Küçük Ağa - 24

Total number of words is 2899
Total number of unique words is 1684
33.1 of words are in the 2000 most common words
47.0 of words are in the 5000 most common words
53.9 of words are in the 8000 most common words
Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
huyumuz oldu. Nerde bulundun daha önce?
— Yüzbaşı Nazım diye birini duydun mu?
— Bilirim tabii.
Salih bu cevaptan Tevfik beyin Yüzbaşıyı pek sevmediğini anlamıştı.
— îşte onun maiyetindeydim. Yüzbaşı Ham-di'nin yanında.
— Neden ayrıldın?
— Onlar şimdi nizamiyeye merak saldılar. £h, görüyon işte... Bizim de sakonun iki kolunu dolduracak,
mavzer tutacak halimiz yok. Bizi tek kol a kabul enecek birini aradık.
Bu dokundurmah cevap Tevfik beyin çok hoşuna giti. Çünkü nizamiyeyi o da sevmiyordu. Salih'i benimsedi
ve iltifata fırsat hazırlamak için sordu:
— Sol koluna fazla güveniyorsun galiba!..
— Sol koluma değel, parabelloma pek güve-nirim. Evel Allah heç yüzümü kara çıkarmadı. Değel mi Küçük
Ağa?
Tevfik bey:
—^Belh", dedi; öyle olmasa bu körpe yiğit seni ne diye taşıyacak. Peki niyetiniz ne? Neye ağ-beyme
gitmediniz de bana geldiniz? Cevabı Küçük Ağa verdi:
— Düşmana karşı senin emri kumandanda vuruşmak isteriz. Kuvvet ittihattadır. Herkes topladığı beş on
kişiyle iş görmeye kalkarsa müdafaa imkânları kar gibi erir gider. Biz de düşündük ki, her baş kendinden
daha üstün bir başa iltihak etmelidir, muazzez neticenin istihsali ancak buna bağlıdır.
Tevfik bey ziyadesiyle memnun olmuştu. Küçük Ağa ise.
— Etem beyi rahatsız etmeyişimizin esbabına gelince, bunu herşeyden önce bir silsileyi meratip meselesi
olarak düşündük. Saniyen kendimiz ona takdime lâyık bulunmamaktayız. Bir avuç atlı nedir ki? Üstelik en
yetişmişimiz, bu işlerden en anlayanımız da işte bu Salih.
Küçük Ağa bu son cümlelerini tatlı bir alçak gönül ülükle gülümseyerek söylemişti. Tevfik beyle birlikte
ötekiler de "Estağfurullah" diye gülümsediler. Küçük Ağa da sözü bağladı:
— Ve nihayet size başvurmakla Etem beyden istirhamda bulunmuş farzolacağımızı düşündük.
Tevfik Bey:
— Doğrudur, dedi.
Küçük Ağa'nın gençliğinden duyduğu hafifseme tamamen gitmişti. Söylenenlerden çok söyleyiş tarzı bağlayıcı
idi. Bundan sonra konuşma iyice ciddileşti. Tevfik bey, onların şimdiye kadar ne yaptıklarını, yiyecek, giyecek
ve cephanelerini nereden bulduklarını sordu. Küçük Ağa da bunları kâh ingiliz birliklerine ve eşkiya çetelerine
yaptıkları baskınlardan, kâh Kuvâyı Milli-ye'den, darda kaldıkça da hamiyetperver ahaliden elde ettiklerini,
şimdiye kadar Yunanla karşı karşıya gelmediklerini, yaptıklarının eşkıya ve eşirra ile mücadeleden ibaret
kaldığını anlattı.
Tevfik bey bunları dinledikten sonra Küçük Ağa ile Salih'e odadakileri tanıttı:
— Bunlar benim ileri gelen müfreze kumandanlanmdır. Bu sizi karşılayan Sarı Mehmet'tir.
Bu Manda Halil'dir. Bu Topal ismail'dir. Buna. Cambaz Sadi derler. Bu da Ahmet Onbaşıdır. Hepsinin de namı
duyulmuştur. Sayısız kahramanlıkları vardır. Kolumu isteseler gözümü kırpmadan veririm, bana faydalı bir
sebebi vardır, bilirim. Onlar da ben isteyince ateşe atılmaktan çekinmezler. Bizim kanunumuz budur. Sizi
elbette maiyetimize alırız. Amma önce kanunumuza uyacağınızı er sözüyle teyit etmeniz gerek ki, verilen
emri yerine getirmeyen Fizan'a kaçsa yakasını pençemizden kurtaramaz, mutlaka öldürülür, er geç değil, er
öldürülür. Bunu adamlarınıza böylece bildirin, gözü kesmeyen, vakit varken alsın tatlı kel esini gitsin. İkinizi
birbirinizden ayırmayacağız. Fakat kırk kişiyseniz otuzunu alıp müfrezelere dağıtacak, otuzun yerine de yirmi
kişi vereceğiz. Kalacakları da biz seçeriz, tler-de müfrezenizin büyümesi ve müstakil çalışması mümkündür,
sizin göstereceğiniz sadakat, dirayet ve ehliyete bağlıdır. Şimdilik Manda Halil dediğim Halil ağanın emrine
gireceksiniz. Varın düşünün, cevabınızı verin.
