Küçük Ağa - 34

Total number of words is 2979
Total number of unique words is 1612
34.7 of words are in the 2000 most common words
48.6 of words are in the 5000 most common words
56.8 of words are in the 8000 most common words
Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
Birdenbire Salih'i hatırladı. Salih'ten niçin bir haber çıkmamıştı? Halbuki tekrar tekrar tembih etmiş, yollarda
oyalanmamasını ve bir sebeple gecikecek olursa mutlaka, mutlaka haber göndermesini söylemiş, söz de
almıştı. Fakat; işte Salih'ten ses seda çıkmıyordu, "belki de suçüstü yakalandı" diye geçirdi aklından. Daha da
ileri gitti: "İhtimal şu toplantı benim muhake-memdir!"
Etem beyin sağ eli hep kabzada duruyordu. Ayakları iki karış kadar açıktı, dizleri gerilmişti, belden yukarısı
hafifçe öne eğikti, sol eli sıkılmış olarak kalça hizasında duruyordu. Nihayet konuştu:
«— Şimdi kulağınızı iyi açın. Lafa gözleriyle neler söylediğini anladıklarından emin bir şekilde ve sanki çoktan
beri konuşurmuş gibi başlamıştı. Ben Ankara hükümetiyle bütün münasebetlerimi kestim. Son olarak gelen
aracıları da geri çevirdim. Ki aralarında kardeşim Reşit de vardı. Geri çevirdim. Çünkü artık benim için ha
Ankara hükümeti, ha Yunan. Bunu iyi düşünün. Ha o, ha o. Bu herifler ne kadir bilir, ne kıymet. Karı gibi
nankör ve dönek bunlar. Batmaktan dokuz kere sayemde kurtuldular. Fakat şimdi hepsi unutuldu.
Kendilerini az kuvvetli bulunca ilk dirsek çevirdikleri ben oldum. Kurtarıcılarını unuttular, ufacık bir arzumu
yerine getirmediler. Üstelik beni tüyü bitmemiş mülâzimlerinden biri saymaya yeltendiler. Mesele açıktır
arkadaşlar. Bu herifler çayı görmeden paçayı sıvadılar, her-şey olup bitmiş, zafer kazanılmış gibi post
kavgasına düştüler. Niyetleri anlaşılmıştır artık. Bunlar asıl kahramanları bertaraf edip vatanı ve mil eti
el erine almak isteder. Bugün ben, yarın Zât-ı Şahane! Kendi ikballerinden başka bir şey düşünmezler. Bunun
delil eri elimdedir. Bunu size işte ben söylüyorum.»
Başlangıçta top gibi patlayan cümleleri gittikçe basıklaşıyordu. Sesi artık kısılır ve sık sık kesik öksürüklerle
duraklar olmuştu. Küçük Ağa1 ya pek uzun gelen bir müddet sustu. Konuşmasının can noktasına başlarken
ses yine kuvvetlenmişti.
«— Fakat onları bu ihtiras ile serbest bırakmayacağım, nankörlüklerini ve menhus niyetlerini ödeteceğim.
Kararım katidir arkadaşlar. Kuvvetlerimi böldüler; aramıza casuslar kattılar. Demirci Efe gibi, Kara Ahmet gibi
yiğit arkadaşlarımı arkadan vurdular. Fakat işte tekrar ediyorum. Kararım katidir, yaptıklarını yanlarına
bırakmayacağım, ödeteceğim, onlara da Etem beyin kim olduğunu Yunan'a gösterdiğim gibi göstereceğim.
Arkadaşlar, bu vatanı verdikleri söze ihanet eden, dostlarını vuran orospular değil, bu vatanın çocukları
kurtarabilir ve kurtaracaktır. Ankara'da ve efrad-ı askeriye arasında da bu kanaat ekseriyettedir. Evet
arkadaşlar, bu vatanı kurtarabilecek, kurtardıktan sonra da sahibi aslisine iade edecek ve edebilecek ancak
biziz.»
Gene dinlendi. Sustuğu zaman çok daha kuvvetli ve tesirli idi. Küçük Ağa meselenin kendi çapından ne kadar
önemli olduğunu düşünürken bunu da anlıyordu. Etem beye karşı durabilmek için akla ve bilgiye fazlasiyle
ihtiyaç vardı. Sofadaki adamların arasında acaba böyleleri de bulunuyor muydu? Küçük Ağa bu konuda ümitli
değildi. Üstelik bu ümitsizliğini Etem bey zeki bir taktikle büsbütün koyulaştırıverdi:
— Şimdi size açıkça ve mertçe soruyorum; sizden de açıkça ve mertçe cevap istiyorum. Benimle beraber
misiniz?
