar bitmez. Yollarda, karı koca, sefil iğiniz tepenizden aşar!
Aştığına göre tanıklar doğru söylese! Kolay değildir tanık olup da doğru söylemek!
Korkuturlar! Sindirirler! "Görmedik efendim!" dedirtirler. "Bilmiyoruz!" dedirtirler. O zaman
dava senin boynuna4 geçer. Derler ki: "Efendim, bu bize iftira ediyor. Bunun karısı,
kurcalar karıştırır, her yıl bir çocuk düşürür; gübreye gömer! Bunu da kurcalayıp
düşürmüştür!" Haçça gelinin her yıl bir çocuk düşürmediğine yargıcı inandıracağım diye
göbeğin çatlar!" Beladır bu işler! Bela değil, belanın denizidir! En iyisi, en doğrusu,
alacaksın bakım giderlerini, alacaksın kuzu parasını; Haceli'nin karısının yaz gününde size
on beş gün orağa gelmesi için üçten dokuza bir de şart ettireceksin, tamam!"
"(En doğrusu budur!)" diyor Bayram da içinden. Ama, anasından yıldığı için, dışından
diyemiyor.
Irazca, ocağın önünde, konuşmadan oturuyor. Habire kül eşiyor, düşünüyor:
"(Alacaksın bakım giderlerini, vereceksin Şakir Efendinin kendine! Eline ne geçecek? Kuzu
parasını alabilirsen alacaksın! O da kuzunun parası. Havadan mı girecek cebine? Arabi
leblebiyle aldattıkları
gibi, seni de böyle aldatacaklar! Üç ay geçti de hep izler silindi mi, geçecekler gene
ardınaiTabii, birincide yaptıkları hatayı ikincide yapmayacaklar. İyi talimlendîler çünkü!
Onun için, bu seferki saldırıları daha korkunç olacak. Öküzü bıçaklayacaklar. Harmanı
yakacaklar. Kızını, daha yaşı yetmeden! kaçıracaklar! Yedi köye rezil edecekler seni! İtten
rezil olacaksın! Şan olacaksın! Hiç elinden tutanın olmayacak. Tutup kaldıranın olmayacak.
Kapanıp kalacaksın! Kuduz köpekler gibi üstüne çullanacaklar. İş işten geçmiş olacak.
Hükümetten adamlar gelip ölünü parçalayacaklar! Açıp karnına bakacaklar. Ne yapmışsın,
deftere yazıp gidecekler. Düşmanların şımardıkça şımaracak! Hiçbir şeye elin yetişmeyecek!
Bütün fırsatlar kaçmış olacak! Eeeey eşşek Kara Bayram, bütün bunlar olup bittiği zaman
mı aklın başına gelecek? Ödlek Bayraaam?..)"
Şakir Efendi:
"Köy yerinde işini kendin halledeceksin!" dedi. "Asacaksın beline bir tabanca! Cüzdanı
doldurup sokacaksın kuşağın arasına! O zaman kimse çıkıp da, "Eğri yürüdün, yan bastın!"
demeyecek. Yılacaklar. Bir kez yıldırdın mı tamamdır. Yedi sülalen rahat yaşar sayende!.."
Kara Bayram, "(Hiç olmazsa Beytullah Hoca'dan iyi söylüyor!)" diye düşündü.
"Eline fırsat geçince yapacağını yapacaksın! Düşmanına fırsat vermeyeceksin!.."
"Bir kez tilki gelecek diye, her gece dut ağacının tepesinde tüne-yeceksin öyle mi?" dedi
Irazca.
"Evet Irazca teyze! Başka çare yok..."
"Eline fırsat geçince yapacağını yapacaksın ama, eline geçmiş fırsatları kaçırmayacaksın!
Bir kez kaçırmağa başladın mı, sonunda hiçbir fırsat geçiremezsin eline!.."
Konuşma bu çizgi üstünden ilerleyip gidiyor.
Birden bir ün geldi dışardan:
"Teyzeeee!.. Aaay Irazca teyzeeee!.."
Acı bir ündü: "Aaay Bayram dayını!.."
Bayram, elindeki bıçağı yokladı, dışarı çıktı. Bir şey demesine kalmadan, ün, yalvara
yalvara uzadı:
"Yetiş Bayram dayın!.. Anamı yılan soktuuuu!.."