Küçük Ağa:
— Emirleriniz harfiyen kabul, dedi.
— Olmaz., konuşman lazım adamlarınla. Vebali büyüktür bu işin.
Küçük Ağa aynı tatlılıkla gülümsedi:
Candan büyük vebal olmaz Tevfik bey. Biz bu yola baş koyduk. Ahdimiz var, bizim de kanunumuz var.
Adamlarım ben ne dersem onu yaparlar.
Gülümseyişinde kendine yüzde yüz güvenenlerin sakin ve alçak gönül ü kesinliği vardı. Tevfik bey:
— Seni onlardan ayıracağıma şimdi üzüldüm. İnşallah yeni adamlarını da öylece bağlarsın kendine, dedi
samimiyetle.
Küçük Ağa da:
— İnşallah, diye tekrarladı.
— Var sen konuş, anlat. Sonra İsmail ağa sizi yerleştirir, ismail ağa bizim alay eminimiz-dir, her derdimize
yetişir.
Küçük Ağa ile Salih odadan çıktılar, sofayı geçip asma merdivenden indiler ve tren yolunun solunda iki-üçyüz
adım ötede konaklayan birliklerine doğru yürüdüler. Buğday tarlalarının kıyısından gidiyorlardı. Küçük Ağa
önde, Salih iki adım gerisinde idi. Gökyüzü elma yeşili bir renk almıştı. Batıda erguvan ve mor bulutlar
vardı... Yayla ikindilerinin ayaza çalan serinliği insanın kanını kamçılıyordu. Küçük Ağa birden bire sordu:
— Niye asıl adını söyledin?
— O sarı herifi tanıdım da ondan Ağam. O da beni sökmeye çalışıyordu. Bi çıkarır da yalan dediğim
anlaşılırsa kötüye varır diye düşündüm.
Başka bir şey konuşmadılar. Yalnız Küçük Ağa "Benim İstanbul'lu Hoca olduğumu anlayan çıkar mı acaba?"
diye dudaklarını ısırdı. Bu kötü bir şey olurdu. Kötü, yani herşeyin mahvoluşu.
Küçük Ağa etrafına halkalanan adamlarına Tevfik beyin söylediklerini tekrarladı ve son olarak:
— Bundan böyle, kimin yanına verilirseniz onu benim yerime koyacak, ben bileceksiniz. Yüzümü kara
çıkarmayacağınızı biliyorum. İtaatten başka bir şey düşünmeyin. Ancak, vatanın milletin zararına bir emir
olursa baş kaldırın.
beni ancak o zaman arayın. Gün gelir şerefimizle, namusumuzla yine kavuşuruz birbirimize. Hüdâ bize
bunu nasip eylesin. Belki de değil, muhakkak şerbet-i şehadeti nûş edenlerimiz de olacak. Cenab-ı Hakkın bu
âli rütbeyi hangimize müyesser kılacağı bilinmez. Nasip bana ise fatihanızı eksik etmeyin. Zafer muhakkaktır.
Zaferden sonra birbirinizi arayıp bulun, Birbirini-ze hakkınızı helâl edin, mübarek gazalar dileyin. Bana da
hakkınızı helâl edin. Allah sizinle beraber olsun, imanınız bir dem bile sarsılmasın.
«— Helâl olsun ağam» ve «Sen de helâl et» sesleri geniş vadide eriyip gitti. Çoğunun gözü yaşlıydı... Küçük
Ağa:
— Hadi Salihim, deyip de arkaya döndüğü zaman Topal ismail ile karşılaştı. İsmail, içinden gelen bir övüşle:
— Aşkolsun Küçük Ağa. dedi, gözümü yaşarttın. Silâh arkadaşlığı dediğin işte böyle olur. Beni bile
kıskandırdın. Söylediklerini Tevfik beye, hemen nakledeceğim, çok memnun olacak. Sizden haz etti zaten.