Cevap hemen aynı anda, bütün ağızlardan top gibi patladı i
— Elbette beraberiz.
Sofa çın çın öttü ve havada bir heyecan dalgası gözle görülürcesine esti. Etem bey el erini, bunu yatıştırmak
ister, kumanda eder gibi ve güvenle kaldırdı:
— Acele değil, acele değil. Bende emre itaat esastır. İtaat etmeyene bende merhamet yoktur. Ama bende
adamlarımı köle saymak da yoktur. Benim amirliğim kavil eşmeden, söz kesmeden, rızadan sonra başlar.
Başladı mı da göz yaşına bakmaz, öğrendiniz bunu elbette. Bilirsiniz, şimdiye kadar hep böyle oldu, bundan
sonra da böyle olacak.
Sustu. Tıpkı başlangıçta olduğu gibi herkesi tek tek süzdükten sonra yeniden konuştu, sesi artık vakur ve
dosttu, öğüt verir gibiydi.
— Bu mesele mühimdir. Başladıktan, adım atıldıktan sonra kardeşim bile benden merhamet ummasın.
Değil ihanetin, beceriksizliğin bile tek alacağı vardır bu işte. Kurşun. Hem de ta beynine. Kimse kurtulmayı da
ummasın. Tedbirimi ona göre alırım ben. Aldım bile. Kaçan, siz iyi bilirsiniz, Fizan'a kadar kovalanır ve
gebertilir. Ankara'ya nn sığındı? Orada da, birliklerde de adamlarım var; mutlaka, mutlaka, ama mutlaka
gebertilir, cezasını bulur. Şimdi size mehil veriyorum. Bu gece düşünün, hattâ güvendiklerinize akıl danışın,
kararınızı ona göre verin. Yarın bana tek tek gelir neye karar verdiğinizi söylersiniz. Yanımda Tevfik bile
olmayacak. Beraberiz diyenin her zamanki gibi başım üzere yeri var. Ama, beni mazur gör diyene de zerrece
kırgınlık duymayacağım. Helâl eşir, bunca kahrın ve mihnetin ve kahramanlığın ortaklığım pay eder ayrılırız.
Mertçe ben yokum bu işte diyen yan yolda dönenden elbette kat be kat mak-bulümdür.
Şöyle bir baktı:
— Bu kadar... dedi ve geldiği gibi gitti.
Sofadaki sessizlik Etem beyin ardından da bozulmadı ve havanın ağırlığı olduğu gibi kaldı, ne arttı, ne eksildi.
Yalnız, adamlar dışarı çıkarken ikili, üçlü gruplar yapıyordu, Küçük Ağa buna ve kimin kime yanaştığına dikkat
etti. Herkes en yakın arkadaşını, en güvendiğini buluyordu. Kendisinin yanma kimse gelmedi, o da kimseye
yanaşmadı. Ürkek ayak tıpırtıları kesilip hepsi de çıktıktan sonra Küçük Ağa belli belirsiz bir "Of çekerek
doğruldu ve Tevfik beyi gördü. Arka köşede duvara yaslanmış duruyordu. Artık iyice koyulaşan akşam
esmerliğinde yüzünün çizgileri eriyip gitmişti. Ama Küçük Ağa kendini süzer ve kötü şeyler düşünür gibi
gelmişti ona. Bu kuruntuyu attı ve iki adım yaklaştı, gülümsedi.
Tevfik bey kımıldamadan sordu :
— Ne düşündün Küçük Ağa?
— Hiç., ille bir şey demem gerekse, ne düşünmeli diye düşünüyorum.
Tevfik bey ağır ağır yürüdü. Şimdi artık birbirlerinin nefeslerini işitiyorlardı. Tevfik bey ona uzun uzun baktı
ve iç çeker gibi:
— Zor, dedi. Çok zor.
Ve birdenbire dönerek hızlı adımlarla yürüyüp gitti. îçeri girerken açılıp kapanan kapıdan, Küçük Ağa
lambanın yanında oturan Etem begin şakaklarını ovup durduğunu gördü. Çökmüş, bitmiş gibiydi. O artık
biraz önce sofada konuşan ünlü Çerkeş Etem bey değildi.
Küçük Ağa kaldığı eve gitmek için acele etmedi. Bahçe aralarından geçerek ana yola çıktı. Belli belirsiz bir
meyilde yürüdü. Barut rengi akşamda ova rüyalaşıyor, ufuktaki dağlar bir karaltı gibi, kara bulutlar ağarmış
gibi görünüyordu.