İçeride Şakir Efendi:
"Ne dedi? Bir şey mi dedi?.. Anlamadım!" dedi.
Dışarıda, Bayram sordu: "Ne zaman oldu bu iş?"
Aşağıda bağıran, Sultanca'nın Şükrü'ydü:
"Şimdiiii!.. Şimdi bağırdı çıktı anam dışarı!.. Şimdi!.. Uyur uykumuzdan uyandık! Yetiş
Bayram dayın!..
Bayram içeri koştu: "Yahu Şakir Efendi, medet gene senden! Teyzemi yılan sokmuş!"
Irazca titredi: "Allah Allah! Gecenin yarısında ne yılanıymış bu?"
Bayram, Şakir Efendiyi sürükledi:
"Kalk kurban olayım, medet senden!..
Şakir Efendi, yorgun argın kalktı:
"(Bu gecenin uykusu da gitti! Bağlandık kaldık Karataş köyünde!.. Hay ağzına
tükürdüğümün şansı haây!..)"
Çıkıp gitti Kara Bayram'la koşarak.
Haçça, kaynanasına bir tas su getirdi. Irazca'nın yüzü kireç sönüğü gibi. Eli ayağı titriyor.
Haçça, omuzlarından tutarak kaynanasına suyu içirdi.
Irazca: "Kalkıp ben de gideyim!" dedi birden.
"Gittiler işte ya!" dedi Haçça. "Onlar bakar, sen otur!.. Sen de gidersen ben burda yalnız
başıma ne yaparım?"
"Ne yapacaksın? Burası senin evin değil mi? Kuş kendi yuvasından korkar mı gııı?"
"Tabii korkar bu karışıklıkta!.."
"Hiçbir şey olmaz! O kadar da değil gayri! İstersen kalk, birlikte gidelim. Yürüyemez
misin?"
Ağır ağır kalktı Haçça. Sallanıyor ayakta... Çocuklar uyuyor. Gelin kaynana, kapıyı çekip
çıktılar. Irazca'nın hali, Haçça'nın halinden iyi değil. Başının içi uğulduyor. Kulaklarında uzak
nal sesleri var, nerden geldiği belirsiz... Gözle görünmez bir el, tutup boğazını sıkıyor.
Öylece gidiyorlar. Dışarılarda ses soluk yok. Köpekler havlamıyor. Bulutlar öyle duruyor.
Yıldızlar parlamıyor. Belki Adem!den, belki Etiler'den kalma, katran gibi bir gece. Karanlık,
insana batıyor.
Sultanca'nın mahallesi ayağa kalkmış. Kan kızan toplanmış. Erkekler ak doncak, yer evi
doldurmuş. Saçı başı dağınık kızlar, uyku sersemliğiyle hart hart kaşınıyor. Bir ölünün
başında gibi "ah vah!" ediyorlar.
Yastığı yorganı kaldırmışlar. Sultanca'yı çulun üstüne upuzun yatırmışlar. Birkaç kişi,
yılanın nerden gelip nereye kaçtığını tartışıyor. Yukarı odalardan, Sultanca'nın gelinleri,
torunları inmiş, ağlaşıyorlar. Her ağızdan, her kafadan bir ses çıkıyor. Evin içi, avlusu, avlu
kapısının önü, sokak, çanga manga olmuş.
Şakir Efendi, eğilmiş çalışıyor:
"Gürültüyü kesin bakalım!" diye bağırdı bir ara. "Yavaş yavaş burayı da boşaltın!.."
Sultanca'nın içi dışı, barut gibi yanıyor. Şakir Efendi önce baldırını boğdu, sonra bir iğne
yaptı, şimdi de yılan sokan yeri yarıyor. "Ocağa çabuk ateş yakın, bir maşa kızdırın!.." dedi.
Sultanca'nın ağacı alçalmış alçalmış, sonra başını alıp gitmiş. Uzamış uzayabildiği kadar!
Bir daha kısalacağa benzemiyor. Ağaç gitmiş, Sultanca yer evde kalmıştı. "Korkulu bir düş
gibi bu!" diyor o ateşin, o yanmanın arasında. Her yanını su gibi ter basr or. Kolları,
bacakları karıncalanıyor, parmakları sızlıyor. Başı ağrıyor.