Yemekte yanında alıkoyacak. Bu şerefi pek vermez. Varın siz gide durun. Ben işleri yola kor gelirim.
Topal İsmail'den Küçük Ağa hoşlanmışti:
— Sağol! dedi.
Fakat Salih başka türh\ düşünüyordu. Alacakaranlığa dönen havada demiryolunu geçerken Küçük Ağaya
duyurmak istemezmiş gibi, ama düpedüz duyurmak kastıyla mırıldandı-.
«— Allahümme ferden, kendini sakın topalla körden., demişler. Niye demişler acep?..»
Etrafına bakındı ve aynı mırıltüı sesle, fakat bu sefer hızlı hızlı ilâve etti:
— Yerin kulağı var demişler. Ağam. Burada ne olup bittiğini eyice anlayana kadar ağzımızı sıkı tutalım.
Arkadaşlarımızı alıp yanımıza kendi adamlarını koyacaklar. Gari her dediğimiz, her ettiğimiz Çerkeş beye o
saat varır.
Küçük Ağa dinliyor, fakat başka şeyler düşünüyordu. Salih'in izine düşerlerse kendini tanımaları işten değildi.
O zaman ne olacaktı?
Tevfik beyin nizamiye teşkilâtından hoşlanmadığını sezmişti. Bu hoşlanmayış acaba nereye kadar varmıştı ve
nerelere kadar varabilirdi?
Küçük Ağa biliyordu ki, artık Kuvayı Milliye ve Heyet-i Temsiliye devri sona ermektedir. Savaşın mahiyeti ve
hedefin büyüklüğü, dıştan hiçbir zorlamaya yer bırakmadan "Devlet" çapında yeni bir düzenlenişi
kendiliğinden hazırlıyordu. Kuvâyı Mil iye ister istemez bir ordu halini alacak, Heyet-i Temsiliye de aynı zorla
hükümetle-şecekti, başarıya ulaşmaları, hatta yaşamaları buna bağlıydı.
Ve Küçük Ağa iyi biliyordu ki, bu geçiş bölümünde birçok protokol değişmeleri olacak, bundan da kırılanlar,
küsenler, hatta cephe değiştirenler çıkacaktı. Bu yorum onun için yeni değildi. Tâ Ulucami konuşmalarında
bile büyük tehlike ve zaferi önleyecek sarsıntı diye bu ihtimali belirtmeye çalışmıştı. İnsan her yerde ve her
zaman insandı, gururunu, çıkarını, onurunu dâvadan üstün tutması sık sık görülen bir şeydi. Hele herkesin
canla başla, ama gerçek mânada canla başla, canını başını ortaya koyarak çalıştığı çok yönlü bir dâvada bu
sarsıntıyı her an beklemek gerekirdi. Çünkü herkes kendi çapında yararlı olacak, herkes karınca kararınca bir
başarı yararlığına ve başarısını en önemli yarar ve başarı sayacaktı. Herkese "Yaşa, varol, sağ ol" denecekti,
ama herkes bu deyişin kendi umduğu kadar kuvvetli çıkmadığını sanacaktı. Bu "Herkes"in içine de belki
küçücük müfreze kumandanları bile girecekti.
Kaldı ki Çerkeş Etem bey, kardeşi Tevfik bey savaşın gerçekten ağır basan, kurtarıcı, nefes aldırıcı başarılar
kazanan bayraktarları idiler. Çeteler, milis birlikleri, bu arada da kendi kuvvetleri nizamiye teşkilâtına başlandı
mı, başlarında yetmiş tane kumandan bitecekti. Onlar hele bir de kendi bildikleri, tuttukları yolun daha
verimli olduğuna inanıyorlarsa işin içinden çıkmak büsbütün güçleşecekti. Nitekim Küçük Ağa, Tevfik beyin
nizamiyeye karşı gösterdiği tepkiden yalnız kırgınlık değil, hatta kırgınlıktan çok küçümseme bulduğunu
sanıyordu. Bu da çok üzücü bir şeydi; üzücü ve düşündürücü bir şey.
Kendisinin İstanbullu Hoca olduğu anlaşılırsa, Tevfik beydeki bu duygu işine yarardı. Bunu biliyordu. Fakat
böyle bir çatışmanın verebileceği zararlar Küçük Ağa'yı, kendini hesap dışı tutacak kadar üzüyordu. Bir
Çerkeş Kardeşler-Nizamiye anlaşmazlığı gerçekte bu kuvvetin kurtuluş cephesi ile bağları koparması demekti.
Halbuki cephenin bu kuvvete çok ihtiyacı vardı.