Tevfik bey, "zor, demişti, çok zor" demişti. Bu da üzerinden atlanıp geçilecek bir lâf değildi. Hele söylenişi de
öyle iç çeker gibi ve kırık, umutsuz bir şekilde olursa!
O güne kadar ağasına köle gibi bağlı olan Tevfik bey acaba bu konuşmadan sonra neler düşünüyordu?
Ağasının açıkladığı bu ağır, bu sonu bilinmez karar, acaba Tevfik beyin ruhunu ve kafasını tereddütle
fiskelemiş mi idi?
Ama Küçük Ağa bunun üzerinde fazla durmadı. Çünkü onları iyi tanımıştı. Tevfik bey ağasının yapacağı işi
yüzde bir milyon kötü ve tehlikeli bulsa da son kelimede, "haydi" kelimesinde duraklamadan uçuruma doğru
yürüyecekti. Aksini düşünmek ham hayal olurdu.
Ve Küçük Ağa, aşağı yukarı bütün müfreze kumandanlarının da bu durumda olduğunu iyi biliyordu. Onların
mertlik anlayışı, kahramanlık, yiğitlik ölçüleri bu idi işte. Bu adamlar aylardır ve aylardır kelle koltukta yaşıyor,
düşmana karşı, iç ayaklanmalara karşı Etem Beyden aldıkları emirler çerçevesinde gözlerini kırpmadan
dövüşüyorlardı. Fakat aralarında milletin ve memleketin içinde bulunduğu durumu, bu memleket ve mil et
çapında, düşünen iki üç kişi ya çıkar, ya çıkmazdı. Kafaları da, gönülleri de Etem beyle sınırlı idi. Ve Etem bey
onlara her emriyle birlikte başarı getirmişti, itibar, ün ve şeref getirmişti. Buna karşılık aralarında Ankara'nın
adını işitmeyenler bile vardı, orduyu İsmet Paşa'dan ibaret sayanlar ve daha kötüsü bir Etem bey - İsmet
Paşa çatışması olarak kabul edenler vardı.
Ortalık kararmıştı, fakat Küçük Ağa'mn adımları bir türlü eve doğru gitmek istemiyordu. Zira evi altı ağa
paylaşmışlardı ve onların odalarında başbaşa vermiş olmaları pek muhtemeldi. İçindeki bu kaçak psikolojisine
sinirlendi. Bir şeyler yapmalıydı. Bu durumda çekinmemeli, engellerin ve tereddütlerin, korkuların üstüne
üstüne yürümeli idi. Neden ölümü göze alarak burada kalmıştı? Pisi pisine sıkışmak, kuyruğu kaptırmak için
mi? Elbette değil diye düşündü ve hızlanan adımlarla eve doğru yürüdü. Bu arada yalnız bir kere:
— Ahh... Salih'ten bir haber çıksaydı» diye mırıldandı. Her kilit noktasında olduğu gibi bu sefer de Akşehir'i
düşünüyor, Emine'yi düşünüyor, yüzünü bilmediği Mehmet'ini düşünüyordu.
İçeri girdiği zaman üst kattaki sofada mırıltılar işitti. Kapıyı sertçe kapattı, seyislerle yüksek sesle konuştu.
Böylece geldiğini haber vermiş oluyordu.
Tavana asılı lüks lâmbası geniş sofayı iyice aydınlatmıştı. Havada ağır ağır dalgalanan sigara dumanlan kül
mavisi bulutlar gibiydi. Ve duvarlar boyunca, kimi bağdaş kurmuş, kimi diz çökmüş olarak oturanlar evde
yatıp kalkan altı ağadan ibaret değildi. Sayıları rahatça onbe-şi bulurdu. Durum önemliydi, umûmi bir karar
toplantısına benziyordu.
Küçük Ağa daha son basamakları aşmadan, baş köşeye bağdaş kurmuş oturan Gürcü Mehmet Ağa:
— Nerelerdesin ağa? diye karşıladı.
Hepsi ona bakıyordu. Aralarından birkaçı Küçük Ağa'yı karşılamak, ağırlamak ister gibi şöyle bir doğruldu,
ama bunu hiçbiri de tamamlayamadı, hatta daha bir yerleşti. Ne var ki, Küçük Ağa da bu sayede havayı
kavramış oldu.
— Dolaştım şöyle bir, Mehmet Ağa. Gürcü bir tuhaf güldü :
— Tam dolaşacak gün, doğrusu ya.
— öyle.
Anlaşmışlardı veya Gürcü öyle görünmeyi uygun buluyordu.
— Buyur otur şuraya.