34 IRAZCA'NIN PARMAĞI
îlk horozlar ötüyor.
Sultanca'yı yatırıp geldiler.
Haçça yatağın ucuna kıvrılmış. Canı geçiveriyor. Biriken canı uçup yitmiş. Sanki bir çocuğu
daha düşmüş.
Kandilin gazını yenilemişler. O da cansız yanıyor.
Irazca ile Bayram, ana oğul, oturuyor.
Konuşmuyorlar. Çıt yok.
Irazca'nın dirliği düzeni adamakıllı bozulmuştu. Nerde olduğunu, nerde durduğunu
bilmiyor, bilemiyor.
Uzanıp ocağın başına yattı sonra...
İçi adamakıllı altüst. Gözleri bulanıp gitmiş. Her olup biten, masaldan bir sırça saray içinde
olup bitiyor. Irazca sırça sarayın içinde. Olup biteni görüyor. Anlıyor da biraz. Ama sarayın
duvarlarından dışarısı seçilmediği için, bulunduğu yeri kestiremiyor. Kulakları uğuldu-yor.
Dışarda birtakım adamlar toplanmış, konuşuyor. Irazca'nın kötülüğüne atıp tutuyorlar.
Sövüp sayıyorlar. Seçemiyor hiçbirini. Bir . şeyler söylemek istiyor, dili dönmüyor. Davul
zurna çalıyor sonra. Çildede'ye doğru uzaklaşıyor davulun sesi. Davulun ardına düşüyorlar.
Deli Hüseyin'di gene. Yaman çalıyor zurnayı. Dillendiriyor. Gelin olurken düğününde Deli
Hüseyin'in babası çalmıştı. Cezayir havası geliyor kulaklarına uzak yıllardan, gerilerden.
Yağlanmış gemileriyle bir deniz... Mermer taşlı sokakları denize inen bir şehir... Şehrin
peştemal kuşanmış, ipek bürük bürünmüş hilal kaşlı güzelleri, denizin kıyısından,
çimerlikten geliyor.
"Bey geliyooor! Bey geliyooor!.." diye bağırdılar birden. "Yaşasıı-ıın komşular; Beyimiz
geliyor!.."
Karataş köyü, Beyini karşılıyor.
"Bunca ayrılıktan sonra Necip Bey geliyoooooor!.."
Kapılara çıkıp bakıyorlar. İşte Necip Bey geliyor. Üstü açık bir yaylıya binmiş. Ziynet Hanım
da birlikte. Yaylıya al atlar koşulmuş. Al kilimler atılmış...
266
"Necip Bey geliyor Bayraaam!.. Bu Karataş'ın adamında akıl mı var? İşi kaydı bırakmışlar,
Bey karşılamaya çıkıyorlar! Davul zurnayla karşılıyorlar. Tüüüühh, Allah belanızı versin!..
Tarlada arpa uçuyor! Çavdar tanesini döküyor! Bunlar şenlik yapıyor. Beyinin Allah belasını
versin Bayraaam! Bey de kimmiş? Biz tarlaya gidelim anam Bayra-am, biz gidelim de gelin
evde kalsın! O hasta anam! Beline furdular yoksulun! Deli Haceli! Deli Haceli furdu!. Fatma
var ya, Fatma'nın kocası Haceli furdu! O Fatma! O Fatma, çok ateşli bir kancık! Ateşli ki alaf
alaf yanıyor anam! Onun ateşi, senin evinde yangın çıkarır aslanım! Gözünü dört aç, Fatma
çok ateşli! Fatma; Fatma çok iyi!.."
Bayram ürperdi: "Ana; neler söylüyorsun sen?.."
Irazca duymuyor; hem de durmuyor:
"Benim aslanımda hiç akıl yok! Hoşaf bulaşığı kadar bile akıl yok benim Bayram'ımdaL Bak,
kalkmış da Bey karşılamaya gidiyor!.. Allah belanı versin, otur oturduğun yerde ay eşşeğin
dölüüü!.. Beyden sana bir fayda var mı? Bak, şenlik yapıyorlar! Beyi ağacın gölgesine
oturttular! Kilim serdiler! Ateş yaktılar! AaaL Bu da küm?.. Kara Şali!.. Bu da nerden çıktı?
