Search in Definitions
Beğenme ve algılama yeteneği tam olan.
On kuralına göre yazılmış bir tam sayıda sağdan sola doğru üçüncü basamak.
Tam ve doğru söylememek.
Tam bir yumru durumuna gelmiş olan.
Yer yuvarlağının, Güneş çevresinde tam bir dolanım yapması için geçen 365 gün, 5 saat ve 49 dakikalık
Birini gerekli bir iş için tam zamanında bir yere götürmek.
(söz, cevap için) Tam sırasında söylemek.
Kalın çaplı anacın tepesi düzgün şekilde kesildikten ve perdahlandıktan sonra, tam orta yerinden 4-5 cm derinliğinde açılan yarığa bir kalem yerleştirilerek yapılan bir aşı.
Tam tarifenin yarısı.
Tam gün çalışılmayan, günün belli saatlerinde görülen iş.
If the word "tam" is not on the list, please select another dictionary, search in titles, ask a question or add a word to the dictionary.
To improve and add new definitions to the Turkish dictionary, we need your support.
You can also help by adding definitions of words to the database.
Thank you!