Yanındaki minderi toplamıştı, orada oturan adam hızla kalktı:
— Buyur.
— Bozmasaydm keyfini.
Küçük Ağa böyle derken dimdik bir yürüyüşle de sofayı geçerek gösterilen yere rahatça oturdu. Merhabalar
sıradan tekrarlandı ve Gürcü Mehmet Ağa araya sessizlik komadı.
— öyle., tam düşünülecek gün deriz biz de. Sen ne sonuca vardın, kararın ne?
Küçük Ağa etrafı şöylece de olsa süzmeye vakit bulmuştu. Evet, bu bir toplantı, bir duruşma idi, bir
mahkeme havası vardı. Gürcü de, nitekim bir hâkim gibi sormuştu. Ama Küçük Ağa hiç oralı olmadı. Alnını
kırıştırarak başını iki yana salladı.
— Sonuca varmak güç, ağa. Gürcü oyuna gelmedi.
— Doğru dersin; güç... Ama şart. Küçük Ağa da tatlı tatlı direndi:
— öyle, şart. Siz ne dersiniz? Gürcü hafiften dikleşti:
— Bırak sen bizi, hay ağa. Sen bilgili, akıllı bir ersin. Bize ne bakıyon sen. Söyle bakayım.
Küçük Ağa anlayışsız ve yapışkan bir çocuk karşısında imiş de canı sıkılmış gibi pufladı:
— Tut ki öyleyim. Lâkin sonuç itibariyle ben bir kişiyim. Siz ise en doğru şeyi yapmış, kafa kafaya
vermişsiniz. Malûm a, hakikat meşverettedir.
Meydan okumalar alttan alta ilân edilmiş oluyordu. Gürcü, ona da pekâlâ der gibi bir gülüşle kendini ortaya
koydu. Artık sesi sertti:
— Ağa, ağa-, lâf oyunları ile vakit öldürecek halde değiliz. Biz iş bitirmek isteriz. Uygun gördük, sorduk
sana. Sormak için burada seni bekleriz, işte. Açığa vurmaktan çekindiğin bir düşüncen mi var yoksa?
Küçük Ağa birden dikleşiverdi: Gürcünün gözlerine baka baka, basık, ama paylayan bir sesle sordu:
— Nasıl, nasıl?
Ve aynı kısık bakışlarını sofada gezdirdi.
— Neden çekineceğim, ağa? Kimden çekineceğim? Niçin çekineceğim, ha?
Kısa bir sessizlik oldu. ötekilerin sindiğini, hiç değilse umduğu tepkiyi göstermediğini anlayan Gürcü uzlaşma
arayan bir gülüşle :
— Hey be, ne yiğitsin sen?
Devam edecekti. Ama Küçük Ağa fırsatı kaçırmak niyetinde değildi:
— Yiğitlikle ne alâkası var bunun? Yoksa... Bu sefer Gürcü onun sözünü kesti:
— Yanılma, ağa; hemencecik parlayıverdin de. Acık canın sıkıldı mı, eşe dosta da celal enirsin. Lâfın
gelişiydi o, Küçük Ağa. Kim kimden çekinir elbette?
Ama Küçük Ağa bu pohpohlu uzlaşma çıkışına aldırış etmeden ortaya konuştu :
— Biz, hepimiz burada Etem beye bağlıyız. Hesap vereceğimiz bir o var. Başka türlü düşünen umurumda
değil. Ben bir ona hesap veririm. Etem bey de bu işte herkesi serbest bıraktı. Hal böyle iken bir de biz
birbirimizin karşısına dikilip müşkülü iki kat etmeyelim. Size bir şey diyeceğim, iyi dinleyin. Çok istiyorsanız,
hepiniz istiyorsanız herkes ne düşündüğünü ve vermişse kararını burada açıklasın. Ama ne bu açıklama için,
ne de karar değiştirmek için kimse kimseyi zorlamasın.