Ölmemiş miydi? Yemen'den gelip ölmüştü hani. Şimdi dirilmiş mi? Saz çalıyor!.. Yumulmuş
sazın üstüne, assıl-mış en sevdiği türküyü:
Kömür gözlerini sevdiğim Avşar Beyleri Size de bir vezirlik yakışıp durur...
"Kekliklerin sesi gibi bir sesi vardı Kara Şili'nin! Parmakları sazın perdeleri üstünde sekiyor.
Keklikler gibi... Çil keklikler gibi sekiyor parmakları...
Topla dizgini de tanı kendini Karşıda düşmanların bakışıp durur!..
"YaaahL Karşıda düşmanların, erişildi Kara BayraamL Kaş kaş olmuş düşmanların, bakışıp
durur!.. Bu Şali, aslan Şali! Ne gözel çalıyor sazı Allahım! Kara Şili'nin çaldığı saaaz!.. Yedi
köy ötede karılar duramaz, kalkıp oynar. Bak, oynuyorlar... Bayraaam, bak, oynuyorlar!
Bey. de kalktı, oynuyor! Ziynet Hanım da kalktı, oynuyor! Köylü hep
kalktı. Karılar, kızlar, küçücük kızlar, oğlanlar oynuyor!.. Hora tepiyorlar!.. Kuzu! Kuzu!..
Aah kanlı Yemen!.. Kuzuyu getirmişler!.. Kalk Bayraam, kalk sütü bozuk herifin dölüü! Kalk
da bak, senin kuzu! Bu kuzu da senin kuzu, kalk! Kesiyorlar, kesiyorlar, kestileeer!..
Kestileeer kalk!.. İlkini de kestilerdi! SeslenmedindiL Eller yarın süt yoğurt yesin, senin
çocuklar karşıdan bakıp bakıp yutkunsun!.. Bak, bak, Fatma oyuna girmiyor bak; seni
istiyor! "Bayram olmazsa oynamam!" diyor! Kalk git, bir halini hatrını sor şu kancığın! Kalk
sevaptır!.."
Bayram, korkuyla doğruldu. Az daha bayılacaktı.
"Anam keçileri kaçırıyor!.." dedi ürpererek.
Dürte dürte Haçça'yı uyandırdı çaresiz:
"Kalk gıı, anama bir şeyler oluyor! Bir bak!.."
Haçça, soluk yüzünü, çukura kaçmış fersiz gözlerini ovuştura ovuştura kalktı. Ne
yapacağını bilemeden kocasının elini tuttu.
"Kalk Bayraaam!.. Kalk Kara Bayraam!.. Kalk da bak, Deli Hace-li'nin kardaşları Çelik
Paşa'yı bıçaklıyor!.. Kalk!.. Kalk eşşeğin dölü!.. Kalk bak, harmanı da yakıyorlar!.. Bir yıllık
emeklerin kül oluyor baak!.. İneğin, öküzün samanı kül oluyor, baak!.. Çoluk çocuğun unu,
bulguru kül oluyor baak!.. Tuu Bayram, hu hu huuu!.. Bu orman kolcuları da nerden
çıktılar? Haççaaa! Aay Haçça!.. Koş, Düz-meşe yolunda Bayram'a haber ver, yükü bir
dereye yıksın, köyde orman kolcuları var!.. Koş çabuk!.. Nacağı saklasın koş!.. Orman
kolcuları tutacak oğlanı koş!.. Bu merdivenin onacağı yok!.. Her zaman bir aksilik! Şimdi de
orman kolcuları! Kalkıver gelinim, oğlana bir ziyanlık gelir, eşşeği satarlar, kalkıver
sunam!.. Bayraaam; bak harmanı bir daha yakıyorlar, Bayraam!.. Allah belam versin, kör
şeytanından bul Bayraaam!.. Bayraam!.. Neler olacağını ben adım Irazca gibi biliyordum
Bayraam!.."
Irazca bağırdıkça dışarda Tornan havlıyor.
Bayram, anasını iyice sarstı doğrulttu.
Hqçça gelin, bir tas su daha içirdi. Yatağa doğru çekip uzattılar Irazca'yı. Yatırdılar usulca.
