Literature examples of 'kılmaktadır' in Turkish language
Tanrı ile insanlar arasında elçilik görevini üstlenmesi, Tanrı'dan O'nun meleği aracılğı ile aldığı mesajları kitlelere iletmesi, onu diğer insanlardan farklı ve üstün kılmaktadır.
Dini inancın daha önce de belirtildiği gibi tartışılmaz ve dogmatik oluşu, inananların bu alanda özgür düşünce anlayışını sınırlamalarını kendi mantığı içinde doğru kılmaktadır.
İkili meşruiyet, devletin gücünü hangi esastan almakta olduğu sorusuna iki farklı cevabın verilmesini zorunlu kılmaktadır.
Laiklik ilkesi aynı zamanda bireysel inancın siyasal bir baskı ve telkin altında kalınmadan da yaşanmasını mümkün kılmaktadır.
... ayırımcı telakkileri yıkarak yol almak, insanlık tarihinde uzun ama şerefli bir mücadeleyi gerekli kılmaktadır.
Bugüne kadar on Avrupalı devlet tarafından tanınan bu yetki, İnsan Hakları Komisyonunu bireysel şikâyetleri de incelemekle görevli kılmaktadır.
Türkiye'nin iç sorunlarına gelince; bunlar çok güç ve sayısızdır; fakat geçmişteki başarıları, gelecek için de iyimser olmayı haklı kılmaktadır.
Ancak, hayatta kalan gemicilerin bunu izleyen yazılı ifadeleri ki, bunlar, kaptanlarıyla ilgili bazı garip ayrıntıları ortaya koymaktadır, ifadenin geri kalan kısmını inanılır kılmaktadır.