Küçük Ağa/551
Sustu. Asıl söyleyeceklerine sıra geldiğini belli eden bir susuştu bu. Adamlar gözlerini ona dikmiş
bekliyorlardı ve bu gözlerdeki bakışlar birbirlerine hiç de benzemiyordu. Kiminde merak vardı, kiminde diş
gıcırtısını andıran bir şey. Ama kiminde de sevgi, yakınlık vardı bu bakışların. Ne olursa olsun, o veya bu,
hepsi de belirsizdi ama. öfke ile hınç gibi sevgi de çekiniyordu kendini açığa vurmaktan. Küçük Ağa ise olup
bitenlerin, şimdiye kadar başından geçenlerin kuvvetlendirdiği bir uyanıklıkla bunu seziyordu. Elinden geldiği
kadar tarta tarta, tedbirli konuşmak, lâfın nereye varacağını, nasıl yorumlanabileceğini önceden hesap
etmek zorundaydı, bunu iyi biliyordu. Yersiz bir atak, kont-rola alınmayan bir duygu, frenlenemeyen bir
sinirleniş herşeyi, başta kendisi olmak üzere her şeyi siler süpürür giderdi. Bu doğruydu, ama bir de şu
vardı: Çekingenlik ve aşırı temkin de alınabilecek iyi sonucu yok edebilecekti. Hatta kim bilir, belki de tıpkı
öteki ihtimal gibi bu da her şeyi, başta kendisi olmak üzere herşeyi uçurup gidecekti; zira Gürcünün neleri,
nereye kadar göze aldığını, niyetinin ve duygularının ne olduğunu, hele hele hazırlığının nereye kadar
vardığını kestirmek güçtü. Yutkunmamak, hileci ve çekingen, herşeyden önce de korkak görünmemek için
kendini zorlaya zorlaya konuştu. Şimdi artık Gürcü Mehmet Ağa'ya değil, hepsine söylüyordu, vaaz verir
gibiydi ve vaaz verdiği günlerdeki gibiydi:
— Etem bey büyüklüğünü ve büyük adam olduğunu, bizleri ne kadar sevip düşündüğünü bir kere daha
gösterdi. Şimdi biz çok zor bir vazlyetteyiz. Artık gönlümüzle kafamız aynı yönde değil. Bugüne kadar Etem
beyin öl dediği yerde ölmek, kal dediği yerde de kalmak müşkül değildi. Hatta çoğumuz için kolaydı. Çünkü
gönül erimiz ve kafalarımız beraberdi. Hepimiz Etem beyin nabzında atardık. Düşman belliydi ve bütün vatan,
bütün Ümmet-i Muhammed için aynıydı. Aynı düşmana karşı el erimiz gibi gönüllerimiz de kenetlenmiş olarak
yanyana yürürdük. Çekinmeden göze aldığımız ölüm bu hedef uğruna idi. Bugün ise, Beyin, Garp Cephesi
Kumandanlığı ile düştüğü ihtilaf vaziyeti tamamen değiştirdi. Bugün cephe içinde cephe açılmak ihtimali, yani
vebal, yani günah, yani vatana, mil ete ve din-i mübine ihanet ihtimali vardır.
Sustu. Gözlerini yumdu, başını önüne eğdi. Sanki uyandırdığı tepkiden korkuyor, görmek istemiyor, orada
bulunmak istemiyor, bu tepkiyi uzaktan uzağa altıncı duygusu ile anlamak istiyordu. Sanki yüzlerde beliren
mânalara bile değer vermiyordu da, ruhlarla, ruhların derinliklerindeki kımıldamalarla bağ kurmaya
çalışıyordu. Sonra, bu murakabe halinde bir sonuca varmış gibi daha gür, daha güvenli bir sesle konuştu :
— Bu vebal, bu büyük günah kimlerin kara bahtına yazılıdır? işte bizim cevap vermemiz lâzım gelen, elzem
olan sual budur. Ve bizzat Etem bey bu suali kati olarak cevaplandıramadığı içindir ki, bizleri toplayıp ct üslup
ile, o şekilde konuştu, tazyike kalkışmadı, bu ağır mesuliyeti yüklenmedi.
Zor geçidi atlamıştı veya atlattığını sanıyordu. Bu sefer herkese tek tek ve sükûnetle bakarak konuştu:
— Düşünüp taşınmak, görüşüp konuşmak, ondan sonra da yol, yordam aramak elbette iyidir. Ama böyle
bir meselede birbirimize tesire kalkışmak, hele hele tazyike başvurmak, vebalini çekemeyeceğimiz neticeler
doğurur. Son sözü kendimiz söylemeli, kaderimizi tek tek kendimiz tayin etmeliyiz. Dahası da var.
Adamlarımızın çoğu bizim ağzımıza bakar akılları pek ermez. Onların vebali de bizim üzerimize olacaktır.
Benden hatırlatması.
Hepsine tek tek baktıktan sonra tok bir sesle bitirdi:
— İşte bu kadar.
Küçük Ağa sezişinde yanılmıyordu. Konuşması yalnız onu kurtarmakla kalmamış, ayrı bir önem kazanmasını
da sağlamıştı. Bu artık açıkça belli oluyordu. Sofadaki ağaların hepsi de yüzlerini aynı dikkat ve çekilişle ona
doğru çevirmişlerdi. Bu yüzlerde, ışık alışlarına göre, ayrı ayrı karakter, hatta niyet belirtileri var sanıla-bilirdi.