Ama Irazca, hemen doğruldu. Fırladı kalktı:
"Yılanlar öç alıyoooor!.." diye bağırdı. "Yılanlar öç alıyor baku-ın!.. Yılanlar yılanken sizin
gibi alçakların hakaretine dayanamadı da, siz insan olduğunuz halde bunca hakarete, bunca
zulme, zillete nasıl dayanıyorsunuz behey, he-heeeey Kara Bayram?.."
Kumanda parmağını Bayram'ın gözüne doğru uzatıyor:
"Cevap ver behey ödlek, he-heey Bayraam!.. Sen de şu dünyada insanım diye geziyorsun
ama, bu mu senin insanlığın serseri Bayram!.."
Bar bar bağırıyor. Haçça'yı, Bayram'ı omuzlarından tutup tutup sarsıyor. Yatakta terleye
terleye uyuyan Ahmet'i bile sarsıyor:
"Cevap verin, cevap verin!.. Bu mu insanlığınız?.."
Sonra Bayram'ın önünde duruyor, parmağını oğlunun uykulu gözlerine uzatıyor. Irazca'nın
parmağı, Bayram'ın gözünde alabildiğine büyüyor, ipince bir saban oku oluyor.
"Yılma Bayram! Ödlek ödlek pısma Bayram!.."
Bayram, neden sonra başını geri çekti. Anasının gözünde gür alevler al al parlıyor, çıralar
tutuşuyor. Korktu:
"Peki ana!" diye kekeledi: "Ama şimdi gecedir. Bu gecede ne yapılır? Sabah ohsun gidelim!
Sabah olsun düşelim yollara!.."
Irazca:
"Gece olsun!.." dedi. "Düşün yollara! Yollara!.."
(1958)
ROMANDA GEÇEN BAZI SÖZCÜKLER
alaca: Eskiden Burdur'da dokunan bez. Çok ucuzdu. Şimdi yok.
aktaraç: Saçta pişen ekmeği çevirmeye yarayan araç.
ası kuzu: Erken doğmuş kuzu. (Ası: Erken).
çağır (çakşır): Kara yünden dokunmuş elle dikilmiş bir tür don. Erkekler dışa giyerdi.
bıdırtı: Alçak sesle konuşma.
çıvmak: Yukarı doğru hızla büyümek.
çiğnini çekmek: "Bana ne. Ben ne bilirim?" deme işareti.
çöydürmek: işemek.
çöyür: Ahlat, yaban eriği gibi ağaçların dikenli dallan.
çullanmak (üzerine): Beşi onu birden üzerine varmak, binmek, saldırmak.
danlı danlı (dan): Kinayeli.
dığan: Yemek, yada yağ tavası.
dişeyli: Kadın.
duşak: Hayvanın ayak bağı.
düdü: Keser, balta ve çapa gibi araçların başı. Belki "döğ-dü'den.
düve: Buzağı yapmamış dişi sığır. •
düver: Dama atılan büyük ağaç.
engücü: Nasıl olsa, eninde sonunda.
emmen: Bostan ve sebze tohumu-
nu ekmek için toprağa açılan küçük çukur.
evlek: Dönümün dörtte biri.
farımak: Eskimeye yüz tutmak.
gök göverti: Sebze, bostan.
haba: Çözgüsü kıl, atkısı renkli yün, bir yazgı. Kilime benzer.
harım: Köye yakın subasar ve çevrik tarla. Bahçe sözüne yakın bir anlamı vardır.
haney: İki katlı köy evi. Alt katı ahır, samanlık olarak kullanılır.
hayat: Evin üst kat odalarının önü.
havsızdan: Habersizden.
hışınmak: Vuracak gibi yapmak. Vurmaya hazırlanmak.
hiyallamak: Sezmek.
holus: Kalburun büyüğü.
horsunmak: Aşağılamak.
irkmek: Biriktirmek.
karışmak: Bakmak, yönetmek.
kocaorak: Ekin biçmeye yarayan, el orağından büyük, elle sallaya sallaya kullanılan bir
araç.
kurtlanmak: Kıskanmak.
mal: Ev hayvanı anlamına da gelir.
mesnet: romandaki kişiler meslek anlamında kullanıyorlar.
namazla: Seccade.
önülcek: Yünden, yerli dokuma önlük, kadınlar kullanır.