Küçük Ağa, akşamın alaca karanlığında demiryolunu yeniden geçerken bu aklına takılan anlaşmazlığı
önlemek için birşeyler yapıp yapamayacağını düşünüyor, anlaşmazlık patlarsa nasıl bir duruma düşeceğini
kestirmeye çalışıyordu. Hükümet Konağı'nın inci çiçekleriyle örtülü bahçe çitlerine yaklaştıkları zaman Küçük
Ağa elinde olmadan Salih'e döndü ve:
— Yapacak değilse bile, düşünecek çok şey var, dedi.
Salih bu düşünülecek şeyleri bilmek için can atıyordu. Fakat artık konuşamazlardı.
Odaya girdikleri zaman Manda Halil, yakmak için lüks lâmbasını pompalıyor, üç beş zeybek de, ortaya
konmuş koskocaman tahta sininin üstünü donatmaya çalışıyordu. Tevfik bey elinde cam bir bardak, arkası
dönük, kayalara bakan pencerenin önünde dalgın dalgın duruyordu. Susuz olduğu halde, Salih bardağın
içindeki-nin rakı olduğunu anladı. Odada ancak Salih'in alabileceği kadar belli belirsiz bir anason kokusu
vardı.
Onlara aldırış eden olmadı. Küçük Ağa da odadakilere bakarak en uygun işin ilk oturdukları yere oturmak
olduğuna karar verdi, öyle de yaptı. Tevfik beyin arkada da gözü vardı galiba ve Küçük Ağa'nın oturmasını
bekliyordu: ?<— Geldiniz mi? dedi.
Konuşan yoktu. Küçük Ağa da bunu yadırgamadı. "Çeteci akşamlan"nı öğrenmişti. Mevsimler, şartlar değişir,
fakat, bu akşamların ana çizgileri değişmezdi, özleyişler, günün başlangıcına hiç bir zaman benzemeyen
bitişler, sebepsiz hüzünler ve bir açıklama, bir bildiri bekler gibi rakıyı, o yoksa uykuyu bekleyişler.
İnsanlar susarlardı. İlle konuşmak gerekirse üç beş kelimeyle konuşurlardı ve sesleri basıklaşır, belki de
mağmumlaşırdı. Zorlamaların dışında akşamları kavga gürültü olmazdı. Akşamlan, belki de, sevme diye,
dostluk diye, hatırlama di-
niyeti de yoktu. Derken kısmet ayağına geldi, Halil'in sabırsızlığı ve kıskançlığını yenemeyişi sahneyi Salih'in
istediğinden de âlâ hazırladı.
Birgün odada Halil ile ikisi oturuyorlardı. Küçük Ağa atlara bakmaya gitmişti. Halil durdu durdu birdenbire:
— Salih be, dedi. Şu senin parabellumun marifetini göremedik gitti. îlimini kapacağız diye mi korkan?
Salih sırıttı:
— Ne ilmi olacak hay ağa? Sen benden eyi bilin bunu, sıyırıverip tetiğe dokundun mu tamam işte.
— Eyi ya, bi-dokunuver bakalım şu tetiğe. Salih pek saftı:
— Anca keratanın bi kötü huyu var, ortada ya kabak gibi patlayacak bi düşman alnı olacak, ya da yüz
dirhem helvasına iddia. Başka türlü naz eder.
— Burnu da pek büyükmüş he... yani benden eyi vuran yok mu demek ister?
— öyle zahar.. ne bilem işte.
— E bi iddialaşalım öyleyse., pek meraklandım da.
— Emret ağam., seni merakta kor muyum heç?
— Hadi kalk.
— Hemencecik mi?
— öyle ya, neye vakit öldürek?
— Ha bi ağzını yüzünü temizleyim derim. Beş dakka müsaade var mı?
Anlaştılar. Salih de Halil'e lâf için vakit bırakmadan fırlayıp çıktı. Tabancası tertemizdi, atışa hazırdı. Fakat
onun maksadı başkaydı.
Küçük Ağa/393
Ahırlara doğru koştu, gözünün kestiği veya eskiden tanıdığı kime rastladıysa hepsine de haberi verdi ve
yaymalarını söyledi.
On, onbeş dakika sonra atışı yapacakları vadiye vardıkları zaman Halil bayram yerine gittiklerini sandı. Topal
İsmail'den topal sakaya kadar herkes orada idi. Derken nefes nefese bir haberci geldi ve:
— Tevfik bey az beklesinler buyurdu, ben de geleceğim diyor, dedi.