Gölge kiminin pos bıyıkları ile çenesini, kiminin alnını ve gür kaşlarını kapatıyor, kimi kaytan bir bıyık ile
aralanmış dudaklarından ibaret görünüyor, kiminde de parmak parmak kaşların altında yakamozlanan kara
veya elâ gözlerden başka bir şey kalmıyordu. Bu arada ışığı tam olarak aldıkları için bütün çizgileriyle
çırılçıplak görünen yüzler de vardı. Küçük Ağa'ya bütün bu adamlar yeryüzüne ilk defa çıkmışlar gibi
geldi, en sık gördüğünü bile hiç görmemiş gibi bir duyguya kapıldı. Meselâ Demir Ağa. Demir Ağa'nın rolünü
oynuyor, duble ediyordu...
Işık, ayrıca fişekliklerde, mavzer namlularında hançer ve kama kabzalarında da ayrı ayrı yankılanıyor, sofayı
bastıran sessizliğe endişeler serpiyordu. Herkes endişeli, hiç değilse tedirgindi. Hatta herkesin içinde) en
budalalarından en şeytanlarına, en temkinlilerinden en pervasızlarına kadar herkesin içinde, korku, sinmiş
kalp gibi atıyordu. Korkunun sesi, kulakları biraz daha keskin olsa işitebilecekmiş gibi geliyordu hepsine de.
Ve burada, muhakkak ki, kendilerini birdenbire tek kalıvermiş hissetmelerinin payı büyüktü; Küçük Ağa
onlara tehlikelerini, bir de tek olduklarını hatırlatmıştı.
Küçük Ağa onların artık -hiç değilse şu an için- birbirlerini ve göğüslerinde çapraz yapan fişeklikleri ile
bel erindeki veya kucaklarındaki silâhları unuttuklarını iyice biliyordu. Halbuki onlar şu ana kadar bu
fişeklikler, bu silâhlar ve bu beraberlikte vardılar, ancak böylece vardılar, varlıklarını ancak bunlarla ve
bunlarda bulabilirdiler. Şu beriki eğer küstah ve küstahlığında yılışıksa bu yüzdendi, ötekinin gaddar temkini
aynı sebepten, berikinin sorumluluğun en ağır hallerinde bile frenlenemeyen sırıtkan ataklığı gene bundandı.
Ama şimdi hepsi de tek bir adam, tek bir canlı olduklarını, diz dize iken bile aralarında dağlar bulunduğunu
sezivermişlerdi.
Küçük Ağa yaptığı tesiri artık rahatça değer-lendirebiliyordu. Onların hiç değilse bu gece salâhlarını ve
beraberliklerini hatırlamaya güç bulamayacaklarını, hiç değilse kendisine karşı hatırlamayacaklarını anlamıştı.
On, onbeş kafa yapısı, bir o kadar da mizaç. Çıkar yolu arayan, bunu da kendisinden bekleyen on, onbeş
kişi! Saydı, Gürcü Mehmet Aga hariç, onüç kişiydiler.
Rakamı düşününce heyecanlanır gibi oldu; çünkü bu onüç kişi aslında ikibin kadar er demekti, bir cephenin
kaderi, hatta sırasında bir ölüm kalım savaşının kaderi demekti. Fakat en iyi sonucu almak şuuru heyecanını
bastırdı ve Küçük Ağa elde ettiği bu tesiri en verimli hale getirmek için son kozunu oynadı -.
— Gürcü Mehmet Ağa ne düşündüğümü sorar benden. Söylemekten çekineceğimi sanır. Kendine sordum,
size de sorarım. Küçük Ağa kimden çekinsin? Neden çekinsin? Şimdiye kadar çekindiğimi gören olmuş
mudur?
Bekledi ve ancak "estağfurullah., yo yo., elbette" gibi mırıltılar işittikten sonra devam etti:
— Çekinmek bizim kârımız değildir. Kaldı ki Etem beyimiz bizi herhal-ü kârda serbest bırakmıştır.
Varacağım karar ne olursa olsun Etem beyden -hâşâ- kalleşlik mi beklerim ki çekineyim.