öz, özlük: Bataklık. İçine insan, hayvan düşerse çıkamaz. Çabaladıkça batar.
pardı: Dama atılan ağaçlardan.
sayvan: Altına kağnı, öteberi konan gölgelik.
senit: Üzerinde yufka açılan ekmek etme aracı.
seren: Direk.
sıtırasız: Çevrede saygınlığı olmayan kimse.
soku: Büyük dibekte, buğday, keşkek, tuz vb. dövmeye yarayan araç, ağaçtan...
sokurdanmak: Söylenmek.
subasar: Sulanabilir tarla.
taktuk: Tarım ve ev araçları.
ters: Gübre anlamına da gelir.
terslik: Gübrelik.
tokuç: Çamaşır dövme aracı.
yarmak: Yenmek, geçmek anlamına da gelir.
yatı: Yazın sürünün kırda gecelemesi.
yaylım: Otlak.
yemleç: Ahırda hayvanların yem yediği ve bağlandığı yer.
yepmek: Yavaşça vurarak okşamak.
yunmak: Çamaşırlık.
zilli: Köçek.
Yayımlayan: Adam Yayıncüık ve Matbaacılık A.Ş.
Fakir Baykurt _ Yılanların Öcü
www.kitapsevenler.com
Merhabalar
Buraya Yüklediğim e-kitaplar Aşağıda Adı Geçen Kanuna İstinaden
Görme Özürlüler İçin Hazırlanmıştır
Ekran Okuyucu, Braille 'n Speak Sayesinde Bu Kitapları Dinliyoruz
Amacım Yayın Evlerine Zarar Vermek Değildir
Bu e-kitaplar Normal Kitapların Yerini Tutmayacağından
Kitapları Beyenipte Engelli Olmayan Arkadaşlar Sadece Kitap Hakkında Fikir Sahibi
Olduğunda
Aşağıda Adı Geçen Yayın Evi, Sahaflar, Kütüphane, ve Kitapçılardan Temin Edebilirler
Bu Kitaplarda Hiç Bir Maddi Çıkarım Yoktur Böyle Bir Şeyide Düşünmem
Bu e-kitaplar Kanunen Hiç Bir Şekilde Ticari Amaçlı Kullanılamaz
Bilgi Paylaştıkça Çoğalır
Yaşar Mutlu
Not: 5846 Sayılı Kanunun "altıncı Bölüm-Çeşitli Hükümler " bölümünde yeralan "EK MADDE
11. - Ders kitapları dahil, alenileşmiş veya yayımlanmış yazılı ilim
ve edebiyat eserlerinin engelliler için üretilmiş bir nüshası yoksa hiçbir ticarî amaç
güdülmeksizin bir engellinin kul anımı için kendisi veya üçüncü
bir kişi tek nüsha olarak ya da engellilere yönelik hizmet veren eğitim kurumu, vakıf veya
dernek gibi kuruluşlar tarafından ihtiyaç kadar kaset, CD, braill
alfabesi ve benzeri 87matlarda çoğaltılması veya ödünç verilmesi bu Kanunda öngörülen
izinler alınmadan gerçekleştirilebilir."Bu nüshalar hiçbir şekilde
satılamaz, ticarete konu edilemez ve amacı dışında kullanılamaz ve kullandırılamaz. Ayrıca
bu nüshalar üzerinde hak sahipleri ile ilgili bilgilerin bulundurulması
ve çoğaltım amacının belirtilmesi zorunludur." maddesine istinaden web sitesinde deneme
yayınına geçilmiştir.
T.C.Kültür ve Turizm Bakanlığı Bilgi İşlem ve Otomasyon Dairesi Başkanlığı Ankara
You have read 1 text from Turkish literature.