Manda Halil Salih'e şöyle bir baktı. Fakat bir şey demediyse de Salih: "Herif beni mıhlayacak gibi" diye
düşündü. İstediği halde sırıtamadı. Az sonra da halis kan Seklâvi'sine binmiş olarak Tevfik bey geldi.
Tevfik beyin yüzüne bakınca işi ciddiye aldığı anlaşılıyordu. Müsabaka nasıl yapılacaktı? önce bunu sordu.
Halbuki ortada kararlaştırılmış bir şey yoktu.
— Olmaz öyle şey, dedi ve kendine göre bir formül verdi. Buna göre üçer mermi yakacaklardı. Birinci
atışta nişan serbestti, ikincide havaya atılan yumurtalara vuracaklardı, üçüncüde Tevfik bey "Ateş" diye
bağırınca tabanca çekip onbeş adım öteye dikilen yumurtalara ateş edeceklerdi.
Halil heyecanlı ve sinirliydi, öfkesini belli etmemeye çalışıyordu ama elinden gelmiyordu. Tevfik bey
olmasaydı bu işi yanda bırakmanın yolunu bulur, hiç değilse "cambaz mı oynuyor ülen" diye dağıtırdı
kalabalığı. Şimdi sineye çekmekten başka çare yoktu.
Salih'e gelince, o inadına keyifliydi, sırıtıp duruyordu. Ateş yakar, iğne batar, su ıslatır, parabel om da onun
istediği noktayı çivilerdi. Hepsi bu kadar. Onun hesabında yenilmek yoktu, olsa olsa b şabaş kalırdı.
Tevfik bey onların duracakları yere kendi eliyle bir çizgi çizdi. Mesafeleri de kendi adımladı ve ilk yumurtaları
dikti ve Halil'e:
— Sen büyüksün, sen başla, dedi.
Halil, başüstüne dedikten sonra kuzu başı gibi toplusunu çıkardı, kolunu gerdi ve tetiğe bastı. Acele korkusu
ve gösteriş merakı vermeyen bir hızla yapmıştı atışını, yumurta göbeğinden çöktü,
Gözler yumurtadan Salih'e çevrilirken ikinci patlayış olmuştu bile ve o da aynı isabeti sağlamıştı. Salih'in atışı
tabancasını sıyırarak yaptığını farkedenler "Aleh!" diye mırıldandılar. Tevfik bey:
— Âlâ, dedi. Sonra da onları çizgi boyunca birbirlerinden sekiz on adım ayırdı. Bir yumurta kendi aldı, bir
tane de Sarı Mehmet'e verdi, onlar da nişancılardan onbeş adım ötede karşı karşıya durdular. Tevfik bey:
— Üçe kadar saydım mı yumurtaları dikine havaya atacağız, siz de ateş edeceksiniz. Hanginiz önce vurursa
o makbul. Hazır mısınız?
— Hazırız, dediler.
Halil tepeden tırnağa yay gibi gerilmişti. Salih ise gevşek gevşek sırıtıyordu. Tevfik bey:
— Dikkat Sarı, isabette bağır, dedi. Çolak sen benim attığıma vuracaksın. Bir... iki... üç!
Tevfik bey attığı yumurtanın beş karış tepesinden parçalandığını gördü ve:
— Aferin be Çolak, dedi.
Aynı anda Halil'in silâhı patladı, fakat yumurta güneşin altında pırıl pırıl düşüşüne devam ediyordu. Derken
sâlise içinde bir tabanca sesi daha işitildi, yumurta Sarı Mehmet'in başına yakın bir yerde parçalandı ve başlar
Salih'e doğru döndüğü zaman Halil'in ona olanca kuvvetiyle bir tokat patlattığını gördüler. Salih önce bir
sendeledi, sonra da üç adım kadar geriye devrildi. Ortalıkta tıs yoktu. Manda Halil tam bir manda gibi
bağırdı:
— Küstah!
Tevfik bey, dudakları sımsıkı kapalı ve hafifçe rengi uçmuş olarak ona doğru ağır ağır yürüdü. Halil hâlâ
soluyordu.
— Bağışla beğ. Haddini bilmiyor bu herif.
Salih ayağa kalkmış, lâf olsun diye ötesini berisini silkeliyordu. Yine gülüyordu ama bu gülüş biraz tuhaftı.
Halil alçak sesle, fakat hırsı eksilmeden:
— Benim hedefime nasıl ateş eder beğ? Vuramadıksa vuramadık,benimle zevklenecek adam mı bu?
Tevfik bey:
— İkinize de yazıklar olsun, dedi ve bağırdı. Sarı!
— Buyur beğ.
— Manda senin emrine girecek, sana vekâlet edecek. Topal!