Küçük Ağa artık gürlüğüne öfke sinen bir sesle üstünlüğünü ilân ediyor, meydan okuyordu. Gürcü Mehmet
Ağayı saf dışı ediverdi:
— Gürcü Ağa hangi hükme, hangi sebebe dayanır bilmem, kalkmış bana ters ters söylenmek ister, "ağa,
ağa der, lâfla vakit geçirme" der. Nasıl der, nasıl diyebilir bunu, ben bilmem, bilmek de istemem. Ben size
yalnız şunu söyleyeceğim. Dâva ne Etem bey dâvası, ne de İsmet Paşa davasıdır. Ben kendi hesabıma bir
saat düşündüm, sabaha kadar da kafa yoracağım. Kararımı ondan sonra veririm. Şimdiden diyebileceğim bir
şey var. Ağalar, ağalar bilin ki Etem
beyin veya İsmet Paşa'nın haklı yahut da haksız oluşu kıymet İfade etmez. Mesele vatana ve din-i mübin'e
zarar vermemektedir. Al ah-u Ta-alâ hemen cümlemizi bundan korusun.
Elinin tersi ile bıyıklarını şöyle bir sıvazladıktan sonra:
— Benim sözüm bu kadardır, dedi.
Sesi şimdi dost, tatlı ve yumuşaktı. Gürcü Mehmet Ağa daha ne söyleyeceğini düşünürken kalktı ve yattığı
odaya doğru yürüdü. Kapının yanında oturan iki müfreze kumandanı yay gibi doğruldular.
— Buyurun Ağam.
İyi. Demek umduğu tesiri yapmıştı. Küçük Ağa konsolun üstündeki lâmbayı yaktı. Odası her zaman ve her
yerde olduğu gibi deTli toplu idi, tertemizdi. Geçip sedire oturdu. Kulakları kirişteydi. Fakat sofada beklediği
konuşmalar olmadı. Aradan birkaç dakika daha geçtikten sonra Gürcü'nün sesi duyuldu. Adam ezik bir sesle:
«— Küçük Ağa doğru der, iyice düşünmeliyiz. Sabah ola, hayır ola. Dağılalım gayrı» gibi bir şeyler söyledi.
Sofada bir patırtı başladı. Anlaşılmaz mırıltılar arasında merdiven basamakları bir zaman gıcırdadı. Sokak
kapısı kapandıktan sonra da eve tam bir sessizlik çöktü.
Acaba burada yatanlar da mı gitmişti.
Fakat, hayır; merdivenler biraz sonra yeniden gıcırdadı. Demek aşağıda birşeyler konuşulmuştu. Nitekim
sofadan San İbrahim'in sesi geldi:
— Küçük Ağa!
— Ne var?
— Az gelebilir miyiz?
You have read 1 text from Turkish literature.
Next - Küçük Ağa - 35
  • Parts
  • Küçük Ağa - 01
    Total number of words is 2952
    Total number of unique words is 1658
    33.2 of words are in the 2000 most common words
    46.3 of words are in the 5000 most common words
    54.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 02
    Total number of words is 2829
    Total number of unique words is 1557
    36.0 of words are in the 2000 most common words
    48.5 of words are in the 5000 most common words
    55.8 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 03
    Total number of words is 2913
    Total number of unique words is 1559
    34.6 of words are in the 2000 most common words
    47.4 of words are in the 5000 most common words
    54.8 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 04
    Total number of words is 2868
    Total number of unique words is 1664
    31.2 of words are in the 2000 most common words
    45.0 of words are in the 5000 most common words
    52.5 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 05
    Total number of words is 2898
    Total number of unique words is 1727
    31.7 of words are in the 2000 most common words
    44.4 of words are in the 5000 most common words
    51.4 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 06
    Total number of words is 2841
    Total number of unique words is 1672
    34.0 of words are in the 2000 most common words
    48.9 of words are in the 5000 most common words
    56.4 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 07
    Total number of words is 2859
    Total number of unique words is 1705
    33.1 of words are in the 2000 most common words
    47.7 of words are in the 5000 most common words
    55.9 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 08
    Total number of words is 2958
    Total number of unique words is 1653
    31.5 of words are in the 2000 most common words
    44.6 of words are in the 5000 most common words
    51.5 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 09
    Total number of words is 2887
    Total number of unique words is 1674
    34.7 of words are in the 2000 most common words
    48.3 of words are in the 5000 most common words
    55.0 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 10
    Total number of words is 2855
    Total number of unique words is 1594
    36.0 of words are in the 2000 most common words
    50.3 of words are in the 5000 most common words
    57.3 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 11
    Total number of words is 3075
    Total number of unique words is 1746
    33.5 of words are in the 2000 most common words
    47.3 of words are in the 5000 most common words
    55.4 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 12
    Total number of words is 3047
    Total number of unique words is 1563
    36.9 of words are in the 2000 most common words
    50.9 of words are in the 5000 most common words
    58.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 13
    Total number of words is 2968
    Total number of unique words is 1715
    32.9 of words are in the 2000 most common words
    48.3 of words are in the 5000 most common words
    57.0 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 14
    Total number of words is 2927
    Total number of unique words is 1623
    33.4 of words are in the 2000 most common words
    46.4 of words are in the 5000 most common words
    51.9 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 15
    Total number of words is 2988
    Total number of unique words is 1677
    34.4 of words are in the 2000 most common words
    49.1 of words are in the 5000 most common words
    56.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 16
    Total number of words is 2954
    Total number of unique words is 1674
    35.3 of words are in the 2000 most common words