Next - Yılanların Öcü - 25
  • Parts
  • Yılanların Öcü - 01
    Total number of words is 2772
    Total number of unique words is 1694
    30.7 of words are in the 2000 most common words
    42.0 of words are in the 5000 most common words
    48.8 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Yılanların Öcü - 02
    Total number of words is 2802
    Total number of unique words is 1635
    32.5 of words are in the 2000 most common words
    45.1 of words are in the 5000 most common words
    51.4 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Yılanların Öcü - 03
    Total number of words is 2793
    Total number of unique words is 1673
    33.8 of words are in the 2000 most common words
    46.0 of words are in the 5000 most common words
    52.9 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Yılanların Öcü - 04
    Total number of words is 2808
    Total number of unique words is 1551
    33.8 of words are in the 2000 most common words
    46.7 of words are in the 5000 most common words
    54.2 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Yılanların Öcü - 05
    Total number of words is 2836
    Total number of unique words is 1595
    34.4 of words are in the 2000 most common words
    47.1 of words are in the 5000 most common words
    53.7 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Yılanların Öcü - 06
    Total number of words is 2853
    Total number of unique words is 1611
    32.8 of words are in the 2000 most common words
    44.9 of words are in the 5000 most common words
    52.7 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Yılanların Öcü - 07
    Total number of words is 2771
    Total number of unique words is 1531
    35.1 of words are in the 2000 most common words
    47.7 of words are in the 5000 most common words
    54.9 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Yılanların Öcü - 08
    Total number of words is 2924
    Total number of unique words is 1438
    33.7 of words are in the 2000 most common words
    47.6 of words are in the 5000 most common words
    54.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Yılanların Öcü - 09
    Total number of words is 2770
    Total number of unique words is 1434
    35.4 of words are in the 2000 most common words
    48.4 of words are in the 5000 most common words
    55.4 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Yılanların Öcü - 10
    Total number of words is 2779
    Total number of unique words is 1594
    32.0 of words are in the 2000 most common words
    43.6 of words are in the 5000 most common words
    51.0 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Yılanların Öcü - 11
    Total number of words is 2647
    Total number of unique words is 1321
    36.4 of words are in the 2000 most common words
    51.0 of words are in the 5000 most common words
    58.0 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Yılanların Öcü - 12
    Total number of words is 2739
    Total number of unique words is 1531
    33.8 of words are in the 2000 most common words
    47.5 of words are in the 5000 most common words
    54.2 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Yılanların Öcü - 13
    Total number of words is 2879
    Total number of unique words is 1584
    31.7 of words are in the 2000 most common words
    43.6 of words are in the 5000 most common words
    50.2 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Yılanların Öcü - 14
    Total number of words is 2900
    Total number of unique words is 1583
    34.1 of words are in the 2000 most common words
    46.6 of words are in the 5000 most common words
    53.8 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Yılanların Öcü - 15
    Total number of words is 2745
    Total number of unique words is 1528
    32.8 of words are in the 2000 most common words
    45.1 of words are in the 5000 most common words
    51.6 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Yılanların Öcü - 16
    Total number of words is 2811
    Total number of unique words is 1561
    33.1 of words are in the 2000 most common words
    46.9 of words are in the 5000 most common words
    53.9 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Yılanların Öcü - 17
    Total number of words is 2846
    Total number of unique words is 1533
    35.9 of words are in the 2000 most common words
    49.1 of words are in the 5000 most common words
    56.4 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Yılanların Öcü - 18
    Total number of words is 2801
    Total number of unique words is 1599
    32.3 of words are in the 2000 most common words
    45.5 of words are in the 5000 most common words
    52.6 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Yılanların Öcü - 19
    Total number of words is 2838
    Total number of unique words is 1662
    33.0 of words are in the 2000 most common words
    46.5 of words are in the 5000 most common words
    53.7 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Yılanların Öcü - 20
    Total number of words is 2799
    Total number of unique words is 1583
    33.9 of words are in the 2000 most common words
    46.6 of words are in the 5000 most common words
    53.9 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Yılanların Öcü - 21
    Total number of words is 2775
    Total number of unique words is 1623
    31.8 of words are in the 2000 most common words
    45.0 of words are in the 5000 most common words
    51.8 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Yılanların Öcü - 22
    Total number of words is 2821
    Total number of unique words is 1524
    36.0 of words are in the 2000 most common words
    48.6 of words are in the 5000 most common words
    54.7 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Yılanların Öcü - 23
    Total number of words is 2970
    Total number of unique words is 1600
    31.6 of words are in the 2000 most common words
    45.5 of words are in the 5000 most common words
    51.5 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Yılanların Öcü - 24
    Total number of words is 2671
    Total number of unique words is 1683
    30.1 of words are in the 2000 most common words
    43.5 of words are in the 5000 most common words
    50.9 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Yılanların Öcü - 25
    Total number of words is 9
    Total number of unique words is 9
    33.3 of words are in the 2000 most common words
    44.4 of words are in the 5000 most common words
    66.6 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.