— Buyur beğ.
— Bu çolak da senin adamın olacak, angaryada kul anırsın. Akılları başlarına gelene kadar böyle. Yal ah!
Ortalık bir anda dağıldı. Salih, Küçük Ağa'dan büsbütün ayrılmıştı.
San Mehmet'in müfrezesi o gece Kütahya'ya gidecekti. Tevfik bey Manda Halil'i uzaklaştırmış oluyordu. Bu
sayede herhangi bir tatsızlık olmadı. Salih'in durumu protokolda sarsıldı ise de itibarı iyice artmış oldu. Manda
Halil'in en yakınları bile ona saygı gösteriyorlardı. Tevfik bey de Topal İsmail'e:
«— Çolağı pek hırpalama» demeyi unutmadı.
Yaz ilerliyor, Küçük Ağa da artık cephenin ne olduğunu öğrenmiş bulunuyordu. Hayatının en büyük
heyecanını bir Yunan birliğine yaptıkları baskında duydu. Hele başarı umulandan da üstün olunca,
mutluluğuna diyecek yoktu.
O gece geç vakitlerde Sabuncupınar'a dönüp de, Tevfik beyin övüşlerini dinleyince kalbi âdeta kanatlandı.
Hiçbir takdiri bu kadar değerli bulmamıştı.
Yatağına girdiği zaman ve ilk defa olarak Emine ile Mehmet'i düşündü. İlk defa olarak kendini onları
düşünmeye lâyık buluyordu ve onların da kendisini şu bulunduğu halde düşünmesini istiyordu.
Fakat bu kadarı yetmezdi. Küçük Ağa çok daha büyük başarıların peşinde ölümü göze alacak, hiçe sayacak
ve bir gün: "İşte şunları, şunları yapan benim, ben yani İstanbul'lu Hoca! Kaldırın artık şu vur emrini, kaldırın
şu idam hükmünü de Eminem'le Mehmet'imi görmek hakkını kazanayım" diyecek hale gelmeye çalışacaktı.
Şimdi pek dertli değildi. Emine'nin geçim sıkıntısı çekmeyeceğinden emindi. Asıl önemlisi de, artık içi rahattı.
Çünkü nerde bulunması gerekse orada bulunduğuna bütün kalbi ve kafası ile inanıyordu. Artık yaratılışının
sebebine ihanet etmediğinden, can borcunu, fitresini ödemekte olduğundan emindi.
Küçük Ağa şafağa yakın girdiği yatağında, ağzında ekmek doğrayıp içtiği bir kâse sütün tadı, bu inancı ile
güvenini ilk defa açık açık düşünüyor ve Çolak Salih'i minnetle hatırlıyordu.
Küçük Ağa, er veya geç, yolunu değiştirecekti. Bunu çekinmeden iddia edebilirdi. Fakat bu işin bu kadar
çabuk, böyle kolay ve hayırlı olması Salih'in yüzündendi ve uykuya kayıp gitmeden önce Emine ile Mehmet'ini
değil, Salih'in yanına gelişini, Salih'le geçen günlerini düşündü. Şimdi ona lâzım olan kuvvet ve dayanak bu
idi. İnsana zamanı da vakti de unutturan tipili bir günde yayla boğuk havlama ve ulumalarla ayaklanmıştı.
Yörüklerle Küçük Ağa'nın on adamı köpeklerin peşine düştüler ve sırtta, çamlığın bitimindeki yolda Çolak
Salih'i buldular. Çolak arkadaşını sırtlamış sallana sal ana yürümeye çalışıyordu. Neredeyse yere
yığılıverecekti. Tipiden ve açlıktan bitmiş gitmişlerdi. Koca çam kütüklerinin çatır çatır yandığı ocağın
yanındaki şiltelere uzattılar. Ayakkabılarını çıkartıp yıkadılar, her taraflarını ovdular. Kendilerine gelmişlerdi,
ama yine de konuşacak halleri yoktu. Birer çanak tarhana çorbasını zar zor içtikten sonra uykuya daldılar,
ertesi sabah geç vakit uyandılar.
Küçük Ağa sordu: - Kimsiniz, nerden gelip nereye gidersiniz?
Salih bunlara yalan yanlış cevaplar verdi. Anlaşılan bu iki sakat adamın garip kimseler olduğu idi. Eğlenmek
de istemiyor, hemen yola koyulmayı düşünüyorlardı. Küçük Ağa:
— Hava az yumuşasm gidersiniz, dedi. Salih ertesi sabah çivi gibiydi ve kafasına
koyduğu iş için fırsat aramaya başladı, öğle yemeğinden sonra da Küçük Ağayı odasında yalnız otururken
yakaladı:
— Az konuşalım derim Ağa, müsaaden var mı?