    49.5 of words are in the 5000 most common words
    56.6 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 17
    Total number of words is 3030
    Total number of unique words is 1524
    35.7 of words are in the 2000 most common words
    48.6 of words are in the 5000 most common words
    56.0 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 18
    Total number of words is 2877
    Total number of unique words is 1623
    33.1 of words are in the 2000 most common words
    45.9 of words are in the 5000 most common words
    52.6 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 19
    Total number of words is 2991
    Total number of unique words is 1671
    33.5 of words are in the 2000 most common words
    47.6 of words are in the 5000 most common words
    55.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 20
    Total number of words is 2964
    Total number of unique words is 1591
    36.5 of words are in the 2000 most common words
    51.7 of words are in the 5000 most common words
    59.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 21
    Total number of words is 2833
    Total number of unique words is 1623
    35.0 of words are in the 2000 most common words
    49.0 of words are in the 5000 most common words
    57.2 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 22
    Total number of words is 2988
    Total number of unique words is 1725
    33.4 of words are in the 2000 most common words
    46.4 of words are in the 5000 most common words
    52.2 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 23
    Total number of words is 3004
    Total number of unique words is 1714
    34.0 of words are in the 2000 most common words
    46.3 of words are in the 5000 most common words
    52.9 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 24
    Total number of words is 2899
    Total number of unique words is 1684
    33.1 of words are in the 2000 most common words
    47.0 of words are in the 5000 most common words
    53.9 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 25
    Total number of words is 2965
    Total number of unique words is 1623
    37.0 of words are in the 2000 most common words
    50.8 of words are in the 5000 most common words
    58.6 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 26
    Total number of words is 3043
    Total number of unique words is 1671
    33.6 of words are in the 2000 most common words
    47.9 of words are in the 5000 most common words
    55.2 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 27
    Total number of words is 3032
    Total number of unique words is 1613
    36.9 of words are in the 2000 most common words
    51.4 of words are in the 5000 most common words
    58.7 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 28
    Total number of words is 2956
    Total number of unique words is 1686
    33.6 of words are in the 2000 most common words
    46.7 of words are in the 5000 most common words
    53.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 29
    Total number of words is 2986
    Total number of unique words is 1574
    34.5 of words are in the 2000 most common words
    47.9 of words are in the 5000 most common words
    55.2 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 30
    Total number of words is 2970
    Total number of unique words is 1631
    34.7 of words are in the 2000 most common words
    47.7 of words are in the 5000 most common words
    55.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 31
    Total number of words is 2943
    Total number of unique words is 1597
    33.1 of words are in the 2000 most common words
    45.9 of words are in the 5000 most common words
    52.8 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 32
    Total number of words is 2986
    Total number of unique words is 1678
    31.1 of words are in the 2000 most common words
    44.3 of words are in the 5000 most common words
    51.7 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 33
    Total number of words is 2970
    Total number of unique words is 1617
    36.5 of words are in the 2000 most common words
    49.8 of words are in the 5000 most common words
    56.6 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 34
    Total number of words is 2979
    Total number of unique words is 1612
    34.7 of words are in the 2000 most common words
    48.6 of words are in the 5000 most common words
    56.8 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 35
    Total number of words is 2935
    Total number of unique words is 1612
    34.6 of words are in the 2000 most common words
    48.7 of words are in the 5000 most common words
    54.8 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 36
    Total number of words is 2982
    Total number of unique words is 1635
    34.8 of words are in the 2000 most common words
    48.2 of words are in the 5000 most common words
    55.5 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 37
    Total number of words is 2852
    Total number of unique words is 1527
    36.8 of words are in the 2000 most common words
    49.4 of words are in the 5000 most common words
    56.6 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 38
    Total number of words is 2833
    Total number of unique words is 1694
    31.2 of words are in the 2000 most common words
    45.0 of words are in the 5000 most common words
    51.7 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 39
    Total number of words is 833
    Total number of unique words is 571
    42.0 of words are in the 2000 most common words
    54.4 of words are in the 5000 most common words
    61.7 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.