— Hay hay, geç otur.
Salih oturdu. Küçük Ağaya değil, başını yana çevirmiş, duvara bakıyordu.
— Söyle bakalım, bir şey mi isteyeceksin?
Salih birdenbire iç cebinden tabancasını çıkarıp önüne koydu. Küçük Ağa şaşalamıştı, fakat asıl şaşkınlığı
Salih:
— Ben İstanbullu Hoca ile konuşmak isterim, deyince duydu ve sarardı. Salih rahatlamıştı :
— Beni tanımadın Hoca efendi. Ben Akşehir'denim. Çolak Salih derler bana. Kuvvadanım. Yol ara seni
vurmak için düştüm. Bilin işte, emir böyle. Amma Reis bey de, Ali emmi de seni vurmakla Kuvvanın eline bir
şey geçmeyeceğini eyi bilirler, ben de onlara güvenirim. Sonra, yüzbaşının sandığı gibi, gari senin Kuvvaya bi
maz-zaratın da dokunmaz. Ama deriz ki faydan olur. Allah nazardan saklasın, maşallah aslan gibi de
delikanlıymışsm. Kafan gibi bileğin de zorlu görünür. Ben şu sakat, keçe kafalı halimle memleket için çırpınıp
dururken senin gayret göstermemen yakışık alır mı? Hani valla haddimi bilmediğimden değel... İçimde taş
gibi durduğu için konuşurum. Var yolunu değiştir. Gari halkı irşada mı çalışın, yoksam düşmanla mı,
çetecilerle mi vuruşun, orasını sen bilin. Amma birinden birini yap.
Bunu dedikten sonra tabancayı eline aldı ve Küçük Ağa'ya baktı:
— Ya bunu yap, ya da beni vur.
Yeni yeni kendini toparlamaya başlayan Küçük Ağa bir defa daha şaşaladı:
— Seni mi vurayım?
— Vur ya... Sen istemesen bile dediğimi yapmazsan ben seni zorlarım beni vurmaya. İşte sana bi de yemin
You have read 1 text from Turkish literature.
Next - Küçük Ağa - 25
  • Parts
  • Küçük Ağa - 01
    Total number of words is 2952
    Total number of unique words is 1658
    33.2 of words are in the 2000 most common words
    46.3 of words are in the 5000 most common words
    54.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 02
    Total number of words is 2829
    Total number of unique words is 1557
    36.0 of words are in the 2000 most common words
    48.5 of words are in the 5000 most common words
    55.8 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 03
    Total number of words is 2913
    Total number of unique words is 1559
    34.6 of words are in the 2000 most common words
    47.4 of words are in the 5000 most common words
    54.8 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 04
    Total number of words is 2868
    Total number of unique words is 1664
    31.2 of words are in the 2000 most common words
    45.0 of words are in the 5000 most common words
    52.5 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 05
    Total number of words is 2898
    Total number of unique words is 1727
    31.7 of words are in the 2000 most common words
    44.4 of words are in the 5000 most common words
    51.4 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 06
    Total number of words is 2841
    Total number of unique words is 1672
    34.0 of words are in the 2000 most common words
    48.9 of words are in the 5000 most common words
    56.4 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 07
    Total number of words is 2859
    Total number of unique words is 1705
    33.1 of words are in the 2000 most common words
    47.7 of words are in the 5000 most common words
    55.9 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 08
    Total number of words is 2958
    Total number of unique words is 1653
    31.5 of words are in the 2000 most common words
    44.6 of words are in the 5000 most common words
    51.5 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 09
    Total number of words is 2887
    Total number of unique words is 1674
    34.7 of words are in the 2000 most common words
    48.3 of words are in the 5000 most common words
    55.0 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 10
    Total number of words is 2855
    Total number of unique words is 1594
    36.0 of words are in the 2000 most common words
    50.3 of words are in the 5000 most common words
    57.3 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 11
    Total number of words is 3075
    Total number of unique words is 1746
    33.5 of words are in the 2000 most common words
    47.3 of words are in the 5000 most common words
    55.4 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 12
    Total number of words is 3047
    Total number of unique words is 1563
    36.9 of words are in the 2000 most common words
    50.9 of words are in the 5000 most common words
    58.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 13
    Total number of words is 2968
    Total number of unique words is 1715
    32.9 of words are in the 2000 most common words
    48.3 of words are in the 5000 most common words
    57.0 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 14
    Total number of words is 2927
    Total number of unique words is 1623
    33.4 of words are in the 2000 most common words
    46.4 of words are in the 5000 most common words
    51.9 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 15
    Total number of words is 2988
    Total number of unique words is 1677
    34.4 of words are in the 2000 most common words
    49.1 of words are in the 5000 most common words
    56.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 16
    Total number of words is 2954
    Total number of unique words is 1674
    35.3 of words are in the 2000 most common words
    49.5 of words are in the 5000 most common words
    56.6 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 17
    Total number of words is 3030
    Total number of unique words is 1524
    35.7 of words are in the 2000 most common words
    48.6 of words are in the 5000 most common words
    56.0 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 18
    Total number of words is 2877
    Total number of unique words is 1623
    33.1 of words are in the 2000 most common words
    45.9 of words are in the 5000 most common words
    52.6 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 19
    Total number of words is 2991
    Total number of unique words is 1671
    33.5 of words are in the 2000 most common words
    47.6 of words are in the 5000 most common words
    55.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 20
    Total number of words is 2964
    Total number of unique words is 1591
    36.5 of words are in the 2000 most common words
    51.7 of words are in the 5000 most common words
    59.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 21
    Total number of words is 2833
    Total number of unique words is 1623
    35.0 of words are in the 2000 most common words
    49.0 of words are in the 5000 most common words
    57.2 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 22
    Total number of words is 2988
    Total number of unique words is 1725
    33.4 of words are in the 2000 most common words
    46.4 of words are in the 5000 most common words
    52.2 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 23
    Total number of words is 3004
    Total number of unique words is 1714
    34.0 of words are in the 2000 most common words
    46.3 of words are in the 5000 most common words
    52.9 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 24
    Total number of words is 2899
    Total number of unique words is 1684
    33.1 of words are in the 2000 most common words
    47.0 of words are in the 5000 most common words
    53.9 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 25
    Total number of words is 2965
    Total number of unique words is 1623
    37.0 of words are in the 2000 most common words
    50.8 of words are in the 5000 most common words
    58.6 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 26
    Total number of words is 3043
    Total number of unique words is 1671
    33.6 of words are in the 2000 most common words
    47.9 of words are in the 5000 most common words
    55.2 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 27
    Total number of words is 3032
    Total number of unique words is 1613
    36.9 of words are in the 2000 most common words
    51.4 of words are in the 5000 most common words
    58.7 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 28
    Total number of words is 2956
    Total number of unique words is 1686
    33.6 of words are in the 2000 most common words
    46.7 of words are in the 5000 most common words
    53.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 29
    Total number of words is 2986
    Total number of unique words is 1574
    34.5 of words are in the 2000 most common words
    47.9 of words are in the 5000 most common words
    55.2 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 30
    Total number of words is 2970
    Total number of unique words is 1631
    34.7 of words are in the 2000 most common words
    47.7 of words are in the 5000 most common words
    55.1 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 31
    Total number of words is 2943
    Total number of unique words is 1597
    33.1 of words are in the 2000 most common words
    45.9 of words are in the 5000 most common words
    52.8 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 32
    Total number of words is 2986
    Total number of unique words is 1678
    31.1 of words are in the 2000 most common words
    44.3 of words are in the 5000 most common words
    51.7 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 33
    Total number of words is 2970
    Total number of unique words is 1617
    36.5 of words are in the 2000 most common words
    49.8 of words are in the 5000 most common words
    56.6 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 34
    Total number of words is 2979
    Total number of unique words is 1612
    34.7 of words are in the 2000 most common words
    48.6 of words are in the 5000 most common words
    56.8 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 35
    Total number of words is 2935
    Total number of unique words is 1612
    34.6 of words are in the 2000 most common words
    48.7 of words are in the 5000 most common words
    54.8 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 36
    Total number of words is 2982
    Total number of unique words is 1635
    34.8 of words are in the 2000 most common words
    48.2 of words are in the 5000 most common words
    55.5 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 37
    Total number of words is 2852
    Total number of unique words is 1527
    36.8 of words are in the 2000 most common words
    49.4 of words are in the 5000 most common words
    56.6 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 38
    Total number of words is 2833
    Total number of unique words is 1694
    31.2 of words are in the 2000 most common words
    45.0 of words are in the 5000 most common words
    51.7 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.
  • Küçük Ağa - 39
    Total number of words is 833
    Total number of unique words is 571
    42.0 of words are in the 2000 most common words
    54.4 of words are in the 5000 most common words
    61.7 of words are in the 8000 most common words
    Each bar represents the percentage of words per 1000 most common words.